31 Mayıs 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

- yöer AUT T M Admira Fener maçı Buşün saat :78 de Fener- bahçe sitadında yapuutyor Alman dündenberi klünplerimizin misafiri olarak memleketimizde — bulunu” yor, Eski Viyana ve Orta Avrupa kupası şampiyonunun memleketi- mizde yapacağı maçlar büyük bir merakla beklenmektedir. Admiranm memleketimize bu gelişi üçüncüdür. Bundan 16 sene evvel 1926 nisanınının ikinci günü memlekettimize ilk defa gelmiş ve o gün Galatasarayla karşılaşmıştı. Bu macı Kemal Halim idare etmiş ve her iki takım golsüz Ü—10 be. rabere kalmışlardı, Tuhaf bir tesa, düf ki buglinkül maçr da Kemal Ha lim idare edecektir. Admira İkinci maçını 4 nisan pazar günü Fener- bahçe ile yanmış ve d—Ü kazan. mıştır, Üçüncü ve son maçını Ga- latâsaray Fener mühtelitiyle ya, pâan - Admira bu ayunda da 2—İ1 kazanmıştır. İkineci defa 1937 de —memleketi:" mize geler Admira takımında o vakitler — (Vundertim — Harika takım) diye arulan eski Avusturya rmailli takmaımda ver almış meşhur kaleci Platzer, Şal, Urbanek, Ha. henman, Şilling, Vagl gibi dünya futbol takrmımm o zamankij sayılı yıldızları da oynamıştı. Admira ikinci gelişinde 1i ağustos pazar günü ilk maçmı Galatasa, rayla yapmış ve 4—İ yenmiştir. İkinci maçını iki gün sonra Pera ile takviyeli Galhatasarayla yanmış Ü—0 berabere kalmıştır. Görülü- yor ki AAmria ilk iki beş maç yapmış üçünü kazanmış ve ikisinde beraber kalmıştır. Ba. kalım bu sefer de mağlübiyet ner. sını tadacak mt? Tatmryacak mı? Te eee mes a. e ig M ?lzııîdn'. Bi rincisi 16 sene evvelki 4—0 lhık mağlübiyetin revansı iddiası diğe- ri de Alman takımma nazaran sa. ha ve Seyirti avantajımnım lehinde olması, Fenerbahçe takımı son seneler zarfında kuvvetinden hayli kay, betmesine rağmen taraftarlarını inkisara uğratacak bir durumda değildir. Takımında ve bilhassa for hattındı yapacağı esaslı bir iki tadille maç: lehinde bitirebilir. Bu müaç için son zamanlarda antren" manlarıtna başlıyan Cihadm oyna, masr lâzımdır. Maamafih Adrima takımı da buraya en kuvvetli şekli ile gelmiştir. Almanyanım Mmeşhur şampıyon takımı Salkenin en iyi oyunlariyle takviyelidir. Fakat bu ,oyancuların bir arada antrenman yâpıp yapmadıklarımı — bilmiyoruz. Takım dün sebah geldi. Yol yor- “gunluğu da Fener için bir avantaj- dır, Daima ecnebilerle ilk ması oyapan takrmın kendi 1lehine bit fakım avantajları vardır, Bilhassa saha fenerlilerin kendi sahalarıdır. Yalnız Kemal Halimi bu sene sa- hada ilk defa gördüğümüz, eski güzel idaresini sitayisle andığımız bu hakemimizin de bugün dürüst taknnlnrmdanAdmim| 1987 bir idaresine şahit olacağımız mu.- hakkaktır, | SAğmira tekımr hakında ancak Osöylenen ve gelen oyuncuların | isimlerinden başka bir şey bilmi yoruz. Onları bugün sahada gör- dükten sonra — mütaleca — yü - rütebileceğiz Bence bugünkü ma. çın tahminini yapmak mümkün de- Bildir. İsimlere göre çok kuvvetli bir takım Tfakat futbol bilgisi bu, günlük meçhul, İşte bu meçhuldür ki, bugün Fenerbahçe maçma bin: lerce seyirci toplayacak ve beş se- nedenberi görmediğimiz Alman ve bilhasta Vyana futbolünün Örnek. leri seyredeceğiz, Fenerbahçe takımma muvaffa. kıyetler dilerken bu Ssene pek müşkül anlarda bize srrasivle İn giliz, Rumen ve Alman futbolün- Get hirer Örnek verenlere Türk sporu Ve sporcuları namına ne ka- dar teşekkür etsek azdır, Büvük maçtan önce 15 gün evvel Galatasaray . Fenerbahte bayra. Tramda Ü—-0 berabere kalan Gala, tasaray F. Bahçe B takımları ku- â:r için bir karşılaşma yapacaklar- Adğmira - Fenerbahçe maçı saat 18 de başlryacalttır. GALİP SAYAR u- Alman konsoloshanesindeti çay tanıştırma çayı verilmiştir. Ça da İstanbul Valisi Dr, Lütfi şnî dar, vali muavini “Ahmet Kınık, polis müdürü ve polis , müdür muavini de bultmmnştu;' Çay çok samimi bir hâva içitide göce misş, Alman sporcularile Türk ga. halde bulunmuş!'ardır. BÜYÜK FİKRET BUGÜN OYNUYOR Fenerbahce kulübümüzün eski kaptanı ve bir senedenberi An - karada bulunan Büyük Fikret şehrimize gelmiştir. Bugün ku- lübünün Admira takımı ile yapa« cağı maçta soliç oynıyacaktır. Vafat İstihkâm yarbaylarından Traerhum Şükrünün oğlu, Devlet demiryolları hâreket retsi Şefik Etenselin, emekli Süvari albayı Refikin yeğenleri, şeker şirketi gtemuylarından Vedat Etense. lin ağabeyisi SUAT ETENSEL Vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü pazar günü Üsküdar İmrahordaki ha- nesinden kaldırılarak, namazı Doğan. erlâar camisinde kılmdıktan sonra Şe. hitliğe defnedilecektir. Çelenk gön deritmemesi rica olunur, zeteciler iki saat kadar hasbü - —_Bu HARFEFR — Abtaam Paostast — L D ğ t J1 MAYIS — 143j | Kabahat kimde? HYOĞLU ve İstanbul sinemalarında gösterilen filmle- rin mevzuu yüzde seksen aşk sahnelerinden ibarettir. Bunların içinde romantik, plâtonik, realist olanları da vardır, Fakat aşk sahneleriyle sevda maceralarımı gösteren filmlerin bünyesi, buse, ihtiras üzerine kurulmuştur, Mevzuun mono- tonluğunu, çok defa, çıplak vücutlu kadınların dansları Ve vü. cutlarmımı bükülüp kıvranıslariyle gidermeğe calıstırmızlardır. Gözlerde ihtiraslar tutuşturan bu filmleri, derin bir zevk ve hazla seyrederiz. Hele genç kızlarla delikanlılar bu. kabil filmleri seyrederken, aşkın, ihtirasım lezzetini, kokusunu ve hattâ dikenini duyarlar ve sarhoş olurlar! Hayal düşkünü, melânkoölik, râşeye, neşeye ve heyecana susamış bir genç kizm kafasında taht kuran, Tüyalarını çiçeklendiren nişanlı ve müstakbel koca tipinde bir artistı mektep kaçağı bir gencin, bir şüppenin ka.fagngda:_ ideal bir tip olarak yaşayan süzgün bakışlı, çapkın gülüşlü, dolgun kalcalf, ipek kombinezonun altından göğsünün bütün güzel- likleri taşan bir yıldızı kollarınm arasına alryor ve uyüyor . Haklı mıdırlar? Bilmem. Fakat aşk, heyecan, kahkaha, renk, ses, koku ve nihayet ihtiras genç ruhları ve genc adale- lerin hakxı olduğu kabul edilirse buna diliğinden meydana çıkar, verilecek cevap ken- Ben, haklı, haksiz meyzuu Üüzerinde duracak değilim, benim söylemek istediğim şu: Böyle ihtiraslIı, ihtilâçlı, açık, saçık ve kucakla- ma yağmuru içinde geçen bir sahneyi, bir Tomanemız, hir hikâyecimiz ve bır şalrimiz, romanının, hikâyesinin ve şiiri- nin bir sayfasmda, bir sütununda ve bir pasajında tasvire kalkıssa hali nice olur? Ne derler onlara?,. Denilen şey şudur: — Ahlâk kârdelerine aykırı hareket etmisş Bu lâflar raüstehcendir! Hele gazino gibi, bar gibi umuma mahsus yerlerde yapı, ian açık saçık varyete numaraları artistlerin havat çelmeler atıp etlerini ve en mahrem yerlerini göstermeleri, eski sebil bardakları gibi sahnelere dizilen okuyucu bayanların lâubali tavırları, dizlerinin üstüne kadar eteklerini açmaları ahlâk köldelerine aykırı ve müstehcen değil midir? Ve bunlar, müstehcen sayılan hangi yazıdan, hangi romandan ve şiirden geri kalır?.. “San'atte ahlâk yoktur!,, nazariyesini kabul edenler, muhakkak ki beni haksız bulacaklardır. Ben de bu nazariye taraftarıyım, onlarla heraberim__ Fakat, evet, fakat, sahnede çeime atıp tenini göstermek, göğüs, göbek meydanda oyna. mak, sinemada şapur şupur öpüşmek sahnede, birtakım bahi hisleri müterennim şarkılar, kantolar okumak ahlâka aykırı, müstehcen değil de, kalemle yapılan tasvirler mi ahlâka mü- nafidir?.. Bunun için kendi kendime soruyorum: Kabahat kalemde mi, mürekkepte mi, yoksa, fazilet, si- nema seyircileriyle, har ve gazino pa karakterle, rindeki müstesnalık ve büyüklükte mi? LÂEFDRİ İngilterenin gıda ihtiyacı İngiltere, harbin uzayıp gide ceğini hesaplıyarak, büyük bir erzak ihtiyatı vücuda getirmiş. tir. Yüzlerce soğuk hava deposu, donmuş et domuz yağı, tereyağı ve yumurta ile doldurulmuştur, Muazzam depolar, tayyare bombalarının tahribinden masun tulmak için, memleketin boyun- Mebr:;ğıhi F , hiç umur madık — yerlerde, civarlarındaki, yerlere lüzumunda altı yedi türlü erzak verebilecek arbalar da var- dır, Bunların sayısı da ön bin- lercedir. Meselâ, bir hapishane" nin hüereleri, et konserveleriyle diğer bir yer çayla,başka anbar- lar, un ve margarinle doludur. İngiltere, yine harbin uzaması, nr gözönünde tutarak, bozulmı- yacağından emin olduğu, ihtiyat erzakma rağmen, iaşe tahdidatı yapmaktadır tabi tutmamakla beraber, beyaz ekmek çıkarılmasımı menetmiştir. Bu sayede, buğdaydan 500,000 ton tasarruf eylemiştir. Evvelce, giyecek kartları, senede, 68 ku- pondu. Şimdi, bu kartlar, 14 ay için 60 kupona indirildi. Bu se, ne, İngilizler, millt kumaştan başka bir şey giymiyeceklerdir. Satışa tahsis edilmiş olan ku- maşların üçte ikisi, tek bicimde '“millf elbise” ve sarfedilecektir, Bu elbiseleri, otuz bin müecssese- den, yalnız bin iki yüzü yapacak ;:_e sonbahara kadar yetiştirecek- ir. | İhtiyati tedbirlerden biri de, husust — otomohillerin — işlemes memnuiyetidir. Temmuzdan itiba. ren, otomobilciler, hususi ihti- yaçları için benzin alamıyacak” lardır, Bundan soönra, boks maçlar? koşuları da tahdit edilmistir lat . Ekmeği, vesikaya Yalnız futbol, serbesttir, Harbin coğralyası : Çun_gi(ing vakkat payitahtı olan Çung- King,Çin — Japon harbinin doğurduğu bir şehirdir. ve | Cankayşek, bu şehrin mev- hiüinden istifade ederek har- be devam edebilmektedir. Çang-Kay Sek'in j)ıyitıhtı olan ' Çung-King, Birmanyanın yaponlar tarafından istilâsmdan sonra, üze rine dikkati çeken bir sehir oldu, Tabildir ki bu Çin sehrinin ne gibi bir yer olduğuna, herkeste merak uyandı, Bu merakı, ax: da o'sa, tatmin etmek arzusiyle, bu yazımızda, on- dan biraz bahsedeceğiz, Çung-King, Çinin Se.Çuan eya- letinde, dağlar üzerinde, kartal yuvasma benziyen bir sehirdir, Çin | milli reisji ve düktatörü —mareşal Çang-Kay-Şek, Japonlarm hücun. ları önünde, buraya kadar çekildi Ve mıntakanm sarplığından istifad, ederek, savaşına, buradan devam etti. Japonlar, Çung-King'deki Çang- Kay-Şek'i Tazla sıkıştırmadılar. Rundan dolyı, o da, bu yeni ve mu- vakkat payitahtmda, ordusunu tan zime vakit buluyordu; fakat Ja. ponların Birmanyayı istilâ etmele. ri, ceneptan Çin hududuna dayan- maları Çung-King'in mukadderatı. na Çapraşık bir İstikbal hazırladı. ... Bozuk yollar,. bu yollar boyunca uzanan harap, yeni evler,. her ta- rafta kazmalı, kürekli ameleler.., kafa patlatan çekiç burgu sesleri, OMrvareilar, isçiler, doğramarılar.. işte bütün kış ve İlkbaharda Çung- King'in huüsusiyetleri; çünkü ge- çen yaz, Japon tayyareleri, her gün bemba savurmuş, şehri yalıp yık- mıştı. Şehir, kışm, bombardımandan masundur; zira sonbaharda, Se-Çu- an eyaletini kaplıyan mor reakli bir sis, tâ ikbahara kadar devâam eder ve buralarda tayyare uçma. sına Meydan vermez. Bu sayede senenin yarısını rahat ve endişesiz geçiren şebir, yaralarını — tamire vakit kazanır . ği zamanlarda İse, bfaman Japon hava kuvvetleri, ku *kartal yuva! sına, ardı arası kesilmiyen —hü- cumlara başlar, her gün, tahri- bat vyapar ve yangım çıkarır. ' Çung-King'e gelen bir seyyah, etrafı hirar dolasırsa, gördüğü man zara Önümde, tüylerinin ürperdiği- ni duyar, Çünkü Üç taraflından Yang-Ço Ve Siyaling nehirleriyle Çevrilmiş olan şehrin, me kadar büyük tahribata uğradığını görür, Cung-K'ng'deki propaganda neza. reti, geçen Seie, *& “defa bomba- İanmıştı.. Amerikanın YMCA mü. essesesi 24 bomba yemişti., Bu şe. hirde, bu kış zarfında meydann gelmiş olan binaların haricinde, bomba yemiyen yer yoktur, Yeni evler, dayanıksız malzeme ile ve sür'atle yapılmışlardır; çün- kü bugünlerde, birer Lomba Yemi. yöceklerinden emin değillerdir ve bu haliyle, Çin milli Payitahtı, ik. mal edilmemiş wnumi sergilero gi(;nzlyen bir manzara arzetmekte- ,Sehirde, yeni bina az olduğu için kiralar pek yüksektit. Halkım bü. yük bir kısmı, kızıl tepelerin ya- maçlarında kazılmış olan geniş si- berlerde ve botubardımanlar zama nımda 350.000 nüfusun sığının ba. rındığı mağaralarda yerleşmişler Milli Çin hükümetinin mu- | | kadar ve saat 17 den aonra — evmnARAmytm ! A EAKUSURULANI (Gazatemizin birinei sav” lüyerek gönderecek — okuyuculr” ticari mahiyeti haiz olmıyan * lânları parasız neşrolunur.) Evlenme teklifleri: İ * Boy 1,76, kilo 72, yaş $ müesseselerinin deniz kısmmt” | ra aylıkla çalışat, şlmdlye evlenmemiş, içki — kuüllanı! | bay; balık etinde, mazisi temıd'w ı | eşyası olan bir bayanla evlef” * temektedir. (A.G.)y remzine * | at « Sil 4 * 42 yaşmda, oldukça !n-”: Ö' aşir, temiz bir aileye K vakur bir kız veya kadınla ©7 istemektedir. (Gün 40) remsist | | racaat « 842 * Ydş 21, kilo 65, böy * fakültesine devam eden bir &” | silini ikmal ettirehilecek y alle kızile evlenmek — isteff Yaş mevzuubahs — değildir. — | 5978) remzine müracaat - Sâ * Yaş 25, boy 1,66, kilo * 4 tenli, ayda 60 lira kazanan, den başka hayatta hiçbir. * orta tahsilli, sevimli, esmer, " ı evlenmektedir, (M,D,), ! racaat . 3dd Aldırınız: Aşağıda remizleri yazılı * mektupları İdarehanemizden | | | : ) < DĞ İ ü £ H | (S.C.K)y (Gar) (E, Üral) Şi (H, Önsal) (Ş.U.)ÇAcele) UN (R.R.G,) (Ciddt söz ver) — glj (829) (ÂAM.y (E.L.y (5.B.) Gi (M.D. 315) (Tekcan)(Yedek yf — (T.H,R.Z.) (FLA) (Naciye H | — (GM,) (A.) (A.G.) Aşağıda remiz sahipleriniğ YÜ — rma gelmiş fakat şimdiye D4 dırılmamış mektupları bü .ı ta kadar aldırmaları — 1886 , sonuna kadar — aldırılmış mektuplar imha edilecektifi (RAL) (HE) (AL) (B İ (Öran) — (Clddi) (B (İ. Şenkan) (Nadide 79) (B.T, 41) ($.F.) ($.B.) (A | Gir. Mağazalar, ve îıhlwv bu tabil mahzenlerdedir ;Il' Ç;ngî“lihs şehri, ıllı: ait'k yazda, bir gün rahat & g ı kış günlerinde a.uur::’; i tmdıracak yerler, an ! tahanelar ve saire yııl"“ı ! riyetimledir. y Çin - Japon harbinin * ğu Çung-King, seyyahlarım © yij bir yer değildir. Orada | sivri sinekler, tahii müt güzelilğine meclup olan €* cok durmadan kaçırtacak ' L tatizkârdir, y n n , V D T Çin milli ııııy’itıılıtıniı,vgıw hk da pek fazladır. Bir © g kahı, bizim paramızla, YÜ” yakındır, — Pirinç, simdi, ©4 nazaran 15 misli pahalidIif" » tat, haddinden aşkın — İN gi En âdi bir otelin geceliği © Yl — İten parayı mal olur. ) dan müşteki değtidi; çüntü gl ler, aylıklar da, bu ıııll"" a | mıstır, - Kamyon şoföfnd ı B 400 dolar kadar kaz 1 Bir isçinin gündaliği 8 dar yükselmektedir. ; İşte, vaktiyle, yel esmefi 5 #j Çung-King, bugün, bu. MAT bu haliyle Çin harhinin 8€ e' | ct en mMühim müdafaa *" teskil etmekteadir, — Ebedi seyvgilim! . diye onun güzel yumuşak saçlarımı okşadı. - kalbim senindir! Gel seninle bu lcoı;lmııq Yyerlerden — uzaklaşalım, Gel... ; Bedia ona cevap vermek için ba- şını yavasoa kaldırdı, fakat söy- lemek — istedikleriyle — beraber satıki nefesi de dudaklarmda don . da kaldı, Mezarlık tarafmda feci bir haykırış, korkunç bir gürültü kejmüştüu!, Bedia böülün cesaretini töplıya- rak Foerhada yalvardı: — Derhal kaçınız!.. Derhal uzak lasmız!.. Ferhat onun kolunu sımsıkı tut- mustu: — Baraber!.. Sowl de beraber rak kat'i bir sesle: — Hayır! İmkânsız!, dedi. B Şer beni çok fena bir halde gör. mek istemezseniz — derhal 4 'a şırsınız !,. n — Peki emirlerini yapacağım Fakat sen? — Ben size geleceğim, Yakımda gelcceğim! Siz derhal uzaklaşımız şimdi!.. Ferhad yalnız şunu söyledikten sonra koşarak uzuklaştı: — Taksim Siraselviler... 356 hümarıda, Bedia Tüksim ve Sıra. selvileri duymuştu fakat tumüra- yı hatrılıyamıyarak - büyük bir ce saretle mezarlığa doğru koşarak yürümeğe basladı, Mezarlık kapısmdan — girerken zifiri karanlıkta — donuk bir tşığin sallandığını gördü, Fenerle ketdi. SİNİ Arayanın kim olduğunu anla. mak güç de$ildi. Gece nrayıcısı &. yak seslerini düymüs olmalrydı. Esik sallana &nilana kendisine doğ- ru ge'iyordu. Bedianın yüreğine sanki cür'et Ve cesaretten bir kala örülmüştü. Pervasız adımlarla isığa döğrü yü- rüdü, Biraz sonra Bedrinin , kısık sesi yüzüne bir küfür savurarak karsı karsrya geldiler, — Hiddetin kaynattığı boğük bir ses çıkaran Bedri saralr gibi teplinerek hay- kırdır: — Nereden geliyorsun? Zam, paran nerede fahise? Gene kız önü önünden yürümek istedi: — Çeldi karsımdan katil! Öbürü müfteri bir hayvan gibi vahsi bir soluyuşla kızım üzerine atıldı: — Katil Evet katilim ;_în? s":“îb“ ğ':zl;llîîmğtm İbret gee e ryacağım kaltak!,, Bedia bütün kuvvetiyle onun pençelerinden kurtulmak İçin çır. pındı, Varı çıplak — vücudu serbesi kalmıstı, Sırimda zaten iğreti du- ran eski paltosunu onun koparan iterek ha?! F 95 e D ellerinde bırakmış eve doğrü ka> çarken fenerin - düsüp — kırıldığını gördü, Bedri sendelemekle bora ber yıkılmamıştı, — Kuduürmüş bir hücumla koşarak gene kızı ermplak omuzlarından yakaladı, Bedia bu korkune teması hissedince acı bir feryad kopardı: — Ferah baer!,. Ferah baer! 3 Bedri çıplak omuzlarını —üşüten bir nçfesle İısıldadı: — Föllâh çoktan kaçtı gitti. Yalnızız!.. Seninle, hesaplaşacağız Şimdi!,, Bedia büyük bir gayretle kolu, hu kaldırarak onun keskin bir is- pirto buharı fışkıran ağzına bir yumruk indirdi, Gene kızm çırpır- nan çıplak vücudüunu — kucaldayıp kaldırmak istiyen sarhoş ve kızgın erktk yumruğun acısiyle vahsi bir hoömurtu çıkardıktan sonra sanki bu yumrukla daha kuvvetlenmiş gibi Bedianm bir. gömlek'e kalan barin vücudunu iki kuvvetli genç kalanun arasma sılıştırıp kücaklı- yarak bir tül yelpaze gibi eve doğ- ru götürmeğe başladı. Bedri onun İ NT Si Si ğ el Ş . Ş etti, Damarları tutuşmağa baştadı, Bedia yarı baygınmdı, Kalbi korku, nım Üüstünde bir heyecanla durmuğ gibiydi. Ku'aklarınımı dibinda ispir. fonun keskin kokusuna karısan mnuühteris murdtrdlar, onu Bedrinin karıcı, öldürücü hiddetinden — çok korkutuyordu. Merdiven basamağında — yanan küçük idareden sızan titrek ve isli bir ışık, sofada geniş ve basık tar vanlı sofada sinsi bir örümcek gibi dolaşıyordu. Yarı karanlıkta aonun kolları arasında solfaya geçtiler, Bedri onu arka taraftaki bir oda. ya götürtrek dokuma düöseli se dirin üzerine attı, Bu sarsımtı İle kendine gelen Bedla, her seyinnin makvolduğunu görerek ümitsizli. fin, hanilesiyle yerinden fırladı, Fakat bütün müfteris İstihası şahr Janmıs olan vahsi ihtiraslı genç erkek onun narin vücuduna saldı. rarak sedirin üzerine mıhladı ve homurdanıyordu: — Sen bu Zgece benim metre, tİim olacakvmn!,. Başkalarına giden bir Tahişeyi arlık nikâh edemem! Bedia son kuvvetiyle gerildi, Her sey, her şey mahvoluyordu!., Bu aer Ümitsiz'ikte çıldıran KÖ beli'| le kuvvetlonen elini onüf ğ' * sallanan bıçağına seri VE ü | hareketle — götürerek " a SİVTİ ve keskin bıçağı 9:00" JN o anda körkanç bir şel H yen genç atdamm göğsülü Şgk |— ması bir oldu!!. Bir Şhl'â& doğru ka'be giden bu M ç ruş bir saniyede tedd'"“cgı j Bediri ancak bir kere S10 Çti sılan sedirden döşeme yuvarlanıp kaskatı kaldı. boğulmuş gibi bu müthi & £ altından fırladı. mkî:':fı sünü tırmalıyarak bir ;ılh" ö" | kesivle h:ınmrıâ' gö bir nefesle şişi Pemhe jerse :M'eşwı YA kanla kıpkızıl, saçları . ömıktı Yerde hareketSif (gi korkunç ölüye gözleri kan, döşemelerde © çinden fırlıyan bir e d irüyün gidiyoriü, | ıı. lıımlıyhül'hk ; , verl