25 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Niçin *ayrılmışlar Yi -Tarzan başkasını seviyor! Karısı Lüpe Velez de başkasile sevişiyormuş. Okuyucularımız elbet hatırla- yacaklardır; evvelce de bahsetmiş. tik; Tarzan, karısından ayrılıyor.. Bu, “Tarzan,, kadar heyecanlı bir macera filminin bir sahnesidir ve sinema da değil, iki sinema ar- tistinin Hayatında cereyan etmek- tedir. Beyaz perdede 'Tarzan kahra- manını yaratan Conni Vaysmüller ile karısı Meksikalı esmer artist Lupe Velez, bir arada geçen fır. tınalı hayatlarına nihayet bir son veriyorlar, Onların boşanacaklarına dair bir sene evvel çıkarılan şayialar vakit vakit tekzip edilmiş, fakat geçen yaz Holivud mahkemesinin veridiği karar bu romanın son say- fasını tamamiyle kapamıştır. Yalnız, Conmni ile karısının ay- rılmalarına neyin sebep olduğu hakkında ortaya çıkarılan bir ha- kikat var ki, bu iki film artistinin maceralarına tam mânasiyle bir roman şekli vermektedir. Conni Vaysmüllerle Lupe Ve« lez biribirleriyle geçinemedikleri, biribirlerini sevmedikleri için de. ğil, kendilerini başkaları sevdiği için ayrılmışlardır . Tarzan'ı Amerikanm en zengin bir ailesine mensup ve ismi uzun müddet gizli tutulan bir kız sev- mektedir; Lupeyi de genç bir ti- yatro aktörü, , Conni ile Lupe bu yeni aşklarla, biribirleriyle pek iyi geçinmekte oldukları bir sırada karşılaşmış- lardır. Aralarında sık sık kavga döğüş olduğu görülen Tarzanla eşinin, çok iyi geçindikleri gün . ler de olmuştur. Fakat, fırtınalı bir havada, bulutlar arasından gö- rünen güneş gibi, bu saadet gün- leri onlara daha tatlı gelmekte idi. Lupe, kendisinin mesud olduğunu düşünen bir kadındı. Çünkü, Amerikanın en mükem- mel ve güzel erkeği sayılan Conni- nin Kkarısı idi ve artistlerden baş. ka bütün Amerikanın kadınları kendisine hased ediyorlardı. Fakat, bu seyrek saadet günle- rine mukabil, Conni Vaysmüller ile Lupe Velezin sık sık düğüştük lerini ve biribirlerinin başına ta- bak ve bardak gibi şeyler attıkla- hased edilecek bir şey clmadığını kabul ediyorlardı. Lupe Velez, kocasından boşan- mak için dava açtığı zaman 'da, bu umumit kanaati silâh olarak kul. lanmış ve ondan başlıca şöyle si- kâyet etmişti: uzüun müddet, kendisini seven kı. zın farkında değilmiş gibi davran mış, fakat sonra, karısından ayrıl- mıya karar vermiştir. Tarzana âşık olan kızın ismi, şimdiye kadar gizli tutulduğu hal- ,de, artık ortaya çıkarılmıştır. Beril Skot ismindeki bu kız, A- merikanın meşhur ve zengin bir ailesine mensuptur. Babası, Con. ni - Lupe Velez meselesine kızı- nınm ismi karışmasın diye avüç do- lu para harcamış, gazetelerde kızı hakkında neşriyat — yapılmasına mâni olmuştur. Fakat Conni Vaysmüller karı. * sımdan ayrıldıktan "sonra, onu Be- ril Skotun sevdiği ilân edilmiş ve | hattâ yakınlda evlenecekleri de ha- Lüpo Velez yen: aş'ımı ıfîî,ll_'l_. ör | ber verilmiştir. — Conni dünyanın en kaba ada- mr.: Ona koca demek için bin şa- hadi lâzım! Koca değil, zalim bir adam ol.. Tabak kırmaktan, cam çerçeve indirmekten başka bir şey bildiği yok. . Conni Vaysmüller karısının bu boşanma talebini evvelâ itirazla karşılamış, sonra boşanmıya razı olmuştu. Bugün iki artistin yeni macera- larını ortaya atanlar, Lupenin, mahkemede söylediklerinde sami. mi olmadığını iddia ediyorlar, di- yorlar ki: — Vakia Conni heyecanlı bir adamdır. Kavga ettiği zaman bar- dak, tabak kırabilir. Fakat Lupe başka bir âşık bulmasaydı, bütün bunlara rağmen kocasından ayrı- lamazdr, “Conni de öyle,, diyorlar. O da Lâkin, bugün bu evlenmiye pek şüpheli bir nazarla bakılıyor. Çünkü Conniyi seven kızdır. Kızı Tarzan sevmiş olsaydı, alacağı ü- mit olunabilirdi. Fakat kızın aşkı. nr açığa vurmuş olması tenkid olu nuyor ve Conninin evlenmek iste- mediği söyleniyor. Diğer taraftan, Lupe Velez ken disini seven aktörle evlenceği mu- hakkak sayılıyor. Vuli Donahu is- mi ile tanınmış olan bu aktör 27 yaşındadır. ve meşhur Vüldört milyarder ailesindendir. Büyük bir servete varie namze. di olan bu aktörle evlenince Lu- pe Veles Amerikanın en — zengin bir kadını sayılacaktır. Malümdur ki, meşhur Barbara Hutson bu ailedendir ve babası öldüğü za- man kendisine kalacak miras idü- şünülerek dünyanmn en zengin ka. dını ismini almaktadır . Londra hayvanat bahçesinde altı ay evv T a Ç Win & çit dilerine verilen pirzolalar artık kâfi gelmemektedir. S- iç « -— — üü et doğmuş olan bu üçtüz âslan yavrusu büyümüşlerdir ve ken- ' HABER — Akşam Postası |liyat oldu, hadım ettirdim. | Azgın k3pek Yaz ve kış sayfiyede oturan bir ihbabınt ziyarete gitmişti. Bahçe capısını açıp İçeri girmişti ki, ko- zaman bir köpeğin hücumuna uğra- ir, Bacakları kan içinde kalarak güç halle kurtuldu. Fakat ziyaretini lostuna değil, yaralarını sardırmak 'çin eczacıya yapmak mecburiye - tinde kaldı. Ev sahibi pek mahcub olmuştu. “sasen bu hâdise köpeğin ilk va- kası değildi. Tavsiye ettiler: — Köpeği hadım ettir, kuzu gibi >lur. Tavsiye mucibince hareket etti ve filhakika köpek uslandı. Artık saldırmıyordu, Bir müddet s#onra köpeğin hışmı. na uğrıyan ahbab, gene ziyarete şeldi. Fakat bir kere ağzı yandığı için bahçe kapısımdan sesleniyordu, Ez sahibi ziyaretçisine — teminat vermek lüzumunu hissetti: — Korkma yahu, köpeğim ame. Arkadaşı cevab verdi: — AÂAma tuhafsm yahu. Ben 1sır- nasmdan korkuyorum! Malf deha — Mali deha nedir baba?, — Ailesinin ve bilhassa karısı- Mimar — işte bakınız, evinize niz bina şu şekli alacak. Yarım sakal _ Müzib berbere gitti: — Sakal traşı kâça? On beş kuruş efendim. Sakalm hepsi değil mi? — Tabil değil mi efendim. — Peki. Sakalımın bir iarafını traş için ne istersiniz? — Bir tarafmı mı? — Evet, — Yedi buçuk kuruş. Koltuğa oturdu, Berber usturası- nt biledi ve sordu!: — Sakalımmızın hangi taralmi traş nın harcadığından daha fazla ka- zanabilmek hüneril. — Karımı uyandırmadan gideb Rekabet Bayarn hizmetçi kıza sordu: — Nedir o mutfaktaki gürültü? — Bakkalın çırağı beni öpmeğe kalkmıştı da.. . — Müsaade etmedin tabit değil — Ben mi? Bana göre hava hoş.. Yalnız kasabın çırağı razı olmadı da... Çalışkan Patron müesseseyi dolaşırken bir masa başınıda gördüğü bir gen- ce hitap etti: — Sizi hep böyle faaliyette gö- rüyorum delikanlı.. Burada ne va- kittenberi çalışryorsunuz? . Genç, içini çekti: — Direktör, çalışmağa başla- mazsam kapı dışarı edileceğimi söylediği gündenberi. Demek ki biliyorlardı ! Büyük hanımı, eski ahbapla- rından biri ziyarete gelmişti. İki yaşlı kadın bir aralık bahsi “zama ne,, ye getirdiler: — Ah kardeş.. Ahlâk çok sukut etti. Bizim zamanımızda utanma denilen bir şey vardı. — Ya kardeşim, bizim zamanı- mızda genç kızların hiç bir fena liktan haberleri yoktu. Yanların- da böyle bir şey konuşuldu mu u- | tançlarından kıpkırmızı olurlardı. Evin gerniç kızı, başını gazetenin sinema sayfasından kaldırıp lâfa karıştı . — Madem kio kadar masum idiler, ve bir fenalıktan haberleri yoktu, konuşulan mevzudan utan- mak ve kızarmak icap ettiğini na- sıl biliyorlardı?. Hele görelimi — Modanın son İcadt çorab giymekmiş! görünmez — Görmeden inanmam! edeceğim efendim? — Dış tarafını! N ' lııı W b ilirseniz polis çağırmam! | Yanlış anlamış Bayan, hizmetçiye çıkıştı: — Bu sabah sütçü ile öpüştü. ğünü gördüm. Bir daha sabahla- sün « Hizmetçi cevap verdi: — Fena fikir değil bayan.. Ba- na karşı samimi olup olmadığını bu sayede öğrenmiş olurum. Wun-v sdi! " B '(tr sütü ben alacağım. Haberin ol- * bir kat daha ilâvesine karar verirsi” D HARABELERDE Yeni zenginin karısı — Madeti ki paraları azmış, ne diye y* başlamışlar, Çin fıkrasi — Kadının haya;cmd'a yaş dı:'kî“wI yediye ayftılır: 1 — Çocuk.. a 2i— Küçük kız. | yi 3 — Genç kız. i 4 —- Genç kadın. , 5 — Genç kadın. 6 — Genç kadın.. Falcı yit haf şey! İstikbalinize o kadaî ba ğım halde hiçbir şey göremiyo'” — Fransız karikatürü Z * Ş şö Hirkek —. Söygime müksüslö 6t inezsenle kendlmi komin HU? kuyuya atarım! Doktor. bayana, her yemekten sonra yarım saat istirah elmişti, — İtalyan karikatürü ”