a am EEE E Zeynebin gece yarısındanberi ku-| Fakat ömrünün sonuna kadar de yi güç bulan vücuj vam edeceğini sandığı bu saadet çe koltukta rahata e. Yince gevşeyiverdi. Uykusuzluktar #ğirlaşan başını pencerenin kenarr bu nüyordu. Bu hâ di, ayamış d ke. hele Rüştünün intiharı Ii, fakat Rüş nun hayatında İne bir a kayboluve: demberi kafasında, içinde yaşattığı adam da artık yek olmuştu Bi daha onu göremiyeteki Zey bunları dö oluyor, fazla düşünmek isi yor kalasının içindeki bu menhuş şeyleri artık söküp atmak erkekti, O istiyordu. Çünkü onların hepsi Rüş ere yi orya” lı bakışı vardı. İnsan n ka ia nasıl eriyip ivolmazdı.? ©“ hayatında erkek olarak yalnız! anı tanımış ve sevmişti. Hiçbi k onunla bu kadar yşkadar olmamış, kimse ona güzel ii Söyliyeme: , Hattâ kocası ©. Halyukti Rüştü o gece ona ne vel seyler söylemiş, kulağına aşk gröneleri fesıldamıştı. Ona © yirmi . Yıllık hayatının en (bahtiyar rm örne yaşatmış. ceketi? Hayr o becasını bu kad yakından & tü ile beraber ölüp gitmişti. Şimdi ıyan bir tek şey vardı: Kocası, IŞimdiden sonra ona düşen tek bir vazife vardı: Koc a eskisinden çok bağlanmak ve onu mesut etmek için elinden gelen her şeyi yapmak .*. Beydere istasyon şefi Mehmet / t Çakırca i unda kalı tığını haber veren işareti görünce heyecanlandı. Koştu istasyona çık./? tr, sabırsızlıkla treni beklemeğe baş ladı. İçinde bi. sevinçle karışık sr kıntı vardı, Bunun sebebi (neydi? Yoksa Zeynep bugünde mi gelmiye cekti? Hayır o kocasını o bu kadar diem Madlen Karol Kocasından boşanmak için mahkemeya başvurdu mn Karol urun zaman kocs- Beda ayı: yaşamaktan baktı. Üç Müedenbezi yıldız Amerikada ya” kocası Astley vazifesi icabr vay, peder. eyrılamddı. © Bü usüN Mizliktarı bıkan Madlen Karaf! eye mijracaat ederek bo. MA kararı istemiştir İN e Küçük haberler fis arLL Fransız sinema aktğr- 'en eski bir baytar olan Vsl- son günlerde tayyarecilik Wna girerek Pransa hava eri ihtiyat filosu pilotu dip şnE almıştır, ht 1928 senesinde Gonkur edebi. w Mükâfatını kazanan “Allahım deki romandan aimmiş nala Leonide Moguy çe ektedir, Bu filmin dış sahnele al ika ve Fransız Planderinde »k yenı ya ei İki tarafımda An- İle Buje arasında cereyen ede. Ş Böcrin müellifi olan von deaş İh Fransızdır. Rube'de doğ- Kr. Ve Belçikayı gök iyi tanı ir insandır. b * Bari Trant Eylülde çevrilme. - x, anacak bir film için senar, Ni bazırlamakla meşguldür. Bu Rİ Korin Luşer, Erih fon Şira: Ve Marsel Valenin ral ala - Mü rivayet edilmektedir. aç) Marlen Ditrihin Fransada bir bay Sevlireceğine dair bir seneden- eden rivayetler tahak- #der gibi olmaktadır. Bu &ü , Sylülde çevrileceği söyleniyor. meşhur yıldızın çevireseği tig, nin bir senaryo seçilmiş de . Madam Delarüs o Mardrüsün da neşredilen ve o vakit bü. A yi şöhret kazanan “rüzgâra Bag tohum” rorsanmın filme a, “Ğİ beş sönedenberi söylemi - e * İskat bir türlü tahakkuk ede ayarda, Bu romandan bir film çı tn ve Eylülde çevriimeğe ie artık kat'iyet keşbet . Üs Hügenin o çevireceği *a Ruj” filminin müziği çok çen olacaklar Müzik © parçaları 1 Östelemek için tanmmış altı beş * Galışıyar, “#mandel “Bu işte bir we ç “Simli bir film şevirmeğe baş- , 1 lamıştır. Rejisör filmin adını be - ğenmiyor ve eserine daha münasib bir ad bulmak istiyormuş. ejisöz , İpransazın mlstemlekeleria! moda” ? nlleştirmek için nekadar uğraştı, ğini gösteren bir propaganda flümi beye Bu fümin ami “Çiğ, |“ seter “prenses Nadya” isim- li filmde baş kadın rolünü oyna- mak Üzere bir mukavela İmzala miştir. * 1099 Paris güzellik kraliçesi! seçilen Sonya Besi “Altıncı kat" isminde bir film şevirmeğe haşla « miştir, i, Günler | ndükçe çıldır | Nakleden: Fethi KARDEŞ ızun zaman Yalnız (o bırakamazdı: Mehmet Alinin ona ne kadar düş kün olduğunu pek iyi bilirdi. Onun için muhakkak bu trende olması Armdı. İşte tren ündü. Şimdi Keklik” ! adelerin ormanları hizasında, du- İmanlarını saça saça geliyor.. Tren istasyonda durunca şef he-| yecanla birinci mevki (o vazonlara doğru yürürken Okansın İsenin merdivenlerinden iniyor (görünce koştu. — Hoş geldin, dedi ve elinden paketini alıp bir - kenara biraktı Sonra tepe tamam işaretini İverince tekrar iğildi yerden paketi aldı ve karısının kolundan sıkıca yakalıyarak içeri doğru çekti. Zeynep hiç kanuşmıyordu. Yor yun ve dalgın hir hali vardı. Bunu hisseden adam: —Kancığım, dedi, yorgunsun ga ba? —. Evet gece hiç uyumadım. | — Niçin? a — Yadırgadım. — Nerede bakdın? — Bir otelde... — Ben de hiç uyumadım. Akşam j veden gelmedin? | > İşlerim geç bitti, treni kaçır — Mirası aldın mı? — Aldım, — Ne kadar? — Yüz lira, Onun da sa,tettim, M. Alinin buna canı sıkıldı. Su xutu hayale uğradı, O gok paraalar sakların; ümit etmiş ve me hayaller KuRmUşut İstasyandaki büleyi aç iliğine ve karısma üst baş dini Bir sürü şeyler düğün: | ç; ütü. Bu sıkıntısını karısına hiç belli etmek istemedi: — Benim aşağıda yapılaşak İşle rim var, dedi, gidiyorum sende Yarısını soyun biraz istirahat et, Zeynep yalnız kalınca (Yürüdü, Eve girdi, tren yoluna bakan pen, örenin önünde durdu ve başını ca» ma dayadı. Epey bir müddet dıaşrı s.nı öyle seyretti, SON PLANŞ 21 . 12. F: la sonnette 12. 1: the beli ır, 18. BAHÇE a kapı direği (sütunu) b kapı levhası, tahelisi F: la porte de jardin a le piller de la porto | h la plügue-(dâ la portej İ: tbe garden - gate a3 the gate post b the name . plate or door plate . A: die Gartentür a die Türsöule 15. b das Ni EV NUMARASI . F: le mumâre de malson İ: the number of the house . A: die Hansnammer BAHÇE duvar) » duvar F: le mür de Jardin (un mur en 4 le ehaperen (İn eröte) İ: the garden wall Caf rough hewn stone or of Cyelopie a ihe top of the wall A: die Gartenmsuer (eline Zyklopenmauor) 4 A: die Zuzglocke (Klingel) 1. pall 16. EN YAKIN İnci gerdanlık! Çeviren; SUAT DERVİŞ Artur Ellisen, Lendra Ruvayal öelin yemek salonunda büyük bir dikkatle yemek listesini tetkik e- İder görünüyor fakat hakikat halde etrafına bakınıyordu. Btrafta hiç bir tanıdık çehre yelktu. Bu çek iyi bir şeydi. İnsanlar yavaş sesle konuşuyorlar ve bu tatk bir fısıltı halinde salonun içinde ötüyordu. Işıklar hafifçe kısılmıştı. Dartmor hapishanesinde İki se ne geçirmek az bir şey değildi. Vaka iki sene (oyatmamıştı. | Hüsnü ahvalinden dolayı iki sene dolmadan bir kaç ay evvel onu sa- bwrmişlerdi. O iki seneye yakın zaman: bu hapishanede münzevi bir surette geçirmişti. Garsonun sesi onu dalgınlıktan Kurtardı: — Medok şarabı. ve bir kit çiti. Ellisen altın tabakasından bir cıgara yakmıştı. Şimdi dumanla- | si altında dalgın gözleri meaziyi seyrediyordu. Miriamı düşünüyordu. O vak- tiyle Miriam yüzünden harsış ol mamış meydı7. inci gerdanirk verdi. Miriam © gece sevinçten Ççılgı- na dönmüştü, O gece düğüne gi- derlerken inciler boynunda idi, — Yarın sabah alırsın, Deâi.. Fakat ertesi sabah., — Bir medok daha|. Ertesi sabah inciler ortadan kaybolmuştu. Mirliam pek müt sir görünüyordu. Acaba çaldırmış mıydı? Yoksa, düşürmüş müydü? Evvelâ kuyum cuya gitti. Ondan bir mühlet aldı. Ya inciyi bulacak, yahut ta... Yahut ta hiç bir şey yapamıya- caktı.. Vünkü böyle bir inci ger danlığı ödeyecek parası yoktu. Miriam ağlıyor.. Günler geçi - caktr.. Çünkü böyle bir inci ger- danlık ortada yoktu. Günün bi rinde Skotlan Yardın bir müfetti- “: — Siri tevkif etmeğe geldim!. Diye bir tevkif o müzekkeresile evine geldi, Bir müddet sonra İs tintak, muhakeme başladı. Bir nun bir hırsızlık olmayıp kaza ol duğunu Ellisan hâkimlere beyhu- de yere anlatınağa çabaladı. İhtiyar hâkim perukasını salir Miriam incileri seviyor, Ellişon | yordu. Nihayet şahit olarak Mri- İ amı dinledi. Mirlamı seviyordu. İşte bu hâdise da bunun metice- İ si meydana gelmişti. — Bir medok daha! , Gözlerini yumuyordu. Çünkü Miriam o gün pek süslü idi. / Dudaklarında nazik bir tebessüm vardı. Ve hiç sıkılmadan Ellison ta- orkestra Mirlamın en sevdiği şar | rafından uydurulmuş olan sözler” kıyı çalıyordu. den bir şey anlamadığını söylü- Ah, vak'a nasıl da sade bir şe'| yordu. On incileri görmemişti. kilde geçmişti!. Evet Miriam in ci seviyordu. Bir akraba düğü * nünde muhakkak inci takmak is- tiyordu. Bir kere.. Bir kerecik olsun inci takmak.. Buna bir çare bulunmaz mıydı?, Miriam çok rica ediyor, Ellison onu çılgın gibi seviyordu. Ellison babasmın dostu olan meşhur kuyumcu Parnham'ı ziya” ret etti. Ona yalvardı. Eilisona kuyumcunun itimadı vardı. Bir gece işin Faraham ona bir « die Abdeckung SUYU (yan- gm musluğunu) GÖSTE, KAPISI plus proehe 16. İ: tho board rant is tafel, amensachild REN LEVHA F: Vöcritesu m, indieateur, indigunnt la beuche * d'eau (bauehe A osu) la while şhowe where the neşresi hyd A: die Hinwelşiafel Çiler, Marklerungetafel sur Ortabastirmmunz des râchsten o Hydranten) YAYA KALDIRIMI walk) DUVARI (taş tolr) süDCÜ sazağı mpellors) , F: Je Taitler a la crjeha b Ja mesure masonry) walk) |. F: le trnttair . İ: the pavement (the side» . A! der Fufweş (Bürger steig, Gehweg, das Trot, a süd çüğümü b ölçek (ilime) alak Çe Wire) 1: the milkman (on his round, on thg mili - A the milk can Bir. takım insanlarda, mevzuu bahsolan geceyi Miriamın bir dü - günde değil, kendi yanlarında gt girdiğini söylüyorlardı. Sözlerinin hakikatini isbat © demeyen genç adam iki sene hap- se mahküm olmuştu. Hayatının iki senesini Darmonr hapishane” sinde geçirmişti. — Bir Medeok.. Bir de omlet!. — Omlet için on beş dakika bekliyeceksiniz... — Peki... Ellisonun düşünceleri ustura PLANŞ 71. b yerli merdiven (sabit | merdiven) gel d çamaşırlık openseresi (yuvarlak pencere) 8 kar parmaklığı £ korniş (silme) © (merdiven için) çen - | & YP: le talt (la couverture) | , 8 la tabatiğre (la fenâtre A tabatiâre, la fenâtre du grenler) b Vdchelle /. fixa e le croshet (4 Gehelle) d İn Tucarme (la fenötre du grenicrsdshoir) (Weil m. da bau) & ls grille pour retenir Is neige 1 la corniche g7 5. fı the roof ii s the skyiight (the roof window, s window in the left) b the ladder & the roof hook (for use during repaira) d the bull's - eye windew (a window in te drying attle) © the snow fence 1 the cörnice 8. A: das Dash: a die Dachluke(das Dach- || gibi kessin olmuştu, On beş das kika beklerdi. İki sene ile muka- yese edilirme on beş dakika nasil | bir mâna ifade edebilirdi! Alin tabakasını masanın üstünde bırak” tı. Masaların arasından geçti. Doğ ru tüyalete gitti, Tuvalete bakan insan orada yoktu, Ellerini yıkadı, kurular gis bi yaparak bir küçük havlu aldı Havluyu çebine indirdi. Bir yan kapı açtı. Burası bir avluya inen yangın merdivenine açılıyordu, Ellisan bu avlıyş taa yordu. Esasen buraları tanıdığı için buraya gelmişti ya.. İşte. Karşı da o bina. Bir zamanlar pencere" şini seyretmek için buraya gek mez miydi? Yangın merdiveninden oavkya indi. Avlırm karşısmdaki bir baş ka demir merdivenden tırmanma" ğa başladı, İkinci kata kadar. İs kinci kata çıkınca pencereden içe* ri baktı. Mirim bu evin ikinci katında oturuyordu. Ve onun ser- best bırakıldığını bilmiyozdu. Pencereden bakan Ellison onun aynanın karşışında oturduğunu gördü. Boynuna Franhamın inci “ lerini takmıştı. Boynunu yana bükmüş tatlı tatlı kendini seyre »- diyordu. Bu manzarayı gören Ellison bütün kanım beynine hücum et tiğini duydu. Bir yumrukla esme kırdı. Kırk yerinden mandal çer virerek içeriye atladı. Bu o kadar ani olmuştu ki genç kadın kendi sini şaşkınlıktan kurtaramamıştı Şimdi Ellison sevdiği kadının tâ karşısında duruyordu. Kalbi ar tik hiçbir şey söylemiyordu. Ki Tidlenmiş çenesi arasından: — İncileri ver! diye homurda- vuyordu, Genç kadın bir yaban Kedisi gibi yerinden sıçramış ve onun Üş tüne atılmıştı. Çünkü bu defa Ek Federmavlerstez (din Pledermauadaybe, Odas Oshsnsuşe; ein Pena, ter zum Trockenboğen), «das Sahneogitter (der Sehnaçfang) t das Dashgesimş » BİRİNCİ KAT a hücre b pervaz (söke, kemer) © panjur d çerçeve * kaş silme (kuşak, per, vaz) 1 kat kornişi (silmesi) 6, F: le premier ötage «İş loggis b la tintesu (le sommlee, Varc m, de döçharge) c İs jalousle d Je croisillen © lo bandeau f la eornlehe d'ötaze (la moulure de ls semelle) 6. İz the first fint (iha fipet story or fisor) a ihe logria b the window lintel * the (eytside) Vanatlan bind d the cross » bars of the window © *he podestal, er basa, coralee