10 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

10 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni adam | ÜA APANDIĞINI haber aldığım | Miş, Sün yüreğimin sızladığın İlk ibm, İlk sayılarında benim de Yazım çıkmıştı; bir iki arka- iy “Aha vardı, İlmin ve sanatin bi İş 991 cereyanlarından bahseden, yy ÜCÜN #ilir münakaşalarına açık olmasını; birtakım iddi" yp bakikatler getirmekten ziyade ; de tecessüs ruhunu uyandrı hiye 7ret elmesini istiyorduk, Son v © mecmuadan ayrıldık; & yaş Hakka Baltacıoğlu ile sramız- düşünce ayrılığı yoktu; ken- Salışmasına, fikirlerine olan NİZİ unulmamıştık; fakat, ne tni pek iyi tasrih edemiyece- , sebeblerle istediğimiz gibi, o- İt İstediği gibi çalışamıyorduk. : Hakkı Baltacıoğlu mecmu- Yeni ve daha genç arkadaşlarla elti; eski programından tama» emekle beraber Yeni * daha az nazari, daha fedrisi Sahiyet verdi. Böyle yapmakla İk 21 etti? Bilâkis; Yeni Adam bi ettiğimizden belki daha 1 bir mecmua oldu: sayıfala Mönakaşalardan ziyade a/firma- | Yi, öğretlelliğe açtı, ğa, AYraldıktan sonra Yeni Adem di; ilâve olarak forma forma i Yermeğ> başladı; bunlar a- bilhassa Yemi Adam Ansiklo- lerin rağbetini kazandı; a, mecmuanın yanında May Çocuk Aikdyeleri serisi çık- ğ legal Hasıh İsmafi O Hakkı m çekinmedi, iyeti oldu: biri, 1 bağ Yent Adam büğün bü- j Mazi olan bir mecmua değildir; Şeye #ayı ahıp okuyanları da, İett! de ilk zamanlardakinden ağ dalma arilırıyor. İkinci Mik ekiyeti de yeni isimler tanıt- oldu, yy mail Hakkı Baltacıoğlu lag x kl çak iyi rehberdir, yer aha arım muntazaman çalış” ie “Fdi ve birkaçının, yazıları okünmağa lâyık birer mu- yaş Basma hizmet etti, Bizim €- ; im #azetecilik © Alemimizde ; Azdır; hemen beren yalnız il paye © yetişmiş denecek tai Vardır da ile- : yetiştirmek fazile j enler yek gibidir: İsmail Y ğ ZİP a in alam, bir senelik bir tatilden Berr Cıkmağa başladı; bu sa- ahit meydanının küçük bir Onu görünce sevindim; iyorduk. Onun sayı 'rmekte, içinde kendi ka" #Ainı aramakta, bazan öf“ sadece müstebzi, hır- gir ya larını okumakta büyük du. Bir yıldır. mahrum ka e #evke tekrar kavuştuk. 'P temenni ederim, Nurullah ATAÇ do 000 Kilo İl ör Me ay kö-| De Muhtar paşaya bag vi ve 37 senele-| ui mıntaka dahi- na pak ' i İcap eriyer kaymakam İnme | Sorak üzerine talik 2 VE ik ZAP al heticesinde mey a gösterenleri ço! Acı bir nükte KDAM gazetesinde “İkdamcı” imzasile yazı yazan her kimse: “Bizim bazi arkadaşlar halkm seviyesine *nelim, onun gibi konuşalım derken, ondan da aşağıya düşüyorlar ve kor- karz, bu alışkanlık içinde bir daha onun seviyesine bile yüksele- meyiz.,, Diyerek zumunen nükte yapıyor. Bu yanıda halk, (odan da aşağı), vo (onun seviyesine bile) tabirleriyle aşağılık mefhumuna mihenk olarak tebarüz ettirili. yor ve (halk seviyesi), (halk dili) diye bambaşka, kemal bul. mamış, aşağı ve olgunlaşmamış bir seviye ve dil mevcut olduğu anlatılmak İsteniyor. Bu hâdisede on acı nükte, (İkdam) başlığı alimda (Halk gazetesi) tabirinin sırıtmış olması gibi bir sürprizdir. Türkiye rejimi Türk halim bağrından doğdu. Milli Şef, bir yanda “Türk halkı, halk hükümeti" diye vecd içinde konuşu. yor. Eline Uç kuruşluk kalem geçirenler, kendilerinde bu müba. rek kitleden apayrı markizlik, kontluk gibi telâkki ettikleri bir #ntellektüellik buhranı İçinde sayıklamaktan başka bir şeye muktedir olamıyorlar. Rejim halk seviyesi denilen bu aziz vasata inerektir ki, cumhuriyet gibi bir izzete kavuştuk ve altı yüz senelik Osmanlı burjuva dilini halk diline indirerektir ki bugünkü kültüre maz, bar olduk. Türk halknm seviyesi ve dili, Türk cumhuriyetinin teme, , kaynağı, benliği, varlığı, kudreti ve enerjisidir. Mi Şef matbuatı memleket varifesinde olgun, kâmil ve milesanid bir rüşt ile hareket etmekle vasfederek düştüğü se- viyesizlik çukurundan fevecetihleriyle çıkarmış, daha serbest, daha hür efkârı umumiyeye ve yani Türk halkma bağışlamıştır. Bütün varlık ve kuvvetini, foyz ve kemalini halktan alan Mili Şefimiz ve Şeflerimiz muvacehesinde olgunluk imtihanı ya, pan matbuat, böyle anasına babasına dil çeviren, derya içinde olup deryayı bilmiyen bir mahi gibi, yetişüği veya yetişmeğe müstalt bulunduğu ama dili ve ana seviyesini istihfaf ve tehzil ederse maskara olur. Biz, bir matbuat müntesibi sıfatişle bu muharririn seviyesi, ne düşmüş olmaktan korkmuyoruz. Çünkü halkım seviyesindeniz ve onun dili ana dilimiz, onun toprağı ana yurdumuz, onun iste- Hi ana hedefimiz, onun hayatıyeti ana benliğimizdir. Onun seviyesile yaşryabilirsek ve onun dili ile konuşabilir. sek, ondan olabilir, ona varabilirsek ne mullu bize! Amerika bitaraflık kanununu - değistirmek - Üzere Her muharip devlet, naklini üzerine almak ve parasını peşin vermek şartiyle Amerikadan silâh alabilecek Günün Mesele SI! £siryame Kurumu süt damlası çalışma sisteminde yanlış yolda mıdır ? Çocukları Esirgeme Kurumu “Bunu ancak ücretle yaplırabiliriz, diyor. Halbuki bu tevziatı seveseve yapacak ve para istemiyecek binlerce Türk vardır Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı bir süt damlası vardır. Bu teşekkülün gayesi şudur: Fakir, malül, muhtaç eile- lerin çocuklarını sihhi kontrol altında bulundurmak, çocukların hastalıklarına göre tedavilerine çalışmak, İliç vermek, çocukla irn muhtaç olduklari süt ve g€ keri temin etmek. Süt damlası ayrica ikizlere tercihen yardım etmektedir. Gazetemizi bir vatandaş ziya- ret etti ve süt damlasından bir intibaını anlattı. Kucağında, ko- lunda, omuzunda yavrulariyle süt damlasının önünde biriken taşlarda oturup, yağmur altında mahsus salonu vardır. Çocuklu muhtaç ailelerin sokaklarda, tağ- lıklarda doktor veya tevzi memu- runu beklemesi mümkün değil, dir. Çünkü bu vaziyet evvelden he- sap olunarak ona göre tertibat alınmıştır. Doktor haftanın üç günü saat ondan itibaren müracaat edenler bitinesye kadar çocuklara bakar. Tartar, ihtiyaçlarını tesbit eder, hasta varsa onların tedavisi 'ile meşgul olur. Ve sıra bekliyenler de salönla- ra alınır. Fakat günlerini geçirmiş olan- lar bulunur. Bunlar zamanında durup sırasını bekliyeh anaların, ! gelip süt tozlarını veya şekerle- babaların halini tasvir etti ve buirini almamışlardır. Veya lâalet- mustarıp manzaranın alınacak bir tedbirle önlenüp önlenemiye, ceğini sordu. Biz bunun üzerine Çocuk Esirgeme Kurumu ile te mas ettik, Hem bu kariimizi tat min etmiş olmak ve hem de bu şehir meselesi üzerinde neler ya pılması icap ettiğini alâkadarla- rın dikkat nazarlarına koymak İ- çin temas ve tedkiklerimizin ne- ticelerini ve fikirlerimizi söy- liyeceğiz. Süt damlası çok uzaktan ge Yen muhtaç ellelerin her gün ge lememesi vaziyetine karşı doğ. rudan doğruya süt değil, süt to- zu tevzi etmektedir. Bir kilo toz süt, sekiz kilo süt Me iri günleri çocuk doktoru, müracaat eden ve muhtaç olduğuna dair Esirgeme Kurumu şubelerinden tahkik edilmiş kâğıdları hamil bu lunan fakir ailelerin çocuklarına bakıyor, tartıyor, süt ve şeker ih tiyacını tesbit ediyor. İcap ederse ve hasta ise ilâçlarını yazıyor ve bunlar Esirgeme Kurumundan mp ve cuk İ layin bir günde hastasını doktora göstermeğe gelir. Muayyen gilnlin haricinde tav, zi memuru geç gelebilir ve bitta- bii doktor da gelmez, Dışarda bekliyenler bunlar ol- maldır.” Anlaşılıyor ki süt damlasının yürüdüğü hedef,- çok yüksektir: Yoksul aile çocuklarına teveccüh eden bu hizmeti takdir ederiz. Fa- kat, tegkilât ve çalışma şeklinin yanlışlığına da işaret etmeği lü- fzumlü görüyoruz. Evvelâ: Çok uzak semtlerden gelenlerin muhtaç olduklarına nazaran yol parası veremiyeceklerini düşün mek-esastır. Aksi taktlirde'yol pa- rasisıla elik sx geler bedaslie ebetri türler, Bunları haftanın bir kaç gününde, kışta, yağmurda; karda evlâdlarını ge e mecbur etmek pratik bir mm usulü değildir. Esirgeme Kurumu nun aklımızda kaldığına göre o tuza yakın şubesi vardır. Bu memlekette vazifesini se. verek ve fahriyen yapacak yüzler Baliacıoğlu bu nadir ustalar. |3öYlenen nutuk muhalefet mahfil. ünün dilediği şekilde bir mayısta bitecektir. Zannedil tin dünkü gazeteciler kanferansın | Vaşington; 9 (A. A.) da “bitaraflık kanununun barışa! hâdim olmamış olduğu" şeklinde yaptığı beyanat üzerine bu kanu- nun tadili siyasi mahfillerde gü. nün meselesi olmuştur, Rüzveltin dış politikasını tas- vip eden demokrat ekseriyetinin şefi senatör Barkley tarafından lerinde dahi çok iyi karşılanmış- tır. Hükümetin teslihât bütçesi için elde ettiği büyük ekseriyet de, kongre âzasinin bugünkü bitaraf mektedir. Bu kanunun isme Abidelere sarfolunan para münakaşası EYKELTRAŞ Nijad Sirel, Akademi Müdürü Burhan Toprak'ın âbide, ler münasebetiyle sarfolunan paranm İs- raf olduğu hakkmdaki beyanatma cevab veriyor ve diyor ki; “Abidelerin eb'adı, şekli, maddesi bu. Tundukları mılmari muhite, şehre, hattâ ik ime göre değisir., İhtisasa kargı boynumuz büküktür. A» bidelerin eb'adı, şekli, maddesi şehirlere, muhite, İklime göre değişebilir, ama, pa. ra denilen madde ne İnbisat, ne inficar c- der, dünyanm dört bucağında da olduğu Bibi kalır. Mesele burada. Eğer hâdise fizik ve şimik bakımlardan tetkik olunu. yorsa biz cevab verebiliriz: Bu kadar pa- ra denen madde İstİhi olununca vilâyet i denilen cisim inkıbaz eder, * dığı | Fekirler, ya belleri müsaid yesi altına alıyor. sile çocuğuna süt rını alıyorlar, denlerin rahatça Rasgele Bulmaca İKDAM gazetesinin “Hudnd harici- ne çıkarılan 70 lik bir kadın,, baş, altındaki yazısmda şu cümleyi oku, duk: “Amnika iki ay evvel bir kaları oldu, Kumu, onlarm yanında oderek yine İstan. bula gölmiştir.,,, “Elmaua fi batnülikdam,., Bu cümlenin manasını anlıyan okuyu- cuya bir Tahran semaveri takdim oluna, caktır, ... Şehirli canbazlar UMNURİYETTE bir resim görliyo. rüz: Bir sokak yağmurundan peri- şan halde; bir bayan bir metre ayağımı aç- mış, seli aşıyor. Birkaç vatandaş şemsiye — Ruzve* tasdik edilerek tevzi memurlu- diğine göre hükümet “Cash and! guna veriliyor. Reçeteler de Esir. Carry” denilen hükmü, silâh da! eme Kurumunun anlaştığı ec- dahil olduğu halde bütün mamu- lât ve mahsulâta teşmil edilmek suretiyle, temndid eden bir tadil. den memnun olacaktır. Buhdan şu netice çıkacaktır ki; harb ha- linde bütün muharib taraflar, naklini bizzat temin etmek ve pa- rasını peşin vermek şartiyle, A- merikadan silâh ve miihimmat a)- makta serbest olacaklardır. Bu vaziyet eski hariciye nazırı Stim- e son gibi Amerika hükümetinin kanunu ile telifi mümkün ol-|diktatörlüklere karşı resmen vas ki mıyan müsbet bir politika takibi-| ziyet almasını. İstiyenleri tama.) ki ee ni arzu ettiği geklinde tefsir edil. men tatmin etmemekle beraber, | zahaneden yapılıyor. makslle mümessil. linden fıkara kâğıdı alıyorlar ve Esirgeme Kurumuna müracaat ediyorlar. Bu tarzda vakitleri ve Me Kurumu şubelerine tahkik et tirip fakrı tebeyyün edeni hima- Bugün süt damlası 105 muhtaç «diyor. Bunlar haftanm muayyen zamanlarında gelip diğer gelece- ği zamana kadar olan istihkakla- — Bu bine eskiden bir medrese tatbikatta bükümetin takib etti, | idi. Her şeyi vardır. Müracaat e ği grye hasıl olmuş olacaktır. ce semtte yüzlerce teşekkü! kuru- labilir, fakat Esirgeme Kurumu. nun bugünkü faaliyet şekline na- zaran bu şube adedi aşağı vilâyeti tatmin edecek mahiyette görülüyor. Bu. takdirde süt tozu ve şeker gibi tevziatı, muhtaç aj. km MER Franko gibi... Bir General de Meksikada isyan hazırlayormuş Londra, 9 (Hususi) — Meksiko- dan bildirildiğine göre Mika har biye nazırı general Kamaço, cum” burreisi Kardenasa karşı bir isyan hareketi hağırlamaktadır. Bir sağ sereyanın başında bulunan Kama- çonun, İspanyada general Franko" sun muvaffak olmasındari cesaret beklemelerine aldığı söyleniyor. n AAA yorlar, Halkın bu kırılıp dökülmesi, suyun ayna gibi aksinde pek gülünç görünüyor. ve şeker tevzi Acaba Cumhuriyet, kızım sana söylü. yorum, gelinim sen anla mı demek İster? Betbaht olan sokak mı, yoksa, üstün- deki şehirli canbazlar mı? ... Vapurlarda tâdilât TRÜSK vapuru üzerinde tetkikler yapan heyet, tetkikatını bitirmiş. Vapurda tadilât yapılması kararlaşmış, Ayni zamanda Tirhan ve Kadeşde de tadi. Mt yapılacakmış. Hani Nasreddin Hoca, leyleği alıp ga- gasını ve ayaklarmı kesip: — Hi, şimdi kuşa benredin! Dememiş miydi? Biz de, evelallah, bu gidişle, Etrüskü de, Tirhanı da, Kadeşi de vapura benzete, ç Seğiz, Mim, lelere bulundukları yerlerin Esir- germe şubeleri yapabilirler ve yapmaları lâzımdır. Esirgeme Kurumu bize: “Bunu ancak ücretle tuttuklarımıza yap tarabiliriz.” diyor. Halbuki bu tev ziatı seve seve yapacak ve para pul istemiyecek hayır seven, yurd seven faziletli binlerce insan bu. Tunabilir, Pek âlâ, kaşıkla verip sapı ile çıkarmak kadar ağır olan bu kül fetten aileler kurtartlabilir. Saniyen: Esirgeme . Kurumunun muays yen bir eczahanesi olması da ga“ rip görülebilir. Esirgeme Kuru“ munun fakir ailelerin çocukları- na verilmiş reçetelerini her ecza- bane yapmalıdır. Hele bedava yapmadıktan sonra büna mutava at etmiyecek bir Türk eczahaneşi tasavvur etmiyoruz. Bütün eczahanelerden ne nis- bet dahilinde tenzilât yapılıyorsa o tenzilâtı yapmak üzere böyle bir talebde bulunmak gerektir. Bu takdirde de mutbaçlar sıra beklemezler, rast geldiği veya kendi muhitindeki eczahaneden 1, İğcım bedava almak imkânlarını bulmuş olurlar. Ve yine: Getirilemiyeek, taşınamıyacak sokağa çıkarılamıyacak hasta ço cuklar bulunabilir. Süt damlası- nın, feragatiyle tanıdığımız kıy« metli çocuk doktorunu, memle- ket yavrularının icabınd& ayağına Eitmekven sevk slacık yedar jle ri yurd sever biliriz. Çocuk doktorlarımızdan, hafta nın bir gününün bir kaç saatini Esirgeme Kurumunün şubelerin- de Türk yavrularına bukmağa tah sis etmesini istesek kabul etmez- ler mi? Bu iş ancak böylece şehri sa. ran bir mahiyet alır ve şehre yar dım manası ancak böylece tahak kuk eder, İşte böylece de halk, hangi gün yukarı | doktorun ayağına geleceğini bi- ilir ve orada bulunur. Böyle kapı- lar önüne birikmez, dağ taş aşa“ irak gelip eli boş dönmez. Hastahanelerimizin çocuk kli- niklerini itmam manasını alacak bu iş, Esirgeme Kurumunun ide« allerinden biri olmak değerinde- dir. Ve yine: Vakitli vakitsiz gelen vatandaş ların icap eden izahatı derhal almalarını teminen süt damlasın Ida sabahtan akşama kadar mu- vazzaf memur bulundurmak ge- vektir. Süt damlasının salonu var sa çay ziyafeti için değil, müraca at eden balk içindir. Orada bek- liyenler orada oöğreneceklerini öğrensinler. Sağlim getirdikleri yavrularını hasta döndürmesin- ler. Dost Yunanistanın mali vaziyeti iyi Atina, 9 (A, A.) — Yunanis- tan bankası guvernörü Tsudenos bankanın senelik umumi heyeti toplantısında, Yunanistanın eko- nomik ve mali veziyetini mevzuu bahsederek, dünyadaki gerginliğe rağmen, 1935 senesinde Elen eko- nomisinin normal olzrak kaldığını tebarüz ettirmiş va demiştir ki: — Memleketin servet kaynak- larının randımanı hükümetin sldı ği tedbirler sayesinde artmıştır. Bütçenin 587 milyon drabhmi bir açıkla kapanacağını tahmin etti- gi 1938.39 mali senesi, ancok 250 milyon açıkla kâpanmıştır. 'Teuderos, 1938 finansının munta zam yürüyüşünü isbat oden ra- kâmlar zikretmiş, milli hüküme- tin de verimli işlerin başarılmasın. daki gayretlerini tebarüz ettir. miş ve döviz ihtiyatlarının fazla- lığını da göstermiştir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: