Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Beşikten mezara kadar sağlam ve beyaz kalan dişler! e Diş macunu kullanan- lar birçok tecrübeler- den sonra neden RADYOLİN de Çünkü Radyolin: * tre) maz. eritir. 4 * be kullanabileceğiniz çizip hırpalamadan temizler ve parlatır. L00 kat'iyetle öldürür. Diş etlerini besler, diş eti hastalıklarma mani olur. Ağız ikokusunu keser, Siz de sabah, öğle ve akşam, her yemekten sonra günde 3 defa Şeker Hastalığı Olanlara Fazla Şişmanlıkfan şikâyef edenlere: Emniyetle Kanzuk Gluten Müstahzarları Fazla şişmanlığa istidadı olanlar için en mükemmel rejim müstahzarlarıdır. Vucudu besler fakat Şişmanlık yapmaz Umumi depo: İIİNGİLİZ KANZUK ECZANESİ daima karar kalıyorlar? Dişlerde (Küfeki - Tar husulüne imkân bırak- Mevcut olanlyarı da Dişleri mine tabakasını x Ağızdaki mikropları 95 Kullanınız eazazzammaz HABER — Akşam Postası K a n z u k G ı te n F;ıyasaya çıktı. -KANZUK Glüten MA- Bütün tanınmış Eczahane, ecza depoları ve buyuk bakkalıyelerden KANZUK Gluten ekme (Biscottes) - KANZUK GLÜTEN KARNASI - KANZUK GLÜTEN ŞEHRİYESİ - KANZUK GLÜTENGEVREĞİ PİRİNCiİ - KANZUK GLÜTEN FİYONGOSU - KANZUK GLÜTEN KUSKUSU Çeşitlerini isteyiniz. Kanzuk Glüten Miistahzarları, Fennin En Son Terakkilerine ve Tababetin Emirlerine Uygun ve . Sabit Olarak Hazırlanmıştır. Istanbul Perakende Satış Ye i: Bahçekapı Zaman İltııyat Deposu IZMIR. Acentamız TÜRK ECZA DEPOSUDUR. Ankarapalas-İzmır TELEFON: (3438) İzmirin en modern, en temiz ve en muntazam aile yuvasıdır. Konfor, temizlik, ucuzluk noktasından Anka- ra Palasım fevkinde otel yoktur. Banyolu, kaloöriferli, müteaddit firıişerli oldıga gi bi nefig yemekler veren lokantayı, pastahaneyi, ve kı. raathaneyi havidir. 1 EYLÜL — 1939 ( Beyoğlu, iİSTANEB Aüstahzarları UL | Almanca dersi Seri ve asri HABER Metodiyle ve mütedil Üücretle ders almak is- | teyenlerin “Almanca öğretmeni,, ismine mektupla gazetemize mü racaatı. A, S “ saç boyaları saçların ülbü' lerini iade eder, Ter V'-' makla çıkmaz, daima 58 İtr. Kumral ve siyah I'C“];B hi saç boyalarıdır: İNGİLİZ KANZUK ' ECZANESİ ( BEYOĞLU - İSTAN' nacağı gayet sıhhi el çantalarında bile ta$ ve en ince elbiseler altınc . belli olmuvan. 'uda bütün serbestiyi veren gayet l-:ullıı.nl!ıı det bezleridir. FEMİL ve BAĞLARI * her '"İ; zane ve hüyük magğazalarda bulunur. « Bayanların m. .rem t...aletlerinde kU l | İstanbul Bolu arasında telefon konuşmaları açıldı. A — Üç dakikalık konuşma 75 kuruş. B — Konuşma saatleri 9,30, 10, 11,30, 12 ve 16, 17 dir. İstanbul Telefon müdüriyeti şon bir ay içinde | misyonda hazıt bulunmaları * P T T Umum Müdürlüğünden : » caılıp tali bi zuhur etmiyen 20.000 m/m ve 80000 adet 4 m/m ki ce nan 100.000 acet alümi pazarlıkla alınacaktır. | 2 — Muhammen bedel 8000, muvakkat teminat 600 lirâ 1_ zarlık 16 eylül 939 cumartesi günü saat 11 de Ankarada p.T. müdürlük binasındaki satmalma komisyonunda yapılacaktır- dl İ 3 — İsteklilerin şartnamelerini görmek üzere mesai 5487 gi finda hergün Ankarada P.T.T, levazım ve İstanbulda IU“” I “ında P.T.T. levazım ayniyat şuhe müdürlüklerine muracîıa li pazarlığa işmrak etmek üzere ikinci maddede yazıl: gün vE lan olunur. (4065) (6657) nyıf m 1330 JOZEF ' BALSAMO |zirı kalabalık hareket etti. Artık 'süküt ve sükünetten bizar olan halk biribiriyle konuşmağa baş - |ladılar. Vikont Jan kızkardeşinin arabasına yaklaşıp pencereden başını içeri sokarak tebrik etti. “Kontes son derecelerde neşeli bulunuyordu. Vikont prensesin maiyet ara- 'balarından birinin yanında kö . nusmakta olan bir genci eliyle göstererek: — Köontes, bu gencin kim ol. duğunu biliyor musun? Diye sordu. — Hayır, fakat siz de kralın |Beni takdim eylediği sırada pren “sesin ne cevap verdiğini biliyor musun? — Şimdi bunun ehemmiyeti yok: İşte bu genç Filip Dö Ta - verneydir. — Sizi yaralryan değil mi? — Evet. Konuşmakta olduğu güzel kızın kim olduğunu biliyor musun ? — Rengi soluk, mağrur kızı ndt?, — Evet, bak gimdi kral ona Bakıyor, ihtimalki prensese de onun ismini sörüyor, — Sonra?. — Sonrası Filibin kızkardeşi. * dir.. —AI. — Dinle kontes... Niçin oldu- ğunu bilmiyorum, fakat bana öyle geliyor ki benim ağabeyi- sinilen sakındığım gibi senin de kızkardeşinden sakınman icap eder. — Delisin, Jan?. — Bilâkis akıllıyım; her hal- de, ben . Filibi göz önünde tutacağım, — Ben de kxzkardeşımı göze den kaçırmam., — Sus! İşte dostumuz dük dö Rişliyö geliyor. Hakikaten dük, başını sallı. yarak koöntesin arabasına yaklaş- tt.. Kontes, gayet sevimli bir te- , bessümle: — Ne oldunuz dük? Hoşnut değil gibi görünüyorsunuz? de- — Kontes içinde bulunduğu- müz sevinçli vak'aya lâyık ola. cak surette değiliz, hepimiz pek ,ır, daha doğrusu — gamlı gibi bir halde bulunuyoruz, değil mi? Eski zamanda böyle değildi, ve- Hahdin — valdesini karşılamağa gittiğimiz zamanda ne kadar şgen bir heldeytdik, Acaba bünun sebebi bizim o vakit genç oldu- femuzda mıydı?. Dükün arkasından bir sada: — Hayır dük hayır, bunun sebebi kraliyetin bu kadar ihti. yar olmaması idi. JOZEF BALSAMO 331 Bu sözleri işidenler birdenbire titrediler, dük arkasına dönerek, teklifsiz bir tavırla elini omu- «Una koymüuş bir ihtiyor asilza- deyi gördü: | — Ne görüyorum?,, -Baron dö Taverneyi! Sonra koöntese dönerek: — Kontes, en eski idostlarım- dan biri, haklarında güzel tevec. cühünüzü rica ederim, Baron Ta verney Mezon Ruj... O sırada, alayın tertip ve ida- resine memuür olan zabit: — Haydi efendiler, hâydi ara. balara! diye bağırdı. İki ihtiyar asilzade, kontesi se- lâmlıyarak beraberce bir araba. baya doğru gittiler. Çünkü bir çok zaman ayrılıktan sonra bi- ribirini gördüklerinden dolayı pek sevinçliydiler. Vikont kızkardeşine dedi ki: — Size bir sey söyliyeyim mi? Babasını da evlâtları gibi pek beğenmedim... — Küçük vahşi Jilberin kaç. tığına şimdi acıdım.. Eğer bura- da olsaydı, bunlara dair bize malümat verirdi.. — Şimdi başka işimiz kalma. dığından onu pek çabuük bulü- ruz.. Arabaların hareket etmeleriyle bu konuşma yarıda kaldı. O gece Kompin kasabasında Ş Ha l kalındıktan sonra iki sarayın er. kânı, eski ve yeni saraylar halkı karma karışık bir halde Parısc doğru yola çıktılar. — * ee PÜ e Himaye edeni, matmazel Şo" nun, Pariste Valva sokağına ge. lerek “Jilber burada mı?.,, sua- liyle kaybolduğunu anladığımız Jilbere dair izahat vermek za. manrı geldi zannederiz. Şöse köyünde Filip dö Taverneyle Vikont Dübarri- nin düelloları sırasında Jilber, kendisini himaye eden kadının ismini anladığı zamandanberi o" na karşı olan hürmet duygusu azalmıştı. Taverney şatosunda bulundu . ğu sırada, bir ağacın arkasında sâaklı olarak, babasiyle beraber bahçede dolaşan matmazel And- reyi gizli gizli seyrettiği vakit - lerde bir çok defala: baronun madam Düharri aleyhinde pek açık sözler söylediğini duymuş- tu. Tasavvurlariyle fena ahlâkı- nı öğrendiğimiz ihtiyar baronun - asusi bir maksada binaen söy. lediği bu sözler, Jilberin kalbin. dâe yer etmişti. Dübarri adının, — Fransada fena bir şöhreti oduğ'unu bilen |Dün ve yarın tef” VAKIT kitatip külliyatı No, — 11-20 ikinci $©7 — 11 Gorio baba | 12 Deliliğin psikolojit | 13 İlkbahar selleri | 14 Engerek düğümü 15 Rasin külliyatı D | 16 Samimi Saadet 17 İstatistik İ | 18 Çocuk düşürtenlef — 19 İlim ve felsefe 20 Mevcudu kalmîd’ — n —©. Bu serinin fiatı 5-30 ji Hepsini alanlara yüzd? y to yapılır. Kalan 4.2* Çi 1,24 kuruşu peşin aıın Hi | bakisi ayda birer ı üzere üç taksite Nğî'”g e Li . . w a PF Dün ve yâ_f'; _ş, tercüme küll)| 7 nci seride? 61-67.-7 kitap 1 Vikontun ölümü — || 62 Lencit İLl, ğ 63 Liza 64 Evlilik B 65 Gizli Pamuk hl_f% 66 Bizans tarihi 67 Senyolbeos A'f“!ı