GN ann 5 sü KANAR AN VA r * müz İY giç rü | Meni a madeni N HABER — Akşam Postam am almağa Çıkan zırhlı! vd aliYA Hazert ve Dr. Şant törü 0- na, dabeş N VR hü almdı; hey et İngiltere konteol ko « zda sor Friştir, verdiği ce- Petzoliinü arasmda Bike AR ve, te, enetinie ea Römen 21 nan, tir Nalen alınan yes- Hariç sin 70 kilo - k, çi din Pin. arafındı teyit eylemekte” Ny em büyük et. Ye çi lttay ça BİNİ Nev- kana ta para ile ay- y ile Londra. ve 3, 2, Paranm 3 miline do, Yüzde 7 Sdilecektir. 4 KE A TA i Je? ik 9 'Doyçland Okyanusta . korsanlığa çıkmış Fransız ve İngiliz filoları tahtelbahir mücadelesine şiddetle devam ediyorlar Ho tonluk Löndra, 23 — İngiliz ve Fransız ; ia bandıralı 4760 filoları, tahtelbahirlere kargı | Tara vapuru bir mücadelelerine faaliyetle o de. ' de ister bu vam olmektedirler. Dün İngiliz ka- | nubunda bstmr rakol filoları, iki defâ Alman tah - | dama ait hut . | dada biri muharip devletlere, telbahirlerine taarruz etmişlerdir. Son sekiz gün zarfında İngiliz ve Fransız filolarınım Alman tahtel. bahirlerine karşı yap oldukla- rr hücum adedinin takriben 10 ka- a batırmak gibi mü- vaffakryetli neticeler vermiştir. Dün Şimal Denizi, büyük bir ha. | va ve deniz faaliyetine sahne ol « di areleri, ti nöretçi vazifesini görm T ve İayyars - İer, islikşaflarmı Heligolanda ks- dar ileri götürmüşlerdir, Alman tayyareleri, İskoçya sa - hilleri yakmmda ve Norveç sahil - leri civarında bazt gemileri bom * bardıman etmişle dir. Bir İngiliz balıkçı gömisi dün İngilterenin şark sahilinde düşman İsyyareleri tarafmdan yapılan bir taarruzdan kurtulmuş ve limanda dönmüğtür. Almanlar bu balıkçı gemisine yangm bombaları atarak kaptan ulübesini ve telsiz makinesini hrip etmişlerdir. Kaptan ile mü- rettahattan iki kişi ölmüştür. 7850 tonluk”"Nöryey tandır Sangstad vapuru Şimal Denizinde bitmıştir. Stokholm, 21 (A.A.) — Alman- yanın İsveç deniz nakl'iyatma kar. şi ittihaz ettiği harp ometodlarile kükümelin tatbik ettiği veya et - mek tasavvurunda bulunduğu me” toğlar hakkmdn vukubulan bir Wizaha cevap veren hariciye ne“ yırı karbin başlangıcmdanberi 32 İsveç yük gemisinin torpillen ni veya tahrip edildiğini söylemiş. ur. 228 İsveçli gemici ölmüş ve 15 gemici kayoomuşt Vapurlardaın yedisinin Alman tahtelbahirleri tarafından batırıl - dığı muhakkaktır, Batırılan tonaj mikterinm yalnız üçte biri İngil - tereye tahsis edilmişti. Mütebaki- #i bitaraflara aitti, Nazır demiştir ki: “— Müttefiklere sit kafilelere refakat eden gemilerimizden hiç biri batmamıştır,” Nazır, Bundan #onra deniz har. binin isdricen şiddetlendiğini te - barüz ettirmiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: A la ©d8 - | «— Şiddetlenen deniz harbinin kin BA inin başlıca gayesi muhariplere ait eş My aa Ku * | yanm nakline mâni olmaksa bu at i. dev «| gaye altıda bir nisbetinde elde edilmiştir. Batrılan vapurların al | Ayresten gelmekteydi, Geçen hafta bir infilâk netle sinde Villan bürnu açıklarında b tan 2140 tonluk İspanyol bandır: Ni Banderas vapurunun bir Al dar old iylenmektedir. Bu | denizaltısı tarafmdan batırıldığı | kücumlarm bir çoğu mürit olmuş | tesbit edilmi ve Alman cüzütamlarını basara Mürettebattan 22 kişi ölmüştür. İ Doyç'and seferde Montevideo, 21 (AA) —Eİ Puehlo gazetesine göre, Almanla land veyahut Admiral Hu zameluran bir cep zırhlısmm ticaret gemilerine ta - nrrüz etmek ve Graf Şpenin inti- amını almak üzere Atina Okya - nusunda bulunmakta olduğu riva- yet edilmektedir. Bu gazote, ikineiteşrinde Mon . tevldeoya gelmiş ve sonra Buenos | Ayrese gitmiş olan Lahın admdaki Alman kargosunun cep kruvazörü- nün ihtiyaçlarını temine memur edilmiş olduğu söylenmektedir. Garp cephesinde Paris, 21 (A.A.) — 21 şubat ss- İ bah tebliği: Cepkenin muhteli? noktalarmda ve bilhassa Vosgeslerle Rem sra » amda bazı topçu ve piyado - ategi olmuştur. Harp yüzünden... İsveç denizde muhariplerden fazla zarar gördü leri bitaraf memleketlere gitmek. teydi, Denizde İsveç mühariplerden pek fazla mutararrır olmuştur. B sasen geçen "ai716 Şimal m ketleri bitaaf vapurlar nazar bara alınmadan açik denizlere mayn dökülmesini müştereken pro. testo etmişlerdi. Şimdiki harpte de bitarafların meşru nakliyatı hesa- ba katılmıyarak genizlere mayn.— Jar dökülmü | italya, Almanyadan xömür alamayacak i Alırsa müttefikler bunu | müsadere edecekler | Londra, 21 (A.A.) — Harp ik tisat nâzırı Kross Avam kamara İ sında barpten beri hitaraf devlet lerle aktedilen ticaret muahedele ri hakkında izahat vermekten im” tina etmiştir. Bir mebüs İtalyan vapurlarının Rotterdam'dan * Alman kömürü yüklediklerinden O bahsetmiştir. Nazır buna da şu cevabı vermiş tir? “— İtalyaya, barpten evvel Al manyağan allığı kömürü başka” yerden tedarik etmesi için bir mühlet verilmişti. Bu mühlet bugün bitmiştir, Binaenaleyh e“ ğer İtalyan vapurları Alman kö mürü alırlarsa harp kaçağı kont rolu harekete geçecektir.” — ———— Kanserin tedavisi Bir İspanyol doktoru ye- ni bir sistem keşfetti Madrit, 21 (A.A.) — Gırnata şehri doktorlarından Damian Ba Jâğver Jimenez, Kangren, cüzam ve kanserlerin tedavisi için yeni bir sistem” keşfetmiş olduğunu bildirmektedir. Muraileyhin bul muş olduğu ilâç, bilhassa bütün nezfidem hallerinde ölümün önü ne geçmeğe medar olacaktır. Bu doktor, tedavi sisteminin sinai Jeştirilmesi için kendisine ecnebi memleketlerden bir çök teklifler yapılmış olduğunu söylemekte” krize indşiimisizik Roömanyada tevkif edilen Macarlar Bükreş, 21 (A.A.) — Radora jansı bildiriyor: Mahâllinde yaprlan derin tal “kikat neticesinde, - Romen hükü” meti Tamışvarda tevkif edilen Macar , ekalliyetlerine mensup gençlerden mürekkep bir grupa iena muamçle- yapıldığına . dair bazı yabancı gareteler tarafından verilen bütün haberleri kat'i su” rette tekzip etmektedir. Tevi €dilen eşhasa, hiç bir şikâyeti mu” cip olmıyacak bir muamele yapıl" makta ve bü eşhaş ailelerile görü şebilmektedir. Adli tahkikat de vam ediyor. ga e SAKARYA'dan pek mükemmel ve çok güzel bir program İstanbulda ilk defa 1- DEMİR KAPI ARKASINDA RICHARD ADAMS ve GWEN LEE Tarafmdan oynanmış gangsterler in maceralarile dolu film 2-SON BUSE JEAN GABİN - MICHELE MORGAN Tarafımdan oynanmış emsalsiz bir şaheser, İlâveten: Türkçe izahatlı Foks dünya bavadisleri, RI AAA YERE AA YARATTIĞI 3 EAA ; DÜŞÜNDÜĞÜM GİBİ > TETA SE AAA HASTANE YATAKLARI 'ANBUL hastaneleri yalnız İstanbulan değil, memleketin bü- yük bir kumun da todavi ihtiyaçlarını karşılamakta olduğu için hasta müracnallarını tatmin edememekte ikide birde balkm ve matbuatımızm haklı şikâyetlerile karşılaşmakta bulunuyor. Haklı şikâyet diyoruz. Fakat bu şikâyetin de yalnız şikâyet ola, rak doğrudan doğruya hakir olduğunu, fakat hastane idarelerine tev- cih edildiği zaman haksız telâkki edilebileceğini de ayrıca tebariz et- ilrmek isteriz, Çünkü bir hastane nihayet mahdud bir yalak sayısı ve mahdud bir imkân dahilinde çalışan bir müessesedir, Kendisine yapılan müra- caatlari en son boş yalağına kadar kabul eder. Fakat son yatak da dolduktan sonra elbette kl bu hastane . hattâ ölüm tehlikesi içinde dahi olsa - kendisine müracaat eden hiç bir hastaya tedavi edici kol- larını açmaz, Haseki hastanesi bu bakımdan şayanı hayret ve bence tenkid edilmeğe değer bir usul kullanmakta, hastaları geri döndür memek için karyola bitince bilâtereddüt onları yer yatağmda yatır- makta, hattâ lohusaları aynı yatak içinde çitt, çift veyahut üçer, üçer yatırmaktaymış, Mikrobun keşfedildiği bir asırda bir tıp müessesesinde gösterilen bu cesarete şaşmamak elden gelmiyor. Bir hastane belki büyük bir zelzele felâketine, yahut düşman baskınını uğramıs bir şehirde an, «ak böyle şerait içinde çalışabilir. Haseki hastanesinin bu usulü tat- bik etmesi memlekette sihhi teşkilâim nasıl bir felâket içinde olduğu" nu bize isbat eden bir delildir. Evet, hastaneler bu Imkânsızlık içinde çalıştığı müddetçe elbette kl perşembe günü doğuran bir kadını, pazar günü taburcu edecek, yahut da ölüm halinde olan bir hastayı biribirleri başma atmak için hastalığna teşhis koymamış görünüp otomobillerde öldürmekte devam edecektir, Bunun soçu şu veya bu haslanede değil, memlekette içtimai yar dıma ve sihhat işlerine lâzımgelen alâkanm verilmemesindedir. Paraları olmayıp, kendilerini hususi imkânlarile tedavi ettirmek. ten âciz olan vatandaşlarımız, acmacak bir haldedir. İstanbul şehrinin her halde en Yapılacak bilmem kaş yatakiı mamıştır. Hattâ yerinin tesbit edilip edilmediğini büyük ihtiyac hastanedir. hastanenin henüz temeli bile stil. dahi bilmiyoruz. Halbuki şehir gazinosu zarif gövdesini İstanbul halkmm fakdirkâr közlerine göstermekte btlunuyor. Fakat bu şehirde yatak bula- mıyan hastalar durarkon, şuurlu İstanbullular o gazinoda eğlenebi- lecek olan tasasırlarn o haline ib retle bakacaktır. Suat Derviş Eskişehir röportajları Anadolu köylerinin servet sembolü? AKİŞEHİRDEN Çiftalara 4oğ- rü giden yolda ilerliyoruz, Gü- neş, ufka yaslanmak Üzere. Orta Anadolu yaylalarında hiç ek- silmiyen rüzgâr, yeryer toz bulutları halinde üstümüze serplliyor. Geniş ve dalgali arazinin ötesinde, berlatnde ufâk ufak köyler var. Baca» lardan tüten dumanlar, beyaz (birer işaret halinde buralarını gözlerimize çarptırıyor. Nibsyet, bu köylerden birine yolu. muz vardı. Sordum: — Nereye geldik, — TAHife köyüne, Bütün bu arazi ve köyler, Çifteler girtliği içindedir. Çifteler çittliği, dev- 'et girast kurumu umum müdürlüğü. ne beğir bir kom- binadır, Uçsuz bu. caksız srazi, yer. yer, dönüm dönüm, buğday, yonca, as pir tarlaları... Bü. tün bunlar, göz alabildiğine uzanıyor ve biz, akşamın alacx karanlığında tekrar hareket ediyoruz. Gideceğiz, çok daha İlerilero o gideceğiz. Yarı li bir gece nerede İse başlıya- cak, Orta Anadolunun yayla Aayatı ne tuhaf: Ağaç, hiç yok. İnsan, pek az. İklim, sert.ve namitenahi tarla, ha- mütenahi yol, ufuklara varıncaya ka- dar ve ufukların ardından (o ötelere kadar... Artık iyice kararan gökte yıldızlar pırüdamağa başladı. o Otobüsümüz, projektörünün rehberliği e yol al- yor. Dönemeçlerde, kalkan tozlar, bu işık büzmelerinin içine girerek, kar yağıyormuz bisaini veriyor. o Uçsuz, bucaksız tabiat ortasında vahşi bir süküt hâkim. Yalnız, çalışan motörü- müzün gürültüsü var, o kadar, Fakat #J4anmışız. Birdenbire kor. Kung bir taarruza uğradık, köpekle rin İnarrununa,. Orta Anadolunun ikitmi fle sertleğen ve serâzatlaşan bu hayvanlar, otomobile müthiş düşman! Nedonan, makine, insanın da, hayva. nm da yabanını korkutuyor! Köpekler, otomobilin aağ, solu ve ardından koşuydr ve hayret, hiç de de geri kalıyorlar. Bu bayvanlarm atletik kabiliyeti harikulâde) Fankt, köpekler, otomobil takip (ederken dabn enteresan bir harekette bulun- dular. İnsiyakları, onlara, düşmanı alta almağı telkin etmiş olacak ki yanlardan ve arkadan koşup durmak yerine, birdenbire otomobilin Üstüne çıkmağa teşebbüs ettiler. Bir iki tane, 4 tepeniiza atladı bile! Bu şaka canımızı sıkmağa meşta artık, başlar Yazan: Sabih Alaçam Arkadaşlardan biri zoraki yol ah- bablarından yaktınız Okurtarmanm çüresini buldu: Bir el ateş eti! Boş. huklarda inliyen tabanca sesi, bütün köpekleri derhal durdürttu ve benies biribirlerine bakıştılar: Eksik ölür. miz, yere yuvarlananımız var mi ği. bilerden... Ve sonra, bizlerlir çakakya gelme diğimizi anlamış olacaklar ki kuyruk- larını bacaklarınm ârasna (okıstırıp kaçtılar! Birkaç srat daha gittik ve tekrar bir köye geldik: Mahmudiye. Burda, otomobil ve kamyonların, otobünlerin yolu üzerinde olan bir yer. Büyük ve emsaline göre mamur, hem zengin, Köyde allmbaş rakısı ve sipahi ocağı cignrası bile var Bu ii miyar, paht. Mi abı ve pahalr er« gnrs, Anadolu köy-« lerinin servet sera“ beldür, Tekrar gidiyoruz, Yolumuz, arisk muntazam ğosö Üzeririöedir. . İlârldn bir parıltı ve bir is kümesi var, Kırs muzt alevlerin arasından insan Karal. tdarı görülüyor. Dere kenarmda bir Alam... Otomobile şu JAsımdı. O tara. fa doğru direksiyon Jurdik. Sazlarin boy verdiği yumuşak ve çimenli top- rakların tistüne hir âşık oturmuş, bağ Jama çalıyor ve yanık yanık okuyor. Arkadaşları, bir kuzu (çeviriyor ve çıralarm, kuru sazların kâh kararan, kâh parlayan bu ışığında çaktştırıyar. lar, Köylüler ile dost olduk. o Hepaiain heğesl yerindeydi! Çayırlarını satımış- lar. Yaptıkları hesaba göra, fİkabara ceplerinde para olduğu halde çikh. caklarmışı, * Bu köylüler sevinmekte haklıydı. Onlardan ayrılırken, ben, önler gibi olmıyanları ve gelecek ilkbabara ei- leri böğründe çıkmak mecburiyetim« de katahları düşündüm. Arkadaşım, Da işin riyaziyexine el koydu: “.. Orta Anadolu (köylüsü için, müteaddit Iurtuluş yolları vardır, d8- di. Yonca eksinler, azizim oOyonca.. Buğdayın bir dönümü senede 3 lir verir, Halbuki yoncanm bir dönümü suzuz olarak sense 3 hasat yapmak süretile 8 lira veriyor. Şayet, o tarla sularırsa 5 hasat yapılır ve tabii $ Hira 5/3 nisbetinde artar... Bonra apir #kainler azizim, apir,. o Bu, köylüyü haşhaş yağından kurtaracak!,, Yüksek zirai teknik bahis çok de. vam edecekü. Fakat, ( otomobilimiz Çifteler çiftliğine gelmişti. o Yergun vücudum ve aç midem © İle aofranın başma çöktüm. Artık, bütün gözüm ve kulağım, önümdeki tabaktaydı!