0 » Dikk z a Teak MN A iniz ki ellerisi de dolaştırdığıız, me- Sen koyduğunuz, püd. | iy siniz yahut ta ayaklar, elinizi uğuşturduğu ekseriya yanlış hare- İN nie: güzel Yacak (şekilde hare Olursunuz. | Yalnız cild için değil, İçin de yapılmasından bazı hareketler var” ( l * te iyi değildir. Saç. va ilinden başlanarak âr- OYU taranılır, İn © evvel, bir soy” h Sı gibi dik, dik yuka- N türayıp havalandırma. ta tanzim etmeniz çok hareket olur. Her sabah N Nize gelince, ekseriya KS şliğine fırçalarsmız . ÜN diş etinden başlıya- j "Ya doğru fırçalamak İ yn &ve geldiniz, soyun- skarpinlerini çorap kardığınız zaman bü - Etmekten yorulmuş o. | say hafif sızlayan ayak- k *tiya gayri ihtiyari © i e yaptığınız vakit *ğiniz şey elinizi a Herinden başlayarak diz : A dğre hareket ettir. i Böy istikamet “memnu- ! | Vİe hareket etmeniz, e, hem ayağınızın Muzırdır. iza gelince onları her İrçalamağa mec ie Evvelâ diplerinden di- çalar, sonra da aksi İç layarak düzeltir, in. he, rsinz, Bu şekilde da- ki muşak kaşlara di iz, elek mühimdir. Çün yüzümüzü yıkayıp kremimizi, pudramızı, (emnu istikametler! “üzelliğinizi temine çalışırken Çirkinleşmeniz muhakkaktır at ediniz! Çk rujumuzu sürerken yüzümüzün cildini çok örseleriz. Hattâ içi- mizde kendi kendine masaj) yap. mağa.kalkışanlarımız....bile, pek çoktur. Bunun için en fazla dikkat ede ürümüzde yapaca- her hareketin çenelerden imiz şey ğimız şakaklara ve alna doğru olmasına ehemmiyet vermektir. Yüz deri- lerini şakaklardan, göz altlarm. dan çeneye doğru hiç bir zaman çekmemeledir. Elleriniz için de çok dikkatli olmak lâzımdır. Onların kızar masına mâni olmak, buruşuk cild leri olmamasına gâyret etmek is- teyen bayanlar ellerini gerek ku- rularken, gerek kremlerken dai. ma parmak ucundan başlayıp bi- leklere doğr. giden ve aksi isti- kâmete yanaşmayan hareketler yapmalıdırlar . Boynunuza te zaman dokun- mak İsterseniz daima şunu hatır. layınız. Başmızı, boynunuzun de- rilerini gerecek şekilde dimdik dik tutmak ve parmaklarınız; çe- nenizin altından göğsünüze doğur indirmek, boyun masajlarında ya" pılacak en doğru hareket olur. Bütün bunların aksine hareket etmek memnu bir istikamette yol almaktır. Ve bu memnu istikamet güzellik için birçok tehlikeler saklamaktadır. Mutfak Bilmediğiniz yemeklerden: Muz tatlısı Üç irimuzu salataya biyar doğrar gibi fakat kalın, kalm ve yuvarlak, yuvarlak kesiniz, Bir kahve Fincanı şekerle ayni miktarda sudan yapmış olduğu- nuz bir şerbet içinde “pişiriniz. Sular bu şerbeti tamamile emip yumuşayıncaya kadar bırakınız sonra sekiz, on yumurtadan ya. pılmış bir omletin içine bunu koyunuz omleti sarmız Üzerine toz şeker dökünüz ve bir parça da çilek reçeli suyundan süslü çizgiler geçiriniz, HABER — Aksrm Postam KADIYLAR İÇİN Kızınızın elbiseleri Bunları atacak i mısınız, sakın hal. 75/9) Kızımız boy attı, Çocuklar on ile srasında öyle çabuk büyürler ki birkaç ay içinde ona yaptığınız cici elbiseler giyilemez bir hale gelir. Hele mevsimden mevsime kalırlarsa onların kari sında acımaktan başka bir his duy» za / on beş ya Yiyoran ve kendisinden küçük bir de kız kardeşi ânha yokta onları İ atmak size pek zor gelir, Fakat İ ivi bir ev kadını böyle elbiselerin karşısında ac: duymaktan daha baş ka bir soy yapariar, Onları uzst . manm çaresine bakarlar, işte mo » verdiğimiz bu elbiseler. de başka parçalar ilâvesile uzatıl- mış olan şeylerdir. i — Düz rouk yümlüden olan bu e'bine içinde ayni renk bulu. w ban bir eköseden yapılmış band e larla uzetılmestır, İki sıra cleğe bir robayia yakaya ve kol ağızla, | rma konulan bu ekoseler elbiseyi İ anha güzelleştirmektedir. 2 — Bu elbise düz renk yünlü- den yapılmıştır, Robası ve etekle, ri kendisinden dah açık veya ko- yu bir kumaşla medelde gösteril, diği şekilde yapılarak uzatılmıştır. Robaya ve eteğe, elbisenin ren * gindeki bir yünle İşlenilmiş olan su asvaba başka bir şıklık vermek, meram *edir. 3 — Bu elbise yulnız uzatılma- miş, ayni zamanda da gerişlelil , miştir. Elbisenin beden kısmından Yonyana dikilerek atkı şeklinde #- liva edilmiş olân yün“galonlar e. | teklere doğru inmekte yine ayni gekilde biribirlerine dikilmiş yün | Şalonlarla ölbise uzatılmaktadır. şapka sek seimip germe” Ensiz jerseden 85 santimetre bir parça, 60 santimelre de astar ister. Süs Içinde İmetre 60 santimetre grügren kordelâ... Aşağıda patron, 56 numara şap. kalar içindir, Kordelâ, arka tarsf- tan ve fiyarko şeklinde bağlanır. Bu şapka yazm sicak günleri için çok İyidir. Yüzü ve enseyi güneş. ten muhafaza eder, Şık bir iğnedenlik Dikiş ve toplu iğneleri İçindir, taftadan Yapılır. Evvelâ bir mu- kavva kutu bulmalı veyahut o şe kilde kesmeli, Sonra üzerine kuma. # geçirmeli. İderisine de pamuk doldurmalı, Yapılması ve muhafazası kolay kuru gato 125 gram unu “bir hamur tahtası üzerine koyunuz. 715 gram te reyağı, 50 gram toz pekeri, biraz vanilya tozu, bir tutam tuz, bir yumurta sarısi ve bir küçük kaşık süt ilâve ediniz, Bunları iyice yoğurunuz ve İki saat bırakınız. Sonra bir mecidi. ye kalınlığında ve büyüklüğünde parçalara ayırmız. Yağlı bir tepeli, ye diziniz. Üzerlerine fwçayla yumurta sarısı sürünüz, mutedil hir fırında 12-15 dakika kadar bulundurunuz. Bu suretle 60.70 gato yapabilir ve çaya davet ettiğiniz misafir. lerinize ikram edersiniz. Jerseden güzel bir Otomobil devri Bakkala çıkıştı: — Rezalet! Dün akşam sizden aldığım sucuğun içinden şu kau- çuk parçaları çıktı. Bakkal başını salla — Allah Allah! şaşılacak bir şey yok. — Neden?, Fakat bunda — Otomobil yavaş yavaş bey- girin yerini tutmuyor mu? Ressam Resim sergisini geriyorlardı: — Bu duvara nasıl olup ta böy” — Korkma karıcığım. Hak. İe bir tablo asmışlar! kımızda fena bie niyetleri yok, Arkadaşı gülümsiyerek "cevap Baksana reisleri bana bir kadm mübadelesi teklif ediyor, — İngiliz Karikatügü — verdi: — Ne yapsınlar, ressam: bu. lamayınca tabloyu asmağa mec. bur kalmışlar! . ilâç — Zayıflamak için eczacımdan bir ilâç aldım. — Ya, kullandın mı?, — Kullandım.. — Ne kaybettin?. — Doktora itimadımı?. Şahit — Namüslü adam olduğunuza dair bize birisini gösterebilir mi- siniz?, — Çabuk cl Tommi, filmini çabuk banyo yap. Şimdi ateş e. decekler, — İngiliz Karikatürü — — Evet ,mahallemin polis ko” miseri Polis komiserine soruldu ve enun verdiği cevap şu oldu: — Ben bu adamı tanımıyorum. Talip, sevindi: — Gördünüz mü? Ben bu mâ- hallede doğdum ,büyüdüm. Ma. demki komiser beni tanımıyor, nâmusumla yaşıyorum demektir. aklı olsa! — Bir makine gördüm, yirmi — Rica ederim & öyle adamın işini yapıyor. Ancak bir Tir e AY eksiği var, zekâsı yok. ie e imi söyleyiniz. . — Tabii, olsaydı 6 kadar iş ya” — Çorabımı 1. par mıydı?. — Fransız karikatürü — Mükellef zıyafet İyi adamdır, boş sohbettir, zekidir, malümatı da yerindedir. Fakat bir kusuru vardır: Katiyen para tutmaz. Bununla beraber para kâzanmıyor da sanmayın, kazanır ama bir eliyle aldığını, öteki eliyle verir ve daha ayın beşinci gününde parasi suyunu çeker. Ge“ ri kalan yirmi beş gün zarfında nasıl geçinir, ne yer ne içer diye. ceksiniz. Dostlar sağ olsun! Herkesin nabzina göre şerbet-vererek-bir miktar para almasını bilir, kimine iş vaadeder, kiminin maaşını arti» racağını söyler, kimine yazılarının bir şaheser: olduğunu anlatır. Velhasıl her rast geldiğinden, muhatabının haline ve tecrübesine gö” re, bir miktar para koparır. Lâkin son zamanlarda borç bulmakta müşkülât çekmeğe başlar dı. İşleri pek kesat gidiyordu.. Tanıdıkları ya söyledikleri gibi haki» katen parasızlaşmışlar, yahut tecrübe sahibi olmuşlardı. İşin pek sar. pa sardığı bir gün, safdil dostlarından birinden temin . ettiği. beş on lira ile evinde bir ziyafet tertip etti ve nazını çeken. arkadaşlarından on kişiyi öğle yemeğine . çağırdı. Arkadaşlarının hepsi geldi. Soğuk bir kış günüydü. Sıcak yemek odasına girince solrayı görüp şaşırdılar: — Hayrola yahu, hangi dağda kurt öldü! Sofraya oturdular. Yemekler gelip gittikçe haytetleri artıyor, iki- de birde sörüyorlardı: — Yoksa büyük ikramiye mi kazandın? — Yokâa mirasa mı kondun? Yemeğin sortuha doğru ev sahibi, misafirlerinin tstarlarına da yanamiyarak meselenin Sırrını ifşa etti: “Siz sofraya oturunca kapıcı, palto, pardesü ve şapkal ekdiven ve kaşkollarınızı alıp bitpazarına satmağa götürdü nızla İki sene evvel onun için çıldı.. rıyordum. Şimdi ise nefret ediyo” rum, Erkekler ne kadar da deği: şiyorlar değil mi7,