15 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

15 AĞUSTOS — 1930 —— İĞCUSTOS — 193: HABER — İrlandalı tedhişçiler, Bri- a ihükümeti tatafından Adaya verilen istiklâl ile ik- _hf_a etmiyerek daha tam bir İStiklâl arzusiyle faaliyete €vam ediyorlar. Londrada balar patlayıp duruyor, €r infilâk bir çol: ölüye ve Yaralıya maloluyor. Bu hare- &, bir Fransız mecmuasına _'ldauı öon sene kadar evvel ı'f“"Ğîstındı vukua — gelmiş e kıyamı hatırlatmış, İngi" liz Satveti önünde muvaffak 9Olamaması çok tabii olan bu 'Yam safhasında en şayanı dikkat olan nokta, bu hare- : âtın başınd: güzel bir kadı- | m_" bulunmasıdır. Bugün | Yirmi sekiz yaşında olan Bi- hadeş ismindeki bu kadın on Senedenberi hapistedir. Fransız mecmuasının yaz- lîlğı şayanı dkkat yazıyı hü- İâza ediyoruz: — < | Lî?ıdj“anda vukua gelmiş ihti- eketııı lftyam, milli propaganda vteriyle uzaktan veya yakın biş ml_işbet veya menfi herhangi Einîthde alâkadır olan herkes fitla, €Şin ismini muhakkak ha- z Bu isim bugün de Hindis- du:’[arlen Ditrihten daha meş ı““&n. Hindistanda çıkan bir ga- Bir-gün bile bu kadından h!ı- €mesi imkânsızdır. Eğer Ş, “Si bir sebeple Hindistanda hip © milli cemiyetlerden birisi ]üıhır Mektubu elinize geçecek o- ht“'de Mektuptaki başlık ve mür 'îg[n Sabrast iki tabanca resmi a- Etlirü _bil' kadın portresine rast- “tı;;ı._ hiz, Bu portre Bina Deşe - 14 — Inmtuîdan On sene evvel Gandi Tn re_ aleyhindeki hareketle- Iyartket itisine başladığı vakit bu Üyüy | Kalküta üniversitesinde kek, İz ir heyecan uyandırdı. Ta- & F reıfeti pek müsait karşıla - ha '“uht içlerinde bu kansız kıya- k biş ihi_lıf olanlar da vardı. Kan” îriımd tHlar istiyen bu muhalifler b“)a. n:' _bühassa alınları kırmızı n"nun çîzîlmiş. Hint mabudu Viş İlaş | “Metlerini taşıyan — genç Unp,, *Arı dikkati çekiyordu. Tekaş, T*Volver ve bombayla ha- | :ştifngâîegmeğe karar verdiler, Bu hîündmtîu_mnanlardan Bina Deş a;;ılıa Ee;:_'baJ—'En silâhlı hareketin ti V :İî ha ır::“tisi şehrin karanlık B k“ruı ü Yatağı olan semtlerin- h""diı nıu" Bu cemiyeti azası ğ f!rqî Cin her tarafında ayrı ay- | , Verdi ernayetler işlemek kararı- c:'de 'îıt. Âza her fırsat bulduğu ' k":!bi Beldiği İngilizi öldüre- Rren Parasını alacak ve ğ Argâha getirecekti, Bi- dreketlere filen iştirak t “deni CR b — Bit posta İdaresine, di- bi ta T d h;?“hun efî da bir şimendifer is- ü ş îür; Cakk. CÜM etti. Gece posta- ü, N Nöbetçi memuru öl- Sayı * hüc Soydu. Şimendifer beş kadın arkadaşiyle Üm etmişti. Bu hare- İYetle neticeleneme- Yalnız iki memuru Ğ&'mağa mecbur oldu- | Tnlar Ü, Tek Dei'in ark UPta A rkadaşlarından ğ ndeki genç ka- ._Be“galcde_ hükümet UCüm etti. Sonra İngi- int ih ihtilâlci 'tihar etmek istedi. Fakat MÜfettisleriniden albay Kalkütada Üniversitede yapılan bir tezarür strasında İngiliz Akşam i PFosbası tilâlinin dJdJan Dark'ı! O, binbir korkunç İMaceranın kahramanıdır ektup başlarında iki çaprast fabanca arasında görülen kadın portresi, bu çok genç, güzel kadına aittir valisine kurşun altan Dina Deş İngiliz ' o lisleri arasında. Simpsonu ve iki arkadabını öldür- dü. ve iki arkadaşını da yaraladı. Bu hareketi yaptıktan sonra etra- finım askerle sarıldığını görünce daima üzerinde taşıdığı zehirle in- müuvaf- fak olamadı. Yakalandı. Altı ay sonra asılarak idam olundu. Bu hareket Bina Deş'i çok sinir- lendirdi. İdam hükmünü veren mahkemenin reisi ve azaları birer birer meçhul eller tarafından — öl- dürüldüler. Bir mahkeme feyetinin birer birer öldürülmesi üzerine İngil- tere ihtilâlciler Aaleyhinde aldığı tedbirleri bir kat —daha arttırdı.. Bina Deşin kızkardeşi tevkif edil- di. Genç ihtilâlci kızın artık ser- best dolaşmasına imkân kalmamış tı. Fakat ihtilâlci kız hareketle- rinden vazgeçmedi. Harekâtı giz- lice idareye devam etti. Nihayet her sene Kalküta üni- versitesinin yaptığı büyük matem günü geldi. Bina, Kalküta üniver- sitesinden mezun edebiyat dok- toru sıfatiyle bu merasime iştirak etti. Üniversitenin kapısından içe- ri girer girmez doğru Bengal va- Anadoluda kullanılan yerler var! Köylünün malı kilo ile tartılıyaor, okkaya çe yor. Köylünün “K'ara okka,, dediği bu kara belâ biranr evvel orta- dan yok edilmeli ve kantır:>- uymiyanlzı şiddetle cezalandırılmalı. Anadoluda dolaşmakta olan — bir arkadaşımız Boayabaddan yazıyor: Bu yazımda gene bir memleket ierdinden bahsedec:”'m. Bu dert kara okkadiır! Kara okka, ne bir memleket adı, ne bir insan adı ve ne de bir soya dıdır. Kara —okka, senelerce — bu memlekette hüküm — sürmüş — ve kangren olmuş bir yaradır. Bu ya- ranın ilâcı bulunmuş, tedavisi için icap eden tedbirler alınmıştı. Şim: diye kadar kapatılmış olması lâzım gelmesine rağmen bu yara hâlâ ka namakta ve hâlâ ıstırab vermekte- dir. Kara okka birçok hileli işlere alet olmuş ve birçok saf insanların ca- anı yakmış ve birçoklarını da ka- :sançlara kavuşturup çıldırtmıştır. Kara okka, bu memleket için âdeta dehşet saçan bir kara belâ olmuş- tur. Bundan yüreği yanan — köylü ne diyor bilir misiniz? Bir gün Boyabat pazatını geziyor dum, Bir tanıdığın dükkânı önünde bir konuşmaya şahit oldum, Bunlar, iki ihtiyar köylüydü. Birisi koyu- nundan aldığı yapağıyı şehre getir- miş, alıcılar pazarlığı kara — okka üzerinden yapmak istiyorlar ve bu- na göre bir fiyat veriyorlarmış. Bu verini çekerek valiye ateş etti. Bina ,0 akşam fazla mı sinirliy” di, yoksa iyi nişan alamadı mı? Atışı hiç şaşmıyan nişancı bu se- fer valiyi değil yanşbaşında oturna kâtibini vurdu. Kurşunları atar at- maz elinde bulunan asit Siyanid- tik şişesini ağzına dayadı. Fakat içemedi. Muhafızlar kendisni ya- kaladılar. Merasim başka bir zama na bırakıldı. Bina Deş, muhakemesi netice- sinde on iki sene hapse mahküm edildi. Bu hareket genç kızı Hind ihtilâlinin Jan Dark'ı mevkiine çr kardı. Şimdi genç kız hapishane- de “İhtilâlcilerin mukaddes kita- bı,, isimli bir eser yazmakla meş- guldür. Yeniden hareketlere baş- lisi Sir Star ley Jakson'un oturdu- ğu tribüne doğru yürüdü ve revol lamak için hapishaneden ği 1941 yılını bekliyor. çıkaca- | suretle yapağının kilosu da 37 ku: ruşa geliyormuş! Diğer köylü: “— Bunlar da hiç merhamet yöok mu? Biz bunu nasıl ve ne zahmetle topluyoruz.Mademki alacaklar kilo hesabile bizim malı- miza bir kış.acı versinler. Bari ki- lonun olkaya tahvilinde bizi aldat- masalar olmaz mı?,, diyordu. Hemen yanlarına sokuldum. Her ikisi birden “denize düşen — yılana sarılır dedikleri gibi,, bana dertle- ini tazelediler. Anlattılar ve söyle- diler. Nihayet bir tanesi — elindeki ağaçtan bastonuna dayandı: “ — Oğul, dedi, bizler, şimdiye ka dar birçok sıkıntılar çektik, birçok mahrumiyetlere katlandık. Bizleri daima hakir gördüler. Köylü daima aldatıldı. Fakat bizleri kendimizden daha iyi anlayan cumhuriyet hükü- meti bütün ıstırablarımıza son ver mek kararında bulundu. Köylü sı- nıfının her şeyden üstün olduğunu gösterdi. Bizleri yıllardanberi has- retini çektiğimiz bütün — nimetlere kavuşturdu. Daima şehirlerde gör- meğe alıştığımz mektepler köyümü- ze kadar geldi. Çocuklarımız oku- maya başladı. Yollarımız - yapıldı. hastalarımız hekim ve ilâç yüzü gördü. Tarlalarımız en yeni usuller- le işletilmeye açıldı. Şükürler olsun, âman zaman her ihtiyacımız düşü- nülüyor, Tanrıdan dileğimiz devle- timizi ve milletimizi daima payidar etmesidir. Bu kadar iyi şeylere ka- vüşürken günün birinde: okka kal- kıyor, yerine kilo geliyor*bu — öyle bir tartıdır ki: Dirhemlerini hükü- met veriyor, terazisini hükümet kon trol ediyor,, dediler. Bunu duyunca çok sevindik. Artık bizleri aldatmak istiyenlerin bu memlekette yer bula- mıyacağına, artık kabaktan terazi taştan dirhem olamıyacağına, artık beş okka malımızın iki okka diye alınmak isteyişinin önüne geçilece- ğine inanmıştık, Ne çare ki bu ümit lerimiz boşa çıktı. Gene okka belâ- sından kurtulamadık. Şehirde — het şey kilo üzerine'alınıp satıldığı hal- de bunu bizlere çok görüyorlar, son- Mülsj FİLM ARYTİST 'YAZAN VE ÇİZEN wA_LTDâHeY -af". İKi yi YAM YANI- KRALI KABuUL ETMİŞ - Di.. 2D SANA BAKMAKLA VPHELENİYOR RUM:.. SİZ tyi ») DEN %övu;-jl ŞU HAaLbDE BENİ PisikiP / T (vsnamsnsonm / | HAZMEDEBİLE CEKSİNİZ Nİ yira HAYIR..BAŞKA BiR |Ş E YA- RAYIP VAEAMışâcıîqın / ) BHTKMIŞDıM...FA. İN «SİZE .. SİHİ w_ İZE..SİHİ € BiRSEY Y İZİM ÇöÖRE BU CorR. ULUNMANZ ga ŞOKK KÖTÜ ) BAŞKA ŞEY- AZ DÂHA YAL— NIZ KALIRSAM KURTULACAĞIM | hâlâ okka vrilerek par-ı verili- ra da köylünün kiloya aklı ermez diyerek Mmallarımızı istedikleri gibi alıyorlar ve tartıyorlar. İşte bunun içindir ki biz de buna kara okka diyoruz. Memlekette hep — karalar temizlendi. Yalnız bu kaldı. Acaba bunun da ortadan kalkacağını, aca- bıa bu kara okkanın da ağartılaca- ımmı görecek miyiz?,, Asil ve temiz olan bu Türk köy. lüsünü dinledikten sonra bilhassa bir yapağı tüccarı ile konuşmak istedim, Biraz ötede büyük bir ya, pağı yığını gördüm, Dükkânın ö » nünde oturan, serbest konuşmasın: dan ve cigarasınm dumanını vapur bacası gibi tüttürmesinden mal Sa- hibi olduğunu Aanladığım birisine yaklaştım. Yapağıyı kaça veriyor. sunuz diye sordum: Kilosu altmı- şa, dedi. Okkasını kaça verirsiniz deyince: Okka alışverişi kalktı, ce. vabını verdi. Kara okkasını (50) ye alıp kilo- sunu (Ğ0) a satmak iİstemenin nâ demek olduğunu düşününce ihtiyar köylünün söylediklerini hatırladım, ağlar gibi olan çehresi gözümün ©- nüne geldi. Şimdi bu felâketin büyüklüğünü daha iyi anlar gibi oluyorum. Köy:- lünün malmı kiloyla tartıp hiçbir kaideye istinat etmiyen bir hesab, la okkaya çevirmek ve buradan bir hayli santim farkları toplıyarak bunları da kilolar halinde ve açık- tan bir kâr oalrak dükkânma köy. mak, ve daha sonra okkası 50 ku- ruşa alman bir malın kilosunu G0 kuruştan satmak köylü — sırtından geçinmek ve köylü hakkmı yiye- rek zengin olmak değil midir? Böyle bir zenginlikten ve böyle bir zenginden bu memleket için ne istifade görülebilir? İşittiğime göre bu — havalide iki türlü tartı âleti kullanılmaktadır. Şehirlerde kilo, köylerde kara ok- ka, Bu ayrılıktan kâr eden birkaç tufeyli, zarar eden de bir köylü topluluğudur. Devletin kanunla — menettiği bu halin devamı ne kadar çirkinse memleket nam ve hesabma da ©o kadar acıdır, Buralarda kanun niçin tatbik e. dilmiyor? Bunlarm müsebbibleri a- daletin pençesine geçerek acaba niçin hesablarımı vermiyorlar? Ka. nunun hâkimiyetini temin, mem- leket işlerinin intizamını tesri ba - kımından artık bu kara okka işini kökünden halletmek ve artık onu da maziye mal eylemek lâzımgel - mektedir. “Kara okka, ağartıldığı gün, memleket bir kara belâdan daha kurtulmuş olacaktır. Temennimiz, hastalığı teşhis edilen ve ilâcı bu . lunan bu korkuanç felâketin bir an levvel yok edilmesidir. Çiçekoğlu CĞ Yp p KTT pyyyya YAY TPİ pYK p gaA Memleketin en güzel, en ucuz mecmuası Resimli Hafta 36 Sayfa 5 Kuru, Bu nüshada Vaâlâ Nürettinin gayet güzel yazıları; kadınlar için güzel moaeller EEFETE . AY AA ÇFT Dr. İRFAN KAYRA RNTGEN MÜTEHASsisSi Türbe, Bözkurd Kıraathane, si karşısında eski Klod Farer sokak No, 8. 10., Öğleden son: I Ta 3 ten 7 ye kadar. KM DAT *