Büyük hareketli zabıta romanı —5-— Yazan: OTWELL BİNN$ liklardan çıkan Enidi görün, Jamak için tertitat aldı. * bir adım geriledi, sonra kar - Oo — Orman hırsı m? bir kadm olduğunu başka... laymca: Gülmeğe başlıyarak sordu; >— Vay canma, bir kız! dedi. — Otemohildeki Sonra Enide: — Sevgiliniz arkada, çalılıklar Nds, Gidin, ons yardım edin, Bu Planda nereye gitsem bekeilere Yorum, |, Bid cevap © vermeden ilân, Kın, kendi kendine güle. Pense gördüler mi? — Hayır, zannetmiyorum; Enid Cef'in düşünceli bir hal al dığını sezdi, lâkin eskidenberi ta; nıştıkları için ona hiç çekinmeden yardim edecekti, — Hayır, sizi yalniz kamyonun gördü. Otomobildeki iki ki- «, bir sdams çarpıp Sarpma - drklarma şüphe ediyorlardı. Etr aradılar, Ben sizin ormana girdi. E'nizi söyleyinca 'yolalrma devam ettiler. adam > Sevgilim mi? Acaba kimi Sistmek istediğini anlamak is, dim?,, Örman bırsız'nm ona gösterdi - ” İstiksmete doğru yürüdü. Biraz ra yerde yatanı buldu. Otların içinde yerde uzansn "6 bir adamdı. Alımda taze bir (8 vardı. Fazla kan zayi ettiği Ya Enld, ay ışığınm altında İY görünce hem kondisi i hayret etti Erkek: ,, Sişlie Enid, aman Allahım,i- #9 Mimiyncağım geliyor. Galiba yüzünder, £ mek için “Yakınlarda otom. vaj varmı acaba? — Köyde, barndan iki kilemet. re mesafede köy pollsinin oğlü me- tosiklet sahibidir. yas iv Beni takipet . i olmazdı. Sustu. Fazla bir şey söylemedi, sonra tek rar devam etti: - Hemşire En'd; bir an evvel gitmeli; sakat, Cef Varboro, benim sil klralıyan ga i abakıcı Enid Standiş, benim; *t burada ne yapıyorsunuz? b —— Beni hâlâ uzaklarda mı zan, “İYorsunuz hemşire? <> Evet, fakat hir şey daha 80- sm. Demin otomobilin çarptı “daim siz miydiniz? — Polisin oğlu mu? Bu variye, timi daha kötüleştirebilir. Hayir, olmaz... Başka bir çareye başvur- malı, hemşire Enid. En'â ona düşü baktı. Acaba polisle temsstan ne. dın çekiniyordu” Evet, va eği temiz ve sakindi, ia Si Yüsünde gizliyemediği ger - öğ ir ada belirmişti. Enid tek- ti tavırla haki Neden bu kadar sesle etti. | Cek Varboro, setiki düşüncele, İlmek isterdim 5 g BUR size maalesef söylya “ — Ben bir ka va ği emşire Eni, kiya, dağllim, Tiğar, şimdi mefaret, İTboronun sesi, bul sefer ciddi haneye gidebilsem bana hümüka - ma; Polisle temas et- mek istemeyişim de... Eniğ gülerek sözünü kesti: Bu adamı ivi tanıyordu. Kararş. ni cabuk verdi: — Benim husast bir otemobi - im var, Eğer istasyona #itmeriz çok acele ise sizi oraya götüre - bilirim — Teşekkür ederim. Evet, çok acele, hem de pek çok! — O halde gidip arabayı geti - reyim, Şu karşıdaki tahta parmek in gidiniz. Hazır olduğum vaki korneyi iç Xere çalarım. ap beklemeden koşarak u » 5 va rini okun — Br silin sesi duydum, son. bir çağır. Ben de ayni şeyi duydum İs cida, olduğunu ben de bilmek ister, a Demek #iz de bilmiyorsunuz? a ya Tabancayı sizia kul. Smizi tahmin etmiştim, — Hayır, ben atmadım. >> Silâh sesinin ve çığlığın ne Mit edebileceğini tahmin ede - misin? hi Rat'iyyen, Belki hiri yaralır a) Htm zannedersem ölüm de Re yaralı diye, Enii Cef ku, Tonun sözünü köşti, Bir er - ta İK bafir bir yara için öyle çığlık klaştı, Enj eve yaklaştı kaşıda bir adamm şe sözleri duydu: zay Stefenlo görüşmek isti. yorum Reynold. Nörede,.. Çabuk... Bay Makmvel öldürüldü! Reynold, evin hadi Xit, 4, Bönları bir tarafa berelm Kayi nin beni yaralıyan odam be a 1? - En'd de zor tut. >> Galiba bir orman hırwzi. Bu oldu. MA girin hayvanları avlıyor - İ, Ormanın sahibi bunlari yeks. tu, Kalbi duracakmış (Devi «— Ya kadın?! O ne olur? — Onu da Üsküdara süerler.. Bir deh İstanbul tarafına yeçe * mez, Adı çıkar. Baskında vakala nan karından herkes çekinir Güsültü artınca, Cemal Çelebi — Ibtiyata riayet edelim dedi saz dusun, Gerçi bizim ev emmi - yettecir.. Bekçilerin hepsi benim adamlarımdır ama, ne olur ne ol. maz, Şu patırtıyı savuşturuncaya kadar susmak daha hayırlı olür. Cemal Çelebinin hizmetçisi ko- şarâk geldi: a OrOSD Jar o — Beyciğim. gelenler biz ğer. Her Pale 5 ewe bir. sarmışlar. Şimdi ve yapacağı? KN apılmıstır. Cemal Çelebi hâlâ aldırmıyor. bie Bakan mu dediniz? Fakat du: DE Müh, mı Belis Fakat dl aş görmüşsündür! k ne iğrenç bir şey. f N ki By halli bu rezakte şa- Buraya hiç kimse el uzatamaz. di- SER, değil mi? yordu. 5 Mae, i Sazendelerden biri yavaşça pen. ie f İmam, muhtar bekçi bc aralığından baktı: İçi, Oplanıp evi basurlar, O Ceren det bim, bahçe kapısı- 1, “kiler ne olur? — Aman çele li NN ka iken ış da sarmışlar, Parmaklıkların üs, > Böyle bir şehri gözümün ö May, orum da içindeki İn - SİL Sandetine gıpta ediyorum Ka R ye takım sesler yükaelme- j9 korkak bir tavırla > Neg ii r bu gürültüler? Sia; Çelebi güdü: i,, Sim sokak netamelidir de bii, Givarımızdak' evler adamier beri | | de beynimi patlatmaktı. ben buradan | hırs veya 64-.| Nakleden k.k. Bendeniz de bir zamanlar, Hayrünnisanın bana sadık kal dığma kanaat getirince inti #tmek istemiştim. Ah, o Hayrin- nisa! O zaman daha gençtim. Felâ, ketimi kat'i surette sezince ba yata veda etmiye karar verdim İlk düşüncem, onun kapısı öni Fakat bunu yapmamın bir skandal do, ğuracağını düşündüm. Hayrünnisanın buna gülme- sinden korktum. Görüyorsunuz ya, ölmeye karar verdiğimiz 2a- man bile, grurumuzdan vazgeç, miyoruz! Hayır! dedim, Patırdıya, gürültüye lüzum yok. Yaralı kuş, ıztırabmı fundalıklar arka- sında gizler. Ben de bu şekilde 1ss1z bir köğede ölmeğe gayret edeceğim. Bunun üzerine trene binerek İzmite gittim. Orada bir otele indim. Genç ve güzel bir kız ba, na yaklaştı; — Beyefendi no arzu ediyor. lar? — Bişi Karnım toktu. Bir odöya girip uyudum. Fakat hiç te rahat bir uyku değil! Her an Hayrünnisâ- yı sevgilisinin koluna girmiş &- nümden geçerken görür gibi olu. yordum; o zaman derhal yatak tan fırlar, duvarları yahut kar, yolanın demirini yumruklardım. Çok tızatmıyalım, hleyin ya, taktan turşu gibi kalktım. Fakat mademki ölecektim, bu beni pek alâkadar etmezdi. Hemen İp & ramağa koyuldum. Ki mi a8 mak iğin bir ip bulmak kadâr ko. lay, gey olmıyacağnı sanıyar- dum. Meğer yanılmışım! Oteli altilst ettim... Beyhude! Genç kız merak etmişti: —İpine yapacaksınız, beye, fendi? Nihayet aradığımı buldum. Derhal otelden çıktım, iyi bil. diğim küçük ormana gitmek için yola düştüm. Beni orada kimse- nin rahatsız edemiyeceği (881 bir yer biliyordum. Yürürken Hayrünnisayı düşünüyor ve ipi muayene ediyordum. Uzunluğu” nu, mukavemetini ölçtüm, Tabi, istediğim gibi değildi. Azıcık kısaydı, ve pek * na benze, miyordu, Biraz de beni sinirlendiren başka hir hâdise İle karşılaştım İntibap ettiğim yere gelince, bü» rada başka birinin bulunduğunu hayret ve teessürle gördüm. O da ağuca birip bağlamakla meş Burada işiniz ne? diye sordum. Bana dönüp baktı: tünde asesler dolaşıyor. Hizmetçi telâşa ilâve etti: — Sokak üstündeki kapımızın önü de insanla dolu. Bu sirada yüksek bir ses duyul- du; — Çelebi! çık bakalım dışarıya. Cemal Çelebi bu sesi duyunca birdenbire taptarı kesildi. — Bu ne rezalet! Benim evime ne hıkla geliyorlar? Beni sokağa çağıran bu adam kimdir? ek solaya koştu. pencereyi — Sizlalâkadar eder mi? Ben haykırarak: — Maksadınım pekâlâ biliyo. rum — O ancak beni alâkadar eder. Yüzüne baktım. Çok sempa- tik bir gençti. — Kimbilir hangi mânasiz bir çin intihar ediyorsunuz! yerde bırakıp evinize Bir gin bana dua edersi Böyle bir tavsiyede bulunma, ma sebep onun ipinin daha iyi olmasıydı. Fakat o, ısrarla: — Hayır, dedi. Ölmek istiyo- rum. — Yazık... Öldükten sonra pigman olacağınız muhakkak. — Fakat neden ölmek istedi. imi bilmiyorsunuz! — Tasavvur edebilirim. — Hayır; bir şey tasavvur e. demezsiniz. Taparossma bir ka- dın seviyordum ve... Derdiini nefes bile almadan anlattı. Daha benim gii Bu mlisabehet beni düşündürmeğe ket — yanj muhata- ımı görünce: iğiniz, kararımı taa, vip ettiğinize delâlet ediyor. terecek hiçbir târaf yok. ttikçe alâkamı çek. miye başlıyordu. Devam ettim: — Het kadmlar böyledir. Ers .kekleri aldalmağa çalışırlar, Er- kekler de uldatıldıklarını anla, ymca hemen intihara kalkışırlar. Fakat üzerinden bir ay geçtimi, vaziyet değişir... Kendinizi öl dürmeniz neye yarayasek? Sizi bırakan kadının gururunu okşa, maktan başka neye yarar, Kadın nazarında, bir intihara sebep ol, mak çok mühimdir, Ölümünüz- den sonra: “Ne yapayım, aptalın biriydi!” demekten de çekinmez. Bir hatip gibi konuşuyordum. Hakikatte de kendimi müdafaa ediyordum. hayet iknaa bildim. — Beni ne isterseniz yapmız, dedi; Aç karımdan çıkan derin bir muvaffak ola- sesle: — Hee şWkür, yarabbim! Haydi, şimdi vakıt kaybetmeden gidip yemek yiyelim. Otele duk. Heyecan insana müthiş bir iştihs veriyor. Ye. mekten sonra Şevket: —Râhatsız olacaksın, Çelebim. Fakat, emir büyük yerdendir, Evi arayacağız. Kapıyı açınız! — Evde arkadaşlarımdan başka kimse yok. Kimi arıyorsunuz? Aynı ses biraz daha sert bir ko, nuşma İle cevap verdi: — Biz, kimi aradığımızı biliyo- ruz. Hele sen bir kere kapıyı aç. Çelebi hiddetle bağızdı: — Ben yabancıya kapımı aça. mam.. — O halde kırarız kapıyı. Bekçilerden biri seslendi: ,— Beğim, kapıdakiler yabancı “Yırtırlmış şahesei ( Bu parçaları ihlimamla toplayınız) Büyük müsabakamız usticelendirscek be büylk müsabakadan birinciei De başladık. Bu calmabıkanın adı “Yırtılmış şabeser.dir. Siz parça parça *dümle BU şaheserin parçaların boplıyacak, biribirine uygun ger çe parça edilmiş bu şakeserin parçalarını toplyacak, biribirine uygun gelecek bir surette yapıştıracak ve meşhur tabloyu orluya çıkararak sl ©seri olduğunu ve kangi müzede bulunduğunu tik misabakamızda yapılcak gey bundan ibarettir. Bitim parçaların neşri tamamlandıktan sonra on beş gün içinde parçuları muntazam bir surette yapıştırarak vücude getirdiğiniz resmi, tablonun tessamu tn adını ve tablomun hangi müzede buzmduğunu da yazarak üzerin de serih isim ve adresiniz yazılı z0r) içine koyacak ve zarh başkası te rafından apıimyacak şekilde mükürliyerek, 6 ner noter Galip Bingö” le teslim edilmek üzere idarckenemize tevdi edecek ve mukabilinde idarekönemizdn sıva numarası taşı: yan hir #wmara ölacaksımz. Zorfların içine şimdiye kodin gazetemizin başlığı vyamnda neşrediz lön ve 265 numaraya kadar da der am derek olan kuponları koyma ya lüzteni yoktur. Bunlar üç münabaks bittikten ve osabakalarda kazan” dıktan sonra Bediyeler maya gelladiği amd gösterilecektir. Müsabakalarda kazanmış bulunan bır okuyucumuz bize bu bis ponları tam olarak veremezse bütün bunları bedeller ödemek istese d Büyük bir fırsat im hakkımı zayi edeceğini bilmeli ve ahı jaydasız olduğunu bilmelidir. Idarebnnemiz, müsabakalarmasz» koluytuğı ve cazibesi karşısında böyle bir fırsatı kaçırmak istemiyeceklerin bulunabileceğini düştnerek bo ginilerine, gimdiye kadar geçmiş kuponları lamamlayabimelerine imkin hazırlamıştır, Bu gibileri, bu wösubaka metlerlenip de a0l zarflarını İdarehanemize teslim tdecökleri zamana kadar bütün kuponları becellerini ödemek suretile te onmmnlayabileceklerdiz. Yırtılmış şaheser (81) parçaya ayrılan şaböserin weye gayert edilecektir. Hediyelerimiz 81 parçadır. parçaları biray içinde tomansen bitir Tertip edilecek öç oüaabakanm Üçünü de halledenler şo hediyeleri ks #anacaklardır; 1 — Ev (16 teşrinlevvel 1940 - 10 rılacak ve ayda mütabameni lerle oiaabakalarımızı doğru halleeene verilecek. teşrinlevvel 1041 senesi içinde yaptı olduğu kira Beretinden napari taleğt Müsabakalar; tem doğru halleden bir kişiden tazla oluruna uruırmda kötibledi. huzurunda vur'a çekilecektir. | ? — 00 tira aakld, fiBvi karsmamıyanınr arasında yeniden (çekilecek kur'ada kazanacak beş kişiye testi mükütetı, ki kırkar İlrs) 4 — 20 lira | Teselli matikâfatnı kazananıyanlar arasmda çekilecek kurada kazanacak bir kişiye 20 #ralık pardesb almak ocaklar veren vir kart.j 4 — 38 lira (20 ülralık perdesi atmak bakkımı kazanamıyanlar aras da çekilseek kurada karanıcak (ki kişiye 18 er lirlik perde simak haklımı w-ren kart | $ — Geri ualanlar arsında çekilecek irur'ndn 5 Kişiye birer mepeh! Haber abonrat 8 — Geri alanin: srasında çekilecek hur'ada 5 kişiye altı aylık Haber abonesi, Bir tavsiye 1 — 81 parçayı biribirine yapıştırmaya elinizde en ar on bes parça bü, tonmadan beylamayınız. $ — Parçaların senarlarından kemmeye başlamadan bunu kalmen bir mukavvaya renksiz oir k-layis yapıştırdıktan sonra kesiniz ve araştırmalı. rinizi töyieee makuvvaya yapıştırılmış parçalarin yapınız ki sizi ince kâğıt sovrılarak şaşırtmış imanım. — Size rastlamasaydım Diyerek bana karşı şiikran hislerini anlatmıya başladı. Ben de aynı şeyi düşünüyordum: “Ona rastlamasaydım...” Şevket ilâve etti: Hakikaten büyük şansım varmış. Cevap vermedim. Bir aralık; — Yahu söylesenize, dedi, si- zin orada sabah sabah işiniz neydi? değil. Kaympederiniz sokağın ba şında sizi bekliyor. Fazla telâş et. meyin Cemal Çelebi bunu duyunca bu doların kayınpederi (tarafından hazırlandığını anlamakta gecikme. mişti, gün defterdar ona: '—- Gözünü aç! Kızıma hiyanet edersen, seni İstanbul içince ederim, dememiş miydi? Demek ki, kayınbabası onu çok tanbe:i takip ve tarassut ettiriyor. du. Cemal Çelebi kapıyı açmamak» ta ısrar ederken, asesbaşının emri. le kapı omuzla bir hamlede açılı- vermişti, Kapınm ve arka bahçenin etra fında mübalâğasız yüzlerce insar toptarmıştı. Baskma © yeriçeriler de iştirek ettiğine bakılırsa defter: darı, damadını bu tuzağa iüşür mek içir esaslı tertibat aldığı anla- şünyard. rezi Kızarmaktan kendimi als madım : — Bende sizin gibi intihar etmek niyetindeydim. Diye cevap verdim. İkimiz Ce kahkahalarla güldük. O tarihi gün üstünden kirk yıl geçti. Şevketle ben hâlâ yaş. yoruz ve, vallahi intihar etmek ten vazgeçm olmakla büyük b hata işlediğimize kani değilim Cemei Çelebi o dakikada kendi den başka kimseyi düşünecek ha! de “eğildi, Lukseçya korkudan titriyordu Kendi evine kaçmak istediği hald buna muvaffak olamanıştı. Bas kmcr'ar Üst kata çarçabuk çıkış lardı. Lukreçyayı kimse tanımıyordu. Deterdar, asesbaşıya: — Damadımın bu sokakta tut. tuğu şu küçük evde kadın olarak kimi bulursanız vakalayıp karako. la getiriniz, demişti. Asesler üstkatı iyice sarmıslardı Hiç kımsenin kaçmasına (Oimkâir yoktu. Lukreçya ne yapacağını bilmi yordu.Herhalde Venedikli hir ya bancı rolü oynıyarak işin içinder kurtulacağını umuyordu, Oysa ki, asesbaşı, defterdarda: aldığı emre göre çok esaslı tertibe” almıştı. Delterdar. aseshaşıya! (Devamı var)