kadin, arka eteği uzun, ka- palı yakalı, dar ve uzun kollu, ye- göne süsü belindeki (o beyaz Kadife gülden ibaret siyah ipek kadife bir akşam elbisesi “giymiş'i, Ensdsbide buklesiz bir topnz halinde toplariar. saçları, Aakiyajsız solgun yüzüyle, ince zari? Wir kadındı. Geçirdiği bü- | yük felâketi yüzünün solgunluğün. dan ziyade gözlerinde okumak mür kündü, : Yüzünün diğer parçaları gayet sakih, donuk bir mana ifade ettiği halde badem biçiminde çekik yeşil gözleri sanki şahsiyetine ya. banet bir hareket ve canlılıkla ya- nar, tutuşur gibiydi. Cansrx sanıla- bilecek kadar doru beyaz ince par- maklarından, hareketsiz, zayıf vücu durdan, kansız küçük ağzından çe, Ellen bütün hayat, sanki gözlerinde toplanmış, bu iki yeşil yuvarlağı &. labikliğine pi miş, Bazı meraklılar arasında gözleri- nin çekik oluşunu, uzun, seneler Çinde yaşamış olmasına, atfedenler bile vardı. Çinden, küçük oğluyla beraber İngütereye avdet ettikten sonra, gazeteler, oşkıyalar tarafından Ööl- dürülen genç doktor Allen'in zevce- sinin çocuğunu haydutların elinden nasıl kaçırdığını, yabanci yerlerde, rak, yarı eç bir halde hir köye iltica ettiklerini uzun üzün yazmışlardı, Madam Allen'in zesareti, büyük fa. elanm karşısmda gösterdiği mela- net fevkalâde takdir edilmişti, Bu gece kadılar birliği tarafından ve- rilen akşam yemeği de onun şerefi- seydi, Doktor Allen'in ailesi, İngütere, de aylarca habersiz, mektuksuz me. rük içinde oğullarının ve gelinleri- nin skıbetinden bir habâr beklerler ken, günün birinde aldıkları bir mektapta doktorum evinde eşkıyala” rm hücumuna uğrayıp eşyasınm ve parasınm yağma edildiği, kerdisi- min ölü olark evde bulunduğu, ka, rısınım ve 'çocuğununsa bütün araş. tırmalara rağmen bulunamadıkları! yazılıydı. Bu” haber “doktorun ve ken; zevtesinin gileleini çok mü - tesmsir etti, Doktor, alamın orta- sından giren bir kurşunla ölmüştü. Pakat genç kadın ve çocuk, ortada olmayışlarına göre kimbilir ne iş kencelör içindeydiler, eşkiyaları» arasında neler çekiyorlardı. Birkaç ay sonra bir İngiliz tüç. carden aldıkları bir haber, onlan hem şaşırtmış hem de çok sevindir. mişti. Tüccar, Çin köylerinden bi - rinde beyaz bir kadmia çocuğuna tesadüf ederek, doktor Allen'in zev cesi olduğunu öğrendiğini, kocası gözlerinin önünde öldürülen genç kadınm çocuğunu ve kendisini Çin- li hizmetçisinin yardımı ile kurta» mağa muvaffak olabildiğini, şimdi İngiltereye dönmek “Için paraya ih, tiyaçları olduğunu yağıyor ve âd reslerini veriyordu. Bir ay Sonra ailesine kavuşan geng kadın, tüyler ürpertici mace- tasını şayan: hayret bir metanet ve soğukkanlılıkla âylattı. Sanki te *ssür duyma kabiliyeti yok İömuş gibiydi. Yüzü daima solgun, hare - ketsiz, gözleri pırıl pırıl ve canlı bütün varlığmı genç oğluna hasret- mist. Göller ve krizantemlerie sisten - miş sofrada her zamariki döhukluğu ile hemen hiç konuşmadan, sorulan #uallere tek kelimeyle cevab ver&n Myah kadife elbiseli genç kadınm Burmdan geçen facia teta buydu, Etrafını saran dekolte kadınlarm | cağını, biras evvel ikinizin beruber) oivar köylerin birinden genç diyetinden haberdar değilmiş gibi l dalgm bir hali vardı, Vatanına dö. nünce tuttuğu küçlük evi, o erin bir İ odamda, pembe yörganmın altın « da uyuyan oğlunu düşünüyor, orun | tüvüyüp mektebe gideceği, büyük, çok bilyük bir adem olacağı zaman- isrı hayalinde canlandırıyordu. Birden, sofrada #0! tarafında otu, İran bir adam, Çinde bulunduğu or. nada Harhine gidip gitmediğini sordu, Evet, yeni evlendikleri za - man doğru Harbin'e gitmişlerdi. Ne soğuk bir kasnbaydı. Ay ışığının al- tında #onsuz gibi görünen çırılçıp- lak beyaz tarlaları gimdi bile ürpe. rerek hatırlıyor, Hele bir gece, yi. ! ne böyle müthiş soğuk bir gece, e- vinde yapayalnız, hastanede gece - yarisınu kadar çalışan kocasını bek- liyor. Sesleri boğan, yutan bir fir. luna... Yabancı bir memlekette tek başına olmanm istırabıyla uykusu kaçan genç kadın yatamıyor. Elin. deki kitabı bile okuyamıyor. Has taneğe, bir insanı (o ölümün elinden kurtarmak için uğraşan, bütün is- tirahatini, zevklerini feda eden ko, casmı düşünüyor, Doktor, sik sik geceleri çalışmağa mecbur olduğu için hastaneye yakın bir ev tutmuş. lardı, O gece, elinde bir kitab, sobanm karşımnda olurürken birden telefo-| mun ziliyle yerinden Siğremiiştr. Bel ki kocasidır ümidiyle telefona se vinçle koşmuştu .Fakat telefondak! ses yabancıydı: «... Affedersiniz madam, sizl ra. hatsz ediyorum, fakat kızımı me - rak ettim de... Galiba siz gençler eğlenceye dalıp sante bakmağı u - muttunuz. Fakat geveiniz kızımı evi. nizde bir ekşam yemeğine davet ©. İ derek alıp götürdüğü zaman, geç kalınıyacağını söyledi de, onun için! Insanm bir tek Kızı olmak böyle iş- te, merak etmemek elde olmuyor. Genç kadın hiç sesini çıkarmadan İavukat Rradleyi dinliyordu. Erkek susunca birden: “... Neler söylüyorsunuz kuzum! Benim evimde ziyafet yok bu gece! Kocam hüâstanede çalışıyor, Kızinız burada değil!,, Demek arzusuyla ağzımı açtı, fa- kat kendini çabuk topiadi: “. Biraz evvel yola çıktılar, Mis ter Bradley, kızınız - neredeyse eve gelecektir. Merak etmeyiniz. Güle güle, Deği ve telefonu kapattı. Doktor, odadan içeri girdiği za , man, kadin hâlâ telefonun bâşmda, donmuş gibi hareketsiz duruyordu. Erkek gayet neşeliydi: “ss Hâlâ yatmadın mı? yaramaz kız! Beni bekleme demiyor müyüm ben sana! Hiç böyle soğuk görme. dim. Hastanede epeyce uğraştık bü gece ama, haslamiz da ölmemeğe karar verdi. İçecek bir şey var mı” Seninle birer... ! Karısinni bembeyaz yüzüne ba -| Tien.Çin'de kendilerine tahsjs © | dar tenezzül eden bu alçak adit;|İ” kines Ylkırdim varım kaldı. Genç| dilen ev güzeldi, Yabani yasemin) oğluna nasıl bir baba olabilecekti? tane) sarılı geniş balkonları vardı. Bahçe- kadın gayet soğukkanlılıkla, tane konuşuyordu: “— Biraz evvel Mister Bradle telefon etti, Kızmı merak etmiş O nu evdep alırken, erken döneceğini, ei söylemişsin... Havada pek sört Telefon etmeden duramantış, Doktoruh yüzlü değişti; Boğuk bir | tenhaydı" ki, Birkaç sesle: N “— Şe ne cevab verdin? Diye sordu: “. Kizınm neredeyse evde ola ve siyah elbiseli erkeklerin mevru - | buradan çıktığınız: söyledim, r m eviren ENİNE İİ ILHAN Doktorun rengi yerine geldi: ! ”— Mükemmel cevab vermişsin. | Senin Kocanı yalancı çıkarmıyacağı wi ben zaten bilirim. Henliz alti aylık evli olduklar balde, daha bitçok buna benzer va- kalar olmuştu. İngiltereden Çine ge iirken vapurdaki genç dul, konuş , masını cazib bulduğu bi Fransız kadını, daha vapurda #ten! an uyu. yamadığını #öyliyerek kamaraları. di sâbahs karşı geldiği gecdidr; Şanghaydaki esmer kız, Londra - daki sorışın ve daha bir sürü hâdi. eler o anda birer birer akkndap geçmişti. “.— Anlamadığım bir nokta var; Benimle niçin evlendin? Doktor güldü: “— Hata mi etmişim” Bak müş. kül vaziyetleri ne güzel idare edi- vorsun, Kolunu uzatarak, karısını kenâi- ne doğru çekmek istedi, Kadin nef, retle geri çekildi. “e Pek &lâ, fakat küçük bir eğ- lenceden ne çıkar? Hastanede işim olduğu yalandı, İhtiyar > Bradley'in telefon edeceği hatırıma gelmömiş. . Çocuğunun doğmasını beklemekte olmasa hemen ertesi gün ailesinin yanma dönecekti, Çocuğunun hatırı için tahammül etti. Harbinde İşte o böyle bir cehennem hayali Yaşa - migti. Sofrada yanında oturan adam Harbin hakkında bir sürü manasız sualler sorarken, o hep, evlilik ha“ yatını bu acı hatiralarmı düşünü. yordu. | Harbinde © başlıyan İhanetlerin | arkası bir türlü kesilmemişti. Dört | sene sonra, Tien-Çin mıntakasında | tenha bir köye tayin emri geldiği | zaman genç kadn adeti sevindi. Belki o issiz köyde kocası; yalnız kendisiyle meşgul olurdu. İ de çiçekli ağaçların arkasından ba. ihtan güneşi seyretmek, top top çi- çekli kiraz ağaçlarınm mahtab vu -İ. rünen beyaz 'üller giymiş periler gi. “İbi sira sıra dizilişleri, doktoru Ova. lar, eviyle alâkadar eder gibi olmuş tu, Hem de köy © kadar küçük ve müisvonerden konuşulağak hemen hiç kimse söle gibiydi Ihtiyar Çinli hizmetçileri, çocu İun arkasından koşacak, onunla oy nıyacak kadar çevik olmadığı iç bir: ÇinM kır getirttiler. Kroma rengi düzgün cildli, saçları başıma boyan- mış hissini verecek kadar düz ve! parlak, çok genç bir kızdı. Zeki ve| neşeli olduğu için, çocukla çabucak anlaşmıştı, Fakat birkaç aman sor ra şimardı ve kıyafetine fazla itina etmeğr başladı. Bir gün ihtiyar Çinli hizmetçi: “Bu fenn bir kız, demişti, evinizde tutmayın onul,, Pükât bu sözleri genç idin kir kançlık sebebiyle söylenmiş adde - derek ehemmiyet vermemişti. Sofrada, muhavere, siyasi mev , sular etrafındaydı. Bir iki sözle l4- kırdıya karıştı, sotra yine daldı, kendisini Tlen.Çin'de evinin yabani! yaseminler sarılı geniş balkonunda! gördü. Stcak bir gündü.. Öğle ye *| meğinden sonra çocuk uyumuş, ih.| tiyar Çinli kadin mutfakta çorab ö- riyor, doktor odasında yarı kitab okuyarak, yarı şekerleme yaparak tembelleşiyor.. Dışardan gelen ka . vurucu meltem evin içine badem çi. | çeklerinin kokusunu dolduruyor, Se | kakta hiç kimse yok... Evin etrafın. daki tarlalar bomboş... Çocuğun © dasına baktıktan sonra, kendi de yatak odasma doğru yürüyor. Fa kat bu ses nedir? Bir dere çağıltıs gibi berrak kahkahalar nedir? Ay. | ni kahkahayı, çocuk üyanikken bak | çeğe de duymuştu. Ama şimdi kü, | çük uykuda, Kiminiç gülüyor gim- dı? Tekrar avni gülüş, bu sefer daha kuvvetli ve uzün, doktorun yatak o. dasmdan geliyer, Gerç kadm kapının önünde du -| rakiıyor, Nasıl olmuş da şimdiye kadar farkına varmamışti? İhtiyar Çinlinin kapalı ihtarına, kizm süs, lenmesine rağmen nasi hiçbir gey sezmemişti? b “Her'yeni hüdisede bütün eski va kaları da hatmlarâr. O gün de öyle oldu, Evindeki dadiya varıncaya ks Birkaç sene sonra aklı erince, o da bütün bu rezaletleri görecek, anh (fi yacaktı, Odan kapesi kilitliydi. Genç enne. banğo odasının kapısından İçeri £ rince, doktor da Çinli kız da şaşır dılar. Doktor ağzını açğmağa vaki: bulümadan, karısmm sttığr kurşun alnma girdi ve derhal ölmesine #e- deb oldu. Çinli kız hames kağmış'ı. Zatet 0 kıza bir şey Yapmak niyetinde değil di. Asi! mücrimi öldürmüştü. Yerde sırt üstü, gözleri tavana dikilmiş 6. larak yatan ölüye ve hâlâ elinde” tuttuğu tabancaya kakarker, revoj- ver kullanmasını kendine onur öğ. rettiğini düşünmüştü. Galiba olduğu yerde yıkılıp ba « yılmıştı. Gözlerini açlığı zaman, ib. tiyar Çinli kadm. kolunu sarsarak: “.— Çabuk, Missus, diyordu, ça- buk gelin, Ben çocuğu alıyorum. Siz de gelin. Kalkın çabuk! Kaçmanm ne faydası vardı, Ne. vede olsu yakalanırdı: Fakat oğlu- nu öyle ahlâksız bir babasım'yahın. da büyümekten kürtarmıştı ya; Ker İ disi mahküm da'olsa, çocuk İngilte- reğe temiz insanların yanmda bü yilyecekki, 1 Çinli Kalin” Glüh”” düyaktağığını gördükçe, elleriyle'sekakları görte- rerek bir şeyler anlatmak İstiyre. Mütemadiyen: “.- Kaçalım, kaşalım, diğordü. Nihayot kadının, ölüden değil hay dutlardan kaçmak istediğini api . yabildi. Sütçünün oğlu bir çeyrek evvel onları aşağıki köyde görmüş ti. Neredeyse buraya geleceklerdi. Hemen şimdi kaçarlarsa, belki kur tulabilirlerdi, Derhal çocuğunu kucağına ala - rak, evin arka kapısından iktiyar| we cesiretten dolayı tebrik Henüz birkaç arm ilerlemişlerdi atı haydudların gelmekte oldukl# rmi gördüler ve derhal fundalıki8 * rn arasına gizlendiler. Eişkiysiği doğru doktorun #lüsünün bulund” Bu eye saldırarak yağmaya başls” #işlazdı, Eşkiyaların taarruzu onun Gi9*” yetini örtmüş, çocuğuyla berabi İngiltereye -dönmesi imkânmi 18 “ min etmişti. : Saklandıkları çalıların işinden # ranlık basmra vavaş yavaş çıkmi$” lar ve tam üç ay İzlerini belli et * rıtdan köylerde dolaşmışlardı, Pf ghzetede doktor Allenin hayıdudl!” tarafından öldürüldüğünü ve kari” tiyla; çocuğunun da kaçırıldığını © kuda. O İngiliz tüccar rasgelmes” telli, hâlâ. Çin köylerinde buluna * taktı, İlemle giciriiları, genç kadınif dalgımlığını dağıtlı, Ziyafeti tertii eden cemiyetin reisi ayağa kalka “ tak hutka başlamıştı: “Bugünkü toplantımızın $€ ” bebi, Çinde haydudlar tarafındif öldürülen muhterem doktor AllerİN zövcesini, bu büyük feliketlen dör taya tariye ve gösterdiği metanet etmek Çinli kadınla beraber kaçmışlardı, İaz#usudur.,, diyordu. Galen cla 2 — şi Fransa P.T.T, idaresi 18 nisandan itibaren fedavile iki yeni pul Çzdrmaşlır. atrlanmıştır. Yukarda resimlerini gördü frank 25 santinitliktir. Ve Newyork beynelmi, İkinci pul ise 40 santimlik o. bt pullerm — birisi I sergisi münasebetile kö” üserinde Fransızları meşhur Klemonso sırllığı ile bu büyük siyesel elamımın kendi resmini taşımaktadır. Pul merakiilerimna koleksiyonlarına iki pul daha ilâve edildi de mektir,