Evvelki tefrikaların hülüsası? Beyde istasyon şeli Mehmel Alinin karısı Zeynep doğma bü- yüme oralıdır, Genç ve çok gü-| #tidir, Okudukları, onde bilme diği şehre "yülkask hayat,a ka, | — Sizi öyle görünce içinden ne # Büyük bir merak be tecessü, | dedim, biliyor musunuz? uyandırmıştır. —- Ne dediniz? Mehmet Ali ona, hâr erkeğin her güzel kadına o duyabileceğ | Bir sevgt ile sevmektedir. Faka Bu alâka, Zeynebi feimin etmek| ten uzaktır. O kendisile daha xi bade alâkadar olunmasını, ken disi de pek farkında olmadan | İclen içe arsalamaktadır. Günün birinde Zeynep İstan bula gitmek vaziyetile karşılaşt Vor. Islanbulda akrabasından bi: ?İ ölmüştür. Zeynep miras mese lesi için gidecek, parayı alıp dö Mesektir, Nihayet genç kadın bir gün! Bepdereden trene biniyor. Bey derede bir kereste fabrikası aç miş olan Keklikzadelerin Oğlu Hüsrev de tesadüfen ayni tren dedir. Genç kasmmıa alâkadar oluyor Onu yileceği yere kadar olome bilite gölürünor ve geceleyin be Müher gettneği teklif ediyor. Bu teifin reyredilmesi üzerine Oha ihtiyalen telefon namarası nt Bırakıyor. Zennep mirastan hissesine dü pen 300 lira cebinde olduğu hal, de Beyoğlunda © dolaşırken bir| mağaranın vitrininde — gördüğü Gök şık bir suare robunu uzan te. reddüllerden sonra satın alıyor. Bu arada treni kaçırmışlır. Has. rebe telefon edip onunla buluşu-| Br, Beraber yemek yiyor ve Ba-| ta gidiyorlar. Orada Hüsrevin arkadaşlarına tesadüf ediyorlar. den bakıyordunuz, ellerinizi pen . cereye dayamıştınız. Öyle mi? min vaziyetini ba- Zeynep cevap vermedi. Meçhul adam devam etti: — Orada ne münasebetle bulunu yordunuz? — İstasyon şefinin karısıydım. — Anladım: Boşandınız, İstan bula geldiniz ve maşallah alıp yü. rüdünüz! Zeynep farkında olmadan yaptığı gafın sonradan farkına vardı: İs - tasyon şefinin karısıydım. demişti, Demek Mehmet Aliden ayrılmağı!| şimdiden göze almıştı. Mavi rop Sözü tamir etmek istedi; — Hayır, boşanmadım. — Meçhul adam gülümsedi: — O halde? Zeynep cevap vermedi, — Benim ismim Rüştü. Sizinki? — Keşledin bakalım? — Lezzan. Genç kadın sa — Onun manas nedir? — Titrek! — Bu isimde birkadın mı tarı - dınız? ile sordu: ... Ma dönüyordu. Ayağa kalktı, yü.| Takan Hüsreve: ”— Benwdedi, biraz bahçeye çıka- Sğam. Hava alacağım. Hüsrev de/ yağa kalktı — Peki geliyorum. b Hayır, gelmeyin. Yalnız olmak İsterim, Numara | 21 Hükümdar millet 23 Yeni ilmi gibniyet i 23 Mevcudu kalmadı 24 Günün iktasadi işleri 25 Cumhuriyet 28 Terelimenln relü Değişişler Jaokon Kuruş 50 75 Meçtml ve cazi p adama işte bu “| » tam bahçeye çıkarken rast . bl, Ötüz, otuz beş yaşlarında! , Genç kadına dikkat ve bi. zda hayretle bakıyordu. şnebe bu sima o kadar tanıdık Ğİ ki.. Fakat kimdi? bir aktör iğ Gazetelerde sık sık resmi gö - ilen bir adam ma? wİ adam onun tereddüdünü kanar gibi olduğunu farketmiş © ki yanma yaklaşarak: > Biribirimize burada tesadüt ne Sidar garip değil mi? dedi. plöynep iliklerine kadar titredi. © adamın ne kadar cazip bir gö * Tünüşt ve pe tatlı bir erkek sesi 28 YENİ DO dudakları onun Nakleden: Fethi KARDEŞ — Evet. — Nerede? — HAR Ben çok se. ye düşündü “sen yelip geçiveren bir adamsın ben ise çizim Beyderede mahbus kalmağa, e namına da trenleri seyret . mekle İktifaya mahküm bir zâval - lıy Genç kadın eldivenlerinden biri » nin çıkarılmış olduğunu ve çıplak elini muhatabının dudaklarma gö « yrdüğünü farketti. (Utancından -İ kıpkırmızı oldu. Bulaşık ve çama. şırdan güzelliğini kaybetmiş olan elleri onu utandırmıştı. Bahçe çok serindi. Zeynep ürper- di ve bu ürperiş ona kış geceleri pöncere önünde son treni beklediği- ni hatırlattı. “Artık ben eve döne - miyeceğim. Dönemem,, diye düşün. dü. Buna müteessif Bu hayat ne de güzeldi. Artık bep böyle eğlence, musiki ve dans için yaşamak istiyordu. o Beyderedeki yeknasak hayatından şimdi büsl tün nefret etmişti. Zeynep vücudunda tatlı bir titre- me hissetti, Rüştünün kollarında, dudaklarında Başı arkaya doğru hafif meyletmiş yeşil gözleri yarı kapelı kendinden n Rüştü iki buse arasında VAKIT Kitabevi Dün ve yarın tercüme külliyatı 23, 30, Kaplı, üncü seri © 125 615 Bu serinin fiatı 8.15 kuruştur. Hepsini alanlara © 20 iskonto yapılır. Kalan 4.92 kuruşun 1.92 kuruşu peşin almarak mütebaki. si ayda birer İtra ödenmek Üzere Uç taksite bağlanır. 7 Kapilalism buhranı 30 Slambo GANLARA BAKIM Kışm sessiz ve soğuk bir gü. nünde kıra veya ormana çık, etra, fına bak ve dinle: Her taraf kar, ırmaklar donmuş, kuru otlar kar- lardan dışarı çıkmış, ağaçlar çırıl çıplak, hiçbir şey kımıldamıyor. Yazın ba; Nehirler koşuyor, gü rültülü t çıkarıyor; her bir su birikintisinde kurbağalar bağ” riyor ; ötüyor, sinekler havada dö- nerek vızlıy ağâçlar, otlar ye. şillenerek sallanıyor . İçi su dolu tencereyi ayaza bı. rak: Taş gibi olur. Donmuş ten. cereyi ateşe koy: İçindeki buz ça” tırdar, erir, kımıldanmağa başlar; su çalkanır,, beyaz köpükler br- rakır; sonra, kaynayınca mınl » danır, döner, Sıcaklık dünyada da ayni şey. leri yapar. Sıcaklık yoksa her şey ölmüştür, sıcaklık varsa herşey harekete gelir, canlanır; sıcaklık &zsa hareket te azdır. Sıcaklık çok! sa hareket te çoktur. Sıcaklık pek fazlaysa hareket te pek fazladır. Dünyadaki srcaklık nereden ge liyor?. — Güneşten. Kışm güneş alçaktan, yandan ve şuâlar; ile yere yaslanmadan geçer. Hiçbir şey kunıldamaz. Güneş yüksekten, başlarımızın üs tünden geçerken şuaları yere dik gelir. Dünyada ne varsa hepsi r sınmağı (o kunıldanmağa başlar, Karlar çöker, ırmaktaki buz- lar kabarır, dağlaridan sular böşa. nir, sulardan bulutlara buğular yükselir. Yağmur yağar. Bütün bunları yapan kim? Güneş. Çekirdekler erir, Hlizlenir, #i Tzler toprağa sü Milyar kök. lerden filizler çıkar, ağaçlar ve otlar yeşermeğe başlar. Bunları yapan kim? Güneş, Ayılar, köstebökler kalkar; si nekler, arılar uyanır; sivri sinek- ler canlanır; sıcakta yumurtalar - dan balıklar çıkar. Bütün bunları yapan kim? Güneş.. lutlar yükselir, birleşir ve ayrıl Yıldırım düşer. Bu ate. şi yapan kim? Güneş. Plânş: 18 1. ns 8 donner sux nourrissons İ, Baby 1) Evvelce nerede tanıştığını ha. ğa çalışıyorum. ye Ben size hatırlatırım. Bahçe- Siktyordunuz galiba? — Evet, 5 Size refakat etmem canımız! Mika a? >> Estağfurullah! Meçhul adam, genç kadınm ko na Birdi, dışarı çıktılar. Tepebaşı bahçesinde (o kimseler içi Bahçenin bara yakın ve İla- vi * bakan kısmında birer koltuğa ye dular, Müzik oldukları yerden itliyordu, çil adam sordu! a >> Nerede tanıştığımızı şimdi SÖY a 7. bakayım. muhatabının yüzüne MZ bâkarak hafızasını yokla - KUNDAK a minder b kundak d e bezler için | 1 el tası m krem ( hem) kut n bezler o kundak İ > Evet, hatırladım, Trenle geçi unuz, ben sizi garın pençere - ley 5 Evet Ben de demindenberi © mini hatırlamağa çalt- & la tolle nl alam hakikaten hatırla - 1? Öy'e göründü. Beydete,.. Siz pencere - 184 € çocuk musambası (ço- cik bâstiği) 1 Gi tası (vücud yıkamak İ & yüz yıkamak için tas h padra kutusu i saç fırçası k tarak (seyrek tarak) ) sık tarak 1, F: la table â esimailoter a le ööassin b ie drapasu (le emmsailloter) d e les Tanges m. 1 la curetis Üpour İsver 18 oorpal e A; Sâuglingspfiege MASASI visiğe Mi İl (kundak beri) a the pad pileh) pomad, mer. tusu tf the body bezleri the face Tinge a sprizikling canuteboutds k the comb 1 €e ömali | & İs cuvette pour laverle|i e the napkin the wash - la bolte â poudre 1 la brosse â cheveux k le pelgne (le dömölölri 1 Je peigne fin mla bolte â pormmada n des langes m. | © les eoucbes f. 1. İ: the dressing - table b the long flannel e the rubber sguate d *he flannel sguare (the basin for & the wash - basin for h the powder - box (with a perforated lid for the powder) İ the hairbrush tooth cemi) mthe box of olutmeni n the napkins | Otlar, ekinler, meyvalar büyür, hayvanlar doyar, insanlar besle- İ nir, kış işin yiyecekle, yakacak top lanır; insanlar kendilerine evler yaparlar. Bütün bunları hazırlar | yan kim?. Güneş. İnsan keniline ev yaptı, Neden yaptı? Merteklerden., Mertek» ler ağaçlardan kesildi. (Ağaçları güneş büyüttü. Sobalar odunlarla sınır. Odunları yapan kim? Gü peş. İnsan ekmek, patates yer.. | Bunları yetiştiren kim? Güneş. Hayvanları, kuşları doyuran kim? Otlar. Otlar: da büyüten güneş. tir, İnsan tuğla ile kireçten kâgir ev yapar. Tuğla ile kireç odunla yakılmıştır. Odunu vücuda geti. ren güneştir. Bütün insanlara !âzrm olan şey. leri, bütün insanların işine yara - yan şeyleri hep güneş hazırlar ve bunlar için bir çok güneş sıcağı gider. Bunun içindir ki herkese, güneşin ısıttığı ve içinde bir çok İ güneşin sıcaklığı bulunan ekmek lâzımdır. Ekmek yiyeni ısıtır, Ve, içlerinde bir çok sıcaklık bulunduğu içindir ki odunla mer. tekler işimize yarıyor. — Bir tabiat hikâyesi — dun alan, güneşin sıcaklığından &- hr, Kışın, istediği zaman, odun ya" kar ve güneşin sıcaklığını odası- na doldurur, Sıcaklık olunca hareket te olur, Ne kadar hareket varsa hepsi de güneştendir: İster doğrudan doğ- ruya güneşin sıcaklığından olsun, ister güneşin kömürde, odunda, ekmekte ve otta topladığı «cak, likta bulunsun, Atlar, öküzler yük taşır; in « sanlar çalışır. Onları hareket etti" ren ne? Sıcaklık. Sıcakığ: nere den aldılar? Gıdadan, Cudayı has zıtlyan İse güneştir . Su ve yeldeğirmenleri dönlü « yor ve öğütüyorlar, Onları hare ket ettiren be? Rürgürla su., Ya rüzgürr kovalayan kim? Gene © caklık. Suyu o, buhar hâlinde yus karı çıkardı ve onsuz su yere ÜL şemez. Makine çalışıyor. Onu hareket ettiren buhardır. Ya buharı ya, pan ne? Odun, Odunda ise güne şin sicağı var. Sıcaklıktan kareket doğar. Ha* rektten de sıcaklık. Sıcaktık ta, hareket te güneştendir. BRRİP VAKIT Cep Kütüphanesi Kader (Volterden) Asım Us v.asaeZ Ahmet Ekrem Son korsan (Fon Lüknerde'den) Fethi Kardeş Kafkas hikâyeleri (Kazbek'ten) Niyazi Ahmet Yazan ve Türkçeye çevirenin adı Ölitapiyad oyunları Vildan Aşir Kilerans Terras. esrarı (Galopin'den) G. V. Yuroslarya seyahat notları Asım Us Şark Ekspresinde çinayet (Cbristie'den) Y. 6. Etrüsk Vazosu (Prosper Meirme'den); Haydar Rifat Her memlekette birkaç gün (Muhtelif müçlüflerden) Sayıfa Krş. 204 15 10 10 34 m 112 10 360 G 352 378 120 Son Ehlisalip muharebeleri (Kollins'ten) Ahmet Ekrem 276 Futbol kaideleri Nüzhet Abbas PLANŞ 17 TAÇ (elmaslı veya kıy» mettar taşlı) , F: le dindöme (ornâ de joyaux ou de plerres prtcieuses) li . 1: he daldem or the tiara | (set with jewels) . A: das Dladem (mit Juwe- len besetst) KÜPE . F: le pendant d'orsille : the (Lavaijliğre) car . ring (the ear . drops) 1, A: das Öhrgehinge MADALYON (pantantif) : Je mâdalllen (le penden- tır) . İs the locket . Ai dör Anbinger (das Me- dsillon) ; YÜZÜK . F: la bague İ: the ring (the finger - ring) A: der Ring (Finger., Sehmuckring) KOL SAATİ F: Ja montre . bracelet İ: he wristlet o wateh or win* wateh (the bracelet watch) M. 5. F: 16. 16. 116. “0 13. A: dle Armbandubr KOLA TAKILAN Zİ- NET: as bilezik b halka bilezik © azık bilezik . F: la parure du bras: a le braselet b le bracelet “egelave” € le bracelet cuvort . İ: jewellery for the arm: a the bracelet b the bangle c the periannular arm - band or armlet . A: Armsehmuek: a das Armband b der Armreif € die Armspangı KÖSTEK ALTI (domuz disi) la brelogue dert /. de Mer » İ: the wateh eharms (in ibis case: a boar's tooth, ete.) , A: die Berlocke (daz Zler- gehünge, Anhöngsel): Sauratın uewr. İĞNE (agraf) F: Pagrate f, 1: the elasp or tke slide 21