! i | 1 i i : ; İ İ e Ke a m a Görümmiyen Harp: 5 inci KOİ e riiaği 79 Gözlüm Vamşovayı görmek iste miyordu. Nereye gideceğimi bilmek sizin, hemen bir tak: e atlıyarak, belki o ge dışma çikmak, eyi civar köylerden birinde geğir- ve kon rum, Bu, ürkmt: dimi mağlüp olmuş addet zünümdü. Bu suretle Başvekilet binasının merdivenleri dibinde, mahzun ve Balde, geçen bir takal ararken hususi, siyah v8 büyük bir otomob'lin bana doğru süratle geldiğini gördüm. Ben evvelâ bu otomobilde bulu” nanir deni tanıdığın! ve beni elmak için bir cemile olarak geldiğini zan- netmiştim, Halbuki otomobil bana yaklaş trletan sonra birdenbire sola sapıp mâhirane bir manevra ile meydanı dönmeğe başladı. Otomobilin içinde kimin olduğu- mu, o dalgmlıkla görememiştim. Fakat otomobilin plâkasmı «gör düm. Gayri ihtiyari gözüm bu plâkann numarasına gitmişti. O Yakit kendimi bir küfür savurdum. Çünkü ben vazifemden çekilmek fikirlerile sarsıldığım, bütün işle. rimden, Varşovadan, belki bütün memleketimden, her şeyi bırakıp gitmek, uzaklaşmak hislerinin de rin buhranlarile sarsıldığım sinde, tesadüflin ve vazifenin beni yine yorgun yakaladığını görerek, hay- ret ve hiddet hissetmekten kendi mi alamamıştım. Zira, önümden sıyrılıp geçen ve yolunu yavaşlatmış olan bu otomo- bilin plâkasındaki son mumsra, &* raba bir kaş metre gidince, birden. bire sarih suretle değişiyermişti, meyus bir tutamaksızin rası 3 veyn 5 gibi tek bir numara ken, arab bir kaç metre gittikten #omra, bu numara birdenbire çift, tannederim, 6 oldu, Bunu görünce evvelâ pek sersem emiş olduğuma hilkmettim, Göz- lerim numaralarını değiztiren bu garip plâkaya takıldı, Fakat otomobil meydanı dö ken son numaranm tekrar değişip 1 olduğunu sarih surette görünce bitsbütün hayret ettim. Aklıma gelen ilk şey, bittadr ne beşinei kolun, 6 anda garip bi tesadilfle, bir entrikası Üzerine diiş tüğfüm fikri oldu. Filhakika otomobii plâkasmm sor numarasının böyle âdeta kilo metre sayar gibi birbiri peşine de. #iştirilmesi buotomobilin esrarengiz bir vazife gördüğüne zerre kadar süphe bırakmazdı, Böyle nazik ve vahim anlarda ise böyle esrarengiz bir otomobilin gördüğü işi hor halde beşinci kolun yine bir faaliyet üzerinde olduğu fikrini akla getirmemesi kabil de gildi. Bu tesadüfe son derece canm sıkıldığı halde, merak ve vazife his. si, beni derbal yeksladı. Ru 6sra rengiz hususi otomobili derhal ta. kip etreliydim. Aksi gibi o anda taksi otomobil İerinden hiç birisi de ortada yoktu. Bu aksi tesadüfe de son derece sinirlenmiştim, İki tarafıma, ne yapacağım: şaşırmış bir halde ba. kmıp duruyordum. Bereket versin ki tam osırada boş bir taksi otomobili sökün etti, Otomobili kemen çevirdim, Şoföre demin meydanı dönmüş olan esratoaziz plâkalı otomobilin saptığı istiksmeti göstererek : Hususi polis!,. Süratle bu ta rafa Emtini verdim. Filbakika meydanı döndüğümüz zaman siyah otomobilin önümüzden ağır ağır gitmekte olduğunu gör- düm. Şoföre ağır gitmesini ve öndeki siyah otomobili azoktan takip et mesini söyledim, Otomobilin önüne geçip içinde kimse olup olmadgını anlamak te. şebbilsinde bulunmak istemiyor dum, Zira ötamobilin önüne geçin Tİ İş Entalleens — Serviş sefer 66 otom phelenme- izlerini kaybe w korkuyordum. ümüzdeki sinden debileceklerin Gözüm garip Fihakika (23 haziran) caddesini dönerken pljkâma &on numarısı. nm tekrar değiştiğin O vakit bu otomobi sokaklarmda mühim bir işi gördü- güne katiyen şüphem kalmadı, Esrartngiz surette plika numa. rası değiştiren bu garip otomobili hu minval üzere bir müddet ta- kip ettikten sonra nihayet, Gosla Simaravi otelinin önünde arabenm | durduğunu gördüm. Hemen taksiyi özür köşeye sap- trip durdurdum, lar atlamaz tekrar bnktem Fakat otomobil kapım henim bu. ığı İçin ote” Otomobi! köşeyi lunduğum tarafa lin merdivenlerine kimin çıktığın yice göremedim. Yalnız koyu renk fötr bir şap- kayı seçebilmiştim. Hiç medim, Zira artık esrarengiz otomobilin sırrı bir dakika sonra elimde ola. saktı, Filhakikn bir dakika sonta otelin holünde bulunuyordum. Siyah oto hilden inen yolcunun kim olduğunu sorduğum zaman aldığım cevap beni birdenbire pek büyük bir hay- rete düşürdü. Olemobilden inen adem Japon sinemalarımın Avrupa umumi film satim alma ajanı Nokohi'Humi 1s- minde bir Japondu. Bu Japon Varşovaya hir akşsm el Berlinden * gelmiş bulunu- yordu. Otel kâtihinin verdiği bu malü mat, beni kem düstürdü, hem kızdırdı, Kızdırdı; çünkü Berlinden gelen bütün çenebilerin hemen bana bil. dirilmesini momurlarımıza şiddetle tenbih ettiğim halde hu Japonun gelişinden haberdar edilmemiştim, Hayretim ise gayet tabii idi, Bir Japonün humasi otomobilinde plâka numarasını adeti otnmatik şekilde değiştirmek merakında ol. telâş et hayrete ması her halde semlae: seydi, Otelin holü reddüt geçirdikten rengiz Japonu derakan ziyaret et. inek, doğrüdan doğruya görüşmek için duy m şiddetli merski nemiyeceğimi anladım, Varşovanın meşhur #iremslarm- dan birinin ismini vererek kendi. sile hemen görüşmek istediğimi t6. carn- sonra bu lefonla oynak plâkalı Japona hil dirdiler, 3 Esrarengiz Japon de kiraladığı dairesinde bana muntazır olduğunu hildirdi. Hemen asansöre atladım. Film ajanı Nakohi.Huminin 8! tıncı kattaki dairesine çıktığım zn man gözünde koyu Biş renkli gözlükleri olan ksa boylu trknez bir Japonun beni fevkalâde bir ne- zaketle gülerek ve derin bir reve ransla istikbal ettiğini gördüm. Japon, bana Japon aksanile ke nustuğu acayip bir Almanca İle Sizi, dedi, karşılamak fini hizmotgilerime bırakmayıp biz. sat bu şerefe nail olmak arzusunda buhinduğum için affımızı dilerim? — Yüksek nezaketiniz.. teşek- kürler ederim, muhterem B şere- Bilâkis sizi rabatsız ettiğin ben af talep etmek mecburiyelin. deyim?, Japon hürmetle tekrar eğilerek bana salon kapısı işaret etti ve Varsovalı hir sinema direk- törile görüşmek şerefine nail oldu. Zum için pek behtiyarım!.. Diye tekrar pek nazik bir fatta bulundu. Bense Japonun salonuna girerken lâkayt bir nezaketle : Bir Japon film ağanmm zi yüretini kaçırmamak da bir Varşo- büyük bir seref. iti. va sinemacsı İçin ti! Diyordum, (Devamı var) Deniz harplerinde Yardımcı igemilerin rolü Hususi gemilere Düşmanın telğraf i kabloları nasıl kesilir ? Bir harp muhabirinin defterinden: Alçak fakat geniş satıhlı gemi mi taplı bir gecede denizi haf Faknai ni 1s. yararak ilerliyordu yir, Gpkı yolunu gag adımlarla giden bir adamın yüsü gibi, nış vakur gayrı muntazamdı! G mil kâh ileri, âh sağa kâh »c diyor, bazen de geri dönüyordu. Bir şsy kaybetmiş de, merak ve heyecanla kaybettiğiei artyan bir insanı andırıyordu. Afrika sahillerine vakm bir ver. de, açık denizde böyle şüpheli bir vaziyette seyrederken bu gemi no yapıyordu? Neden böyle mütered. dit hareket ediyor ve kendisini teh dit eden tahtelbahir veya tayyare tehlikesine rağmen #ürmtini haddi asgaride bulunduruyordu ? Bu gemi modern harbin en mil. him taarruz hareketlerindon birini yapmakta idi: Afrika İle sahillerini birbirine Avrupa m düş man telgraf ve telefon kabloları. nm yerini artyor ve bunun için denizin altmı metre metro İsi dil #liyordu, Geminin baş tarafın. dan denize biraktimış olanı ve ucun. da hirtarams #leti bulunan çelik kablo etrafı araştirip duruyordu, Tam yirmi üçü yirmi yedi Kablonun ne kadar gerildiğini ölçen dinamometre bürekete geçti. Tak. riben bin metre derinlikte, tarama cihazma takılan bir maniaya rast. lanmiıştı, ; Geminin hususi vinçleri, gittikçe ağırlaşan çelik kabloyu yukarı çek. meğe başladılar, Nihayet midyeler, | yosunlaria kaplı ve uzun bir yılanı andıran hir denizaltı tolgraf kablo- İ su göründü, Elektrikle liyen bir cihazım çelik mengenesi kabloyu yaknladı, Bir manometrenin İbresi birdenbire ve mütemadiğen artan bir hızla oynamağı başladı, İki düşman mevkiinin muhabere halin. de olduğu anlaşıldı, İbrenin bu ka. geçe, Kabloyu tarayan kalım çelik telin erimesi kalenin çengellere takaldiğımı Bia metre eriniiuta, kahla tarama elhazı, bir denizalte kahlosma o rastgel, miştir, Uen bacağı beli olmıyan denizaltı kablosü yavaş yavaş yukarı çekik mektedir. Biraz sorma düşman anavatan topraklarile milstemlekesi arasın «lak rahibe meii” GRAM, sinin uzak mosafelere ein dar hızlı kıpırdayışı Morse alfabe. lüzumlu olna cereyanın kösaiet.ni belli eder, Devasâ bir dinamometre çelik halatın telgraf kablosunu yulcrı oeliriie Veli mltan olda cer kreratini teshir adar, Kablo tarayıcı yeminin güvertesi çok gürip bir manrara nrzeder. Geminin haştarafı eski kalyonluran baş gemini ileri doğru uzanır, Fakat güverte üs, tiindeki kalım tekerlek ve mukuruları andıran makineler moderm bir gemi karşısında bulunduğumuzu aolater. meydana vurmakta idi, Fakat ani bir çelik #nakas darbesi muhabereyi kesti, Artık düşman anavatan top- raklarile ancak radyo veya telsizle temas temin edebilecekti. İçinde bulunduğum harp gemisi denizaltı telgraf veya telefon kab. Tolarının denize bırakılması veya denizden alınması için inşa edilmiş bulunmakta idi, Bu gemideki mü. rettebat ve sübayların hepsinin bi. ver teknisiyen ve mesleklerini ga- yet iyi bilen adamler olması icap ettiğini söyledikten sonra, onların başardıkları büyük işi tebarüz ettir mez icin denizaitmda yatan telgraf arı hakkında bir az malümat rmek faydalı olur, “en'zaltındaki kablolar, şöyle ge- bir haricine çıktığımız ve başimizi havaya kaldırdığımız zaman gözü. müze ve lor olamıyacağını ve onlar gibi yer. Teştirilip temir edilemiyeceğin) her. ks , Su ceroyanlarının, tazyik- lerin ve bir gok tahrip edici kuv. vetlerin tesirine maruz bulunan bir denizalir kablosu, kendisini ağır, masif ve harici tesirlerden masun kılacak müdafaa tertibatı ile mü. cehhez bulunmalıdır. Elektrik cereyanmı rakööden in. ce bir bakır tel tasavvur ediniz, Cereyan zıyama mani olmak için bunun etrafmda kauçuktan ve di. ger bir maddüden, #uyun nüfuruna mani olan ince bir tabaka bulundu. ğunu yani bir mücerrit kilif bulun- duğumu hatırlarsmın. Fakat deniz. mi iişen telgraf telileri gibi tel. | de kayak gibi maddeleri çok seven ve onu delik deşik eden bir sürü maklik ve mikroplar vardır. Bu. nun önüne geçmek için mücerred kısmın üstü ince bir pirinç saf Üe kaplanır, Bunu da su geç bir tabaks örter, Nihayet katranlı ve çek kalım bir keten mahfaza içine alınan kablonun Üstü gök stk, adeti yekpmre hir tabaka tegkii e. da inee çelik tellerle örülür. Bu da kâfi değilmiş gibi kablo kalın bir zift, karasakız tabakasına bulanır. Orta kalmirkin bir kablo. nun beher metresinin beşilâ on kilo ağırlığında olduğunu ve otuz, kirk Türk lirası kiymetinde oldu. nü söylersök bu kablonun neye olduğu hakkında bir fikir edin mwiş oluruz, Altı bin mii (beher de. riz mill 1852 metredir) uzunluğun. da kablolar bulunduğunu söylersek bu işin ne kadar güç ve pahalıya imal olan bir işi olduğunu anlamış olursunuz, Beynelmilel anlaşmalar neticesin tıkla. rı kabloların yerini bildirmek, ilân etmek mecburiyetindedirler, Bu da normal zamanlarda, tamir edilecek olan kabloları araştırırken oveya demir alıp demir alırken başka kabloları tahrip etmelerinin önüne göçmek İçin ya- pilir, Fakat bazan suyun seviyesinden tin metreden fazla derinlikte bu. lunan ve kumlara gömülmüş veya vleree çamur nltmda kalmış veya kayalıklar altına veyn kuv- vetli deniz nobatları arasına sikış. miş bir telgraf kablosunu meydana çıkarmak öyle kolay bir işi değil. d . Bir kabloyu arayıp bulmak için.denize açılıp bir deniz haritası üzerine çi « ince bir hattı ta. kip etmek Kâfi değildir. Fakat bü- yük bir sabır ve sebatla, deniz di. binin vaziyetine göre, bir bataklık takdirde bir çamur tarama cihaa, kayalık yerler olduğuna gö- re müteaddid çengeller vasıtagile kabloyu aramak lâzımdır. Gemi bir ileri bir göri, sağa ve sola gide. Yek ve günlerce devam eden araş tirmalardan sonra kabloyu bulur yukarı çekip de birçok devletler, denize bir millete a olduğu vinçleri vasıtasile kesor, Bu suretle düşmann! anavatan. la Afrika Otopraklarmı birbirine bağlıyan kablolarmı birer birer kesmeğe muvaffak olan gemimiz düşmana telâfisi imkânsız zararlar tevlit etmiş oldu, Bu tarama age. liyesi esnasında iki defa ufukta düşman tavyareleri belirdi, Ve biz derhal yerimizi değiştirerek mak. #adımızı gizlemeğe ve büyük bir tesadüf eseri olarak düşmanın ta- arruzundan kurlulmuğa muvaffak olduk, Modrrr deniz harbi bilhassa düş. manın her türlü deniz münaknli- tını sekteye uğratıp kendi müna- kalâtınm salimen icrası etmeyi istihdaf ettiğine göre, deniz aşırı yerlerle .doğrudan doğruya k'nuşmasmı inkrtaa uğrulmak bu iş için atılmış çok mükim bir adim sayıl: Bu sebeple, harp donanmaamın yürdmet gemilerinden bisinin faa. liyetini tebarliz etiren bu yaz; okuyucularımıza arzetmekte fayda gördük, Nakleden : Mecdi Enön Nijo mabedi- 'nin ses veren tahtaları Japonyada meşhur Nijo mabedi bundan üç yüz sene evvel yapımış olmasına rağmen oharikulâde bir garabeti vardır. Taban (tahtaları üzerinde yüründüğü vakit bunlar. dan hör biri birer nağme çıkar. pa Bu neticeye mühtelif | cins tahtaları esrarlı bir surette İ varılmışsa yan yana getirmekle da o sirri keşfetmek henüz kimse, ye nasip olmamıştır, Bu, bir taraf. tan Japonların o mabede yabancı sokmamalarından, diğer taraftar da herkesin o işi anlıyacak mert, bede yüksek malâmata suho mamasırdan ileri gelmektedir.