Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Felemengin dezirmenleri siyasetinde küçük — devlet. ler bile rol alı- yor, Eskiden yalnız — peyniri ile Avrupa mil. tetlerinin dilin. de dolaşan Fe- lemenk — şimdi kurtarmaya çalışan bir sulhu kahraman rölünde, Doöğrusu insanım eski — günleri bilhassa Felcmenkten bahsedi . lirken arıyacağı geliyor. —Ara- makta da hakkımız var ya, Bir zamanlar biz gazeteciler Holan. da (yani Felemenk) kraliçesinin kızı prenses Juliana evlendi, ev. lenecek, doğurdu, doğuracak di- ye meşgul olurduk ve bu dediko. du haberleri ekseriya ilk sahife- lerde yer alirdı.. Kraliçe Vilhelminanm, yaşma' rağmen, bisiklete meraklı olma « sından bahsedilir. ve onün bu “şeytan arabası” üzerindeki (o - toğrafları tekrar tekrar basılır - dı, Bugün bu denizden aşağı mem- leketin bütün Avrupa devletlerine üstün bir rol oynamak istedifi görülüyor ve sulh yolundaki büu mütevazi teşebbüsü evvelâ Ho- landanım meşhur yeldeğirmenleri bile kanatlarını çırparak alkışlı - yacaklardır. Vir . Gül İngilterede Gelincik sünü l teşrinisani Umumi Harpten sonra mütareke ilân edildiği gün- dür ve bu gün on < doökuz seneden - beri Fransada, İngilterede, Ame rikada ve daha diğer memleket- lerde ihtifalle, merasimle, ziyafet. le kutlanır. Mütareke gününün İngilterede fevkalâ leliği bilhassa vardır. Bugün Avrupa | en | Brislerif O gün sokaklarda rozet dağıtılır ve İngilizlerin “Poppy" (gelincik) dedikleri bu rozetler sokakta her- kesin yakasma takılarak iane top lanır. Bu iane harp malüllerine yardıma hasredilir. Bu sene İngilterede Gelincik Günü her senesinden daha fevka- lâde oldu. Böyle olacağı da esa - sen bekleniyordu ve bünun için çalışılmıştı. Başvekil ianeyi teşvik mahiyetinde bazı sözler söylemiş, harbiye nezareti hizmette olan âas- kerlerin de yakalarına rozet ta - kılmasına ve iane toplamayı bü - tün kışlalara, karargâhlara teş - mil etmeye müsaade vermiştir. Geçen sene Gelincik Gününde toplanan iane bizim paramızla 4 milyon liraya yakın bir yekün tut- muştu. Bü sene ise 5 milyona ya- km bir para tutacağı tahmin edi- liyor. Bu seneki lli teşrinisaninin bir fevkalâdeliği de, şüphesiz, sulh i- çinde bir “mütareke günü" olma- sıdır ve ihtimal ki İngilteredeki - ler o gün göğüslerine rozetten bi- rer gelincik takarken garp cephe- sindeki kardeşleri, evlâtları gö - güslerine yaradan birer gelincik takmışlardır... Gamelin'in bir sözü Fransız ordu - ları başkuman - danı Gencral Gamelin 'umumi harpte de Mare- şal Joffre'un ya- nındaki en de - gerli kumandan- lardan — biriydi. Fakat — tavazuu ile meşhur olan generalin, geçen harpteki muvaffakıyetlerinden her bahsedilişte bunları ehemmi - yetsiz şeyler gibl göstermek iste - mesi görülmüştür. Onun tevazuu hakkında şu Tıkrayı anlatırlar: Marne muzafferı],etınden son « ra herkes Mareşal Joffre'dan tak- dir ve hayranlıkla bahsederken, bir toplantıda General Gamelin'e de kumandanlardan biri: — Siz de mareşalm sağ kolu yerindesiniz, demiş. Bir profesörümüzün 12 fakiltesine hediyesi Yazan: Suat Derviş (Baş tarafı 2 inci sayfada) parmaklarımız üzerinde hesaplanabilecek kadar az kallımın hayatını kürtarabilmiş, onların en müşkül anında, onlara bilginin yardımciı elini uzatabilmişlerdir. Bunun üzerine Gamelin hayret le gözlerini açıyor, kaşlarmı kal - diriyor ve karşısındakinin yüzüne taaccüple bakarak: — * — Sağ kolu mü? diyor, Mare - şal Joffre'un solak olduğunu bil - tmiyordum ben.., Elmas Kralı öldü “Petrol Kralı" sin ölümü geçen sene kendisin - len epey bahset tirmişti, — Fakat “Elmas — Kralı" nın ölümü bu se- negünün hâdise- leri arastnda kay boldu ve bu Kral harpte ölmecişi için harp haber- leri arasmda yer alamadı. Esasen harbeden devletlere petrol ve benzin sevkine başlandığı gün - - denberi Amerikada yeni yeni kral lar “taht” yolunu tutmuşlardır. Fakat ölen “Elmas Kralı” nın yerini alacak bulunacak mı acaba? Kendisine bü ünvan verilmiş o- lan İngiliz, Sir Thomas Cullinan dünyada ilk elmas madeni miülcs- sisidir, Cenubi Afrikada, Kap ci « varında küçük bir kasabada fakir bir ailenin çocuğu olarak doğmuş olan Thomas calışarak evvelâ ek- mek parasını, sonra kendisine ser- maye olacak parayı, şöhretini bütün dünyaya tanıtan serveti elde etmişti. Dünyanm en büyük elmasmnma onun ismi veril - mişti. “Cullinan” denilen bu elmas 1905 de çıkarılmış Transvaal u . mumi valisi tarafımdan İngiliz Kralı VII nci Edvarda hediye edil- mişti. Kral bu koca parça kıymet- l taşı Felemenk kuyumcularına vermiş ve ondan 9 büyük ve bir- çok küçük elmas yaptırmıştı. Bun lardan “I nci Cullinan” ve “TI. nci Cullinan” iszmi verilen iki büyük parça bugün İngiltere hazinesi - nin malıdır ve biri Kralım tacın - dadır, diğeri do Kral VII nci Ed- vard'ın sandukasının üzerine ko * nulmüştur, Harp fıkrası Anlaşılmazlığı ile meşhur İngiliz mizahı harp ate- şile hayli Isındı. İngilizlerin şimdi birbirlerine hara- retli fıkralar an . lattıklarını oku - yoruz. Bu fıkraların çoğu Almanya ve Almanyadaki. lere dair. Evvelâ onlara birer lâ- kap takmıişlar. Hitlerin adı “Öfkeli daha sonra | Simon Simöon j ni bir filminde Holıvutta gıldız yağmuru başladı! Fakat “Yıldız, lık öyle herkes2 verilen bir ünvan değildir Sinema ve filminden bahsedilir- ken “yıldız” denilince ne anlar - sınız? Bir sinema artisti değil mi? Meğer öyle değilmis. Yıldız Ho - livudda öyle herkese verilen bir unvan olmadığı anlaşılıyor. Holivutta “yıldız” film ilânla : rında ismi filmin isminden daha evvel yazılan artistlere denilmek- tedir. Meselâ şöyle, olduğu gibi: Jeannette Mat Donald “Kalbimi götür!” filminde... Yani yıldızlat, öynadıklâti film den, bu filmin Mevzuundan dahz ehemmiyetli, daha ziyade seyirc! celbedici telâkki edilmektedir. Holivuda artistlerin birçoğu bu nevidendir. Fakat seyircilerin yıl- dız sandıkları hâlde sinema sa - nayii nazarında yıldız sayılmıyan ve ilânlarda isimleri filmlerin i - simlerinden sonra yalnız artistler pek daha çoktur. Son günlerde Holivutta alelâde artistlikten birdenbire yıldızlığa terfi edenler çoğalmıştır. Bu, aldık ları ücret fazlalaşacağı için alâ - kadar artistleri alâkadar etmekle beraber sinema meraklıları için de ehemmiyetli telâkki — edilebilir. Çünkü artık bu yeni yıldızlar i - çin de hususi senaryolar yazılacak selmektedir. Bu “İlk Buse” Tilmile yıldızlığa yük- filmde Tyronc Pover ile birlikta oynamaktadır. Garbo, Williame — Povel, Astarie, Marlene Dietrich ve Bir kaç yıldızın karikatürü: Grala Fred Polis bilmeti -Bir tel Si Avuükat Gavrilof bir geceyarısıma doğr, dar bir sokağında E saplanan bir hangçerle ÜE müş olarak bulundu. (Ü ) W ; kışta bu cinayet dile yapılmış gibi du. Zira avukatın PF ni ve altm saati ::“f.; j Bununla beraber polif , yetin bit hırsızlık gal_, mekten ziyade siya* : satla yapıldığı fikrin pıldı. Katil hiçbir iZ * mıştı. Ölü üzerinde t& bulmat . '.'?,, ff AAAAASA ĞA AĞA AZAAIA AAA » Mak izi bile olmadı, Bu vaziyet suçluyu bulmak V© ? ' gok güç olacaktı. Yap kikat Gavrilofun Mak € ğ « « â çalışan Bulzar k“mı 4 Mmensuüb olduğunu D | İ kardı. Fakat avukat * : det sonra mezsub 0167? İi | teye ihanet ederek BN ğ Yalnız şüphe edilen | aleyhine hiçbir delil dîı madı. Sofya polıslen"ıw # n ölünün ellerini dik$ MA0 yene etti ve avut öj ge yapışmış bir saç KI va ,'_ tel saç size- katili ’“ herhalde, diye me!“ ettiler. f Stefanof — ismindt siyetlerini not ettk Seneler geçti. M& tuldu, Yalnız Stefaf mamıştı. Bir gün * di Meslekdâşları: p. — Bu keğiften ç"g görünüyorsunuz;, f “Görürüz elbet, C€ dikten &onra saçı P muayeneden sonrâ b yet müdürlüğüne £ — Üç sene BWSI'_ ? avukat Gavrilofun ** nada tevkif edilmiş, Filvaki Varnada smda kadımlara 45 çundan Makedon?su gar gemicisi tevkif Stefanof buü gemıcw ,r tm katili olduğunu r ve iddiasını ispatâ — —— oldu. l Acaba nasıl? ) (Cevabmr 11 İN bulacaksmız) Bu- haHak' ) maçları # Bu hafta pazar S'inw futbol müsabakalar!? şudur: TAKSİM 5 Beylerbeyi - Yeni tasaray « Altmtüğ' rofesör Besim Ömer, binlerce Türk kadınını ve Türk çocu- Adolf” ('İ:öringîin 'de "Ü.ı_nits%z Hertetkir “Fialttiki Vdi e ei Clark Gable... Vefa, ŞEREF ST . ğünu yalnız kendi şahsi yardımiyle ve yetiştirdiği talebeleriyle ö. Hermann”, Göbels'e henüz bir| ** K 'I. tür Povla z ' Eyüp - Vefa; pent” lümden kurtarmad:, ve kendi mesleki sahasında açtığı mücadele ve | isim koyamamışlar ama, çok gü-| 1Sin Döyle değildir. İsVVetA senar F d ixa bi | tetanbulüyot : ürlerini yo yazılır, sonra bu senaryoya ransada yapılan bır | istandu'spor, ST attiğı fikir tohumlariyle bu sahadan ismine cehalet denilen müthiş | Zel karkatürlerini yapıyorlar. F Tei S KADIKÖY yilâli bir Azraili de tamamen kovmağa gayret etti. İşte, son haftanın, İngiliz ga -| **'E artıst_ar;_ımr_. 1 propaganda fılmı Süleymaniye - Fakat memlekette kadın hekimliğinin ve diplomalr ebeliğin ya: | Zetelerinde sütun sütun çıkan Son terfilerin listesi şudur: Fransada mevzuu Alman baş- | - Topkapr. M yılmasına çalışan, bunun için dersler, mektepler, vilâdethaneler “harp fıkraları” ndan biri: lğn?ık Sherıc_ian _?'emı _ıfılmlğnde vştkıl_ı Hıtlerı'n hayat.mdan alınan| Klüp murahh p organize ececek ilk fikir ve iş tohumunu atan ve bütün hayatınca Malüm olduğu üzere, Londra| yıldızlık payesine yükseltilmekte -| bir film çevrilmektedir, Filmin is-| — Beden 'l'erblîe" dir. İsmi “Hepsi Tahakkuk Edi - yor!” olan bu filmde Ann ile bera ber George Raft ve John Garfield de oynamaktadır. Judy Garland ile Mickey Roo - ney çevirmeğe başladıkları yeni filmde yıldız olmuşlardır. Henüz on beş yaşında bulunan gesi Futbol Aj Bir.husus hak üzere Arnâvutköy: Akın, Yenişehir Halıcıoğlu, ve Ferif Öyiy lüplerine mensu%)z l e rer murahhasın rihine müsadif Eafşapf;d’ at 17.30 da Cağal yoğl mi “mücadelelerimden sonra...,, dır. Tamamile propaganda mahi- yetinde — olan bu filmin birçok sahneleri aktüalite — filmlerinden kesilmiştir. Diğer — sahneleri ise artistler — temsil etmektedirler. Filmde Hitler rolünü temsil eden artist günde yüz frank ücret al- sokakları geceleri karanlıkta bıra- kılıyor. Bir gece bir adam yolunu bulmak için kibrit çaka çaka yü- rüyormuş, Polis görüyor: — Sokakta ışık yakmak yasak olduğunu bilmiyor musun? Adam polisin yüzüne bakıyor: bunun tahakkukuna çalışan profesörümüzün mesaisi bu kadarla da kalmaldı. ğ O, Türk anasını ve Türk bebeğini korumak gebe kadını ve yeni doğmuş yavruyu, bilgisiz bakımdan kurtarmak için kitaplar yazdı, konferanslar, müzahebeler verdi. Memlekette ana ve çocuğu düşü. nen ne kadar içtimai müessesemiz varsa, ya onuün organizatörü ya- hut ta inisiyatörüydü.. Tam mânasiyle ve bütün şerefiyle bir ilim adamı olmak rütbe. p Trebepeek sini taşryan bu büyük şahsiyetin ,Türk vatanına hediye ettiği bin” — Yahu, diyor sokağı beh Linda Darîıel (İe iktnci filmi b lan | mıştır. ASkerlı lerce talebe, ve yüz binlerce gürbüz ve sıhhatli Türk çocuğu | Böremiyorum, Hitler nereden gö- hönü askerlik T recek! Eminönü aske€ vardır. Fakat onun cömert gönlü bu hediye ile de iktifa etmiyor. O, kenidisine bütün hayatı müddetince mjicadele cesaret ve enerjisini aşılamış olan müsbet bir ilim kütüphanesini ide Tıp Fakültesine he. diye ediyor. ' 939 teşrin ikinci çcel da doğum ve 513:1_ sevkolunacaklar Ki 1 — Şimdiye :;î yapmamış olanlar'? * Bu aa pır rızra Buda meşthur ingiliz mizahcısı RADYOLIİN Biz çok temenni edelim, büyük profesörümüzün kitapları, on- 1 ve bakayâ ( Ğ —'#w ları okuyup, onlardan istifade edecek Türk tıp talebelerine de ayni Bernard Shav'ın hîvıa îîîıattızm 316 ilâ 3';11 LL şekilde ilim ve bilgi aşkı ile, cahalete karşı büyük bir nefret aşılasın. bir “esprit” (ya- '! S b h e p I Ak lulardan müslim ve B ğ Çünkü vâsi memleketimizin hâlâ kıyı ve bucağında bu müthiş hut, ilkam perisi- ı e a a V| Ug e Ve w Şaı ı . piyadelerle harp sanâ nayi y : d in öl i idas lır. İ 5. kedileceklerdir. Ku Hşmanın pençeııııde" ölen nıîzç v.ataıî a_la_ırımır: vardır. aĞ ne atlen bu .mana Her yem ekten sonra gün a “SAHGE ' M üRra Kh cgı îc_:eE Gi celpt€ g*' * Ve onlar, en büyük hasreti; dimağları insaniyet mefhumiyle ol. da kullanabilece - ! z Brrsee gn kleri bir mayt g4t . ı-*' gunlaşmış ve feragatı nefs nedir iyice bilen ilim adamlarıta karşı ğimiz kelime ile dişlerinizi fırçalayınız. BEsKtori İNT - brrakılan bilümüüm el çrati gayri müslim betc Wi * iğ! çekmekte ve yirminci asir tıbbının erisştiği müsbet neticelerden ve- yakiç olmazsa ıstırabı tahfif edici çarelerden istifade etmek için, Amnkara ve İstanbulda apartıman kurmaktansa, memleketin en muh. taç köşelerinde &ermhhi organizasyonlar kuürmağı gaye eklinmiş olan hekimlerin kendi 1ssız köylerine kadar gelmekten korkmıyacakları, g—k_ıpşıy_ecc._:leı_'ı günü sabırsızlıkla beklemekteldirler, söyliyelim, “es -| ERERLAE D AA AAA G AAA CD peri”) si: a ' Mr. Shav bundan bir müddeti selerle konuşabildin mi? evvel Rusyaya gitmişti. Dönüşün. Bernard Shav başını sallaya - de sormuşlar: rak: n Bari Rusyada halktad kim — Maalesef, demiş. O kadar dileceklerdir. nti * ğ 3— Tcmlanm&l $ "rı“ $ d, teşrin 939 Cum3 dadır. Bu doğum p : D'J gün ve saatte ŞU & Tı ilân olunur. çok konuşuyorlar ki, ban kendi. lerine bir lâkırdı etmek için fır- sat bulamadım.., S M0 aat