Bakü elvarında Bibi Kyhatda petrol fışkıran kuyular (1904 de alınnnş bir vesimden) rer alimda mevent muhtelif gaxiarm taryıkı yüzünden petrol ekseriyetle kuyulardan müthiş hir kırevetie foşkırır. Bu snretla çıkan petrol sütunları yüz meireye kadar yükselir, Birçok defalar petrolün akması için yapılmış kanalizasyon tertibatı bu yüzden bozmlur. Petrol asrında yaşadığımız: hiç kimss inkâr edemez. Bugün me. deniyet hayalının devaminı temin eden en esadi madde pettoldür. Bünü rakamla göstermek için sa. dece 1935 yılında yeryüzünde çı- karılasi petrolün, yine aynı yılda çıkarılan demirden bir buçuk de. fa fazla olduğunu söylemek kâli gelir. Yerden ham halinde çıkarı, lan petrolden insan zekâsı binler. ce çeşit mahsuller çıkarıyor. Bu- gün petrolden yapılmış güzel ko. kular, petrolden çıkarılmış krem, Ter mevcuttur. Büğün insanlık üzerine mutlak surette hâkim olan petrolün ara- mıza karışması çok yenidir. Vakıa petrol pek eski zamandanberi ma- Tundu. Faket o vakıt insanlar bu kıymetli meddenin yalnız toprak üzerindeki sızıntıları ile iktifa e. derlerdi, Amtrika yerlileri bu pet, rol Sızmtısını kaşık kaşık topliya. rak toprak ieğenlere korlar, bez - leri bu mayile ıslatırlar ve bü 18. Yak bezleri ayakları ağrıyanlarm “bacaklarına sararak romatizmayı tedavi ederlerdi. Petrol bir roma, tizma ilâcı olarak Amerikadan Avrupaya geçti. Ham petrol epey Ce bir müddet İngiliz ve Fransız eczanelerinde bellibaşlı romatizma ilâcı olarâk saklandı. Bütün eczanelerin petrol &ra - mağa başladığı, — Tomalizmenin petrolle tedavisi salgın halini al- dığı 1850 yılında Amerikada 34 metre derinliğinde olan ilk petrol kuyusu açıldı. 1854 de ham petrolün tasfiye e. dilmesi ve bu suretle yanen “taş yağı” nm elde edilmesi petrol bu, Yunan toprakları kıymetlendirdi. Petrolün ilk dela Polonyada tas - fiye edilerek ışık verme vasıtası şeklinde kullanıldı. Amerika bu örneği derhal takip etmedi. Ame- rikada açılan petrol ku ri, Yâ, kacak taş yağı çıkarmak için ec , zanelere satılacak ham petrolü bulmak maksadile kazılıyor. Ya - hüt da tüzlü su çıkarmak için ka #ilan kuyulardan su yerine petrol fışkırıyordu. Amerika petrolün hakiki kıyme tini ancak 1860 da anladı. O va. kıt Amerikada petrol arama ve ik ilâ nin tama sine olarak çok hümmeir bir şekil aldı, tıpkı yeni altın ma. denlerine saldıran insanların âkı- ni andıran bir petrol akını başladı petrol humması bütün dünyayı sa. Yİ bir hastalık halinde sardı. Fa. kat petrol üzerine bu saldırış al - tan #rayıcılâarında olduğu gibi sa- hiplerini ekseriya ümitsizliğe ve felâkete götürmedi. Herkesin ü » midiği ve emeğini bol bol ödedi Pâsilvanya toprakları 20 . 25 met re derinliğinde istenikliği kadar petrol veriyordu. Bugün aradan 80 sehe geçmiş bulunuyor. Şimdi Pantilvanyadaki petrol kuyuları 40009 metre derinliği bulmuştur. İlk petrol kuyuları için araştır. malar yapılırken delme ve sondaj işleri alelâde kazma ve küfeklerle yapıhyor, petrol kuyuları da tıp- kı su kuyuları gibi açılıyordu. On sekizinci asırda Birmanyada bu suretle açılmış kuyuların 100 met re derinliğe kadar vardığı görül . gmüştür, Romanyada bu iptidai u, sulile petrol kuyularının açılması üzüm müddet devam etmiştir, Fa. kât biriken gatlar yüzünden . sik sık infilâklar ve yüzlerce insanın ölümüne sebeo olan büyük van - $ — Telmanda hir petrol deposu yanfını 1810 yılında Telesasda 80000 a ördeği ağ petra üambakalarzc pek sik s. | HABER — 'AKşam posası MECESSUSLER Petrol kuyuları Bir damla petrol bulmak için insanların girmediği yer kalmamıştır. Alaska nın buzlu topraklarında And dağlarının bulutlara değen tepelerinde, Pa. sifik Okyanusunun derin liklerinde, insan ayağı değmiyen Kolumbia orm anlarile Arabistan çölle- rinden petrol çıkarılmak tadır. gınlar meydana getiren bu basit ” usulün yerine daha mükemmel da | | ha tehlikesiz bir sondaj ve delme usulü aranılmasna sebep olmuş. tur; Amerikada çalışan petrol arayı, cıları ise nisbeten daha iyi bir sul bulmuşlardı: Bir mihvet üze- rine çakılarak iki taralı muvaze. nede cüran koca bir ağaç gövde . sinin bir ucu bir burgu ile niha . yetlenen demir bir çubuk vardı. Kocaman bir ağaç kantarı andı. ran bu acaip âlet bir iple çekile . emma rek hareket haline - getiriliyordu. Bu ipin ucuna eski zaman kal kanlarını andıran iri düğümler ö - rülmüştü. Amele bu düğümlere a- yaklarile basarak ipi çekiyorlardı. İp bu suretle çekilince burgu top. rağa temas ediyor ve toprağı del, meğe başlıyordu. İyi bir amele grupa bu usulle bir günde 60 san. tim derinlikte yer kazabiliyordu. Bu ilk tecrübelerden birkaç ay sonra petrol ihracatı o zaman için çok ehemmiyetli sayılacak bir miktara çıktı, Petrol tasfiyehane- İlk geminin keşfinin mühen - dislik tekniği tarafından çok geç ele-alınmasına' hiç de hayret et. memek lâzımdır. Gemi insaatı, uzun zaman tecrübe ve sevkita, biilere dayanan bir sanat olarak kalmıştır. On sekiz ve on doku- zuncu asirlarda teknik inkişaf et Üği Zaman şemiyi az çok müte. kâmil bir şekilde bulunmuştu. Şi mendiferde vaziyet büsbütün başkaydı. Gemicilikte we esaslı yeni buluşlardan ziyade tadiller mevşubahstı, Fakat tekni de de cezri bir şekilde muzafler olmak istiyorlar ve bu İş için es. kidenberi kullanılmakta “olan buluşlardan wazgeçerek tamami le yeni teknik fikirler tatbile et- mek istiyorlardı. Her zaman ol. duğu gibi ön safta düran fikir, denizi tamamile düz ve dalgaları zaratsız bir hale getirmek iste. diydi, Bu fikirler neticesidir ki yük- sek merdaneler üzerinde dalga » lar üstünden kayabilecek veya Üzerinden suların hiç mukave - met görmeden kolaylıkla geçe * bileceği yuvarlak sırtlı veyabut da iki makineli olanların ve ayrı, syri mütehasrik iki kısımdan mütesekkil dalga dağları üzerin. leri ortaya çıktı, Bu projelerin tasarladıkları gayetle acaip gemilerdi. Meselâ bunlardan bir tanesi 1891: tem, muzunda Atlantik denizini ge - çen yuvarlak sırtlı “balina sırtı” diye anılan bir teknenin üstüne kajdesirle yerleştirilmiş olan bir acaip gemiydi. Dalgalar geminin alt kismındaki yuvarlak sırtlı teknenin üstünden ve kaideelrin “arasından kolaylıkla geçecekler ve geminin asıl Üst kısmı dalga. lardân nisbeten az müteessir o. lacaktı, Bu öyle bir fikirdi ki, bu- gün bile mevzubahs olabilir, Bun lardan bir diğeri ikiz gemi ola - rak bundan altmış sene evvel Duvrla Kale arasinda işleyen ge midir Ki, bü gemiyle deniz tut - ize petrol alan bir deponun yangını du am dirt gin sürmüştür. Ku, | TASA mâni olunmak isteniyor- ve depoların duluşması erhiden du, Ve aym zamanda bu gemi sakin ölanvan İç da sal, £ Acaip gemiler ink lantısız geçebiliyordu. Ve eğer dümeni kolay kullanvâbilse rih. timlera rahat yânasabilseydi bal ki de hâlâ kullanılacaktı. Enle resan bir tip olarak 1873 de Rüx. Türk harbinde Amiral Popofun yaptığı ve müvaffalıyetli isler gören daire gibi yuvarlak gemi de zikredilebilir, Fakat ancgk şimdi ve,'o, eski kâşiflerin tahayylll etliklerin . den çok daha az inkılâpei bir tek nikle, delzalara mukavemet e - den gemiler inşa edildi.” Çünkü © zamanki o garip fikirlerin biç biri muvaffak olamamış ve he men hepsi bügün teknik müzeler malı olmuştur. Dehiz ümit edikliğinden daha kuvvetli çıkmıştır. Gerek 'rüz - gâr, gerekse dalgalar tesirile ge- mi teknesini devamlı bir tehlike karşısında bulunduran muazzam ve mütemaâiyean değişen küv - vetlerin şiddet ve tesir derece. leri itiberile tayini cidden güç - tür ve bu meseleler - karsısında mühendisler ekseriya halledile, mez vazifelerin yüklediği güç - Tüklerle karsı karşıya bulunmak tadırlar. Kara'toprakların deği, mez münasebetleri ve açıkça bi. inen şartları karada yapılacak inşaat için kolaylıklar temin e. diyorsa da bu kolaylıklar müte. harrik Okyanuslar için katiyen kabili tatbik değildirler, Bütün buna riğmen her vakıt denizi in san tekniğine mecbur etmek ve eski gemilere yeni şekiller ver - mek yolunu aramak isteyen kâ. şifler ortaya çıkmaktadır. Yeni cins (dalga . yutan) ile ilk defa olarak yahız geminin şekli değil gemihin hareketinden mütevel - Bt dalga şeklinin karskteri de değişmektedir. Gemi teknesine doğru gelen bir cereyan burun istikametinde gemi ortasına doğ ru ikiye bölünerek arkaya doğru giden ayrı ayrı yollar takip ede- rek merkezi dalgaya nazaran barka istikametlerde ilerleyen hariel dalgalar olarak geminin i- ki kenarından sıyırıp gitmekte. dirler. Bu sayede geminin mu - hârrik kuvvetinden de iktisat e. dilmektedir, Bu nevi inşaatın te ME on altıncı yünü söndürülebilmiştir. leri günde 300 ton petrolü piyasa. ya çıkarıyorlar, Her gün petrol fiyatı müthiş bir surette düşüyor, du, Amerikanm piyasaya ucuz fi yatlı petrol doldurması petrol ü « zerins yatırılmış sermayeyi çok müşkil bir vaziyelic bıraklı ve zünde petrol yüzünden mü . r mali buhran meydana Yalnız bu mali buhran petrol a. rayıcılarını yıldırmadı. Petrol a. rayıcılar mali buhranı çıkarılan petrol miktarını eksilterek önle - meğe çalışacak yerde, pelrol istihsilâtırnı arttırmak, çi karma usullerini besitleştirmek, maliyet fiyatını indirmek ve bü su retle ucuz ve çok petrol satarak çok kazanmak yoluna saptılar. Petrolün masrafı, kazma işinin güçlüğünden ileriye geliyordu. Bu nün için #lahala bu noktadan baş ladılar. Ve çeşit çeşit makineli mak&aplar icat ettiler, İlk maki - neli makkap odun yanan bir o. caktaki kazandan çıkan su buha , rile işliyordu. Bu buharlı makkap vasıtasile dünde bir metre derin - İiğinde bir kuyu kazmak imkân: elde İdilmişti. , Bu âlet, bugün bile bazı yerler- de kulanılmaktadır. Yalnız yeni petrol mühendisleri bu âleti çok iptidai ve çok mahzurlu buluyor. İ lar. Zira kazma işi devam eder | ken kazılan yerden çıkan toprak İ parçalarını temizlemek ve âletin sert toprağa lemes öde ede körle. İ geh ucunu bilemek veyahut değiş- tirmek zarureti hâsıl oluyor. Bu yüzden kazma işine saztlerce ni , | haye: vermek lâzım geliyor. Bü, tün öwnlar vakıt kaybettiren ve istihsali azaltan sebeplerdir. Bu #letler yerine Rotari ismi verilen Aletler ikame edildi. Bunlar ayağı yukan bir tahtayı delen makka - bın süratine yaklaşan bir hızla ver yüzünü delebilmektedir. Toprağı kazan makkabı ve bunun mefbut olduğu çelik boruyu çok kuvvetli imotörler baş döndürecek bir hız- İa toprak içersinde çevirmektedir. Makikebmn taptolunduğu boru ay. Tu zamanda çamurlu su akıtan bir künalizasyon borusudur. Bu kana, lizasyonun vazifesi toprağı deler'- ken eriyecek dereceye kadar rsi - nan makkabın soğumasını temin 3 — Amerikada Teksayda bir petrol kuyusu yanıyor. (1908 de bir resimden) 1908 tmmürunun on yedinci günü Teksan petrol kuyu da dinyanm en mü'hiş yangınlarında n birisi oldu. bu yangın etmek, kazılan toprağı sürükleye. 4 — aktas petrol taafiyeheneleri: (1904 de atmmey bir e. k Ham petrol harazefle taafiye edilir. 400 hararet dertoeine kadi İ kemrülünde de bazı zorlüklür | sak borulardan geğen petrol buhar olur. Bu suretde bam p VArĞIK, oanusı, benzin, gazelin ve âdi petrol çıkmış olur, : dal ak ili kk nk rek yukarıya çikarmak, W kenarlarını yumuşak hale gö rek kaymanın önüne Bu son sistem âletle çali ikide birde ameliyatı d ğa lüzum yoktur, Bütün sür#f korları di kırılmıştır. Zira W ni makineler günde yüz meli rinliğinde bir kuyuyu kaz tedir! Bu âlet bir taraftan yu kazarken diğer tara peisol fışkıracak borular © kuyuya sokulmaktadır. Zi peteoi tabakasına temas ©© mez açılan delikten derli İışkırmağa başlıyacaktır. letlerle yapılan delme petrol bulunduktan sonra * yerleştirilip petrol zabrol kadar binlerce ton petrol 9 ve frşkırır ve ziyan ölürdü. buki bugün kıymetli rr damlasının bile boğa hiç kimse'razı değildir. kazan mâkkapla petrolü karacak boru petrol aynı saniyede avrmaktad nız bütün bu tafsilâta © bugünkü petrol çıkarma i derecede emin ve teh Hu neticesine varmam daj ameliyatını tehdit lerce teklike bügün dahi tur. Toprak yıkılır, yerd ucak ve soğuk sular fışk” altımda bir boş tabakaya lince makine ve borular 9 tördea ayrılarak, bazan fi de beraber sürükliyerek * kaybalurlar. Bilhassa bu 4000 metre derinliğinde © miri ve telâfisi çok güç 0” kat petrol şirketleri bu Mi? karşında gayretlerini lerini kat kat artırırlar. yanın müşterisi olduğu * metli mayi bulabilmek iÇ rikalnar son birkaç ay Alasxada buzlar arasmda ” açtılar. And dağlarmın” 4300 metre yükseklikiö membaları bulundu, Veni” petrol şirketleri karadaki! rmin yirmi sene i bileceği ihtimalini düşüne nitin dibinde dalgıçlar © rak petrol kuyuları ka raşıyarlar. Kolombia Arabistan çöllerindeki p? nakları bile insanın hes?