20 Aralık 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ASA GS — G U 4_*1—'-1 STT ViEtler Y Tarihi deniz romanı: 9 İriyarı dört gardiyan onu yaka” ladılar; beline — kadar soydular; grandi direğine bağladılar; iki ta- nesi karşı kargıya geçerek beşer dallı kırbaçlarını sıyırdılar; - sirti. na vurmağa başladılar; kırbaçlar şakladıkça derinin boydan boya morardığı, kan sızdığı görülüyor- du., Gardiyan başr “elli” dediği zaman Ürüç relsin sırti parça par. ga kabarmıştı; kanlı kalçalarımna doğru akryordu; bu kadarı yetmi" yormuş gibi bir kova da deniz su- yu attılar, Oruç reisin başt göğsüne düşü. yör; solgun yüzünün etleri zorla geriliyor, — çeneleri — sıkılryordu. Şimdi yaşamak arzusu her şey - den Üstündü; bunların intikamını herhalde almak istiyordu; ıstıra. br gittikçe artıyor, sırtına sayısız iğnelerin girip çıktığımı, kızgm de* mirlerin gezindiğini sanıyordu. Biraz sonra da küreklerden bi- rinin önüne, kalım bir tahtadan ya pılmış olan siraya oturttüular. Ge. minin güvertesine bağlı iki paslı zincirin uçlarındaki demir halka « larr iki ayağma, bileklerinden ge. girdiler, Kocaman — birer kilit wurdular, | (Ayni Bırada Üç kisşl daha vardı; 'yüzleri ve yarı çıplak — vücutları güneş ve ayaz altında yanmış, çat lamıştı; saçları ve sakalları biri- birine karışmıştı. Onlardan biri kâdere inanmış bir sesle türkçe o. larak: — Gecmiş olsun hemserim, ü - zülme, bu da geçer... Dedi. ÖOruç reis bu ses ve söz . den biraz teselli buldu, Ötekiler de: BF — Geçmiş olsun!.. çh Deyince adetâ gönül Trahatlığı duydu; ümitlendi. Önünde ve arkasımda smralanan doksan kadar forsanm içinde, zift ikadar siyah olana kadar giyah rengin her çeşidinde iİnsan vardı; bir kısmı herhangi bir suç işle - miş olanlardı; fakat çoğu müslü, man gemilerinde, müslüman krıyı- larında yakalanmış »namuslu in . sanlardı, Orüuç reisle ilk anlatıyordu: — Bana Çeşmeli Kara Mahmut derler. Yanrmdakiler de İnebolu. dan Paytak Receple Eceovalı Tok Mustafadır. Onların gelişleri birin- ti ama benimki üçüncüdür. Bir de. fasmda kaçtım, ikinci defasında gehzade Korkut paşa bedel'mi ver gdi, vermeseydi gene kaçabilirdim. Bu sırada iki direk arasına, bi- 4ibirlerinin kollarına — bağlanarak Hizilen yarı çıplak leventlere yir mişer kırbaç vuruluyordu, Kara WMehmet homurdandı ve sustu. | Akşama doğru öteki geminin dü meni tamir edilmiş, ikisi birlikte batıya rota yermişlerdi. Oruç re. & güzel Anadolu kıyılarıma dolu gözlerle bakıyor, kimbilir ne na - man kavuşacağı hürriyetin hasre, ti şimdiden bağrında alevleniyor - du, s Ertesi gün akşama doğru Rados adası göründü. Gemiler iki taraf- İr yüksek kuleler ve mazgalları dolduran toplar arasından limana girdiler; top atarak selâmlaştı . lar; kıyıda ve mazçallarda koşu * ganlar, savinçle haykıranlar oldu Kadife veya çuha elbiseM, dantele yakalr, gapkaları tüylü, bellerinde İnce uzun meçler bulunan çalmlı gövalyeler göründü; gemiye çıktı. lar; kumandanı tebrik ettikten sonra esirleri gördüler, sonra hep beraber Gran Metr Temeri Dam- bovanayı ziyaret etmek Üzere git tiler, Örüç reis kendisine verilen kara — peks'meti arkadaslariyle birlikte ıbı.ı" tahta çanakta suya batırarak konuşan adam " kem'irlyor. yarımı — düşünüyordu, Bövalyel-r tuttukları müslüman e. ıirl"rintn korsan olanlarını, kuv - votli ve gençseler, kendi gemile . rinde zincire vuruyorlar, kürek şektiriyorlardı. Fakat kuvvetli ve genç olmryanlarla ııdece tHcaret s'ıpu gemilerda rıhhmıırı pa wC ZaPT W Yazan: Kadircan Kaflı zarda satryorlardı. Yalnız ellerin , de forsa ihtiyacmı karşılıyacak ka dar esir bulunmazsa bu usuüle al, dırmadıkları da oluüyordu. Yolda sık sik forsaları gözden geçirmiş, vakit vakit değiştirildiklerini gör, müştü. Demek ki forsa kıtlığı yok tu. Bununla beraber onün birinci Rados gemisinden kurtulduktan sonra ikineiye çatmiış olması kor , Ranlık sayılacak mıydı? Böylece iki gün geçti. Üçüncü gün sabahleyin onu ge. miden çözdüler, arkadaşlarile ve ftanrmadığı esirlerle birlikte ayak, larma başka bir pranga taktılar; zincirini sürüterek karaya çıkardı. lar; büyük bir demir kapıdan ge. çirdiler, her kılıkta ve her boyda insanlar arasmdan, dar ve pis sö. kakların iki tarafındaki basık, kü. çük pencereli evlerin önünden yü. rüttüler, çevresinde uzun mızrak, l1 askerlerin nöbet bekledikleri büyücek bir meydana götürdüler. Burası esir pazarıydı. Esirleri bir kenara — dizdiler. Karşıda tahtadan yapılmış yüksek bir yer vardı; onun bir tarafmda şövalyelerin ileri — gelenlerinden beş kişi iki kâtip ve iki tercüman duruyor, bir tarafında ise kimisi Rum, kimisi Tunuslu, kimisi de Mısırlı veya Sudanlı, — Venedikli, Ceneviz oldukları anlaşrlan esir ta cirleri yer Aalmışlardı. Aralarımnda birkaç yerli de göze çarpıyordu. Piyer Arno o gün satış heyeti- nin reisliğini yapıyordu. Elinde bir tokmak olduğu halde bir di - reğin ve direğe asılı bakır tepsi. nin yanında duran tellâla bri işa, ret yaptı, Tokmak üÜç defa arka ar kaya tepsiye vuruldu; gür bir ses lâtince olarak haykırdı: — Satığş başlıyor!.. Askerlerin ardın çepeçevre du - ran halk ve esirleri biribirlerine göstererek konuşan - tacirler — bir anda sustular. Ortalıkta göonkun son, uzun ve titrek sesinden bhaş- ka bir şey duyulmuyordu. -—4— İNSAN PAZARL.. Esirlerden birini kürsü gibi o , lan yere çıkardılar; belinden yu. karsını soydular. Bri kanbur yahu- di onun dişlerini, dilini, göz ve ku- laklarını, göğsünü, karnını, kol ve bacak bazularımı yokluyor, yanı - başiında duran adama bir şeyler söylüyor, o da yüksek sesle tok , rar ediyordu: (Devamı var) vt ““EREÇ Ki B e ge y - ! ' 5 hu TUREK AD SK el SĞ aK Lâmartin hakkında konferans Meşhur Büyük Türk dostu ve Fransız edibi Lamarti'ne'nin 150 nci senei devriyesi münasebetile Birincikânunun 23 üncü Pazarte - si günü, saat 5 te, Üniversite Hu. kuk Fakültesi salonunda, Reş't Saffet Atabinen tara.fmda.n bir konferans verilecektir, Vakıt Mülki idare teşkilâtımızın devletçi- lik prensipimizin iktisadi hayat saha- sında tatbikine hizmet edecek mahi- yette olmadığını — yazan Asım Ua, netice olarak şunları ileri sürmekte- dir: “O hülde ne yapmak — lâzmmdır? Kaymakamlık, valilik — gibi idare ha yatında uzun zaman flilen tecrübeler geçirmiş, bugünkü cumhuriyet idare- sinin fanliyetlerine yakımdan — karış- mış olan bazı arkadaşlarımızm — bize bu buşsusta verdiği fiklir şudur: Bu- günkü köy ve nahiye — teşkilitlarmı kaldırmak, bunların yerine her biri altı ,yedi köyden Ibaret bir tek teşki- lât yapmak, bu teşkilütimn başma cum- huriyet idaresinin köyler hakkımda ka- bul etmiş olduğu prensipleri tatbik ve takip edecek zihniyette, bilgide, kabi- liyette birer adam İle bir meclis koy- mak, bunlarım elinc muayyen maksat- lar için sarfedilecek — bir bütçe ver- mek... Zannediyoruz ki bu, üzerinde ciddi- Edirne seferleri başladı Su ve elektrik tesisatı tamir ediliyor Edirneden — bildirildiğine göre, Vekâletin su dairesi reisi le Bsu ve elektrik mütehassıslarmın fe , yezanda hasar gören su ve elek- trik tesisati1 üzerindeki çalışmaları devam etmektedir. Dün Ankaradan sular tmum müdürü de gelmiş, valiyi ziyaret ederek vaziyeti gözden ayrılan dalrede salâhiyetli fen he, yetleriyle birlikte çalışmafa baş * lamıştır. Dün Uzunköprüden — Edirneye bir tecrübe katarı geçirilmiştir. Bunu İstanbul postası takip etmiş ve saat 22 de Karaağaca gelmiş- tir, İstanbul . Edirne treni bugün- den itibaren muntazaman işliye . 55 bin ton kan satılacak $Şimdiye kadar denize dökülen bu kanlar kontrplâk fabrikalarının işine yarıyacak Pazartesi günü şehrimizde tonlarca kan satılacaktır. Bu kan, İstanbul mazbahasının bir sene zarfmda oğlâktan deveye kadar kesilecek hayvanların ka- nıdir ve belediye evvelce akıp gi- den bu kanı şimdi &atmaktadır Bu kanım alrersı kontrplâk fab- rikalarıdır. Şimdi hariçten kan gelmedi- ğinden ve köntrplâk fabrikaları da bir kontrplâk'm katlarını teşkil eden gayet ince levhaları kanla biribirine yap önümüzdeki sene mezbühaum taı lihsiz. ziyaretçilerinin kanlarınımı bir hayli pahalıya satılabileceği ümit edilmektedir. Yapılan hesaplara göre İstan- bul mezbahasmmnda bir sene zar- fimda kesilen kasaplık hayvan- lardan elde edilen kan miktarı 55.000 kilo kadardır. Bu kanlar oluklardan akıtılarak — toplan- maktadır. Ordu ihtiyaç- ları içn Düzumunda hariçten de bazı malizeme getirilebilecek Ankaradan verilen malümata göre ordu ihliyaçlarından melbusat ve tec- hizatın yerli mamulâtından teminine imkân bulunmayıp memleket haricin- den tedarikine lüzum hasıl olduğu tak dirde milli müda”aa, iktısat ve ticaret vektületlerinin müşterek toeklifi Üzeri- ne İcra vekilleri kararile tu levazım mamul veya gâayrimamul olarak ya- bancı memleketlerden de mübayaa ve tedarik olunabilecektir. Bu mevzuü ü- zerinde hazırlanan kanun lüyihası İk- tısat encümeninden geçerek — Meclis rüznamesine alınmıştır. geçirmiş | ve umum! müfettişlikte kendisite | — Millt Şef Üniversite birliğini yürsek himayelerine alıyorlar Maarif Vekili de fahri rojisi olacak Yeni kurulacak olan “Üniver- site Birliği” hakkındaki talimat- name dün Tektörlüğe gönderil- miştir. Birliği Reisicumhur Milli Şe- fimiz İsmet İnönü yüksek hima- yelerine almışlardır. Maarif Ve- kili Hasan Âli Yücel fahri reis olacalıtır. Bu talimatı.ameye göre, evve- lâ, her fakültede ayrı ayrı birer eemıyet teşekkül edecek ve bu cemiyetler Üniversite birliğini vücuda getirecektir. Üniversitenin bütün talebe ve tedris heyeti birliğin âzası ola- caktır. Âzalar muhtelif komis- yonlar halinde calrşacaklardır. Birlik ve fakülte cemiyetleri kültür ve neşriyat, memleket, memleket tetkik seyahatleri,, ge- ziler ve ağırlama, tdlebeye içti- mai muavenet gibi muhtelif kol- lara ayrılmıştır. Fakülte cemiyetlerinin birinci reisi dekan, profesör ve doçent- ler arasmdan, ikinci reisi ise ta- lebeler kendi aralarından seçe- ceklerdir. Talimatname mevkli tatbika konduktan sonra tedris cen birlik için bina ve levazım tedarikine başlanacaktır. ——— O — ——— Münakalât Vekili Deniz Ticaret Mektehini gezdi Cevdet Kerim İnceda- ” “yirüt bagün Silivriye ” ; gilmesi muhtemel Münakalât Vekili Cevdet Ke- rim İncedayı, dün sabah Deniz Yolları İşletmesi Umum Müdür- lüğüne giderek, Umum Müdür İbrahim Kemal Baybora ile gö- rüşmüş, kendisinden bazı izahat alaralk servisleri gezmiştir. Vekil bundan sonra Yüksek Deniz Ticaret mektebine gitmiş ve taleteleri teftişten sonra ken- dilerine öğütler vererek, genç denizciler:, dünya vaziyeti düze- lir düzsi'mez ilk iş olarakt Deniz Ticaret mektebini beşinciye ka- dar bitiren mezunların stej İçin Avrupa ve Arıctita memleket'e- rine gönderileçeğini —müjdele- miştir. Münakalât Vekili Yüksek De- niz Ticaret mektebinden sonra motör'e İstinye dek ve fabrika- larını tetkike eitmistir. Cevdet Kerim İncedayı geç vakte kadar İstinyede kalarak burada etrafiyle tetkikat yap- mıştır, Münakalât Vekili Cevdet Ke- rim İncefavı busiün Silivriye gi- derek orada yeni yanılmakta o- lan livan tesisatını tetkik ede- cektir. Vekil, Devlet Demir Yol- larmm Yedikuledeki fabrikala: rımı ve Yeşilköy hava istasyo- nunu da gezecektir, İcap ederse tatbikatmı — temin için devletçe maddi fedakârlıklar da yapı- Tabilir. Herhalde bugün mevcut olan idare teşkliâtamrzm mllli bünyenlzin icaplarına ve ihtiyaçlarına hâakikaten uygun olup olmadığını tetkik — etmek zamanı gelmiştir.,, Yeni Sabah Hüseyin Cahit Yalçım bugünkü ma- kalesinde — *“sulh lâkırdıları,, ndan bahsetmekte, propağganda tertibatınm esaslı şartlarmdan — birinin de sulh hakkında şaylalar çıkarmak olduğu- nu, belki taraflarm bunu bir yokla: ma balonu gibi kullanarak — karşıla- rındakinin niyeti hakltında fikir edim meğe, yahut karşı tarafım maneviya tmı zayıflatmağa çalıştıklarnı anlat- . tıktan Banra sözlerini göyle — bitiri- yori “Obiektif düşünüldüğü zaman, iki büyük deyvletler zümresinin müttehid maksat takip ederken biribirlerini an- İryamıyarak sırf bu suiltefehhüm yü: zünden harbe girişmeleri kabil olamr yacağıma hükmedilmek zarüridir. De- mek ki iki taraftan biri samimi değik dir. Ya Almanlar ya İngilizler düm yayı ve kendi kavimlerini aldatmağa çalışıyorlar demektir. Hangi — taraf doğru söylüyor? Hangisi hilekârlık ediyor? Simdiye kadar biraz akıl ve muha- kemesi olan İnsanlar bu babda bittabi bir fikir edinmişlerdir. Fakat biz şahsi ve şübiakti? telâikkdleri bir tarafa br rakarak münakasşa götürmiyecek su- rette ecaslı ve realifeye müstenit de- Wllers bakalım. Bünmü için de AF manyanmı yve İngilterenin küçük mih letlerin hayat haklarmı, istilkdüllerini - nasıl düşündüklerini, naşıl vikaye ot- | | arasındadır. Birkaç güne kadar Başe- Tramvay azlığına çare Durak yerleri azaltıla- cak, bazı seferler birleştirilecek 'Tramvay seferlerinin çoğaltılmaşsı için dün heıedlndı bir toplantı yapıl- mıştır. İçtimada değişik hatlarda bazı Bse- ferlerin diğer öeferlerle birleştirilme si mevzuubahs olmuş bu surölle ayn: hat üzerinde daha fazla tramvay çalış ması imkânları temin edilmesi karar laştırılmıştır. | Bundan başka ihtiyari durak yerle- rinin tahdidi de görüşülmüştür. İhti- yari durak yerlerinden yakm olanları kaldırilacak, bu süretle zamandan ta- sarruf edilecektir. Araba kâfi gelmediği takdirde birin ci mevki arabalarınm bir kısmı ikin- ci mevki arabaya tahvil edilecektir. Et fiyatları düşecek Celepler, fiyatların yakında normal hadde ineceğini temin ettiler Fiyat murakabe komisyonu, dün de vali ve belediye reisi Lütfi — Kırdarm reisliğinde toplanmış, et ve makara fiyatlar; üzerinde konuşmuştur. Et fiyatlarının neden pahalr oldulk- larını izah için çafrılmış olan celepler, et fiyatlarmda- görülen bü. tereffüün ârızi olduğunu ve şimdi fiyatlar düş- tüğünden birkaç güne kadar normal hadâde ineceği halıkında — kömisyona teminat vermişlerdir. Komisyon et fi- yatları hakkmda mahallinde yaptıra- cağı tetkikler sonunda bir karar vere- cektir, Bundan sonra makara satış fiyatları konuşulmuş” ve bir Jiste' şeklinde hör makaranm Ginsine göra Tiyât tesbit olunmuştur. Kâr haddi yüzde, “14:20 telerle ilân olunacaktır. <P Relü DA Bk af ST Otomobilsiz doktorlar Resmfi vazifeleri olan bazı dökv torların otomobilsizliği ileri süre- rek hastalara gitmemekte olduk . ları hakkmdaki iddialar Üzerine tahkikata girişilmiş ve buna kat- iyyen müsaade edilmemesi alâka . darlara bildirilmiştir. Gezmek teklifini reddeden genç kızı Bıçağını çekerek 9 yerinden yaraladı Fatihte İskender paşa mahal lesinde oturan 18 yaşmda Bahri- ye Solmaz, dün, işine giderken karşısma Faruk Genç adında birisi çıkmış, kızı gezmeğe davet etmiş. tir. Bahriye, bu daveti kabul et- meyince aralarında heafif tertip bir ağız münakaşası başlamış, Bir uz sonra da Faruk brtağını çeke, rek Bahriyeyi 9 yerinden yaralar Miştir. Bahriye hastaneye yatırıl- mıştır, 1 mek istediklerini ilân etmelerini bek- liyelim. Meselâ, Almanya, Belçika ve Holan dayı, hattâ Fransayı tahliye ederek, Lüksemburgu bırakarak eski hudut- ları içine cekilecek, ve — Lehistan ile Çekoslovakyanın tekrar — dirilmesine razı — olacak miıdir? da Yunanlı doştlarımız bu — meseleyi halledeceklerdir. Halbuki biz Alman- ya tarafından böyle bir teminat değil, bir üçüzlü misak görüyoruz ki Ayvru- pa üzerinde İtalya He müşterek bir hâkimiyet lân etmektedir! 'İngilterenin beyanatı ise sarihtir. O zaten hiçbir Avrupa memleketi istilâ etmemiştir. Bunların istilâsı nihayet | bulup bir daha büyle taarruzların vu- kua gelmiyeceğine dalr teminat elde edillace harbe nihayet verecektir. Binsaenaleyh bugün vakdalar tama- Amavutluk- | tan bahsetmiyoruz. Çünkü, çok yalım- i #9 Süpürge çöpü ile y ERÇİ biz de çayı paçaları urmuza göre ayağımızı raflısıyız. srvamamak; ,dg ııııııfi""“#ı Kâğıt yok, var diyenlerif ları da hep muhtemel bir Fakat ortada bir koî"dh kararı var ki buna tö "' da yürümek zarureti Ancak bir sabah b :f;.î'»»* nişletme ka dan gibi gazetelerin sayfâ .rW" ',d rından bahsederken: “ ru rekabetle İstemiyerek kendisinin de sürüklenmek Bilmeyiz ama bunu “ ..j ra” Ja tavsif etmek kabil olabilir. Biz davasınd y meşru bir hareket & « Sayfalarmı arttıranlar İ B ğe dayanıyor. refiklerimiz yanmııı on M o koordinasyonun son tabirini kullanıyor ve bn “" riyetinde kaldığını bildiriy?” bu kelimenin manasmı hısı olduğumuz halde ııun” ıl' baiyet ediyorlar. Manifaturacılf Hava kurumund " milyon İlira tebeff“ edecekler Manifatura tüccarlarımız?ı M kurumuna teberrü ettikleri Pi yekünu 300 bin lirayı bulmuz Yakında teberrüe bütün | ,.d iştiraki temin olunacak VW tahminen 3 milyon lirayı ——— Fındık nümunele”' hazırlandı Ticaret Vekâ'lstinin ne memleketimizde fmdıklarımn standard tıP ”yı re yeni bir nümune ]goll y:' vücuda getirilerek ihracat$ çin hazırlanmiştır. vaâle*g' esbit edllen flatlar ü dık ihracatı bu nümunele Wıi’ fıik şekilde yapılacaktır. ler ihracat başkontrolörli dirı Askerlik stajına ğ;y, üniversitel lerin V Askerlik vazifesini ya niversiteye dev: m eden dan staja çağrı 'anların, St lundukları müddet zarfmdâ belik ve imtihan laklaı'lîlI mömeleri ve torhisten 50 varsitö rektörlüğünce vî nin ayrı ayrı tetkik rarlaştırılmıştır. Bı ——— ; Yılbeşında icra dlf f beş gün ka.'-" M 1940 senesi bitmesi icra ve'iflâs daırelerinıde lavm tasnifi ve diğerleri ge i icin 89 ve 31 î:ıîr"ıı':ılı-&n4 ml'l pazartesi ve talr ve 2, & künün 1941 perşembe, € ü tgd cumartesi gün'eri Mhtivt” . ve hacizle müddete tâbi ff İti ü acala movyat müsterna OlA wiP’ re iş sahiplerinin diğer © larr kabul m“l'lmlyecî"_'iîy n av“’" sisile t g sbd ye""f Di 100 sene_e_ı/)./ğ Bir Ş Mevlevin!" hatıralar!" 53' Vaktiyle hatıraların! y bırakan. Ahçı İbrahim Ded SBÜnNEecÜ vaZ'd &) Yüz sene evvel bir Wkuı' © Kayyumbaşıdan mualliğk ©& Leylâ ile Mecnun olîufıî: dokuz yaşmdaki çocuk apliwı i dil fitilleri, miyle Almanyanm saleyhindedir. AL | 'manya bu meselelere sarih cevap ver- medikçe dünya — efkürrimitmiyesinin ch Bu hatmalar, 100 IS**—’!“’i yi İstanbul hayatmm Dir bir aynası halindodir. . prdt — Pek yakmnmda HABİ ....ıı"’"'.'

Bu sayıdan diğer sayfalar: