2 Ocak 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

2 Ocak 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 İKİNCIKANUN 1941 — HAYDUTZ. $ 18 MümEdem: FE-KR Bina şimdi epey harap bir hal deydi, Çatının ouncek bir kısmı mevcuttu, Her taraf tor, örüm , cek ağı içindeydi. Al Vud gibi, her an polisin bir baskınma uğramak ibtimali olan bir adam için bu eski fabrikadan daha münasip bir gizlenme yeri bulunamazdı. Binanm bir tarafi Bebire, öteki tarafı ise boş ara - iye bakıyordu; icabında Iki vol dan da kaçmak mümkündü. Çete efradından birinin keşfet. Mesinden sonra Al Vud burasm çetesinin hir nevi umumi karar . gAhı ve adetâ bir kale haline ge- tirmişti, Nehir tarafmda, dışardan Pek belli olmıyan bir kayıkhanede Gok süratli birkaç motörbot her İhtimale karşı hazır bulundurulur Yordu. Binanın içindeyse müdafaa ba . kummdan hiçbir şey eksik değildi. Mitrmiyözler, tüfekler, hattâ bom balar bile vardı, Bunlar muhtelif yerlere yerleştirilip gizlenmiş, çe, te efradindan herbirinin bir taar- Tuz vukuunda nereden ateş ede ceği evvelden tayin olunmuştu. Bütün bu tortibalın dışardan far. kedilmiyecek şekilde alındığını söy İemeğe tabii lüzum yok. Hariçte, kiler için burası metrük bir fabri- ka mahiyetini kaybetmiş değildi Diğerlerina nazaran daha geniş ve istenilen tadilâtı yapmağa mü #ait olan eski fabrika müdürünün dairesini Al Vud kendisine tahsis etmişti, Senede kendisine birkaç Yüz hin dolar getiren geniş teşki, Mitmr buradan idare ediyordu. Haydudun en emin telâkki ettiği hüsust apartmanı buradaydı, Al Vud o sabah fona halde si, hirliydi, Elleri arkasında, ağrmda bir olgara bir aşağı bir yukarı de- Basıyor, etrafmdakilerden hiç kim- 8es çikartmağa cesaret edemi Yordu, Haydut söyleniyordu: — Baterkop öldü ve Ohagan mevkuf, güzel bilânço". Budala , İar meslekte acemiymişler (gibi Kolayca enselendiler. İyi oldu, bu dalalikları yüzünden bunu hak et- Mişlerdi, Asıl üzüldüğüm şey klü- bün yanmdaki gizli yerimizi & , Takmağa mecbur kalmamızdır. Az kaldı biz de yakalanıyorduk. Bütün bu işler başmıza hep şu Mmendebur Sven yüzünden geldi, Preddi, ondan haber var mı? — Evet şef. Bu sabahki He , ralda bakm, ona dair sütun sütun Yazı var, Al Vud, gazeteyi muavininin “linden kaparcasma aldı ve okü - Mağa başladı. Birinci sayfada bü- Yük harflerle yazılı bir haber der, bal dikkatini çekti: Kermopoliten Klübii direktörünün €srarengiz bir şekilde intiharı Bu serleyhanm altında nispeten küçük harflerle diğer serlevhalar Mralanmıştı: Bütün kibar Aleminde çok ta. ummış bir şahsiyet olan Mir, Sven TopkâapısSarayına xehir içerek kendisini öldürmüş- tür, Maktul iki yüzlü bir hayat mi yaşıyordu? Zalmta onun, haydut Al Vudun nadaşı olduğunu sanıyor Al Vud gazeteyi hiddetle buruş turup yere atarak homurdandı! — Bu guzeterilerin de Allah belâlarmı versin! Yapacak baska işleri katmamış gibi beni dillerine doluyorlar, Başıma (gelenler kâfi değilmiş gibi bir de ismim etra , fmda reklâm yapılıyor! Korkunç et buhramlarından birine tutulmuştu, Eline geçen ilk geyi, kıymetli bir kaldırıp vere atarak paramparça etti. kristal vazoyu Riçardson çekine çekine: — Hiddetlenmeyin şef, Böyle manasız hiddete kaplmanın ne faydası var ki? Ru son derece ikliyalamca bir müdahaleydi. Al Vudun delice bir mukabelesini davet edebilirdi, Ne- Haydut, elini panlalonunun arka © © tahancasmı çekmeğe da dedi, tekim öyle oldu. attı, andı, — Bana hasihat etmeğe mi yelteniyorsun? Manasız biğdetler ka? Hele tekrar et, beynini patla, tarsm! — İyi düşlinürseniz böyle yap. mazamız şef... Size yaptığım hiz- metleri hatırlayın ve manasız hid- | detlere okapılmazsanız hizmette bulunmağa burdan sonra da de . vam edeceğimi bilin, Size sakin o, tun derken iyiliğinizi düşünmüş, - tüm, Emrindöki hayduğun sükünet ve soğulrkanlılığı Al Vudu da itk dale sevketti, Hiddeti geçi, Ri, çardsonun omuzun ahbapçâ vuta. rak: — Haklısın, dedi, Hiddetlen- mek para ötmez. Hayat mütemadi bir mücadele demektir. Biz onu karşımıza çıktığı gibi kabul etmek ve yılmadan karşılımak mecburi - yetindeyiz. Öyle değil mi? — Evet şel, — Pakat ne de olsa insan iki kıymetli arkadaş birden kaybe dince üzülüyor. Bununla bersber Ohaganr bulunduğu yerden çıkar. makta gecikecek değilim. Frodi, şefinin hiddetinin yatış- masından istifade ederek merakr ui izaleye teşebbüs etti: — Kozmopoliten klübü hisse darlığı dolayısile ele geçen olduk. ça dolgun bir paraya gelince... — Kaybolup gitti tabif, Fakat ben şimdi bu menbeadan on misli fazla hasılat getirecek bir proje nin peşindeyim, Harikulâde bir iş; senede iki milyon dolar su için | de!.. Ne dersiniz arkadaslar? — Fravo şet, anlatsanızı... (Devamı var) TİR CASUS LUKREÇYA beee IE Kai le İle A ETİL MES SİNİ iii «45. — Niçin?.. Ona ben evlât gibi bakıyordum. Hastalandıysa, kaba Hat bende değil. Efendimiz bunun Için beni tekdir mi edecek? — Eh. olur ya, “Verdiğim bir kuşa bakamadın.. hastalandı. Ya rın bir çocuğa nasıl bakacaksın!,, Lukreçya birdenbire | hayrete Gasının yüzüne baktı: — Neler söylüyorsun, Cevhert ÜN? Efendimiz benden bir çocuk ma bekliyor? — Öyle va. Bunu hâlâ anlaya Taalınız mı? Efendimiz size bu pa Dağını boşuna mu verdi? — Demek ki beni denemek için.. öyle mi? — Şüphesiz. Cevher ağa gittikten sonra, Sul tan Murattan bir haber geldi. Bir başka haremağası koşarak: — Arsan sultanım, çabuk ol! de di, efendimiz seni bekliyor, — Ne var.. şerbet mi istedi? — Hayır.. hayır. çabuk gelsin, dedi, Yıldız çarçabuk hazırlandı. Ha" remağatırın peşine takıldı. — Nereye gidiyoruz? — Bahçeye. Efendimiz, bahçede mi? | manda HABER — Akşam Posta, yalnız sev- za kavugmuş Nevinle evlenince, diğim bir kıza değil paraya da tum. Karım zengindi. O vakitler ben yirmi iki yaşındaydım. Ço- cukluğumdanberi yetim olarak yetişmiştim; bankada chemm tsiz bir kâtiptim. Fa ; kiştkli idim. Doymuk bilmez ihtirasım vardı; oldukça da a - taktım ve bütün bunlar Nevi - nin beni, vaziyetleri çok daha aynı parlak olan gençlere tercih et- mesine sebep oldu. Karımla tam yirmi yıl pürüz- siz ve tam ahenkli bir evlilik hayatı geçirdik. Yaşım kirk iki- ye varmca, yeni daktilom Jale- nin şahsında aşk, şergüzeşt heyecan aramıya kalkıştım. Kainbebamm ölümünden son- ra, ticarethanet n idaresi ba- na kalmıştı. Bütün varlığımla sevdiğim yuvamda çok mesut bir hayat geçiriyordum. Bu sarı sa ri mavi gi , kıpkırmızı dudakir kızın yazıhaneme adım atmasiyle, damarlarımda çok- tandır donmuş görünen bir- denbire kaynadı Her nedense ağu, dayanılmaz bir cazibeye malik gibi görünüyordu. Dudak- ları ü isterse ve İ oğla olan benim gibi bir babanm iki kızıl dudak karşısında, da- ha ilk görüşte başı dönmesi tu- haftır değil mi? * İlk mektubu yazdırdığım da” kikadan İtibaren, onu daima Ya nıbaşımda bulundurmak için bahaneler icadına başladım. Si- nemacılram Sex - Apel dedikle- ri şey galiba.bu kızm.tâ kendi- siydi. Öneöleri kendimi aldst - mıya, kocamak üzere (bulunan gönlümdeki bu hevesin gelip ge çici olduğuna inanmaya uğraş- tım. Fakat Üç ay geçmeden, be- ni çeken kuvvetin, onun genç ve her gün birax daha olgunlaşan vücudu olduğunu, o meydan o- kuyucu kırmızı dudakları öp - mek ihtiyacının beni kasıp ka - vurduğunu anladım, Jale de kozlarını iyi oynuyor- du. Kendisine karşı olan bütün temayüllerime soğuk davranır gibi görünmekle beraber | içim- deki ateşi bilerek ve istiyerek büsbütün körüklediğini sanıyo- rum. Onun s#açlarmı ve yüzünü okşamıya başlamıştım bile. Geçmiye, yemeğe, sinema ve tiyatrolsra götürmek için yap- tığım davetleri hiç bir vakit reddetmedi. Ancak gösterdiğim en küçük bir Iâübalilik hareketi karşısmda hemen buz gibi donar ve beni kendisinden uzakta tut. masâmrı ustalıkla basarırdı. Böy- le davrandıkça kendisine k — Evet, kuşların yanında, Bahçeye indiler. Dördüncü Murat, gözdesini gö rünce: — Yıldız, dedi, buradaki papa gan, sana verdiğim papağanm € siydi. Şimdi eşinden ayrıldı diye yemek yemiyor, uyuyormuş. Şu hayvanlarda bile sevzi hisleri var. İnsanlar, bunlardan ibret almalı. Yıldız, kafes içinde çırpınıp dur zan papağana baktı. — Benim ki eşini aramıyor. A caba bu hayvançık hasta mı? —ilele bir kere deneyelim: Sen deki papağanı da biraz Oburaya getirsinler. Bakalım ne yapacak? Yıldız birdenbire sarsıldı. Sev gili papağanın başına gelenleri padişaha söylemek sırası gelmişti: — Şevketlüm! dedi - bana hedi ye ettiğiniz papağan bugü denbire hastalandı.. Odamda can çekişiyor, Murat hayrete düştü.. ve harem duyduğum detleniyordu; yor değildi. Bir gün yazıhaneye gelmedi ve telefonla hasta olduğunu bil- dirdi. . İyileşinceye kadar evde kalmasını söy fakat bü- tin bir gön onu düşüncemden ıkaramadım. O gece yemekten artık verimde duramaz onu görmek ihtiyacı ben: rahat ve huzur birakmamış- o da bunu bilmi- med olmuş, de tr... Karıma, iş İçin bir toplanma- ya gitmek mecburiyetinde oldü- ladım ve soluğu Jâlenin apar- ımanında aldım. Akrabasından birisinin apartımanmda, 'ki o- dalı bir dairede oturuyordu. Dairesine vardığım zaman Jaleyi yalnız buldum. Sevindim.. Üstünde çok açık bir neglice ile yatağa uzanmıştı. Gözüme hiç de hasta gibi görünmedi. Kendisini merak etmiş oldu - Zum için ziyarete geldiğimi söy- ledim. Gülümsedi; iyileşmiş ol- duğunu ve çok yalnız kaldığın- dan bütün gün beni dört gü beklediğini anlattı. Öteden beri- den konuştuk; sonra da zahmet olmazsa gidip kendisine biraz yiyecek almamı rica etti; yatak- tan kalkıp giyinmeye üşendiği- ni, gülerek söyledi. O geceyi ve önü hemen takip eden günleri ne kadar iyi hatır- larrm. Döndüğüm zaman Jâleyi uyumuş buldum. Gözleri kapa- lı, olgun dudakları az açıktı. Za- hiri masumiyeti ve kendini böy- le kapıp koyuvermiş vaziyeti be- ni sarhoş etli, Orada, tatlı ışıs- İr odada, bu güzel kızm üstüne eğilerek, dudaklarını büyük bir açlık ve ihtirasla öptüm; tekrar tekrar öptüm. Birdenbire kolla- rının boynuma dolandığmı bis- settim; dudakları her öpücüğü- mü çok daha ateşli bir öpüşle iade ediyordu. Pek âşikâr tesli- miyeti ve yarı baygmlığı, vücü- dundan yükselen bayıltıcı koku, beni büsbütün çıldırttı; artık kendimi tamamiyle kaybettim. — Jâle, cici, seni çılgınca se- yiyorum. Dedim. Dudaklarını kulağıma yapıştırdı: — Biliyorum. Hem de çok w zun zamandanberi biliyorum. Ben de seni... Görüyorsun ya, hiç de uyumuyordum. Bundan istifadeye kalkışmanı ümit ede- rek, sadece uyur gibi davran- mıştım.!., Diye fısıldadı. Aşık sözleri, yapmacık sami- miyeti, içimdeki ateşi büsbütün alevlendirdi; geçirmekte oldu - Zum heyecan bulhranmı dehşet- li bir surette şiddetlendirdi. ağa'arından birine emretti: — Haydi koş.. Yıldızın odasın daki papağanı buraya getir . Hâremağası Yıldızın odasında" ki papağanı bahçeye getirdi. Fakat zavallı kuşcağız gerçekten (o cam çekişiyordu, Muradın canı sıkılmıştı: — Ne oldu birdenbire bu sevim li mahlüka? Murat şüpheye düştü: — Sana bunu verdim diye çe kemiyenler, belki zavallı hayvan- cağızı zehirlemişlerdir. Ve papağanın kafesini getirtti. Yemini ve suytmu ayrı ayrı küçük köpeklere verdi. Yem © yiyen kö pek dipdiri kaldı. Fakat, papağa” nm su hokkasından içen küçük kö» pek yarım saat geçmeden yere yur” yarlandı.. Toprak üstünde debrem meğe basladı. Padişahın şüpheleri boşa çıkma" muştı. — Gördün mü, Yıldız? dedi « pa Üstüne eğildim, onu büyük Getirdiğim yiyecek unutuldu; karım, oğlum, şerefim akıldan çıktı! Kollarımda titreyen genç vücutla, teheyyücümüzün ver - diği baygmlıktan başka bir dü- şüncemiz kalmamıştı . Sonra kendi kendimden utan- dım; büyük bir pişmanlık duy- dum ama, bu hisler ancak Jâle- den uzak kaldığım zamanlarda içimi kemiriyordu. Onun yanı başında olması, zaafımı daima daha fazla şiddetlendiriyor; ken disine malik oldukça, İsteğim artıyordu. ... Zavallı karım hiç bir şeyin farkında değildi. Jâle ile dört, (Bu sütunda okuyucularımızın ga Zelemiz yanmdak! kuponla birlikte gönderecekleri EVLENME TEKLİFLERİ, İŞ ARA- MA,İŞ VERMD, ALIM, SATIM gibi ticari mahiyeti balz olmıyan kü- çük ilânları parasız neşrolunur.) Evlenme teklifleri 38 yaşındayım, Xazancım iyidir. kimsesizim, İyi bir aileden o olmak şart tahsilli, ev işlerine aşina, kız ve ya bir eve veyahut ev eşyasına sahip dul bir bayanla tercihan evlenmek is- tiyorüm. K. D. 16 rumuzu ile gazete #öarehanesine yazılması. * 20 yaşındayım. Aylık kâzancım çok iyi denecek bir vaziyettedir. Kim sesiz sayılırım. Yalnız kendimden on yaş küçük bir kardeşim © var. 18.20 yaşında esmer, İyi bir rum aile keziy- ie evlenmek istiyorum. Vücut arızası bulunmaması ve gü zel olması ber geyden evvel de iyi bir ahlâka sahip bulunması şarttır. Cld. di talepler Haber gazetesi vasıtasiyle U. B. 2. rumuzuna mektupla yapdabi ur. * 45 yaşındayım. Şimdiye (Okadar muhtehi! aile yükleri ve mecburiyetien ri yüzünden evlenemedim. Anlaşabile ceğim kız veya dul bir bayanla mesut olabileceğime kanilm. Şimdiye kadar evlenmeme mâni olsn sile yükleri, ve mecburiyetleri zall olmuştur. Güzellik hususunda © müşkülpesent değilim. Yeter ki iyi bir ahlâka sahip, Kirli bir mazisi ve vücut arızası bı- lunmasın. Gelirim, halâ hiç çalışma dan ikimizi sıkıntısız geçindirecek bir haldedir. Bununla beraber, çalışmayı boş durmaya tercih ettiğim ve dak ma da edeceğim için bugün bir gir ketle muhasip olarsk (| çalışıyorum Taleplerin Haber gazetesi vasılasile G, U. 55 rumuzuna yüpilması pağanı zehirlemişler. Köpeğin İç tiği su zehirli olmasaydı, böyle yere düşüp debrenmezdi, Köpek biraz sonra * ağzından ye şil salyalar akarak * yerde can verdi, Murat hiddetinden küplere bir mişti. —Papağanm şimdiye kadar ölme mesi, zehirli sudan az içtiği içindir. Hepsini içseydi, şimdiye kadar çok tan ölmüştü, diyerek opapağfanm ikisini de bir kafese koydu... Bah çedeki papağan eşini bulduğuna sevinmemiş değildi. Fakat, zavallı kuşcağızm sevinci çok sürmedi.” zehirlenen papağan, köpeğin ölü münden beş on dakika sonra kale sin içinde öldü. İşte, tek kalan papağanm asıl terssürü şimdi başlamıştı. Gaçasi- le birkaç kei» eşini (o gazaladıktan sonra, tıpkı bir insan ihtilâcile bas *rıp çırpmmağa başladı. Padişah, ölen papağanı tekrar bir açlıkla öptüm... beş gün bir arada kalmak için, iş seyahatlerine çıktığıma dair attığım yalanlara hiç şüphâlen- meksizin inanıyordu. Jâleye'yalnız sevgi değil, bol para da hercamıya başlamıştım. Lüks ve sefahat için talepleri gittikçe arttığı gibi, benden de vaktimin daba çoğunu kendisi- ne tahsis etmekliğimi istiyordu. Daha güzel bir apartımana ta şinmak ve burasmı hakiki bir aşk yuvası gibi döşeyip daya « mak, hep onun isteğiyle olmuş- tn. Aşkımız hiç sezilmeksizin üç yıl devam etti. # Arap harflerini bilir; vAkıfım. Üniversite o müdavimiyim. Haftada sekiz suat ders © zamanları rum, (Müracaat: Haber gazetesi Y. &Ç)4 * Monleğim bakkallıktır. Baklenliye mağazalarında ve herhangi bir tüccar yanında çalışmak isterim. Okur ya #örrm. Yaşıma 19 dur. İhtiyacı olanla rın Haber gazetesi vasrtasile İİ, 88 rumuzunamlirac natları, Satılık - Kiralıl * Ayaspaşada: Gümüşsuyu basta nesi yakmında, arsasından deniz çö rür. Haritası çıkarmıştır. & İnşsata manli yok. o 8,16X166-181 met re murabbal arsa Üzerindeki ahşap iki #v pazarlıksız 5300 raya satılıklar. Bugün 18 lira kira getirmekledir. 25 raya mütehammildir Müracaat Haber gazetesinde “R (607) U, rumuzuma mürueaat 34 * Beylerbeyinde Abdullahağa (Oma- hallesinde Deretoyunda akarçeşme t. serinde 2 bölük va beş odalı bir evi bulunan ve senede 150-160 lira getiren bostan satılık ve kiralıktır. Teliplerin Kasımpaşada deniz levazım deposun- da Bay İbrahim Özköke müracaatlar Aldırınız Aşağıda rumuzları yazılı olan © kuyucularımınn namlarına gelen mektupları Marehanemizden aldır- maları rica olunur. 121) (R(SOT). (7S kafesten çıkartıp, bahçıvana Se> lendi: — Alın bü hayvanı bir dibine gömün! Ve öteki papağanı kalesile bera" ber Lukreçyaya verdi: — Al bakalım. bunuda sara hediye ediyorum. Ve fazla bir şey söylemeden bah çöden uzaklaştı. Padişahın hiddet: yüzünün kr zarmasından belliydi. Acaba şim di ne olacaktı? Sultan Murat, papağanı zehirli yen bu gizli eli bulabilecek miydi? ... Lukreçya papağanı aldı. Ode sına döndü. Kapıyı kapadı. Yeni papağanın bir (Okenara astı. O akşam odasından sevdiği bir insan cenazesi çıkmış gibi mütees sir olan Venedik dilberi odada yak nız ürkmeğe başlamışdı. (Devamı var) gülün

Bu sayıdan diğer sayfalar: