Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
y —— p —a — - -a v S KİNCİTEŞRİN — 1039 HABER — Akşam Postası * 3 oA DE KURDU — "“' Muhabirinin bildirdiği ; !Hı animarkadaki Alman Almanyaya dönmek hu- ":BDIL bulunması hakkıtı- € Yapılan tekliften dola- ı l"rdli bulunmakladır. 4 Cümhuürreisi Ruzvellt, Hemı,e günü — radyo ile Üüzere bir nuluk söyli- Yörk Times gazetesinin bil- Böre, Kraliçe Mary ve Vapurundan birine sabo- ağln.t dair olarak zabita bazı haberler üzerine ş d'"lbeı'ı, bu iki — vapur %'!ı daha ciddi ihtiyat tedbir İ$tır, Ğl:l" cemiyeli koönseyinin 0 başkanı olan — İrlanda De&alerd, asamblenin 4 ;k'%“tle içlimaa davet edil- : Ül etmiştlir. !lîi Vyetler birliği ın“ kapanmıştır. . 33 veliahti Mişel dün iİ8 i Aha yıldönümünü kutlamak Ş, “Asa Mmücibince reşit ilân 'i:e ayan ve akademi aza- 9p eylemiştir. Tede oturmakta olan Po- nÜRŞIan, Fransadaki Po “İSunca hizmet eltmek ü- k şubelerine müracaatâ İşlir, ng“eüllcaret nezareli tarafın- len bir tebliğ, — hususi OOüinmadıkça gerek çubuk l ı":ekse yabancı memleket k gümüş ithalini yasak ziraalt ı—!clısı, muhtelif neviden Yüyyare satın — alınması Şit İiwum tahsisat a-. | __ü;îkan Export Lines,, 131-" Ve Alyası, Neyyork * Bisca- k“a evyork - Soulhamplon & h Selerleri yapmak üzere kümelinden izin istemiş ada yakalanan Almanlar AŞT 25 ÇALA.) — Rot. | __;l%ı“nan kıtaata mensup askei kaçmış ve EBupen m. © Petersgenfeld askeri Ca tevkif ve hapsedil - ; ) l taraftan jandarma iki Vh ODaası tevkif etmiştir. İ ll olan bu Almanlar sah Üti %" hâmil sahte bir pa - Bekıkaya girmişlerdir. ' %; Eerviers hapishane. lardır. “içteki Ispanya gemisi KJ,V dahili harbi esnasında K Ü * boğazında İtalyan ban. Gi '_” b İuq p“Dino şilebile çarpıştık- f h limanımıza gelerek Ha- Afl 'İ Nk. Aaza altına alınan Ma., Adlr büyük İspanyol gemi '*— Va son safhasına gir . hüktımetı kip edecek üç kişilik bir dt* k%ç bugünkü koönvansiyonel e gelmiştir,. Danyol hükümetinin ahnye kumandanların- “nez'in riyaseti altında- namına bu hpanyol baş konsolo. dan karşılanan heyet, kadar burada kalarak ahvaya iadesi için te- S08 bulunacaktır. A—— Za gelecek ye- Erıkan silebi yeni inşa — edilen İmli bir şilep 1 ikinci. 1 İmanımıza gelecek ve Seferi olduğu için li- İr ziyafet verilecektir. üraül şileplerden biri- | sıslar, imalâtın gizli Paris, 235 — Cephede faaliyet tekrar başıiamıştır. Fransızlar ta- rafından verilen malümata — göre Varndt ormanının — cenubu şarki eteğinde oldukça şiddetli muhare- beler cereyan etmektedir. Fransız kumandanlığı vaziyet almak kararımi — verdiği zamandan itibaren hiçbir askeri ehemmiyeti kalmıyan bu ormanlı- ğın büyük bir kısmını tahliye et- tikten sonra, Fransız kıtalarının cenubda ve şarkta, ormanın niha. yet kısımlarını teşkil eden tepeler- deki mevzileri muhafaza ettikleri malümdür. İşte Almanlar, bu — mevzilere karşı harekete- — geçmişlerdir. Bu hareket mahdut olmakla beraber, uzadıkça, Fransız kuüvyetleri tara- fından ciddi bir mukavemet uyan- dırmış, bu mukavemet artmış ve şiddetli bir muharebe — halini al- maıştır. Fransız ileri — meyzilerine karşı Alman tazyiki artınca Fran- sızlar; tehtide maruz — mevkileri kurtarmak üzere, — muntazam bir mukabhi) .taarruza geçmek, . şarure: tedafüi DLGLALA I *Ummumi yaziyet Fransızlar tara. fında. müstakbel harekâta intiza- ren katiyen tedafüi vasfını muha- faza — eylemektedir. Almanların Zigfrid hattı gerisindeki tahşidatı muazzamdır. Umumi kanaat şudur ki Alman kumandanlığı — bugün, emir verilirse büyük taarruza giri- şebilecek kuvvetlere malik bulun- maktadır. Mozelin şarkındaki mıntaka- da Fransızlar — muvaffakiyetli bir kaç:hareket yapmışlar ve bir mik. tar esirle yeni sistem — mitralyöz- ler iğtinam etmişlerdir. Mütehas- noktalarını keşfetmek maksadile bu mitralyöz leri tetkik etmektedirler, Almanlar, Forbach — garbında faaliyetle çalışmışlar, Fransızlar tarafından işgal edilen Alman ka- sabasını, dün bütün gün yaptıkla- ri hücuma rağmen alamamışlar- dır. Akşam, galebe ümidini kay- betmişler ve hücuma nihayet ver- mişlerdir. Propaganda harbi . Daha şarkta, Ren nehri, boyun ca, tami bir sükünet vardır. Yalnız Alman oparlörleri —bu süküneti ihlâl etmekte ve şu tarzda sözler söylemektedir: ' — Fransa ile harp etmediğimi- zi nihayet anlıyacak mısınız? Fransız askerleri, Bu alayın ar- tık yeter olduğunu söylüyorlar ve öte kıyıdaki gevezeleri susturma- nın yollarını arıyorlar. Cephede Alman oparlör leri bağırıyor: ile harbetmediğimizi nih ayet anlayacak mısınız? “Almanlar bir köyü geri almak için vseyhude uğraştılar ''Fransa gazetesinde, , Almanların ölülere mayn döktüklerini — yazmaktadır. Bu zabitin naklettiğine göre, sa- vaştan sonra, ölüleri gömmeğe sıra gelince, Fransız askerleri, cesetle. re el dokundurur. dokundurmaz, ölüler patlamakta ve daha başka Fransızları öldürmektedir. Bu yazıda, istihkâm neferleri- nin gelip maynleri topladıkları sonra cesetlerin gömüldükleri an- latılryor. Alman tebliği Berlin, 25 (A.A.) — Büyük AL- man umumi karargahı bildiriyor: Volklingenin garbında düşma- nın bir bölükten ibaret — olan ve henüz Alman topraklarında bulu- nan bir dümdar kıtasına taarruz edilmiş ve bu kıta hududun öte tarafına püskürtülmüştür. Bildirmeğe şavaşan başka hiçbir hâdise olmamıştır. ingiliz tayyareleri Almanya üzerinde keşif " uçüşü Yaptılar CLöofidra, "bG'— ' Evçvelki "gece Alman hariciye nazırı fon Ribent- rop nutuk söylediği saatlerde İn- giliz tayyareleri Berlin, Hamburg ve Magdelburg üzerinde — istikşal uçuşları yapmışlardır. Tayyarele- rin hepsi salimen üslerine — dön | müşlerdir. Bir İngiliz vapuru, tayyareleri- nin enkazı üzetinden alıp kurtar- mış olduğu üç Almanı bir İngiliz limanında karaya çıkarımştır. Tayyarenin dört kişiden ibaret olan mürettebatından dördüncüsü kurtarıcıların muvasalatından ev- vel ölmüştür. Esirler; tayyarelerinin bir İn- giliz harp gemisi tarafından dü- şürülmüş olduğunu beyan etmek- tedirler. Saadâbat pakltı Hariciye Nazırları Bağdat veya Ankarada toplantı yapacaklar Paris, 25 (A.A.) — Havas a jansı bildiriyor: Saadabat paktı devletlerinin ya- kında bir kozlerans aktedecekle- ri hakkındaki — haberler Pariste alâka ile karşılanmıştır. Son İngiliz - Fransız * Türk an- laşmalarının bu içtimala herhalde | alâkasız olmıyacağı zannedilmek- tedir. Ölülere de rahat yok ! Bir subay, Journal des Orelats Konferans ya Bağdatta yahut daş Ankarada toplanacaktır. | kaybolanların miktarı 33 Denizlerde harp Dün de iki İngiliz vapuru batırıldı Londra, 26 — Clanslishoim va- puru, Glascov açıklarında batmış- tır. Bu gemi, 1937 - senesinde, Kontes Jellicoe tarafından denize indirilmişti. İngiliz Tafna vapuru bir Alman denizaltısı tarafından Cebelütta- rıktan 80 mil kadar uzakta batırıl mıştır. İngiliz bandıralı Yorkshire va- purunun, bir Alman tahtelbahiri taralından torpillenmesi neticesin- de kaybolanlar meyanında, — yedi kadın, dördü ayni aileden olmak üzere on çocuk, donanmaya ve ha- va kuvvetlerine mensup müteaddit subay ve efrat vardır. Geminin sahipleri olan Bilebi biraderler bir liste neşretmişlerdir. Bü — listede, olarak gösterilmektedir. Deyli Ekspres gazetesinin yaz- dığına göre, Yorkshire yapurunu batıran Alman denizaltısının ku- mandanı bu vapurun imdadına gelen İndepance Hall vapuru kap tanma verdiği emirde askerlerin kurtarılmamasını bildirmiştir. Bunlar — Hindistandan ve Uzak şarktan anavatana ekserisi ailesile birlikte dönmakte olan hasta İn- giliz 'ı—.ker Vej tavvareulennden İ- Dun batan Clan Chisbon vapu- ru mürettebatı Avrupalı subayla- rın idaresinde müstemlekelilerden mürekkepti. Bunlardan 63 ü kay- bolmuştur. Dün Norveç sahillerinde kara- ya çıkmış olan Stonegate İngiliz gemisi mürette“atından birisi bu geminin Panama ile Madere ara- sında bir tahtelbahir — tarafından değil, Almanların cep kruvazörü olan Doyçland tarafından - torpib lenmiş olduğunu beyan etmiştir. Amerika1 vapurunu hangi gemi müsadere etti? Vaşington, 26 — Bir Alman harp gemisi tarafından yakalanıp Rusyanm —Murmansk limanına götürülen ve orada Almanların elinden alınan City of Flint vapu., ru meselesi Âmerikada heyecan uyandırmıştır. Nevyorkta çıkan Herald Tribu- ne şöyle yazıyor: “Bu hâdise siyasi bir dinamit taşıyor. Fakat bunu soğukkanlı - lıkla tetkik etmek lâzımdır.” Amerika hükümeti hâdiseyi tet kik etmektedir, Mürettebatm ne. rede olduğuna dair Amerika hü- kümetinin resmen malümatı yok. tur, Âmerikan amirallık — dairesinin hukuk müşaviri Silax Axteli, be- yanatta bulunmuştur: “— Söovyetler Birliği açıktan açı ğa Almanya yanında yer almak istemezse, vapuru muhakkak su . rette geri vermelidir.”" Amerikan vapurunu musadere Onu ilk görüşte sevmemiştim. ÖO şimdi beni giydirmeğe yardım e- derken ona karşı duyduğum anti pati artıyordu. Onun teması ne” dense bana istikrah veriyordu. Ü- nun elinden kaçınıyordum, etim adeta onun temasına karşı ısyan ediyordu. Gerek bu, gerek ocakta kaynayan muhtelif — tencerelerden çıkan koku midemi alt üst etmiş- ti. Biran evvel dışarı, açık hava. ya çıkmak için istical gösteriyor- dum. Bundan başka, beni karaya bırakmak için ne gibi bir tertibat alacağını anlamak için — kaptanı görmem İâzımdı. Aşçı, bir taraftan ağız kalabalr giyle özür dilerken, diğer taraftan başımdan, göğsünde eskiden kal- ma kan lekeleri kurumuş, yırtık kollu bir pamuklu gömlek geçir - mişti. Ayaklarım şimdi bir çilt amele galoşu içindeydi. Bacağıma geçirdiğim yıkanmaktan rengi at. mış, soluk mavi — pantalonun bir bacağı, ötekinden en aşağı - yir- mi beş santim kısa idi.Pantolonun kısalmış bacağını görenler şöyle bir zehaba kapılırdı: Sanki şeytan kokninin Truhuna bir pençe atmış, önu — yakalaya- mamış, yerine pantolonun paçası- nı kapmıştı. — Bu lutuf için kime teşekkür etmeliyim? Bu suali, başıma küçük bir ço. cuk şapkası, sırtıma da - kolları dirseklerin hemen altında nihayet- lenen kısacık bir yöllü caket geçi- rebilmek suretile geyinmem ta - mam olduğu *zamaân tsörmuştum. Aşçı, yapma bir tuvaletle dağ - rulmuş, toplanmış, yüzüne yılışık bir tebessüm kondurmuştu. At lantik yolculuklarımır - sonunda, vapur garsonlarile temaslarım ne- | ticesinde edindiğim tecrübeye is- tinaden yemin edebilirdim ki o, şimdi bahşişini bekliyordu. Heri- fi bilâhare daha yakından tanı * dım; onun o sırada yaptığı hare. ketin gayrişuuri olduğuna artık şüphem yok. Onun ©o hali mü. tevaris bir hizmetkârlık hissinden ileri geliyordu. Yüzünün efemine hatları yağlı bir gülümseme ile büsbütün yayıl- mıştı: — Adım Tomas Migriç efendim. Emrinize amadayım. — Pekâlâ Tomas, dedim. Es- vaplarım kuürüduğu vakıt seni w nutmıyacağım, Sanki varlığının derinliklerinde, hayatlarında aldıkları bahşişlerin donuk hatıralarile ecdadı kıpırdaş mışlardı: Yüzünü hafif bir ışıltı kapladı, gözleri birdenbire parla- dı. Gayet minnettat ve mütevazi bir sesle: : — Teşekkür dedi. Sonra tıpkı geçme kapılar gibi hürmetle yana kaydı ve ben gö- verteye çıktım. Denizde uzun müd- ederim efendim, eden Alman harp gemisinin hü - viyeti hakkında da kati malümat yoktur. Bir rivayete göre bu ge. mi Emden kruvazörü, diğer bir rivayete göre de cep zırhlisı Doyç land'dır. —— ĞIM nwnrrm OLAMAZ - Yapmaktadır. ALLOŞERİ Bi R KASŞA AÇACA -| X Sun SÖON MACE RALARI: W 1 5 ly BU TARARTAN Ü - 3 FÜ ÇÜNCÜ PENÇERE, sııı:ı BURADA BEKLEYÜO > det kaldığım için hâlâ pek zayıf tım, Bir rüzgâr sağnağına yaka . lanarak ayağımın altında inip çı- kan gövertede sendeledim ve düş- memek için kamaranın yanına tutundum. Bu sırada gemi ada - makıllr yana yatmıştı teknemiz kocaman pasifik dalgalarile salla, nıyor, onlara gömülüp çıkıyordu. Eğer Consonun söylediği gibi hakikaten cenubigarbi istikame - tinde yol alryorsak rüzgâr tahmi- nime göre hemen hemen tam ce * nuptan esiyordu. Sis dağılmıştı. Şimdi dalgaların köpükleri güne . şin akisleriyle parlayordu. Kali- forniyanın bulunduğu şarka doğ- ru baktım. Ufukta, sis yığınların- dan başka bir şey görünmiyordu. Bunlar, şüphesizki — Martinez'in başına o meş'um felâketi getiren ve beni içinde bulunduğum müş. kil vaziyete sokan sis tabakaları idi. Şimalde ve pek uzak olmayan bir mesafede denizden çıplak ka- ya yığınları yükseliyordu. Bunlar- dan birinin üstünde bir fener ol- duğunu farkedebiliyordum, Cenu. bigarbi istikametinde, hemen he * men yolumuzun üzerinde diğer bir geminin yelkenleri görünüyordu. Ufku çepeçevre muayeneden son- ra gözlerimi bir daha yığınları tetkike çevirdim. İlk nazarıdikka- timi celbeden şey benim gibi ö * lüm tehlikesi geçirmiş bir adamın bir hayli alâkayı calip olması lâ. zımgelirken kimsenin benimle a lâkadar olmayışı idi. Şimdi dü - mende duran ve kamaranın üzc rinden ara sıra bana bakan gemi” ciden başka benimle kimse meşgu olmamıştı. Herkes geminin ortasında cere. yan etmekte olan bir hâdise ile alâkadardı. Orada, iri bir adam sırtüstü lombar kapaklarından bi* rinin üstünde yatıyordu, Giyinik- ti. Sadece gömleğinin önü açılmış- tı. Mamafi göğsü okadar kıllı idi ki etini”görmek kabil değildi. Yü. zünü ve boynunu, arasına kır düş” müş kara bir sakal çevrelemişti. Gözleri kapalı idi; anlaşılan bay- gındı. Kocaman göğsü inip kalkı- yor, gırtlağından boğuk bir hırıl. tı çıkıyordu. Bir gemici vakıt var kıt denize ipe bağlı, yelken bezin- den yapılma bir kova sallandırı- yor, çektiği suyu yerde bihoş ya . tan adamın üstüne boşaltıyordu. Lumbar ağzında biradam bir aşağı bir yukarı geziniyor, ağzın- daki yaprak cıgarasının ucunu hit detle çiğniyordu. Bu, tesadüfi bir bakış hayatımı kuürtaran adamdı. Boyu takriben bir motre yetmiz sekiz santim, en fazla bir seksendi Lâkin üzerimde bıraktığı ilk tesir uzun denebilecek boyu değil kuv- veti idi. Geniş omuzları ve koci' man göğsiyle iri yapılı bir adam olmasına rağmen onun kuvvetini öluıerlnden Aâç' b;*îşîş vadini * tuzak vapılıvor : İSAŞN BZ Tni iri adamların cüsse kuvveti olarak * tavsif edemiyordum. Onun hey'et! umumiyesinin ifade ettiği kuvvet zayıf, yay gibi adamlarda gördü- ğümüz asabi, şedit bir ki iri yapılışı dolayısiyle onda da ha fazla bir göril kuüuvveti gil' tecelli etmişti. Sakın görüşte dr onun goörile benzediği anlaşılme sın. Anlatmak istediğim onun bı deni mevcudiyetinden hariç ole rak ele aldığım kuvvetidir. Onu gibi, bizim vahşi hayvanlara, a' gaçlarda yaşayan ilk ecdadımızı kuvvett/ - atfettiğimiz ibtidai, vahşi yırtıc canlı bir kuvvetti. Onun telkir ettiği öyle bir kuvvetti ki, o, ha yatın, maddei asliyesi, bir yıla * nn başı koptuğu halde vücudun hareket ettiren varlıktı. (Devamıi v e AA a kyem e