16 Şubat 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM POSTASI Sahibi ve Neşrigat Müdürü - Hasan Rasim Us İDARE EVİ : tstanbul Ankara caddesi Üezik Artusa; (ztanbel Ti Telgraf aöreni: İstasbui KABER Yan işleri telelonut 23872 ldara , 3 24370 vVakıt Matbaası” Hâdisele a Ve Tarih KRALİÇE VİKTORYA... Yarınm İngiltere Kraliçesi Prenses Elizabet henüz on dört yaşındadır; babası kral olmadan evvel de İngilizler tarafından cök sevillirdi. Şimdi alâka daha büyük ve geniştir. Bir kaç gün evvel “Haber” de ona dair me, raklı bir yazı çıktı. Orada şu sa. tırları da okuyoruz: ; “Prenses Elizabet bütün İngi- liz milletinin sevgilisidir. İhti. yarlar onu İngiliz tarihinin haş. metli Kraliçesi Viktorya'ya ben. zediği için severler. Gençler ise Prensese can ve yürekten bağlı- dırlar. Her İngiliz genç kızmı.. albümünde Prenses Elizabet'in Y resmi vardır.” ! On dört yaşında bir çocuğun henüz ne yüzü ne de karakteri tam mânasiyle teşekkül — etmiş sayılmaz. Acaba Viktorya'ya beziyen —tarafları nereleridir; u bilmiyoruz. Lâkin insan., İar, kaybettikleri sevgililer için duydukları hasret dolayısiyle ka birini ona benzetmekte fazla titiz olmazlar. İhtiyar İn. gilizlerin de Kraliçe Viktorya'yı Sonsuz bir sevgi Saygı ile an. dıklarma güphe yoktur. Zira Yalnız İngiltere tarihinde değil, dünya tarihinde bu derece se- vimli, gefkatli, müdebbir, çalış. kan «ye; talili bir hükümdara Tastlamak güçtür. Altmış. dört Sene Süren onun devrinde, İngil.- tere, tarihin en hızlr ilerleme hayatmı sürmüş; en çok sulh YIkarı yaşamış; Hindistan im. Paratorluğu kurmüuştur. Kraliçe Viktorya 1819 - Londrada doğdu. Kent dükâsı vart'ın kızıdır; amcası kraldı Ve babası veliahtti. Kraldan ev- €vi babası ölünce Veliahtlık ona kaldı. Kralm çocuğu yoktu; 1827 de öldü. O tarihte henüz On sekiz yaşında güzel, kibar, Zarif, sevimli bir genç kız olan Viktorya İngiltere tacını giydi. Bir aralık Londraya gelen, Va kışıklı, gürbüz ve hisli bir deli. tolan Rusya veliahtı Alek. Sandr'le aralarında temiz _:şk alışverişi olduğu rivayet edilir; âkin siyasi zaruretler ondan kocasmı kendisi seçmek hakkmnı esirgiyordu. 1840 da akrabasım- ve Alman ırkından Saks - urg Prens Alber'le evlendi. En büyük oğlu Edvart, prens'i. Einde hayatını Parisin başdön. dürücü eğlencelerinde yıpratı- Yordu; o kadar ki İngilterer'n idaresi bir gün bu ölçüsüz ho. Vardanın eline geçecek diye yal. nız İngilizler değil, annesi de endişe duyuyordu; lâkin yedi!_ıcı vart bunun aksini isbat etti. Kraliçe Viktorya devri, Yürk dostluğu devridir; Türkler onun zamanmda İngilizlerle omuz O. muza Sivastopolda — dövüştüler. Lâkin İngiltere için en mühim hâdise Kraliçenin aynı zamanda Hindistan İmmparatoriçesi ilân edilmesidir. O zamana kadar Hindîstan. ordu ve donanma sahibi bir kumpanya elinde bu- lunuyor; iyi idare olunamıyordu. 1876 da çıkan Sipahi isyanı ü. zerine devlet eline geçti. Saltânatmın ellinci yıllarında yapılan şenlikler günlerce sür. müş; İngiliz adaları tarihin en meşhur ve eşsiz şehrâyinlerini Yapmıştır. Kraliçe Viktorya hayatının “Son senelerinde kocasının ve Co. cuklarımdan bir kısmının ölündle- rini görmüş; üzülmüştür; lâkin Onu en cok üzen hâdise Transval Muharebesi olmustur; bu harbin heticesini göremedi. giliz tarihinde kadm ve er. kek hükümdarlar arasımda bir hisbet gözetilirse kadın hüküm. darların daha iyi idare ettikleri, bilhassa sulh ve saadet getirdik. Ief' neticesine varmak mümkün- dür, K adircan Kaflı İtalyanlar Almanlardan Korkuyor ve nefret ediyor Cenubi İtalyada maneviyat çok bozuk Londra, 15 (A, A,) — Müstakil Fransız ajansmdan: Faşist rejimine sempatisi olan genç bir İtalyan, bir Londra ga- zetesi muhabirine İtalyadaki ha , yat hakkmda şu beyanatta bulun- müştur: “— İtalyan halkı, Almanya ile birleştiğinden dolayı Duçenin bü - yük bir hata işlediğini bilmekle beraber Musolini aleyhinde derin duyguları yoktur, İtalyanlar, Al | manlardan nefret etmekte ve korkmaktadırlar. Şimali İtalyanın maneviyatı, cenubi İtalyanınkin , den daha iyidir. İngiliz tayyareleri, Napolideki halkım maneviyatı üzerinde büyük bir tesir yapmışlardır. Napolide sı- ğmak olmadığından halk bir yere saklanmak için kaçmmıştır. Roma halkımın, Almanlara karşı olan nefreti, bilhassa barizdir. Ro malılar İngilizlerin kendilerini bom bardrman etmiyeceklerine kanidir- Habeş İmparatorunun Habeşistanda seyahatı Hartum, 15 (A.A,) — Röyterin Ha- beşistandaki Habeş — vatanperverleri ordusu Lezdindeki muabiri bilditiyor: İmparator Haile Selâsle yukarı Ha- beşistandâ müuzafferane tuürnesini ik. seyahatinin sönuna yaklaşan impara. torlarını selâmlamak üzere birkaç gün için muharebe sahasımdan ayrıl- mışlardır. Bunların, atın önünde iği. ierek yerli adet veçhile hükümdarm ayağını öptüklerini gördüm. İmparator yorucu olan bütün — bu seyahat esnasında mükemtnel bir mu. kavemet göstermiştir. Bir. — müddet lmparatorun alayını, uzun siyah elbi. se giymiş,, bir elinde şemsiye, diğer elinde baçını tutan papaz Giorgis sevkelmiştir. Papaz her sabah seya- hat başlamadan imparatoru bu haçla taküle etmiştir. Köylerin halkı impa- ratoru görmek için yola çıkıyor, ken. disine bira ve toprak mahsulleri ikramı ediyordü. İmpşarator mağaralardan müteşek, kil olun muvakkat saraylarından bi- rinde beni kabul etti. Kendisine Bri- tanya kuvvetlerinin Kerene — doğru İlerlediklerini bildirdiğim zaman çok sevindi ve İngiliz subay ve erlerine kurşr öolar takdir ve hayranlığımı ifa. de ederek Habeş askerlerinin İngiliz. lere kalisane iş birliği yapacakları Ü- midini izkar eyledi. Bütür seyahat esnaamda, imparâa - tor yürümek ve adamlariyle aynı şart lar içinde yaşamak için tsrar etmiştir. HABER Almanların Romanyadaki hava kuvvetleri İngilizlerin karşı koyamıyacağı derecede fazla dezğil Almanlar Romanya petroilerinin bombalanmasından endişe ediyorlar Londra, 15 (A.A.) — Röyter. in havacılık muhabiri bildiriyor: İngiltereye ve İngilterenin de. niz münakalâtıma hücuma tahsis edilen Alman tayyareleri mikta, rının, Balkanlarda bir “yıldırım harbi” için azaltılr tş bulunduğu teeyyüt etmemiştir. Salâhiyettar | müşahitler, Alman hava kuvvet., lerinin garpteki faaliyetirin bu tarzda izahını reddeylemektedir. Balkanlara gelince, bu mınta, kada elde bulunan Alman hava kuvvetlerinin kemmiyet ve key. fiyeti, bu kuvyvetlerin orada müsbet bir rol oynryacak mahi, yette olmadığmı —göstermekte, dir. Almanlar, sanıldığına göre, Romanyada 800 den fazla tayya, re tahşit etmistir. Bu tayyarele, rin en büyük kısmı avcı tayya. releri tarafından muhtemel bir bombardımana karşı himavesi Almanya için çok büyük bir e. hemmiyeti haiz bulunmaktadır. Çörcil'e göre, bin kadar Alman ,tayyare meydanı müstahdemi Bulgar tayyare meydanlarını iş. gal etmektedir. Bunlarm, Bul. gar tayyare meydanlarında, hat, tâ bir kaç zaman evvel Roman, yada bulunan tayyarelerin ade, dine muadil tayyare miktarı ! alabilecek mahiyette hazırlıklar yapılabileceği şüpheli telâkki o. lunmaktadır. Bulgaristanda yal, nız 12 kadar hava üssü mevcut. tur. Ve bu üslerdeki şerait birin- ci derece olmaktan çok uzaktır. Almanyanın Cenubu Şarki Avrupasma gönderdiği tayyare, lerin hemen hepsi muhakkak ki 1940 modelidir. Müstahdemler arasında ise büyük bir devlete karşı harp tecrübesi olan ancak pek az pilot vardır. Orta Şarktaki İngiliz hava kuvvetlerine gelince, bu kuvvet. ler Afrika ve Arnavutluk cephe. lerinden başka yerlerde faaliyet. te bulunmak ihtimaline karsı koyacak kudrettedir. Bir müşahit, Alman hava kuvvetlerinin, garpteki vaziye- tini tehlikeli bir surette zayıfla, maktan şarkta İngiliz hava kuv. vetlerinin kudretine müsavi bir hale gelmeği ümit edebilmesinin çok şüpheli olduğu fikrini bildir. miştir. * Moskova, — 15 (ÂA.LA.) — D.NEEB. Moskovadaki Romen mahfilleri, Ro- manyanın Moskova elçisi Gafenkonun rapor vermek üzere Bükreşe çağrıldığı hakkmımdaki haberin hakikate tevafuk etmediğini bildirmektedir, Aksam posta ST Amerikan ordusu Uç ay sonra 1,5 milyon mevcutlu olacak Vaşington, vas: Amerikan ordusu, haziranda, i milyon 418 bin kişiye çıkacaktır. Bu devamlı miktar, lüzumu takdi- rinde hemen derhal iki misline ib. lâğ olunabilecektir. Diğer taraftan birinci ordu ku - mandanı, ÂAmerika Birleşik devlet lerinin cenubundaki — manevralara 350 bin kişinin iştirak edeceğini bildirmiştir. Amerikan tarihinde ilk defa olarak bu derece fazla mik- tarda asker iştirak etmektedir. Çin taarruzu Dört cephede birden inkişaf ediyor Çunking, 15 (A. A.) — Ceophe- nin muhtelif bölgelerinden gelen ve son haberlere göre, yeni Çin taarruzu, Honan eyaletinden Hu - peh, Kvantung ve Uestsuiyan cep. helerine sirayet etmiştir. Sulganın garbimda şiddetli muharebeler vu- kua gelmektedir. Şimali Hupehde Han nehrinin şark sahilinde tâli mahiyette harekât vukua gelmek. tedir, Kvantungda ise, şimale doğ- ru yapılan Japon taarruzu geri püskürtülmüştür, Çin kuvvetleri, şimdi Japonlarım Hoöngkong ile da- hili cephe arasındaki münakalâtı kesâmek teşebbüsünde bulundukla, rı demiryolunun şarkında Tanşuyi civarımda bulunan Japon ktıtaları ürerine teksif edilmektedir, Garbi Suiyan'da —muharebeler devam etmektedir. Burada Ja - ponlar, sarr nehrin sağ sahili bo. yunca bir. hücuma kalkmışlardır. Çinliler, burada Japonlarm yap - tıkları hücumları, Çin kuvvetleri - nin kudretini tartmak maksadile yapılan sondaj teşebhüsleri ola , rak telâkki etmektedir. Bulgaristanda Kumaş ve kundura vesika ile... Sofya, 15 (A, A.) — Yarmdan itibaren kumaş ve kundura satışsı, vesikaya tâbi tutulmuştur. 6 ayda bir defa bir çift kundura ile bir kostümlük kümastan fazla müba | yaa edilemiyecektir. 15 (A, A,) — Ha, | * Koöpenhas, 15 (A.A.) — Stefani; Mebüsan meclisi, Danimüârka kronü- nun kymetinin tezyidi hakkında cift. çi grpu tarafından yapdlan eli büyük bir ekseriyetle reddetmiştir. * Mosköva, 15 (ALA.y — Stefani: İsveç murahhas heyeti buraya — gel miştir. Sövyet murahhas — heyeti ile birlikte teşkil edilecek olan bir muhte lit komisyon, Sovyet ittihadma dahil olan Baltık cumhuriyetlerine ait &em- lâkmeselelerini tetkik edecektir . * Moskova, 15 (ALA.) — Sovyetler birliği komünist partisinin — 18 no! koöngresi bu akşam Kremlin sarayın: da açılacaktır. Burada, bir taraftan hareket e. decek olan subaym emirberi ba- vulları hazırlarken diğer taraftan da yeni gelenin emirberi bir an evvel subayının eşyalarını yerleş- tirmek için ötekine yardım edip evi boşaltmağa . çalışryordu. Aradan bir saat geçmeden her şey yerli yerine konulmuş bulunu. yordu, Ayni günün akşamı saat sekiz sularmda hareket eden eski kı- tayı uğurlayan yeni kıta kışlada istirahate çekildikten sonra gent subayımız da seyahat yorgunluğu- nu gidermek için hemen evine gi. dip yatağıma yattı. Derin bir uyku ya daldı., — Ertesi sabah, şafakla —beraber evden çıktı. Daha sokakta on &- dım atmamıştı ki kaputunun ete- Binin hafifçe çekildiğini hissetti. Arkasına döndü ve iki adım ötede, selâm veren bir asker vaziyetinde, GERLEE A ğ —e 2 — ları darma dağmık, elbisesi peri- gan, uzun boylu, narin ve çok gü- zel vücutlü bir kız gördü, Cıva gibi canlı, iki büyük siyah gözünü kendisine dikmiş, gülümse. yordu. Subay biraz şaşkm: — Ne istiyorsunuz? diye Bor- dü. Kız cevap vermedi, mütebessi- mâne ve asker gibi selâm vaziye. tinde kendisine bakmakta devam etti, Bunun üzerine. subay omuz silkerek yoluna devam etti. Fakat daha ön adrm atmadan yine kapu- tunun eteğinin çekildiğini hissetti. Ve tabil bir daha arkasma döndü, kız, yine dimdik, selâm vaziyetin- de hareketsiz duruyordu. Etrafma bakmdı, Bir axz ötede bu manzaraya gülmekten kendini alamıyan bir adam gördü, dimdik ve hareketsiz duran, saç. ; Kıza tekrar sordu: H, - _f E İ - GA L Şır t v ddei D .l b S SA Kurîw Mucü Hatıraları yazan : Aşçı Dede ibrahim Bey ' 11 Mevlâna sülâlesinden olan ve olmıyan şeyhlerin alâmetleri - Şeyh atlı, derviş yaya - Evlât babayı tekrar evine çeker - Rusya ile muharebe kokuları.. - Abdülmecidin gözde mabeyincisi Ahmet beye- fendi - Rusya muharebesi. AMAZAN geldi. Kalemden bir ay izin aldım, O ay hizmetlerimde makbul erenlerden oldum, Endamım, mevleviler için- de birinciydi, Şeyh Ali efendi haz. retleri, bazan sultan Beyazıt ca - milşerifine gittiğinde, —dergâhtan başka kimseyi almayıp beni alır- dı. Şeyh efendi hazreti Mevlânâ sülâlesindendi. Sikkeiserifinin si - mit tabir olunur etrafmı destarı şerifle örterdi. Yani, evlâdı Mev - lânâdan olmrıyanlar, — sikkeiserifin etrafmı açık brirakıp destarı vü - karısından sararlardı. Arzetmis - tim. Elbisem gayvet âlâ ve balâ ve düzgündü. Camiiserifte, sevhin ar kasından mestane, aheste — beste, etrafa göz ucuyla bakarak ,ediba- ne tavır ve Camiişerifte olan halk hayran ka, İrlardı. Hafızlar ve — vâizler bizi görünce aska gelirlerdi. Vâiz ağ - ka gelip ellerini tahtaya vurarak pür nese olurdu, Hâfrzlar uska ge- lip dört elif miktarı medleri sekiz elif miktarı ederlerdi., İkindi na - mazi kılmımca $eyh atma biner, ben de yanıbaşmda yayan vürür- düm. Bayram oldu. Bütün dedeler, şevhin rikâbında olarak civarda olan camide bayram namazı kıl , dık. Namazdan dönüşte doğruca semağhaneye geldik. Orada bay - ramlastık ve mevlevi gülbangi çektik, Sonra şeyhin dairesine gi- derek, üç gün tebrik için gelip gi. denlere hizmet ettim, Sonra evime giderek evdekilerin dâ gönlünü âal- drm. Ayni yılm Zilkadesinde bir oğlum dünyaya geldi, adını Hüsa. meddin koydum. Artık geceleri e- vimde kalmağa başladım. Arasıra mevlevihaneye de gidip oranın iş- lerini de görüyordum. Bu sırada Rusya devleti ile mu, harebe kokusuüu çıkmağa başladı. Harbiye kalemlerinin işleri çoğal- mağa yüz gösterdi. Artık evvelki gibi günaşırı mevlevihaneye gide, miyordum, Yalnız — pazar günleri gidiyordum, Oğlumu çok seviyor- dum, “Bu karabiber oğlanı ne çok seversin ?,, derlerdi. “Kara biber nasıl vyemeklerin lezzetini getirri . se, bu Hüsameddin Çelebi de aak ve muhabbetin İlezzetini getirdi,, derdim, Mümeyyiz Muhtar efendi Rume- hi koluna ordu defterdarı tayin €. dilen hacr Rasuhi efendinin mai - yetine memur oldu, Rumeli tara, fına gitti. Ben de verine mümey- yiz vekili oldum, —Maaşınmdan bir haylice akçeler ve 'ekmek. ve ay. lik bir yem tayinatı müuvakkaten hareketle yürürdüm, : bana verildi. Arpa ve samanı ye- meğe hayvanım yoktu, Hüsamed . dine bir ufak Arap tayı almıştım. Bu da yem yemeğe muktedir de- gildi. Mezkür yemi sekere tebdil ederdim, Kira ile oturduğumuz ev, Lâleli camii kargısında çıkmaz sokaktaydı. Bir- gün sabahleyin civarımızdan yangm çıktı, Biz de yandık, Hemen bir ev buluncaya kadar süt biraderim Ahmet beyin Beşiktasştaki konağma — misafir gittik. Ahmet bey mızıkai hümayuna girmişti. Oradan, Abdülmecit han görüp gayet beğenmiş olduğundan içeriye alrp mabeynci etmişti. A, rasıra ziyaretine giderdim. Yangım günü validem, haremim ve oğlum- la konağa gittik. Akşam oldu, Süt birader mabeynden geldi, Biz. leri görünce fevkalâde memnun oldu. “Hayrolsun, böyle teşrif et- tiğiniz yoktu, ne oldu?,, dedi. Va. lidem hanenin yandığmı haber ve- rince: “Artık sizin içcin hane ara, mak yoktur,, dedi, Ahmet beyin validesi ve pederi ölmüş, akraba- sımdan kimsesi kalmamıştı. Za , ten bizim valide de süt annesiydi, Ahmet bey o zaman gerçi yedinci mabeyinci idiyse de zatı şahanenin gayet sevgilisiydi. Efkârı şahâne bunu başmabeynci etmekti. Ah - met beye nöbet gelsin diye ayda bir birisini başmabeyinci edip bir ay sonra tekaüt eder, diğerini bağ. mbeynci ederdi. Bunun için vüke- lâ da cümleten Ahmet beyin ha. tırlarını ele almak isterlerdi. Ben “Sen karışma, — validem büuradan bir yere gitmiyecektir, işte ko - nak, işte hizmetkârlar, işte para, Daha ne istersiniz!. Cümleten birlikte olup zevkü safa edelim!., buyurdu. Hattâ — lâtife ederekr “İstersen Serasker Riza paşa har. retlerine söyliyeyim, sana emri kat'i versin!,, dedi, Karrm ile ber na bahçe tarafındaki dafreyi tah, sis ettiler. Bu hal üzere konakta kaldık. Oradan kaleme devam et- meğe başladım. Aradan dört beş gün geçti, Bir gün Ahmet bey be. ni yanma bir tenha odaya çağırdı: “Birader... Konağın irat ve mas - rafi görüyorsun ya bir ayvazm e, lindedir, İsterim ki zatmiız her şe- ye nezaret edesiniz!,,, Filhakika bir akıllı kefere ayvazdı. Her şey elinden gelirdi. Derhal ayvazın he sabmı görüp ruhsat verdi, Diğer bir ayvaz aldı, konağm her bir ©- mur ve hususu da bana havale er hlundu, Lâkin şimdi vaktiyle kale, (Lütfen sayfayı çeviriniz) ZESİ Nakleden: MECDİ ENON — Ne istiyorsunuz?, Kız işaret parmağiyle kendisini göstererek tatlı bir gülüşle: — Beni istiyorum, dedi, Subay kendi kendisine: — Anladım, dedi. Muhakkak bir tahtası eksik! Ve cebinden beş kuruş çıkararak kıza uzattı, yolu. na devam etmek istedi, Fakat kız- cağız, kendisine uzatılan eli iterok tekrar etti: — BSeni istiyorum., Ve ayaklariyle yere vurup kü- çük çocukları taklit ederek iki elile Baçlarmı karma karışık etti ve ağlar gibi bazı tuhaf sesler çıkar. dı, Etrafta toplanan halk bu man zaraya gülüyordu. Subay bir kere etrafma, sonra kıza, sonra tekrar etraftaki hal- ka baktı ve yeniden yoluna devam MENR a| - Ü ü SÜa ge ELA W e Ö L SN hatça geçti, fakat limana —sapan yolun ağfızma geldiği vakıt, arka, 'sında, acele acele yürüyen bir a- yak sesi duydu. Tam geriye baka- cağı sirada bir ses yavasça deli, kanlımnın içini gıciklryan bir eda ile kulağma fısıldadı: — Canmımn içi!., Subay, bütün vücudünün ürper- diğini hissetti. Arkaya — dönmedi. Bilâkis daha hızlı adımlarla yürü- meğe koyuldu. Ayni ses bir kere daha arka, sından: - Canrmm içi' - diye mırı! dandı. Sabrr taşan delikanlı birdenbire geriye döndü ve korkudan hemen iki adım gerileyen kıza: — Beni rahat brrakmp işinize gidiniz! Anladınız mı?., Diye söy, lendi. Kızcağız övvelâ mütecesir oldu. Öle Sonra biraz gülümsedi ve yavasş ya vasş oradan uzaklaştı. Fakat yan gözle daima subaya bakıyor ve gözlerini ondan ayır. madan ara sira mırıldanıyordü: — Sevgilim! Subay limana giden caddeye Ba- parken: - Zavallıcık! Ne kadar da güzel! . diye kendi kendine dü gündü, Evet hakikaten güzeldi. Ege kız larınm ruhun tâ derinliklerine gir- mek istiyen uzun, sabit ve sihirkâr bakışları nasıl onlara bakanları ef. sunlarsa bu şuurunu kaybetmiş gö rünen kızım bakışları da ayni te- siri yapıyordu. Saçlariyle —güözleri simsiyahtı. Alnı geniş ve düşünm. eeli gibi, kaşlarmın ve dudakları. nm hareketi ve kıyrılışları tok 1 nalı ve teshir edici idiler, Sesi yurgun bir insanın sesini andır- yor ve elemli görünüyordu, Gülü- şünde stırap hissediliyordu, GüL dükten sonra ağzı bir az açık kal- makta ve gözleri insana mütehay- yirane bakmakta devam ediyorlar, (Devamı var) a

Bu sayıdan diğer sayfalar: