Simriank Lağvedilmiyecek, birleştirilerek idare edilecek Ankara, 8 (Hususi) — Sü. “mer ve Etibanka merbut sana- yi ve maadin müesseselerinin “birleştirilerek bir elden idaresi hakkında yapılmakta olan tet- kikler ilerlemektedir. Alâkadar makamlardan al. Atatürkün anıt kabri Ankara, 8 (Hususi) — Anıt bre ait arsanın istimlâkine ve. “killer heyetince karar verilmiş. i. Ankara belediyesi istimlâke derhal başlamak üzere hazırirla. T& girişmiş, ve menâfii umumiye ra almak için de dahiliyeye müracaat etmiştir. a TAN M. Zekeriya, Sümerbank ve Eti- bank lâğvediliyor başlıkhı yazısında Devletçilik umdesinin vücüda getir iği bu teeşkküllerin, birer umumi müdürlük halinde çalışmalarını, ban kâcılık vasfından beklenen © enerji nin umumi müdürlükle de bu- günkü mercut kanunlaria temin edi- lemiyeceği noktasından muarız gö rünmektedir, diyor ki: "Şurası muhakkaktır ki, (iktisadi teşebbüsler bürokrat devlet makine- sinin yağsız çarkları içinde büsbü- akamete mahküm olabilir. Ban- ların gördüğü işler öyle | işlerdir ; teşehbüs ister, bamle ister, hare- ister. Bugünkü kanunlar devlet idarelerini bu vasıflardan mahrum etmiştir. Derletin iktisadi teşebbür leri umumi müdüriyetler halinde mu vaffakiyetle” idare edebilmesi bu umumi müdüriyetlere ayrıca bir tün çalışma sistemi tesis eden kanunla-İ Avrupa işi bittikten sonra, yahut ay ra ihtiyaç vardır. Bu müdüriyetler islizsh ve istizanlarla, münakasa ve rakerelerle bürokratik formüllerle ii bir halde kalmamalıdırlar. Yoksa bürokrasi ile, hareketsiz ka- unlarla, teşebbüsten mahrum edil miz börolarla, ve vazile ve mesuli- yet hissi teessüs etmemiş memurlar- devletin yapıcı ve kurucu işini ba- mıya kalkmak menfi netice vere ilir ve bu menfi netice memlekete halıya mal olabilir, ENİ SABAH Hüseyin Cahit Yarçını “meyamet besiör gibi,, serlevhası altındaki ya- zesında, eylül ve ağustos o aylarında siyaset sahasında yeni bir kıyame- Wa kopacuğını baber verenlerin Söz“ erine pe na işaret etliğine bakarak bu eli pek manasız sayamıyor. x, hareketlerile pek beğendiği iz başvekilinin sulh cephesini turdaklan sonra etrafına' sakinane bakmasını ve gemisini yürütmesini e takdirle anıyor. emberlaynin edindiği bu İtima- ın kökünü Münihde gösterdiği ya vışaklıkta bulan muharrir şunları la ilâve ediyor: “Onun bu tedbirleri, sulh cephesi- iin teşekkülü ve günden güne kuv- rellenmesi bir fayda temin (edecek si, yoksa ağustos ve eyldl ayların- in mücadele başlıyacak mı? p 'karşımızdakilerin bütün garip ir bissiselimden ibaret hareketleri- ie rağmen, bir çılgınlık yapmak ce- iretini kendilerinde bulamıyacak- İrina ibtimal veriyoruz. o İnsaniyet nlığının sesi kısılmış olsa bile son ewe azimli, her fedakârlığa hazır, üllehit bir sulh cephesinin kuvvet amtığı herhalde tesirini gösterir. a CUMHURİYET Yunus Nadi, bugünkü makalesin- e, Japonyanın Avrupada oynadığı a rolden bahsetmekte, onun zamanlarda gösterdiği hareket- ebah : vi LE Yereli se içla,İ nn şaşırmış olah Avrüpayi Biraz de inanmaz görünüyorsa da) öberlaynin de bu senenin diğer) ken dahi yemeklerini gemi mulfağı senelere nazaran en gergin bir sene) dan yiyeceklerdir. Bu kararın büyük ve Etibank nış olduğum malümata naza. ran bu tetkiklerin esası bir sa- bah gazetesinin yazdığı gibi Sümer ve Etibankın lâğvini is. tihdaf etmeyip bu müessesele- rin birleştirilerek idaresini istil. zam etmektedir. Ankaralı memurların mezuniyetleri Ankara, 8 (Hususi) — An. kara ile İstanbul arasında tren ile yapılacak seyahat müddet. lerinin bir gün addolunarak gerek harcırahlarda, gerek me. zuniyetlerde bu esas dairesinde hareket edilmesi kararlaştırıl. mıştır. . £ Rİ miyetek harpten bitap e) hesaba kaltığını işaret ederek şun- ları yazmaktadır; “Denebilir ki Japonyanın © böyle! bir harpte düşmanlığı Çinle beraber | ve belki Çinden farla * Almanya ile İtalya hariç olmaksızın * bülün Av- rupayn karşıdır. Avrupayı biribirine tutuşturmakla Japonya (toplan Av rupayı mağlüp etmek gayesini takip | ediyor. Eğer Japonyanın mihver dev letlerile bir askeri ittifaka © geçmesi mümkün olur ve bu WMilfak da Arru- pahları kendi aralarında harbe sü- röklemekte azçok tesir yaparsa o ha) de, hiç olmazsa şimdilik, o muvaffak bir Japon plânı karşısında daha bu- Tanacağız demek olur, Bununla beraber ilâve oedejim ki ba plâna Muvaffakiyeti zaten yolu ha şaşırtmaktan ibaret (o kalacak ve ni zamanda, Uzak şarkla Asya mese esi de ayrıca ballolunacaktır, Ne yapılırsa yapılsın istiklâl ve hürriyeti uğrunda bu kadar kan dö ken koca Çin milletini dünya barta- sından silip süpürmeğe imkân bu Yanmıyacaği muhakkaktır. Mili hür- riyet ve milli istiklâl için döküler her damla kanda yepyeni ve alahil-! diğine kuvvetli bir âlemin tohumları | saklıdır. | VAKİT Asım Us. Bugünkü başmakölesin- de Denizyolları yeni umum müdürü İbrahine Kemalin, gemi tayfaları için verdiği kararı çok isabetli bulduğu- | nu söylemektedir. Bu karara göre gemi mürettebatı eşya balyeleri üze rinde yatmıyacak ve gemi limanday- faydalarını tahlil eden Asım Us ez cümle demektedir ki; “Denizde gemilerde (o mürettebat yakut (ayfâ ağı altında toplanan iş çiler taştan, demirden, yapılmış mu kineler değildir; onlar da karada her türlü konfor şartları içinde yaşıyan insanlar gibi günde yedi sekiz söal bir yatakta yatıp istirahat o etmeğe, bozulmamış 'sıhbi yemekler yemeye muhtaçtırlar. Çünkü çalışma kâbili yellerini ve sağlamlıklarını muhafa- xa etmek için bundan (başka çare yoktur. Bir tavzih Turgut Aksoy ve Sadri Oktay im zalarile şu mektubu aldık: “Gazetenizin 16 temmuz 1939 ta-| rih ve 2666 sayılı nüshasının birinci sayfasının 1 inci sütununda başla” yıp 4 üncü sayfasında biten ve ismi- mizi de karıştırmak suretile Alwan- ya hakkında vaki Omeşriyatınızda bahs mevzau edilen beyanatın bizle- re alt olmadığını beyan eder ve işbu mektubun neşrini saygılarımızla di- leriz... 18 temmuz tarihli nüshamızda da tin, hep Avrupada bir harbin pat-İ kaydettiğimiz gibi mevzuuhahs tale sına zemin hazırlamak mabiye olduğunu, temelinin yalnız Çine zö3â büllim Asya iiikimiyetine oz- w gitmeye çalıştığını o söylediklen Avrupada çıkacak bir Baznle, apo ım, galibi mağlâbu düşün- belerin isimleri yazımıza bir terlip yanlışlığı olarak girmiştir. Bunu ©» zaman tasrih etmiştik, yeniden bu bahse dönülmesini (lüzumsuz bul- makla beraber mektubu neşretmekte mahzur görmedik. mütehassıslarının zevcele- İ bir grup şehrimize geldi | İ vermiştir. Diğer HABER — Akşam Poilan Şehrimizde bulunan Fransanm Ankara Büyük Elçisi M, Massizli tarafından Türk matbuat erkânı şerefine dün Beyoğlunda Frausız $6- farethanesinde bir çay ziyafeti verilmiştir. Elçi, davetlilerini büyük bir samimiyetle karşılamış ve kendilerile uzun görüşmeler yapmıştır, Bu tomaslar, Karabük demir | tabrikası Maden eritmiye mahsus! kısım 15 ağustosta | merasimle açılıyor Bu sabah fabrikadaki İngiliz rinden mürekkep 20 kişiliki Karabük detsir ve çelik fabrik3- larının demir cevherini eriterek ya» bancı maddelerden ayırmağa mah- sus kısmı 15 Ağustosta merasimle açılacaktır. Törende iktisat vekili Hüsnü Çakır hazır bulunacaktır. Bu fabrikanın mütemadi surette iş. liyebilmesi için cevher stoku temin | edilmiştir. Fabrikadaki İngiliz mü. hendislerinin zeycelerinden mürek. | kep 20 kişilik bir kafile bu sabahki | #smplon ekspresile Londradan yeh- rimize gelmişlerdir. l Karabükte, fabrika işçileri için $-| ki odalı 125 ve dört odalı 50 ev, bir hastane, altı daireli bir apartı. | man ve ayrıca bir müdür evi ingaa, | tw münakasaya konulmuştur. Ke . şiflere göre, bunların yapılması i, çin sarfedilecek paranın bir milyon lirayı geçeceği tehmin ediliyor, Muhtelif semtlerde 11 İlk mektep binası yapılacak Şehrimizin muhtelif semtlerinde yeniden 14 ilkmekteb inşa edilecek- |. ür. Bunların yerlerini tesbitle uğ- raşan komisyon Rümelikavağında da bir ilkmekteb yapılmasına karar 10 mekteb de Koska, Aksaray, Yusufpaşa, Ayas- paşa, Vefa, Beşiktaş Akaretler, Harbiye, Küçükpazar, Feriköy ve Karağümrükted inşa edilecektir. Bu binaların yapılması için 512 bin 190 lira harcanacaktır. —o—-— Kadastro ve Tapunun ücretli memurları Memurin kanunu çerçevesine giriyorlar 923 senesindenberi kadastro ve tapu heyetlerinde çalışan ücretli momurlar Büyük Millet Meclisine müracaatla kendilerinin de memu. İtin kanunu çerçevesine alınmasını istemişlerdir. Bütçe encümeni bu teklifi yerinde görmüş ve kanuna yeni bir madde ilâvesini kararlaş- tırmıştır, Böylelikle kadastro ve tapunun bu ucretli memurları da terfi ede-| tileceklerdir. . 9 AĞUSTOS — 1939 kuvvetli ve derin dostluğun güzel bir tezahürü şeklini almış ve unu. tulmaz İntibalar bırakmıştır. Resimlerde elçi davetlileri arasında görülmektedir. ilki memleket arasmdaki Resimlerden anlaşıldığı gibi çay çok neseli geçmiştir. Ankarada bir facia .Çıldırdığı muhakkak bir ermeni terz. 'Karısiyle alâkadar diye bir hâkim mütekaidini ve kar- s'nı öldürdü, İki çocuğunu yaraladı Maktulün,. katilin karısiyle alâkası varmıydı? ılanlar muhtelif şekilde anlat. | in reisliğinde bir toplantı yapıl * maktadırlar. Meselâ B. Rifatın | mıştır. Bütün müze müğürlerinin, Evvelki gece Ankarada üç kişinin ölümü ve iki çocuğun yaralanmasiyle neticelenen fe- <i bir cinayet olmuştur. Koyunpazarında terzilik ya- İ pan Agop isminde bir Ermeni terzi, kiracı olarak oturduğu e vin “sahibi eski hâkimlerden mütekait B. Rifatı, kendi karısı Hayganoşu bıçakla öldürmüş, iki çocuğunu yaralamış ve ken. dişi de 70 metre kadar (o yüksekte olan kale duvarından atlıyarak ölmüştür. İç hisarım hemen hemen 80. nu olan Kale kapı sokağında 14 numaralı bir ev vardır. Bu. rası, eski hâkimlerden müteka- i B. Rifatın evidir. Bir kısmın. da kendisi oturuyor, bir kısmı. nı da terzi Agoba kiraya ver- miştir. Karşı karşıya tek katlı iki odadan ibaret olan evin bah çesi müşterektir. 60 yaşlarında olan Agobün kırk yaşlarında kadar bir karısı vardır. Komşu. lar Hayganoşun oAgoba göte genç ve taze kalmış olduğunu söylüyorlar, B. Rifat da evlidir ve kendi. si de 60 a yakındır. Refikası Bayan İclâl 45 yaşlarında ka. dar kibar, evine düşkün, kendi halinde bir kadıncağızdır. Evvelki gece kiracılarla ev sahipleri beraber. oturuyorlar. Gramofon çalıyorlar. B, Rifat keman çalıyor, eğleniyorlar ve saat on bire doğru yatıyorlar, Hâdisenin bundan sonrâsi. nı, vakanm kahramanlarının son nefeslerinde : söyledikleri sözler ve hâdiseye şahit olmuş Tonton amca| rın köpeği karısı, Bayan İelâl diyor kiz » Evdö tahtakurusu vardı.. Hepimiz dışarda yatıyoruz. Kocam . şişman bir adamdır. Soyunarak yatar. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum, dalmı. şım. Birdenbire acı bir feryatla uyandım. Rifat bana ninem derdi. Acı acı bağırımordu: — Yetiş ninem, yetiş! Beni öldürüyorlar |,, Deli gibi fırladım. Kocam barsakları delik deşik yerlerde kan içinde yatıyordu. Ve bağı- arak polisi çağırdım. Geldi; nizde Hayganoşun kanlar i- çinde ölüsünü bulduk. Agp. biri on bir yaşların. da, diğeri 9 yaşlarında © lan kız ve erkek :ki çocuğunu da bıçaklamıştı. Birisi ağır, di- eri hafif yaralı idi. Kendisini aradılar. Bir de baktık ki, uçu. rurdan atlamış... Polisler ya ama indiler, Kendisi de, ko. sam da ölmemişlerdi. Sonra i- kisi de hastahanede öldüler.,, Talihsiz kadm durmadan ağ- rk Kendisine Agopla ara- larında bir hâdise olup olmadı. ğını sordum: — Hiç bir şey yoktu, hiç bir şey yoktu... Bu adam muhak. kak deli olmuştu!,, dedi. Resmi Tahkikat Halbuki resmi tahkikat ve yaralıların © son nefeslerind: verdikleri ; ifadelerden istidlâl tarikiyle anlaşıldığını göre hâ. İseye kıskançlık sebep olmuş. tur. Azopla karın Hayiğünöş | delki dikkatsiz bir —— Maarit Vekili Trakyadan şehrimize döndü Dün Arkeoloji müzesinde bır toplantı yapıldı Uüleburgazdaki muallim mekte. bini ve Trakyadaki diğer maarif müsssetelerini tetkike giden Mag“ rif vekili Hasan Âli Yücel dün şeh rimize dönmüştür. Vekil, Trakyada bazı çiftlikleri de gezmiş ve Alpullu şeker fabri” kasını gö: ür. Vekil, dün istanbul Maarif Mü- cürü ie görlişmüş, Du yı açılacak i mektepler hakkında izahat almış * ur, Dün öğleden sonra İstanbul Ar“ keoloji müzesinde Maarif Vekili iştirak ettiği bu toplantıda müze ” lerin yeni teşkilâtı üzerinde görüs şülmüştür. Ayasolya müzesinde teşhir edil- mek üzere bir komisyon tarafın * dan ayrılan eserler muvafık görük müştür. Müzeler idaresi ders yılı başına kadar mekteplerin müzeleri ziya reti hakkında bir pfogram hazırlı” yacaktır. bahçede ve bir cibinliğin içinde yatmaktadırlar. Gecenin ilerle- İ miş saatinde ve bire doğru, B. Rifat yavaş yavaş yerinden kalkmış, ses çıkarmamağa ça- Uşarak diğer Farı kocanın yas tağıma yaklaşmış, cibinliği ara” lamış ve Hayganuşun Oo yanma s0 kulmuştur. o Bu < sırada - Agop hareketin esiriyle uyanmıştır. Facia o zaman hir anda vu” kubulmuştur. Deliye dönen ih- tiyar koca, eline geçirdiği bir şakla evvelâ karısını yedi yes rinden bıçaklayarak hemen ©- rada öldürmüş, sonra B. Rifa- ta hücüm etmiş, kısa bir müca“ dele olmuş ve onun da - larını deşmiştir. Sonra çocuklarma saldırmış. onları da yuralamış, öldükleri ne kani olduktan sonra, bahçe” nin bir uçunda aşağıdaki uçus rumlara bakan köşeye gelmiş: oradan 70 metre kadar aşağıy9 atlamıştır. B. Rifat hastahanede verdi- # ifadede kendisini oAgobun öldürdüğünü söylemiş, Hayg# noşun yanında bulunmasını © radan iç ayağımın kay ması şeklinde tefsir etmiştir. Yaralılardan 11 i kız çocuğu (altıdır. 9 yaşları da olan erkek çocuğun yara! hafiftir. Agop ve Hayganoş. İ- ki küçük yetim bıraktıkları: dan dün adliye mari