Ni Hstof «< NİRAANANNAN olomb'un -murtasına Doğru... —— VASFİ RIZA ZOBU İŞ Mün birinde ten Viyanada eski devirlerin Neşe ve zevki "Hitler diyarı, kaldı mı ? yön Üstüydü, eski A- | tükleri felâket deryasında, imç Pududuna geldim. / e, Almanya, deni. ç irin kapısında da AE üniforması ayrı Ni karşılarlar: “A. A A geldiniz!,, der- aç e Paratorluktan son. toprak üstünde kal Tâğmen, müstakil ye rk bu kürenin sır. rından dolayı Bir gün: “Ne © hi meğe vakit bulama. tk; ie iye vee geldiğim ia, gümrük binası kğ bu sefer için- işler. Duvarlarm- kahramanlarınm Şimdi “Her Hit, eylemekte.. Bu in üstünde Ar Zördüm. “Doyçes Hitler” diye oku - A neyi “Alman selâmı” tercüme edebiliriz a. Kelimenin mânası ye. bilecek. “Hayl,, tı (nebi) dir diyorlar; “İs Evet, ilk bakış “Üy ına geldiğini ar Buna mukabil tlerciler de, reisle - e ini ileri sürüyor - (evliya, pir) ve e va, lam & Mânayalda gel m bumu da” , Şu hesap. iv ini “yaşa”| Kg Mitler, gibi bir şey da lang Alman toprakla” ar müddet işaret memurla. $ AYucumuzu kar” Böntererek: “Var Sa Ase Hitler,, diyece. Ni vi ibarek ismi geçtiği ie hussıra,, gibi Cermencesini söy- âdetleri otüz se” iştik. Hiç ol e hi, e «uy ç İki defa bizi: Di diye ni in ortasındaki Milleti “Selâvatı şe. Elbi dillerine bu du- Senâyı vird edi. Ml W başka bir ka - © bir duahanlık. ” ay yerinde söyle- — bizim gidi “Hayl Hitler” di- | ildiğini görmek Ee Be re Be ee en “3 nda ihtar edi- kabullendikten me sağa sola dua narak “Hitler hepsinde * Acaba Viyana hayatta ne şekil "ya, koskoca bit l küçücük bir iy arana rağmen, | e her Yeri, bu; ri, EŞİ iş > sahili selâmet arıyorlardı, Gi birinde bu sakin hayat ve müte. vari düşüncelerle yataklarına yatan Avusturyalılar, ertesi sa- bah gözlerini açtıkları zaman, cihangirliğe heves eden bir dev. letin efradı arasmda kendilerini buldular. Dün akşamki (Avusturyalı) * İar, bu sabah (Alman )olmuşlar. dı. Acaba (olmuşlar) mıydı? ». İşte arkadaşların merak ettikleri taraf.. İçlerinden biri, bu merakt | yenememiş olacak ki; polis dai- resinde ihtiyatsızlık edip: — O eski Viyananın zevki, neş'esi acaba gene var mı?. diye soruverdi. Hitlerin (At. | man) polisi, şiddetli bir Seibiyet içinde: — Viyananın asıl şimdi neş'e” si geldi, onların işsiz adamlari * na iş bulduk. Karınları doydu... Dilenci kalmadı. , Lâfın alt tarafını korkumdan dinleyemedim. Bu cesurane sü- alin karşısında herifin bir gâza, İsna uğramaktan korkarak, kem dimi otomobile dar attım. Ama, hududu bekliyen bu Al. mânın müğafaasına mukabil, Vi- yanalıların rstırabı o kadar aşi. “kâr ki. Bu memnuniyetsizliği yanlamak i için tetkikatta bulunma” “ğa lüzum yok. Sıkı bir istipdada rağmen önümüze gelen Viya. malı (ah! Yetti.. İndiğim otel di- rektörüyle geçen devirden aşi - “nayım... “Ah, o eski Viyana, o wenki Viyananın neş'esil.,, “dedi. Duymamazlığa yeldim.. Neme Tü” zım!.. Yeni işgal altına girmiş bir memlekette, muhalif bir fikre iştirak etmiş gibi görünmek bi. Je, adamm başına binbir felâket getirebilir. Ama yakanızı bırak - mıyorlar ki,. Dükkândaki satıcı, lokantadaki garson, gazinodaki masa komşusu ,otomobilin şofö. rü; eğer Viyanalıysa, muhak- kak ve aşikâr bir şikâyet değilse de, imal: sözlerini size dinleti, yerlar. Sorup, soruşturmak merakına müptelâ olan arkadaşımla, şeh- rin içinde tramvay yolculuğu ya. parken, yanımıza düşen ihtiyar bir Avusturyalı, derdini öyle yana yakıla, yüksek sesle anlat. mağa başladı ki, dikkatle önu dinleyen dostumun kolundan tu. tunca tramvaydan aşğarya atla- dım. “> Bir zamanlar, eski Avustürya. hılarla ettiğimiz muharebeleri Vi- yanaklar unutamamışlardır. At. larının nal sesleri, düşmanları fa- ra, onlar da biztlen doya doya İn intikam almışlardı. Fakat büna râğmen, eski Türk ordusunun i muzaffer zamanlarını hâlâ korku İ ile anıyorlardı. O kadar ki: U. mumi hârbde müttefikimiz oldu- ğu balde, Viyanadaki şehir mü- zesinde “Türklerin Viyana mu - hasarası” na aid resimler sıra sr ra asılı duruyordu, Bir düşman l elinden çıkan bu tablolar, Tür - kün kahramanca kazandıkları za" e galışı. e ülel getirmiyordu. m İİ ie ve hü- kıllarına cihan. yz dursun, Yan gözle bak- Üyorlar, lard:. Kendi. Sereyanna bırak» any olmadan | arıyorlardı, siyaseti niha, le, düş - 7 HE Zi # ii m ep m LL ferlerden değil, uydurulan, bize vahşet isnad edilen resimlerle do. luydu. Türk; O Viyanalıları kazr ğa çakıyor, atının arkasında sü * rüklüyor, çocukları şişe geçiri - yer, diri diri ateşte kızartıyor şeklindeydi. Bunu onlar utanma dan oraya asmışlar, senelerce ge“ lene gidene seyrettirmişler. Bi - zim memurlar, elçiler, müfe' . ler, seyyahlar da bunu görüp:| “Nedir bu kepazelik?”* dememiş. 1864 “Senesinde ŞU SPOT havadis:e:ini duyamaz mıyız ç Bir oyuncu ile bir hâkem arasın da çıkan bir ihtilâfın dolayı yarı” da kalan Demirspor - Galatasaray maçı hakkında henüz bir karar ve rilmemiştir. Dün futbol federasyonu tarsfın- dan hakem Tarık Özerengindeni ra* poru hakkında izahat istenmi: Hakem Tarıka gelirice ken ha tamamile iyileşememiştir. ... Dolmabahçe stadının temel atma in şehircilik tır. Birkaç aya kadar merasimle ilk taş konulacaktır. Gelecek sene idman şezliklerinin yeni stadda yapılacağı söylenmekte dir, , *. Feridun Kılıcın idare ettiği dünkü maçta mutat kavga gene çıkmıştır. Oyuncular ve hakem ( müteamızla rın elinden güçlükle kurtularak po lis nezaretinde adan çıkarılmış. hâdise adliyeye intikal etmiştir. m g:0 Yeni bir spor mecmüasmın çıka cağı söylenmekteyse de yaplığımız tahkikata göre bunun asıl ve esas arn olmadığı anlaşılmıştır. Kırmız Beyaz Türkiyenin bi: spor mec muası lâkabını hâlâ muhafaza et- mektedir, Güneş klübü müessis azaları bir içtima yaparak klübün futbol ve at- letizm şubelerini yeniden ihya et- mek kararını vermişlerdir. Toplan” tıyı müteakip klübün bahçesindeki angcevi ağaç (Sulanmış ve Güneş klübünü tesis eden Muslibid dinin evine gidilerek kendisine bir demet çiçek verilmiştir. ... Kandilli, sasa;hanesinden, verilen, bir habere güreRebiinin kaşmda bir tel saçın çıktığı görülmüştür. xe Önümüzdeki hafta futbolcuların babası lâkabını almış olan Beşik- taşlı Höznünün futbol hayatına 2- tılmasının ellinci yılı münasebetile, Şerel stadında bir jübile yapılacak” ar. Merasim için İngiltereden bir ta- kım davet edilmi Son dakikada bir muharririmizin yetiştirdiği mev suk br habere göre İngiliz takımına | karşı Hüsnü tek başına oynuy: acak:! tır. ro © İstanbul klüpleri arasında yapılan dünkü yüzme yarışlarına iştirak €- den yüzücülerden 8 #i boğulmuştur. Bu 8 kişi hakem heyetini teşkil eden Feridun Kılıç, Nuri Bosut, ve — İerdi. Onlar da Viyanadan geçen bütün turistlere bizi böylece ilân etmişlerdi. Her Viyanaya g de müzeye uğrar, o levhaları yer- lerinde asılı gö: Türk memurlarma şikâyet, ga - zstelerle bâhsedesilim.. Ne bu rinden kaldırdılar... Bugün Avusturya ortadan kalk &. Memleketi istiliya uğradı. Şimdi harbe de girdi.. Şehirlerde anaların babaların aç kalması az geliyormuş gibi cephelerile oğul can veriyorlar; düşman ta. rafından alay alay imha ediliyor” lar. Şimdi merak ediyorum: Viya- na kapılarına kahramancı daya - nan, ber halde çok asilâne hare» ketler gösteren Türk milletini “vahşi” gibi gösteren Viyana şe ii müzesi direktörlüğü, günün İ birinde Avusturya istiklâlini ka * zanırsa, Almanlar için acaba ne tablolar hazırlıyacak? Aslı kendi "ırkından olan Cermen devlet a » damlarından çektikleri belâlar - dan sonra sölonlarma astırmak için ne çeşid resimler yaptıracak? ! Vasfi Roza ZOBU lar; yabancı bir devlet hesabina | Adnan Akın taralmdan hemen dis*| ye edilmişlerdir. “.. Bugün karilerimize atletizm saha-| sında yeni bir muvaffakiyet haber vermekle sevinç duyuyoruz. kü atletizm müsabakalarında G saraylı 100 metreci Semih kendisine "İait olan 100 metre Türkiye rekoru" nu eğale etmiştir. Bu vesile ile Semihi ve torunlar rını tebrik ederiz. .. Geçen seneye kadar tatbikine de-| vam edilmekte olan (futbolcuların z ağustos ayında klüp değiş fazla tehacüm olduğu için diğer aylara da teşmil (o edilmiştir. Gittikçe artan müracaatları karşı lamak maksadile oyuncuların yal ağustos ayından gayrı aylarda klüp değiştirebilecekleri ilân olunacaktır. Lİ Evvelki hafta İstanbul bir gazele buhranı geçirmişti. Mitit küme depr İasman maçını yapmak için İzmir ve Adanaya gitmiş olan matbuat takımı, beraberinde (şehrimizin bü tün gazetecilerini, oyuncu, idareci ve seyirci olarak götürünce gazete” ler çıkamamak tehlikesine omaruz kalmıştır. İstanbul halkına geçmiş olusun deriz. Tevjik Ünsi Atçılık ve biniciliğe dair Muhtelif dünya haberleri U.R,S,S.DE: Sovyet Rusyada yetişmekte olan at adedi son 15 sene zarfmda gittik çe azalmaktadır, nitekim: 1916 da: 35,800.000 baş, 1930 da: 20.200.000 baş, 1915 te: 15.900.000 baş, 1958 de: 17.500.000 baş olarak tesbit ©. dilmektedir, Hayvan yetiştirme teşkilâtı mü. dürü ve Ziraat komiseri son sene zarfmda 4 defa değişmiştir. Diğer taraftan harslsr umum müdürlüğü de 18 aydır münhaldir, UR.SS, te 2670 at mütehassısı ihtiyacma mukabil ancak 1500 müte. hassas bulunabilmiştir. HOLANDADA: Holanda askeri spor komitesi Har- dervijk civarında ilk defa yeni tarz bir müsabaka tertib etmiştir. Müsa. baka 70 Km, mesafe Üzerinde ari. zalı bir sabada motosiklet ve ara- sında bir yarıştır. Konkura 15 at ve 29 motör işti. rak etmiş ve 15 atm müsabakayı hiç bir arizasız bitirmesine rağmen motörlerden 8 i yarışı terke mecbur olmuşlardır. Birinci gelen nt müsa. bakayı 20 şer dakikalık iki istira. hatla ceman 4.48 de, birinci gelen motör is© fasılasız seyirle 3.25 te bitirmişlerdir. İNGİLTEREDE: Meşhur Ascot yarış haftasında bu İ re deliğine kaçıran, yeniçeriler,'İ tablolar bizimkilerin milliyetine |s6ne 499.752 sterlinlik bahsi müşte. işi havyarcılığa vurduktan son. | dokundu; ne de onlar utanıp ye * İ İrek oynanmıştır, 1937 senesinde oy. nanan para mıkdarı 548.390 sterlin İolmasmın göre bahsı müştereklerde ufak bir tedenni görülmektedir. 1935-37 seneleri arsmön Lon. drada hafif iş atı mıkdar: 42.528 ve ağır iş atı 24.447 olarak tesbit e. dilmişti. Son sene bu rakamlar $i. rasıyla 37.625 ve 20.666 olarak gösterilmektedir, NORVEÇTE: Bu sene Norveçte yapılan Guldbra udadaa! cinsi damızlık atları konku, rona 52 aygır iştirak etmiştir. BELÇİKADA: Ostand at yarışları encümeni beş. ten az atm koştuğu yarışlardada kili bahislerin ihdasına karar vermiş . tir. Kazalı düşüşler. Belçikalı çok kiymetli Jokey Eddy Ellis Ostand. da 10 Temmuzda bir yarışta binmek. İte olduğu King. Kong isimli attan düşerek ölmüğtür. Eddy Ellis 38 yaşında Avrupanm en yksek Jokeylerindendi, Haya. Askeri Almanların garp cephesinde girişmeğe hazırlandıkları söyle- nilen taarruzda zırhlı kıtaların pek çabuk ilerlemeğe muvaffak olacakları yolundaki iddialarını ta kân Vistül vadilerinde olduğu gibi yürüyemiyeceklerdir . Almanların o “panzerdivisio- nen,, değikleri zırhlı kıtaları or. ta hacimde tanklarla hafif hücum arabalarından müteşekkildir. Hü. cum arabaları faaliyet sahaları geniş ve sür'atli silâhlardır. Bu sayede takip hususunda dâ çok işe yaramaktadırlar, Fakat muayyen bir tipte tankların ayni zamanda hem sür'atli, hem faali- yet sahaları geniş, hem silâhr kuvvetli, hem de zırhr kalın ol rasınt temine o tabiatiyle imkân yoktur. Bu sebeple Alman sah. ra hücum arabalarında zırh ka- lunlığı sür'ate feda edilmiştir. İspanya harbi tecrübesi Alman ları, hücum arabalarının zırhla. rını takviye etmeğe sevketmiştir. Bir senedenberi Alman fabrika . ları daha kalım zırhlı tank imal etmektedirler, Bununla beraer mevcut tank- larm zirklarını kalınlaştırmağa imkân yoktur. Çünkü motör kuv. vetini arttırmak, dolayısiyle tan. kı büyütmek icap ederki tabiatile bu, yeni bir tank yapmaktan farksızdır; “Şu balde Almanlar hizmetteki hücum arabalarını İs- panya harbinde edindikleri tec. .| fazla işçiye ihti rübelere göre tadil edememişler demektir . Buna mukabil zırhir kıtaların. da şu tadilât: yapmışlardır: Zırh- ları çök zayıf , hafif hücum ara. balarını kadro harici etmişler. yerlerine daha kuvvetli trk tanklar koymuşlardır. Lâkin bu yeni arabaların zırhça pek kuv. vetli olmadıkları, sür'atlerinin ise fazla olduğu biliniyor. Bu heşapça, Alman hücum a- rabalarının zırhları, orta kudret. te tank defi silâhı karşımda fazla mukavemetli sayılamaz. Zırhlı hücum İstalarma karşı ilk korunma şekli, arazinin arr. zasmdan İyi istifade etmesini bil mektedir: Muayyen derinlikte sular tankların ilerleyişini dur. durur, Dağlık bir mntaka, büyük mikyasta tank hücumuna müsaid değildir. Tanklar daha ziyade yol isterler. Ormanlık arazi tank. larm ilerleyişine omâni olacak tedbirleri sür'atle ve kolayca al- mağa çok müsaittir. Tanklar ba. taklık arazide de ilerleyemezler, Bunlardan başka müdafaa e dilecek mevzileriin önüne, tank- Jarın sun'i ve pasif engeller de konu. labilir . Bunlardan tank çukurları çok derin ve geniş siperlerdir ki vü. cuğda getirilmeleri zamana ve ç gösteren teğ- birlerdir. Her iki usulda ancak dâimi istihkâmlarda kabili tat. biktir . Sahra muharebelerinde tankla, ra karşı sür'atle alınabilecek ye- gâne müessir ve pratik tedbir mayn tarlaları vücuda getirmek. tir. Tanklarm nitmda pathyan bu nevi tank maynları tankı ta. tında bindiği yarışlarm kısmı aza İmmr kazanmıştır. Son sene Brüksel Büylik mükâfatı, Belçika Derby. #ini, ve Ostand büyük mükâfatını kâzanmışıtr, ilerlemesine mâni olacak | i ları arasında bir karşılaşma oldu- mesele mamiyle ciddi telâkki etmeğe im. | olmadığı aşikârdır. Alman İ zırhlı kıtaları garp cephesimde, ! İ min için esi ler Tank NÜCUMU Karşısında müdafaa ve korunma usulleri mamiyle tahrip etmez, onların dişli tekerleklerini tahrip ederek arabayı hareketsiz bırakır. Sür- atle konulan ve kabili nakil bir çok mayn nevileri mevcuttur. Üçüncü ve en mühim müdafaa usulü tank defi toplarından isti. fadedir. İlk hattaki ki defi toplarının derinliğine kade. meli, kesif ve devamlı hir ateşile himaye altına almak çok mürs- sirdir, Fakat tankların geçebile. ceği dövülmeyen hiç bir arazi parçasının kalmaması için ateşin devamlı olması şarttır. Ateşin ke. sif olması da, tank defi toplarm- dan bir kısmının susmağa mec. bur kalması takdirinde geri ka. Jan topların devamk bir baraj ateşi açmalarmı mümkün kilmak bakımından lâzımdır. Ateşin derinliğine kademeli ol- masına gelince; buda (tankların ilerlemesine mani olacak tedbirle- rin en mühimmidir, Kademe kademe ateş karşısında tanklar, barajlardan bir ku geçmeğe muvaffık olsalar mütea. Kip barajlarda duralayacaklardır. Hiç bir hücum kıtası, kuvvetli bir topşu ateşi himayesinde olmaksı- zın, böyle birkaç ateş hattını geç meğe muvaffak olamaz. Neticeye gelelim ; Bir ordunun, zırhlı kıtaların ta- arruzları karşısında emniyeti te. şart kâfi derecede tank dali silâhına malik olmakta” dır. Bundan sonra kıtala istikametlerde kendisini tank dafi larile korumak o hususunda imli olması şartı gelir. Müdaha- e vaziyetinde, tehlikeli mınlaka- larda keşif yapmak için ozaman müsaittir, Fakat taarruzda vaziyet tama. mile değişir. Çünkü (hareket es nasmda elde dalma ve devamlı su» rette tank dafi silâhları bulundur mak güçleşir. Bu vaziyette her i. leri hamlede kuvvetli öncü müfres zelerile ve arazinin (arızalarından istifade ederek tank deli silâh. larını yerleştirmekten başka çare yoktur, Maamafih bütün bu tedbirlere rağmen düşmanın bütün silâhlari- le hücum edip tank dafi barajları nı yararak hücum arabalarma yol açması da akla gelen ihtimallerden dir. Bu takdirde cep böyle bir yarılışmın vahim neticel tahdit etmek için, düşmanın zırhlı kıtalarını evvelden (o hazırlanmış bir tevkif hattında durdurmak ça. resi kalır. Bu hat, tarık dafi topla” rı ve topçu ile takviye »lilmiş tar bil bir mania meselâ bir su mec ras ye olmalıdır. ».. İri muhasım taraf zırhlı kıta. ğu takdirde muharebe ayri 2x“ manda hem bir deniz harbi, hem de süvari çarpışması karakteri gös tererektir. Bu vaziyette o malzeme meselesi muharebenin neticesinde en mühim âmil olacaktır. Kazana" | cak taraf, zırhı daha kalın, silâh daha kuvvetli ve menzili daha faz la taraf olacaktır. Zırh ve silib kuvvetleri müsavi olduğu takdir? iyet sürati fazla tarafta kal; .,.. En) 1914-1918 harbinde başlıca ik silâh taarruzda topçu kuvveti, m dafaada mitralyöz o olmuştu. Bı yeni harpte ise başlıca rol oynay? cak silâhların taarruzda tank; mü dafaada tank dafi topu < olaca anlaşılıyor. Adnan NOŞ