Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Öp .. Pizelliğinizi * îım“i Niz ki ellerinizi cildi- 'ihde dolaştırdığınız, me- ü'“m koyduğunuz, püd. Siniz yahut ta ayaklar, %li elinizi uğuşturduğu * İ “ ekseriya yanlış hare- b cildinize; güzelliği. i ğ"“hcak şekilde hare- Gi Olursunuz. Salnız cild için değil, “Çln de yapılmasından İ “diz bazı hareketler var- | ı_ h “gidilmesi. memnüu " diyebiliriz. 'iiz * Öne döğrü tarayıp hâ ?Üstünc getirmek saç- &, Ç te iyi değildir. Saç. | dü_ ibinden başlanarak ar- 'U taranılır. Her sabah | lı. a'“adan evvel, bir soy” ka'“ gibi dik, dik yuka- İ tarayıp havalandırma. rll"il tanzim etmeniz çok " hareket olur. İnize gelince, ekseriya e:;*işllgıı'ıe fırçalarsınız . İ Şi diş etiinden başlrya- , Ya doğru fırçalamak la"! €ve geldiniz, soyun” & 'akarpmlerınızı çorap %ç'kârdıgmu zaman bü - Üa , FEEzmekten yorulmuş o- :fıf hafif sızlayan ayak- Eer;ya gayri ihtiyari o- | Ufu yaptığınız vakit Seğiniz şey elinizi a- erlm:lerı başlayarak diz &k Ogru hareket ettir. Si istikamet “memnu- uyıe hareket etmeniz, tmlze hem ayağınızın * Muzırdır. ) ' ih Müza gelince onları her d fırçalamağa mec- Evvelâ diplerinden dı- Irçalar, sonra da aksi 5 ülayarak düzeltir, in. k İp!yarîmız Bu şekilde da- N%E*bı yumuşak kaşlara ilirsiniz, legı mühimdir. Çün- * Yüzümüzü — yıkayıp kl'ı:rmxmzı, pudramızı, | KADINLAR iÇİN © İsmnu istikametler! temine çalışırken | Tirkinleşmeniz muhakkaktır Dikkat ediniz!.. rujumuzu sürerken yüzümüzün cildini çok örseleriz. Hattâ içi- mizde kendi kendine masaj .yap. mag»a.»kalkqanhrımz—..bıle. spek çoktur . Bunun için en fazla dikkat ede- ceğimiz şey yüzümüzde yapaca- gımız her hareketin çenelerden şakaklara ve alna doğru olmasına ehemmiyet vermektir. Yüz deri- lerini şakaklardan, göz altların. dan çeneye doğru hiç bir zaman çekmemeledir. Elleriniz için de çok . dikkatli olmak lâzımdır. Onlarin kızar- masına mâni olmak, buruşuk cild leri olmarcasına ğayret etmek is- teyen bayarılar ellerini gerek ku- rularken, gerek kremlerken dai. ma parmak ucundan başlayıp bi- loklere doğr. giden ve aksi isti- kamete yanaşmayan hareketler yapmalıdırlar . Boynunuza ne zaman dokun- mak isterseniz daima şunu hatır. layınız. Başınızı, boynunuzun de- rilerini gerecek şekilde dimdik dik tutmak ve parmaklarınızı çe- nenizin altından göğsünüze doğur indirmek, boyun masajlarında ya- pılacak en doğru hareket olur. Bütün bunların aksine hareket etmek memnu -bir istikamette yol almaktır. Ve bu memhnu istikamet güzellik için bir çok - tehlikeler saklamaktadır. Mutfak Bilmediğiniz yemeklerden: Muz tatlısı Üç iri muzu salataya hiyar doğrar gibi fakat kalın, kalın ve yuvarlak, yuvarlak kesiniz, Bir kahve fincanı şekerle ayni miktarda sudan yapmış olduğu- nuz bir şerbet . içinde pişiriniz. Sular bu şerbeti tamamile emip yumuşayıncaya kadar bırakınız sonra sekiz, on yumurtadan ya. pılmış bir - ömletin içine bunu koyunuz oömleti sarınız. Üzerine toz şeker dökünüz ve bir parça da çilek reçeli suyundan. süslü çizgiler geçiriniz, * we * WE Hınmn—ımm'rostm Kızınızın elbıseierı.. Bunları atacak mısınız, sakın hal.. Kızmız boy attı, Çocuklar ön ile on beş yaş arasında öyle cabuk büyürler ki birkaç ay içinde oöna yaptığınız cici elbiseler giyilemez bir hale gelir. Hele mevsimden mevsime kalırlarsa onların karşı. sında acımaktan başka bir his duy- manıza imkân yoktur,. Hele kızınız elbiselerini temiz gi yiyorsa ve kendisinden küçük bir de kız kardeşi daha yoksa onları atmak size pek zor gelir, Fakat iyi bir ev kadını böyle elbiselerin karşısmda acı duymaktan daha baş ka bir şey yaparlar, Onları uzat . maniın çaresine bakarlar, işte mo - delini size verdiğimiz bu elbiseler. âe başka parçalar ilâvesile uzatıl- miş olan şeylerdir. 1 — Düz renk yünlüden olan bu elbise içinde ayni renk bulu. nan bir eköseden yapılmış band - larla üzatılmıştır. İki sıra eteğe bir robayla yakaya ve kol ağızla, rıma konulan hu ekoöseler elbiseyi daha güzelleştirmektedir. Jerseden güzel bir şapka » Otomobil devri Bakkala çıkıştı: — Rezalet! Dün akşam sizden aldığım sucuğun içinden şu kau- çuk parçaları çıktı. Bakkal başını salladı: — Allah Allah! Fakat bunda şaşılacak bir şey yok.. — Neden?, — Otomobil yavaş yavaş bey- girin yerini tütmüyör mu?. Ressam Resim sergisini geziyorlardı: — Bu duvara nasıl olup ta böy” le bir tablo asmışlar! — Korkma karıcığım. — Hak- kımızda fena bie niyetleri yok., Baksana reisleri bana bir kadın mübadelesi teklif ediyor. — İngiliz Karikatüçli — Arkadaşı gülümsiyerek cevap verdi: — Ne yapsınlar, ressamı bu- lamayınca tabloyu asmağa mec- bur kalmışlar! . ilâç — Zayıflamak için eczacımdan bir ilâç aldım. — Ya, kullandın mı?. — Kullandım.. — Ne kaybettin?. — Doktora itimadımı?, Şahit — Namuslu adam olduğunuza dair bize birisini gösterebilir mi- siniz?. — Çabuk ol Tomnmi, filmini 2 — Bu elbise düz renk yünlü- den yapılmıstır. Robası ve etekle. ri-kendisinden daha açık veya ka- — Evet ,mahallemin polis ko- miserini... Polis kömiserine soruldu ve çabuk banyo yap.. Şimdi ateş e. decekler, — İngiliz Karikatürü — yu bir kumaşla moödelde gösteril. diği şekilde yapılarak uzatılmıştır. Robaya ve eteğe, elbisenin ren - gindeki bir yünle işlenilmiş olan su asvaba başka bir şıklık vermek. tedir. 3 — Bu elbise yalnız uzatılma- mıiş, ayni zamanda da genişletil . miştir. Elbisenin beden kısmından Yanyana dikilerek atkı şeklinde İ- lâve edilmiş olân yün galonlar e. teklere doğru iİnmekte yine ayni şekilde biribirlerine — dikilmiş yün galonlarla elbise uzatılmaktadır. - —— .— —— eee rare0” W eu ma eee aa e krs aa Ensiz jerseden 85 santimetre bir - parça, GÜ santimetre de astar ister. Süs için de l metre 60 santimetre grugren kordelâ... Aşağıda patron, 56 numara şap. kalar içindir. Kordelâ, arka taraf- tan ve fiyanko gşeklinde bağlanır. Bu şapka yazm sıcak günleri için çok İyidir. Yüzü ve enseyi güneş. ten muhafaza eder. Şik bir. iönedenlıik Dikiş ve toplu iğneleri içindir, taftadan yapılır. Evvelâ bir mu- kavva kutu bulmalr veyahut o ge- kilde kesmeli, Sonra üzerine kuma- Br geçirmeli. İderisine de pamuk doldürmalı, ; Yapılması ve muhafazası kolay kuru gato 125 gram unu -bir hamur tahtası üzerine koyunuz, 75 gram te- reyağı, 50 gram toz şekeri, biraz vanilya tozu, bir tutam tuz, bir yumurta sarısı ve bir küçük kaşık süt ilâve ediniz, | Bunları iyice yoğurunuz ve iki saat bırakımnız. Sonra bir mecidi. ye kalınlığında ve büyüklüğünde parçalara ayırmız, Yağlı bir tepsi, ye diziniz. Üzerlerine fırçayla yumurta sarısı sürünüz, mütedil hir | fırında 12-15 dakika kadar bulundurunuz. Bu suretle 60.T0 gato yapabilir ve çaya davet ettiğiniz misafir- lerinize ikram edersiniz. : enuün verdiği cevap şu oldu: — Ben bu adamı tanımıyorum. Talip, sevindi: — Gördünüz mü? Ben bu ma- hallede doğdum ,büyüdüm. Ma. demki komiser beni tanırmıyor, namusumla yaşıyorum demektir. aklı olsa! — Bir makine gördüm, yirmi adamın işini yapryor. Ancak bir eksiği var, zekâsı yok. — Tabii, olsaydı o kadar iş ya- — Çorabrmı !. par mıydı?. — Fransız karikatürti — Mükellef zıyafet İyi adamdır, hoş sohbettir, zekidir, malümatı da yerindedir, Fakat-bir kusuru vardır: Katiyen para tutmaz. Bununla beraber para kâzarimıyor da sanmayın, kazanır ama bir eliyle aldığını, öteki eliyle verir ve daha ayın beşinci gününde parası suyunu çeker. Ge- ri kalan yirmi beş gün zarfında nasıl geçinir, ne yer ne içer diye. ceksiniz. Dostlar sağ olsun! Herkesin nabzina göre şerbet vererek-bir miktar para almasını bilir, kimine iş vaadeder, kiminin maaşını arttı- racağını söyler, kimine yazılarının bir şaheser- olduğunu - anlatır. Velhasıl her rast geldiğinden, muhatabının haline ve tecrübesine gö" re, bir miktar para koparır. Lâkin son zamanlarda borç bulmakta müşkülât çekmeğe başla- dı. İşleri pek kesat gidiyordu.. Tanıdıkları ya söyledikleri gibi haki- — Rica ederim İnyıın boyle bağırmayınız da nerenizi incitti. ğimi söy | katen parasızlaşmışlar, yahut tecrübe sahibi olmuşlardı. İşin pek sar. pa sardığı bir gün, safdil dostlarından birinden temin - ettiği beş.on lira ile eyinde bir ziyafet tertip etti ve nazını çeken. arkadaşlarından on kişiyi öğle yemeğine — çağırdı. Arkadaşlarının hepsi geldi. Soğuk bir kış günüydü. Sıcak yemek odasına girince sofrayı görüp şaşırdılar: — Hayrola yahu, hangi dağda kurt öldü! Sofraya oturdular. Yemekler gelip gittikçe hayretleri aı'tıyoı'. iki- de bırde sorüyorlardı: — Yoksa' büyük ikramiye mi kazandm’ — Yoksa mirasa mı kondun? Yemeğin sonuha döğru ev sahibi, misafirlerinin ısrarlarına da; yanamıyarak meselenin sırrını ifşa etti: — Siz sofraya oturunca kapıcı, palto, pardesü ve şapkalarınızla eldiveri ve kaşkollarınızı alıp bitpazarına satmağa götürdü! İki sene evvel onun için çıldı- rıyordum. Şimdi ise nefret ediyo- rum, Erkekler ne kadar da deği- şiyorlar değil mi”.