20 Aralık 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Görünmiyen Harp: S inci Kol xYazan: Kiriçki tekrar ellerini şiddetle havaya kaldırarak: — Asla!,, Asla, diye bağırdı. Beni kaçırtan ne cürüm şgerikle - rim, ne de jandarma çavuşudur!.. — Ne cürüm şerikleriniz. ne de jandarma çavuşu değil mi? Ya? Şu halde paraşütle indirilmiş o - lan Almanlar mı?.. — ÂAsla! — O halde?.. Kiriçkinin sakalları uzamış su - ratında donuk donuk bakan uy . kusuzluktan kanlanmış gözleri bir denbire parladılar. Yüzüme garip garip bakarak: — Beni kaçırtan Valeskanm a. damlarıydı!.. Dedi, Hayretle sormaktan kendimi a" lamadım : — Valeskanm adamları mı? — Evet!. — Acaip şey!.. Fakat, Kiriç- ki, bunu Aanlamıyorum, Senin ©o gün başma ağır bir şeyler vurup seni bitap düşüren bizzat Valeska- nn kendisidir!.. Bunu yine bizzat da yine seni o mu kaçırtıyor? — Evet, o!.. Mahirane bir usul. le... — Nasıl mahirane usulle?.. — Ben jandarma binasmda hap sedildiğim odada niçin ve nasıl yordum, Çünkü beni nehrin boyun da buldukları zaman tamamiyle kendime gelmiş değildim, Jandar - ma binasma konulduktan sonra da hiç kimse bana izahat verme - diği için neden mevkuf bulundu . ğumu öğrenememiştim, Fakat bi na dışımnda büyük bağrışmalar ve gürültüler — işitince — birdenbire — Korktunuz mu? — Neden dolayı? — Ben ne olduğunu, ne geçti- ğini, hattâ nekadar zaman geç - miş bulunduğunu bilmediğim için Polonyada harboluyor zannettim!, — Harp mi? -— Evet! Dmardan işittiğim bu gürültüler de esasen ya harp, ya bir ihtilâl gürültülerinden baş- ka bir şey olamazdı. O esnada bu hunduğum odamm pencörüösine vu- ruldu ve ismim çağrıldı. Ben bun” dan büsbülün ürktüm, OÖnun için gevap dahi vermeden, istimdat et mek üzere, ne olacağını bekliyor. duüm, O vakit pencereden — bana bir sesin “Kiriçki!.. korkma! Biz ya . bancı değiliz, Biz Valeeka tarafım dan geliyoruz! Seni kurtarmak i - çin geliyoruz! Seni burada öldü - recekler,,, dediğini işitince emni . yet getirdim!.. — Emniyet mi getirdiniz? De. gmek bunun da bir hile olabilece- ğini düşünmüyordunuz? — Hayır!. Çünkü Valeskanm ismi bana en büyük emniyeti ver- meyo kâfiydi! Valeskanm — beni bir ölüm tehlikesinden kurtarmak için vaktinde adamlar göndermiş olmasını tabif gördüm!.. Esasen a- damlar süratle ve mümkün oldu. ğu kadar gürültü çıkarmamaya çalışarak pencereyi sökmeye baş . lamışlardı. Benim de işin ciddi ol- duğuna asla şüpbem kalmamıştı... Hattâ fazla gürültü çıktığımı gö- rünce adamlara “Aman gürültü o" luyor!.. dikkat! Jandarmalar işit. mesinler!, diye ihtarda bulunma ya bile lüzum gördüm... Fakat a. damlardan biri benim bu sözüme güldü ve “korkma!,. Jandarma ça vuşu da köntesin adamıdır!,, de - — Ya? O da mı?. — Evet!. Bana öyle söyledi - ler!, Filhakika pencerenin sökül mesi epeyce uzadığı ve hayli de gürültü oldufu balde ne bir jan. darma, ne de jandarma çavuşu gö rünmediler!.. Nihayet pencere sö, külünce derhal — dışarı Tırladım. Köşarak uzakta durmakta olan bir VYLADMIR SABAT “ıbık Polonya Entelicens Serviş şeflerinden,.. otomobile bindik. Yıldırım süra - tiyle hareket ettik. — Kiriçki!, Demek oluyor ki kontes Valeska seni hakikaten bir defa daha ölümden kurtarmış ol- du!.. Çünkü hâdiseyi bilmem son” radan öğrendin mi?.. Köylüler se, ni linç etmeye geliyorlardı. — Biliyorum!., — Peki,,, Hayatmı borçlu oldu. ğun Valeskaya şimdi düşmanlık etmek için bana gelmiş olamazam ya? Bunu pek âlâ anlıyorum, Ki- riçki!.. ğ Kriçki benim âni bir hiddetle söylediğim bu söz üzerine birden- bire ayağa kalktı, — Oh rica ederim!.. Evvelâ ber ni dinleyiniz! Açele hüküm ver . meyiniz! dedi. — Pek âlâ ama.. Kiriçki! Vales. kanın o gün senin hayatmı kur - tardığını bana şimdi, bizzat kendin anlattıktan sonra, dinliyecek hbir cihet kalmaz!.. Kiriçcki acı bir kinle yüzüme ba- karak: — Oh!., Ben de, ben de gizin gibi safiyetle buna inanmış, böy * le zannetmiştim! dedi, Ben de Va. leskanm hakikaten beni sevdiği . ne, Ve en tehlikeli bir zamanda hayatımı kurtarmak için bu hare- keti yaptığma hükmediyordum!... Fakat iş hiç de öyle olmağı!.. Hayretle ve aşikâr bir itimat - Bızlıkla Kiriçkiyi süzmekte devam ediyordum, — İş öyle olmadı mı? ne da * mek ? Diye sordum, — Şu demek ki... Valeska va £ krâ beni linç edilmek tehlikesin . den kurtarmış, fakat bunu hiç de kendi hayrım için yapmamış, be- ni gizli bir ölüm cemiyetinin eline hürriyetimden mahrum — edilmem şartiyle teslim etmişti!.. — Ölüm cemiyeti mi? Yoksa Novonikler cemiyeti mi? — Evet!.. Novonikler!.. — Garip şey, Kiriçki!.. Vales - kayı sen ondan sonra hiç görme" — Peki, bu seni kaçıran Novo. nikler seni nereye götürdüler”., — Şimali Polonyaya!, — Şimali Polonyaya mı? — Evet... Orada bir köy mezar. liğma! — Köy mezarlığmna mı?.. — Evet, bir köy mezarlığma!.. — Ne yapmak için?.. — Hapsetmek için!.. — Mezarlığa insan hapsolun - duğu hiç işitilmiş bir şey değil - dir, Kiriçki?.. Ne demek? Bunu anlıyamrıyorum !.. — Anlamıyacak bir şey yok!... Bu adamlar beni bu köy mezar * lığımda bir mezarı açıp içersine soktular!.. Daha doğrusu, soktu . lar değil, hep birlikte bu mezara girdik!,, Zira bu mezar hakikatte bir mezar değil, bir yeraltı kam. pr, bir yeraltı binasıydı! Zira bu mezarım içinde her şey vardı, Yatacak yerler, yemek yi - yecek yer, uzun zaman yiyecek stokları, hattâ dışarı ile ve belki bütün dünya ile muhabereyi te - min eden bir de küçük telsiz ciha” zıma varmcaya kadar!.. — Telsiz cihazı mr dediniz?.. — Evet, telsiz!.. — Bir mezarm içinde?.. — Evet, işte benim hapsolun . düğüm mezarın içi bu suretle tan. zim olunmuştu!.. Netekim orada öon üç gün hiç dışarı çıkmadan kaldık!,, Yanımdaki adamlar, ve - ya muhafızlarım, benim yanımda, hiç perva etmeden, telsiz makine- siyle sık sık meçhul bir yerle mu" habere etmekteydiler!.. Bu adam. ları evvelâ ben Polonyalı zannet. miştim, Fakat — yanımda bazan benden gizli şeyler konuşacakları zaman aralarında Litvanya lisani- le konuşuyorlardı.. — Önün için ne konuştuklarını anlamryordum, Be- HABER—AkşamPostası V İ İlim dünyaya yeni bir madde daha kazandırdı. Bu madde şimdi. ki hade ne topta, ne tüfenkte, ne de medeniyeti harap ve mahvet - mek için kullandlacaktır, Bu sana: yide, şimdiye kadar deriden yapıl. mış gördüğümüz şeylerle, içinde lâstiğin mühim bir rol oynadığı şeylerin imalinde kullanılacaktır. Bu maddeyi keşfeden kimyager, keşfine vinilit admı vermiş ve bir çok fabrikalar bu maddeyi yap - tıkları işlerde kullanmaya bile baş lamışlardır. *Haber verildiğine göre — Vinilit şeffaflığı bakımından cama ben , zer bünye bakımından da İâstik - ten farksızdır. Ne sıcaktan, ne s0 ğuktan müteessir — olur. Hiçbir kimyevi madde, bu madde üzerin” de en küçük bir tesir yapamaz, Bir parça Vinilit çekildiği zaman, tabii boyunun iki buçuk misli u . zar, Onun lâstiğe benziyen bu hu- susiyetidir ki, içinde lâstiğin mü., him roller oynadığı mensucat sa- nayiinde kullanılmasmı mümkün kılmıştır. Şeffaf olması da ayrı hususiyetlerinden başlıcasıdır. Ta bü halde böyle cam gibi şeffaf o” larak elde edilen Vinilit istendiği zaman istenen renge kolaylıkla boyanılır. Böylece boyanabilmek hassasından da şeffaf olması ar. zu edilmiyen yerlerde siyah veya koyu renk olarak kullanılmakta - dır, İlk tecrübelerde Vinilitin a , yakkabılarda da mükemmelen kul lantlabileceği anlaşılmıştır. O ka - dar ki bugün Amerikada birçok fabrikalar deri yerine yalnız Vi * nilit kullanarak ayakkabı yapmak. la meşguldürler. Bıg aym sonuna kadar Amerika piyasasma bol bol kâfi gelebilecek miktarda ayak - kabı yapmaya hazırlanmaktadır, Bir tabaka Vinilit camdan farksız” dır ve istenilen renge boyanabilir.., Bu ©o demektir ki, —medeniyet, 19di yılma deri yerini fazlasile tutabilecek bir maddenin yalnız keşfiyle değil, bu keşfin ayni za: manda tatbik sahasına konulması- na girmiş bulunacaktır. Sanayiin her sahasmda kulla * nılabilecek bir madde olarak gö. rünen Vinilitin 1941 senesi içinde yen cevap da vermiyorlardı. A - damlarım bir gün beni uyur zan . nettikleri bir sırada Litvanya lisa- niyle konuşmaya lüzum görmeden “bizi bu adam sonunda ihbar et- miyecek mi?.. Onun için Valeska" dan daha bir müddet haber gel . mezse kendisini haklarız!,, diye konuştuklarmı işittiğim için de kendilerine herhangi bir sual sor. maktan çekinmeye lüzum hisset - nim herhangi bir sualime kat'iy * (Devamı var) 1940 — 20 BİRİNCİKÂNUN — L Adı verilen bu maddeden kadın ayakkabıları yapılıyor Cam giİbl seffaf bu — vinilitten 5 li a. Ayafı güzelce burnunda gördüğünüz açığı delik 4 : kapalıdır ——— — * daha ne gibi şeylere yarıyabile - ceği araştırılmaktadır. Vinilitin ayakkabı imalinde kül. lanılmaya elverişli olacağını bu maddenin sudan da miüteessir ol- maması ve hafifliği akla getirmiş” Gir. Bü maddeden -yapılmış ayak. kabılarıma, erkeklerden fazla kâ - dınlarm rağbet edeceklerini düşü. nen fabrikalar imalâtlarmı yalnız kadın ayakkabılarma hasretmiş bu lünmaktadir. Vinilit ayakkabı * ir bir kadın ayağı'çıplak ayaktan farksızdır, ' y '1"ılmq ayvakkabı bizim pammnîa . Fükat X uıilıtle K ._. iüto sanmayınız, Burası da Vinilitten yapılmış bir para çantası... Bu maddenin elâstikf olması da, ayakkabınm ayağa iyice intibakını temin etmektedir. Nasırdan ve ayakkabi vurmala” rı yüzünden su toplamalarından şi kâyet eden kadmlarım, bundan son ra rahata kavüuşacakları ve nasır denilen geyin artık dünyada eseri bile kalmıyacağı iddia edilmekte, dir. Simdiye kadar - Vinilitten belli- başlı şunlar imal edilmiştir: 1 — Kadm ayakkabıları, 2 — Para çantaları, Deri vyerini tutan Sun'i bir madde keşfedildi Vinilit bir askt — ! 4 — Klasörler. | 5 — Masa örtüleri. lt ' 8 — Deri ceket yerini f tutan ceketler. 7 — Möblelerde (deri yeriti” * 8 — Kasket. a Vinilitten yapılmış ayM y bugün Amerikada, bizim pof':; Ş la 8 le 25 lira arasmda boy BORSA 19 BİRİNCİKANUN — 197? gl ı1 Sterlin gg.î“ 100 Dolar 1 100 Pre, T 100 Liret ;,5# 100 İsviçre Fre ’ 100 Flörin . 100 Rayişmark ge 100 Belga 0 100 Drahmi j 110 Leva ge 100 Çek kronu 2_,51' 100 Peçeta ı, 100 Zloti ”pî' 100 Pengö 0-5” 100 Ley S-ı# 100 Dinar sı 100 Yen gi 100 İsveç kronu 3 100 Ruüble Esham ve Tahvilât ıîıîn Ergani 13 Srvas- Erzurum 3 î:îıi Sivas - Erzurum SENİ SEVİYORU diye mırıldand! M Şayet bu kolay ve uıîı: güzellik tedbirini F nırsanız size de Byn’ sözü söyliyecekler af" Her genç kız, bu kel gtbd' ahengini duymak - hi y u p’ dir. Buna da pek yak olabilirsiniz. Keşfedilen basit güzellik recetesi 53 954 de ve yalnız bir kat g'u ,gw fımda sevimliliğinizi blı bilir ve cazibenizi arttırt cillu niz. En esmer ve en beyazlatıp yumuqatacak restişe lâyık bir hale ! cektir. Keza, solmuş V" benlerle dolu bir ten cek ve saf bir hal alaakur bi Bu baptaki müteh "1'8569' nasihatini okuyunuz: edilmiş, taze L'ıvmak ve alj yağınm cilt üzerinde fevk g yumusatrcı bir tesiri VAT dığef iki unsur, — halihazırda o bi kuvvetlendirici, besleyit hef be” yazlatrcr unsurlarla berf . şele vaz (yağsız) Tokalon t“’r'q gi kibine — karıştırılmıstır. — j ginli zari #nda Tokalpn Kremi işi ge hia betlemadjFiniz b _,'l“â' cede ffî""“""*'rc'“'ı ve YEŞ 3 — Erkek pantalon askıları, ftacaktır.. Lr —a EFERf — ;;* “ı?îf';;?âfg;—?;%fffğ;r_ - ŞEŞAA PS LA AT F? , ğ L ELLEŞLEŞ F * x /;ıfa» A dk> AF

Bu sayıdan diğer sayfalar: