RIHI ROMANI: 84 Yazan: Mu iray ve arkadaşları İznik tekfurunu bağlamışlardı ki, kiye mr değilsin!,. Afrodi - eyi kaçırdın, alçak!,. dedi, Bu yg dim hayatim nal olaca - o, mi?.. Ni A önbir hileum ederek: yay nde anlıyorum! dedi. Mi İçin buraya geldin" <y Bürtedi: Rimeey Grogorius!,. Bunu bil Üy, Sir sey yok!, EDEN nereye hapsettiğini, Pi bir sey olup olmadığını... y Hakkı İçin seni serbest bira- a Mustafa, birdenbire titre, R iin bu yeminini pek yer- ağtu, Gregorlumu böyle bir Mag v8 olan mas serbest bıraka- Kİ Köse Mihal onu diri diri Betirmek için ahdetmiş - rini bu uğurda verecek rmişlerdi. Miray, Kızılca Mustafanm Yüzüne bekışma hiç aldır- y ela) b m tas, ha Roriustan yegâne emeline ALİ öğrenmekten başka bir fi Mamtiyordu. e Mirayın heyecandan ki Olmuş yüzüne hiddetle ü y Weutdanyordu, « krarladı: am vermiyor musun? yi & © vakit Mirayı şaşı göz N rek ğ ar mahsus bir şekil * eden.bir adamın sözüne Miray üzerinde hakika- he ti Rihi oldu. Na, izne, ayy haydudça hareket eden 6 Sana söylüyo, e. re baydutşa hareket ede- a kat eözümüz söndür. Dedi. â üzerine söz veriyo- ie Eer, Afroditiye bir a UM ve nerede olduğunu eyi bana teslim edersen se- LU) ga eğim. Artık sabrı taşan Kizilen MM esi işitildi: hi, ŞEN, teyim! Ne yapıyorsun! İn hayatı kellelerimize de- a ala Mustafaya döndü: Müstain! diye bağırdı. © bir inssnm elinden esir âncak can o mukabilinde N A v iy a », Teğoriusa döndü. dedi, Bana hakikati geçirmek sureti, di, tir, Hiç kimsenin aklın» gi Bay Yatak odanda cani - ik edildiği geçmez!., iş ri meyus bir halde inle - ai ie B: Sky td, koca egkiyn relal in mai, v “mid yok!.. diye homi Meşa Srnra hiddetle kafasını ki 2 Mira My az » dedi, Yalnız adamla - Ro. de - Gü, senden de imdad ol - May anlıyorum! de Neg, gerbire yelsle bağırdı: | “*, “R? bire metün!, Atrcği “rte 99 ml yapt > Hay, 2€1 bir gülüşle güldü: NA Afroditi hayata ve ta edi. ben sana © taa 'akat NA aya? “debileeek vaziyette de, hg“ yy sl burada değil! adinden geçmek ve, yazıp Binçla başmı salladı. | Seher, Miraym yüzüne bak- | vaplı. Zira yüzü birden | fenalık | Bzere — Bursayal,. Demek olüyer ki Bu raslketubü almadın?.. — Hayri, Gregorinsun o vakit yüzünde şey- tani bir ümid ve gülümseyiş parla- â: ! nu süratle alabilmen İçin bizzat sü- | varilerimden birini sana gönder. İdim, Afroditi de benden yanma ver memi rick ettiği birkaç muhafızım- İla sana mektubunda bildirdiği yere bu saba hareket etti! yrelle Gregoriusun yü- rdu. Şaşalamıştı. mektubunda bildirdiği Diye mırıldandı. Yani nereye we niçin hareket etti?, Oraya onu sen mi gönderdin?, — Hayır!.. Ben göndermedim! Kendisi öyle arau etti. Pontosa çit tu — Pontos mu7,. Fakat, dikkat et, Gregorius, yalan söylüyorsan bu sefer hakikaten canınla oynu - yorsun!., Greğorius tekrar acı scr güldü — Yalan söylemediğimi anlaman için beni rehiye olarak almana rs. fsıyım!.. Eğer Afroditinin hakika - ten Pontosa gitmediğini görürsen ne İstersen Yaparsın!,. Mirsy düşünüyor, Afroditinin ne den Pontosa gitmiş olacığmı bir türlü anlamıyordu. — Peki, Gregorlus, Seni adam - İarımla cmin bir yerde emanöt bi- râktleiğimi!, Bureiye tedi Gteti- bulursam seni serbest tırakaca, ğım! Fakat Afroditinin Pontosu git mesi vo beni oraya çağırtması ne- den ienb ettiğini bir türlü anlıya - mıyorura!.. Gregorlus birden boynunu doğ - İrulttu, Şaşı gözlerini Miraym yüzü- İne dikti — Ahmak!, Sen tecrübesiz bir ço cuk, bir büdei Dişe bağırdı. — Halbuki Afroditinin mektubu- b 3AHÇIVANLIK 'Miray tekfurun bu balareti kargi- sr.da morardı, Veziyeti m Kızılca Mustafa *dorbal kılığına davranmış. Miray ona durmasını işaret etti. Gregorius ayni tavırla devam etti: — Afrodit senden dabr uyanık!, Dedi. O budala değil ki Bursaya <eslim olsun! — Niçin — Hâlâ niçin diye soruyorsun?. | Bursada sizin hayatmız deği), ölü- ,münüz isteniyor! Mal hatunun mek ptubunu Köse Mihale gösterdiğimi görmedin mi? Onun için oAfroditi İkendi ayağıyla bir budula gibi Bur- saya teslim olacak değildi ya!.. Bi- izan sarayma da dönemez! Çünkü İorası da sizin diri veya ölü yaka - lanmanıza emir vermiştir!.. İ Şimdi anladın mı Pontosa niçin dığını?.. Miray hayret içindeydi. Maama - Bh Gregoriusun söylediklerinin çok doğru olduğunu görüyordu. Gregoriusa döndü. — Gregorius!.. Seni Bursaya tes İlim etmek içir gelmiştim! Eğer böylece hakikaten o Afroditinin ha- İyatmı kurtarmak gibi bir harekette bulunduğuna kanaat getirecek olur İsam sana hayatmı bağışlıyacağım! | Buna yemin ederim!., İ Dedi, Sonra bir dakika tereddild etti, düşlindü ve kararmı verdi: — Simdi bunu anlayımcaya kadar bir iki gün mecburen misefirim ka- Iscaksım. Seni çök itimat otüğim dostlarımdan birinin çiftliğinde bir isi güm elkoymcağem te“ .— | Gregorims: — İki gün mü?.. Pek âlâ! dedi, Aym 13 ünden evvel serbest kala- cak muıytn?.. — Evet — Peki, götürünüz! Sana itimat ederim!., Miray, Kızılca Mustafaya işaret etti. ( Daha var) gittiğini ve seni niçin oraya çağır- | Aziz dost Nakleden: ILHAN TANAR “Muhterem dostum, Size böyle hitap edişim belki garip görünecektir. Beni tanımı - yorsunüz, ismimi söylesem yine tanımazsınız. Ben, hususi kâibeniz Perihamn O kocasıyım. Şâaşırdmız değil mi? Her halde kâtibenizin İevli olduğundan bile haberiniz yok kusile benimle evlendiğini ve bir İ şocuğu olduğunu mücsscsede kim. seye duyurmamışır. Onunla sami, İ miyetiniz arttığındanberi belki bu İsırra vakt#fsınız. Görüyorsunuz ya ben de bir şeyler duydum, mese- Ben, dedikodüya kolay kolay kulak asmam ama Son günlerde hakikat gözlerimi kapayamıyacak kadar ortaya çıktı. Karım da in - kâr etmeden, “evet, doğru, ne yapacaksan yap... dedi. Evvelce “yalan, derdi, diğer kızların as. kançlıklar;, beni oradan uzaklaş İurmak için uyduruyorlar.. , diye beni ikna etmeğe çalışırdı. Şimdi ben ne yapayım? Size mektubu İ bunun için yazdım, Kabahat siz - İde olmadığını biliyorum, böyle jeeyler bâzan oluverir. Fakat ben re müşkül mevkideyim. Mesele- nin nasıl başladığın: tahmin ediyo, rum. Perihan diğer yüzlerce dak, tilonun arasında çalışırken, güzel altın saçları, biçimli vücudu ile dikkatinize çarptı, Zeki kızdır da maaşını artırıp kendinize hususi kâtip yaptınız. Zavallı karım dak «lo ölsen geceleri parmaklarının ağrısından uyuyamazdı. Yeni ev- lendiğimiz zaman, parmak üçlarını birer birer “öperek dilendi meye çalışırdım. Perihanın maaşı artın- | ca kendi kendimize bir ziyafet çek miştik. Bende boşla değildim. Günde iki lira kazandığım oluyor. du, O gecz o kadar mesuttuk ki, artık ebediyen işlerimizin yolun. da gideceğine inanmıştık. | muıyor. O hafta işimden çıkarıl - dım. Haitalarca beyhude yere iş Plânş 6x Fi Le jardinage İs The Nursery (Horticyitu. ra! Business) A: Die dörtnerel (der Garten- l Baubetrieb) 1. a kazan b baca © bacayı ler (demir tellerle tut, turulan baca) LF cerie) a ls chayfferie b Ja che : d camk e Uamar ! ehemin; | fi de d Je tolt vites SICAK CAMEKAN (ser, çiçeklik) © havalandırma o kapağı serre chaude (la for- apparstus dairesi e the wire tutan demir tel- d tbe giss çatı Görü) 1, room with the hesting ; b the chimney props or stays of the ehimney roof © the ventilator A: das Warmhsus (Treih, baus, Vermehrungshaus, Kulturhaus, o Kaldarium) « der Heizraum bidie Esse sinde stein) rage m, de la #e au moyen de fer der Esse e İla elapet d'adrağe (le (ehâmsix 4 tabatiâre) 1, İ: the hothouse or for- cing - house (sometimes A propagating house;a plant , house) a the stove room (the KANAT 2, : le volat the shade (der Echam- e die Drahtbefestigzung d das Glasdaclı e die Lüftungsklappe 2. İ: the covering boards (be corering #hutter, board) 2. A; das Deckbrett (der İnsanın her tahmini doğru çık-! peşinde koştum. Ben kazanmadan ! da pekâlâ geçiniyorduk. Perihan leve baktıktan başka birçok yeni , esbaplar bile yapıyordu. Müesse, İsenin elbise kısmından pek ufak İbir taksitle ödenmek üzere aldığı im söylerdi. Sözün kısası, on aydır boşta -| İ olmak için gündelikçi kadınr sav- İdim, ayda beş lira oradan kazan . idık, yemeği pişiriyorum, ortalığı j topluyorum, boş zamanlarımda da İşocuğumuzu parkta gezmeğe gö. | türüyorum. Çocuğumuzu çilgm gibi seve - rim. Maskara henüz üç buçuk yâ- şındadır, Annesi gibi iri kahve rengi gözleri, sar: saçları var. Öy. le neşeli ki, büyüdüğü zaman mu- hakkak meşhur bir komedi artisti olacak. Perihan çocuk istemiyordu. Be- nim hatırım için katlandı, ve üç sene evvel, nisanda oğlumuz dün. yaya gekii. Bunları size yazdığımı duysa, beni öldürür. Çocuğumuz doğun. ca, büyük bir beyaz leylâk buketi yaptırarak hastaneye gittim, Yü - zü yorgun fakat çok güzeldi. Ya- tağının üstüne bıraktığım leylâik . lara bir müddet dalgın dalgın bak. tı ve sonra başını çevirerek ses - olarak doğduğu için müteessirdi, anlıyor musunuz, müteessirdi. Bir kadının “çocuğum sıhatte,, diye ağlamasından adeta ben utandım. Perihan sizinle gezdiğini, ars nızın “pek iyi olduğunu, ilk defa ölür geçen KA MEN AYA İŞTE tim. Kulak asmadım. Ne kâdar hata ettiğimi şimdi anlı. İ yorum. Erkekler daima kıskanç İ olmalıdırlar, hele benim gibi ufak tefek, cılız, çirkin bir erkek, zeki, güzel, neşeli bir kadının kocası ! olorsa gözünü dört açmalıdır. Perihandaki değişikliğin farkın- daydım. Dalgımdı, aksiydi, evde kimseye ehemmiyet vermiyordu. İ PLANŞ 61 Kürklü hayvanlar B sizce ağlamıya başladı. Çocuk sağ! Güldüm, ! Ben bu balleri havaların sucakkığı- na atfediyorduz. Bir gece sinemadan çıkârken, karım bir arkadaşına -rastgeldi. Belki on dakika ayak üstünde ko- muştular, beni tanımadı. Dehşetli kızdım, gücüme gitti. Demek be. alın çirkinliğimden, krlıksızlığım » tu. Karım, işinden çıkarılmak kor | yım, aziz dostum, bir işe yaramış | dan utanryordu. Arkadaşlarına tak dim etmeğe bile lâyık görmüyer- du. O gece, epeyce kavga ettik. — Ban evde çocuğa bakıp, ye- mek pişirdiğim, hattâ senin çama. şırlarımı bile yıkadığım için beni kendine lâyık görmüyorsun. Diye bağırdım. Bana ne Cevap verdiğini tahmin edersiniz? “— Git, dedi, hemen şimdi, ço. cuğunu alda git. Seni bir daha gör mezsem memnun olacağım, Bana ne faydan var? Ben derhal yumuşadım. Kürım muhakkak ki asabi bir buhranm tesiri altında ne söylediğinin far- kında değildi. “Oh sevgilim, ne « ler söylüyorsun?,, diye inledim. Perihan ağlamağa başladi? “— Benim kusuruma bakma, diyordu, ben de genç bir kadınım. Güzel şeyler giymek, iyi yerlerde gezmek istemez miyim? Çok yer, gunum. Ağlamasına tahammül edeme . dim, sustüm. O gece, hiç uyuyamadım. Ya - takta doğrulup, Perihanın yüzüne bakıyordum. Ne olmuştu karıma? Bu değişikliğinin sebebi neydi? Bir cumartesi günü, ben evde alnızdım. Telefon çaldı. Bir ka - SES: “Perihan nerede?,, diye sordu. — Arkadaşı Nermine dedim, — Hayır, orada değil, patroni, le beraber... Ben size acıdığımi çin Baber veriyorum. Kanınız sisi aldatıyor; Telefon kapandı. İlk işim Nerminin numarasın (Lütfen sayfayı çeviriniz) davetli, Fi Animauz 8 tourrure İh Fur « Boaring (Pur » Broducing Animals A: Paiztlere 1. RÖNAR ARJANTE Car- | Jante tilki (kırçıl tiki) | : 1, Fi le renard argentö l the silver - fox N A: der Silberfuchs | | | j KUTUP TİLKİSİ i : Je renard polaire l the white fox i 2. A: der Weiffuehe İ i 3. GELİNCİK Gakm'a çok | benzer) İ 3. F: la balette Çtröe proche: | Vhermine #4.) 8. İ: (he wensel (similar: the İİ ermine or stoal) : das Wesel (âhnlich: İl das Hermelin) | İ l | ll | 3. 4, PÖTİ GRİ (sincab) 4.'F: le petit . gris Kur öeu- rewil m.) 4. 1: the sgülrrel 4. A: das Feh (Eichhörge chen) AMERİKA SİNCABI . F: Vopossum m. , İz the opossum . A! das Opossum 6. ADİ ZERDEYA , F: la marte (Is martre) commune . İs the pine marter L A:der narder 7. KUNDPZ 7. FP: ie raton 7. the (common) raceeon (racoon) der Waşchbür KOKARCA F: le putoiz 1: the polecat (the fitehew or fitchet, the foumart) 393