4 Ekim 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—T EE ŞARTEŞ TT HAFTA SOHBETİ Dosta ve dostluğa dair Bnst kjındir * — Hakiki dost var m? — Böylesini bulsam elin! öpeceğim! — Kıtk yılda ikl dost! — Dost ve dostluk diye bir şey yoktur — Ahlâk ve üoatluk — Dus'luk eskidenyardı — Birkaç ata sözü — Dost çelâkkisi — Pairler ne diyor? — Dosta ve dostluğa inananlar ve inanmiryanlar — yan nasıl rahat eder? — Ömer Hayyam ve dost mefhumu — Hafıza göre | dost — “Bilmem ki nerdeler? — Süleyman ln. Nazifin bijir sözü — İnsanın “<ap ve rztirabi nasil azalır? — Yaçım ömür, bütün ömür! Yazan : Münir SıloEın gıgıııoıln- IK sık — kullandığımız keli. melerden — birisi de “dost” (üfıdır. Yolda, acele acele yürüyen bir arkadasa: “Nereye yahu! Böy le telâşla?” diye sordunuz mu, he" man cevap verir: “bir dosta gidi- y — Aftışam bir döstün evindey. dik aman ne eğlendi'k ne eğlendik, — Bugün birkaç dost — toplan. dik, hep senden bahsettik, Kulalc karm çınlamıştır. — Ahmet umumi müdür olmug. benim çok eski dostumdur, bir işin varsa söyleyim, Gibi sözler, ve buna benzer ko- nuşmalar, hergün kulaklarımıza a. kisler yapar, Her yerde, büyle çe. sitii ve içinde “dost” bol bol kul- landlan binbir lâf işidiriz, Yazıcılar arasında da: “dostum falan!” “eski dostum filân” sözle- ri, çok kullanılır, Dost diye tanıdıklarımız, elieri. ni sıktıklarımız, hakikaten “dost” mudurlar?... Tam müânüsile, yani Bizin dertlerinizle mütcellim olan, endiselerinire, matemlerinize işti. râk den, kötü günlerinizde yardım elini uzatan, uzatacak kudreti bi le yoksa, teselli eden, en felâketli zamanlarınızda yanmızdan Ayrı. mıyan hakikf dest... Ben, kendi hesabıma ,böyle bir “dost” belsam, elini öpüp basrma koyacağımı, Ktrk küsür yıllık öm. rüm içinde, hakiki dost olarak, an. cak, bir iki kişiye raslıyabildim. Ötekiler, dost diye elimi sıkanlar;, yanımmma yYaklasanlar, hep sahte im sanlardı. Hep fasafliso idi dostluk- hrm! Dost diye, kucağımı açtığım, ha rimime aldığım, kardeş gihi sev. diğim, cocuğum gibi baktığım, bü. Zazını, üst başını, hattâ harçlığını düşünüp temin ettiğim — fusanlar, yıllarca, aylarca, haftalarca ber mimle düşen kalkan, ömürlerini evimde' peçirenler, zaman geldi ki pacalarımdan sırdılar, Baldırları- mr daladılar, Ufak bir espiri icin, her şeyi ve her seyi tnuttular, Se. faletlerini hatırlamadılar, Ruhla . rrnmn sefsletlerin? gösterdilr, Bun” lara dost denir mi? Manmafih, ben, yime böyleleri - Ne elimi uzatmaktan çekinmiyo | rom, Fakat ne mal olduklarımı, sahtekârlıklarını, — yalancılıklarmı bile bile... ' Teecrübemle söylüyorum: Bu de. virde “dost” yoktur, “dostlak” dt va bir sey kalmamıstır. Bu mef - kum eei devirlere ait bir seydi, O günlarde, dostluk, vefakârlık, in . sanlık vardı, Cönkü ahlâk vardı. ANST etnavmea, dostlüuk olur mu? #4t E VKWE, eski zamanlarda dost lak vardı. Maamafih, eski- don (Ce, dost gözüken, fakat bu ul. vi rtefhuma kıymet vermiyen soy” suzlar da coktu, Bunun içindir ki, yi gören, iyi kavrıyan, insan sar- rafralan atalarmnız, dosta ve döst. İnğa nit birçok sözler söylemisler” dir. Bunlardan da anlasılıyor ti eekiden —bmugünlere — nisbeten— geniş ölçüde ve hakiki münada destluk olmasma rağmen yine te- Jâkkiye bağlıymıs, Bu — telâkkileri belirten bazı şta sözlerini yazıyo, rüm ! * Dost başa, kuzgun İeşe, * Her tey'n venisi, dostun er * İnanma dosta, saman kor posta', ' * Düşenin dostu olmaz, hele bir düş de gör, * Kekij dost düşman nlmaz Ye| nisinden vefa gelmez. * Dost kara günde belli olur. * Darrsr dostların başma, SŞubeye davet Bakırköy As, Ş, den: 1 — 339 doğumlu ve bunlarla mua mele gören yerli ve yabancı erat sevk edilecektir. Bunların şubede toplar, ma günü 19 birinciteşrin 942 pazarte. si günüdür, ' 2 — Kısa hizmetlilerle £& katlar hak kmda ayrıca ilân yapılacaktır, h Taksim As, şubesinden: Taksim LÂAmartin caddesi — billur apartıman 9 numarada olturan ve ay. ni zamanda hukuka devam eden 30774 kayrTt Numaralt yedek süvari teğmen İsmet Yalpın hemen şubemize müra caat €İmesi aksi halde 1576 — sayılı kanunün tatbik edileceği Hlân olunur. * Dost başa, âayağa bakar, * Dostun ekmeğini düşman Bibi ye, * Doöst ağlatır, düşman g!lldtı— rür, * Dostlar aliş verişte görsün, * Dözt yüzünden, düşman gö“ zünden belli olur, * Kusursuz dost arayan donmte suz kalır, * Akrlsız dost terdir, * * Dost belâstina uğrayan toktur, gtekik Divan edebiyatımnın söhretli ve şöhretsiz şairleri de “dast” mev * zuu etrafında sayısız kıt'alar, be- yitler, mısralar, yazmışlardır. Ga, zellerinin, kasidelerinin arasında dosta ve dostlufa dair birçok be” yitler, bercesteler vardır, Onların da dost hakkmdaki fikirleri ve te- Tâkkileri, birbirine aykırıdır. Bun. lardan —deryada katra kabilin” den ve aklımda kalanlardan — bir kac örnet naldeülvonın Halime dost âeğil, düszmeni s'ad- düşman düşmandan bes. dar ağlar Kğak Dostu zarü hazin, düşmeni şa« dan eyer Sabır kıl eyleme bir kimseye izhar elemin! wK ü Kadimi âsinâlardan görüb bigâ" nelik resmin, Vefa üramidine biğânelerle âşi- na oldum. $it Dünvada nasibin sitemi cevr ise ey. dil, Ahbabm eder anı da a'daya ne hacet? | ğ Ahiba şivei yağmada — mebhud eyler a'dayı, Hüda gösltermeslin âsâre izmihr lâl bir yerde! yeteş Mizana vur görüştüğün ahbabı ' ' ibtida &$k Gizli düşman gibidir bil ki mü- dahin ahbab' dakk Dost zannettiklerin âlemde reh- zendir bütün kak'k N Değfmez elem-i kükete ülfetei halkın, Rahat bulur âlemde eden uzlet-i ahbab, kk t Dosta ve dostluğa dair, Arap Ve Acem şairleri de birçok şeyler söylemizler, şiirler, Trübailer yaz- muslardır. Bazıları dosta ve dost . lağa inanmışlar, böyle bir şeyin varlığını kabul etmişler, İnsanlar arasında hakiki bir. dostluğun ku” rulabileceğini söylemişlerdir. Fa £ Hat ekseriyet dost ve dostluk ol- madığı ve olamıyacağı fikrindedir, Bu yazılarda da, yeryüzünde haki. ki dost olmadığı fikri göze çarpı * yor, Ve bu fikirde milletin büyük. leri, kalem ve fikir sahipleri itti - fak etmislerdir. (Devamı 3 üncüde) 'na sipariş edilen tayyaâneleri A | Ekrem Knig 'Paristetevkif edildi Ankaradan haber verildiğine göre, İspanyadakij dahili harp sı « rasında sahte evrakla memleket'- miz namma Amerikaya Bsipariş o” lunan Üç tayyareyi İspanyol elim huriyetcilerine satan ve — vurduğu vurgundan sonra memleket hâri « cihe kaçan Ekrem König nihayet Pariste yakalanmıştır. Ekrem Köniğz hariciye vekâleti: milzin mühür ve resni antetlerini tüklit etmisş, bu süretle hazırladığı sahte evrakla nemleketimiz namr meritadan alarak İspanyol citme kuriyetçilerine —satmıştı. Bu işl2 kendisine yardım eden hariciye memurlarından Ruhi hakkında ad- li takibat vapılmış ve kendisji mu" hskeme edilerek mahküm olmuştu. Ekrem Köniğ Şimdi Paristd tev. kif olunmus bulunmalktadır. İcap eğen diplomatik tesebbüsler yapil miş olduğundan kendisi memleke« (ümize gönder'lmek üzeredir. Memurlara Ucuz fiatla pirinç verilece Ankaradan haber verildiğine gö re, memür, eytam eramil ve tekar ütlere ucuz ekmekten başka zahi-" re verilmesi takarrür etmiş gibi dir; Yakmda ucuz fiyata pirinç verilecektir. Bu husustaki hazır lıklara başlanmuştır. — Gıda maddeieffâi'n ' kontrolu Mmtaka. Ticanet Müdürlüğü bit hassa gida maddeleri fiyatlarında görülen baş döndürücü fiyat yük- selişini Ticaret Vekâletine bir ra, porla bildirmiş, vekâlet de müdüre lüğe dün şu mealde bir emir ver - miştir: — Fiyatların yükselmekte oldur- Bunu belediyeye - bildiriniz. Be | lediye iktisat müdürlüğü ihtikâr « la mücadele etsin! Müdürlük, vekâletten aldığı e& mir üzerine keyfiyeti belediye ikr tisat müdürlüğüne — bildirmiştir. Belediyeden de gu yolda bir ca, vap verilmiştir: — Fiyatlarm süratle yükseldi . ğini biz de biliyoruz. Fiyatlar Serbest bıra]nldaktan sonra bunun Löyle olmaması için tüccarm Va: itleri ile iktifa edilmişti. Fiyatlar istihsal mıntakalarında yükseltil * mekte olduğundan İstanbuldaki fiyatların kanunen ihtikâr adde Gilmesine imkân yoktur, Zira, fas turalar yüksek fiyatlar üzerindcn tanzim edilmiş bulunmaktailır, Öğrendiğimize göre, Ticaret ve kâletinin ihtikârla —mücadele İçin kendisine vazife verdiği belediye iktisaft müdürlüğünün ancak ve J dena mırıldana içeriye girdi: Babanın adı? ARAMPARÇA olmuş ayak, Habilarını iç giciklayıcı bir sesle koridorda sürüye sürüye sulh mahkemesinin önüne getiril. di, Korkudan zaten kansız olan suratının rengi atmış, kireç kesil- mişti, İncecik dudakları utrıynr, ikl de bir kendisini getiren mütehak, kim, mütekebhbir bekçiye yalvara rak: — Ni dersin ağam beni nide- cekler acep? Mapusa atarlar mı, ki,,, diyordu, ” Bekçi elindeki evrakm sayfala” rını Çevire çevire duymamazlıktan geliyor, bazan da: — Şüphe mi ediyorsun? Mapu., seneden ba&ka nereye gönderir . ler, ki.., Cevıhı ile kondıslvnl büsbütün korkutuyor, titretiyordu, r Hava olduliğa soğuk hele taş ko ridor da büsbütün serindi, On altı en yedi yaşlarındaki taşralı çocuk bir köşeye yumulmuş, kara kara düsünmeğe başlamıştı, Sırlmda emuz adalelerinin göründüğü yır- tık bir mintan, ayağında dizlerini Bztck aşan yamalı bir pantolon vardı. Koridordaki halktan hiç kimse kendisiyle alâkadar olmadığından biraz sonra cürmümeşhat sulh ce“ za mMahkemesinden içeriye #ekul Ünğunu da kimse farketmemisti, Suçlu gözlerini ovalaya oyalaya ayağa kalktı: Nezarethanede uyuyama. — Ahmet, — Kaç yaşındasın' —(. — Ananm adı? — Hayriye, : — Soy adın * — Adm? — Mehmet, 'a — Ne yapmısam be Mehmet? Ramazan gibi mübarek bir gün 'de İnsan hırsızlık yapart mı? — Bir ceahilliktir, oldu efendim, — Demek itiraf ediym-ıııı? geei H.') — Yani çaldığımı saklamıyor son? — Niye saklıyayım, ki... Ben dört Senelik esnafmm, sonra renç. ber çocuğuyum, Hiç yalan etmem, Bir cahilliktir yapduk şeytana uy. duk, iste,, — Pek iyi nasıl çaldın? — Hüzseyin oğlu Hüseyin ve da- ha iki hemgşeri ile beraber Tahta * kaledeki handa beraber — yatarur, Gegen sabah kalktrm, Hüsyin oğ. ht Hüseyin uyurken yavasca ya. nma gittim, yeleğinin — cebindeki 139 liııyı.ıllım_ — Buçuğu da — He bir de yarum İiralık var. dı, — Sonra? — Sonra kaçdaım efendim, 84 Hrasımı yedüm, geri kalanmı Hü: seyin oğlu Hüseyine karagolda in. ancak 7T kontrotörüi vardır. tulumba çalıştıracak takat kalma” , idığını söylüyor. Sent Klor köprüsünden geçiyor ve Jilberin oturduğu binaya kadar yamacı çıkıyoruz. Versay — cadde” sinden geçerken düşüncem Nad, ya Halaya, zavallı ihtiyar lııdum doğru Kayıyor, Onun da evi bu" racıiktadır, Gidip görsem m/ aca, ha? Neye yarayacak bu görüşme? dilberin arkadaşharımndan — Wislers A, ya ait iki ötomobili de burada Eulacaktık, Bu kadm beraberinde oğlunu ve kızını gelirectek ve a“ hımohıllorden birisin; kuîlnrncak üş; Tünej otemobili Knmndıver bizim otomobilimte; de Jilber yü” rütecekti, Bu kervan acaba ne zaman hareket edecek? Jilber Misters A va telefon etti; Ve ye, ce yarısıma doğru bareket etme” miz kararlastı, Jilber'e valizleri, ni yerlestirmesi icin yardım ettik, bu iş bittikten sonra arkadaslara teklif ettim: “Simd: taracadan Parisimize son bir defa bakalım” Sen Rloda yamacmn üzerinde olan bu taraçadan Paris bütün ihtişa” miyle görünlür, Normal zamanlar, Ün buradan Vensan ormanmı, de ettim, Panteon'u, Sen Süplis'i, Envalid',i Eyfel kulesini görmek mümkün”" dür. Fakat bu kadar hayale henze, yen bir manzarayı bütün ömrüm” | de görmüş değilim, Taraçaya git, tik, Parisimize son defa olarak baktık ve hiç bir şey görmedik, Sıyah bör sis Parisi hizden saklı" yor; Almanların Parisin garbinde Sen Nehrini geçmek için lmllan dıkları siş Paris üzerine gelmişti, j Hepimiz aç, hepimiz yorgunuz, binasnaleyh derhal bir vemek ha" [ zaırlamafa koöyüldak, Bu dakikada | baurada garip bir hava var, Her. ı Alekıander Vert g D geçtiği halde, (önünde duruyor, Bu sırada çok : p vakmla.nlan bir top sesi gel Muzaffer Esen t6 hangi bir dafreden istediğim bir şeyi çalabilirim, hiç kimse “nere” ve götürüyorsun” bile demez, Sen Klo'da ışıklar söndürülmüş | otomobillerden — birisinin lâstiği tamir edilecek; Aarahbayı garaja götürmek lâzım geldi; bu iş çok vaktimiz? yedi. Vakit gece yarısı" İkisi — yüklerle dolu üç otomobil hâlâ kapımızın dilber “bu iri çanlı - toplar” ıııuı,, fikrini öne sürdü; bitişik evden korkudan titreyen bir &25 yüksakli: “Fenerleri — söndürü. nüz, Allah belânızı versin, otomo” 8ayram|ık oüzmek İçin çalmış Fakat şimdi bu yep yeni elbiseleri paranın asıl sahibi giymiş, kendisi gene yırtıklara kalmıştı — Pekiyi Ahmet, bu işi? — Heç.. — Nasıl hiç? — İşte,, bayram geliyor, üstüm neye yapüin de başımda yolitu, Kaç gündür de | iş bulamamıştım, Açlıktan gözle . tim karardı, kendümü kaybettim, çaldum, — 84 lirayı nasıl yedin, İçki falan mı? — Yöh ben İçki içmem — efen. düm, çarşıya gittim, sırtıma yeni bir ceket, bir pantolon bir ayakka” | bi aldım, Hâkim Mehmedin üzetindeki yırtık mintanla eski pantolon ve ayakkabdarım;ı süzerek : — Bunları mı akim, 84 IJiraya? dedi, — Hayır, aldıklarımı karagolda Hüseyine verdiler, Ayakkabıları bile,.. Hâkim bir müddet düşündhkten sonra: — Mehmet, dedi, mademki doğ. ru söylüyorsun, ben de seni ger. best brrakıyorum, zira itiraf etti- ğin içim kaçman veya Mmevcut de“ Dilleri imha etmen vibi bir ihıtimal yok, Ancak., ikineci Mmuhakemede inkâra veya sözlerini değiştirme | Be kalkarsan yandığın gündür. Haydi bakalım... — Demek gidebilirim, öyle mi? — Evet, muhakemeni gayrimef,. kuf olınk göreceğir. Mehmet sevine sevine dısarı ç- karken hâkim arkasmdan — şüyle bağmıyordu: — Ama sakm bir daha büyle sşeyler yapım karşıma guleymı de” me ha!,, ' NİHAT SAZİ Bir bakkalın deposunda 330 TENEKE TEYTİNYAĞI BULUNDU Belediye İktısat Müdürlüğü kon trolörleri Beyoğlunda bir zeytin - yağ istifçisini yokalamışlardır. Bu, Kurtuüluş caddesindeki Doğ ruluk bakkaliye mağazası sahibi Kirkordur, Kirtkorun zeytinyağını piyasadan 30 kuruş ucuza satması memurların nazarı dikkatini cel * betmiş ve kendisinden fattra is temişlerdir, Faturalarda —muhtelif tarihler gören memurlar büsbütün şüphe * lenmisler ve depoda yapılan araş tırma sonunda 385 teneke zeytin yağı bulmuşlardır. Bakkal hakkımda — zabıt tutul- muş, yağlar musadere olunmuş - tur, ) İ bilin fenerlerini söndürsenize.,, Nihayet hareket ettik, sant ge“ Ce yarısmı kırk geçiyor, 11 hezi, ran salı, Bugün Mariyon'un doğum günüdür, Bugünü — kutlamak İçin yolda birer bardak kırmızı sarap içtik. Versaya giden ağaçlık bir yolu takip ediyoruz. Yolda Fran'” sız askeri kamyonlarının — teşkil ettiği dürlleri mütenindiyen eçi yoruz. Versavda yol fena halde tıkalı, On dördüncü Luinin hey” keli yanında, şatonun önünde slâhlh jandarmalar.bizi — durdur, du, Sayılamıyacak kadar çok kam” yon geciyor, Beklemek zarari, Ka ranlık gece, bir iki ışık, —jandar” malarm s<si, binlerce matörden gıkan gürültü, nihayet birinci Vitesle harekete başladık, Her sa, hiye arkama dönerek ikinti ara” banın bizi takip edip etmediğine bafıryorum, Ba bana verilmiş va. ziledir. Kâaranlıkta bu araba Üüze" Tima yiüklatilmis bisikletler ve denklerla tanka çok benziyor, Bi. Sikletlerin tekerlek gölgeleri dışa” rıya top gibi vuruyor. Muhacirlik (Davamı var) 4 ıı.ımsşmıv —1942 İSTANBULUN - KURTULUŞU Salı günü büyük törenle kutlanacak İstanbulün kurtülüş yildönümü mü. nasebetile #alr günü yapnlacak mitra sim progğramı hazırlanmış, alâkadar . lara bildirilmiştir. Bu programa göre, salı günü bü - tün resmi ve husuüst binalar, ticaret- haneler, vapurlar, tramvaylar gündüz bayraklarla donatılacak, gece elek | triklerle aydınlatıalcaktır. Törene âas- keri kıtalar, okullar, — cemiyetler ve halk iştirak aedecektir. Kıtalar, okul . lar ve birlikler şu &ira ile geçit res, mi yapacaklardır: Askeri bandoö, askeri tıbbiye okulu. lu, kara ve deniz birlikleri, pollis müt. rezesi, itfiniye bando Ve müfrezesi, şehir bandosu, üniversite — ve yüksek okullar, okul İscileri, İjse tülebesi, es. naf cemjyetleri. Merasime iştirak edecek kıtalar ve teşekküller saât 9,30 da Sultanahmet meydanında toplanmış bulunacaklar dir, Saat l0 da merasim komutanı . Am intihap edeceği bır başarya 21 pa, re top atacaktır. Bunu müteakip şe- hitler için bir dakika İhtlram vaziye. ti almacak'tır,. Bundan sonra tramyay yolunu takiben Taksime gidilecektir. Bu-kıtalar köprüden geçerken vapur, lar düdüklerile kıtaları selâmliyacak- lardır. Taksimde kttalür yörlerini aldıktan sonra direğe bayrak çekilecek ve bu sırada istliklâl margi — çalimacaktır Bunu #Bideşk o NalkAK İK öğmaa " — SÜRenü takip edecek ve biri yüksek Çahsil gençliği adına, diğeri şehir namına oi. mak üzere ikli nutuk söylenecektir; Nutuklart geçit resmi tektip edecek tte | Öğleden sönra saat 16 âa İstanbul komutanlığında bir kabüli Tesmi ya. pılacaktır. Vali; parti reisi, şehir mec. His mümessilleri ve diğer mümeasil ler komutanlığa giderek gşehrin oör - duya olan saygısını belirteceklerdir, Gece Taksim meydanında şehir ban dosu tarafından milli parçalar ça . imacak, saaş 20,30 da vüal; ve beledi. ye reisi tarafından Tak&iin balediya gazinosunda ordu şerefine bir ziyafet Wweftilecektir. " Gece bütün halkevlerinde de tören- | ter yapılacaktır. o— - Belediye seçimi devam ediyor Sehrimizde belediye intihabr devama etmektledir, İstanbulun muayyen semtlerindeki intihâp — yerleri daima gök kalabalrk olmaktan ikadın, erkok bütün İstanbullüular reylerini kullan. mağa koşmaktadırlar. Şiddetli yağmur dolayısile açıkta bulunan sandıklar cami içerlerine ve mümkün olduğu kadar kapalı yerlere alınmı şve halk buralara yelerek rey, lerini. sandıklara atmıştir, ——— O — -— Altın fiyatları Dün 'bir altının fiyatı 33 lira !0 kuruştu., külçe altının bir gram f', yatı 452 kürüştü, V Yeni bir kontrat şartı RAMVAY beklerken, bir ka dmla bir erkeğin konuşmu. İarını duymamam için sağır olmanı lâzımdı, Bana o kadar yakındılar ve o kadar hrzli konuşuyorlardı. Erkek bir mülk sahibi idi, Kadın da muhakkak ki öonut yeni kira, cısı, Kadm söylüyordu: — Kontratı götürdüğüm zaman mMemur, hususf şartları okürken “kiraer misafir kabul ederiz” şartr Nin Pek garip bulduğunu süyleldi, Şimdiye kadar on binlerce kont « rat görmüş, böyle bir tarta tesa, düf etmemiş, Bana: “Siz misafir Kkabul etmiyecek misiniz? Evinize hiçbir tanıdığınız gelmiyecek mi?” diye sordu da Verecek cevap bulaıı madım, Mülk sahibi konuştu: — Misafir neye gelmesin, Pe - kâlâ gelir, Fakat buradaki “misa. fir”den kasid evde aylarca mibafir ndı altmda kalacaklara, — Bari bu sekilde yazılsaydı. - — Ha o şekilde, ha bu şekilde, isi de avnı yola çıkar, - — Adamam bile garibine Şitti “Valfah böyle bir şey görmemiş> itim!” diyor, — Onu da bitzde gömân Anlasılryor ki, bazı mal sahip « leri, kiracıfarı tazip etmek için el, lerınden geleni yapmaktan, yen; yeni Şartlar bulun Hâve dı'nelııı-ı geri kalmıyorlar, Ne yıpoymı, za man onlarm,,, Ha Bı'irhan Bm'c:ıl

Bu sayıdan diğer sayfalar: