31 Mayıs 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

! F . G 4 u - | ' K EEEEEZT hef T . - ——— — ——— GÜNÜN ADAMLARI General Riçi HYLİ Herald gazetesinin harp muhabiri — Libyada harbeden sekizinci ordu komuta, nı general Riçiyle — son günlerde enteresan bir. görüşme yapmıştır. Afrikada Alman ve İtalyan ordu- larmın bir taarrtıza — geçtiklerini öğrendiğimiz pu günlerde bu ta. arruzu karşılıyacak olan — İngiliz komutanını okuyucularımıza tanıta mayı faydalı bulduğumuz için bu mülâkatı aynen terelime ediyo- rüz. O İriyam ve uzun boylu bir a« damdır. İlk görünüşte bir amele başımı hatırlatır. Bu adam garp çölünde sekirinci orduya komuta ediyoör. Çöldeki umumi karargâhmha g. derek kendisini ziyaret edeceğimi- zi farzedersek evvelâ işgal ettiği mevlde nazarta cok genç olan bir | generalle karşılaşacağımızı düşü. nürüz, Fakat ona genç demek de pek yerinde değildir. Riçi bu sene 45 yaşma girecektir. Ve geçen harpte askeri meziyet nişamını &l« miştir, Bu nişanr kendisine dük dâ Kunot vermişti. Bu adam bir metre seksen iki boyundadır. Ve boyuna nazaran sişman sayılır. Başmdaki — kırlaş- mış saçları, onu olduğundan biraz ağırdır, burnu kudretini işaret e- der, bıyridarı gür ve koyu renkli. “ dir, piposundan ayrılmaz gibi gö- rünür, ' Yerlestiği kamyona yanastığı. mız ve omuzlarmdaki rütbe İşte retlerine baktığımız vakit kendisi- nin tuğgeneral mevkiinde bir or duya komuta — etmesine” rağmen henüz resmen alhay olduğunu da görürüz, Simdi koca bir kamyonla karşı karşıyayız. Kamyonun arka kapr. sıma küçük bir tahta merdiven da- yalıdır. Bu kamyon çölün herhan. gi bir noktasında callar ve kum. lar arasında bulunuyor, Her tara- ft kamuflaz için ağlarIn örtülüdür. Kamyonun yanıbaşmda yere küçü« cük bir kazık ve bunun üzerinde bir tahta parçası Ve üÜç harf G, 0. 8. Bu üç harf komutanım umunü ' “ karargâhı demektir, " Merdiveriden tirmandık mı ge, neralin ikametgâhmda bulunuruz. Sağda icabında yatak vazifesini görebilecek bir kananpe vardır. ) Solda iskemleler ve küçük bir ma- — sa üzerinde bir telefon vardır, Ma sanm üzerini madam Riçinin bir fotoğrafı süsler, Öndeki bir kapt- dan bir tuvalet odasma gidilir, Bu dairede çok basit bir şey yoktur, fakat bu tekerlekli eve Tüks bir “ikametgâh da denilemez, Buradan generalin normal bir adam oldu - 't ğu münüâsmı çAtarabiliriz. Elbise « Ieıhı bakalım: Bu elbiseler üze, de görünmüyor, fakat gardro - Wm asılıdır. Müteaddit ceketler 'e zengin bir kadife pantalon kol. Hleksiyonu, Bü zengin elbiselere Emğmen seneral mevkiinin müsaa- Üde ettiği kadar basit giyinir, Kı » ————— şın İngiliz kumaşından sıcak tu . tan basit bir ceket, yazın haki bir. gömlek giyer, B * General verdiği her emri bLizzat kendisi kontrol eder, binaenaley karargâhımdan ziyade teftiş etti kıtalarda bulunur, Erlerle bir ar- kadaş gibi konuşur, Onun iğindir ki teftişe çıkarken neferlerle böy- le görüşmeyi rütbelerine uygun görmiyen maiyetinden — hiçbirini yanma almaz,. Geç vakte kader çalışır ve - ör- kenden kalkar, Ak$am yemeğin « den sonra calısşmaya başlar ve Hedeceği —meselelerle başbaşa kalır, Bu çalışma gece yarısmdan evvel bitmez, Fakat muhakkak her sabah 6.80 da kalkar ve kah. valtısını yapmadan evbvel tek başı- na bir gezinti yapar, . — * JHer şeyi olduğu gibi bol Yemek hoşuna gider, Viski de içer, Henüz gençliğinde güzel kriket ve goltf oynardı, Bir defa bir İskoçyalı e« mustu, ' ) p | Riçi kendisile kolay — konuşulur |bir adam değildir. Hem çok mah. | cuptur, hem de hatır için karşısın- | daki adamm fikrini kabul etmiş | görünmez, Fotoğraf önünde dur - madan da hoşlanmaz ve öbjektif | karşısında — heyecan duyduğunu söyler, — - : Askerlik meselği bakırmından Ri- çi jmrenilecek bir hususiyet gös- terir, İngilizlerin meşhur komu, tanlarından dördü ile yani Di, Bruk, Vavel, —OÖşillekle işbirliği yapmış ve dördünün de takdirini 'kazanmıştır. Dille beraber umumi harnte Filistinde çarpışmış, Bruk- “Vavelin karargâhımnda kurmay baş kanlığı yapmış ve bu vazife ile O« gilleke devredilmişti, Oşillek se « kizinci orduya bir komutan aradı- ğı vakit Riçiyi — münasip görmüş, fakat buna karar vermek için 12 heyecan göstermemiş, sadece evct. | demiş, Oşilekin bütün tavsiyele. rini dinlemiş, sonra cevap maka- mmda ağır ağır piposunu doldure muş, yakmış ve kir selâm vererek başkumandanm yanımdan çıkmış - hfl'. General şoförlüğe deli gibi me« raklıdır. Fena kulianılan bir kam. yon görür görmez öfkeden çıldı- vır, Bu itibarla harbetmesi de bir nevi nakliyecilik demek olan çöl orduları komutamtığı için daha münasibi bulunamazdı. söylemek lâzımsa genecral oburdur, Güzel ve uzaklaşmadığı | l4 beraber Fransada harbetmiş, | Vapurum civatalarını sökmüsler!... Kanlıcada oturan Aziz, Nuri, Sabit ve Ekrem adındaki gençler, puriyle köprüye gelirken vapurun lambazlarındaki cdivatalardan 27 tanesini sökün çalmışlardır, Horsızlar vapurdan çıkarken bir memurun işi farketmesi üzerne ya JÖN SENE EVVELBÜĞÜN! 381 MAYIS 1938 *“Nasyonal sosyalist talebe ta- . Bu- teklif üzerine jüri he müküâfatı Jan — Palü'nün a kan muayenesi de yapıl- : mqmaettıgigım rengisi on Lhnrgâfıhr kurulmuştur.., Sonra kalanarak, zabıtaya talim olunmuş. lardır. Şirketi Hayriyenin 60 numaralı va | istanbul Umu- — mi meclisi ,, Bugünlerde fevkalâde |3 bir doplantı yapacak ". Tatanbul aalmi encümen azası SUP hi Artelin Kocaeli mebusluğuna C-H. İP; namzedi olarak gösterilmesi ÜZeTİ- ne boskalacak olan daimi encümen azalığına geçim yapılması — için SN içtima devresini kapatmış olan şehir möclisinin fevkalâde bir — toplantıya çağrılması icap etmektedir. şimdik% daimi encümene yeni, şehir meclisi 'vVe mebus seçimini idare etmek. Bibi mühim vazifeler terettüp etmektedir. Esasen şehir meclisi belediye büt- çesine girecek yeni' zamların kabulü için fevkalâle bir toplantı yapacaktır Bu fevkalâde toplantının tarihi bugün lerde vilâyet makamınca tesbit ve ilân olunacaktır. Bu fevkalâde - İSti. mam bir günde iİkmal — edilmiyeceği anlaşılmaktadır. Nakıl ve;;ılalarının tarifelerinde ahenk — Üç idarenin hazırladığı tarifeler yarın tatbike geçiyor Şirketihayriye ile devlet — deniz ve demiryolları arasında yapılan bir an, laşmaya göre, BHoğaziçi, Haydarpa - şa . Kadıköy ve Adalar . Anadolu . Yalova hattt seferlerile — Sirkeci ve Haydarpaşa banliyöleri tren seferleri tarifeleri 6 şekilde tanzim olunacak, tir ki Boğazdan gelen bir — yolcu Zza. man kaybetmeden Kadığöy veya Ada vapuruna yahut Florya treni — veya Kartal trenine mülâki olacak vapura yetişecektir. Memleketimizde ilk de- fa tatbik olunan ve çok iyi netice ve- receği şüphesiz bulunan bu şeklin tat. bikine yarım sabahtan itibaren — yeni tarifelerle başlanacaktır. Gerek Şirketi Hayriye, gerekse De. nizyollarımın Adalar . Yalova ve Ana. dolu hattı yaz tarifelerinin tatbiki yâ. «rm.şabah başlıyacaktır. aliınıyor Ankaradan verilen bir habere gö. re, Mersin İlman tesisatının satm &. hnması için bir kanun projesi hazır. lanmıştır. Projeye göre liman işleri Türk ano- nim şirketinin bedelli bedelsiz. bütün hisse senetleri nominal kıymeti olam 400 bin lira bedelle satm almmakta. dir, Kibrit yarım 4 kurus Kibrit fiyatlarına GÜ para zam yapıldığı malümdur. Yarmdan iti- baren kibritler 4 kuruşa satılacak - tır, Hariciye vekilimizin kordiplomatiğe'zivafeti Ankaradan bildirldiğine göre Ha riciye Vekili Şükrü Saracoğlu ile saym refkiaları dün gece senelik mutad kahul resimlerinin ikincisi- ni vermişlerdir. Bu toplantıda mihver ve bitaraf devletler kor dinlomatikleriyle Haricye Vekâle- ti erkânı haztr bulunmuşlardır. 'Mersin liman " tesisatt satın | ——0 — Her gün bir kavga, bir gürültü mahkemesini aksettirme belki o- kuyucularıma sıkmtı vermistir di- Şe Mevzuu “boyama” ya müteal- lik bir davayı yazmayı kararlaştır- dım, Boyama! Evet aldanmıyorsu- nüz boyama! Fakat aklmıza gel. daği zibi değil, Göz boyama san- mıştımız değil mi? Hayır.., Maa- mafih; telâkkiye göre bunu yine bı:j_vle bir boyama da sayabilirsi. Dız, : Şekerci Cemil, portakal ezmele- rini yaparken içine boya koymuş. mudur, koymamış mıdır? İsşte hâ- dise bu., Şekerci Cemile sorarsanız 9 ve avnkatı, bu mesele üzerine veri- ien raporlara göre söz söylemek- tedirler. Meselâ bir rapor “koy- mamıslır,, Mr diyor, Cemil ve a- vukatı köymadım der, “koymuş - tur,, mu diyor: Bay Cemil *“koy- dum,, der. mamış mıdır? Bunu şüphe yok ki mahkeme, Cemilin ifadesine göre değil de, raporlara dayanarak aydınlatacaktır. Fakat yine ne yazık ki bu mesele hakkımda malı kemeye tevdi edilen raporlardan biri. “koymuştur,, - dediği halde bir başkası bunun aksini söylemiş- tir. Şimdi ne yapmlacaktır? Ha. kikaten Mesedir ve mesele oldu.- gunda iddia makamı da bizim ka. naatimirzdedir. Hâdise şu: ; Şekerci Cemilin portkal ezmele- ri boyalıdır denmiş,., ve bunlar - dan iki nümüne almmış, Birinci nümnneyi tetkik eden belediye kimyagerinin verdiği rapor, bu portakal —ezmelerinde Anolin ba. yası bulunduğu merkezindedir. Yi. ne bu timyagerin raporuna göre Antbin boyası sıhhate müuzir boya- lardandır. İlk duruşmada şekerci Cemil “bütün şekerciler gibi ben dum ,, demiştir. Fakat ikinei bümuneyi muayene eden Tıbbradli kimyageri bu porta- kal ezmesinde boya bulunmadığı- nıi, rengi tabik olduğu kanaatini ki koymamışım. Zaten şekerleri- mi ve ezmelerimi ustalar imal e- âî::"“sıe' ki boya koymamıslar.,, r. Koymuş muduür, koy- | , KOY Portakal : Vverdi Yeni zamlar varın tatbik edilivor Büyük Millet Meelisi ta kahul edilen damga, tayyare, Bi gema, tiyatro Ve nakliyat resim . lerine zam kanununun tatbikine yarmdan itibaren başlanacaktır. Otellerde temizlik Otellerin Tüzum görülen sıhhi te- mizlğa riayet etmedikleri görül- ol İye teftiş heyeti kont. Portakal ezmelerinde boya var mı, yok mu? Her ne kadar belediye kimyage- ri mahud boyanım sıhhate — muüzir olduğunu söylüyorsa da Sıhhat Vekâletinden gıda maddelerine konulması umumi sıhhati boözacak mahiyette olan boyalardan olup olmadığı sorusturulacaktır. Müddeiumumi bu telifi beyni im- kânsız vaziyet karşısmda müftalca sını söyledi: — Her gün böye bir vak'a kar. şısında kalıyoruz. - dedi, Bu işi bir an Ctvel halletmek — lüzmidır. İşte İli rapor: Birisi belediye kimyagerinin tek imzalı raporu ki bu raporda ma- boyası bulunduğunu bu boyanın da sıhhate muzir boyalardan oldu- ğu yazılı. İşte ikincl rapor: Bu da tek İmzalı Tıbbiadli kimyageri- Hin raporu: büu ezmelerde boyu mevcut değildir. Böyle bir vazi. yet karşısında yapılacak İş; ezme- lerden bir üçüncü nümuneyi Tıbbi- adli meclisine havale etmek ve bu- radan almacak raporla hakikakti öğrenmek, Suçlunun avukatı müddelumu - muminin bu İstediğini şöylece çü- rütmeğe çalıştı: — Gerçi « dedi, Birisi var bi. risi yok, diyor, Fakat var diyen belediye kimyageridir. Asıl son, merci Tıbbladlidir. Madem ki Tıbbiadli raporu ezmelerimizde bo. va yoktur diyor, Bu böyledir, Za- ten belediye kimyageri şahadeti sırasmda şekerlerde olsun ezme - lerde olsun boya olduğunu kimye- vi tahlillerle anlamak uzun zama. na, en aşağı bir aya mütevakkıftır. Biz raporumuzu verirken ezmele- rin rengine baktık, Bu renk Ano. Bn boyasının verdği renktir. Bu boya da sıhhate muzirdir, demiş- tir. Detnek ki tam bir tahlil ya- pıilmamıştır. Bu rapor nihayet ren- ge bakarak sathi bir kanaatin ranorudur, Son merci de Tıbbiadli ranorun mutcber olması Suçsuz olduğumuzu gösterir; Fakat müddejumumi bu işi ça: bucak kesip atmağa taraftar görün müyordu: -— Şimdi burada iki noktaj ma- zar doğuyor, Ya birisi. ya öteki doğrudur, Belediye tümyageri mes Teğinde hata yapmış ve bir va- tandaşı beyhude mahkemeye sü- rüklemişse, işinden gücünden alı- koymussa mes'uldür. Fakat bele. diye kimyageri Tıbbiadli kimyaze- Yı de birer tek imzadan ibarettir. |ier, Yanılabilirler, — Hangisinin doğru olduğunu nereden — bilelim? Bu hakikati öğrenmemiz lâzımdır. Binaenaleyh bunu ancak Tıbbiadli isleri ve bir heyet tahlil e. darek bize hangi raporun hakikate Hoygun olduğunu bildirebilecektir, Bu suretle karar verilmesini iste. rim, dedi, Meselenin Adlitıb işleri meclisi İle tetkikine ve Anolin boyasınım .gıda maddelerine — konulması moemnu boyalardan olup olmadığı- bın sorulmasma karar verildi, SAİT FAİK i — Evet, dedi. Şüphe yok ki bu harp bilinen harplerin hiçbirine 'or, Evvelâ 1914 de yapı- l“ogün]i&mıharehılor,opiper hücumları, o baskınlar, körü körü- ne yapılan, o karşılıklı bombardıe manlar, o boşu boşuna insan har- camak,., Bütün bunlar artık her müuharebenin heyeti umumiyesi İ. tibarile arzettiği mahiyet yepyeni bir mahiyettir. Pek az kişi bunun farkına varabiliyor. Yahut da, bu haricen durgun görünen muharebe ye anlaşılmaz bir mahiyet İzale etmekle iktifa ediyorlar. Bilmi , yor musunuz,., Herkes hâlâ eski -| harpler gibi bir harbin başlaması. Biraz gülümsedi, sonra ilâve etti: — Bu harple 1914 harbi arasın da hiçbir münasebet yoktur, Dalgın dalgın devam etti: — Kimse düşünmüyor ki 1914 harbi de bir istisna, istismat bir vahset nümunesiydi... Fakat ta- â karıştırırsak, meselâ XVHI i yüzyılın zahiren böyle durgun muharebeler geçirdizini görürürz, Hiçbir hâdise « aylar geç- miştir. ı kaleler ne yar man biteceği belli olmıyan muha, saralar altma almmıştır.., Kışlık ni AVRUPANIN Di Yazan: JÜL ROMEN bir muharebeye — tutuşulmuş ve kati netlceler almmıştır. Tavana doğru yüksölen parlak bakışları, olaylara - hakim olmrya alışmış düşüncenin sakinliğini ilfw de ediyordu. O anda, evinde ken, disini ziyarete gitiğim — zamanlar benim yavnımda, kendi kendisiyle konuşur gibi yüksek sesle düşün. mokten çokjnmiyen büyük dostum Henri Bergson'u hâtırladım, .- Gamlen de, © da benim yanımm. da yüksek sesle düşünmeğe başla- nuştı, Hattâ bundan adetâ zevk alıyor denilebilirdi, Ben de kendi, sine, düşüncelerini çok yakmda takip ettiğimi İsbat ederek, cesa- ret vermeğe çalısryordum. Zaten hem _ başka vesilelerle müşahede ettiğim, hem de Gamin'in bizzat ima ettiği gibi, bu harhin general" İeri umumiyet itibariyle benim bir sene evvel çıkan “Verdun” adlı eserimi okumuşlardı. O — kitabın muharriri, ilk elli sayfasmı yazmış da olsa büu İşlerin cahili olamaz, HU mğ UAMMA WI'_I a BUTEF LAY bilirdi. zahmetine girişile- Nihayet bir srasmı kendisine, harbin mm.h:dü!:l:!p şimini nasıl tasavyur ettiğini sor. damı gözleri daima tavanda, daf- gi dalgm cevap verdi: — Olup bitenleri ve bundan son ra olacakları için or. duların bu harpteki yepyeni hü> viyetlerini tanrmak lâzımdır, Bu. gün ordular büyük mikyasta kuv" vetlerin yığıldığı. kıymetli birer âlet. haline gelmişlerdir. Çok pa. halıya mal olan. beslenmesi çok güç bir kuvvet yığını... Aynı za> manda da yüksek randırmanlı, kor- kunc dentcek kadar — yırtıcı bir kuvvet,.. Bu işlere aklı ermiyenler bugün bir günlük muharebede ya, kılan muhtelif cins mühimmat ve mayi mahrukatın ne miktara yük- seldiğini imkân ryok tasayvur ede- mezler... Orduların bugünkü duru" .munu, donanmaların geçen harp- te,ı_ış durumuyla mukayese edebi ALİL Yr SA 4 — Hi yüksek, sevk ve liriz,. O halde donanma mümkün olduğu kadar uzun zaman muha. fazasma itina edilen, ancak son Gakikada kat'i neticeyi almak için harekete getirilen, tehlikeye atı- lan çok kıymetli, mihaniki hareker idaresi güç, muazzam bir kuvvetti. | Büyük bir dikkat ve alâka ile dinliyordum, Bugünün harbi hak. kında büu kadar orijinal ve kuv Sesini biraz daba alçalttı, adetâ gizli bir şey söylüyormuş gibi: — Bana yakın istikbali — nasıl gördüğümü soruyorsunuz, dedi. İşte size, kuvvetla tahmin ettiğim rum ki tamamiyle hareketsiz gibi görünen bir devreyi birdenbire topyekün her şeyin harekete geçi- rildiği bir faaliyt devresi takip e dectktir, Başını biraz önüne i, kaşları çatılmıştı: ebdi, — Ve bu, tasavyvur edilemiy cek kadar l;ıl M : YAş y Sesi ne kadar ciddileşmiş, ne ka, dar kederli bir hal almıştı; başmı önüne eğdi: .— Evet çok ani... Ve çok müt. hiş olacak, Hiç kimsenin tasaçvur Edemjyıceğış__hçlu müthiş!., <a sülami M” SKi v aati y y 4 OKG hud portakal ezmelerinde Aııobin+ ” 31 MAYIS —« 1049 HÂDİŞELER TAREH Kara cehennem muharebesi... OCA Murad Reis, Kanutl Sultan Siüleyimandan sonrü İkinci Selim, Üçüncü Murad, Ü. çöncü Mehmet ve Birinci Ahmet zamanlarında devletin yüksek de“ niz hizmetlerinde bulundu. B 1609 senesinde kaptan paşalıği Halil paşa tayin edildiği zamali Murad Reis Mora Sancak - beyliği vazifesini yapıyordu. “Gazanamel Halil paşa” isminde olup Kap paşanım harplerini anlatan Murad Reis halıkımnda denlliyor li"-"j#J “Kahramanlık denizinin seyyt- | hı, Celâdet gemisinin kaptanıydi; genç yürekli bir İhtiyardı; Nuh ümrüne ermişti; mübarek adamdi. — İsi gücü deniz üstünde zavallılari — korumak, tehlikeli yerlerda hai | Ve seyyah gemilerini himaye et — mekti.., l Bunları buraya aslma güre Sü. deleştirmek ve kısaltmak suretij” — le aldık, İşte o sırada Malta, filüt sunun Kaıbris sularında dolaştığık — Mısırdan İstanbula gelecek — olaf Türk ve İslâm gemilerini vurmak istediği haber almdı; Halil yastı nm yanma Murad Reis de katıldi Maulta filosu gayet büyük dört Küt yondan ibaretti; bunlardan bİP | doksan ton taşıyordu; her taraff aynı zamanda ateş saçıyordu; 8. detâ yüzen bir yanardağdı; bunüf için “Kara Cehennem” adını almif” tı. Ön dokuzuncu asırda yüz top taşıyan gemiler yanıldı f | o tarihten iki asır evvel, yanj Mü* rad Reis devrinde bu derece bir yük gemi ne görülmüş ne işitik mişti, Kadırgalar bu gemilerin yâ. nmda fil yanmdaki - kurd kadaâf küçük kalıyorlardı, Türk filosu Kıbrısm Pafo limsiif açıklarında Malta filosunu, buldu. Malta sövalyeleri geceyi fırsat D — lerek kaçmağa başladılar; Türklef kovaladılar, Hafif kadırgalara MüU* rad Reis kumanda ediyordu, EĞEf düşmanlara sokulursa onların gü le sağanağı altında mahvo çai " biliyordu; bunun “için uzaktan açtı; Türk topları daha ufaktı, kat-hem daha çabuk ateş ediy Tardı; hem de Mmenzilleri Tazlaydık : Murad Reis hep düşman gemiler? nin direklerini, güvertel yala — tıyordu, Bir zaman geldi ki Malt$ gemileri birer koca tekneden İbir | yet kaldılar; İstedikleri gibi haft ket edemiyorlardı. O zaman Mü. rad Rejis bütün filoya “rampat” emrini verdi, Türk yiğitleri dÜf man gemilerine kanca attılar; vertelere fırladılar ve — kanlı NOT4 gaa zanpt ve İçindekiler esir l Fakat Murad Reis vuruldu ve Öl dü, Vasiyetine göre Radosdati türbeye gömüldü; son zaman'art kadar halk arasmda “Evliya” olf. rak anılır, ziyaret edilirdi. N L Kadircan | # Askeri tekaüt kamıntnun — 16 ncı maddesi değişiyor Ankaradan bildiridiğine göre, a5*7 | ri tekaüt kanımunun 16 mer maddtSi” | ni değiştiren bir kanun projesi hazif” | lanmıştır. İ Maddenin son şekli şu — olacaktif” | “Tekaüt oldukları tarihteki — rütb? veya sımıfında on seneyi — doldu F b mafevk rütbe veya smtf nt | ağı üzerinden tekaüt maaşı tahsi$ 'fî lunacaktır, Bu gibilerin tekalitlüllör rinden evvel ölürlerse yetim, V e. rı mafevk rütbe veya smuf uzerh!w # bağlanacaktır. Hükmen veya sicillek tekaüde sevkolunanlar kanunun “ maddesinden istifade edemiyeceklef ”. dh'ı Pa ww 5. di ha di Sivrisinekle mücadelö Sivri sineklerle mücadele etmitli üzere Sıhhat ekipler hazı tır, Sıhhat ekiplri bilhassa KÖY ve küçük kasabalardaki su birikil” 4 Nisanlısını öldüren — müsahede altına a 4 ay kadar evvel, Ki kendisini bırakan nişanlısı ped hanr öldüren ve annesini de yart” Iryan Sadık adımdaki katijin Mür hakemesine dün Birinci ağır 6e2ö” da başlanmıştır. Perihanm babasr mahkemey” verdiği dava arzuhalinde sac_“”“ hem tetziyesini, hem de kendisil? 5 bin lira ölüm tazminatı | ni istemiştir, ş Katil sorgusumda hll“hğm ; dan bahsederek, müuayeneye Böl- derilmesini istemis, mahkeme ÖS4 Ü