22 Haziran 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

22 Haziran 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 HAZİRAN — 198! DPARATO HABER — Akşam Postası HABERİN TARİHİ ROMANI: 34 Yazan: Muzaffer Muhlttin| Afroditi ve Miray, yanıbaşlarında kargılı insan gördüler y, Afroditiyi direklerden bi-|4 ağarm- aldılar, Artık kara tin kaybetm z Bazan dalgalar g in böyle biribirine sarılıp mani. dar bir şekilde görülmeleri izaha muhtaçtı, Mir vaziyeti kabul eğerek: esiz bu — Evet, dedi, Oğlum. boylarındanız, Osman ordusunda - £, Osman ad: yanı dikkat bir tesir yapmış olu - ordu. Bunların da Türk boyların dan oldu Hep be . Bütün teva - bunların üzerinde şa. ayaza be oldu 1 anlaşılmıştı. raber köye dönd zuuna rağmen köy, deni sahnelerinde er. damin ihanetini od biri halinde yal, Halk harrl barıl çalı , kereste. r keserek gemiler inşasile meş du. Afroditi Miraya dönerek: — Tamam, dedi beraberdir. İşte Bunlar ge İ Ve yanındaki ihtiyara sordu: ğer bir lesa -| tekrar geri! iacak ve bir fare gibi ka- gemi n dalgalı 1. Bu hareke n dürüst gi Siz gemicisiniz değil Evet, Hiç Çok, denizde geminiz var ini? — Kimler idare eder? Mi, snkmiyer | gemi sö B dai m reisimiz ve oğulları ge Dora olacaktr v. E ndadırlar. Burüğa 'değiller'mi? Henüz gelmediler, Ne zaman geilrler” Belki bu gece, mi basi ,, Sinhaza gerek Miray ve gerek,| |, Mroditi 2 Ve karşı - “| lar, Çok güzel sah Reisler gelince Miray ve Afrodi- temasa başi il hakikaten yorgundula ve sısuzdula da denizde Mİ N çalkaann Vi Sarpman ayla Afrodit dd Mrdi, m burnunu karaya Keys ler ve & tahsis edilen bir odada yerden bir karış yukarıya kadar kurulmuş bir n altı saat sonra kum- insan var m yoksa dost yurdu ? Bunun “mar ümatları y akkında zerre ka. yoktu, Karaya çık | 8 gemide bağ-| hapsedildiler, | ye "tata, gelen köpek sesleri ora- Biz Türk | Kp birkaç İt, asıl sergüzeşt bundan sonraydı. Hayatlarında korsanlık ve denizci lik nedir bilmiyen ve böyle bir va- dide çalışmağı akıllarına getirmi - m İki sevgili sevki tesadüfle de- Uk belki Yk ola» İrak düşmen donanmasında bir İ gemi almışlardı, Burada bir noktaya temas et İmek isterim, Osmanlı müverribleri Türklerin deniz harblerinden ve © tarihteki korsanlıklarından bahset. Halbuki Türkler, yedi bin senelik kültürlü bir tarihe sa- hib büyük bir kütledir, Japon ada- İları etrafında ve çin, Hind denizle. ar içinde istilâ memişlerdir. İinde ufak vasıt intikal ettikleri zaman Karade- niz ve Akdi kuf ve meve | kınlar yapan Türkler Anadolu. İmet | ş.mer M bitaraf kalemle temas etmiş bir ta İ rihçldir, Bizans müverrihi de, mü- tenddid Türk donanmalarınm İstan İbul adaları, Rados, Sisam, Karpa- İtes, Limri, Midi, Girlâ, Malta ve İSiklât adalarına karşı taarruzla - rından bahsederler, Paşimersin İran izah etmeğe kal kışlığı bu denizcilerin Türk olduk- larının ve hattâ Osmanlılar devri. ne İntikal ettikleri lahakkuk etmiş İbir Bâdisel tarihiyedir. Bir zamanlar Karadeniz #abillerinde deni; lamışlardı. Fikakika misafir oldukları kö - in büyükleri geldiği zaman, onla ecdaddan beri denizci oldükları- daha İyi anlamışlar ve araların- da pek âlâ anlaşmışlardı. Bu su - Bizans deniz yollarından da tazyik olunacaktı. Burada bir hafta kadar kalan Miray ve Afroditi tekrar gemiye binerek Bizansa doğru yollardılar, | (Devamı var) İkumuz için i Netekim Afroditi ve. Miray. 'da,| değil. dedim. Fakat i Türk | etin ne olduğundan emin değilim. ler olacağını hesab ederek işe baş, | i Orman insanları arasında: 36 YAZAN:L. Busch 36 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Novambo reisi birdenbire ayağa fırladı. pl gözü dönmüştü ça — Herhalde ne olduğunu yoruz. Fakat hiç görünmedi! larını silkti; maymun bitini!!! dedi. Siz de insar eti yediniz mi, onu söyle! Reis garip ve esrarengiz le gülerek yüzüme bakıyor — Yedik! dedim — Nasıl buldunuz? Lezzetli mi? Sonra o budalaca gururunu üzeri ne alıp böbürlenerek: 5 Elbette size benim elçim oldu ğunuz için itibar etmişlerdir ve in. San etinin en makbul yeri olan böb ek yağından da ikram etenişlerdi Dedi. O vakit birdenbire müthiş bir hayretle bu kurnaz (o Novambo reisinin yüzüne bakmaktan kendi mi alamadım: — Ya? demek sen insan etini tatlı yeri neresi olduğunu — biliyor gülüş . Ben bilmiyo . Ben bir şey o bilmiyorum. Fakat öyle söylendi im! Novambo reisinin inkâr etmek is teyişine rağmen onun gizlice pekâlâ insan eti yemiş olduğundan katiyen şüphem kalmamıştı. Fakat ona bir ân evvel Bazutolarım şu ormandan avladıkları insanlardan bahsetmek *İve bunu nasıl karşılıyacağını anla. #iyordum. Gayet masum bir tavır takmarâk: — Vakia bize senin elçin oldu" ram ettiler, Etmedile ze verdi mak Novambo reis — Neden?.. — Daha doğrusu insan mı İvan mı anl; Hayek! 1Çı ünkü kesi hayretle sordu: sanlardı... Novambo reisi bunu şitir işitmez gözlerini birdenbire dehşetle açarak yüzüme baktı: — Gizli bir ormandan?.. Garip in sanlar mt diye kekeledi, ir orman bilmi* | muşlar|., İnsana benzemi- yen şeyler!. Onlar bunlara Guang Guang!.. Novambo reisi birdenbire ayağa lırladı. Yüzü gözü dön Er Ik bıyıkları dudakları üstü tremeye başlamışlardı. Müthiş bir detle dişlerini gıcırdatıyordu. — Şey.. dedi. Bana bak! Sen güz 1 € gördün mü? Bu adamların gların hepsi erkek i? Kaç taneydiler? 1011 tane! erkek miydi? İçlerinde kadın var muydı? dın olduğunu zannetmem! Galiba hepsi erkektiler! isi tenim bu cevabım Üzerire biraz rahat nefes alır gibi oldu. Fakat hiddetinden elleri titri- yordu. Birâ ir çakal gibi ga. rip bir ses çıkararak bağırdı. Kulübeye yerlilerden iri yarı bir zenci titriyerek girmişti Reis ona yüzü gözü terlemiş bir Zerci korkusundan yere okapam mışlı. Ayağa kalktığı zaman banal» öldüresiye kindar gözlerile ( bakı- in bu bakışlarından büls tün tüylerimin ürperdiğini itiraf e derim. Acaba Novamboların reisi niçin Nan.Huta ziyaletlerinde yeniler or manda avlanmış insanların arası da kadın bulunmamış olmasını isti- yordu? Neden kadınlar da bülünüp bulunmadığını sormuştu? Bu merakımı yenemeksizin reise sordum, dedim ki: — Vakia bunların arasında kadın iJolanlarının bulunup bulunmadığı. pek iyi görülemez bir vaziyet vardı. Fakat ben hepsinin erkek olduğuna tamamile eminim! Şimdi de haki- katen içlerinde ni ik !dığını merak ediyor *lorman adamlarının hepsi erkek mi e avladıkları garip garip in. oluyorlar? Aralarında hiç Okadın çıkmıyormu? Novambo reisi kalın dudaklarını sarkıtarak yüzüme gayet dalgın bir halde bakıyordu. Sorduklarımı memiş gibi cevap vermemişti, Tek- rar etüm — Niçin aralarında kadın olup olmadığını sordun?. Dedim. Rels gözünün birini kır mp yüzüme tuhaf bir dalgınlıkla bukmakta devam ederek: — Ben de merak ettim! dedi. Venubi Afrikanın kaya Okovuğu insanlarının bu kurnaz (o Otellosu hâlâ benden orman adamlarının e$. varını gizlemekte rar (ediyordu. Hele beni bu derece alık yerine koy marı büsbütün sinirime dokunmuş" tu. Sanki bu hususta hiçbir şey bil miyormuş gibi davranması beni â. dera hiddetlendirdi. Sana Alman kralı namına bir şey söyliyeceğim! Diye gayet resmi ve mağrur bir tavır alar: şladım. Novam bo reisi her nedense Alman (kralı sözünden çok hoşlanıyordu. o Güle- vek: — Sor! aldı. — Ben, dedim, gerek bu civar i hakkında, larla müna- sebetleri hakkında birçok şeyler bi. liyorum. Hattâ bunların esrarı de senin de büyük bir rolün vari Bunu ben de, Alman kralı da bili diye o da resmi bir tavır Biz, yani ne ben, ne de Alman yahlardan değiliz! Biz anlarız! Onun için bizi Af ir yerine koyup da bu şeyleri izden gizlemekte hiçbir mana yok tur, zannederim! Ovambo reisi beni dilerken, gör” leri gene korkuyla dolmuş, müşkül vaziyette kaldığı zamanlardaki 4de. ti veçhile kıvırcık bıyıklarını karış» tırıp duruyordu, Ben gittikçe, sesi” me metanet vererek devam ettim: — Evet! Pekâlâ bir şeylerden korkuyı korkuyorsun? Kor! görüyorum, sen orsun! Neden Alman kalım da dostu olduktan sonra, neden korkar? Eğer bana doğrusunu söylersen bütün bu or manları, ta denize kadar senin ma“ Im yapmasını kralımıza bildiririm! Ovambo reisi bu parlak sözlerim” den #deta yumuşamıştı. — Biz,dedi. ecdadımızın ve Kava Uva « Hui'nin esrarını hiç kimseye emez, Cezası ölümdür. Kava » Uva » Hul dediği rına yıldı. R ormanların büyük ağaçlı YAZAN» ÇİZEN YAT DİSNEK in *Öy ve hayat olduğunu gös. il, ” ru, Gemiyi bağladıktan 80 mam hile diyen en b3YU ge) dı! MİKİ iş PARAYOR. hıç Hirafa doğru yürüdüler, He, tp, emen alları- R. r gece * kahramanı gibi si va yaşıyorlar, rın yeşillikleri * Barmaşmiş bir halde bir müd- “e ordular. Hiç konuşmadılar, &. Ra konuşmuş gibi oldular. Ne iye Miray Afroditiyi ilk sevgisi © Uğramaksızın sev a Mirayı çılgmca di , Dördular, biribirine bakıştılar a Külüştüler, Günlerce çal, e durmuşlerdi. Harabdtlar, yor iy, Sular, ama, düz ve sarsılmıyan ie SAA üzerinde biribirine sarılıp © saat kalmağı da a Otürdular. larından hafif ve Oalara musiki gibi Salik Afroditi: asret ve Kuşların sezen su - d| ordu, | muti geliş ye Kendini Havva gibi görüyo- vi Ni da ilâve otti iy balda Âdem baba da benim Mi, Yi ama Âdem baba. Hani ev. oç Miz Habil ve Kabil? tı, ftürir, Güneş semanın orta- Yükselirken iki sevgili daha bir halde biri W, anak kemikleri çıkık, alınları MİR a p Ve kisa boylu, mavi gözlü a- inde kol| TE EN R Boru NE LAMA aa v VER Başlabıgım2 Bre < RED DıĞ NÂNIN SA ve ZENGİN | MAKMAMJ ma iğ, BU MB: H KAL ei iz | SUNU Bnux. PATA DÜYMEYEN MŞLERLE Wi R x& var GA SEYTAN vay) SLANDA DUŞ VAR Bız ONA Ye AYIR MAYI | NA VER'LE CE Basma LER — İYORŞ: YE Si 1$B HEMEN Oyu BTİRME- ie di . 0 MZACAK,.F ALDIRMA: YE Şe Sın. LD 7 Reise: — İyi ama sen unutuyorsun ki, dedim, Ben sana bizim kralımızdan güneşten koparılmış bir güneş çiçe” ği getirmiştim! Yani, demek isterim ki, bizim kıralımız güneşin, ayın ve yıldırımın da kralıdır; Ovambo reisi irileşmiş (gözlerile fıldır fıldır bakarak; — Biliyorum! diye murıldandı, — Pekâlâ, mademki biliyorsun, Kava * Uva - Hui'den ne diye kor bu korkuları gördükçe hakiki vazife mi de henüz sana söylemeye cesaret edemedim! — Hakiki vazifeni mi? Sen bura" ya başka bir vazilemi ile de mi gel din? — Elbette! — Neymiş 0? Reis bu suali heyecanlı bir endi. şeyle sormuştu. — Gene korkma! dedim. Size her” hangi bir fenalık gelecek şey değil bu! Reis korkusunu yenmeye çalışa" rak: Dostumsun!,. G yle! de — Biliyorum.. halde nedir bu vazifen, di. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: