ww. UYE "ni Temcit pilâvı! ON bir iki ay içinde kıymetli bir yazıcı dostumuza bir hastalık arız oldu: Düzeltme illeti 1. Bu arkadaş, günlük gazetelerde rastladığı lisan hatala- rimr işaret ederek: “Böyle dememeli, şöyle demeli, veya “Ne demeli?,, sözünü tutturmuş, her gün bir şarkı nekara- tı gibi tekrarlayıp duruyor. Bir zamanlar, - galiba iki, üç yıl evvel * Ahfeş müstear adıyle biricik münekkidimiz Nurullah Ataç da ayni geyi ya- pıyordu. Sayın meslektaşımız, muharrir arkadaşların ma- kalelerindeki Türkçe hatalarma, havadislerdeki, başirklar- daki şive bozukluğuna ilişerek: “Öyle değil, bu şekilde ya- xüması icabeder.,, diye hocalık ediyordu. Ve bununla, yani baskalarmın canmı acıtmakla zevk duyuyordu. üç yıl kalmış bir takım mi Bavaştıkları bir zamanda böyle lisan mubassırlarına - eski bir tairle . “eşşeddi ihtiyaç ile muhtacız... Fakat bunda da maruf haddi gecmemek, okuyuculara : — Ööö... Artık koktu 1. Detirtmemek gartile... 'Temeid pilâvı gibi her akşam tekrarlanan düzeltmeler, bana şu hikâyeyi hatırlattı : Abdülâziz devrinde amedicilik yapan Şefkati efendi di- zeltme illetine tutulanların en başında gelenlerdendi. Kâ- tiplerin yazıp kendisine verdikleri her müsveddeyi baştan başa dizeltmekten kendini alamaz, kiâğıdm her tarafımı cicek hastalığına tutulmuş bir yüze benzetirdi. Bu müsved- delerin içinde öyleleri vardı ki, el dokunmak bile bir günah, bir cinayeti. Çünkü bilgili kafulardan ve işlek kalemlerden çıkmıştı. Böyle olduğu halde efendi yine ona dokunur, iyi, kötü demez düzeltmeye kalkar, kelimeleri, cümleleri birbi- rine karıştırır, alan talân ederdi. Bir gün sadrazam Âli Pasa mühim bir müsvedde hazır. ladı. Paşa bunu yazmak için günlerce düşünmüş, güzel cimleler bulmak için hayli yorulmuş ve tzülmüstü, Babrâliden saraya gönderilecek arizaların, devlete sit ka- rarlarm müsveddeleri «medi kaleminde yazılırdı. Sndraza- min yelihim gördüğü yazılar da 'burada kaleme alınırdı. Âli Paşa, hazırladığı müsveddeyi, o sırada amedi kale minde kâtip olan oğlu Fuad Beyi çağırarak, temize çek- mesini söyledi. Fuad Bey babasının emrini hemen yerine getirmedi, formaliteye riayet ederek kalemin âmiri olan Şefkati efendiye götürdü. (O zamanlar - şimdi de öyleya milsvedde. kalem âmiri, altma “yazıla,, demeden, kâtipler leri temize çekemezlerdi.) Şefkati efendi, Fuad Beyin önüne koyduğu mümeddeyi zannederek ; onun yazdığını i hemen kaleme Sarıldı, her manki gibi baş, göz yararak düzeltmeğe başladı. Ve mii” zam Âli Faşe kaleme aldığı o münşiyane ve eldden güzel ©8er, alelâcayip bir şey oldu: Ne mana kaldı, ne miledda... Şefkati efendi müsveddeyie sadrazanım oğluna uzrtirken ga emri verdi : — Düzelttiğim gibi yazınız Fuad Bey, kâğıdı söyle bi ri göz attıktan sonra kızara, bozara - kelimeleri kekeliyerek : — Müsveddeyi dedi, pederi senakârmız yazmıştı. Amedicinin gözü fallaşı gibi açıldı; sarardı, morardı, — Bunu dedi, önceden neden söylemezsin de bana başım- den büyük işler yaptırırsın a beyim ! Oğlum âyineye benzer dünya, Ne yaparsan o olur çehre nüma, Fotograf çekmek yasaktır Bütün dünyada takriben öki bu. guk milyon pal merskirt bulun - duğu tahmin edilmektedir. Ve her sene bunlarm meraklarmı tat min etmek için sarfettikleri para, um yekünu takriben iki yüz mik yon lira olsruk hesap edilmekte dir, Pul sahtektrları bu geniş piya, #a içinde faaliyet gösterirler. Ta- bintiyie en kıymetli pulları tak litlerini yapmaları biraz güç olur. 2.3 bin liralık bir pulu ellerine ge sirip taklit etmeleri büyük bir sor msyeye mitevakkıfım. Londrada, evvelee Britiş Muscumda bir de pul müzesi bulunurdu. Pullar cam de teşhir edilir ve ziyaretçiler de doleplar içinde, levhalar üzerinde bunları ancak iki bekçinin noza - reti sitanda seyredebilirlerdi. Pul | Jarm rösimlerini çekmek vaya kroğilerini çizmek yasaktı, En çok taklitleri yapılan pullar kıymetleri 50 Hira ile 200 lira aramda tahavvil eden pullardır. Bir pu - Yan kıymeti muhafaza ediliş'gek Filhakika bu düzeltme içi fena bir şey değil Hele, bu. günlerde, genis olan matbust meydanında ber rast gelenin daha ilk mektebi yeni bitirmiş, yahut ortanm #on sınıfında i i di 5 lirahik edip (!) lerin at oynatmıya ti kalmamış iki nadir pulu mü - nasip şekilde parçalıyarak bir tek pul haline ve pürüzsüz bir şekle sokarlar, Küğit ve zamk Bu beş yüz kilogramlık pul sto- ku, işindeki su çok fazla kaynalıl. muş bir kazana atıldı, Eğer bun . lar sahte banknot olmuş olsaydı derhal steşe atılıp yakılırlardı, Fa” kat pul mevzubahs olunca iş mah- zurlu görüldü. Çünkü pullar kâğıt ve zamktan mürekkepli, Ve bu zamk kütlesi alevlerin hötün o pul stoku arasma girmesine mâni o . labilirdi. Halbuki bu yüksok de - recei hararetteki su sayesinde tut kal ve kâğıt eriyerek yeni zâğıt | imalinde kullamlabilöcek mükem- İ Pul kalpazanları Pul merakmın bütün dünyaya he göre değişir. Birkaç Yüz Vira | nasi yayılmış olduğunu herkes bi Kıymetinde olan iyi muhafaza e -İlir. Bu büyük meraklı kütlesinin dilmiş bir pul, ufak bir pürüzü bur | pul sahtekârlarının nası! çalıştıkla- İunacak şekilde fena muhafaza ©, dilmiş bulunursa, 1 Yira bile etmez. İşte pul sahtekirları tu hallerde sahneye çıkarlar, İnce bir minya- rmi bilmeleri faydasız olmaz: Evvelâ şunu söyliyelim ki bu kalpazanlar geniş meraklı kütlele- rinin bulunduğu yabancı memle . tür ve morayik izi sayesinde nadir | ketlerde faaliyet gösterirler. On Pulun iki yırtık parçasmı birleştir rirler, Ba suretle bozuk ve kiyme. ların na gibi hilelere seplıklarını mel bir iptidai madde oluvermişti. görelim: HABER — Afşım Postam Cemiyet tetkikleri Orta Amerikada yaşayan Vahşilerin garip hayat tarzları Kızıl derililerin doktoru hastalarını muzika ve şarkı ile iyileşlirmektedir Şimdi çocukların bile sokaklarda soytar:lık etmek için başlarına kö Bittan da olsa gülünç başlıklar tak madıkları bir sırada şu resmini gör düğünüz vyalışinin başmdaki garip külühr görenlerin acaba aklma ne gelir 7 Bn na bir vahşi kabile refsinin, ne de İskambil kâğıtlarındaki pa pazlarm başına geçirdikleri taçtır, Sadece bir kızıl derili doktorun me rasim günlerinde giydiği serpustur. Ve kendisi de kızıl derililerin, or manlar arasında elli milden fazla nısıf kutru olan bir saha dahilinde yaşayan vahşilerin en çok hürmet ettikleri ve korktukları adam, yani modern milletlerin doktorlarına te kabül eden efsuncu başılartdır. Orta Amerika garip âdetler, can It renkler, şlir ve sürprizler mem Isketidir. Çok orjinal ve heyecan dolu bir hayat yaşamak istiyen insanlarm bu ormanlarda yaşamayı göze alması, oradaki yerliler gibi yaşıması velhasıl vahşüer arasın da vahşi olmaya alışması icabeder. EVSUNCULUK Bu insanlar hangi rka mensup” turlar, damarlarındaki kan hangi insanların kanıdır, cedleri hangi medeniyete mensupturlar? Bunu biç bir Avrupalı veya A merikalr bilgin katiyetle tesbite muvaffak olamamıştır, Fakat onla” rm öisuncu başısı Kahiddu'ya 80 rarsanız size ccdadma sit tam elli &sim sayabilir. Ve bu cedlerin e eskisi, yine kendi dediğine bakılır sa, güneş ve ayın, rüzgâr ve top” rak sesinin on yakm akrabasıdır. Bfsuneu başmın vahşiler arasın” da ihraz etmiş oldunu mevkii mu- hafaze için bu türlü akrabalıklar #ddlasmda bulunmasını hoş görmek iesp eder. Onun, şeytanları defet mek, fena rublarm gazabma uğ maş olanları iyileştirmek (icabmda Hasta yere uzanmış yatmakta. dır. Efsuncu bağı iyi ruhları davet edip onu iyileştirmeğe salıştırmaktadır. Avcı — Ben tavşan avma gittiğim zaman, torbama taze lahana yaprağı doldururum. — Neden? — Tavşanlar peşimden gelir! Sarhoş mazereti — Karımn yüzünü görme mek için içmiyordum. — Şimdi içmiyor musun? — Ne yapayım, içince çift gör meğe başlamıştım... da aklı başinda olanları zıvanadan gikarmak) için söylemekte olduğu bazı esrarengiz şarkıları kendisine güneş ve ayn akrabası olan ecda” dı öğretmiştir. Efsuncu başınm idare ettiği diri âyinler hakkımda, bir tercümanin yardımıyle, bir Avrupalı tarafmdan zaptedilen itiraflar çok entresan” dir, Efsuncu başı tarafından, bir kanaryorin sesi taklit edilerek iyi leştirilmiş bulunan müvazenesiz bir kadınm hikâyesi; bir yılan tarafın” dan sırılarak ölen beş çocuğun soğumuş olan vücutlarına etraftmda boş vahşinin ilâhi okuyarak ateşte kaynattıkları insan kanına karıştı rlmış keçi pisliğinden macun sürü lerek haymta iade edilmeleri gibi sahneler bunlar arasındadır. Sihirli bir şarkı söylemek sureti. İe balıksız bir gölü bir gecede ba bkla doldurmuş olması o bunlarin fevkinde olan bir mucizedir, Şar. kımın her kelimesi suya bir mayi gümüş damlasi akıtıyor, bu damls ay wığında canlanarak kuyruğunu çırpmağa başlıyor ve bu çırpmtı. lardan da binlerce balık husule geliyormuş, Fakat efsuncu başıyı giyinip ku- şurmağa sevkeden asıl sanatı dok- torluk yani hastaları iyileştirmek. tir, Ve bu sanatin esasmı da müzik ve şarkılar teşkil eder, Yerlilerden mürekkep bir bando daima emrine amade bulunmaktadır. Bu garip doktorun aletlerini bir tetkik eder- sek şunları görüürüz ; Bir Giüt, bir borazan, adi bir ar- monika, velhasıl beyaz İnsanların vahşileri aldatmak için sattıkları ufak telek oyuncak çalgılar, Bunla. rı efsuncubaşi birer sağlık vasıtası olsrak kullanmaktadır. Bütün bu mızıkcılar da kendi başlarma kü. çük birer efsunew sayılırlar. Onlar da esrarlı motaları, büyü akordie.. Hap GE Ümit dünyası — Kızımızın otuz ©in lira ser- veti olacakmış... — Evet, piyango bileti aldım. Mahkemede — Neden malı çalârk da para ya dokunmadın! — Karı ile bunun icin gırtlak gırtlağa geldik. Şimdi sizinle mi gene bunun İçin, kavga edece- ğist, Sihirli şarkılar ok» Büyük efsuncu merasim günle, rinde. şeyianlarla fena ruhlara hakimiyetin sembolü (telâkki edilen bı: garip tacı giyer rm mükemmeli bilirler, Hastayı uyutan bir melodi olduğu gibi, kan syama mani olan bir makam, ni. bayet göz hastalıklarını tedavi e den melodiler de vardır, Fakat er görip ve enteresan nok- ta, saralılar: tedevi eden seyyar mız kacılardar, miirekkep bir ban. dolari vevt olmasıdır. Bu teda. vide, muzıkacılardan maadi sembol (Totem) lerden istifade edilir Bu tedavi uswU Eekjmolara, A. laskalılara ve diğer orta Amerika vahşilerine has bir usuldür, Üçlün- cü resim bu usul tedavi hakkında g bir vesika sayılabilir. Hasta. sın Üzerinde yattığı sediye bir nevi çadıra benziyen kapakla örtülmüş. tör, Bunun üstünde Tabu resimleri ve işaretleri vardır. (Mısırirlarm hiyeroglif yazmma ne kadar ben. zediğine isaret ederiz.) Bu sembol. lerden her biri hastalıkla alâkası © olan şeytahları temeli eder, Sediye- nin yanma iki mızrak konmuştur. Bunlar fena ruhlara karşı mücade. leyi temsil etmektedir. Kollar açık duran mabuda gelince, musiki yar. dımile iyi ve fena ruhları harekete getiren baş efsuncuya müteveccih. tir. Bu ameliye esnasında sihirbaz, kendini bu İşe vermiş ruhlarla hali mücadelede imiş gibi görünmekte. dir. Hastaya gelince ellerini göğ- süne yaslamış, bihuş yatmaktadır. VANSİLERİN ESRARENGİZ HAYATI Bütün bunlar, medeni bir insana bir eğlence, gülünç bir şarlatanlık. tan ibaret görünür, Fakat vahşiler arasında dolaşıp onların bu hayat- Jarını yakından tetkik ettikten ve bir çok itiraflarını dinledikten son. ra verilecek hüküm çok değişir. Gizli bilgiler ve büyücülüğün 94. hası o kadar geniştir ki, buhlarm hududunu tavin güçtür. Vahşiler arasında hakiksten yukarda anlat. tığımız şekilde bir çok hastalıkların tedavi edilmekte olduğu görülmüş, “we hast oları iyileştirmek 1 icin çalğı on bada efradı fakat medeni tababet nazariyeleri #e bunlara bir mana vermek imkâ. ni bulunamamıştır. Meşhur Siag- mund Freud bu hususta büyük bir kitap yazmış ve iptida! insanlarla lerin hayallırı arasındaki ruhi benzerlikleri tetkik etmiştir, Şu muhakkaktır ki bütün iptidai kavimler az çok usabi marazlara müpteladırlar. Bu hususta bir fikir edinmek için bir Afrikalı yerliyi görmüş ol. tank kâfidir, Hint kültürü bu nevi tezahirlerle doludur, Ve biz bazı renkli kavimlerin tedavi tarzlarının maziye karışmış ilim bakiyeleri mi yokusa istikbalin medeni insan öğreteceği kıymetli bilgiler mi oldu ğunu kestiremeyiz. Şu muhakkaktır ki bu nevi siir ve büyücülük safahatmdan yeni ye- ni malümet istilr: lensi kündür, Belki mevruübabis örtnan da yaşıyan insanların esrarı, istik balde tababet ilminin meydana ç- karacağı bir çok esrarı ihtiva et. mektedir, İrtibas eden: Mevdli Enön Haberin bulmacası ODUR ATT Koldan sağa: 1 — Bir cins genç hayvanı idam © den (iki kelime), 2 — Eziyete marur kalan, alfabede bir harfin — okumuşu, 3 — Kirli ve topraklı o si, öczanede bulunur, 4 — Güzel belde Çiki kelime) işarl sıfat, ö — İstasyon, omeçtğlür aksi, 6 — Uykuda görülen şeyin yarı wen tersi, demiryolunda işliyep Ds Wye vasıtalarından, 7 — Sözüm vat | na musilei &leti, bir cihet, 8 — Zere dilmiş, kurtuluş, 9 — Keçlde de ve insanda. da, pertavmız, 10 —Evin Üstü yolda bulunan, 11 — Merhaba hareke “. Yukardan aşağıya: 1 — Bir cins hayvana çobanlık edeb 2 — Boyu önzlnlaşarak, bir edat, 8 — Oramerde “bir bahis, sevgiliye kavuş ma, 4 — Kuşlar gibi hareket © ediz kurutmanın nlesi, 5 — LOtuf, Alm yadakl büyük kanalın tersi, $ — pe ça, çizgi, kiymetli bir kumaş, 7 — Ye yılış, bir peygamber, 8 — Bir edat tersi, Almanyada bir havza, $ — | adat, 10 — yüzümüzdeki tabi süs den, kuru sebzelerden, 11 — Şupuru arkadaşı, iki defn tekrar edilirse kür sakin sakin yağışı tasvir edilmiş olu 71 mumaralı bulnacamızm halli: |