Niyazi Ahmed Ol Bühariye ve Hatice 9 Eyüpte kayde değer tarihi kıy- şıyan. rm an ve arındaki cami met ta yaş Kalmar Ofirili “Hüseyin paşa tarafından (1718 - 1131), de Beşiktaşta kurulmuştu. O; yakitki adı, Beşiktaş mevlevi- hanesiydi. Sonradan Çırağan sarayı yapı- İırken mevlevihane e Maçkaya ni ledilmiş, Maçkada da e ya pılmağa başlandığı vakit | İdris köşkünün yerine getirilesnk “Ba. e mevlevihanesi,, adı veril- Van Şah Sultan cami ve tekkesini Birinci Selim:n kızı yaptırmıştı, Camiin önünde tah tadan bir de mektep vardı. Sahildeki meşhur “Hançerli Sul - tan sarayı,, nı da kendisinin yap - tırdığı rivayet edildiğini kayde - den kitaplar vardır. Camiin yapılışı hakkında şöy- 3 bir rivayet vardır. Sultan, ko- Mi yanında yetişsin var- sın. Ve bir gün çocuğu zorla kaldı- dağbaşındaki bu miskinler tekkesine gökireie Sıcak bir Ağustos günüymüş. Miskinler seyh meyva ağ deiinciy ağa n altma uzan mış, m : gi öpmüş, yanma En ii bri lal haylazlı- didi tembelliğinden bahsederek ne işe verdiyse durmi adığını, — lışmaktan kaçtığını, bunun içi kendisine getirdiğini belikLeki — Eti sizin, kemiği benim, de- miş, rık ki yanmızda f€- yiz alır, diz Miskinler şeyhi başını çevirip çocuğa bakmış, Dudak bükmüş: -İ lümi 19 Şair Pertev şu beyti söy- kb Bırakın kalsm. Bir kaç gün tecrü- Eyüp camii ve minareleri mii Merkezefendi için yaptırmış. Bu rivayeti kaydeden bazı ki- taplar, hakikate uygun bulmadık- ii da ilâve etmektedirler. Çün- milin yapılışı, seferden önce gösterilmekte ir. Bu, rivayetin halk tarafından ea olduğunu göstermek- © MÜRTEZA EFENDİ TEKKE: Sİ: Bu tekkeyi bir gözü Kür ve bü- yük ruznamçecilikten azledilmi$ bulunan Mürteza Efendi yaptır” in eza Efendi, ri ön Abdullah onun da oğullar da görül 1206 - lim Me erit Zana Şeyh İsa haceganı Nak: inetmem amma, demiş. be edelim. Adamcağız kurtulduğuna sevi- nerek çocu; uğu b bırakmış, çekilmiş. Haylaz çocuk daha babası gider- ken sırtüstü yatmış; ile ka , vermiş kendin Şeyh yan gözle çocuğa bakar, ara sıra da rüzgârm tesiriyle sal- lanan ağaçlardan elinin uzanabil- diği yerlere kadar iye incirleri toplar ağzına atarmı Bir aralık bu in biri şap diye çocuğun alnıma . düşmüş. Sultan sarayı Avrupa eserlerine çok heves göste- de tekk ri 791) de e $ D Şeyh bakmış ki çocukta hiç hare- et yok. Seslenmi — Evlât, li musun? Çocuk gözünü açmadan mırıl- Tefrika No, -—-101— şibendiden Zamanın Kuthulektabı idi v satı bi hemt ZEYNEP HANIM MESCİDİ: m ris Bitlisinin karısıdır. Mescidi İdris Bitlisi, rununde İdris Bitlisinin (Heşt Behiş, adi: tarihi ile birçek yazı- lar yazmıştır. HATİCE SULTAN SARAYI Bu sarayı Hatice Sultan mimar Melling'e yaptırmıştır. Uçüncü Selimin hemşiresi Hatice Sultan, şah Sel gelmişti. — gün , Büyükderede ekünü 5 gi iş, al beğenmişti. Kendisi de kip güzel bahçeli bir! köşk yaptırmağa karar vermişti. | Fakat bu köşkü ve bahçeyi yapa»! şi mimav yoktu. Bunun üzerine iğ e 1035 Voleybel si mizsbabi li mıza devam edildi leri Mektep takımları arasında ter- tip ettiğimiz Voleybol müsabaka- larıma dün Darüşşafaka ve Kaba- taş liseleri ashalarında devam €- ildi, Darüşşafaka sahasında ilk maç Darüşşafaka—Vefa liseleri ara- sında yapılacaktı. Vefa Lisesi ta- oilhassa Selim ve Recep çok iyi oynadılar, Şişli Terakki takımı: Reşit, Ta- a ! hir, Lütfi, Lütfi, Abti ve İlhandan İnk maslâhatgüzar Baron dö Hübş mi- ilâp takımı da: Selim, Hay- | mar Melling'i tavsiye etti ve mi- mar Hatice Sultan a yar ms dikodu kemi Ve birkaç gün son-| zandı an u a mimi uzaklaştırıldı. Yalnız Mia Sultan köşk ve bahçeyi yaptırmağa karar vermiş olduğundan tekrar çağırttı. Melling'in yaptığı lâbirent şek- lindeki bahçe, fevkalâde güzel ve sanatkârane yapılmıştı. Bir gün, Hatice Sultanm mai- ln kız bahçeden sıkmak i i çin yollarını bulamamış, mütema- diyen bahçede dolaşmışlardı. vi onu yarın) Büyüka Bay Kadri Oğu- ört adanın tarihi de ya- Blörim Bahsettiğiniz manastır. lar, Bizans kurunundan kalmadır. Bunların bir kısmında saraydan nefyedilen Prens, hattâ imparator- lar saklanırdı. Bunlari sırası ge- lince anlatacı N.A.0. Dünkü maçlarda Şişli işli Terakki, Da- “İrüşşafaka, Haydarpaşa, İstanbul lise- takımları kazandılar a Feyzi, Recep, Ertuğrul ve Hikmetten kurulmuştu. İSTİKLAL -——- HAYDARPAŞA Üçüncü maç İstiklâl —Haydar- paşa Liseleri İlk devrede Haydarpi rakibine bir sayı bile yaptırmadan seti an muvaffak oldu. Bu devrede bilhassa Necde- tin, Lâtifin inişleri çok güzeldi. inci set İstiklâlin güzel bir o- vi t kuvvetli 15—9 kazana- rak maçı bitirdiler. İstiklâl taki- mından Tarık ikinci devrede bü- yük varlık gösterenler arasında- dı ır, İstiklâl takımı: Adnan, Tarık, Dilâver, Salâhattin, Necati o ve Sabriden Haydarpaşa takımı da: Lâtif, Necdet, Faruk, Besim, Mehk.ned ve Muvaffaktan kurulmuştu. YENİ LİSE — İSTANBUL abataş sahasında Yenilise— İstanbul Lisesi takımları karşılaş- tılar, Yenilise takımı: Şaban, Hü- seyin, Orhan, Muzaffer, Ahmed- den, İstanbul takımı: Kâmüran, Cihat, Cihat, Orhan, Sami ve Hik- metten kurulmuştu. İstanbul lisesi tekni vaziyete daha hâkimdi. ikinci seti 11 —15 olarak maçı ka- Pertevniyal takımı gelmediği karşılaşma yaparak çalıştılar. La e Bugün Şeraf sahasında futbol maçlarına devam edilecektir. SERGİLERE İŞTİRAK — D i bir kuv- vet eee ait an ararlar ves PANGALTI TAN SİNEMASINDA 6 Nisan cumartesi saat 20,30 da Y.5.T. HALIDE ve ARKADAŞ. LARI (açılış gecesi) Velinin Co- cuğu komedi 3 perde, Çeviren: 1. Galip Uzsan danır gibi cevap vermiş: — Yok! — Alnıma bir incir düştü — Farkındayım. —Peki alıp yesene! Çocuğun dudakları bükülmüş: — Kim alacak onu, demiş. Ağ zıma düşsün ki yiyeyim. Miskin- ler şeyhi bu cevabı alınca ok gibi yerinden fırlamış, çocuğun elleri- ni öpmüş ve önünde saygı ile el pençe durarak — Geç yerime üstat, demiş. Sen bu makama daha lâyıksın! Hikmet Kaptanın hikâyesi he- üz bitmiş ve kahkahalarımız he- nüz nk ki. bahçeden Hasan reisin 8€si eldi: —Kaptan befr geldi. Nerde. sin? . Pencereden başımızı uzattık. Nilüfer elinde bir yığın beyaz zambakla bahçede dolaşıyordu. Hikmet Kaptan: — Nazik kızdır, dedi. Senin geleceğini söylemiştim. Soframız için çiçek getirmiş. İstersen ine- lim bah — inelim. Kaptan. Hikmet Kaptanın dağınık, fa- kat oldukça zengin kütüpanesin- den çıktık. Bu bir buçuk katlı şi- in evde hemen her yandan bah- çeye iniliyordu. Nilüfer rıhtıma yol veren ta- rasada, Hasan Reisin erkek elle- riyle kurduğu sofrayı yeni baştan düzeltiyordu. Bizi görünce döndü: — Sizi vakitsiz rahatsız ettim değil mi? Ve kaptanın cevabmı beklemeden bana çevrildi: geldiniz Uzattığı eli hafifçe sıktım . Hikmet Kaptan: ok naziksiniz, Siz de olma- sanız burada âdeta o vahşileşece- ğiz. Hasan Reis kendini hâlâ ge- A mide lostromo zannediyor. Nilüfer gülümsedi: Idi mazur görünüz, dedim. Ne zamandır bu kadar nazik kom şularr memnun edemiyen Hasan Reis haylaz bir Cuma siyeeeki ne hoş görünebilir mi? (Sonu yarin) Birinci seti 3-154 l