Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
20 NİSAN —« YEĞr BÜYÜK KORSAN ROMANI: Yazan : KADIRCAN KAFLI Ömer de Firdevsiden, Şirazlı Sadiden, Mevlâna- - dan, Süleyman dede ve Ahmet paşadan parçalar okurken genç kız bunları büyük bir dikkatle din- liyordu; bunlar sımkı ona yeni bir. dünya açı- yordu: Seni unutmama ymıkân yoktur; baban gitse bile .sen gitme;. ben enişteme göylerim; hemen nişan, lanırız, mesut oluruz. Eğer gider- sen emin ol ki mutlaka Seni arı- yacağım, bulacağım, Geceleri gec vakitlere kadar villanızın ışıklarma bakryorum; hattâ onlardan bir ta. nesj İçin “bu Üfelyanın odasında yanıyor!” derdim; ona bakardım, Bütün kış yine üÜyle yapacağım, Acaba bu bir kabahat midir? Sen ne düşünüyorsun, böni seviyor musun ? Oralya sarmaşıktan her dakika bir yaprak koparıyor; suya brırakı. Yor; onun sağa sola yalpa vurarak tHriyerek düşüşünü, suda yaptığı ve her dölfasımda yayılrıp silinen halkaları seyrediyordu, — Niçin kabahat olsun; sevil- mek sandettir. Seni beğfendiğimi a- çıkça söyledim, lâkin sevmiye hak. krm var mı? Bunu düsünmek lâ, zım! — Düştin ve bana cevap ver! A- eele olmasmı değil, iyi olmasını İstiyozum; geceleri senin pencere- ne bakayım, değil mi? Leandr gi. b .. İ ' — Uykusuz kalma; tanryasın di. ye penceramde yeşil ışık yakaca- ğım;. sen de kırmızı yak, LâAkin ben söndürdüğüm zaman sen de istemam, Hakal arada o kadar çok, engeller var ki,., — Onları aşmak senin elinda. dir; bunda.... Ömer genc kızm balkon kenarı. na dayanan beyaz, ince ve yumu- şak elini tuttu; avuçlarına aldı; dudaklarma götürdü ve parmakla. rmim üslünden öptü. Ofelya derin derin göğüs geçirdi; elini çekti ve yürüyüp gitti, —— RHOCANIN KORKÜUSU .:, Sonbaharm fırtımalı ve kışm kare lt gecelerinde ikisi de ışıklarını hiç unutmadan yakıyorlardı. Ümer ©- Jafranga saati çoktan biliyordu va ön olduğu zaman feneri söndürü. yor; bir müddet daha, kırmızt ışı, — ği söndüğü noktaya baktıktan Bonra yatağma giriyordu, — Artık kotra ve kayık gezintileri birer es- ki ve güzel masal olmuştu, Ofelya bazan Drate'lere geliyordu; o za. man Artür hemen Ömere haher veriyordu. O da oraya gidiyordu. Beraber salnoda müzik çalıyorlar; Bakon'un felsefesinden, Bokas'ın hikâyelerinden, Şekspirin dramla. b Jarından; Dantenin — aşklarından bahsediyorlardı. Ömer de Firdavsi. den, Şirazlı Sadiden, Mevlânadan, Süleyman dede ve Ahmet paşadan parçalar okurken genç kız bunları |— büyük bir dikkatle dinliyordu; bun. /— Jar sanki ona yeni bir dünya acı. yordu: Dışı kuru ve hareketsiz, lâkin içi renkler, ışıklar, sesler ve i akislerle dolu, esrarlı, sihirli, de- |— rin ve İndikçe derinleşen bir dün- Bazan, şakalaşıyorlardı: ! — Salr gecesi kırmızı teık yeşil — aşıktan on İört dakika geç sön, — dü, Fazla uyanık kaldın? Kabahat, - hisin! — Aynı kabahati sen de işle- î din! Ödeştik! e— Tlayır... — Hemen uyusaydm benim ne kadar geciktiğimi bilmiyecektin! — İyi ama, seninki sönmeden — Tklar söndüktün sonra da pencereden ayrılmadığıin - oluyor; doğru değil mi? Söyle! — Nereden biliyorsun? — Bunu ben de yapıyorum! -- İi — ikcçs - Hoca Ümer etendinin haftada iki Üç gece sarayda kaldığı oulyor- du; lâkni perşenbe akşamları mut. laka konağa geliyordu. Son gün, lerdo sadrâzam Çelibi Ali pasa ona da kancayı atmıştı, Ali biraz evvel Kaptan paşa iken ardında altı düş- man gemisi çekerek, beraberinde iki yüz esir bulunduğu halde İstan- bula zaferle dönmüştü; bu esirle, rin her biri bir torba altın taşı, yordu., Padişah ona hilâtlar giy- dirmiş, altından bir zincir hediye etmişti. Sadrâzam Damat Mehmet paşa bunu çekememiş, padişaha demisti ki: — Bunlar, önun düşma.ndn.n ıl- dığı para ve eşyanmım onda biri ka, dar bile değildir. Ali paşa bunu duyar-duymaz beş - kese âltın göndermiş; sadrâzamım gözünü doyurmuştu; ondan sonr:. da, padişaha parlak hediyeler yol. lamış, parlak vaatlerde bulunmuş- tu; oskadar ki Sultan Ösman onu sadrâzam yapmış ve Mehmet pa- şayı tekrar Halep valiliğine tayin. etmişti. —— - Mehmet. Mnn. yuln l;!itna kÖln mı otuz bin <altın. Memîşp kapıcılar kethüdasını . bir » günde beş defa göndermiş, sıkıştırmış, parayı tamamiyle almışii; Mehmet paşa soyulmuş ve fakir bir halde İstanbuldan çıkmıştı. Ali paşa artık padişahı âdeta a, vucunun içine almıştı; kendisiyle boy ölcüşebilecek olanları birer i- kişer uzaklaştırmıştı: Defterdar Baki paşa bütün malları zaptolun- âuktan sonra Yedikuleye hapis ve kizıl adâlatdan birine sürülmüştü, On beş senedenberi sarayda hâ. kim bulunan kızlarağası Mustafa ağa, parasız bir halde Mısrra sür. gün edilmişti; Şimdi &ıra Hoca Ö- mer efendiye gelmis'ti. — O perşenbe Hoca Ümer efendi geç vakitlere kadar Ah paşanm yolsuzlukları hakkında genç padi- şaha birçok şeyler anlatemış; lâ, kin bunlardan bir netice çıkma, basarken yalı köşkünlen yedi çifte kayığına binmiş ve Boğaza yollan- miğtı, _ Karanlık sularda, yığın halindek! İstanbulu, iki sahilj dolduran — ve gittikçe sSeyrekleşen sayısız ışık- ları seyrederek ilerliyordu. Belki yarm, belki iki gün sonra bunları bir daha görmemek üzere uzaklaş. tırılması ihtimali vardı. Onu Mi sıra veya Halebe değil, âdet oldu- Bu üzere Mekkeye gönderirlerdi; mübarek topraktı; kaç yıl yaşıya- caksa o kadar defa hacı olacaktı, fakat henüz zamanı değildi; dün. yasma doymamıştı. Kürküne sımsıkı bürünmüştü; dizlerinin üstüna kocaman Ve bo's tüylü bir post atılmıştı; kolları sı,. valı hamlecilerin kürek çekişlerin- de deniz yer ver parliıyor; kayığın bordasmı köpükler yalryordu. (Devamı. var)* Dünkü ihracat Dünkü ihracatm yekünu 121 bin liradır. Dün, Almanyaya ta. ze balık, satılmıştır. Altın îfyo:t-ı Ftlıî')üıı,l:ıiı— aklanım fiyatı 28 İirâ Öennbi Atriiayu fındık | Bir kadın Sevgilisini Ekmek bıçağile öldördü Bir deri taciri de barda Sevdiği artisle dans-eden bir genci öldürdü İzmirden bildirildiğine göre, Toprak kapıda oturan 35 yaşında Pakize adın da bir kadın, dargın bulunduğu sevgle . Hsi 38 yagmüa Ali De barışmış, fakat gece rakı içerlerken tekrar tazelenen kavga netlcesinde ekmek — bıçağı ile Aliyi öldürmüştür. Buadan başka, Kordonda bir bara da da bir cinayet işlenmiş ve'deri tüaa cirlerinden Mehmet Karabin — sevdiği artist Müşerrefle dansettiğinden dola, yı 17 yaşında Reşat Özdinçi tabanca ile öldürmüştür. Her iki katil de yakalanmış, adliye« ye tesilm ednm.işur Sudkoslık İhtiyacı olanlar 20 mayısa kadar müracaat edecek Ankara, 29 (A.A,) — Ticaret Vekâyetinden tebliğ edilmiştir: Memleketteki ihtiyaç sahipleri arasında tevzi ve taksim edilmek üzere vekâletimizce, ziraat bankaâ- SI vasıtasile —haricten sudkosti—k celbedilmiştir. Bu mallarm mayıs ayı zarfmda ihtiyaç sahiplerine dağıtılması ka- rarlaştırılmış. olduğundan, sudkos>- |. tiğe ihtiyacı bulunanların nihayet 20 mayıs 1941 tarihine kadar ti » caret vekâleti “iaşe umum müdür- lüğü” ne müracaat ederek talen et- tikleri, ındkostiğin miktarlarmı ve ne makgat için is enumekte oldu-. MWW& l-m%ıw Hat .._—....n__ı ıâıl! UkĞ TAKIIRA Yarals.nan bir kadın çıldırdı ve öldü Bir müddet evvel, Edirnekapı civâs | rimda oturan S0 yaşmda | Behire &« dında bir kadın damadı Alinin elinde temizlemekte olduğu tabancasnım kam zaen patlaması Üüzerine göğsünden ya, ralanmış, Haseki hastanesine kaldı« rilmişti. İhtiyar kadın burada — delirmiş ve kaldırıldığı Bakırköy hastanesinde de dün sabah ölmüştür. Tahkikat yapiıla maktadır. Fransadaki son talebe - kafilesi geldi mizin &on kafilesi de dün öğle - den sonra Köstenceden şehrimi. ze gelmişlerdir. 19 taleböden ibaret olan kafi. le rıhtrmda ana ve babaları ta- yujlkandr plânları da mahkeme başkatibine Valiji muavini Ahmet Kmıkm o- dacısı Settar, evvelki gün, maiyet memurluğu odasına gitmiş, mai « yet memuru Kemaâle: “Sizi vali muavininin odasındaki telefondan istiyorlar,, demiştir. O aralık vali muavini makamında bulunmadığın dan maiyet memuru gösterilen oe daya gitmiş, peşisrra içeriye gi « ren' Settar kapıyı kapatmış ve: “Durunuz, telefon filân çalmadı, maköadım — sizinle yalnız konuş- maktı,, dedikten sonra, arkadaşı şoför Abdullaha lâstik — tevziinde sıraya, bakılmaksızım lâstik veril « mesini istemiştir. Bunun için de Kemale kahve ve cigara parası Ole mak üzere «,5 lira uzatmıştır. Ke- mal kabul etmemiş ve derhal odas c hakkımda bir zabıt tutturmuş - tur, Bundan başka — Küçükpazarda #hçı Mehmet de,dün saat'lil de iki rüşvet hâdisesi Vali muavininin odacısı, maiyet memuruna, bir adam | rüşvet vermeğe kalkıştı iki suçluda dün akşam birer ay hapse mahküm oldu ve tevkif edildi adliye dalresine gelerek ikinci ta ğirceza kaleminde başkâtip Yusu- fu görmüş, bir müddet evvel ço « cuk düşürmekten muhakeme edi- len ve beraet kararı kazanan ka- rısı Cemile için yatırdığı 100 lira kefalet parasmi almak istemiş « tir. Başkâtip yarrm saat sonra gelmesini söylemiş, Mehmet bu « nun üzerine tekrar geri dönerek “muamele için puldur,, diye bir kâğıda sarılı gümüş bir Lirayı baş kâtibin açık çekmesine brrakıver « miştir. Başkâtip işi anlamış ve derhal bir polis çağırtarak Meh- medi yakalattırmıştır. Asliye yedinci ceza mahkemesi- nöe verilen iki rüşvef maznununun muhakemesi dün geç vakit bitiri'« miş, her itisi de birer ây hapse, on altışar lira altmışar kuruş pas- ra cezası ödemeğe mahküm ve he men tevkif olunmuşlardır. t b E.e * Anadolu sahilinin imar plânı " Dün Şehir meclisinde " müzakere ve kabul edildi ' İstanbul umumi meclisi dün saat 15 te toplanmiştir. Toplantıda val! ve belediye reisi de hazır bulunmuştur. Bu toplâğtida' İstanbul — elektrik, tramvay ve Tünel! işletmeleri için ha, ürlanan talimatnamle müzakere arniş, bunadi sönta' Byllp Ve SıĞirıîİ ,Börüşülmüştür. Daha “Bonra Şehir mecliği, İmar müdürlüğü | tarafından hazırlanan Boğaziçinin A« madoölı sahilinde bulunan Böeykoöz, Pa- şabahçe, Çubuklu, Kanlıca, Anadolu- hisarı, Kandill!, Vaniköy, Çengelköy, Beylerbeyi, sahalarmım imar plânları- nı kabul etmiş ve diğer maddelerin müzakeresine geçmiştir. Diğer taraftan Çubukluda bulunan belediyeye-ail bir arsanm Basın birli- Eine verilmesi hakkmdaki teklif mü. zakere edilmiş ve bu arsanm Basın Birliğine verilmesine karar verilmiş. tir. Meclis buğün son töplantısını ya- parak tatil devresine girecektir. f W Deniz kazasının / mesuliyeti Birkaç gün evvel Karadenizde çar- pışan Demir ve Aktaş vapurlarıra ait tahkikata devam edilmektedir. Bunun için İlrvanda bir de fen heyeti seçil, miştir. Şekere zam yapılacağı şayiaları Anadolu Ajansı tarafından resmen tekzip ediliyor Şekere zam yapılacağı — hakkında çıkan şayialarım tamamen ve külliyen astlaız olduğunu, memlekatta ihtiyacı tamamen karşılayacak miktarda SC«e ker mevcut olduğunu salâhiyettar ma kamlar nezdinde ptıg'nm: tahkika, ta atlen dtfn’ylzmhh'k' Bügün Ara, | dolü ajansının aşağıdaki — telgrafı da bu şaylaları resmen tekzip etmektedir. ..» Ankara, 29 (ALA.) — Şeker fiyat. larma zam yapılacağıma dair dolaşan şayiaların esassız olduğu yaptığımız tahkikant neticesinde — anlaşılmıştır. Böyle bir zam mevzuubahs değlldir. ' “LR Şeker saklayan bakkal mahküm oldu Alâökadar makamlar, suni bir şü- ker sıkmtısı yaratmak istiyenlere karşı şiddetle mücadeleye geçmiş- lerdir, Dün böyle bir bakkal yaka- lanarak adliyeye verilmiştir. Bu bakkal, — Sultanahmete — Akbıyık cadesinde T numaralı dükkânda bakkal Osmandır, Osman, dükkü- nımda 10 sandık şeker bulunduğu halde satmaâktan imtina ettiği için, dün, as#liye ikinci ceza mahkeme- sinde 25 lira para ve dükkânmm rafından hararetli bir şekilde is- Süvariler verdikleri raporlarda me- | 10 gün kapatılması cezasına mah- | bu lâstiklerin ticaret ofisi tarafından — tikbal olunmuşlardır. güliyeti yekdiğerine yüklemektedirler. küm edilmiştir, mübayaasına karar verilmiştir. p Yeni Sabah v —ç Hüzeyin Cahit Yalçım, “İngiliz yare dımı ve Yunanistanım komşuları,, bafe irklı makalesinde, İngiliz başvekilinin son nutkunda Yunanistanm komşula, rmdan yardım görmesi bahsine ait şu tümleyi tekrarlıyarak diyor ki: *“Yunanistana göndereceğimiz kuva kâfil gelmezlerdi. Fakat müdahalemi.. gin Yunan komşularını birleştirmesini bekledik. Buna imkân hasıl olmadı.,, Ajans telgraflarımdan aynen anlae dığım şu fıkra üzerinde biraz durmak icap ediyor. Çünkü burada Yunanis. tanm istilâsmdan Yunanistanm korm. şularma bir mesuliyet hliasesi çıkarıle mak isteniyor gibidir. — Yunanistanın konaşuları arasında biz de — varız ve vaziyetimizin bir suitefehhüme mey- dan vermesini arzu etmeyiz. — Hattâ daha doğrusu, Yunanistanm — yegâne komşusa Türklerden ibarettir denile- bilir. Çünkü Yugoslavya da Yunanis. tan ile birlikte istilâya uğramıştı. Yu. gös'tavya kendi topraklarmı müdafaa mecburiyetinde bülünurken Yunanis. tana nasıl yardım edebilirdi ? — ÖOnum için Mr. Çörçil bizden sarahaten bah. setmemek nezaketini gösteriyorsa da bizden Yunanistan için beklediği yara drmı göremediğinden dolayı mütecasif | ııııjundutunu saklryamıyor denllebilir., “Hüseyvin Cahit Yalçın bundan sonra İşin svvelâ İngiltereye nit olan cihee tini tetkik ederek Yunanfstana yardım L Kd “WÜTFÜR GAS ARERRERAMU tewvr Yardım Sevenler | Cemiyetinin — | İstanbul şubesi Dünden itibaren ça- | lışmalara başladı * Kadın muharrirlerde cemiyete iltihak ettiler Türk kadınmın milli müdafaa işle. rinde barzı vazifeler alması yolundaki galışmalar yurdun her tarafında bü. | yük bi alâka ile karşılanmıştır. j Milli Şefimizin refikaları sayın ' yan Mevhibe İnönünün hami reisi & lunduğu Ankara yardırmaısevenler © - yetinin Türk kadınını vazileya dıve eden nşyınnamad üzerine şehrimiz. deki münevver kadımların teşebbüsü le le kurnlan yarılımsevenler cemiyetinin | ) gübesi de çalışmalarına baş- — lamıştır. Bu münasebetle — İstanbul | şubesi namma bayan — Hayriye Lütfi | Kırdar tarafından çekilen — telgrafa hâmi reis bayan Mevhibe İnönü tele grafla şu cevabı vermiştir: Bayan Hayriye Kırdar İstanbul yardımseyvenler cemiyeti Teİsi Telgrafımzı memnuniyetle — aldım. — istanbul şubesindeki — hemşirelerimin — der millet ve memleket işlerinde ketl» dilerine bayırlı başarılar dilerim. MEVHİBE İNÖNÜ Diğer taraftan dün, Türk gazete ve mecmualarına yazı yazan veya kitap, neşreden kadın muharrirler, aynı mak w sat uğrunda ne gibi hizmetlerde bulus nabileceklerini konuşmak Üzere Basın birliğinde toplanmışlar ve yardım Bses venler cemiyeti İstanbul — şubesinin neşriyat ve propaganda kısmınma ilti. — hak edilmesine karar vermişlerdir. ! CEMİVETİN İZMİR ŞUBESİ | İzmir yardımsevenler cemiyeti sane. lik köngres! parti müfettişi — Galip Bahtiyar Gökerin riyasetinde toplan- mıştır. Yeni idare heyeti reisliğine va- li Fuat Tuksalm refikası Kevser Tuk« sal, ikinci reisliğine LAtife Bekir se« çilmiştir. Azalıklara Cemile — Çullu, b Meliha Sami, umumi — kâtipliğa de — Muallâ Renda i.nll'nap olunmuştur. ) İaşe musteşarı Ankaraya gitti Acentelerdekı otomobil lâstikleri satın alınıyor Bir müddettenberi şehrimizda bulu- nan tetkikler yapan iaşe — müsteşar? Şefik Sayer dün akşam — Ankarayi dönmüştür,. Müasteşar düm ticaret odaaı umumi | kAâtibi, ticaret müdürü, petrol ofisi umum müdür muavini ile görüşmüş. diğer bir çok kimseleri de kabul etmiş tir. Otomobil lâstiği acenteleri dün iaşe | müsteşarmın iştirak ettiği bir toplane | tr yanarak ellerindeki 2400 kadar oto mobll lâstiğinin tevzlatı üzerinde bazi tementnilerde bulunmuşlardır. Toplane tınım netiicesinde bu otomobll lâstik. terini ellerinde bulunduranların tavlî' sta kadar zarara duçar olmamalari ve seçmayelerin! bekletmemeleri iqh' | leri sarih surette malüm * değilse de bü kuyvvetlerin Mısırdakli ordudan tef« rik edildiğini, Mısırda general Vavei kumandası altındaki ordunun ise iki .fırkadan fazla olmadığını gene Çörçis lin söylemiş olduğuna göre artık bü« nun içinden Yunanistana ayrılan mik. tarın cidden pek ehemmiyetsiz oldu. u anlağıldığını kayıt ve ıöylo devam ediyor: “İngiltere Alman ıııulhıma müruz kalacağını bildiği Yunanistana yuüurdim için iki genedenberi mühim — ve kâfi bir kuvvet hazırlıyamaz mıydı? İngil. tere tarafından vaâdedilen Lir yardım #“kAfi,, bir yardım olmak icap — eder. Buna imkân yoksa hiçbir yardım vaa. dinde bulunmamak daha doğru olur. Bahusus ki, Yunanistana yardım t« mesi İiçin kimse İngiltereyi zorlamta mıştır. İngilterenin bu yardım vand. lerinde çöok acöle etmiş olduğu görü. |üyor. Rumanyaya aynı teminant — ve. rilmisşti. Ya o da bundan aylarca eve saydı ne olacaktı.? Aylar — geçtikten Osonra Yunanistana bile kâfi — yardım OŞapmayan Tağiltere Rumanyaya hiç. bir yardımda bulnııamıyıaıkü doıııel: oluyor. « WWW& t müdahalenin Wunan komşularımı bir. leştirmesini beklemekte Mr. Çörçil haklr olabilmek için evvelâ kendi ya. pacağı yardımım hürmet ve — itimat telkin edebilecek bir ölçüde olması - cap etmez miydi? Komşularda — Yu. nanlılara askeri yardımda bulunmak arzusn mevcut olsaydı bile İngiltere. nin bu tarzda müdahalesi — © arzuyu kıirmağa sebeb olurdu. Türkiye Yünün nistan lehinde harbe müdahale edince İngiltere bizim yanmmızda da — harbe iştirak mecburiyetinde Idi. Fakat ya. kınşarktan Balkanlara — gönderilecek bütün yardımın iki fırkalık — general Vavol ordusundan ayrılacak parçaya nhisar edeceği görülünce İngiltereyi bize karşı taahhüdünü Te zaruretine sokmamak birzim için İngiliz dostluğu ve ittifakr namma bir borç teşldl ©e derdi. Demek ki bizim ihtiyatkârlığın düşmekten kurtarmıştır. Eğer bir Alman hücumu takdirin. ye Iştirak etmeği bir muahedename i. le taahhüt etmiş olsalardı bu mü!tnae zalarm hiçbiri vyarit olamazdı. Fakat m,ımnmı;m'mw ahhüdünü kayrtsız ve şartsız — ifayf mecburdu. Yunanlstana, komşularını! — yardıammı tahrik ümidile gelecek dee gildi. bu ümit hit olmasa da İmzast- na hürmet mecburiyetlle gelecekti. Bir naenafeyh, harbe iştirak etmediğimiz" — den dolayı bizi muahezeye bir hak 0 — hhi)oeeıhlmnohdymw ya zaten kendisi istilâya karşı W_ müakla meşgül bulünürken Yun: ; tablidir ki, bir yardım yapamazdı. Türkiye Isa bir harbe atılacağı #” man, ne olursa olsun buna iştirake bifr muahedename ile mecbur bulunmamt- sından dolayı birçok noktaları derli' Mrmmmmwı& Bu hesapların neler olabileceğini İle giltere başvekili salâhiyettar İngilir — generallerinden öğrenetilir. Balkanlarda müşterek bir eqıt' teşklli Jüzumunu bu sülimlarda 9'* mmmmmııhul' ls.ııınmhuwhuf:ereıldnuhne diler, Sulh zamanmda ııııırıııııi' müşterek bir plân olmadan harp Üze* ııııne'l'urlılyenlnmtgelelmw bi tılması askeri vaziyet bakrmından Hüt — WWMWMMMW d!? Bu noktalar tahlil edilmeden lerin İngiliz ümitlerini boşa b ı iştab etmek İngiliz efkârmmumk yesini Türklerin müşterek ıııvıyı ıi' dakatinden şüpheye sevkeylemek hrkhhizlmgömmnmw