Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
* “orun bakalım, Gorunmıven Harp 5 ınc KE Z Yazan 78 — Öh.. aziz dostum.. derim, Sakin olunuz!.. Bağırmağa, Rica &e. hiddet ve şiddete mahal yok!,, Du işi anlryalım!.. Han ği casuslardan, kimden bahsedi - yorsunuz ?, — Affedersiniz, aziz dostum, galeyanımı mazur görün!,. Sizi ta- ciz ettiğimi biliyorum!.. Fakat ar. Uk başka çare kalmadı!.. denberi memleketin selâmeti na - mina bütün teşkilâtımızın en bü- yük ehemmiyetle takip ettikleri bir casus, hükümet erkâniyle bu kadar gafil bir şekilde görüşe, mez!,, Artık buna tahammül edi emez!.. Günler” Sekreter zorla kolumdan çekip beni bir koltuğa oturtmaya çalı - girken : — Fakat, aziz konusalım. Hiddete ne lüzüm var? Mademki memleket mevzubahetır. Makul şekilde oturup konuşalım... Anlıyalım, kuzum, rica ederim... mesele nedir?.. — Mesele şimdi sizin başvekile girip ya beni kabul etmesini, ya yanında bulunan casus kadını der- hal tevkif ettirerek dısarı atması. nr söylemenizdir!.. dostum, sakin Biçare sekreter oturmuşken tek rar helecanla ayağa fırladı: — Fakat imkânı yok!.. Diye bağırdı. — İşte bu imkânı yaratmak lâ: zım!,, Bu imkânı yaratmanız lâ - zım!,. İstediğim budüur!.. — Bağvekilin şimdi yanma gir- mem kabil değil!.. — Niçin?.. — Çünkü pek mühim hir müza kerededirler, erkânıharbiye Treisi le birlikte-pek mühim, ve mahrem bir meşele görüsüyorlar!.. — İyi yal,.. Benim de talebim bilhassa bu mahrem meseleye ta- allük ediyvor!.. Böyle bir mahrem mesele yoktur!.. İhtiyar sekreter yüzüme deh - şetten büyümüş gözlerle bakarak: — Fakat siz çıldırdınız. mı?.. Neler — söylüyorsumuz?.. Nasıl mahrem mesele yok!., Hükümet kökünden sallanıyor!.. Diye bağırdı. ı — Elbet sallanmır!;. Elhette sal lJanacak!.. Çünkü —Polonyayı hu saniyeden. itibaren düşman idare ediyor düşman!.. Bön (düşman) diye bağfırdıkça zavallr sökreter olduğu yerde, yü- züne tabanca sıkılırmış gibi aıç - rayıp duruyordu. — Düşman mı? Fakat neler söylüyorsunuz? Düsman mı? diye kekelamekteydi. — Evet!.. En büyük, en gad- dar!,, En kana susamış düşman!., Polonyanın düşmanı! Cani düş * manı!,, Valeska!,, Valeska! Sekreter bu ismi işitir işitmez, sapsarı yüzüyle, act acı gülmeye başladı, — Şimdi anlaşıldı!.. Allah iyiliğini bütün bu patırtınız öyle mi?.. i — Evet!. Sekrelter, yüreği rahatlamış bir gekilde bön bön vam- etti, dedi. Hay versin!,.. Demek Valeska için gülmesine de - Sonra geniş bir - nefes alarak koltuğa oturdu. — Ol!.. Vallahi yüreğimi fena halde oynatmıştınız! Dedi. Telâşımız Val bunâ maltal yok!. İhtiyar sekrelerin bu soğukkan- hlığı beni adetâ dondürdu, Hay - retle: — Mahal mi yok?. dum. Niçin?.. eska içinse diye sör? — Çünkil Valeska gayet miü, him bir vazifle göürmektedir!.. Ga. liba sizin haberiniz yok! Başveki. lin yarnda Gdemindenberi — bizzat cumhurrcisile konuşuyor!.. — Ölünlülsile 'mi? - Norvis Bu suali o kadar korkunç bir sesle sörmuşum ki ihtiyar sekre, ter ilişmiş —olduğu — koltuktan az kalsın yere düşüyordu, Korka korka yüzüme bakarak, bön ve derin bir hayretle: — Evet, cumhurreisile!.. kekeledi Elimde sallanan eldivenleri ma. saya vurdum. Sonra frrlatıp karşı koltuğa attrm. diye Cebimden cigara tabakasmı &i - karıp bir ciğara yaktım, Bacak bacak üstüne attım. Sekreter hayretle bu hareket | İerime şaşkm şaşkm bakıp dur . maktaydı, Ciğaramı yakıp bir nefes çektik. ten sonra, demin bir hiddet ve a. sabiyet buhranı içinde bağırıp ça. gıran sanki ben değilmişim gibi, tamamiyle değişik, sakin, — yırtıcı istihzayla: — Muhterem sekreter cenapla. bir ri dostum!,.. — Şimdi — sizin “ le havadan bahsedebiliriz!.. dedim, Eylâül aymda olmamıza —rağmen, acaba, bu sSene vakitsiz kar yağa. cak Mt dersiniz”., Karşımda acınacak bir hayret içinde şaşırmp kalan zavallı sek , reter, dudaklarımda gülüşü don . müuş, afal afal yüzüme bakıyordu. Ben cigaramı derin derin çekip ağzımdan havaya halka halka du. man salrvererek: — Evet., dedim, Konuşacak baş ka bir s#evimiz kalmadı, Havayı na sıl buluyorsunuz; muhterem dos , tumuz,,. Cevap versenize? Aziz dostum ihtiyar —sekreter benim o anda hüngür hüngür ağ. hyâcak bir vaziyette oldufumu ancak o vakit hissetmiş, o da soön derece müteessir olmuştu.. — Hiç cevap vermedi — ; .w —e w Hiç cevap vermeden acl acı ve sonsuz bir yelisle yüzüme derin derin bakmakla iktifa etti. İkimiz de susuyorduk. İkimiz de göz göze bakişarak Bu süküt, yemin ede. rim ki ağlıyordu, Bir süküttan kan sızdığınt ben ancak böyle 'bir anda 4 susuyorduk, hayatımda hissettim, Kan sızıyordu bu süküttan... sessiz hıekırık. içmeğe Sonra, ciğaramı, lar gibi, yudum devam ettim, Bir dakika sonra, gitmök Üzere ayağa kalkmıstım, İhtiyar dostum, imişiz gibi ve sanki beni taziye e. yüdüm bir ölü başında diyormusş gibi ellerime atılıp uzun uzun siktı. O vakit tizşaram dudağ'mda, pardösülmün Öüğmelerini ilikler . ken ihtiyar dostuma: -— Onu — başvekâletten çıkar çıkmaz tekrar tevkif edeceğim!.. Dedim. Zavallı sekreter bir daha yerin, den fırladı; .— Ohi!,, Aslal,. Diye bağırdı. — Tevkif edeceğim!.. Sakm!, — Size yalvarırım!. Böyle bir geye kalkışmaymız!,, İş işten geç. miştir!,.. Hükümet biribirine gi . rer. Nekadar nazik zamanda ol - duğumuzu takdir ediyorsunuz, u . marım!,, Aziz sevgili dostum!.. Sakın böyle bir şey yapmayımız!.. Öyle bir zamandayız ki, Belki, balki yarın belki de bu gece har. he giriyorfuz!,. — 13 — BİR JAPON CASUSUNUN MÜHİM İFŞAATI... Sonsuz bir yeisle, yeisten adetâ sarhoş bir halde sallanarak, baş . vekâlet binasınım merdivernlerin , den indifim zaman beni yıldırtm süratiyle Vargovanm en hücra Yyerlerine atacak bir- taksi aranı , yordum, B t (Devamı var) HABER f Denizcilik Amerika donanması Dünyanın en büyük deniz küyvveti olmak yolunda Demokrasi cephesinin kazan- ması için şimdiki halde bu cep- henin muazzam bir siâh ve mü: himmat fabrikası halinde faali- yette bulunan, fakat Almanya- nın galip gelmesi ihtimali mev- zuubahis olduğu takdirde harbe gireceği Ruzveltin gecen pazar günkü nutkundan da sarahatla anlaşılan Birleşik Amerika de- niz kuvveti bakımından buçün aşağı yukarı büyük Britaya de- recesinde büyük bir donanımıva sahip bulunmaktadır. Ve doran- masınin mecmu tonajı bir bu- çuk milyon tona yakımdır. Birleşik Amerikada donan- maya lâzımgelen ehemmiyet an- cak 1890 dan sonra verilmiye başlanmıştır. O zamana kadar donanmanın yalnız tedafül bir rolü olması, sahillerin ve” deniz ticaretinin himayesiyle iktifa etmesi lâzım geldiği kanaati hâ- kim bulunuyordu. Bilâhare de- niz hâkimiyetini elde etmek için rakip devletin deniz, kuvvetini imha etmenin ve binaenaleyh, donanmada taarruzi bir gaye gütmenin zaruri olduğu prensi- pi kabul edilmiş, Birleşik Ame- rika, 1891 de denize indirilen Maine zırhlisiyle kuvvetli bir donarmaya sahip olmak yoluna girmiştir. , 1904 a 1905 senelerinde deni- ze ândirilen 12 zırhlf ve 7 zırhli 'kruvazör ile Birleşik Amerika deniz kuvveti bakımından dün- yada üçüncü dereceyi almısş, © zamanki Cumhurreisi Teodor Ruzvelt “Sulhun garantisi için Birleşik Amerikanın birinci sı- nıf bir harp donanmasına ma- lik olması lâzımgeldiği” prensi- pini müdafaa etmiştir. Aynı se- ne Birleşik Amerika ilk defa o- larak Pasifik Okyanusta bir do- nanmasmı bulundurmiıya başla- mıştır. Umumi harbe takaddüm eden senelerde Birleşik Amerikada donanmıya verilen ehemmiyet kuvvetini kaybetmiş, fakat 1914 senesine dünyanm üçüncü de- ede küvvetli donanmasiyle giren ÂAmerikada deniz inşaatı faaliyeti o sene tekrar canlan- mıştır. Bununla beraber 1917 de - İngiltere 32 zırhlıya ve 10 safı- harp kruvazörüne Amerika do- nanmasında ancak 14 zırhlısı bulunmuştur. Amerikanımn o ta- rihte bir tane bile safıharp kruvazörü yoktu. İngilterenin 9T0 bin tonluk safıharp gemisi- ne mukabil Birleşik Amerikanın ancak 356 bin tonluk safıharp gemisi vardı. Umumi harbin sonunda vazi- yet değişti., Mütareke sıraların- da İngiliz donanması 3 mil- yon 250 bin tonluk 1351 harp gemisinden müteşekkildi. Fakat Alman donanması “intihar” e- dince yİngitere — donanması sulh zamanı ihtiyaclarımna göre tenkis etmiye başladı ve birkaç sene içinde bir buçuk milyon tonluk 657 harp gemisini ve bu arada umumi harbe iştirak et- miş, 18 zırhlıyı silâhlarımdan tecrid ve kadro harici etti, kıs- men de hurda demir elde etmek üzere bozuldu. Birleşik Ame- rika ise harp gemisi inşaatına devam ediyordu. Öyle ki 1920 - 1921 şenelerinde Amerikanın 27 zırhlısına ve 6 safıharp kru- vazörüne (1.146.000 ton) muka- bil İngilterenin 22 zırhlısı ve 12 safıharp kruvazörü — (973.000 .ton) vardı. Amerikanın — 58000 lonluk — ve 1500 tonluk ve 386,5 mil süratinde Amerl'as d stmyehlurı den biri deidze Hıdlril!rken D 33100 tonlük Amerikan zırhlısı “Penusylvania” Panama #analmda Birleşik Amerika donanmaca dünyanm en kuv- vetli devleti olmak yoluna gir- mişti, Ancak, Amerikanın deniz in- şaatına devam etmesi ve donan- ması 1914 de küçük gemiler ha- riç, yalnız zırhlı ve kruvazör o- larak 570 bin tonken 1922 de yi- ne büyük gemiler bakımından 987 bin tona çıkarması İngilte- reyi harektesiz bırakmadı. İn- giltere de inşaata başladı ve ge- niş bir deniz inşaatı programı hazırladı. Yeni inşa edilecek İn- giliz ve Japon zırhlıları, Ameri- 90 fayyare taşıyan dan geçerken,.. kalıların inşasına başlamış bu- lundukları zırhlılardan daha bü- yük, silâhça ve sür'atçe daha üs- tündü. Amerikalılar bir çıkmaza girdiklerini anladılar. Yartşa de- vam ve daha büyük zırllılar in- şa etmelerini icabettiriyordu. Bu kadar büyük zırhlıların ise Panama kanalından, yani Pasi- fikten Atlantiğe sür'atle geçme- lerine imkân yoktu; bu zırhl- larm Horn burnunu dolaşma ları icabedecekti. Amerika do- nanması elindeki çok — kuvvetli Panama- kanalı .stratejik. kozu- nu kaybediyordu. Bu vaziyet Birleşik Amerika- yı 1921 de büyük devletleri Va- şingtonda bir deniz silâhlarını tahdit konferansına çağırmıya sevketti. Uzun müzakereler ve münakaşalardan sonra bu kon-: feransa iştirak eden beş devlet, (İngiltere,» Birleşik — Amerika, Japonya, İtalya ve Fransa) do- nanmalarının tahdidi hususun- da mutabık kaldılar ve meşhur 157528 - 1, 5, 1 G — prensipi kabul edildi. Yani Birleşik A- merika ile İngiltere donanmala- rı müsavi — olabilecek , Japonya donanmasının İngiliz veya Bir- lesik Amerika donanmalarına nisbeti bu donanmaların azami beşte üçü nisbetinde olacak, Fransa ve İtalya ise aynı kuv- vette olabilecek, fakat bu do- nanmaların İngiliz veya Ameri- ka donanmalarına nisbeti beşe nazaran 1,8 olacaktı. İngiltere bu anlaşma ile 473 bin tonluk zirhliyi vaktinden evvel kadro harici ' cıkardı. Birleşik Amerika da inşasıma başladığı gemilerden cem'an 195 bin ton tutan bir kısmının inşaatmdan vazgeçti. Birleşik Amerika böy- lece büyük Britanya ile aynı de- recede kuvvetli bir donanmaya sahip bulunmak hakkımı elde et- miş oluyordu. 1937 de Japonya, Vaşington konferansı mukarreratmı tanı- madığını jilân edince ve dünya vaziyeti de karışınca Birleşik Amerika yeniden çot geniş bir deniz inşaatı programı hazırla- mak ve dünyanın en kuvvetli donanmasma sahip bulunmak üzere faaliyete geçti. Cumhur- reis Ruzvelt 1938 de Amerika doanmasımı yüzde yirmi nishe- tinde takviye için kongreden tahsisat istedi. Kabul edilen bu kredi ile 3 zırhlı, 2 ağır kruya- zör, 2 tayyare gemisi, & hafif kruvazör, 25 destroyer, 9 deniz- altı gemisi, 1000 deniz tayyare ve 22 yardımcı gemiden mürek- kep muazzam bir * donanmanım inşasma başlamıştır. Bu prog- ram son iki sene içinde geniş “Texinton” tayyare gemisi Panama kanalm- mikyasta ilâvelerle tadil ve tak- viye edilmiştir. * - DA Birleşik Amerikanın elyevm mevcut deniz küuvvetine gelelim, Donanma kadrosu şudur: 15 safıharp gemisi - (464.300 ton), 6 tayyare gemisi (134.500 ton), 18 ağır kruvazör (171.200 ton), 19 hafif kruvazör (160.500 ton), 228 destroyer - (285.065 ton), 6 denizaltı kruvazörü 14 bin 170 ton), 90 denizaltı gemi- si (79.215 ton). Birleşik Amerikanın bunlur- dan başka birçok yardımeı ge- >mileri, 1940 içinde- donanmaya iltihak etmiş bir ağır kruvazö- rü bulunmaktadır. 8 safıharp gemisiyle 2 tayyare gemisinin ve 4 ağır kruvazörün ikmalleri- ne hummalı bir faaliyetle çalı- şılmaktadır. İnşa edilmekte. ü- lan safıharp gemilerinden ikisi 45 er bin ton hacminde ve 12 tane 406 milimetrelik toplarla mücehhez 30 mil sür'atinde de- niz ejderleri olacaktır. Diğer 6 safıharp gemisi ise 35 - 36 bin ton hacimlerinde ve 9 ar tane 406 milimetrelik toplarla mü- cehhez ve 28 mil sür'atinde ola- caktır. İnsşa halinde bulunan harp gemileri şunlardır: Sekizer bin tonluk 2, altışar bin tonluk 4 hafif kruvazör, bin altı yüz otuz ilâ 1570 ton hacim- lerinde 33 destroyer, 18 deniz- altı gemisi ve müteaddit yar- dımcı gemiler... Mevcut harp gemileri ve yeni inşaat programı ile Birleşik A- merika dünyanın en büyük harp donanmalarından birine malik olmak yoluda — ilerlemektedir. İstikbalde İngiliz ve Birleşik A- merika donanmalarının işbirliği yapmaları takdirinde bu iki dev- letin müsaadesi olmadan “deniz- lerde balıklar.bile dolaşamıya- caktır!” demekte pek büyük bir mübalâğa olmasa gerektir! — N. diğer ASA ÜZAR S P n HABER HERGUN 8SAYFA