5 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Senelerdeki en heyecanlı cı. H,,, Yakalarınm kahramanı olan Ha Tan bu ayın onunda FParis “Mesine çıkıyor. Ih *7 de tevkif edilmiş olan bü İ ;*îî katil, beş kişiyi öldürdüğü y Üraf etmiş, altıncısını öldür i , 13_“*'- Kendisi, bundan başka da İş "çok cinayetlerin faili zanne « tedir. İi 'îıen Vaydman 29 yaşındadır ve Ç fZaman evvel Almanyadan l gelerek orada yaşamıya h “IŞtır. Kendisine “Parisli ca« Tpi Yeya “öldürücü,, gibi isim. , “imiş olarak katilin cinayet . İ, “ta hiç sebepsiz yere işlen - . Sbi görülmektedir. Çünkü an'ın bütün bu cinayetlerin: kş , Beçirdiği para 1000 lira ka- İt çey tutmaktadır. ve bunu bir cinayetten elde etmiştir: v | îkatl onun âaklından sakat ol: 4, " Ve bu cinâyetleri bu mara. h. Sikası ile işlediğini ileri sü. "—. Onun için, 10 martta başlı - 9Olan dava merakla beklen - İr, ; ” _Rol yaparken Nalanan artist KÜ kqf Merikan film artistlerinden *'Eaj Önlevi “Güzel bir hareket,, :î._z;ki ' filmde rTol yaparken, Üa he icabı, rol arkadaşı Rey ';r_';îın elindeki süngü göğsü- Üüş Ç3 Ve ağır sürette yaralan- “ , ' © aynı sahnede rol alan k:':!: Nper arkadaşlarını derhal e *k hastahaneye naklettir- '."'ta' GN Brian Donlevi şimdi &g Pededir. Fakat hayatı teh: Sörülmemektedir. * Yardımı dokunduğunu söy -i Vaydmanın muhake- mesi başlıyor ! “Boğazlayıcı,, insan kasabını bir kadın avukat müdafaa edecek Vaydmanm annesi, oğlunun idam - dan kurtulmasımı istemiyor! Vaydmanın deli olup olmadığını veya cinayetleri işlediği zaman de- li olduğuna dair mühakeme sonun da hüküm verilecektir. Vaydman tevkif edildiği tarihten bugüne kadar tahkikat evrakı bü- yük bir yığın teşkil etmektedir ve bunların ağırlığı 25 kilo kadar tut. malktadır. Vaydmanın en feci cinayeti A . merikalı dansöz Cin de Koyen'i boğarak öldürmesi olmuştur. Bu - nun için cani, kadınların gözünde korkunç bir “boğazlayıcı,, dır. Fakat, Vaydmanın müdafaasını bir kadın avukatın üzerine almış ol ması da bundan dolayı garip gö » rülmektedir. Matmazel Rene Jar - din.ismindeki bu kadın avukat da müdafaa edeceği adamın korkunç bir cani olduğunu itiraf ediyor. — Uzun parmaklı, koca koca elleri var, diyor. Tam bir “Boğaz- layicı,, elleri... Onun elini dünyada sıkamam... Bununla beraber, avukat Vayd - manım bütün bu cinayetleri ruhun daki muvazenesizlikten dolayı işle- miş olduğuna kanidir ve onu idam- dan kurtaracağını kuvvetle ümit etmektedir. Diğer taraftan Vaydmanın “n - n )nesi, oğlunun ölümden kurtulacağı nı hiç sanmıyor ve hattâ istemi - yor. — ©O zatenmanen öldü, diyor. Vücudü de ortadan kalksın. daha Vaydman da, mahkemeye çıkarı. lacağı günün yaklaştığını gördük. çe seviniyor ve : — Biran evvel dava bitse de ne olacaksa olsa, ben de - kurtulsam, diyormuş. Onun deli olduğunu zannetmi - yenler bu sözlerini delil olarak ileri sürüyorlar, |lardı. Çünkü .cinlerin-arasında ka: Seyrek ağaçların arkasında ise, bir kafes arkasından görülüyormuş dan görülüyordu. Bu meydana kıp” kızıl bir aydınlık çökmüştü. Duk-Dukların yaktıkları büyük ateşler meydanın etrafında küçük birer orman yarığını gibi yanıyordu. Bü ateşlerin aydınlığında — tepeden tırnağa kadar acaip maskeler giy- miş bir takım canavar yüzlü ecne- bilerin hora teptiklerini — görüyor- duk. Rehberlerimizden biri, dişleri korkudan biribirine vurarak — bana doğru geldi. Keleye kekeleye bir şey ler söyledi ve sağ tarafımızdaki ka- İm gövdeli büyük bir ağacı göster- di. Müteakiben her ikisi de önüm- de yerlere kapanıp yılan gibi sürüne sürüne kayboldular. Pohua ile yalnız kalınca, ona, a- damların ne söylediklerini sordum. Bu ağaçtan her şeyi görebileceği: mizi söylemişler ve dua etmişler. rolünü oynamak suretile yaptığımız hilenin bu muvaflakiyetine son de- dım. Yüreğine büyük bir korkunun kamdan ağaca tırmandı. Ağacın geniş dalları arasına sıkı" şarak büyük - bir merakla Duk-Duk ların hoplayıp sıçradıkları kızıl ay* | dlınlıklı meydana baktığım zaman ömrümde rastlıyamadığım manza- raların en acayiplerinden birisi kar- şısında kaldığımı hayretle gördüm ve ilk hissim şu oldu: Duk-Duklar tamamile cinlerin ha: yatını yaşamak iddiasındaydılar! Onlar insan olmayı kâfi görmemiş insanlardı. Duk-Duk âyinleri onla- rın cin olarak da yaşamalarından başka bir şey değildi. Onun — için gizli cemiyetlerine kadınmn sokmtyor- dın cin yoktu!.. Maamafih bu Melâ- nezya insanları hakiakten kendileri: ni vehmettikleri kadar cin olmağa muvaffak oluyorlar. Zira herbiri a: caip maskelerle, ağaç dallarına, ya- yibi, Duk*Dukların kaynaştığı mey- Düuk-Dukların ceddi Guan - Muri rece sevinerek derhal ağaca tırman- Öği saplandığı yüzünden anlaşılan bi- $ çare Pohua da yerde durmaktansa ağaçta olmayı tercih etti. O da ar- | bani kuş ve acaip hayvan' tüylerile VAZAN: L.Buseh 35Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı. izli cemiyetlerine kadın sokmıyorlardı. Çünkü cİnlerin arasında kadın FY T SS Yoni Meklenburg adalarında sihirli maskelerin saklandığı kllibö (Üst Bıradaki maskeler ölülere mahsus 1 Melâııeza ağaç evler, (Bu evler 'Emak yvazilesi görürler. Bunun hari | Tarı olarak kullandır.) ., — las & tepeden tırnafa maskelenmişler, ha- kikaten gayet garip, — korkunç bir cin ordugâhı meydana getirmişlerdi. Melânezyalı bayanların dahi belki- de korkarlar diye aralarında bulün- maktan şiddetle menedildikleri bu Duk-Duk âyinlerine bizim bir baya- nımiizın biran girebilmesine imkân olmryacağını söylemeye lüzum yok- tur. Zira, Duk-Dukların bu kıya- fetleri ve bilhassa beyninin içinde çınlayan, insanı sersem eden o kür laklar yırtıcı garip musikileri — gü- lünç bir revü manzarasına hiç ben- çe (Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA RO - MANI: 105 zemiyordu. ATMA OLDUĞUM SiZi HLAKADAR ET- MEZ .. SÖYLEDİKLERİMİ YAZI DERNAL YÜZBAŞI HORTONA BLDİRİNİĞ.. EVET KAOR'TON MELVİL ... “iZ "FI — - r b . D Si B | N * (AOLKÜFA . KALKÜT İ İ — -— Li f 'ı.î'l'ı"!"un nı.;.-nıo -- aB '!?IŞI.” A ALXUTA Mt ONddi ?.. | e 3 DOTURA, ( L——'“"'.,' j ö İf x ğ Ş — SA | j | # | J | J X v d * Yi -- '" y © — — AA ” “=1’!==J.*1 -| Ğ ' ÇABUK FOT ALIN KAYBEDE - | CEK VAKIT Yaz ... DIKKAT, h WöT ALMAĞA hşlqw_ı!_) - LADIL JBEN ON R0Ü ;n v Şi v GÖR0DÜ. Ö . KOŞAR A0rM xKAÇ. DırA a FAREVİDE GÖRDÜM DIŞARIYA ÇIKINİZ AXSi Haz) DE KAbi yi DFNAIM;;'I:.G ı' ATACAĞIZ — ANLA- lîu FTAKDİRDE BENİMLE BER4 BER SizDE MAHNVOLURSU- WUZa #ŞÇERİ GİRMEYE ' ŞALIŞIN BAKAYIM -. Y ELİMDE BiR TA- iz D BANCADA YAR / ı;e YüngL:;.J (oNU aç USADI DİNÜ- > İT ATAMA. BiRaKı YZ Hüki- KATE - ONUN KÜDE- ĞİNi GETİ- MALSŞANIZ ONU Ö DÜRECEĞ A KÖPECİNİZİ BURAYA GE- *)TİRDİMA 3o SAYIDA Çik- ÜNÜUN BURADA OLDUĞ | X- İ EDERSİNİLA j&î?_':ı. : s'ssin;i.buv" — e$ u_î— WU BANA MASIL Jsg;ıü SMİDİ İNANDINIZ MdP P| ##TE CEVAOD VERDİ — NÂYDİ ÇABuk ! EAD YA KA ) Bu DEFA BAR- TİYİ SİZ KA ZANDINIZ A KELE Ki ÜrAr , v görarb ö harb zamanlarında İstinkâm ve sı. cinde bütün harb silâhlarının depo- ) Duk-Duklar cidden korkunç olmı ya müuvaflak oluyorlardı. Bu acaip maskeli balo ortasında en çok, re- isleri olan sihirbazı merak ediyor" dum, Onu görebilmek için — ağacın üzerinde bir kat daha yukarı çık- mak lâzım geldi. Zira bize rehberlerimizin işminin Hulan-Gulu olduğunu - söyledikleri sihirbaz, danseden — Duk"Düukların öte yanında, karşılıklı yanmakta o« lan ateşlerin arasında, etrafını çe“ viren birkaç maskelinin — ortasında oturmuştu. -3 Duk-Dukların reisi Hulan-Gulu maskesiz ve yarı çıplaktı. * Ömrümde bu kadar çirkin bir in- san görmedim! Kuru iyüzlü, gaga burunlu, gözleri dışarı doğru yen" geç gözleri gibi iğri büğrü firlamış olan bu garip ve upuzun boylu mah lük, ateşlerin kızıl aleyinde kıpkır- mızı renkte parlayan vücüdile âdeta cehennemden kaçmış bit şeytan gî— bi oturmaktaydı. (Devamt var) g Resmini gördüğühüz bu genç kız |İnegiliz şitr cemiyelinin bir müsaba- kasında en iyi şiir okuyan — olarak seçilmiş ve kendisine “altın sesli kız,, ismi verilmiştir. Mis Doris Marso01a elimdleki, Lüyük bir şiir 'I:it'. ö. SAA