Vakıt Matbaası” Hâdiseler Ve Tarih | SANAT | VE MODEL... | Bon günlerde yer yer resim sergileri açıldı bunlarda mu- vaffak olmuş tablolar bulmak güç değil, Evvelk. sergilere gö. te bir de hususiyetleri varmış: Kübizm, fütürizm vesaire gibi mesleklerden vazgtçiş, tabiate hattâ klassizm'e dönüş anlatı. Yormüş; mlinakkitler böyle ya, #yorlar, Şöyle bir tarif vardr #i pek meşhurdur: San'at tabi- sti taklittir, San'atin tarifini bundan iba. ret saymak yanlış olur; zira efradını cami agyarmı mani” değildir, hele edebiyatta hayal ve tefekkiirün de yeri vardır; İakat tabiatm ve realitenin pi, ia çoktur. Balzak Mopa. na; > Git, dolaç, otur, seyret ve gördüklerini yaz! j Demiş, Bundan, değil yetmiş #€ne evvel, iki bin beşyüz sene Bid de meşhur Sakızlı heykel- ras Lizipis, meşhur ressam Öpompüs'ten kimi muallim seç. mesi iyi olacağı sorduğu 7a, mah $u cövabı almıştır; — Sokak hayatını tetkik et! ” En salâhiyetli ağızlardan çı. san bu Sözlerde isbat ediyor ki ite modelin-rolü çok.mü- imdir “hattâ O modelsiz “san'at “olamaz, diyebiliriz, hele resimde, Afrodit davası münasebetiyle bizde fazla şişirilen Fransız To- mancısı Piyer Luis Eski Yur. | Âdet düşünüşlerini iyi bilmekle tanınmıştı. o Onun d'homme de poupre isminde büyük bir hi kâyesi vardır. Kahramanı meş- hur Yunan ressamı Parasyüs., vi Bu adam güya insanlara olipm dağından ateşi çalıp veren Promete'nin Kafkas tepelerinde her gün ciğeri kara bir kuş ta- rafından parçalanırken duydu. ğu iztırabı anlatan bir tablo yapmak istemiş. Esir pazarın. dan, asil, âlim ve iri yarı bir adam satın almış; onu atölyesi, me geftrdiği bir kayaya zincirle bağlamış; kızgın tunç levha- İaria göğsünü dağlayarak ıt. rabmı tetkik etmiş; tablosunu Yapmış. Hatti modelin Kral Filip tarafından esir edilerek #atrlan Atinalı bir doktor oldu- mu anlayan halk evine hücum “dince tabloyu balkona çıkar, Miş; onları sana't eserine hay. Tan ederek cinayetini unuttur. muştur, varsa sepeti onlarla süslemiş, sonra sepetin | üzerini bir tuğla ile örtmüğ. « bahar gelince bir fidan büyümüş; miş; etrafını tamamiyle sarmış: Fakat üzerinde to5i- Bulunduğu için yapraklarından bir kısmı 2. şağıya doğru kıvrılmış. Meshur mimar ve san'atkür Kallimahoa oradan geçerkeri sepeti görmüş; şekli pek hoşuna gittiği için böy- le bir sütün boşluğu yapmayı düşlinmüş; Korent te bu tarzda bir sütun başlığı yapılmış” Eski Yunanistanda Figalya mabedinde Kallimahos'un eseri olan böyle bir sütun başlığı var. dir ki çok zarif ve ince yaprak. Jar, çiçekler, otlar şeklinde yon. tulmuştur. Bunun için “Korent tarzı, diri tabinti taklitten çık- mıştır. derler, Bu mânada ols. Tak terbiye ve tedris için de söy. t bir söz vardır; tabiat .n ayda: kitaptır, : larımızdaki tabiata dö, Müş temayiilii takdir edilmelidir. Kadircan Kaflı Balkanlarda vaziyetin anahtarı Nil ordusudur İngiltere mühim kozları ihtiyat olarak saklıyor Nevyork, 28 (4.A.) — Maruf Amerikalı askeri (omütehassıs binbaşı Elyot, Nevyork Herald Tribun gazetesinde şöyle diyor: Balkan vaziyetin a. ai Nil ordusunun — elinde- Fr, Nil ordusu veya bu ordudan meye kısım ansızın Selâ- niktede gözi takdirde Balkan Tük ömetie iie ve Bal, kan ahslisinin hattı hareketin, de tam bir değişiklik olacaktır. Oradaki o vaziyet, Türkiye, Bulgaristan, Yugoslavya ve Nil ordusu gibi bir çok meçhul â- millere bağlı (o bulunmakta ve şimdi söylenebilecek yerine şey ise meselenin bütün unsurları işe karışmadan bir netice çıka" rılmıyacağıdır. yapmağa yalnız Almanların kabiliyetli o olduğu fikrine o kadar alışmısız ki, Çörçilin de bu oyunda milthiş bir rakip olduğunu ve bazi mü. him kozları ihtiyat olarak tut, tuğunmu unutuyoruz.,, Nevyork Daily Miror yazı, © “Halen İngilterenin defteri ke, birinde matlüp hanesinde bulu- nân şey Libyaile İtalyanlarn müstemlekelerinin büyük bir kısmından koğulması, Habeşis, tandaki ileri hareketi, Yunanlı, larin Arnavutluktaki ileri hare, keti, Büyük Britanyada gece bombardımanlarma karşı mü- dafaa tertibatını salâh bulma. İn -iliz bal İ ler'in Fazanciyle mukayese edi niz terazinin Hitler lehine n kadar az eğilmkte olduğunu gör rürsliriie, © Balkan nie teskine şimdiye kadar muvaffak olamamıştır. Buna Himler'in Gestaposu muvaffak olacak de, ğildir. Ta ki, Gestapo, Alman başkumandanlığının başka yer. lerde acil ihtiyacı olan Alman frrkalarııdan bir çoğunu oraya celbetsin. Hitler Yakm Şarka doğru bir Alman hareketinin Türkiyeyi harbe sokmiyacağımı kani olmaktan uzaktır ve Yuna, nistan da mütemadiyen şiddetle vuruyor, Fakat en ziyade ehen miyeti olan cihet Büyük Britan, yanm da orada bulunması ve doğu Akdeniz suları kontrolu, nun kati surette İngilizlerin *. inde bulunmasıdır... EA e rm Berlin Vişi ile anlaşamadı Berlin, 22 (A.4.) — Biri: susi muhabir bildiriyor: Amiral Darlanın Pariste vap. tığı konuşmalar menfi bir neti- ce vermiştir. Alman hariciye (o nezaretind? Vişi ile Berlin arasındaki buh. ranın devam ettiğine işaret © dilmektedir. (5s Fransada | . ! yiyecek stoku Mart sonunda tamamile bitecek Nevyork, 22 (4.4.) — Tas: Şikago Deyli Niyüz gazetesi. ne göre, Fransız ziraat nezare" ti Fransadaki yiyecek ihtiyatı.. nin ancak mart ayınm nihaye- tine kadar kâfi geleceğini bil, dirmiştir. * 1940 buğday rekoltesi, 1939 daki 71 milyonu mukabil ancak 53 milyon kental , şeker panca- rr rekoltesi ise 950 bine muka, bil 400 bine baliğ olmuştur. Yağ hususunda vaziyet daha ciddidir. Bütün Fransada mevcut hay- vanatm yarsst kesilmiştir. BÜ, yük bir hayvan vemi kıtlığı ken dini göstermektedir. italya Yunanistanla sulh yapmayacakmış Roma, 22 (A.4.) — Stefani ajansı bildiriyor: İtalyan . Yunan harbine ni” hayet vermek için Almanlar ta, rafmdan tavassuttz obulunuldu- ğu hakkında bazı yabancı game telerde çikan ve esasen Alman, lar tarafından da tekzip edilen şayiaların asılsız olduğu Roma. nm salâhiyeti (o mahfillerinde bevan edilmektedir. Bu hususta bir tekzip neşre- dilmesi fuzuli addedilmektedir. Çünkü herkes Yunan harbi hak- kındaki İtalyanm durumunu öil mektedir. Mükerreren teyite, dilen bu durum de” »etip. EPİN * Berlin, 22 (A A.) — Alman mat buat bitaraflık prensipleri o hilâfına | Alman taraftarı iki İsvigre gazetesi nün kapatmada” pfotesto “vd ayn tedhirin İogiliz taraftarı © güzetelere tatbik ddümediğini kaydetmektedir * Nevyork, 33 (A.A) — Associn ted Prsesin verdiği bir habere o göre Vilki Çindeki harekât sühnelerini 4 RABIOR yaret etmekten vazgeçmiştir. * Kap, 32 (A.A. — Cenubi Afrika mili müdafaa nezareti, Southerm Fioe devriye gemisinin düşman hareketi ne tcesinde battığını bildirmektedir * Montevideo, Z2(AA) 9100 tonluk İngiliz Nevcastle o kruvezörü 24 saatlik bir ziyerette bulunmak © sere bugün Montevideoya gelmiştir. Kruvazör buradan yiyecex alacaktır, * Berlin, 22 (A A) — Bir Bususi muabir bildiriyor: o Doyçiand Alge mayre Çaytung güzetesine göre, Ak manya, İtalya, Yurosiavya, Macaris- | tan ve Slovakya arasmda bir gümrük karteli teşkili için müzakereler cere yan etmektedir . * Londrn, 22 (A.A) — Bir askeri Portekiz heyeti halen İngiliz müdafaa | tartikatını tetkik etmek Üzere İngilte yede bulunmaktadır. Heyete bir kur may sibay riyaset etmektedir * Belgrad, 22 (AA) Tas. Pol tiks gazetesinin verdiği bir o habere göre, ticaret odusı reisi, Dimitri Vale- fin riyaseti altında 15 azadan mlirek- kep bir heyet Sofyadan Eeigrada bare ket etmiştir ingiltereye tayyare hücumları İki gündür gene şiddetli olmağa başladı Londra, 22 (A. A.) — Hava ve dahili emniyet nezaretleri tarafın. dan dün akşam neşredilen müşte rek tebliğ: Buzün bilhassa doğu İngilteresi ile doğu İskoçyanı üzerinde düş , manın zayıf faaliyeti kaydedilmiş. bir, Birkaç bomba atılmışsa da pek az basar vardır. İnsanca zayiat yoktur, GECE YAPILAN HÜCUMLAR Londra, 22 (A, A.) — İngiliz hava nezaretinin tebliği: Gecenin ilk İkammda düşman tayyarelori eenubi Galles'in bir şehrine hücum etmişlerdir, Üç bu. çuk saat süren bu hücum esnasm, da yüksek infilâkii bombalarla yangın bombaları atılmıştır, Mes Xenlerde ve Licarethanelerde yan. ğmlar cıkmış hasar vukus gel , miştir. Birkaç kişi ölmüş ve yara. lanmıştır. Gece kısa bir müddet şarki İn. gütere üzerinde de bazı düşman hava faaliyetleri olmuştur. Müte, addit bombalar atılmış, bunların bir kum: Londra mmtakasına düş- müstir. Hiçbir hasar vukua gel , memişlir. İnsanca da zayiat yok. tar, Süveyş kanalı Batan iki vapurla tıkanmış Cenevre, 22 (4.A4.) — Havas ajansı bildiriyor: İsviçre matbuatınm © verdiği haberlere göre, Alman tavyare- leri tarafmdan batırtlan iki va. purun Süveyş kanalını tıkadığı Kahirede Ir tıkayan enkazın | temizlenmesi için büyük gayret ler sarfedilmekte ise de şimdi 7 dar bir netice. alınama: | mıştır. Limni adasına Ingilizler asker | ihraç otmediler Atina, 32 (AA) — İngiliz kitain rının Limni adasına ihraç edildikleri adayı deniz ve hava des olarak tab kim ettiklerine dair yabancı bir radyo tarafından verilen haberi ve general Vavel ordusuna menmip İngiliz kıta” larınm Yunanistana gelmek üzere yolda olduklarına dair ayni kaynaklar dan verilen baberleri Alina ajansı ka ti surette takibe mezundur e ELA. Almanyada doğum harbe rağmen artmış Cenevre, 22 (4 4.) — Ha Alman istatistik ofisinin tb | lipatma göre, Alman nüfusu. | i harbe rağmen müsait bir inki, şaf göstermektedir. 1940 senesinde 1.645.000 dk gum olmuştur. Bu miktar 1939 da 1.633.000 idi, Yeni o nesil. kadar gürbüzdir ki Almanyaya 20 yaşında 755 bin genç temit | edecektir. İ Hatıraları yazan : Aşçı Dede ıbrahim Bey 13 Asker ve memurlara harp madalyası - Erzincana nakil - Erzincan halkının cümlesi “Halidi,, tari katindendir - Cennet gibi güzel Erzincan - Erzin- cani Fehmi efendi Ermirumda ilk tuttuğum ev ufak olduğundan Boyahane mahallesin. de iki katir bir konak kiraladım. neye ve gerek memur ve kâtiplere dağıtmağa başladı, Bir gün harbi- ye kalemlerine de ihsan ödecekle- rinden hepimiz müşir paşanın oda, sında sıraya gelip kendi eliyle as, mağa başladı. Ben gittiğim zaman milşir tebessüm ederek: “Ruz, mamçeci efendi meselenin sonun yetişti. Lâkin miisallhadan haberi yokken kendisini böyle ateşe at tığı için meselenin evvelinde de bulunmuş gibâlir,, buyurdular, Ba, na da bit madalya takıp beratmı #dtma doldurdular, İki ay sonra bahamla üvey anam Istanbula döndüler, Biz de işittik ki müşir paşa ordunun Erzineam naklini yazmış, Erzurutuda bağ ve bahçe yoktur, Lâkin Erzincan ga, yetle bağtık, baheelil imis... O yaz, Erzurumda yazladık. Daha bahar gelmeden iradesi geldi. Harbiye kalemleri arabalar kirala- yıp takım takım yola revan oldu lar. Ben de aile ve eşyamı alıp bir araba kiraladım, Süvariden de ya, hımıza bir iki atlı aldık. Hayvan, lara bindik “Destur erenler şahı efendimiz!” diyerek Erzincana yol. landık. Yoliarda zevk ve safa ile altı yedi gün gittik, bir gün er kenden konakladığımız köyden ha, reketle bir dağ . üzerinden Erzin. can sahrasi göründü, Cennet gibi hir yerdi. Hatırrma: *“Haza connati adin, fadahlübâ Halidin., lâfzı şerifi geldi. Kalem arkada sım Erzincanlı İsmafl efendi yüzü, me bakıp: “Efendimiz. Bu natku AH vereden ve meden zuhür etdi Ehlitarik olduğumu söyledim. esip, efendimiz... litarik oldu. unüzü niçin bendenize beyan bu vurmadrmız, Kulunuz da ehliteri, m... dedi, Hangi tarikatter ol, ğunu sordum, Halidi olduğunu »ber verdi, Erzincan ovasma indik, ama; befsi Erzincens daha bir günlük yol vardı, Yolun iki kenarında mun tazam ağaçlar, sular akar, Bu manzaraları gördükçe: “Aman İs- mail efendi arabaları şurada dur. duralım, biraz teferrüç edelim", derdim, O: “Efendimiz Erzincan: “örürseniz bu hal ile tecennün ©, ceksiniz? Daha burası Erzinca- ı pek aşağı köyleri demektir. nrada bir şey yoktur. Siz Erzin. ım bir kere görün nası mamur râlr,, derdi. İyi hatırımda değil, galiba '1278 Muharremi başlarıydı, yevmi aş, * wihi hir sevdi, Erzirenna girdik, Erzincan sehri görünüşü küçük muazzam bir beldedir. Dört bir etrafı çepeçovre dağ, ortası bir a- İ zim ovada bağ ve bahçeliktir. Or. duyu hümayünun Erzurumdan ha, reketinden evvel, memurlar için *Izem oan hanelerin tedarik' için #zincan müdiriyetine oemirname zönderilmişti. Herkese konak ha zırlandığı gibi benim için de bir konak hazırlanmıştı, Doğruca 6 , raya indik. İamall efendi de evine gitti. Dört beş gün sonra bize gel. di, Muhabbet esnasında: “Erzin « canda büyük &seyhlerden kimler. vardır?,, diye (sordum. “Hos Fehmi efendi hazretleri vardın, Zâhir ve batın pok bilyüklerdem- dir. Yani ehlüllahtan olduğun süphe yoktur. Halidi tarikati ha, lifelerindendir. Şeyh Vehbi Hıyat hazretlerinin halifeleridir., dedi. “Aman İsmail efendi bu cuma gü- DÜ ziyaretlerine gidelim, hâkipay- İerine yüz sürelim,, dedim, Cuma Rünü hamama gittim, Temiz 68. vaplar giydim. İsmali efendi gel - di. Camilkebire gittik, Ersincanm ufak mescitleri pek çoktur, Camii. kebir onlara nispetle böyle isim almıştır. Cuma namazmda bütüne bali ve memurair oraya gelirler, Camide bir aralik arkama bak. tm: Bir boz renkli aba içinde, ba, şmâa arakiye ve Üzerinde beya£ sarık, başı aşağıda oturur bir zat var. İsmail efendi, şeyh Mehmet Fehmi efendi bu zattır, dedi. Ezan okundu, Namaza kalktık. Şimdi vüzünü görmek mümkün... Lâkin başımı çevirip bakmama ihtimalim yoktur. İşte seyhin bu hali, mah za Cenabihakkın bir lütuf ve iksa ndir, Namazdan sonra kendisini hanesinde ziyaret “edecektik. Rer' “çok oturmuyalım” dedim, uşağı, “sakın çubuk doldurma” diye tep, bih ettim, Şeyhin evi Camlikebirin hemen bitişiğinde gibi kırk Mü, dım ötedeydi. Kapmının önünde Duğıstani İbrahim paşanm hayva- ri duruyordu, Onlar da oraday mış, İsmail efondi ile beraber w. fak bir merdivenden ertik. Otur. dukları oda uzun bir odaydı. İbra- him paşa odanm Üst başımda ocak yanmda oturuyordu. Dört bes me- mur daha vardı, Şeyh de odan kapısı dibinde oturmustu. İsmail efendi önde, ben arkada, Ismall efendi girince şeyh ayağa... kalktı, O kalkınca orada bulunar. larm hepsi ayağr kalktı. Gör u. cuyla baktım: Gayet uzun boyle ve gayet nabif ve zayıf buğday renkli, yüzünde nuru İlâhi par - dar, gözleri mestano bakışı Sd, Mübarek eline ci vurdum, Meğer Adetleriymiş, kimseye el üptürmez- lermiş, Mevlevi usulü gibi elini ö, pen'in elini öpermiş, Beraberce el öpüştük, İsmail efendi bizi “ras . namçeci efendi bendeniz, diye takdim etti. “Maşalinab... Barekal. lah” dediler, Karsısmda yer gös terdielr, İltifat edip hal ve hatır sordular, Basım aşağıdı cevap verdim. *“Yahü!.. efendi hazretle, rinin çubuğunu getirin, diye em . retti, Çubuk içmediğim srzolundu. Kahve içtik. Seyh gayet sıkıldığımı anlaymes İbrahim paşa ile konuş- mağa basladı. Orada bulunanlar bu halime gayet tanecüp ettiler Ruzmamçeci efendinin hoca efem diye bu riayeti ne acaiptir dedi . ler, Nihayet ruhsat talep ettik. Müsaade buyurdular. Öpmek üze, re elini tuttum, O da elimi tattı, lâkin bu sefor elimi hafifçe sıktı. İste oradan kendimi dışarı nası) atirm, bilmiyorum. Bu anda, me olduysa oldu. Mecnun gibi, “Yürü , Ben Mevlümi buldum, Dedi, Delirecek gibi oluyorum. Bazı ânlar oluyor ki herkesin ar - kamdan benimle slay ettiğini zan wediyorum.. Doktor Faik : — Neden alay etsinler? — Neden mi?. deyipbir m söyliyeceklerini tarttiktan sonra devamla :. — O zavallı kızcığıza karsı gös- terdiğim alâka merhamet ve get- kat ie, bir sürü faydasız tecrübe. lerimle gülünç olmuyormuyum ? — Alka ! Şefkat! Bunlar hiç 6 alay mevzuu olacak geyler de- Gene doktor arakadasina dikkat. le bakarak devam etti : — Bana doğruyu söyle dostum, Ayseye üşik musın? Cemil kıpkırmızı kesilerek ve bü- yük bir heyecanla : — Ben mi? dedi ve cevap bekli. yen bir insan vaziyetinde hareket” siz kaldı, Doktor gülümseyerek cevap ver- Aşkın Mucizesi Nakleden: MECDI ENON — Evet, Sen! Benden hiç bir gey gizleme, Burada biricik arka" daşm ve sırdaşın ben değilmiyim” — Etet öyle, Fakat yalan söy- lememiş olmak içindir ki sans ol mıyan bir şeyi olmuş gibi göster- mek İstemiyorum. Biraz sustu, Sonra birdenbire ve acele acele konusnasına devam etti, Anlatır” ken, ayfbı meydana o vurulmuş v8 kabahat yapmıs bir çocuk gibi #- rarıp bosarıyor, şaşırıp kekeliyor ve bezen de sözleri birbirini tut” muyordu, — Ben mi âştkum * Hem de AY- şeye ha?, Bir deliye? Sen akim mı oynattm dostum ? Bu garip fikir nasi da kafanda yer alabiliyor” Böyle hir hal başıma geldiği gün, derhal alay komutanıma, aklımı oynattığımı ve benim bir iğmarha- neye kapatılmam Jim geldiğini yazmana şimdiden izin ve salâhiyet veriyorum, Ben âştkım!.. Sözlerin beni gül. dürüyor, Evet, o zavallı mahlüka karşı bir merhamet hissediyorum, Büyük bir merhamet duyuyorum, Onun iyileştiğini görmek için ne lers kadir olacağımı bilmiyorum !,, Onun kurtarabilmek için en büyük fedakârlikları katlanmağa nazırım, Ailemin on yakın bir ferdi gibi o. nun sağlık bulması bana büyük bir haz vereceğini senden gizliyemem, Pakat bu duygularla âşık olma arasmda dağlar kadar fark var. Ona karşı bir muhabbetim var; &vet, senin de ona karşi muhabbe- tin bulunduğunu sanıyorum. Çünkü merhamet ve sefkat daima muhab. betin ortağıdır. Sonra onun dama iyi ve samimi bir kez olduğunu söyledikleri için de kendisine karşı bir o muhşbbet besliyorum, Ve birinci sevgilisini hakikaten iffetkârane bir: muhab- betle sevdiğini ve karım olabilece. ğini düşünerek ona bağlandığını, adını taşımıya başlamadan evvel kendisini ona teslim etmek gibi bir iffetsizlikte bulunmadığını da biliyorum, İşte buna fazilet derler sevgik dostum, İşte böyle, hakiki faziletin timsali saydığım için ken- disine hayranım. Çok mesut bir hayat yaşamak hakkı olduğu hal. de böyle feci bir akibetle karşılaş- Miş olması da kendisine olan mer. hametimi bir kat daha arttırmak” tadır, Ona merhamet etmemek ve #lâka duymamak kabil mi? Onun deli “hali bile sarsılmaz hir karak. tere, temiz bir ruhın malik olduğu- sU nspat etmiyor mu ? Ben onun ağzından tatlı ve mü. tovazi sözlerden haska bir şey işit” medim. Hele onun eilerini omuzlarıma Aoyusu, okşayışları, ellerimi öpüşü birer deli hareketi olmakla boraber hiç bir zaman terbiye hududunu aşan bir mahiyet arzetmivorlar Onun iffetsiz bir harekette bulun. duğunu biç gördün mi ? İşte bunum içindir ki, vine tokrar “ediyorum, ona karşı büyük bir sem- pati duyuyorum. Zavallı kızdan her kes kaçıyor. Köpek gibi bir hayat sürmeğe mahküm! Sana apaçık söyliyorum, ona karşı içidn gelen bir bağlılık duyuyorum, Sonra ©- nun kendine has güzelliği yok mu? Güzel olduğunu, bir melek kadar süzel olduğunu kimse inkâr edeme; onun... Ağzıma, gözlerine, ellerin dikkat et. (Devamı var)