10 Mayıs 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

10 Mayıs 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa parça SN Mahkemelerde, dö> “an! 46 Bir kâza müddeumumisinin bir jandarma marifetiyle muaye- neye gönderdiği köylü kadma ait ağlt dosyayı okuyor ve gü k halen üş aylık olan çocuğunun babası olduğunu söylemektedir, Akli ruvazenesinin tam olmadı. phe hâsıl olduğun. dan asabiye mütehassısı tarafın. dan muayene edilmek üzere gön. derilmiştir.” Karşımda (o hâdiseden haberi, yokmuş gibi alâkasız duran pej- Mürde kıyafetli ve cicekb'zuğu çehreli kadın; gözden geçiriyo. Tum, İki ucu şöğsünün üst tara. fında düğümlenen torba nevinden bohçasmda mavi gözlü gürbüz bir nevzat omütebesimane et. rafma bakınmakta ve ellerimi oy. natmaktadır; hakkında cereyan eden ficiadan bunak anası kadar klarını in Te ir e SN EE babalar,, JETİ a7» SERMAYESİ De. K Mdasat 18 milyon tiraya çıkarılıyor Sümerbank sermayesine de 50 milyon lira eklenecek Ankaradan haber verildiğine güre, sanayi progranıma devam ve taahhüt | ettiği tevzi işinin yürmülendiriimesi 4 çin Sümerbank sermayesine 50 milyon Ma ilâvesine ve Btihank sermayesinin. züp kadını, şu anda yavrusunu deliliğine rağmen şinesine basa. ; rak südiyle besliyen müşfik anne | Yı itham etme: kkımız yok . tur, Kadın köy ağalarmın ve de. Hkanlılarının belki de müstehzi Ve fazilet arıyan nazarları önün. de br zaniye sıfatile dolaşmakta ve cemiyete hediyg ettiği çocu. #unu inkör etmeden taşrmakta dır, Çünkü Ulu 'Tanrmın veya yüce tabiatın mukadder kanunla. rma göre doğuran bir anadır ve mütekallis rahim adalesinin bes. Hyerek ve bir parçası olarak mü. htne verdiği bu varlığı kolay kolay feda edememekte, nesli ko. ruma sevkitabilsile ona yapış - rar verilmiştir. —0 Sığır vemandaların kesim tahdidatı n de 109 milyon Nraya çıkarılmasına ka. | bihaberdir. Kadın erken bünama denilen ve birçok gençleri ilkba. harında yakalıyan berbat hasta. ığm sarih arazmı göstermekte. dir, Bu hastalıkta başkalarını it. ham etmek ve uydurmak gibi he. zeyanlar mevzubahs olmadığı ci. hetle saf bir eda ile çocuğun ha bast diye gösterdiği adam hak - kmda şüphe etmemek lâzımdır. Ancak bir'ruh hekimi sıfatile Cümhuriyet Müddeiumumisinin bana sorduğu sey ortada piç dam gasile ve bir kangurunun torbö. sındaymış gbi dolaştırılan çocu. Fun babasmı tayin etmek değil, şunursuz kafası ve ne de olsa henüz kökleri tamamile kurum - maktadır. Yazdıkca düşünmek istiyorum, Klâsik mesleki vazifesini yapan müddeiumumiye tababetin varlık Jarmı asıp da 'ster İstemez s0 yoloji ve ahlâk sinirlerine giren bir tabib sıfatile şunu soruyo- rum: “Muayeneye gönderdiğiniz ka. dın delidir, Bu 'tibarla belki sözü mesmu değildir ve bir hezeyan sayılm, Fakat smtmda taşıdığı güzel çöcuğun kendi yavrusu ol. duğunu deliğine (o bakmıyarak derhal kabul ediyorsunuz; çünkü buna mahut köyde tesahüp eden başka bir kadm yoktur, Ancak bu ücra ova köyünde de bügün bu gayrimeşru çocuğun bir baba. ya sahip olduğu muhakkaktır. Yavrusunu inkâr eden bu vicdan sız insan kimdir?, Matuh ve bi. günah bir kadının gafletinden ve hiffetinden istifade ie bu günahı irtikâp etti son. im trtuemmnn. ahin se. fil ve pejmürde bir delinin Sırtın. da barakan bu adamı bulmak da vicdan (borcumuzdur, Di rum, belki de elinizde baska ip uçları vardır, Bu adli delillerden mahrumsanız modern tabebetin kudretli belki yaramaz bir delikenimm ve belki de azgın ve sofu bir ev. tinin yapmış olduğu zina günehi cezasız olarak kapanacak ve ma. vi gözlü Türk çocuğu deli kadı - nin sırtındaki torbada yürüyün. ceye kadar. babasız kalacak ve vürüyüp dünyaamı aramıya bâş- İadıktan sonra artık kafası büz. bütün işlemiyecek olan deli an?. hakiımda bir şey bügün ordumuzda da tebbi tatbi. katma girişilen kan grupları ta. yini janesile bu yavrunun hakiki babasmı bulabilirsiniz. Bundan başka babadan oocuğuna intikal eden bazı yür nişancleri, kafa şekli, burun ve kulak şekilleri gi. bi birtakım irsi yardımcı vasr talar da vardır, Adli emmarelere bu tıbbi ve karakterolojik vasıf- ların katilmasile darbir köyde günahkâr ve vicdansız bir baba. yı bulmamak imkânsızdır, Ancak böyle m bir baba adaletin pençesinden kurtulamıyacağı için zavallı yavru biri deli ve biri de Suçlu Eki ferdin sulbünden gelme itırabını ölümüne kadar çeke - cektir, Cesur ve şuurlu vatanda. sın böyle bir fâcla mere ya ve | pacağı gey, alımla ya vel ne Ya günahmı itiraf ede. rek yavrusunu göğsüne basması. dır, Ancak muhitinin de bu ci- vanmerdane hereketi bir an için (Devamı 4 üncüde) de daima meşru babasmı arıya » caktır, Bu hâdise garip olduğu kadar fecidir; ve onum içindir ki biraz daha düşünmek ihtiyacımı hissediyorum, Acaba deli ve bu. nak olduğu için ogocuğunun ba. basmı isbat edemiyen bu çıplak ayaklı köy zeniyesi münkir ve günahkâr baba akıllı olsaydı ne vapacaktı? Bu pici doğurmadan lay ilduğu cihetle bedbaht mec. 10 SENE EVVEL BUG . KISACA: Hazin bir hakikat İRKAÇ gün evvel, Bahçe- kapıdan geçenler, Dördün- cücü Vakif Hanmm köşesindeki MİR Piyango gisesinin önünde Kö! rülmemis bir kalabalıkla kurşılar» | flar, İse polisler karışmıştı, Top- lananları sıraya koyuyorlardı. Si raya girenlerin ellerinde paraları arr duruyordu, Ne oluyordu? Piyanko bileti mi alıyorlardı? Yoksa, burada kumaş mu dağıtılıyor, ekmek mi verili yordu... Basit bir sorma ile öğrendik ki burada ne ekmek dağıtılıyor, De kumas veriliyordu, ne de milli pi- yango bileti alıyorlardı, Bu kale Falrk hirer deste oyun kâğıdı pe rak 633 reylo &yan reisi ve cumhurro- ini vekili Alber Löbrünü cumharrelsi seçmişlerdir. Reyo R28 mebus ve Ayan iştirak etmiştir. Fransanın son Gumhürrelsi olan mösyü Lâbrün 1871 de doğmuştur. Bir çifiçi ailesinin çocuğudur, İlk şah. silini köyünün okulunda yaptıktan sen teğmeni olarak bitirdikten sonra siya «i hayata atılmış ve vilâyetine idare öneelisi azası olmmaştur. 1001 de mebus | seçiimiş, 1911 de evreli müstemiskii, sonra da harbiye mazı o olmştur. 1917.d0 Klemanso kabinesinde nblu- ka nazırı olarak bulunavıştur. 1981 de Ayan reha olunuştur. Yeni cunuhurretinin istifasından öm İgyekil misyö Tardiyü istifası. mü yeni emire ine sunnnıytar. Cum hairretei bu betifayı kabul etmiş ve ye. . tejkiline kadar vazifele. rinde di etmelerini rien etmiştir. N Maz'n bir haklkat,.. Ounun mânâsı bü salırları 0 İ | kuyanlar kolaylıkla ç”istabilirler, Barhan BURÇAK Yeni bir kararname ile değiştiriliyor Dün akşamki radyo gazeteri, bes koordinasyon karar.arının bugün, ya. rın resmi gazeteyle o Beşredileceğini bildirmiştir. 1 — Statüsü martın sosunda Dej * tediler, 10 milyon Yira sermayeli dağıt ma ofisinin kadrosu vekliler heyeti - nin tasdikine ikliran etmiştir. Ofis pek yakında faaliyte geçeceletir. 3 — Negredilen bir kararname ile 10 yaşma kadar sığır ve o mandalarla 8 Şaşma kadar dişi mandaların kelime, Teri menedilmişti, Yeni bir o kararbu kararname hükümlerini değiştireri2 yalnız 5 yaşına kadar sığır ve manda. tarm alım, © #ülam ve keailmelerini pnenetmiştir. Bu #ureüe o kaşaplardn | kesimlik hayvanların çoğalması te min olunacaktır. -1| ipekli X ETIBANKIN Bir Peri masalımı, Zumaş hırsızlığımı? Küçüclük mahkeme salonunu do. Kuz süçle i, Aratarn. da bir Gü çan bayan var, Bay İ bütüm vi Bu hanım da me arıyor? De yine: Mübaşir; “o da onlardan!” diye ia verdi, Kadm — Dur bakalım hele, de. di, dahn belli değil, İpekli kumaş hırsızlığın birkaç J sün evveli gazetelerde havadis şeklinde okudunuz, Dokuz kişiler: İskender, Fehmi, Hüseyin Nar, Hü #eyin Eminoğlu çalmaktan; Asem, Sabri, Kümli, Maksut, Ziynet si. mwaktan ve mal saklamaktan suç- İlular, Çalmaktan suçlu olanlar muhakeme sonunda tevkif edildi, Diğerleri ise simdi serbest kal, dılar, Bunu biliyorsunuz, Simdi İ size çalmaktan muçlu olanlar. işi söylece anlatacaklar: İ Dördü de Rizeli, Franaızeanm İ Marsilya şivesi gibi Türkçenin de | Karadeniz şivesi şakrak ve ahörik. İtar, Fakat me Yazık ki taklit e | demiyeceğim, İskender Galatada " rhtımlard. hamallık yapıyor, An. | hattı: — Esya parar günl geldi, Ka 8m babanm ardiyesine kondu, Ma- k biz tüccarlara taşıyacaktık. Feh. miyi buldum, Şunları dedim para yapalım zengin oluruz. Fehmi, “be * sim bir arkadaşım var.. hele bir onunla konuşayım,, dedi, gitti, git? miş Hüseyin Narı bulmus, geldi: “yer hazir, dedi, sabahleyin taşı. rm” Tophaneden bir araba tuttuk, #en'ları arabaya yükledik. Ver eli. ni Saltanhamamı, Sultanhamamın 3 — Subaşı taşkilâtına dair karar - da bir dükkümm önüne malları bo. same vekiller heyetinin gakmıştır. Yeni karamameye göre her | dımcdarı bulunacaktır. Amelt olarık en iyi yetişmiş çiftçi, | ler arasmdan seçilecek olün subaşı - ları mahsulü tarindu iken tahmin 6 - decekler ve böylece memleketin tetik. sal sabalarmaaki mahsul miktarı aya. $i yukarı tam olarak anlaştasaktır. Subaşılarına ayda 6 ii 10 Yira, yardım talarına 3 HA 4 Hira malulu Ücret ve. rilecektir. —&—————— Çocuk esirgeme kurumunun toplantısı İstanbul çocuk esirgeme kurumu mun umumi heyet toplantı dün 38 gube mlmessilinin iştirakile yapl. muştur. Bir senelik faaliyeti hulâsa (eden rapora göre kurum İstanbul merkezi, nin bütçesi 999 yılmdan itibaren ted riceh artmak suretiln 131 bin Mirayı bulmuştur. Geçen Pİİ senesi zarfında şehrimizin beş yerinde çocuk dispanse. ri, üç yerinde süt damlası, iki yerinde gündüz hakım evleri, fki yerinde çocuk yıkama yurdu, iki yerinde diş dispan, seri agilmıştır. Kurumun ayrıca Emin önünde bir agevi vardır, Bundan baş- ee B. ” bir m” yeniden Fakat topu topu 16 ut da en gok 20 kişiler, e e şeklinde yayılarak, ağır ağır, müşkülâla atlarını sürüyorlar, Bu da blebir mina İfsle etmiyor, Yan; birisinin en hararetilerinden İri. nin: “— Kimse ne yapacağı bimiyor? İm yok ki!” dediğini dayuyo" “ala aşkla, geceleyin, git gide büyüyen karışıklıklar oluyor; da, ln çok tabaner sesleri duyuluyor; ve 0 taraftan, köprü basmdan, sal voya benzer bir sey yükseliyor, Her halde polislerin, yahut da as. kerlerin açtığı ateş olmalı, Bu mahut 6 şubat 1034 idi, Gere yarımı, ben yine Corcorde meydanındaydım, Manzara hâlâ am laşıksaz, münasız seklini muhafa z& ediyordu, Ölenler var diyorlar dı, fakat hiç kimse isyanın Kimin tarafmdan tesvik ve idare edildiği. ni, ne maksatla yapıllığını, ne ne ticc verdiğini anis, muktedir değ isyanı Benten Tein sp asik gi ia bir intibadan ibaretti lee tazdikinden | snlttık. Arabacının pürasını vere savdık, Fehmi gitti bir kam. Semra ona Yedi tarar'malr bu sefer de kamyona | yükledik, Doğru Feriköyüne, Ora- da yeni yapılmakta olan bir evden yirmi metre mesafede etrafı tuğ- ladsn, fistilmün kiremitleri daha konmamış, dıvarlirınm «vas sü. rülmemis dükkünmer bir yapımın kapısmı aştık, . Ben bu dilkkânn #imin olduğunu bilmiyordum, Mak sadunmuş. Maksudun & kendisini görmedim, Malları buraya ver. leştirdik. Üç saat kadar oradi Kaldık. Üç sant sonra Hüseyin Nar yanımıza geldi, Ona: “Bu malları satmak için bize vam sıta ol. Sana yüzde yirmi beş ve. ririz, dedik, Biraz düsündü, “Bu İşi yalnız başına başaramıyacağım. Daran bir arkadaş duha balayım, bakalım nasl olur” dedi, gitti. Hüseyin Eminoğlunu getirdi, Mu. a ak yi yüzde yirmi w ü Müse, gittiler. Akşam oldu, “ameyia Nar geldi, Yemeğimizi getirdi. Biz yakalanırız diye dışarıya çıkmıyor duk, Hüseyin bize: “merak etme. yin, öteki Hüseyin müşteri | bul meş, satacağı” dedi. O gece orada kararların #stün. de yattk. Fiseyin sabahleyin er. kenden çıktı, giti O sırada yeni evin işçileri Ve sıvacrları geldi - ler, Biz © gün kadar aç kaldık, Hüseyin; bekledik, Hüse- AVRUPANIN EZ A Yazan: JUL ROMEN kuvveti, yırtık - bir gazete gibi yere seriknisti. Hiç bir otoritenin, hiç bir teskilâğ kuvvetinin mevcu, diyeti bile hissedilmiyordu, Mer $ey, sanki gecenin o munzsam Pa” risj kendi haline, kendi kesmekie. sine, kendi Zlırabınaı terkedilmiş gih eareyan edyordu, O aksam iktidar mevkiindeki 4“ dam Dalndye di, Sekiz sene evvel tanrmız olduğum aynı Dalsdye Anlamıyorum, TE: bir şey âna madığey kendi kendimiz” hiddetle tekrar ödiyordum, Daha on beş gün evvel eliğrr umümiyenin İs teğile, onun alkıslarile, bu 8 sene yarfmdr ofsanesi ağızdan ağıza, ya” vaş yavas yayeslak tekrar Kaddar mevkline gelmisti; Kuvvetli, ses. siz, inatcı, arimlir yüzlü ve ka boyunlu adam; “Vaneluse (1) bo. a Yazan: SAPT FAJK yin akşam üstü bir sandıkla geldi. Şimdilik satılacak olan malı bu san dığn doldarduk, Bu (16) top siyah #umaştı, Sabahleyin İiseyin bir araba ile geldi, Malı yükledi, Bİ. xe de yiyecek biraktı, Gitti, Biz yine o gün orndan çıkamadık. Ka. pı aralarmdan svacıları seyrettik, Sigara siğara üstüne içtik, Ak sam üstü İki Hüseyin de geldiler. Eminoğlu “burası benim akrabam Matsudundur, Haber alırsa olmaz, su malı bir başka yere taşıyalım, Ben size dört bes sandık, kilim milim getireyim, esya dengi gibi yapar, göç tasıyormuş gibi gön. deririz.” dedi, Gitmisler Topkapı. da bir ev bulmuslar, Sandık ve kilimlerle geldiler, Malları güzeli balya yaptık, Ev eşyasından fark sızdı, Sonra efendim. sabahleyin “er. &en oldu!” bir araba getirdi, Biz tabii kapınm aralığından bakıyo - rer. Wamallar kn yüklediler, * Evvelâ arabayı gön. derdiler. Sonm Hüseyin Narla beraber ikisi yollandılar, Biz o gilin orada kaldık. Yalnız araba bü tün malı almamıştı, Geriye Üç balya daha kalmıstı, Aksamı" bu minval üzere ellik, Aksam üsfü Miseyin Nar bir taksi Üç geldi, İkimiz bindik, Fehmi orada üç dengin yanmda kald, o Topkapıda bir eve vardık, Sahahisi Fehmi de geldi, Sonra Emipoğla bir çüval mal yaptı. Gitti, Ertesi sabih dn polisler bişi bastılar efendim, Bon yalnız Fehmi ile anlaştım, Fehmi de öteki Müseyin Nar'in Hüseyin Nar da Eminoğluyle anlamış, O- tekilerim hiçbirini ben tamam, İskender tatlı tatli, teforruntını dahi unutmadan böylece anlattı, Mükim önündeki mah : Te mi oldu İskender? Dedi, — Böyle, — Oldu mu ya İskender? Yap. tığmı beğendin mi? Karakolda bu ifndeyi mi verdin? — Karrkokia ne söylediğimi bil. miyorum id efendim çok sıkıştardr. lar, — Canım ne diye böyle söylü. yorsun? Bülbül gili söyliyeni ne diye sıkaştırsıninr? Fehminin Karadeniz şivesi ise da ha canlı, daha oynak: der malları teslim etti, bulmak için gittim, Maksudu tanı- mam, Tezgâhtarile anlaştım, Yi buldum. , Fakat bu isin içinden yalnız çiknmıyacağımı aldım kesti, Hemsehrim Hüseyin Narı buldam, Ona isi anlattım. Evvelâ kabal etmeli, Pakat ertesi sabah tarif yere geldi. in de bu İsin hakkından eceğini keşfetti, Ötesi İs. Kenderin anlattığı 4 Miseyin Nar: — Fehmi bana payar günü gel. di, “yarın sabahleyin saat onda Feriköyünç gel, Maksudun yeni yaplan dükkünmin önle” dedi Başka bir şerden bahsetmedi, (Devamı 4 üncüde) KALTAK MUAMMASI LUTFİ AY ins” acelesi olmıyan, bütün isti bali önlerine serimiş gören ve bü yük fırsatları kollayan İnsanlar gibi kendisinden beklenen şeyleri bir lâhzada gerçekleştirmek iste, memiş olan adam, Birkaç hafta icinde sui istimallerin cerasmı ve revök, fesat yavalarmı dağıtacak, dahi asiyisi yenilen temin ede cekti, Halbu ki 6 şubat gece yarı, Corcerde waeydanmdaki adam »r yanı başmeadin şöyle söyleniyor. lardır - Dahdye muthix çekilme, r? Artık yeteri” Anlamıyordem. Saat birde Marconu avön ütüncü dükkünma xirdim; »ömatik (2) kart satm aldım ve üzerine şu süresi yazdım: i | MÂDİŞELE! PAİR GEL Eski “Avrupa mektepleri... M EKTEPLİLERİN hasat za manı geliyor, Hattâ imi. hana tâbi olmyan sınıflar için hasat ayı mayıs Ayıdır, Küçük ve genç halbler heyecanla doludur; yodi sekiz sydnnberi Muntazam surette çalışmış ve iyi not almış olanlar memnundur, ders senesi heticelerin! itimatla o bekliyorlar, hamle yapmağa hazırlanıyor. lar. Sonra büyük tatil başlıya- cak; 3 veya 4 ay tabistm koysun- ön, kumsalda, ormanda, dağda, köyde yaşanacak. Bu: ra gide. miyenler hiç olmazsa dinlenecek - ler! Pek çok noktalardan, şimdiki mektepliler eskilerden bahüyar » dırlar, Acaba buna #endileri an - lyorlar mu? Uzun tetkiklere hü. zurna yok, babalarına veya dedele- rine sorsunlar; otur sene geriye doğru ulak bir seyahat yapsınlar, yeter, Mektepçiliğin ilm ve terbiyevi bir şekil alması on dokuzuncu 2 sırda, bilhassa bu asrın soalarile yirminci asırdadır. Yalnız sarkın Geği! Avrupanın en büyük şehir - lerindeki en meşhur mektepler bile gâyet kötü vaziyette bulumüyar- du, Eski Avrupa mekteplörinden bahmeden bir mecmnada omoraklı bilgilere tesadüf ettim, “Talebeye mahsus — birkaç san- dalye ve birlmç sıra vardı; Miap vesaire koymağa (yarıyan gözler yoktu, Yazı yazacak talebe diz. lerine ya bir taş tahta yahut da hatmımandan yapılmış bir plüka koyuyorün, Talebeler ot minder - lerini, tenvir ve teshin için lizm olan maddeleri kendileri getirir - icrdi, “Om beş birinci teşrinden bir mayısa kadar çocuk, okul hzl. yemesinden başka bir yığın odun getirmek mecburiyetinde ili, Gku- la zeminine hasır ve ya saman Serillyordu, Orta çağm başlangı- emda talebe yazı vazifelerini ğaç kabuklarına ve balmumu sü- rülmüş küçük tahtalara yazarlar. dı, Bir dua kitabı bir çayır yahat bir bağ değerindeydi. Mexliimler © kadar fakir Miler ki öldükleri za. Wan İnerrn enyilarak tebmtsrz güz millürlerdi. Parasız mektep yek gibiydi, 1429 da Kortre'de bir mu- alim Notrdam kilisesinin bahçe. sindeki mektepte ders olütabi « mek İçin senede sekiz lira ödeme- ğe mecburda,” Dayağm Cennetten çıkmış oldu. Eu hakkımdaki kanaat orada du vardı, Muallim birçok ince çu- buldarm bir araya (o götirilmesin- den meydana gelen demetle çocu- ğun çıplak kışma vururdu; dasları cezalıyı sımsıkı tutarlardı, “Bir muallim bir talebenin kolunu yahut bacağım kırdığı takdirde bu inleba Senelik aidatının yarımı ödemekten maf tutulacağı gihi hemen mektebi terketmek hakkı- na dn maliki.” Dünkerk'de en çalışkan talebe Sen Nikola yortusu arifesinde ço- cuklarm bas rahibi ilân olunurdu. Meselâ gürel bir mayıs günü tale- besini alarak kıra çıkan muallim onları ormana götürür; , yaramaz ve tenbelleri ıhılah için findik * ve ayva dalları keserdi; bunlar sarid yliyerek mektebe getirilirdi, 1557 de yapılmış bir tabloya gö- re dershaneye bitişik bir yerde bir esek bulunduralurdu ve bu eşek camsız bir pencereden dershaneye başmı üzatıriı, KADIRCAN KAFLI M, Edouard Da'adye, Başvekil, Arkasına dn şunları: “Sakm zanf güstermeyiniz, Bu an bir şey değildir. Biraz azim” r davranırsanız cimhuriyeti ve onun hürriyetlerini kurtaracaksi- 02.,, Ertesi gün ortalıkta Daladye hilikümetinin “Fransız kanı akıb mak istemediği için,, istifa ettiği Şayinsı dolasıyordu, 7 sebat aks” mı sokaklarda ötobüsler yanıyor, teskilâtlandırı'mış bir sürü kopuk kamyonlarla mağazaları soyuyof“ Vardı, Kaldırım kenarlarda dura ler de, yerlerinden kumlda- bütün ba olup bitenlere yirci kalıyorlar ve yüzleri tak etmiş insanlar haykırıyor, haykır yorlardı: “— Kahrolsan Dale baladye!,, adye! Katil (Devamı var) tan daba çabuk varaa bir bere vazıtası,

Bu sayıdan diğer sayfalar: