25 Ağustos 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

25 Ağustos 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TIRA Bir lâstik 25 AGUSTOS .— *” Bu harbin > ' SD hakiki hik ay Bir —— eleri i tayyarecis! anlatıyor cankurtaran sandalı üzerindeğ4gün Ben garip İtiketları olen bir iv sanım. Zalen gemicilerin çoğu da böyledir. , Gemimiz Pasifiğin denubuldu yü” rüyüp giderken içerimde birşey bu yolculuğun sonu İyi gelmiyeco ğini söylüyordu, Gemimir bir tayyare “gemisidir. O gün birvazife alarak weluk. İşr mizi mükemmelen gördük, Fakat dönerken hava karardı, görme sartları fenalaştı, gemiyi bulamadık. Sanllerce deniz Üzerinde umduğu” muz yerlerin Üzerinde daireler çir- dik, benzinimir bitiyordu, bir dam- la benzin Kalmayınca denite İy mekten başka çare bulamadık. Küçük lâstik sandalımıza yiyecek ve su İoyacük kadr vaktimiz ola- Cağını sanıyorduk, Fakat umduğu wuz çıkmadı, Tayyare çok çabuk düştü ve bası, Biz üç kişi tehiisiye simitlerimizle suyun o yüzünde kak dık.Bereket versin ki lüstik sandı” amızı bir şişe karbon oksidiyle "* şirebilmiştik, , Üzerine çıktık, 25 metre boyunda ve 1,25 eninde olan sandalımız su Üzerinde mükemmel düruyorder. Denize inişimizden pek oz bir seyler hatırlıyorum. Yalnız sandalı #isirdiğimve kanat üzerine çıktığını hatırımda, Arkadaşım Toni Pastulı bu sırada dun ediyordu. Sandalde. geçirdiğimiz ilk geve çok feci oldu.Toni Pastula ölüm saatimizin gelmiş olduğuna Söylr yor ve Üçüncü arkadaşımız. Gen Aldrih sandelmizin sağlam olmadır Bini neredeyse kauçuğun pallayı” coğını İlâve > edivemdn. Doğrusunu söylemek lzım gelirse ben de kö" kuyordem. : Fakat her şeye tağmen uyku bas” tırdı, İLK GÜN ÜZERİMİZDE BİR UÇAK UÇTU ” Erleri sabah safatan evvel w yandık, denisi ve gökyüzünü aroş* fardık, Üzerimizde hir-tayyare me- Yordu, Gen ve Toni heyecanlandı” lar, Bilhassa Gen havaya siçriyor ve çikardığı mavi gömleğini sallı yorda. Faket oçak biri görmeden geçti, Kalbim sdelâ durdu ve kork örerime çöktü. Ben eski bir nk“ rim, Amiralim, kayıp bir. vesğ: bulmak İçin yolunu değiştirmiye- ceğini bilirim. Bu maceradan nasıl kurtulacı'* tık? Sarkta ve şimalde ayldlar var. Fakat bu mdrlerın o İsponlar tarr- fından işenl edilip edilmediğini bilmiyorum, oŞarkta da boş birtir “kım adalar vardir, Takasa isimi” yarar, Cenuba gelince meskün bir #da bulmak icin 800 kilometrelik bir yol yürümek Wrwmdır. Belki bir Amerikan #emi kafilesine yabm bir harp. filosuna rasaelebiliriz. D- mit dönyası bo. Sandalımızın dosdoğru ve Tuzli gittiğini görüyordum. Melt denize allığım ber parçalarından srakiy. şırmzi kronometre İle hesaplayarak rüzgir böyle eserse - maalle 6 mil gidebileceğimizi anlamıştım. Tar miyle rüzgürn oyumcağıydık. Rür- gür şimalişarkiden eserken mane- viyabımız yükseliyordn, zira kur * tuluşa bu yoldan o gidilirdi, Fakw rüzgir istiknmelie değiştirince "- mitsixlik başlıyordu. Sardalın et” rafına sarılmıs Kir İple yüzen hir demir yapmıştım. Bu. sayede rüz- «ir eksi istiknmellen esince sandı” mazı durdurabiliyorduk, DUALARIMIZDA SU İSTİYORDUK İylücadeleye “devam kararını ve © denize girdik, Fiknl köpek balık“ * arı görününce bunu da cesarelimiz kalmadı. Yapabilliğimiz tek İş »- biselesimizi denir hatırmak ve 1s Jak wlak giymek oldu. : Tanrıya yalvarmamızı İlk 7 © Gen 1sklif eni, Katolik olan Ton © bizden daha metenssıntı, Hepimiz unuttuğumuz eski duaları mırıldan” moya başladık. Cebirmden Sendin — dolarlık vardr “Kurdda hiç bir işinize yaramaxdı. “ e saaller ara Tanrı duamızı kabul etti, Gökyü” sü karardı ve bardaktan boşanircı” sına yağmur yağmaya başladı. Yağ- mur $ dakika devam elti ve 5 gön” denberi Ilk defe olarak su içtik. Ettesi gün yine duaya başladık. Yağmura ihtiyacımız vardı, Dada” söNra hep bir ağızdan köyün küçük kilisesi Wihisini okuduk. Dut yine işimize yaradı, Sebehtanberi tuhaf renkli balıklar sondalımızdan hay” set ederek etrafımızda. dolaşıp du” ruyorlardı, Gen bıçağımı bu balık* lardan birine sapladı ve sonda'n çeki). Ve balık ölünceye kadar hu“ caklarımın arasında sıkıştırdı. Ömrümüzde çiğ balık yememiş fik, Fakat balığı üçe taksim etlik ve yemekte tereddül elmedik, Ai” şama doğru tekrar yağmur. yağdı. Hararetimizi giderdikten sonra dalmıştım. Patlayar bir silâh sesi beni uyandırdı, Sandalın içine düy- miş, karnı ve ayakları havada bir albatros gördüm. Gen küşu rovek yerle vurmuştu. Bunu hayra yermadım. Albatres öldürmek tığursurluk getirir, Fakat buna rağmen kuşu oyolduk ve he men yemeye başladık. Bir pırşası” dı da ertesi güne bıraktık, Ges kuşun etinden soluk ve yeşiiimtrak bir aşık çıktığına dikkat ettim, Bu aşık kuşum fosfoslu bir şey yeğiğ”* ne delâlet ediyordu. Geri “Kalin kıamı o yiyemeden denize allık. Günkü-hiç birimiz onur gibi gece leri. parlamak hastasına: malik ol maya cesaret ödememisik, Birkeç gün sonra korktuğum başıma geldi. Rüzgür tamamiyle kesildi. Olduğu. muz yerde kaldık. den sapsağlum iki sardalya balığı çıktı, Büyüğünü Gene verdik, xira “amamiyle buna hak karanmışlı / Ötekini de Tosi ile beraber töksim j ettik. Kanını femeye başladık. Ba kan çok fena kokuyordu. Fakat iç tik vo kendimizi kuvvetli hissettik, Gece Genin elini bir küpek bı Ağı ısırdı, Adamcağız elini suya daldırmış ve farkında olmadan 15 rılmışlı.. Delikanlı. elini o-kes Yuzla çekmişti ki köpek | balığını sandalın bir darefından sudan çın kardı ve öbür taraflar denize aft, Karanlık yöründen yaranın ehem. miyetini anlamak imkânn: bala * madık, Sabahleyin korktuğumuzdan daha az derin olduğunu pördük Fakat delikenlanın şelidet püre ğı kangran olmaya başlamıştı, Bu parmağı kesip atmak İlsm geldi, Öperatörlük vazifesini ben yaptır, Gen balık ovcılığına devam ed.” yordu, Bir gece sandala konmuş o lan bir deniz güvercinini de yak ld, afiyetle yed'k. Başku bir defa iki hindistan ce vizi bulduk. Cevirler dalgalerin X zerinde yüzüp durüyordu, Onu ilk gördüğümüz vakit bir fok balığının suratı sanmıştık, Bu “cevizler bize yakınlarda toprak bulunduğunu söye i Yüyordu. OÜzerimizden sürü sürü | Kuslar uçmaya başladı, Kaplan kör pek balığı denen Koca köpek balet deri Balık sürülerini kovahyorlardı. Bunlar sandaımıza kadar yanaşı » yörlsrdı. Korkulup kaçırmak için | hayıt sıkınlı çekiyordük. Artık ro velverlerimizi o kullanamaz olmuş” | tuk. Zira rulubet yizünden paslan- Şimdi bu 34 günlük o yolenteğr | mıslardı ve işlemiyorlardı. wwzu düşünürken ıztırabımızı ve elemlerimizi birkaç kelimede hu” lisa edebiliyorum: Açlık, susuzluk, yağmmır. rürzâr. Birbirine benzeyen ida wfek boydan bir Köpek balığı tottuğumuz dakika! Bir ay sonra tamamen kuvvetten düşmüştük. Artık Konuşmuyorduk. Ölümü bekleyen insanların hârin tevekkülü Üzerimize çökmüştü. Köth bir rüzgfir çıktı ve sanda “Tirmizi Çevirdi. “Kapaklanın sandak ve tekrsr örerine bir Bu mini mini köpek balıkları ets | mek için nasıl kuvvet bulduğumuru rafımızeis dolaşıyorlardı, Gen bıca” | hâlâ anlamıyorum, İki gün sonra Aiyle bunlardan bir tanesini sandar | havada bir kasına boşlansıcı sex İa almaya muvaffak oldu, Fekat dik, Kora dalgalır fizerimize eli” hayvana hikim olmak için 10 dı. | yordu. Sandala dolan suyu boşa. kika uğraştık. Parçalamak da kolay bir iş olmadı. Toni kuyruğundan mak ehemmiyetli bir iş olmuştu. Kolay çalışmak için çırıl çıplak x0* tottu, Gen de başından. Men de | yenmuştuk. Sandal bir daha kapak karnını yardım. İlk İş olarak kara | landı. Bir Kewçok avakkabı ve Iki ciğerini çıkardık ve yedik. Vallahi çok lezzetliydi, Hayvarın imidesin* çania müstesna olmak Üzere bütün €şyamızı sn sip götürdü, fakat HABER — Akşam Postası Petrol Peşinde KAFKAS Meydan ARESŞAL Fon Beck'ün or. duları Kafkas kapılarına i geldi, Bunun mânası şudur ki: petrol harbi o baslamıslur. Bu ha" İ ieketler, Almanyanıa, büyük ka i reketlere müsait Olan, önündeki iki aylık mevsimden istifade ede- rek nihai zafere kuvusmak istedi Bini gösteriyor. Alman cşnup Ordularının Sta” lingrsd istikametindeki hareket imkisafları dahn ağır giderken, bu ordular sağ cenahınm Kuban isti- kametinde fazla hızlı gitmesi, ilk ; hedefin, yine petrol havzası oldu” ğunu anlatıyor, Geçen büyük harpten sonra, meşhur Lüdendorf: “Alman orduları, Baki petrol kuyularmı ellerine geçirebilseler- di, Alman impamtorluğu harbi kazanırdı." dememiş miydi? Bu »öz, huzünki harpte de kıymetini muhafaza çimektedir; çünkü harp uzadıkça, gWtikçe önha xivade motörlesen Alman &ura, havan ve ücniz kuvvetlerinin benzin, petrol ihtiyacı da artmaktadır, Alman ordularmm petrol ihti- yacı, buçün, senels 6 milyon ton Petrol istihsal eden Romanya ku yuları, 1,5 milyon ton petrol vere- bilen Polonya, Avusturya ve Silo” buna rağmen sandah doğrultsbii- dik, Fırtınadan sonra güneş başladı, Güneş çıplak vücudumuru yakıyor du, Arık berşeyilen vazgeçmiştik. .YONİ SAÇMALAMAYA BAŞLADI VE GEN KAKAYI GÖRDÜ Toni saçmalamaya başladı. Bir koro böyelinin şarkı söylediz seslerinin çok ts'lı olduğunu sö: yor te, İşilmiyor müsün? diyo du, Sabahleyin Gen - haykırdı yani 34 üncü 'sahshı * “Şef, bir büğdev tarlası görüsorum., İçimden er* vrah, dedim. Bu da çıldırdı, Bir çeyrek suslu Ve sonra Tekrar bre Yüda: “Şef, bir buğday tarlası gö Tüyorum... Bakfım, uzakta bir ada verdı, Buğday tarlası dediği şev uzaktan görünen hurma oğaçlarıydı. — Şükür çocuklar, dedim, Kar tulduk, Lüdendorf, vaktile : * Alman orduları, hakü petrol kuyularını ellerine geçirebilselerdi. Almanya harbi kazanırdı, demişti harplerine doğru | vakya kuyulariyle senode 5-——4 , de 90 nin teşkil eder, wilyon tona baliğ olan sun'i ben Gnle, yani takriben 12 milyon tonluk bir esamla karşılanıyor, | ton ve Maikop da 1,5 milyon Malbuki gecen seneki | tasırruzlar- Bundan dolayı, da, Alman ordularmın ayda 1,5 | Kafkasya, Amerilndan sonra ge Wwjiyon ton benzin sarfiyatı olduğu | İeseba alınırsa, senelik ihtiyacı | »m 18 wilyon ton balandağu uş Jastlır, ... Kafkas petrol sahası, Kerç ber” sahınm karşsında — bulanan “Te- man” yarımağasından başlar ve Baünün simalinde Hazer denizi ne Öoğru uzanın Apşeron yarıma” dasında nihayetlenir ve ilç petrol mıntakasını ayrılır, 1 Kafkas dağların sarki simalisinde bulunan Ma'kon mun | takası, Almanlar, buraya epeyce yaklaşmışlardır.. Bu van çıktığı vakit. Alman orduların bu mev kil elegeçirmiş olmaları bila muh temeldir, ? — Bekü'nün 490 Kilometre şimal garbisinde - Gronji minta” Kası, Be mmtakası . Bu üç mıntakınm petrol. istih" | sali, bütün Ren petrollerinin yüz- | e a m Bütün gön adaya yanışmaya çala” ledık, Köllarısıın denize uzatıyı Ye bu suretle kürek çekiyorduk. Bur sefer de Toninin kollatına bir kir pek baliğ; temas etti fake psıramas dı. Akşama doğru kökyüri bulotlandı. Tir fırtına baştaşacaktı, fakat fire tınedeni evve! Karaya Yanaştık. Ve sehile sıcradık, Burasmın . meskin olup öknn* Eını hilneiyarıdıyı ponlârın İşeelinde fee wketce ör meye karar vermiştik, Aaa İaponlar tarafından isenl © dilmemişti, orada bir Amerien Karargâh Pulduk, Ru sayede gemi * komutaniyle münasebete gir ri Bu kece yafaklırda yattık, Fırt» ba sihuha kader modu. Eğer bu rüzsir birkaç saat evvel çıksaydı kurtulmaya yakteşımsken ölün &* decektik, (Baştarafı dünkü sayımızda) Tufevli, ayağım yere vurdu ve şarkısına devam etti: Subaytarla dotaştım, Öpüştüm ve koklaştım.. ğe Almer, biyar sustuktan sonra: — İtiraf ederim ki, Marya Mis haylevnanın sana eş olmadığını ben de her zaman düşünürdüm. dedi ve içini çekti: * — Yani, münevver mi demek istiyorsun? Bana hak,, Ben de ti* caret mektebini akın o madeya ie bitirdim. üç dört defn Parise gi tim, Tabii senden doha akıllı de“ dilim, fakat karımdan da budala oknadığım mubakkak. Hayır, bira” der, tahsil, meselenin esasını tes kit etmiyor! Bütün bu zarıltının nasil başladığım anlatayım da gör. Ra hâdise şöyle oldu: Bir gün, bir denbire öyle zannetmiye başladırı ki, karım bana sevdiği için değil zenginliğime tamsh ederek varmış” tı, Bu fikir kafamda yerleşti, Öyle yaplım, böyle yaptım, nafile, ke famdan bir türlü çıkmıyordu! Tam bu sıralarda karıma bir hirs geldi. Fakirliklen sonra eltım küpün içi” ne düşmüştü, sağn solu para serp- meye o başladı, “Zevanadan çikti. kendisini o derece unuttu ki her ay harcadığı parsnın yeküru yire ini bin rubleyi buldu. Bense yar dıştan omüvesvis bir adamm Kimseye İnanmam, herkesten şüp” he ederim, Sen bana karşı ne kır dar şefkat gösterirmen, ben 0 dere ce arap duyarım, Öyle zannediyor rum ki, herkes hana param için müdahene ediyor. Hiç kimseye nanmıyorum! Sıkıcı bir adamım. birader, çok sıkıcıl Frolov, bir bardak şarabı bir yur «lumda içerek 'desam eftis — Manmafih, bütün bunlar saçma, dedi, Söylemek doğru değildi, air maklık ettim, Ben sarhoşluklin ağ zımden köcirdim, sen de şimdi HIKAYE SARHOŞLAR Yazan: A. ÇEHOV Rusçadan çeviren: bana svwket . gözüyle bakıyorsun, başkasının sirrim o öğrendiğinden mevrunsun, Haydi, haydi., Bu bahsi kapatalım, İcmeye devam © delim! Garsona hitabeğerek: — Bana bak, dedi, Mustafa sizde mi? Çöğır burayal Biraz sonfa salona, on iki yaşla” rında, frak ve beyaz eldivenli bir cocuk Kirdi, Mİ Frolor: © “Tywypemeereeme — Buraya gel! dedi, Bize sw hakikati izah et, Bir vakitler &iz, Tatarlar, hize hükmediyor ve hara shyordunuz. şimdi de siz, Rusları hizmet ediyor ve bornos salarak geçiniyorsun. Bu değişikliği nasıl izah etmeli? Mustafa, kaşlarını yukarı kaldır dı ve İnce bir sesle cevap verdi: Almer, çocuğun ciddi yüzüne baktı ve kahkahayı attı, Frolor: z — Haydi ona bir ruble ver! de di, O. bu (eleğin cilvesiyle servet yapıyor. Yalnız bu iki kelime İçin onu barada tutuyorlar, İç bakalım, Mustafa! Sen, ilerde büyük bir ke» rata olacaksın! OYani, zensin bir adamım Yünında sürtünen tafeyli ler hayret edilecek Okadar arll! Siz bıçaksız ve labançasız hayçu! ve soygunenlar 6 kadar çolaldınz ki, elinimlen o yakasını. kurtarana tai dei il Wi SERVET LUNEL aşkolsun! Çingeneleri'de çağıralım mı? Ha? Sür buraya çingeneleri! Çoktanberi koridorlarda sıkılan çingeneler, bağrışoruk salona bü” com ettiler ve vahşi bir eğlence başladı. Frolor onlara: — İçin! diye bağırıyotdu. İç. iç firavan kavmi! Şarkı söyleyin! Mit! Kış günüydü... Hidât.., Kızaklar uçuyordu. Çingeneler, şarkı söylüyor, ıslık çalıyor, oynuyorlardı. Cek zengin. şımarık “geniş mizaç” o şahsiyei lere bazan hükmeden taşkınlık sev dasiyle Frolov, delilikler yapmara başladı. Çingenelere yemek ve şampanya verilmesini emretti, fe merlerden birinin mat abafurunö Kırdı. duvarda asılı tablo ve ayna Jarr şişeleri fırlattı, ve bükün bun. Yarı yaparken hiç bir zevk duyme dığı beltiydi, çünkü mütemadiyen somurluyor, adamlara hiddetle ba Rırıyor, götünde ve hareketlerinde nefret okunuyordu, Mühendise 4019 söyletiyor. basolara, şarap. voğka ve yağ halitası içiriyordm... Sabah saat alta hesrbı setirdi- der, ” Almer: — 925 mble 40 kapik! dedi ve omuzlarını silkti, Niçin? Hayır, dur, kontrol etimek İrini Frolor, cüydanını çıkararak: — Vaz&eç! diye mırıldandı. Var sin soysunlar... Beni söymayıp dn kimi soyacaklar,.. Tüfeyliler olma» dan... Olmaz. İşte sen benim ve rum Almer ile birlikte eve dönerken Frolov mınldanıyordu: — Benim için eve gitmek ce henneme gitmek kadar güç! Evsi Rahumu sçabileceğim hiç bir kirr se yuk.. Hepsi soygüneti,., Sırrımı ne diye sana anla! Niçin? Söyle; Niçin? Evirin kapısında, Moşkovalların herkesle ve her yerde öpüşmek detine uyarak, Almere doğru uzan. dı ve, yerinde sallanarak dodaklı- rından öptü —. Allaha ısmarladık, Ben, sıkıs cı, kötü Bir insanım, dedi, Bu sir- düğümüz hayat, fena, sarhoş, ayıp bir hayat, en münetrer, zeki bir adamsın, halbuki yalnız gölümsür yor ve benimle beraber içki iç. mekten başka biç bir şey yapmı yorsun. Sizden hiç bir yardım yok... Eğer sen hakiki dost ve na- musis bir İnsan olsaydım şöyle de men icabederdi: “Sen, niçalr, kik& bir adamsın! İğrenç bir mahlök sun?” Almer: — Haydi. Haydi, diye mırıldan dı, Yalmaya git, — Sizden hiç bir yardım Yok, Yalnız bir tek ümidim kalıyor, yas zın sayfiyeye gidince kırı çıkaer Eım, fırına kopacak, Rök gürliyr cek ve bir şimşek orada benim canımı alacak... Allaha ısmarladık. Frolov, Almer ile tekrar öpüş'ö ve ayakla uyuyarak, bir şeyler mi »ın üçte ikisini ; birinden biraz iazlasını da Sovyet Rusya elinde bulunmaktadır, sekhtin . ivkiyafına göre, Alman ordularının hedefini şöylece tesbit etmek kahildir; rip olunacağı len peirol kaynağıdır, Şimdi, dünya petrol isüiksalite Amerika, onda Bugünkli harbin seyrine ve İs Alman ordularının Restofdan Don nehrini geçmeleri ve sür'atle - ilerlemeleri, Timoçenko ordularını İkiye ayırmıştır, Siradi, ba par- ealardan biri Stslinzmd tarafla» da, diğeri de Kalas dağlar »in medhelinde kalmıştır, Ayn zamanda Alman orduları, bu sg” tele ,Kafiasyayı Rusyaya vapte- ten 8on hattı, Stnlingrarl - Krans” nodar demiryolunu da keswişler» dir. ayrılmak mecberiyetinde kalmıs br, Bu rsmlardan biri, Kutan g- yaletine doğru ilerlerken, öteki kısım, henliz Don nehri dirseğ'nda tolanuyor ve Stalingmda katı toplanıyor. ş Bn veziyet, Almanların Sis © Krgradda ikinci bir Verenej ile karşılaşmalarını Öz meydan Vere bilir; falent Alımmslar, biye seye meydan vermek istemiyor - kır, Böyle bir vaziyet İrsule ge - lies ,Almanlarm yapasağı sey, Yimoçenkoyu, Don dirseğinin dı > whda tutmak ve cemıp kuvvetle” rine yardımdan atkoymak ve sağ Fakat ada Ja | cevuhlarmı da Kafkasya üzerine yürittmelerine devam etmektir, Şimdiki halde, gürlinen sey de bundan ibarettir. Yalnız, Sivasto: poldan sonra, noksanlarımı İkmal İlç uğraşmış olan Kırındaki Manş - İ tayn ordusunun bu hareketin dah misssir olmasma yardıma başla « zerinden taarruza Zeçtiler, Teb liğlerin gösterdiği istikamete gü - re, iki &ol. Karwleniz sahilinde bulunan Luapse İla Voroşilefsk hattına doğru ilerliyor, Bn vari ” Kafkas dor; çünkü Kafkas dağlarmı 9” mak güç olduğu gihi Karademe sahilinde demiryolu da yoktar. Ö-. tede ise, Grornyi Azirimvir «Moi to? hattı alan iğ i Kerç, Terek 4 G iyice bir yel daha vardır; fakat barasım Ruslar tah- bakarak ve De “i ni bu tahmin ya boşa gok zayıf bir ihtimal olabilir: © de, Time tenköntri harbe sökukiler teği mühim taze talimi! kuvvet'er bulunması Meselesidir. Bu hali 'de, onları faydalı surette kullar mayı bilmek gelir. Böyle bir hi Haritaya mal tahakkuk ederse, Timoğenkn bütün kuvvetleriyle, Stalingendd” Almanların ; : ş d “ :

Bu sayıdan diğer sayfalar: