Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
HABER -- Akşam Poılnu ıîlı —— HABER'İN TARİHİ ROMANI: 3 Yazan : Muzaffer Muhittin K öyler, cümuüdiye akınlarına uğramış İıalk gibi dehşet içinde Trabzon ıçerlerme göç ettiler Seksen bin askerden mürekkeb ve 20 bin haneden toplu muazzam kuvvetlerini toplıyarak — Erzurum | ve Erzincan arasma yürüdüler (4). Tarih ilerliyor. Seneler, asırlar şimşek süratile geçip gidiyor. Biz tarihin bu hicret manzarasi içinde Türk boylarımnın mütemadiyen yurt değiştirdiklerini görüyoruz Türkler Selçukiya memlektei için” girip Amasya civarma gelmişlerdir Rum Selçuk hükümeti şimdik Anadolumuzun şark hududu üzerin, — dö köol budak salmış muazzam bir devlet halindeydi. Fakat hemen her bölgede baş kaldırm direlmiş olan-. lar birer ayrı hükümet kurmuşlardı, Tuğrul Şah Erzurumda hükümdar dı.. Mengüç Han — Erzincanda hâkimdi, Gürcüler — mütemadiyen Ahlat taraflarma akmlar ederek birçokk mevkileri ellerine geçirmiş bulunuyorlardı. Trabzon İmpara torluğu da korkunç bir hüviyetle şaşaalı devrini yaşıyordu. Fakat bütün bu saltanatlar, ya - nıbaşlarma göçeden büyük Türk ulusunun rüyasımı görmüşlerdi san- ki, x Trabzon İmparatoru, aylardanbe- ri bu akınlara hazırlanmış, orduzul B nu kalkanlarla, yeni ve çıralanmış yay ve oklarla techiz etmiİş, kendi- ne güvenir bir haldeydk (4) Birçok müyerrihler Oğuzlarm bu havaliyi Cansiz korkusuylı. ter- kettiklörini 150 . eüorler, Hıllmki Tarihl âli C ma., /Camllltteı'ulh atfetmemek suzclile doğruyu teshâî etmiş bulunuyorlar, Oğu: oymakları, Moğollarla boy ölçüşe £ büccek kuüvvetteydiler., Kaldı ki rülarea burada hükümet sürerek, Sulh ve sükün içinde mütemadiyen kuv setlanmişler, çoğalmışlardı. At. 4zerinden İnmemiş, yorgun Mo. &0 Yancıları zaten Mehemmet Har Zoxı galım takibinde de epeyce rah- D ali uzlardı. Bu itibarla Süleyme, nn muhacoreti, kat'iyyen bir kor- D op İslinat ettirilemez. Burada bir nokta —daha nazarı Clukati celbedebilir. Ordularınmu - T aizolli müverrihler ihtilâfa sebep | ozmuştur, Taribi âli Osman ve Nişan | , Kıyasi ve Karamani hicretin Erzincana olduğunu söylerler, İlmi Kemal sorhaddi ruma, diğer bazı müverrihler Azerbaycana hicret e- dilmiş olduğunu kaydederler, Süloymanm Cabere inlijine gü. re, Erzincana hlereti dahâa Coğru olmak gçerektir. t Gürcüler de, kayalar eriten bir MA —'*—'R-_.ıgww HABER’iıı Edabl Rumanı — FPtkat niçin çaldım! — Niçin olursa olsun ça'mıyacak- sın,, Sürüneceksin, öleceksin.. Evet öleceksin, fakat çalmıyacaksın!.. «|tümudiyer * akınlarına amı ve kudret olnıık ;ıınııu 4 ga 'gindeydiler. * m Küçük Süleyman, cedleri . ı&w göhretlerini unuttu* Tatak küçüklerden değildi. Onun ya- "vurdu, Bu civara Wm bir ııımı 'et sonra bir köl süvari ile Trab. “3on İmparatorluğunün topraklarına bir akın yaptığı zaman, ancak, im- parator, başıng gelen müsibeti tak. dir edebilmiş, mücehhez ve muazzam ordusunun bu birkaş yüz kişilik Kkolçuk karşısında bile saçma tanele. ri gibi etrafa serpişip kaçıslıklarını haber aldığı vakıt yüreği ağızmı gelmişti. Trabzon kuvvetlerinin — Coen?! Coen! (1) diye hayfir rarak kağçışlıklarınt gören köyler uğramiş lerine göçettiler, Bir taraftan da Gürcüler, el el - luen üstünlüğünü bu Oğuz evlâtla - rıma kafalarını çarpıp dağılarak i . Wnandılar. Fakat Süleyman, burada (azla kalamazür. | Erzurum ve . Erzincan ve gerek Amasya etrafı taşlıktı. Bu büyük tlusun . davarlarını bile otlatmağa kâfi dağildi. Süleyman artık yiğit bir delikan- ir olmıı:m&nâmezip söderek idareyl tamamen cline almıştı. Buradaki vaziyetleri fazla tema - ; ıdi edemezdi, Süvariler, halk, açlık , Hadidt bu mu. acereli bir gazaya | (1) Coenler, Seddiçini aşan kısa | * -aylu Türklerdir. Arap dünyasına | ahi yecliç meoüg adlarile — geçen gün aşıp Çinda katliam ettiler. do dahi halkin r--2allarımda yer a nin hortlamış olduğuna kanaat ge- tirerek (Coen) diyu anıp öyle kaç- tlar, Türk tariki, akmlarında dalma böyle de.ıc.et va , beşyet veran bir gurür tagn. Camlüttevarih der ki: “Ranzpa Mıı Amaşya - somlinde kaball ve aşayiril2 külları füccara gaza ve cihad edip diyarı haremada fetih ve nuaretlzrina dahil ölan kılâ henüz bu asır ve avanda ;zahir ve ı fyandır.,, tan sikâyete başladılar. Süleymı 3 gn çadırt etrafmda sabahlara ka - ı Ama hayat!.. Hayattaki bazı tesa- düfler.. Zaalflarımız... M»cbumme- “İrimiz!' e aa Günlerce.? l_.[;numî hapishanenin bahçesinde elleri âarkasma kilitlen: miş geniş adımlarla dolaşırken kenr tHikendine böyle söylenip durmuş- tu? Ke'—.:.î:in_ bu suali sormüuştu: . — Yasıl çalm:mm’ Bönim yer rimde oPvaziyette h _.J:'.) Olursa ölr sun.. (p i IIzwu' İ—ğavı;'.., a.:qu'.;.-_ İçiade: I.ı o, af Ve'mütümata — tafumıyan Bas — II er kim olursa olsun,. deme... ahlâkr'esasen zavıf olanlar. Esasen çibilliyetsie o'anlar.. ., — Âdam fm_îx, di.. Kancerin sen ne olduğunu biliyor — musun?.. O- | nun nast! kıvrandığnır unuttun mu? ÖOnun acısınt dindirmek — lâzımdı Ona ilâiç., Hayır.. Hayır!.. Mazereti yoöktü. | halk gibi dehşet içinde Trabzon içer | ba Türk ulusu, kendilerinden Çim' uidafaa İçin. yapılar Sedölçini bi | Tarihlere, efsaneler halinde inti . | kal eden bu miltet tâ yeni devirler. | nurştır, Trabyonlular da bukadar - ' cık az bir kuvvet karşısmda bu pe- | rişanlığı görünce onları bu efsanc. wwmmm | dlıll.r miiqmın kararını vermişti. Me- mli!ilvıwsinimmceğıı Haber verilen Hqçhe hleret em - rini verdi, j ğ&gwmummmw“? mbunmyoıuiumahmwl O zaman buraların hâkimi Eyubîı hanedanındandı, Bu mühacereti ha. ber alınca bir harple, bir mücadele ve müdafaa ile önüne geçilemiye | eğya ve bol yiyecekle, kahramanla ra karşı çiktı. _ IIquı yol süvariyi ve halkt yor- !uuıtu. Caber kaâlesi önüne vardılar | ye burada konüukladılar, (2). Yorgun Türk ulusu burada Fı - h.—at kenarlarında hayvanlarını sa - | yedecek yerler, kısmen münbit a . î razi buldular. “Cemaat Fıratın sahil civarında owaki Cabör kalesi civarına — varın 'oondu. Bir müddet burada karar ve İ zararı vakt eyledi. (3),.. ı 1228 yılı: Süleyman Şah altmış yaşıma eriş- | miş, evlâtları Sungür Tekin, Gün . (2) Nişancı, Cenabi ve Karamani | Süleymanın Elbüstan yolunu takip ettiklerinde müttefiktirler. Diğer loğdu, Ertuğrul ve Dün*ar da ye - _ışmıştı_ Su!oyman Şah, arlık kendi ana vurduna dönmek ateşi içinde yarı îelı gibiydi. Yurdunun hasretini asıla hastaliğı gibi düuyuyor ve dön - Artık yaşı da ilerlemiş, evlâtlarile | | Ve hayatımnın mürüvvetini görmüş - 4 Memleketini görmekten Abdülhamidin parlâmento usulü. nü birdenbire kaldırıvermesinin se. bebleri muhteliftir. Bunlar arasm- da sadaretin başvekâlete tahviline meelisin itiraz etmesi, mebusların idari her müuameleyi ve saray men. sublarını tenkid ve münakaşa et . melerinin Abdülhamidce hoş görül- memesi, vükelâ meclisince müstebi. dane bir şekilde tadil olunan mat. buat serbestisi, örfi idare ve vilâ- yetler kanun lâyihalarınm meclis . çe tekrar tekrar hükümete iade e. dilmesi, Abdülhamidin pek gözün- 'zeyse şuduür: başka | de olan serasker Rauf paşaya mec, ('iste şiddetle hücüm edilerök Bu a. ç 'iamın divanıharbce muhakeme e- |dilmesinin ist Yayi » mek için dalma Tfırsat bekliyordu. 1 mesinin istenilmesi hususları Sa, vılabilir. Abdülhamidi asıl kızdıran hâdi. Â Ruslar Sofyayı ve Edirneyi zap- ir tek ihtirası bile kalmamıştı. | ( ttikten sonra sulh müzüakereleri liç koca Türk şahmm aklına | o mağa tazı olmuşlardı. Avustur. ozararını tatbik iİçin hazırlığını ik . mal ettikçe ebediyete, ölumc yak - laştırıyordu. Orduların, kuvvetlerin, silâhların | Selirmiydi ki bu arzu, onu hergün Ha Viyanada bir konferans akdini ı teklif ediyordu. İngiltereyse donan masını Marmaraya — yolluyordu, Velhâsıl vaziyet çok karışıktı. Ab. dülhamid sarayda bir “şürayı â- ihtişamların, imparatorların yene - | “am,, toplanmasına karar verdi. mediği koca Türk hanınt bir avuc f suyun dünyadan çekip koparacağın kim düşünürdü ki Süleyman düşün sün?! Süleyman Şah, kendisi gibi saç larma ak düşen Kayaallu, evlâtlari nı ve bilbassa büyük oğlu Ertuğrul: cağırarak, son arzusunu söylem! | ve itirazlarma mahal bırakmadan : — Yer garipleriyiz, demişti. Fı . ratf mürur İcin bir geçit bulsak bu. | Süleyman Xah kuüvvetlerinin hiere. 1234 856789100 S0 GU Pw - | Bugünkü bulmacamız Soldan sağa: ıl1-—Deniz vasıtalarından birt - bir Türk erkek adı, 2 — Peygam: ber Musanın sopası - İçine kıravat İıagıudıgnnız 8 — Sert ve büyük tâş - bizi idare eden uzvumuz, d —- Kıptila'in oturdukları mevki - do- Hurtan, 5— Bir edat - et narhını vükseltmek istiyen, 6 — AÂltın aksi, 7 — Bir dağ (Avrupanın garbi ce- nubisinde) - bir şeyi buz içinde so- #ultma, S — Deniz girintisi * sev- gili, 9 — Mahkemede kabahatsiz çıkma - hafif kırmızı, 10 — Şiirde , bir vezin » yüz sene, Wasadan ilk on lirayı aldığı hatırlryordu. O gün karıst kendisile kavga et mişti. Fazilet —mektebe paltosu” tidiyordu. O gün müthiş bir bof ,a"İ ağörisile mektapten dönmüstü. -Ateş? vardı. Yatıyordu. Karısı sinir için- deydi.: “Hep akrarımın, emsalinin - çolu- tunu çocuğunu görüyorum dive çı- içıştyordu. İçlerinde bizlm g'bi seli: li, bizim gibi dilencisi yok.,, Onlar nasıl'para yetiştirivorlardı Vasılın buna aklı ermiyordu. Ketv disi yüz ira maaşla hem evi çevir mağa, hem de kanserden yatan an- nesine karısındari gizli olarak bak- mağa muvaffak olamıyordu. » İyi bir doktoru hastanın ayağın? getirmek on beş liraydı.. Her günkü doktoru acıyordu da iki liraya geli- vordu. Radyum tedavisi bedava ya pılmiıyordu, Bir kutu ilâç — bilmem kaç kuruştu. Anaydı Hut v | (| Herkes nasıl anasının ölmemetsini günü | FU A et müverrihler Süleymanm gitüği yo. | tine bir idare idi, la tayin etmemişlerdir. : Çapraz eğlencea : Yukardan aşağı: 1— Ticarette mal yerine mal ve- rip alma - ile, 2 — Eserler » bir yıl- dız kümesi, 3 — Kış eğlencelerinden biri, 4 — Hamız - bahardan sonra gelen 6 — Alnımızın kulak üstün- | deki mevkii - kış, 7 — Ağabey (ö. türkçe) - kalamızın içindeki en kıy metli uzvumuz, 8 — İçinde kuş bes- leriz - ölçü işlerile uğraşan bir dai- renin bir ismi, 9 — Bir nevi kumar ki basit bir şekilde dokunur, ve böy lace arkaya giyilir - tasarruf ettiği- miz nesne, l0 — Masırlıların güner | mabudu - dindarlar," F in bİZİ> |- zi>lv e —lobizilr m|—|> bi Lti PUuUp - H zxi>lo»>i»izl>»lw PİZİG D |X gv cu >İx—1>|>la AİK K VA Dünkü bulmacamızın halli igterse, Vasıf da anasının ölmemesi: ni istiyordu. Bu onun halıkı değil miydi? Ana sınr'sevmek.. Anasmı ölümden kur: tarmaısını —istemsk, kurtaramazsa son günlerini daha ıstırabsız geçirt m2?0> çabalamak ve yaşıyacağı ayla rı haltaları uzatmak.. Kas kere hapishanedeti —yatağı nin içinde, başını elleri arasına | alıp sabah'ara kadar, kendikendine Snu sormuştu! — Bu ben'm halıkım değil miydi? Fa'vat bir başkasına ait kasaya e! agatmadan evvel vapılatak bir çok seyler vardı. Evvelâ katısile ana&r nı barıştırmak.. Karısı tam yedi sene annesile gö “üsmemişti, Bunun sehe'ri de kayın valdesinin bir gün kendi bulunduğu 'at mecdliste eski gelinini komşuları: ha methetmesiydi. “Anâsı, ilk gelinini çok — severdi Genç yaşında ölmüş olan bu gelini hiç unutamamıştı. Bu meclise vükelâ meelisi âzüsı, ki vükelâ mebuslardan beş zat Zarılmiştr. Bu mebuslar — meclis (.>İBi, ikinci reisler, astarcılar kâh. 181 Ahmed efendi ve yahudi mebu- | şekerci Kemal efendiydiler. Abdülhamidin sarayda ve kendi auzurunda toplanacak bir mecliste .ıebuılım tenkidlerini dinlemeğe uıhammm edemiyeceği cihetle bu 'mebuslar. bilhassa seçilmişler, Ah . 'met ve Kemal efendilerin padişa” (huzurunda tenkidde bulunacak mr denf çesaretten mahrum bulundul- /|lart tahmin edilmişti; Fakat-astar tlar kâhyası Ahıâât Bfiııl'bu he ! sâöı böğa 'gikardı. ” 0 V0 0 m! İçtimada Başvekil, vaziyeti izak | ziyette bulunduğunu, örs ile çekiç, vani İngilizlerle Rullırm kal Yazan: Asaf Ielge |yorsunuz. Felâketin önünü : , dkkalarakı 'yalıra kuvvet T atti. Hükümetin çok müşkül bir va. | dığımı anlattı ve hazır bullm”k:g dan verilen kararları tasvip l mediklerini sordu, !I — Pek münasip efendimiz M Diye herkes haş sallark€li .pi’ oılar kâhyası Ahmet Efendi çei kalkarak mecliste bomba gİDİ ı#" yan ve Abdülhamidi küpler? ren şu sözleri söyledi: — Bizim fikrimizi pek se'î ıw; mümkün olduğu zaman biZ€ â caat etmeliydiniz. Mebusall M: | kendi malümatı haricinde Ü gi hüsulüne — gebebiyet VETn"v,j : halden dolayı aslâ mesuliyet gb etmez. Bundan başka med y zakere ettiği işlere dair V İV | rarların hiçbiri dinlenm n'- diye kadar kimlere danışarak " eli ” leketi bu hale getirdiniz? Abdülhamit fevkalâde hlî:’ğ di. Kendini zaptedemiyerek — Islahat yapmağa çalllî;;p L derim Abdülmecidin eserine 'f | la meğer yanılmışım! Buld'ıw : va ceddim Sultan Mahmudun yürüyeceğim, Onun gibi &! M de anlıyorum ki “Cenabi " muhafazasını bana tevdi © vamı,, kuvvötten başka hiçbir le yürütmek kabil olmuyacak! — Bu meelisin sonunda A%ğ + vükelâsına parlâmentosunun | emretti. M j Meclisin dağıldığı günün edîp' zünü —mebuslardan !Üı#' zatı memlekatlerine teb'it © nj 'ar arasında Beyrut mebusü “anem, Küdüs mebusu YM |'zmir mebusu Yemşehırli aet de vardı. | İkinci Hamit bundan son!'m,ı. | İ ibsene müdüetle Osmanlı d7 A ' "$ürayı âzam,, da verdiği Jr /|detle idare etti. — SÖON — bulan İngiliz tarih ve eski eserler Fakat geneannesi kabahatliydi Yeni karısının yanında onu methet mek değil isminden bile bahsetme! loğru değildi. 1 Çok kinci bir kadın olan karısı bir daha kaynanasını — alfetmemiş one müthiş darı'mıştı. Fakat Vasıf pekâlâ son zamanlar" | Ta karısına karşı daha sert — davra- üğr; — Annem hasta onu yanımıza a 'acağız. diye pekâlâ söyliyebilirdi. Halbuki © bunu yapmamıştı. İçin: deki : — İnsanin cibilliyetinde olmalı! Diyen o sesin hakkı vardı. Karısı o gün haysiyet kirıcı şey- 'ar söylemişti Vasıfa: “Faruk senin maiyetinde çalışan bir kâtip parçası iken — kızına lütr 'adifeden manto yapmış. Fazilet, veşil yün hırka - ile bir işçi kızı tibi.. Sen koskocaman bir veznedar olacaksın, fakat ne izzeti nelsin, ne ae dilkar iZlm el ei 5 Dar A Bundan on altr sene evvel Mısır Firavunu Tufankamenia beş yaşmda olduğu halde geçen hafta Londrada ölmüştür. Tutankamenin mezarı müzede görülüyor. ' Bi z d A n ladü flimi Mistar Hovard ni haysiyetin, ne de şerefit Var'b,iuî’ liraya veznedarlık olur mü: M da ismi yüz İira!.. şu İişte kendini goşteremed ŞÜ aylığını arttırtamadım., © Sonra da hüngür hüngüf b g rak; “Fazileti öldürüyorsüf “içindt türrie mi ne oldu.. Ateşlef ig yatıyor.. İyileşince mantw;ı ;[bî K sa mektebe yollamtam.. Stf M damm kizına bir okumlk i)ıve Tüve etmişti. * Bütün bu gibi sahnel şu dünyanın kaç eyinde darın başından geçmiş — Cibilliyetinde olan Ö gün kasadan parab" mâan aybaşı çok yakt da on lira eksik alırım-» Diye düşünmüştü. Fakat sonra.: gll İnsanın cibilliyetinde ol ' (Devamı 10 un6 sm”'# F gti. d 95’ nıdı!' "AY