3 MAYIS — 1999 e fn ne > z Since yazıların ma" biz, Öğrenmeğe vakit fi Mame herhalde? — Teri Üre ee ettirdim. Bıçağı Prat N ileri bir ahbabıma gönde. A Manası Be imiş? ez bir fabrikanm mar. ! tiz, Kant Mu? Dostunuz Varg Orada yaşıyor > va ağ öyle. Fakat Vangın bu den, © alâkast olac Muydu? in olmasın © rünküğ Onunla aram çok İyi, “na vaktile bır iyilikte bur b Bae ala Mİrnet « olduğu İp, İYOr. Aradığım kendisine eti ur a “© da yardım vaadinde Miz? e ii ii halde bu ciket maldm anın İsyecanile b yle hare. oimarıza Sizi Dn Sicce'i bir vaziyet olmadı p Urlong leri. tereddüt etti ve gi nb €vinden çıkarken pen. be i gözetliyen — Onun Ve, : “zın es.nde olduğunu or Bümi yordum: N biji Ya si? Prina SSyopunda at u oraya ' git ke al Viktory* garında lar DUŞ uğumızu da biliyor ç yi Bu kızı takip ettirdiğimi size $ miydim? * kart söylemek İdtfunda muz? — Vallahi kati bi f dim ki... Evvelâ onun V ye çi rende karşıla S doktor Vangın evinde (o clduğunu öğrenmem hayretimi bir kat daha arttırdı. bulunur musu. ratetile Mandarende ne yordunuz? Cereyan kesiiec: velce ne suretle öğren — Cereyanı kesmelerini şirketten ben istedim, — Kumar salonun İbtimal Karson ort nize imkân vermemi — Orada kumar adar gitme için, tehi şim ortalığa Bu fırsattan istifade ile Karsonun yazıhanesine girmede muvaffak ol- dum. Bravo! Bir şeyler biğabildiniz mi bari? — Mühim bir sey bulamadım. Furlong., bu adamdan malümat koparamıyatağını aalıvatak Israr” dan vazgeçti. Bu: sırada uşağı bir getirdi. Furlong açvrca: — Vans buraya gelmiş, dedi, karşılaşmak itemi yeceğini zanne. de — Rica ederim oturunuz. Evime davet ettiğim dostlarımı — seçmek yoşuna gitmiyorsa gisi, Prat, M. Vansa söyle, buraya bu. Yursun, Terri Vans hızla içeri Ridi görünce durakladı: — Merhaba, M. Vans.. dedi, Dos tum M, Ridle tanışıyorsunuz değil » # dersiniz Rid, mis Farenin | “İ? ba e işindeki rolü redir? Bal UZ Cevap veremiyeceğim — Onüan Süpheleniyor musunuz? | cefiZi ummuştum, < vi Çok kürnaz ve be Kurnaz VE becesikli bir kadın, Siddetie been şk i Terci Vaner He âireom serbest ? Bana haber versey- <i st Birakin we kararı ben Relmezden biyaz evvel veril* i— m serles? bırakıldı? hinde delil olmadığı için. “ ii öğ Yalnız bu olsaydı mev. klan serbest — b rakılması diri, Aleyhinze delil olma" Yeni mi farkettiniz? e, elm Fakat bayka sebeb” kaldığı olacağını mi? Peşini Iyrak. harekât; konirol edip By ağa çalışaca ea © yapasım? Vazifemiz NZ ça İl ilini bulmak. Buldu" vi erden biri muvaffak ol- ine başvuruyoruz. ire RS size ne Süfetle — yardım nn Anjel Farreri sevdiği. mn, enk diz ez fazla tedir: Sir tisini de ve" A Anjelâ xa Vansdan şüphe Kem #sİni temine çalıyor. Bu m çuk istifade edebili. i ale milerim kim? iy Yan bilsem Bemen simdi Şe 3 ii Rider ve tevkil müsa- e earelim M. Furlonj; Bn dn urlong, S kaz hakkındaki | fikrinizi Vans soğuk bir tavırla selâm ver. di: — Birkaç dakika benimle görüşe” — Maslmmenun Lütfen o ecerikli bir | tursanıza... Prat bize V 256 — Davila! Beni işidiyor mu. girdi ve: HABER e Alin Postası Nakleden: FP. K. Terri Vans bir viski aldı. Fur. long sordu: — Beni neye dair yörüşecek- - İtiniz? Vans yan gözle komisere bakarak cevap verdi: — Hususi görüşmek istiyordum. »- Beni dinleyiniz genç dostum.. Komiser Rid sizi tevkif citirmekle | vazilesini yaptı. İşin (başlangıcın ik sözlü davranıp bazı şeyleri mademki ; Kredin. ve| de sokmazdınız, Şimdi serbestsiniz, hali vu zatâ v beslemeyin. Bana anlatacaklar nmda söyliyehilirsiniz. O da benim gibi size yardım etmek ister. Öyle değil mi Rid? - Tabii, Vans murtldandı: — Affedin. Biraz meğer Ga zeteye telefon ettim ve. Ve mis Farenin orsda dığını öğrendiniz, değil mi? olma. — Bunda sinirlenecek re var? Zavallı kız son günlerde pek yorul- muş ve üzülmüştü. Biraz istirahate ihtiyaç hissetmesi kadar tabif ne o labilir? : — Evet, Fakat onun böyle bir sı. rada gideceğine ihtimal vermezdim. i siz tevkifhanede iken © nun istirahati düşünmesin: aflede- miyorsunuz. — Asla. Ben böyle bir şey düşün. Komiser Rid lâfa karışlı: — M. Vans, sanırım ki, Mis Far repin kendi lehinde çalışmaktan vaz geçmiş görünmesi sebebini düşünü” Anjelâ Far | yansa düşmez. Burada bulunmanız | yor. Vans sordu? — Bu sözlerinizle ne demek isti- yorsunuz? — Açıkça söylediğimden başka manada bir şey değil, o Maamafih müsterih olunuz, mis Farten teşeb- büslerine devam ediyor. — Evet. Bu yüzden çi gidip geliyor ve başına — Ne gibi? dara, meselâ Mundaren İ “bara gidiyor, Ortasını bilir iz? rip yerlere işler açıyor. mi (Devam var) KAHRAMAN HAYDUD azı der. | Hayat pabalılığından hep bi likte şikâyet ediyorlardı. Bu sira- da madam Şafuye, Buglere şöyle İ bir şey telkin ettiz — Ben sizin yerinizde olsay- dım; şu büyük odayı kiraya verir. dim. Zaten o koridorun nihayetin- dedir. Tuvaleti de kendis yanınladır. Öteki odalarla bi: nasebeti olmadığı için sizi rahat. İsız da cimez. Fazla masrafta gün “İdelikçi kadının yevmiyesini biraz arttırırsınız ve kapıcıya da arada İhediye verirseniz.. Neden acaba böyle bir şeyi şimdiye kadar dü. şünmediniz ?. Büglar iki kızkardeştiler. On. lardan birisi 39, diğeri kırk üç yaşında idi. İkisi de evlenmemiş. Teddi, Komuşlarının bu sözünü du. yunca ikisi de kaşlarını kaldırarak gö ni büyük büyük açtılar, Ve bu işi beceremiyeceklerini yüzle- rinin aldığı mâna ile gösteriler. Sonra Emiliye kızkardeşine dö. aerek; — Çok parlak bir fikir değil mi? Hortans? dedi, Çok teşekkür ederiz, Bunu iyi bir düşünelim , Aralarında zeki geçinen Hor- tans daha küçüktü. O da bilâte - reddür ablasının yüzüne şu cevabı verdi: — Ben komşumuzun fikrini çok beğendim.. Sen de bu mesele hak- kında düşün; eğer işine gelirse yaparız. Hayırhah komşu, onların bu fikre muhalefet etmediklerini gö- terek pek memnun olmu: Ön dan cesaret alarak konuşmağa haş iladı: İ — ihtiyar, kiracı almak doğru değildir. İhtiyarların bin türü itiyatları, mızmuızlıkları (ovardır, hastalanırlar. ölebilirler.. Kadın kiracılar! Aman Alalh.. Onlardan hiç bahsetmiyelim: Gece sabaha kadar Roman okumak için elek. trik yakarlar, ipek çoraplarını &u- rutmak içni ütü yaparken evi ya. | kabilirler, Size bir erkek kiracı )lâzımdır; genç bir erkek. Oo Ve ştu öldürür, gidiniz, bursla durma. Çeviren | benim sözümü dinlerseniz bu ki. racıy: ahbap vasıtasiyle bulmağa kalkışmaynız.. Ben sizin yeriniz. de olsam güzetelerden birine ilân verirdim. Göreceksiniz, ne kadar kiracı gelecektir, sas İlk gelen kirac: Alired Griyel isminde uzun boylu, zayıf, sarışın, kibar ve mahcup tavırlı güzel bir delikanlı idi, Taşralı idi. Parise bir barkada çalışmağa başlamak üzere gelmişti. Annesinden ayrıl- mış olmaktan duyduğu kederden utanmadan, sıkılmadan, züppelik | göstermeden bahsedebiliyordu .. Odayı gördükten sonra hemen pey verdi, Daha yeni Xiracıları evden çık. madan kapı tekrar çalındı. Bu fa kısa boylu, esmer ve görünüşi pek © kadar kibar olmıyan delikanlı gelmişti. Matmazel Hor. bir diğinden duyduğu bir sevinçi kiralanmıştır, dedi İ Yeni kiracıları gitükten sonra, bir daha kimsenin kendilerini adımlarla âdeta koşa koşa mer- divenleri çıkıp mösyö Alfredin © dırmak için pencereleri arkasına kadar açtı. sö Mösyö Alfred sessiz, intizamı sever, nazik bir kiracı idi, İki kız kardeş odalarına böyle bir kiracı Gecelerin birinde Üst kattaki âile epey bir kavga ettiler. yorlardı; — Yukardaki gürültüyü duy- dun mu?, ievde bir erkek olduğu için, tesel- li buldum.. Biliyor musun evile bir erkek oluşu insana emniyet veriyor. Hemdepara getiriyor. Emiliye içini çekerek: KAHRAMAN sından takibe koyuldum. Naza. tans odayı daha evel sarışına ver.| — Çok müteessifim, fakat oda| kapıcıya odanın kiralandığını ve| Ta; hatsz etmemelerini bildirdi ve ha. | akşam taşınacağı odayı havalan- se ne İyi bir sürpriz sabah iki kız kârdeş şöyle konuşu. ! — Evet çok korktum. Fakat sun? diye sordum. Büyük bir gayret sarfederek cevap verdi — Evet... — Sizi kim vurdu?, —orL — Emperya mı? — Evet! Ben artık ölüye. rum, — Düvila! Beni dinle!.. Etra. fınızda nasri bir facla kuruluyor, haberiniz var mı?, — Hayır, söyleyiniz! — Sizin katiliniz diye bir baş. kasını, bir masunmu ihbar et. mek istiyorlar. — Oh! Ne'diyorsunuz?, — Evet, ben bepsini, bütün plânların: işittim.. — Kimi?, Kimi ihbar istiyorlar?. — Bilmiyorum. — Hayır, hayır... Bu imkânsız dır, olamaz... Yalan, yalan, ben.. bizzat “10” lar meclisinde söy. leysceğim,.. — Pek âlâ, şimdi size 'bir yardımda bulunabilir miyim ?, — Hayır! — Adamlarınıza haber vere yim? — Hayır, istemez... — Niçin! — Çünkü, o zaman Emperya etmek daha ziyade şüphe eder ve beni yınız.. — Adiyo! Davilğ. — Adiyo, çabuk gidiniz. Deli gibi uzaklaştım. Dışarı. da beni salona kadar getirmiş o. lan uşağı buldum. Tabii yüzü. mü göstermeden ve kendimi ta. nıtmadan, onun delâleti ile sa raydan çıktım.. Bir saat sonra ise Olivole adasına dönmüş bulu. nuyordum. . Ertesi sabah... Leonor, teessürden k:sılmış sesiyle babasının sözlerini ta. mamladı; — Ertesi sabah Emperya, Ro. lanın Davilayı katlettiğine dair “10” "ar meclisi önlinde şaha. det etti, — Fakat, Davila ne oldu?, .. Gelmedi mi?, — Geldi.. — Hakikati söylemedi mi?. — Söylemek istedi, . Fakat tam söyleyeceği sırada ölüm ağ- zını ebediyen kapadr.. Baba ile kız arasında ağır ve ezici bir süküt oldu.. Sonra Leonor ayağa kalktı, yavaş adımlarla Rolanın resim. ne yaklaştı, sstırap ile karışık bir sesle: — Oh, Rolan, Rolar!,, dedi. Şimdi öğrendiğim bu feci halki. kati babam niçin bu zamana ka. dar bana söylemedi? — Leonor! Yavrum! Uğradı. tımdan kaybetmemeğe çalışı - yordum. Nihayet bi. saray kimin sarayı biliyor mu. sun? Fahişe Emperyanm... Dandolo sustu.. Leonor, heyecan içinde baba- sının sözlerini dikkatle dinliyor., hayatına ait olan ve henüz meç. hulü bulunan esrarın anahtarın en nihayet öğrenebileceğini an. luyordu. Bir kaç saniye istirahatten sort ra Dandolo tekrar söze başladı — Bu noktada zihnimi biraz toplamak mecburiyetindeyim, .. ü, aradan bu kadar seneler geştiği halde gördüğüm feci sahnenin hakikat olup olmadığı. nı, hâlâ kendi kendime soruyor. dum. Altiyerinin Emperya sa. rayma girdiğini söylemiştim .... Onunla beraber ben de hemen aynı zamanda bu sarayın önün. de bulundum.. Düşünmeden, ne yaptığımı, ne yapacağımı bilme. den, gayrişuuri bir hareketle ka. piyı çaldım. Bir uşak açtı ve bana: — Buyurunuz Senyör Foska. ri! Herkes geldi, yalnız sizi bek- Jiyorlar, dedi, Üzerimdeki manto yüzümün mühim bir kısmını sakladığım. dan uşak beni tanıyamamış, Fas. kari zannetmişti. Hemen hemen Kiracıları ! : SUAT DERVİŞ — Evet, dedi, artk öyle alış. tum ki erkek kiracıdan galiba vaz geşcmiyeceğim, Para mesclesi tahmin ettikleri gibi çıkmadı. Parayı ikinci ay ilk ây gibi peşin olarak almadılar. Üçüncü aylığı ise dört beş gün geçikerek aldılar. Mösyö Alfred pek utamıyordu. paraya çok ihti, yaşları olmasına rağmen, onun fazla sıkıldığını gören Hortans; — Atman, dedi. Sakın para me selesi için sıkılmayınız, mösyö Alired, insan halidir, (o berkeşin sıkıntısı olabilir. Delikank ; — Maalesef matmazel, dedi. ay. Uğı verirken dalma sıkılacağım; Çünkü zengin değilim Zaman geçti. gür | | birinde ,İmösyö Alfred, öğleden sonra eve giriyor ve bir daha yemek yemek liçin falan sokağa çıkmıyordu. Gü. birinde hizmetçi onun elbise- lerini süpürürken- ceplerinde ek. mek kırıntıları bulmuştu. oOBunu hanımlarına İsber verdi: ç — Zavalk delikanlı, açlıktan ö- lecek1.. Bir başka defada şöminenin işinde delikanlının neler yediğini meydana koyan bir peynir kabu- gu buldu. — Bu kadar asil görünüşlü bir mösyönün fare gibi ekmek, peynir? | kemirmesi ne yazık!.. Bugünün akşamı Hortans nefis bir kızartma yapmıştı.. Bu kızart. madan bir tabağa doldurarak mös. yö Alfredin odasına g ündü, Ve Emiliye bu fikr in kalbi le beğendi. l O gece, bu yemeğin kiracıları olduğunu düşünerek memnun oldular. Er. tesi gün hakikaten delikanlı onla. ra teşekkür etti ve yemeğin İczze- tini pek büyük hararetle değil, fa. kat büyük bir nezaketle methetti, Fakat bu onların merhametine bir sed çekmedi. Bir başka akşam bir pasta keserlerken onun eve girdiğini duydukları zamân mat. «Lütfen sayfayı çeviriniz) HAYDUD 253 kendimi tanıtacak ve Foskari ol. madığımı söyleyecektim. Fakat bütün görlüklerim bana o kadar esrarengiz geldi ki sesimi çıkar. madan rehberlik eden uşağı ta. Kip ettim.. Beni bir salona götür. dü, ve; — Benim buradan öteye git. mekliğim menedilmiştir. Zati. Tiniz giriniz ve nihayetteki kapı. yi ağınız, dedi, Beni yalnız bırakarak çekilip gitti. Bir müddet şaşkın bir va. ziyette kaldım. . Hattâ uşağın dalgınlığından istifade ederek başkalarma ait sırları öğrenece. ğimi düşünerek azap bile hisset, meğe başladım. Fakat Altiyeri, senin ve Rolan Kandiyanonun ismini tehdit ederek, söylemiş, Ve sonya buraya girmişti.. Mese. lenin gizlere alt olduğunu an'a. dım, Ne gibi alçakça plânlar ya. pıldığ nı anlamak, öğrenmek iş, tedim. Uşağın tarif ettiği kapıya yaklaştım. Aynı zamanda da so) tarafımdan boğuk (ve canhiraş bir ses yükseldi.. Bu ses ölmek üzere bulunan biradamın son Teryadıra benziyordu. Dandelo, anlattığı hatıraların tesiri altında kalarak tekrar sus. tu, Leonor sabrrsız 'bir helecen içinde: — Sonra? Sehra?, Diye bağırınak istiyordu. Fa. kat işittiği şeylerin verdiği deh.