21 Ekim 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

G — Çabuk zengin olmak ahlâksızlığı Yazan: M. DALKILIÇ EÇEN 1914 harbinin icat eltiği ahlâksızlıklardan biri ve belki en müthişi, çabuk zengin olmak ahlâksızlığıdır. Bu hastalık, bir cemiyet ahlükının frengisidir — denilek.dir. Ve bu frengi, tâ bu harbe kadar, bütün dünyada, hemen bülün ha. ve meslek tabakalarma yayılmıştır. Halbuki, herhangi sabada Lkeşfiyat müstesna, servet sahibi ol- mak, meşru olarak, yalnız ekonomi ile kabildir. Bu da zamanla 'mümkündür,. Bir malı satmakla zengin olunmaz. namusluca geçini- lir, Bir malı çok satmak ve çok iktısat etmekle servet sahibi oluna, bilir. Çok satmak içinse o mal üzerinde dürüstlük, sağlamlık . halis- lik, üstünlük İlâh., gibi yüksek kaliteler yaratmak gerektir. Az ve kalitesiz bir iş İçin de çok para almakla servet yapıla- maz, Çok voya iyi kalite işle çok iktısat, İnsanı servete götürebilir. Halbuki bugün işportada toplu İğne satan bile geçinmek değil, bundan zengin olmak hırsma düşmektedir. Malın maliyeti gayet ucuza düşürlülmek için hile yapmaktan başka yol vür | m.uhr? Hile ve ihtikârı işte bu ruh yaratıyor. Geçen harp duuyayı böyle bir ahlâksızlık doğurdu. Bütün memleketlerde alman şiddetli tedbirler ümit ettiriyor kâ bu harp onu öldürecektir. ve SHMA * LKL Vakıt Asım Us, buğgünkü makalesinde Türk - İngiliz -ve"Fransız -paktının hariçle bıraktığı tesirleri tetkik e- diyor. l[uhnrrâr. paktın Berlindeki durgunlıık müstesna — olmak üzere her , taraftfa müsait karşılandığını, bilhassa Moskoya müzakerelerinden sönra imza edilmiş olmasına rağ- men Sövyel mahafilinde de açık bir sempali mukabele gördüğünü, Ro- manın 'da Türkiyenin hattı hareke- tindeki dürüstlüğü takdir ettiği gö- rüldüğünü'kaydediyor. Asım Us, —Almanyanın da paktı iyi bir gözle görmese bile kendisi | için bir şikâyet mevzuu bulunmadı- Pını elbette iliraf — edeceğini, feri lerin ve milletlerin hayatlarında yerine göre tehlicuyi gür: almadıke r:a elde edilebilen bir nimet olmadı ı gibi ” eldeti *nimetleri muhafaza elmek için gene icabında tehlikeyi göze almaktan başka çare bulunma- dığını kaydeferek yeni muahede- nin Moskova ve Röma gibi Türki- yenin vaziye'? ile alâkadar devlet merkezlerinde açıkca takdir — edil- mesi onun beynelmilel sulh maksa- dınma yapacağı hayırlı hizmellere ilk beşaret oldufunu tebarüz etlirğyor. Cumhuriyet Vunus Na ji, “Sovyet tebliği mü- nasebetile,, başlıklı — makalesinde, Harleiye vekilimizin avdeti müna- *;betile Moskovada neşrolunan res mi tebliğin iki komşu: — memleket dostluğunun "amimiyet ve kuvveli- ne ait düşür”eleri teyit — eden çok Ökiymetli bir vesika olduğunu kay- dediyor. Muharrir, Türk “ Sovyet 'dostlu- Buünün bir *ırihçesini — yaptıktan sonra Möskovu tehliğini cümle cüm- e tatlil edi-s - ve bu tebliğin bil- hassa “iki bükümelin sulhu idame bahsir “elerek suzularım bir kere dalra teyit ettiğini,, kavdedean cümlesinin en büyük hakikati ifa- de öylediğini tebarüz etliriyor. "Veni Sabalı — İ Tee> Hüseyin Cahit Yalçın da Ankara muahedesinden bahsetmektedir. Muharrir, Moskova müzekerelerin- '*_îıı SİRA BİERCHİNİ RÜH LAR Yazan: Nezihe Muhiddin —İ3— Zeynep cdudaklarını büktü: | — Ben onlarla uyuşamam kil. — Ne demek uyuşamazsın? Böy- le bir davete sevin. Bunlar belki ikl yüz senelik asil, kibar bir aile cedleri paşa.. Bahaları Ca Ankarada mehus.. Kızlarını görüyorum inci gibi çocuklar,, Her gün üniversite- ye gidiyorlar, — Fransızca bilirler mi? — Orasinı bilmem ama, elbel bi- lirler. f Annesdd: # %e[eâe tE.. UCCUÜL 'e den sonra Ankara bilhassa iki: * protokole göze çarp mış olduğur - kavit ve muahedena- menin tedafit mahiyetini zikrettik- fem sonra diyor ki: “Boğazlarda Türkler hâkim ol- dukça Balkanlardan başlıyarak bü- tün şarkt Akdeniz havzası, Suriye, Filistin, Mısır ve İrak — tamamen sulh ve asayiş içinde rahat — rahat çalışabilmek ve inkişaf etmek imi- kânımı bulur.,, Tan h_I. Zekeriya Sertel, bugünkü ma- kalesinde —Ansarada — imzalanan Türk « İngiliz - - Fransız — paktını tahlil etmekte ve bü paktın memle- ketefolduğu katar beynelmilel sulh ve nizamın ftesisinde de temin ede- ceği büyük faydaları tebarüz ettir- mekledir. Yeni Lehısfan Devleti Onümüzdeki ay içinde kurulacakmış Lehistanda bir de Yahudi devleti kurulacak Kopenhag, 20 (A, A.) — Poli- tiken gazetesinin Berlin muhabiri gu haberi vermektedir: 1 Teşrinisanide yeni bir müz- takil Polonya devleti kurulacak- tır, Yeni devletin mesahai sathi- yesi hemen hemen Bulgaristana muadil olacak ve merkezi Varşo. vada bulunacaktır. Diğer taraftan Polonyada mev cut takriben üç milyon yahudi İ- çin de merkezi Lublin olmak üze re Polonyanm şarkında ayrı bir yahudi devleti teşkil edilecektir, 'EDİEBİ | ! - | HLAM İtalyan vaburları seferlere başlıyorlar İtalyanlar sonteşrinin birinden itibaren Adriyatik ile İstanbül a- rasında muntazam vapur seferle- rine başlamağa karar vermisler. dir. ROMAN, — Gideriz - dedi « hiç olmazsa bir gece öolsun rahat rahat yemek yerim ve bulaçıkltar kurtulurum. Veysi usta şimdiye kadar kendi ayarında olan bir takım esnaf ve bahçıvan kızlar'nı evine toplayın kızını. eğlerdirmeğe — çalışıyordu. Fakat çoğu meklepli olmasına rağ, men fransızca pek bilmiyen bu kız- cağızlar: Bira gelir garson Sira gelir e--lislon şarkısile dansettikleri için Zeynebi bir türlü âçmıvorlardı. Zeynep hiç islemeye İslemeye ana ve babasının peşlerine takıla - rak Mahmud Selâmi Puaşanın kona- ğına gilliler. Kapıyı açan bir ağa onlara yöl gösterdi. Merdiven başında da yaş- li bir kalfa gayet nazik bir favırla misafirleri karsılayarak — doğrücü jüyük paşa ile hanımefendinin © - Biğ ©e ntahedesinin - Zelzele zararsız atlatıldı Ankara, 21 — Evvelki zelzele İstanbuldan başka Bursa, Ankara, Kocateli, Kütahya, Çanak kale, İzmir, Adapazarı, İnegöl, Es- “işehirde de duyulmuştur. İnegöl. geceki & bazı binaların dıvarları - çatla- mıştır. Başka verlerde hasar yok- tur. Evvelki gün gündüz saat 11.35 de Bursata — UZludağda ve gece 23,30 — ile 24 arasında — Çorluda, Bursada, İnönünde, Geyvede, Or- hangazide zeizeleler olmuştur. İnö- nünde iki baca yıkılmıştır. Eskişehir ve Edirnede pasif korunma denemeleri Ankara, 21 — Dün gece Edir- nede ışıkları maskeleme tecrübe- leri yapılmış ve muvalffakiyetli ne- ticeler alınmıştır. ! Dün Eskişehirde de pasif ko- runma denemeleri yapılmıştır. İstanbul seferberlik dıl .. Istanbul vilâyeti — seferbörlik müdürlüğüne tayin edilen Silivri kaymakamı Ekrem yeni vazifesi- ne başlamıştır. Çiftesaraylarda mektep açılacak İstanbul muhasebei hususiye - si Çifte saraylarda büyük bir ilk mekteb inşa etmeğe karar ver . miştir. —— Orman mühendisine ihtiyaç var Memlekette 1600 orman mü - hendisine ihtiyaç görülmektedir, Orman mektebi kadrosunu geniş- letmega çu.lışacaktır A — A!manyadan olan tüccarlar Harb başladığı zaman Alman- yaya göndermiş oldukları mallar- la büu memleketten alacaklı olan tüccarların alacak mikdarları tes bit edilmiş ve bu paralarm mer- kez bankası tarafından kendileri- ne ödenmesi kararlaşmıştır. 3 ——— Kızın üzerine saldırıp çantasını kapmışlar Ödet isimli bir kızım Kâfıtha. ne sırtlarımda üzerine hücum © - derek elindeki fotoğraf makine - sini ve çantasmı çalarak kaçan İsmail, Mahmut, Mehmet, İlyas, diğer İsmail ve Alinin muhake « melerine dün ikinci ağırcezada bakılmıştır. Polisteki ifadelerinde her şeyi İitiraf ederek çaldıkları eşyaların yerlerini bile gösteren suçlular, alacakh a | mahkemede her şeyi inkâr et- mişlerdir. Şahitler icin durusşma başka güne kalmıştır. — ' Dolmahahcede meydan Dolmabahçe sarayımın karşısım- daki afaçlıklı saha tanzim edile, cek, burada büyük bir meydan yapılacaktır. yar köşelerinde akşam ezanını bek, leyen bir sükülla tesbihlerini çeki- yorlardı. Misafirlerini ayağa kalka. rak karşıladılar. Paşa güler yüzle - buyurun efendiciğim. Şöyle rahat geç olüur - dedi sonra genç kızı gös- tererek: — Sizin küçük hanım mı? diye sordu, Genç.kız mağrur bir eda ile pa « şaya yaklaşarak elini uzatlı. Paşa, huın biraz hayrelli bakışları karşı - sında bir koltuğa otururak ayak a « “Şak Üslüne atlı. Paşa güler yüzünü misafirlere karşı bozmadan: — Şöyle başbaşa bir iftar edelim - dedim - sala geldiniz efendim. Veysi Efendi gülümsiyerek; ' e- ÂAllah ömürler versin paşamı * diye cevap verdi , İhva buyurdu - nuz. Her ne kadar lüyiksek de el » .hamdülillâh orucumu bir gün bı * tardukları odaya gölürdü. İkf Yhti- —rakmış değilim. ilkE İ*B'E-R—- Akşam Postas Erzurum 20 BİRİNCİTEŞRİN — 1939 Bç demiryolu merasimle açıldı Cumhuriyet, demiryollarımızı onaltı senede 3191 kilomeire artlırdı Erzurum, 21 — Erzürum hat- tının açılışı dün büyük merasimle yapılmıştır. Davetlileri hamil olan trenlerin ilki dün sabah saat yedi- de ye üçüncüsü de — saat 9,30 da Erzuruma- varmıştır. Vekillerimizin ve hütün davet- lilerin toplandıfğı meydanda. me- rasime istiklâl — marşile başlan- mıştır. İlk olarak hazırlanan kür- süye belediye reisi Mesut — çıkmış ve rahatsız olduğundan İstanbul. da bulunan umumi mülettiş Tah- sin Üzerin yerine bütün Erzurum- luların sevinç hislerine tercüman ol müştur. Bundan sonra kürsüye — gelen nafia vekâleti inşaat dairesi reisi Razi ve vali de birer nutuük söyle- mişlerdir. Müteakiben — istasyona gidilmiş ve Nalfia vekili Ali Fuat Cebesoy tam saat 11 de kordelayı keserek hattı açmıştır. Ali Fuat Cebesoy kordelayı ke- serken söylediği nutukta ezcümle demiştir ki: “— Sevgili vatandaşlarım, Bundan 16 yıl önce Cumhuriye- timizin ilk kuruluş günlerinde va. tan hudutları içinde işliyen demir- yolları 4176 kilometreden — ibaret bulunuyordu. Eski devirlerde ya- bancı eller ve emellerle — kurulan ve işletilen ve yurdumuzun müna- kale —ve muvasala ihtiyaçlarını muhtelif bakımlarla tatminden çok uzak olan yabancı — demiryolları Cuümhuriyet — hükümetince satın almarak güzergâhları ıslah ve va- sıtaları takviye edilmiş bir halde millete mal edilirken Buyük İsmet İnönünün ihyakâr ve — azimkâr & liyle başlıyan millt-demiryolu | si- yaseti de kısa bir zamanda büyük bir inkişafa mazhar olmuş ve bu. güne kadar yeniden — üç bin yüz doksan — kilometrelik demiryolu inşa edilmiş bulunuyor. Şu halde memleketimizde mevcut demiryol- Üsküdar adliye binası Üsküdar adliye sarayının İnşa- sı bitmek Üzeredir. Sonteşrin İi « çinde bina teslim almacaktır. —— 0———— Alman vapurları lima- nımıza gelmege başladılar Harb başladığı gün limanmmiız- dayken memleketimize ait bir “ çok malları boşaltmadan Bulga - ristanın Burgaz limanma kaçan Alman bandıralı Arkadiya vapü - ru yapılan teşebbüsler üzerine Hmanımıza dönmüş ve malları boşaltmağa başlamıştır. Bulgaris tanda bulunan diğer Alman va . purları da bugün gelecekler ve buradan Almanyaya gidecek mal ları ve bilhassa tütün — alarak Bulgaristana, oradan da Tuna yo luyla Almanyaya gönderecekler- dir. * «EDEBİ Veysi usta artık lâyık demiyor, lâyik diyordu. Paşa biraz müslteh « ziyanc: — Allah kabul cısln diye cevap verdi - hem efendim lâyiklikle oru eün bir münasebeli yok ki. Bir lâ. yik istediği kadar dindar olabilir. Nice âlim ve yeni görgülü sefirleri- miz var ki, namazlarını oruçlarını bir kere olsun bırakmazlar. Bu me- seleler pek yakında herkes farafın - dan Aanlaşılacaktır. - diye ilâve et- ti sonra sözü değiştirdi: — Günler tzadı maşallah. Hanımefendi ayak ayak üstüne atarak bu sözleri neredeyse bir kah- kaha ile karşıl-yacak. olan Zeynebi kapida bekliyen Lall'aıa işaret & - derek: — Küçük Vınımı çocuklırm oda- sınn götür - dedi « Zeynep İsler islemez, " kendisine başile gülerek işaret eden kalfanın önüne düşlü, liğ olmuş ve bunlardan 6930 kilo- metresi devlet tarafından işletil- mekte bulunmuş oluyor - Adapa- zarından başlıyâarak Boludan geç- mek ve İrmak - Filyös hattınm İsmetpaşa — istasyonuna müntehi olmak üzere ayrıca bir hattın ya- pılması da derpiş — edilmektedir. B* arada şark ve cenüp demiryob- larımızın son inşa safhalarına da temas etmek çok faydalı olacaktır. Diyarbakırdan itibaren 173 üncü kilometrede kâin Reşan mevkiine kadar müşterek bir hat halinde gi- den demiryolumuz oradan iki isti- kamet takip edecektir.,, İstasyondaki merasimden sonra müfettişlik binasile, vali -konağr nin Ve belediye binasının da kü- şat resimleri ayni davetlilerin hu. zuürile yapılmıştır. larının tulü 7367 kilometreye ba- | 21 BİRİNCİTEŞRİN — Hayata di Yaratıcı tahâ! Jepense güc je penst vous. — Paul anân"' Ş İR yazımda: “Tarih * den ibarettir,, iddi bulmadığımı,o iddianın bir” ıl'j lış tahminlere sebeb olduğ!" miştim. Hâdiseler nrasındn’ KÜ .V bugün arasında bazı beil“r rülebilir; fakat — bunlar sathidir ve bu benzcrh“"w" den, neticenin de mutlakâ ? sı Iâıımgelmez. Peyami böyle — düşündüğünü memnun oldum. Fakat iki kişinin clıi'llllfî rasındaki benzerlik de, ,. arasında görülen hcn“'“ ytf Romanya ile ticaret müzakereleri — başlıyor Türk - Romen ticaret müzake- relerini yapmak.ıîzere dün Ro - manyadan şehrimize bir - ticaret. heyeti gelmiştir. Yedi kişilik o . lan heyet profesör Dimitreskunun reisliğindedir. Türk heyeti de bu sabah dış ticaret reisi Bür - han Zihni Sanusun reisliğinde Ankaradan gelmiştir. Müzakerelere saat 10,30 da baş lanmıştır. Müzakereler on beş gün ka * dar sürecek ve yeni bir anlaşma - iİmzalanacaktır. ——— * lthalü't"rî!üühi'ül"ölbfîrîdü’ 'yeni bir usul> ——— Bir buçuk aydanberi bankalar tarafından kesilen akreditif mu- amelelerin takas limted şirketi e- linde bulunan vasıtalarla ve ahdi takaslar yolu ile yapılması tica . ret vekâleti tarafımndan kararlaş- mıstır. " İthalâtçılarımız takas şirketine, müracaat eder etmez mümkün olan kolaylığı göreceklerdir. Bun dan başka ihracat bedellerinin tüccarlarımıza kolaylıkla tediye - Bi için de tedbirler alınmıştır. On beş bin köy çocuğu daha okutulacak Köy mekteblerindeki muallim ihtiyacını temin etmek üzere Es- kişehir, Samsun, Edirne, Kasta - monu, Kars, Manisa ve İzmirde açılan eğitmen kursları gelecek hafta faaliyetlerini tamamlamış olacaklardır. Kurslardan 580 köy muallimi çıkacaktır. Bu mezunlar Cumhuriyet bayramında merasim le yeni köy mekteblerinde vazi . feye başlıyacaklardır. Bu süret- le bir buçuk milyon mektebsiz köy çocuğundan on böş bini oku- tulmuş olacaktır. Girdikleri «2lon patarın odasın - dan büshütün beşkaydı. Burası en son sislem kübik eşyalarla süslen « mişti. misaf'p girdiğini gören üç genç 'ız nyağa kalkarak Tcarşıladı- lar. Pasarsn torüunları gayet alçak gönüllü id”*" PDerhal mtec>ek bir bahis açarak Zeynebi sohbetlerine kattırlar. Büyükleri Tıp, fakültesine devam ediyordu. İki küçük kardeşi de üniversitenin hukuk fnküllesî ta lebesindendiler. Söz arasında bhbunları öğrenen kat gürürünü düşürmek istemiyor - duü. Bir aralık genç kızlara fransıze ca bilip bilmediklerini sordu. İkisi hem fransızca, hem almanca bili » yorlardı. Öbürü ise - fazla olarak ingilizce de öğrenmişti. Zeynep kendini tutamadı: — O hâlde niçin Topkapıda olü« .Tuyorsunuz? « diye hudalaca - sör- ıln , (Devamı var) BİROMANIP | |K Ki Zeynep bir az kendini topladı. Fa. pek farklı değildir. Bir buluşur, ikineci merhaled? | ribirini kaybederler. Böyle ? r» na da sevinmelidir; insâ ayrı düşünce yollarından! n'” lerdi hayat tahammül edil surette yeknasak olur, tarib rÖ'R | çekten tekerrür eder dur? Peyami Safa, düşünc ederek, milletler için 18 fertler için de batıralnf"' Hunu söylüyor ve Yahya BU L “Kâmildir o insan ki .'I“g larla,, mısramnı değıştirîl’", tfür o insan ki yaşar j diyor. İşte bu noktada Bgene ayrıliyor. Hatiralarla yaşıyan adattt | muhakkak ölmüş değildir , doğruüsu bu, adamına gört . | Eski eserlerin'a şöhreti eden, yenisiri yaratmak Ptini göstermiyen bir sanâth “Ölmüştür,, diyebiliriz; f“v Ştinir değil, hayatının z yeni şiirler için ihya ede? ima canlı £ ğil midir? B*" “Je sais Vart d'evoguer 165 ” heureuses. — Ben, ,“del larını ihya etmek sanâ yım,, derken yaşadığını kuvvetle ve' ıflini isbal mu? » P Yalnız sanatkârdan balh gözüküyorum. Fakat ha şamanın, başka İnsanlar kuvvetli bir hayat göst€t* şünmekten uzak değilimM: — J) hatırlama vardır: biri, k:f rakan, eski günlerden gö üp lanı solgun izleri seyirîü insanın hatırlaması, ö!ek anları, zevklerindan hiçb 'kl" betmeden, hattâ — o zet”, ederek yaşıyan insanın * op Bu faal tahatlnrü nasil ölr tutabiliriz? Hayal cılışlf:”,ı miş günlerin Cağır'k, PC balarını toplayıp oıılm'ds gerçektekinden de üstül yaratırken, ölümden b mız öolür mu? Tahattürür taımyyüld*”' olmadığı zamonlar val'd'f laire'in Yahya Kemal'it 9 DA leri tahs” — » değil midir çeti tine, Elvire" Te beraber B lü kenarındaki kayalarf W gün mü daha canlıydı? nün halıraları ite “Le Le n dığı saatlerde mi? | Hepimizin, hakikf M“dy w yanında, onlardan çok Ti çünkü onlardan çok dehâ * lan hayali hııtn'alıııı-u'ı'nîL Hattâ hakiki Fatıralarım hay nimizde işlene işlene © onli tıralar arasına karışır VE yenii bir hayat, bir yaratma pül ,ml lur. Marcel Proust'un g bu nevi yaratıcı tahattif ': | muştür, Nnrll" ah Jl Gümrüklerdeki malları çıkar! 19 ilkteşrin T gümrüklere gelmiş olaf ef vekm ! * h vi mallarmmn ithaline .tince müsaade sonra gelen mallar b istifade eaemıyecekîefd" Ğ : lar da kendi gümrükl şehsl " rikmiş Türk malların! ! g,ı,- ceklerdir. Piyasada bi lar bollaşacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: