26 Mart 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

26 Mart 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> Arı Nİ POSTASI ve Neşriyat Müdürü ip Mason Rasim Us İ a ln yer Vakıt matbaası i dd iseler e Tarih Yemokrasi düşmanı da iki büyük devlet , barbediyor. Sedrlerdi kiş iğitiyoruz; bir taraf diyor e Demokrasi rejimi kokmus ba, kapitalistlerin halkı > ndi menfaat iyorlar ve bin türlü entri, ie çevirerek halkr esarette Yorlar, eki tarafın cevabı şudur: on kişinin silâh kuvve- pikir yeni nizam &dr —*, kurdukları nizamsızlığı : insanların ve millet, İner her seyden evvel hür yaşa, , Söz ve rey sahibi olmaz ir. Milletler ne kadar mesi olsunlar hayat o büyük Ve en ileri demok, ix, Semleket olan o Amerikada My, kapıcıları bile otom A, <ehibidir; ford fabrikaan.'3 İlik eden bir vatandaşımız iken dört dolar, bizim pa. a, pizla altı lira yevmiye aldığı. | , ui) lüyor. Bu adamların kapi. & esir olduğunu iddia et, h,., acaba mümkün müdür? cu deki &mele yevmiyeleri b denberi bizim hayret ede- kadar yüksektir; otori, Ker amelesinin yaşamı 1 acaba ne derecededi: 3 olan . bir gey varsa “İki rejimin iyi veya fena tat, e €dilmesi mümkündür; nite- m a Tansa önsipemi fena edildiği, feni anıldığı Memleket nümunesi sayılabi. Bu, bir rejim meselesinden iftirat ve tefrit mesele, Büyük Yunan ve insani; ” dlişmanı olduğu söylenir Der çok çirkindi: basık bu. : kalm dudaklı, iri ve ka , eri alnına yakin, iri re tie adamdı; -.. azze doğramacılık ya- sonra zekâsının eller.2. in usta olduğunu anladı; 4 biraktı; kendisini felsefe, Yedi. Bununla beraber cesur Tata bir askerdi; bir çok < #de bulunmuş; yaman har. işli, Potide muharebesirde İN meşhur ve yakışıklı dip. Ve kumandan Alkilyadis nınca onun imdadına koş- * kendi hayatımı tehlikeye * kurtarmıştı. Başks İri e e herkesten sonraya kalmıştı. ist'kiâi bayramı Bütün Yunanistanda merasimle kutlandı —— Çörçil ve Eden tebrik telgrafları gönderdiler Atinm, 25 (A.A.) — Milli istik- âl yüdönümü münasebetile, şehir bayram manzarası arzetmektedir, Her taraf bayraklarin süslenmiş - tir. Bu bayraklar arasmda mütte- fik, dost ve bitersf memleketlerin bayraklar: da vardır. Fakat şimdi. , |ye kadar bütün Yunan mili gün- erinde çekilmiş olan Alman bay raklarınm bü #efer çekilmemiş ol. duğu müzahada edilmiştir. CEPHEDE MERASİM Atina, 25 (A,A,) — Yunan mil E istiklâlinin 121 inci yıldönümü, memleketin her tarafında ve aynı zamanda Arnavutluk ecphesinde hararetle kutlanmıştır. Kutlama © | merasimi, bilhassa cephede çok heyecanlı olmuş ve bu münasebet Te hususi surette et, geker ve pas. ta dağıtılmıştır. Yunan askerleri, Sokrat'ın bile demokra | birşok yerde İtalyanların kulakları dibinde, milli marş ile istiklâl mar- larını söylemişlerdir. Bu sabah, parlak hir günesli ha. vada, Kral, bayraklarla donanmış caddelerden gererek büyük kilise- ye gitmiş ve ruhani âyinde bulun” muştur, Halk ve gençlik teskilâtı mensupları kraft siddetle alkışla mater, Öğe üzeri, ç baik kütlesi meçhul asker mozarmın et- rafında toplanmış, Başvekil Kori zia, mezara bir celenk koymuştur. TEBRİKLER (Anadolu Ajansı tarafından ve Blen telgraflara zöre, Yunan Kra Je Başvekil ve Başkumandan milli bayram milnasebetile orduya hitaben birer emriyevmi neşrei, mişlerdir. İngiliz Bagvekili Çörçil Yunan milletine hiteben bir mesai göndermiş, İngiliz Hariciye Nazır: Eden, Yunan Başvekili Korisisi bir telgrafla tebrik etmiştir.) Fransada bir aylık i yiyecek kaldı Zi Adam başına günde 180 gram ekmek verilecek Visi, 25 (A.A.) — Tam: İaşe nazırı Achard bevanatta bu- Yunarak Fransada ancak bir sy nu söylemiştir. 1 nisandan itibaren adam başmea günde 180 gram ekmek verilmesi. mi kararlaştırımatır. Sir yiyecek maddelerinin miktarmın da azaltıl- masma İntizar edilmektedir. Küçük yavrunun babası ise bir kin bir vaziyette güçlükle konu. şahiliyordu, Cemil Sermedin yanı- na geldi, ellerini öpmek için sarıl» d:, Sermet bu harekete mâni olur. ken zavallı adam söyliyocek söz vulamıyor: — Sizo nasıl teşekkür edeyim, İ öyle minnettarım ki, diye söyleni. j vordu, | İ Fakat bütün bu heyecanlı va - N Tiranlara kars 1 Mr Protesto etmiş; ar. 4 ayara ta etmiyeceğini * bu da onun harp mey da olduğu kadar siyase* nında da cesaret sahibi ğunu isbet ediyordu. silyadis ona (çiftlik vermek aş, “9: Makedonya Kralı de in na davet etmisti: fakat VAycat fakir, lâkin cok sevdiği ; siliara ahlik ve *azilet l «Tİ vererek (yaşamak iste, ,4 anlayamıyanlar alay eder- Rey, Güya demokrasi nizam, hn bulunurmus; Ni ile verilen ? Nİ hâkimlerin kur'a usulle- Ni N #eçilmelerine gülermiş! Bi. m nl göre o muay. N Ks dilemanı değil an» olürsa olsun haksız. Gi , ahlilksızlik 3 , iğe düşmandı. Bu. ta türlü olmasına imkân Ni Ey kalar, hararetli tebrikler arasında rmedin yalntzcs bir tek düşün. esi vardı. O Şükran; düşünüyordu. Tikran dudaklarınm -ongi bile de Titreyen il eüclik beyaz elini uzattı: Şermet... Diye mırıldandı ve baska bir »2v söylemedi. Fakat görlöri ma sam alamı #stktendırıyor, gürel yesil gözleri zümrütler gibi işik. lar saçarak gülüyordu. Büyük an. secik muhakkak ki memnundu, Cemil Sermet o Bayram ağanm sararmaştı, > | ağlıyarak çiftlikten getirdiği elhi - selerini giyip küçük balıkçı klibe. sinden çiktiktan sonra Sükran der hal yanına sokuldu: — Haydi Sermet, dedi, Çabuk çiftliğe dönelim... Ve sahilden çiftliğe gikan kü - çük yokuşu tırmandıkları zaman biraz nefes ulmak için durdu. — Oh, Sermet, dedi, Yaptığım be büyük bir öbtiyatemlık oldm - yetecek kadar viyecek bulunduğu. | Franz hükümeti | | Suhğhapdd iki bankaya taarruz edildi. dl | | 9 kişlöldü 44 ! kişi yaralandı Şanghay, 25, (A.A.) — Btefani a. Jansradan: Buztu. Çinli tetvizçiler tarafından #ki hankaya karşı yapılan taarrızlar yüzlnder $ kişinin ölmliş ve 44 kişi, “e yarslanamış olduğu haber verile Yrarmz mmtakasındaki bankaya aitı humbura atılmış ve mis | tahdeminden 7 kişi telef o olmuştur. Chipn « Banka koli portal (o yeklinde gönderlimiş olan diğer bir bomba da tari ederek fki memurun ölümüne sebebiyet vermiştir. Mısır ZSaşvekili tehlikeyi yakın görüyor Kahire, 25 (A.A.) — Başvekil Hü. seyin Sırrı paşs dün akşam aşağıda. ki beyanatin bulunmuştur: 'Ecyrelmilel vaziyet senenin başma yazaran eskisi kadar sakin değildir. O eamandanberi yeni tehlikeler Kendi. ni göstermiştir. Bu tehlikelerin Harbi, Murn uzak kalararyacağı vahim bir safhaya solması mümktindür.., Başvekil bü beyanatı, kur'a netice, sinde inhNAl adan Ayan o aralıklarına yenilerinin seçlimesi için intihap ya. pılmasını gayrimuayyen bir zamana talik eden kral emirnamesini izah Ge derken yapmıştır. Bski âyan azaları dnha müsait bir zamanda yeni intihap yapılıncaya kadar yerlerini muhafaza sdevaklerdir. » Bara, 25 (A.A) — Sietani ajan. sından; Adliye ve zabltanın federal departman - meclislerine “vermiş ol. duklerı senelik rapor. muhtelif mill. yetlere mensup beş bin beş yüz dek. san iki kişiye İsviçre tabliyetinin tef. viz edilmiş, askeri casuslukla mazmun 41 ve niyasi esbab © dolayızile de 30 kişinin budut hâricine çıkarmış ol. duğunu bildirmektedir. * Vaşington, 25 (A.A) -—- Ayan meclisinin maliye encümeni yeni bir | Atlantik aşırı bava hatlı tesis elmesi İ için Amerikan Eksport Lines İne. şir. İ ketine 800 bin dolarlık yardımda bü. lunulmasın: tasvip etmiştir. * Vayingtun 25 (A.A.) — Holandea müstemlekât nazırı Valter pazartesi günü Vaşinrtora gelmiş © ve kira ve ödünç verme kanımının mali safahae | tile meşgul olan maliye nazır o vekiki 4 Bolme görüşmüştür. Velter (Obariciye İ müsteşarı Summer Velite © ve diğer muhtelif yükmek şahsiyetlerle de gü. rüşecektir . AHRE -26- Nakleden: ğunu biliyor musun? Bu kadar »ayıf hir zamanda hayatmı iki kere tehlikeye koyuyorsun, Ve sonra yeğenime endise dolu bir nazarla bakarak devam etti: Söyle Sermet, kendini hasta hissetmiyorsun ya, ne olur, doğru söyle... — Hasta mr, bilâkis... Zevali Bayram ağa nasıl boynuma atıldı. Sonra o kadmeağır hiekırıklarla hoğuluyordu. Hasta değilim Şilk - ran, bilâkis çok iyiyim. Çünkü memnunum. Hiç değilse bir ker? cik olsun biraz faydalı olmam ba- na bir kalb huzuru verdi. — Biraz mr favdah olmak. Sir buna birae m diyorsunuz? Bu yaptığınız büyük hir işti, Fakat söyleyin bana, üsüdünüz mü? — Hayır, üşümedim. Teşekkür ederim, Benim için çok iyi, cok & yisiniz... — Sıhhatinizi soruyorum diye mi? Ne garip fikir.. Doğrusu korktum, hem de çek korktum, — Evet, bana denize atılır a - miz. ok konktaman, fakak Mi > İTEN mL Maitaya | | tayyare | hücumları i —— Pazar günü 20 Alman tayyaresi tahrip edildi Matı, 25 (A4.4.) — Dün ak, gam neşredilen resini tebliğ: ! Şimdi öğrenildiğine göre, pa. | zar günü öğleden sonra yapılan pike bombardıman hücumları esnasında, avci tayvarelerim'”, dokuz düşman tayyaresini mu, | hakkak ve bir düşman tayyare, sini pek muhtemel olarak düşür. | müşler ve diğer iki tayyareyi *» hasar: uğratmışlardır. Hava da, fi bataryaları da, muhakkek üç düşman tayyaresini tahrip etmiş ve diğer iki tayyareyi hasara uğ. İ ratmıştır. Hava dafi bat İr öğleden evvel yapıla. pike hilcumlarında da diğer hir tay, yareyi tahri petmiş ve iki tayyâ, reyi hasara uğratmış olduğun. dan; pazar gününün blinços”, kayıp olarak 13 muhakkak ve 1 pek muhtemel düşman tayyare, si hasara uğratılmış oarak da 6 düşman tayyaresidir. 'Tahri, edilen ve düşürülen tayyarelerin hepsi Alman Yünkers pike tay. yareleridir. Pazartesi sabahı erken, düş, man tayyareleri Malta Üzerine bombalar atmıştır. Hasar azdır, insanca zayiat yoktur. Hava dı. | fi bataryaları düşman tayyarele.. rine öteg açmıştır. Daha sonra, düşman çok yüksekten bir kesif uçuşu yapmış ve hava dafi 3. taryalarmın şiddetli ateşile kar. şılaşmıştır. Hükümete ait binalarda v. . . susi ikametgâhlarda bazı h .r olmuştur.Sivil halk arasmda ö, lü ve yaralı olduğuna dair bu 2. na karar hiç bir haber slınma, muştur. Suriyede hâdiseler devam ediyor Ortamekteplerden sonra ilkmektepler de kapatıldı Beyrat, 25 (A.A.) — Tass: Suriye gazetelerinin verdikleri haberlere göre Samda vuku bular rümayisleri tertip edenler tevkif edilerek adliyeye tevdi edilmişler- dir, Bunlardan bazıları üç seneden beş seneye kadar hapis cerasma çarpılmızlardır. Jour gazetesine göre Suriyede grevler devam etmektedir. Vazi - yetin gerginliği dolayısile tâli mek tepler hakkındaki kapatılma emri ilk mekteplere de teemil edilmiştir. Mafazalarm çoğu hâlâ kopalıdır. Muzaffer Acar mem nasi söyliyeyim, sizi gördü. ğüm zamenki duyduğum hissi ta. riften âsizim, Sizin yerinizde han- gi kadın olsaydı, ağlamağa, çı - pırmağa, Allahtan imdat istemeğe başlardı. Halbuki siz nekadar sa. kin kaldınız ve bu sükütunuz için de nekadar #nde, fakat ne kadar vüksektiniz. Sararmıştın Şükran, ellerin, du- daklarm titriyordu, fakat bam fazla tredâüt etmeden: “Haydi, beydi atla, dedin. Çok kuvvetliy. dir, O zaman Şükran, sen yalnır ca bir anne değil, ayni zamanda tam bir Türk kadınmı da temsil €- decoksin, Yarm vatan müdafaası mevzubahs oluran senin erkeğine hiç tereddüt etmeden: — Haydi koş, vazifeni yap. Bu vatan seni bekliyor.,, Diyeceksin, Sizinle ne kadar » iftihar etseler haklığdırlar Şükran,. Genç kiz susmuştu. Cemil Ser met devam etti? — Sana gözlerimi yaşartan bir hüdiseyi anlatmadım. Bal'kçmm r Çınar altından, radyo istasyonuna i Sevdiğimiz halk şarkıları, adyoda söyleninceye kadar ne maceralar geçiriyor ? YAZAN: HİKMET MÜNİR nkara radyosunun dinleyi dilere ayırdığı yerli pro- gramınm, yüzde kaçmı “Halk şaerktıları,. teşkil ediyor, dilmen? Fakst bu halk şarkıları söylen- diği zaman, her halde hepimizin yüzü gülüyor. Onlarda, bir de gum batması buluyoruz. Biz, gehirlerde yaşıyanlar kimlerizki? Her birimiz. bir kaç kuşak ön- ce, vurdun bir ferah köşesinden gelip buraya yerleşmişiz... Beton binalar icinde, kalabalık cadde- ler ortasında nefes nefese geçen hayatımıza rağmen, içimizde, si- inmemiş, ışığı ve çeşnisi kaybol, mamış bir özlü köşe var; Haki- ki halk köşesi .. o Anayurdun dalga dalga dağları, kıvrım kıy- nm nehirleri, dipdiri, yemyeşil gayırları ve boy boy ağaçlıkları içimizin hasretidir.. O heybeti! ve melis manzaranın lezzetini gıkaran hür, hovarda ve şakrak; ayni zamanda derin, filerof © İçli yurddaşlarımızı severek ana- rız. Onları: ruhundan kopup ge- len bir türküyü duyduk mu, key- fimizden deliye döneriz. Memle- ketten haber gelmiş gibi... Halk şarkıları da bizde böyle | bir tesir yapıyor. O saböple on- ları seviyor, ve günün birinde bir radyo mikrofonundan veya kahve gramofonundan dinlerken, hiç bir musiki eserinin vermediği heyecanı duyuyoruz. Bu şarkılar, radyo mikrofo- nuna çıkıncaya kadar nasıl bir macera geciriyor ? İstanbul kon- servatuvarı müdürü Yisuf Ziys Demircinin bir kitabı var. “Ana- dolu köylerinin türküleri, adımı taşıyan ve halk edebiyatımız igin çok kıymetli bir kolleksiyon teşkil eden bu eserin baslanğı- cmda, bir hayli malâmat verili- yor... Ben, kitabı elime aldığım gibi doğruca, Yusuf Ziya Demir- cinin kendisine gittim. ba yanıma yaklaştı vo elinde tut. tuğu küçük bir nazar takımı be- na uzatarak: “Buyurun bunu, de di, Size bundan başka verecek hiç bir geyim vok. Saklaym bumu, ço» cuklarımız olduğu zaman onlara ta kartınız, saadet getirir. — Zavalh sdam,... Diye Şükran gilldü ve sonra ne den güldüğünü izah etmek ister gibi sözüne devam etti, — Zavallı adam, herhalde sizin kuvvetli nazariyelerinizden habe « ri yok, Size çocuklarımız için bir nazarlık vermek... — Evet Şükran, hana verdikle. ri bu mazarlığı, bu hediyeyi ben daima #aklıyacağım. — Çocuklarımız icin mi? Sermet genç kıza biraz kiram dir nayarla baktı ve sonra derha) cevap verdi; — Evet Şükran, çocuklarım i gin... Akşamleyin yemekten sonra Ür. mil Sermet sâlendeki mutad yerini almea kendini o gün pek mes'u' hissetmekte olduğunu bir kere d hu gördü. Güzide teyse küçük ve- ğeninin kahramanlığım belki yü- ztineli defa, tokrartıyor, Lâmin has nm da ihtiyar teysenin sözlerine istirak eğerek: — Doğrusu Sermet bey, haki. katem bir kahramana... mlm kuduğunuz kitaplarm ze elliflerile görüşmek me zevkli bir tecrübedir!.. O zamana kadar adelâ perde arkasından meler seslenir. manalar cisimle gir. Yusuf Ziya Demirci, bir hek şarkısının, halkın ağzından nasi almabildiğini şöyle alattı : “— Şarkiyı bilen ve söyliyen halk, onu kolay kolay verme. Meselâ bir köylü, ekinini bicer. ken, davarmı güderken, dağda bayırda gönlünün dilediği gili keyifli keyifli haykırarak bir türkü çığırır de, siz yanma git tiniz mi susar!.. Söyletmenin de türlü şartları vardır. Adam, çal- ğıcı veya (o pdofesyonel şarine değildir ki, para ile gözünü de- yurasın da söyletesin... O, keyfi için söyler, isterse susar. O & beple biz memlektin kıyı buca ğında halk şarkılamı toplamağıa çıktığımız zaman, köylüye, eği. mizden geldiği kadad hoş görün. meğe gayret ederir; onam hisle. rine, adetlerine ve kendine mah- suz zevkine hürmet ederiz. Ormum Is berâber yasar, onun dostu olm... ruz. Böylece itimat ve tevecelilünli kazandığımız. de belki bir şarkıyı, orun ağım- dan almak mümkün olur.. Fa kat iş bununla bitmiyor. Şarkıyı söylemeğe razı ettiğiniz bir va- tandaşı, o şarkının bütün ineelik- lerini, zevkini, güzelliğini vere cek bir zamanımda dinliyetiimek, yahut öyle bir zevkle söyletebil- mek fırsatını kollamaklığmız hi zam... Adeta, fotoğrafımı çektiği. niz bir insanın, en tabii posunu buluncaya kadar uğraşmanız gibi... Onlar fotoğraf çekiyorlar. Biz fonoğrafa alıyorus.... onservatuvar direkörü bundan sonra, köylüden dinlenen azm nasıl zapteği. bundan yüzlerce sene sonda gele. ceklere de, mükemmel bir tetkik zemini olacaklardır... Sonra bi plâklardan, şarkmın notası «İm. yor. Notalar kitap halinde neşre- diliyor. Bu kitaplar, memleketin her tarafına, Halkevlerine oldu- ğu gibi, radyo istasyonuna d3 veriliyor. Orada çalınıyor; biz de dinliyoruz... “ Her şarkının, nereden çik- Oığını bilirmisiniz 7 Meselâ son zamanlarda çok tutmuş olan “Meşeli dağlar, fneşeli,, şarkımı ri — Onu hatırlıyorum. Bursa- da bir kadından dinlemiştik. Dağ köylerinden birine uğramış- tık, Tetkikte bulunuyorduk. Bir- de baktık ki kadmlar, bir çmar altında toplanmış, keyifli keyif bu şarkıyı söylüyorlar. Yaklaşa, tım; dedik. Sustular!. Derker erkekleri çıktı. Sonra onları ta nıyan bir doktor arkadıemer ÜZSİN Penn samabana serra vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: