21 Ekim 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SI )'_ 5 - | | F i " j he — ü Tarının Duvuk davaları' b — Fransayı bir sene, sıadmdan paradan ve — 12 — Kobespiyerin şahıe tennefret edan bir adam idare etti # :Z İhtilâlin büyük müvezihi o'un Danicamn ölümünden bahseder - ken İRobespiyet aleyhladda kati nl. dağu kudaz da korkun? bir hüküm | , Naz bir gün tuvaletine dikkat et . | medi, çâmür ve kan içersinde bir | ' kiyafetle göründü: Giyotin tahta - vermektedir: “Hulâsa öyiz denilebilir bi RBor besniyer, g.©li ve açık borekatle - riyle, süzleriye, hattü - susmaularile Dantonu bile bile giyotinin.tah. fasına sürükledi. Fransanm büvük inkıl&âbını hasla bir iftiracınım eli bir katilin simasında selâmlamafa tahamımntil elemem."” Onlar bu kati hükümünde ok haü'asız olmasa gerektir, Zira Robes Piyer, “çan dökmekten zevk gimak tan hoşlanan bir basta olduğunu isbat edecek deliller pek. çoktuür. İşte bir tanesi: Dantonla beraber idamı ed'üen” ler arasında Kamil C4 Molenin karısı Lusi dö Molen de,vardı, Lu- sıni'n evlenmesinden çok kısa bir zaman geçmiş, bir de Horas ismin de bir erkek çocukları olmusur Kanılın toruklak arkadışı olan Roöbespiyer sık «& — Lasiman evine gider, kücük Heraxı kucağına alır, ko'arı hoplatırdı. Fakat Röbesriyer bu güzel hkadımı da htilhl mahkemesine, orndan Si « yasot meydanmmı nıırlermekte hü'nimini Heresı be aba 1SIZz, VE anasıiz brrâkmakin tereddüt —ımıcıh_ KEslti bir şairim'z, Yavuz Sultan SelimEzn bahsederken: Rakibin ölmesine çare yoktur " Vezir olsun meğer sultan Selime N Pa gM İn aTrTasınlCa demişti, Fransız güzellerine mer. | tün olan zavallı âşıkların rakiple" rindan kurtulmaları ancak bu Ta. kipler'n Robesniyerin gazabına uğ amaları Ha mümkün nlnmklı Dantonun ve arkadaşlarının & - lümünden sonra mecliste Robes . Piyerle bov ölcüşecek kimse kal * mamıştı ,Fransa ufaklarında do « Kün ba közı) güneşi Avrupa biraz hayretle, faket derin bir emniyet, le karsılamıstı, Rohespiyerin dik: . tatörlüğünü Framnsanmn düşmünia” rr, İhtilâlin ölümü sandılar, Prüs- yü ve Avusturya Fransadan oörtü. larmı çekerek rTahat rTahat Polan. yanın taks'miyle mestul olmağa ihtilâline son vermek Tçin silâhlan mişti, Maksnt Fransada doğan hür fikirleri bağmaktı, hürriyeti öldür tmek vazifesini bizzat Robespiyer Üzerine akdlıktan sonra artık Fran 8a iİle uğraşmaktan bütün devler ker vazgyasi! Fakit KRobesniyer, bir türlü Miyordu, Etafımda kendi Luılre 4 tünde hiçbir rakip kalmal ”i halde İ Fransa ila uğrasşımalitan VAZÇeç Ü- | | dahi muttasıl hayali rakipler arı . ı yor, kesfediyor. buluyor, çıkarr” | yor, giyotine Yöllüyordu. meelisinde garip bir korku havası esmeğe baslamıştı; mebuslar dü « - şüindüklerini defğil, Robespiyerin istediğini smhivorlnr baHHâ mü, zükare sırasında kederli, düsün « veli görünmekten bile körkuyar - lardı. Bir gün müzekere sırasında | hayale dalar gibi olan biz mebu sun, Robespiyerim kendisine bak. ğ Simdi beni bir fenalık düşünüyer Madlen, tarihindea onu su cümle * lerle hulâsa eder: “Taraftarları — Robe SŞpiyer 'L Tazilet adamr diyorlar, Valan de * Kil o doğru, namuslu, iyi bir adam ğ dır KRobespiyear poradan korktuğu WW DU nutuklarının | tüylemistir. Robaspiyar yalnız p. | radan değil, kâdımdan da & r hattâ hadmdan nefret bile eder, ) Mndam Rolanı, Lüs? dü Mofeni ü« lüme —ıımhıven sebep bu nefret . | lir, Robespiyeor bu İrndÜmn rlıicm—ıı' j | Tiğr yüzünden hemsitos! imrlen bilel Uzak yazamıştır. Ehti'âkn bü garip £ nefret etmekla | nutmat — Okalmaz, kadınlara har fırsatta h. B karetle bakardı, Franastyı, hissa « seni kaçıracağım. Serbest d.."'ıı' kolmdan -. den, zgülen — Mefa olarak F tansa yI lıufîmîw tarihte iİlk ; dlam idare ediyordu.” Muyan insan'ardır. Fak <at Robes - 'ıvıver bunlardan değildir. Yakışık Ve Süze) erkek sayıkır, Cok dik- başladılar, Zaten Avrupa Fransa. Fransız | sanacak” diye bazırdığı meşhur « — dur. Robespiyerden — bahseden Lui : | lixanlı! Müsterih ol,. :ı.ın y tur., Yarm buradan ve bu haşaşatm veririn konağını na « - | sıl sardığını, Onun âayısız cariyeleri, birinde Dantona $ N zında nasıl can VeTrdiğini güreceksin! ör xi'tl', " k | aalanların kapısını #çıp N bırakacaksın yoksa?,., nesonin B !e sevincin ducrı:mı ohıı bir a- b | anlatırsım! Yalnız dikkaş et ki, Reşit ! Kadmdan kacan erkekler ekse, | r.:ıretle €irkin ve kendilerine bak -| Tomayan: Muzaifer Esen 'batle giyine, her gün Uraş olur, | | süçlarımı tarar, 0 devrin modasına" | (uygun olmak icin pudra ile beyaz. lanırcir, Robespiyer hayalında yal Sma çıktığı Şün, Robespiyer evi, bilaassa çalışik gt odası temizlik ve inlizamın ür" Hneğidir, Odasının duvazları kendi. sinin muhtelif pozlarda — almmış resimler'le süselnmiştir, Arkadaş' lariından birisi bir gün bu resim . keri saymak islemiş, Takat ell'ye kadar saydıktan sonra henüz ya - rısına gelmediğini görünce bu iş » ten vazgeçmiştir. Robespiyer kendisi'nin faziletli insan olduğuna imanmıştır, Buna inandıktan sonra düşmanlarını fa” zilet düşmarı olarak saymak tab'i bir şeydir. Fazilet düşmanı olan insanlar ise her cezaya, hattâ ölü- me İğyık olarak kabul edilebilir. Biraz kıskanç olan Robespiyer bu Mmantığa sığımnarak bülün rakiple . ni yökelmiş ve hatlâ bu uğurdâa Utktadan sahtekârlığa kadar her Vasıtaya başvurmaktan çekinme - miştir. Bu çirkin vasıtalara baş vururkan bile dağru bir iş yaptığı- na, insanlığa, farilete faydalı ol. duğuna kanidi, Robespiyer, temiz nı_şetlcnne l nanmak sartiyle, yaptıklarında mazur görmek helki mümkündür, fakat körükörüne kanlı ı.likt:ı.törün emirlerine uyanı fhtilâl mahkeme - sSini temize odarmak imkânsızdır, Bilhassa müddeljumumi Fukiye bü- tün bu kanlı islerde büyük bir rol oynamış, ihtilğl mahkemesi Treisi Dümayı mahkemeleri çahbuk bitir - mek fein boyuna sıkıştırmıstır, Bu devirde en kalaba'ık davalar bir celsede bitiyor, başlar birbiri ar . | kasından kanlı sepete düsüyordu. Danton mahküm edilip giyotine gönderildiğten sonta artık ölüm - den kim kurtulah'lirdi Fransız ih tilâlinin bu kanlı tünlerinde Ra - bespiyer bir de milli bayram ya. rüttr, Artık Pransada tek büsma bâkim olan Roöbespiyer — sereline bir gün Paris donandı, dansetti, sarhoş oldu, ve eğlendi. Fakat yi ne Fransada hapis'er ve İdamlar ortadan kaldırılmış değildi, Hnttâ Robespiyer veni bir kanunla, suç” luları mahkemede avukat bulun * durmak hbattından Menetti. Mail, di delillerin krymetini kaldırdı, <n. hitler? lüzumsuz gördü. ihtilâ! mah kemesini beş parcaya ayırdı. g mahkeme sabahtan ak$şama kadar idam hifenü verdi. Bu kanun hti* küm'eri mebuslara bile şamildi, Bu kanlı günlerden Olnr su sa tırlarla hahsetmaktedir: “18 haziranda, elli dürt tüşi a. na ve baba katillerine mahsus kır, miz; Gömleklerle Patis ortasından geçirlerek vyük araba'arile siyaset meydanına götürüldü, Bunlar a - rasında (Sesil Rüno) isminde bir gene kız da vardı,. Bü zyavallı gene kız Robespiyer evinin önünden ge çerken kendisinden süphe edilerek O liğmı görür görmez telâsin “Ah, B Kobon inler gibi bir sesle mırildan, dı:* — Döomek ki, geceyi bu cehennem. de geçireceğim, öyle mij? — Seni mutlaka kurtaracağım, de- burada, şu sı, gındığın noktada'hiç bir tehlike yok kurtulacaksın. nin ve heatfâ kendisinin aslanlar ağ . — Nredeyse aklım duracak. Yarın — Evet. Serbest bırakacağım, Fa, kat, yalnız konağın içinde, Dış kapı« ları kilitleyip anahfarlarını alacağım, | — Ya ben?.. beni saltın burada u. — Merak etme dedim ya, İlk önce doğruca saraya köşüar ve Reşidin seni naasrl bu (meşum küyu)yu — attığını, buradan nasıl kurtulduğunu halifeye hbaklcıında haljfeye bir şefantçi gelmiş olmasın, Maamafih bunun da bir de. Berl yoktur. Zira, herhangi biİr şefanta çinin saraya gitmesinden — önce bön serbest mij: * | duruyorlar, man duydu ki,? Ahme, #azdiüle, fırır, onlara mezelik hazırlardı. andıran bir koku vardı. MK kader yakindı cana!,. öoldüum! tehiikeli Eı-;!ı.*ı'ı: girişen san'alkdı" larının. vücuda elirdikleri — bir birliklir, On üç arkudaş bu klübü lesis elmişlet ve ismini de kara kedi koymuşlardır. Bu on üç kişi- den, şimdi, yalnız meşhür Joe Dar nomo berhayatlır, Bu san'alkâr: — Klübüm, tam on iki sene, tahlikeli şeylerle, meraklı sincina müşlerilerinin heyecanlarını temin elli, Biz, klübümüzü on üç kişi te- sis etlik, ama on ikimizi de, sanüt aşkına fTeda ettik. Diyor ve şöyle devam ediyor: Bem de Sonbahar oldum ? Sor:xs.qm mevsimindeyiz ama, bu mevsimin artık bahari kal madı, Goğuklar başladı. Rüzgâr, kamçılarını yüzlerimizde, en. selerimizde, sırllarımızda şaklatıp duruyor. Pardösüleri o.mıyanlar, kazaklarını arkalarma geçirmiyenler, litreme Taslını tasrih edip Yağmıur, ahmak ıslatan cinsinden değli, duş yaptıran nevinden.., müharek bir kere başladı mı, durmak bilmiyor ve caddelerde kaldı. yımdan karlırmıa sekerken sellera kapılıp bir çöp gibi gitmemek jiçin tuşçanacak bir yor ararken, arka sokaklarda da gırtlafımıza kalar çamurlara batarken haykırıyoruz: — Neredesin belediye?., imdadımıza yetiş! Fakat o, kös dinlemiş, feryadımızı duymuyor, Hem zaWwWtmı we za, EKodadımız, sonbaharı çok severlermiş, Eski edebiyatımızda, bu sevziyli söyliyen, (erennlüim eden bir çoök şiirler, neşidecikler, özlü yazılar vayrdır, Dedelerimiz, babalarımız, zevk ehli eskiler, Yuşadıkları sonbaharları ballandıira, ballandıra anlatırlar. Bu mevsimni öve öve biliremezlerdi, Rahmetli babam: gamlı bir mevsimdir, fakat, onun melâlinde de, gamında da haşka bir şily, başka Dir güzellik, daha doğrusu tatlı ve içli bir füsun var!,, derdi Bön, babamin hasrelimj çektiği o sonbaharlara yetişmedim. Fa. hdal, beun de bLoğazın, Bityükadanın sonbaltarlarını gördüm, Onları, şim , di hataladıkça, tatlı vir heyecan içinde kalryorum, Ben de, EBabamla, ktyriart hafif, kül rengi siğler bir tül ken, boğazın mavi'suları Üslünde, Marmaranın köpüklü dalgalarının beşiğinde, balık tuttum, Denijze praleta attım, çapari ile uskumru av, ladım, Lüfer kaynaklarında, bu zeki balıkları, tutmaya uğraştım ve bu Nlforler, kaç köre oltamı, keskin dişlerile sürükleyip götürdüler. Babamla Ahmet Rasjm, avladıkları lüferleri, kayıkçımız Karabet ayıklar sandaım baş tarafmdaki mangalın üzerine küçük İskaraya ya, Sonbaharın en güzel eğlencesiydi. Daha evvelleri de dağlarda, or,. marlarda mantar, kestane toplarlar, sürek avına çıkarlarmış, Gürlerce sicak yüzünü görmediğimiz güneş, çıkınca, ne kadar se. vinir, ve siriemizı, yüzümüzü onuün işığma Köşklerimizin, yalılarımızın bahçelerindek; çakrıl taşlarının üzerine dö. külen yapzaklar yağmıurdan, rutubetten çürümeğe başlıyan kokusile sarhos gidi olurduk, Çünkü onlarda, bir çeşit nefis şarap Kokularmı Nerede o eski aognbaharlar?.. ğüumuüz sonbaharlar? Unlar, ne kadar güzeldi, ne kadar sevimliydi, ne Şimdi çocukluğumun sonbaharlarını anarken, içimin sızladığını hissediyrorum, İçin içjin ağlıyorum, Çünkü artık ben de bir sonbahar Geçmiş zaman olür ki hayalj cihan değer! yakalanmış, üzeri aranmış, cebin” e iki küçük çakı bnlunmııştu Bu iki kücük cakı kızın Robespi» ver; öldüreceğikte bir delil sayıl - dı, ve kizm başını yedi, Bu idam . lar bütün Parislileri derin bir ke- der içersinde birakıyor, ölüm mah kümları Paris sokaklarımdan ge - çer'zen dükkânların kepenkleri ka panıyordu; fakat bu kafilelerin ar kasmdan “Yaşasın - Cümhuriyet” diye bağıracâk dalkavuklar yığını da mevcuttu,” (Devamı var) manzumeler, güzel “Sonbahaâr me'âlli, gili kaplar ve hararetine tutardık, Gülüp eğlendiğimiz, neşeler duydu. LÂEDRİ 13 Karakedi kulübü 13 kara kedi klübü, Holivudun, — Klüp, otomohil ,fren, tayyare ve diğer kazalarda ihlisas sahiliy- .di, Biz, birdenbire sürat kaların dan otomobile, olomobilden hare- ket eden tayyareye utlayorduk. Bır arkadaşımızı, bir arslan parçaladı, Bir arkadaşımız, bir — otomaobil âl- tında ezildi. Bunlardan Holivuda ne? Biz, ona, hayatımızı satmışlık. Beni en çok mülehassıs eden şey, harekette bulunan bir şeyden birdenbire atlamaktır, —Arkadaşla" rımızdan biri, bir gün, bir - yük treninden Harlem ırmağına atladı, | Sonbahardı, Başında kan toplanilı, Pek güçlükle sahile çıkabildi. Ben, bir gün, otuz metre yükseklen, bir çukura atlamaya mesbur - oldum, Film yukarıdan alındığı için, bir ağ germiye — imkâa yoklu, Bizim rejisör efendiler, ancak; Üüstü lon” rak örtülü bir bez gemmiye muva* fakât eltiler. Ben de dirseklerimi, diz. kapaklarımı sardım ve - bin korkuyla atladım, Bereket — versin bir larafımı kırmadım, Bu da Te" Jisörün kabahati değildi; çünkü hu efendilere göre, ihliyat — tedbirleri uğraşmak, zaman küuybhetmektir. . 57 - şşimi bitirmiş olacağım, Saraya gelin ce, aslanlarmın kapıyı açık bulup hare. me daldıklarını ilâve etmeyi mazsın ! — Ne 07 Hakikati halifeye süyle | mekten çekiniyor musun ? ' — Elbette, Çünkü ben — Reşitten intikam alacak vaziyette bir adam değllim, Şehirde örnek olmasın diye halife beni derhal astırır. Fakat, asıl. , sam da ne çıkar? Sözümü yerine ge- tirmiş, dediğimi yapmıış olacalm ya. Reşit gibi bir veziri yenmek — benlm İçin ne şerofli bir iştir, .. *“TEKRAR DÜNYAYA KAVUSURSAM..,, Kobon, (meşum kuyu) — bekçisinin YAZAN: r 4 anuütfe ! ISKENDER F. SERTELLI sözünde durup durmıyacağını bilmi yordu, O geceyi bu müfthiş cehennemde na, sıl geçireceğini düşünüyordu, Bekçi ona bir tuzsuz ekmek ve aya rıica bir testi su getirmişti. Ertesi gün bekçinin dedikleri ta | hâkkuk ederse, Kobon kuyudan kur. tulacak ve aslanlar vezirin harem da- | jresini sarmışr hepsini parçalamış o , Jacaktı. Vezirin zindan bekçisi — gerçekten | Reşidin düşmanıy mıydı? Bütün bun. ları, ondan intikam — almak için mi hazıriryordu ? Kaobon bu konuşmalar arasımnda Re. şidin Haceri sevdiğini de anlamıştı. Askeri bahis Sovyet ordularını: Kafkasyayı müdafa: |sı nasıl cereyan et Harp gayretleri cereyan ettik - ten sonra evvelte tasarlanmış o « kan plânların ne dereceye kadar tatbik edilebildiklerini tetkik et . mek ve bunlardan neticeler çıkar mak dalma faydalıdır. Bundan bir sene kadar evvel, | daha Ruslar, Rostofta hulunurken ve kış hücumlarile Almanları yıp. ratmağa çalışırken, bitaraf menı - leketlerden binnin askeri muhar- riri şa satırları yazmıstı: “Kafkas petrollerinin muhafa . zası, ancak, Rusların yeğâne iki yolu: Krasnador — Stalitgrad - Ba- rizaglebsk demiryolu ile Volga neli ri yolunu ellerinde bulundurmak la kabildir, , “Bu neticeye varabilmek için, l&uılsnn, Alman kuvvetlerini ge. rilere afacak surette, mühimce bir inhizama uğratması lâz mdır, Bus. | Yar içi'n böyle bir imkân da vardır; çünkü - Azak şimalinden, böyle bir harekete girişebilecek va ziyettedir. Almanlardan, Odesada kendisinin de tatbik edebileceği bir ders de almıştır. “Müdafaa tertibatıma gelmce: Rusyanın dikkat. edeceği şey, Ka radenizin ve Azak denizinin şark sahillerini korumak ve mümkün - se, Rostoftan şimale doğru ve bi raz da Don nehrinin «0) sahilinde kuvvetli müdafaa hattı vücude ge Novorosisk ile Potj gibi sahil şehirlerinde, müdafaa — tertibatı meydana getirmek kolaydır, Kara, denizin şark sahilinde, büyük kuv vetlerin bulunmasıma ihtiyaç gös. leren bir yer varsa, o0 da, Novoro” siskden Don mansabına kadar Üa zanan sahadır, “Don nehrinin cenabundaki mü dafaa Lertibatına ehemmiyet ve - rildiğini kabul etsek bile yine me” tele halledilmiş sayılamaz,. Rusla. 'rm, bu büyük mnehrin şimanlinde de sağlam bir surette yerleşmeleri lâzımdır. Burada da, motörlü buv vetlete s'ddetle ihtiyaç görülü « yor; çünkü pasif bir müdafaanm mukavemeti mahtuddur, Bu mu . kabil manevre kütlesi. büyük ve müsterek hareketlere girişebilecek larzda taksim edilmek ican eder, Bu satırları vazan askeri mu * harrir de, bircok askeri miltehas. bisalr da, vaziyeti İyi tesbit etmisş- ler ve Ruslara, yapacakları şeyler hakkımda, fikir vermiye calısşmış. lardı. ve Timoçenko da, bu dets” lerden istifadeyi kaçırmamış, bü - tün kış buna göre hazırlanmıstı, Ruslar, Rostofu e'e geçirdikten sohra, müdafaa hatlarını, carpta Kostof ile Don nehri deltasına, tarkta Stalingrad ile Volga dir - beğina Sstinat ettirmek süretile a: şağı Donda tesis ettikleri kuvvetli bir sedle Almanların Kafkaslara doğru yollarını kesmiye çalıştılar, Sonra, Rus erkânıharbiyesi, Kırım dan Kerç boğazımdan, müdafan hatlarmın Almanlar tarafından çevrilmesine mMeydan vermemek üzere, bu kuüvvetli seddin cenubu. Reşit, Haceri ele geçın'ıeıı_ıçın. 1 | e T w Y Ç MA ae ü cap edersec, Halifenin canma kıyacak kadar hüln bir adamıdı, Zindanda göz gözü Gece olıııı;ıu Ailınlıg yer altında Lükreşip dıı ruyordu, Ertesi gün bu hayvanlar — serbest kalacak olursa, önüne geleni derhal parçalıyacaktır Çünkür mutat hilâ - fma olarak bekçi o akşam vahşi hay, yanlara yemi vermemiş, onlart kasten ğgörmüyordu,. .) Bo birakıp gitmişti. | Kobön uyku uyuyamıyordu, Gök . lerin bütün melekleri bir araya gelip Kobonun etrafını sarsaları — yılanlar küyuda ısliık öttürürken, aslanlar aç Tiktâan bağrışıp dururken, böyle kor, kunç ve tehlikeli bir yerde gözüne nasıl uyku girebilirdi? İşte bir acı, korkunç kükreme., Kobon, aslanların sesini pek yakın. dan duyuyor, Acaba hayvanlar yuvalarından mr çıkıyorlar ? İşte, tüyler ürpertlci ıslık sesleri, - Yılanlar bir yığın yağlı kayışın bir.. birine sürtünerek, akan — sular gibi kayıp gitmesine benziyen bir uğultu içinde kaynaşıyorlar. (Devam; var) Sovyet Rusyanın Timoçenko ordusu, yaz harekâtına, askeri mantığa uygun, güzel bir plânla girmisti. Elinde zaferi temin edecek kadar da kuvvet vardı. Öyle iken hezimete uğradı na, Taman yarrmadasile civarım dafi sahillere kesif kuvvetler yer leştirdi. Yalnız, petrol havzaları Na Ve Kafkas dağları, önlerine, a kuvvet kaymakla, oralarda zayıi kaldılar, Marescl Timoçenka, bir tedafüi | tertibât sayesinde, Von nehrinin iki kenarında ve Harkofun şarkın da bulunan Stalingradda tank or. duları ve birçok. hava — filoları ile takviye etilmiş büyük bir ordu top byabildi, Sovyet Iınşkıımandanlığr, yazın, hareket mevsim; gelince, Alman | lardan evvel — teşebbiise geçti ve “Almna ordularını bir. hezimcte uğratmak suretile gerilere sür. mek” gayretila taarruza geçti, Bu tarruzda, Alman oriularının A - zak denizi simalindeki kademele . rini çevirmiye çalıştı. Hep biliyoruz: Bu teşebhüs bo, &a çıktı ve neticede Maresal Timo. Çenko, müdafaaya geçmeğe mec - bur oldu. & &* £ Alman ordusu, Hürkofün şar - kımdaki Bus cephesini — yıktıktan Bönra, Voronejde Don nehrine ve daha centba geldiği zaman, Rus ordusunun sağ cenahr Voronejin kimalindea mutaarrızm geri ile ir. tibatmı kesmrcek maksadile birçok mukabi! taarruzlara geçti; fakat bu şiddetli taarruzlar, Mareşal Fon Bockun ordusunun yaniını ko. rumıya memur ettiği kuvvetleri püskürtemedi, Alman taarruzu, bir saşırtma hareketi yaptıktan Sonra, birden - bire istikametin; değiştirdi ve ce nuba doğru cephe alarak Rosto £ füun simalinde asağı Don havrası. va doğruldu, Nehir zorlandı ve Rostof istihkâmları, yıldırım sürar tile g2çildi, Bundan sonra, sağ yan kolları süratli bir yürüyüşle Kafkaslara dnğm, bir yelpaze şeklinde açıla- rak, ilerledi. Bu anda, Timöçenko, Don üzerinde topaldığı büyük h , Uyat kuvvetlerini ve zırhir birlik. leri ileri sürdü ve Doneç i tinde siddetli mukabil taarruzlara girişti. Timoçenko, bu mukabil taarruz lormda muvaflak — olsaydı ve A man kuvvetlerini Azak denizine doğru sürseydi, acaba Kafkas dağj larımnım şimal eteklerine doğru iler liyen Alman ordularmı durdura | bilecek miydi? Hiç şüphesiz, ta - mamiyle değil.. Timoçenko, bu defa da Alman ordularının sağ — cenah harekâtı « nn devamını ve ilerlemesini ön” lemedi, Stalingrad — muhasarası, Kafkaslardaki ileri yürüyüş, Timo çenko ordularmın muvaffaflayet - Bizlikleri yüzünden selâmete çıktı. DA Rus erkânıharbiyesi, bütün kiş zarlında, Avrupa güzetelerinde askeri mütehassısların yazdığı ya. zılardan istifade etmiş, mükemme| hir müdafaa plânma dayanan bir muntaka taarrust da hazırlamıştı. | Böyle askeri mmtaka uygun bir plân dahilimnde hareket ettiği hal. de, Mareşal Timaçenköo, neden mu vaffak olamamıstı? Hiç şüphesiz, Alman ordusunun bastam halindeki taarruzuna kür - ban ©'tmisti; fakat ortada başka tefevvak aleamnları vardı: Alman kuvvetlerinin harekât fafkiyeti. Malzeme, teşkilât w; tabiye Bıllıı lüğü,.. ( Urugvaydaki Alman bankası sıkı bir” kontrole tâbi Montev;deo, 20 (ALA.) — Hükü- met, Urusvay'daki nazizm hare- ketinin sermayedarı gibi sayılan Alman transatlantik bankasının daha şiddetli bir kontrol altımnda bulundurulmasmı emretmiştir. Hü- kümet muhasipleri tarafından ya- pılan teftiş sonunda Alman Hü - hükümetinin Uruguvaydak; nazi: teşekküllerine yardım — için 19041 yılında Alman bankası vasıtasilı 650.000 dolar göndermiş olduğu nu meydana çıkarmıştır.. O tarih tenberi banka mevcudunun neye' x -

Bu sayıdan diğer sayfalar: