Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İl wh% ftertibat yapılmaya başlan, îî_q,ahtağda esasen birer müdafaa Meşhur - İngiliz 80 yaşına basması Küğii h — Bütün memleketlerin başında bulunanların | % ;Iblrakmak için bir könferans ! lîâü 'T Yeni baştan nizama koymıya çalışacakları ö g&e"mu ümit ediyorum. Eğer o gün, kon- Corc Lansböri salı günü $0 yaşına basmıştır. Bu ihtiyar siyasi büyük bir milliyetperverdir ve son zaman lara kadar bu hususta çalışmıştır. verdiği bir beyanatta, silâhları bı- rakma hülyasını tahakkuk z ölecek olursa gözleri açık gideceğini söyle- hakllq Fakat Corc Lansböri, bu hayalin bir gün Y k ? olduğunu göreceğini ümit etmektedir, di- siyasilerinden “Bugün düny şında bulunanları münasebetile ettir- kuyor.,, ünya nasıl bir adama muhtaç ? feransta benden de bir vazife isterlerse memnü - niyetle kabul ederim ve bunu elimden gldiği kadar yapmaya çalışırım, anm, bütün memleketlerin ba . Bir araya toplıyabilecek büyük bir adama ihtiyacı var. “Bu rolü üzerine almasını Ruzvelte söyledim. Kabul ediyoî. Fakat bunu yaparken kendi memle. ketindeki siyasi vaziyetini kaybedeceğinden kor. Corc Lansböri seksen senelik hayatında daima çalışmak arzusu beslediği, bugün bir servet sahibi kuracakları ve olmadığımı, fakat esasen olmak istemediğini söylü- yor. En büyük arzusu yine çalışmaktır. İntiyar siyasinin yirmi iki torunu, iki de toru- nunun çocuğu vardır. SI hmhtemd bir harp tehlikesine hqev:ğüterodc tedbirler almma, olunmaktadır. Şehirlerde lar Yyapıldığı gibi mevcut bir Ralar da hava hücumlarından Eu $4 isine tahsis edilmektedir. % 3rada eski şato ve saraylar. '“[ lufa.ıje ediliyor ve bu binaların Sri Onları hükümetin emrine ÜI'IZ"- #&b Y Ş dükler ve kontlar buraların "îk mahmda birer sığımak ola - '*nıı lanılması için hükümete ve- | h lermı bildirmişler ve bir . 9larak yapılmış olan bu şa- | Tei bucağı gelmiyen uzun | hill.um(ıfn yoren İngiliz | ASİL, fadelerinden biri: Norfolk Düşesi 3 'Rİ , b !tel'enm birçok şatolarına sa. lizleri, şehirlerin bombardımanı es- re, böyle dağınız ve şehir dışmda dehlizleri vardır ki, bunlar buğün, hava hücumlarından korunmak için birer sığınak şeklinde kullanılabilir- Diğer taraftan, şatolarım gayet sağlam yapılmış olmaları da onla - rım bugünkü tayyarelerin bombar . dımanma karşı birer kale olarak kullanılmalarını mümkün kılacaktır, Bu'gatö ve Barayların birçoğu »8. rı da kıymetli eserlerin muhafaza. sında kullanılataktır. Binaların iki, üç metre kalmlığındaki duvarları, demir mahzenleri, yer altındaki deh nasında mahvolmasından korkulan bir çok kıymetli, tarihi eşya ve mü- zelerdeki eserler için emin bir mu. hafaza yeri olacaktır. Diğer taraftan şatoların şehir ha ricinde ve dağınık bir halde bulun. maları da bombardımanlara hedef olmak ihtimalini azaltmaktadır. Tay yareler bir gehri bohibardımanda bile fazla isabet edemediklerine gö. nagiliz şatoları Muhtemel bir harp vukuunda Iığınak olacak Kler ve Kontlar, şatolarını hükümetin emrine verebileceklerini — bildirdiler bulunan şatolarr bombardımanda müşkülât çekeceklerdir. Harbiye nezareti bu şatolarm ci- varına hava topları yerleştirmeyi ve istihkâmlar kazmayı da kararlaştır- mıştır. Bu suretle, şatolarimn etrafımdaki sahalara orta çağlarda olduğu gibi, bir oe çözml : herteşasar nni ee Yü kçizgiler kazılatak, bül esnada dâ ar” Şzu edilen kizim ismi Şağrılacak, bu. ılaçaktır.. —— » Hükğür d Sünpllbül » vukdğer Harp esnasında şehir halkmm nakledileceği bu şatolar çok büyük. tür ve her biri bir iki bin kişi ala, bilecektir. Bunlardan biri, civarın . daki diğer küçük binaları ile beraber âdeta bir köy halindedir ve biraz u- zaktan geçen tren yolu ile birleşen demiryolu vardır, 1939 RESİMLİ HAFTA'nın İtalyanca derslerini takip — ediniz. Bu lisanı kolayca elde edeceksiniz. VYAZAN: L.Buseh 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Bülüğa varan genç, bir kızın gönlünü çekebilmek için lâzım olan sihir ve efsunu nasıl öğrenir ? KT ç ON Yeni mürit,günün kızgın sıcağında kafasına geçmiş çadrın — içinde ve karanlıkta bir ay müddetle oturmak mecbtsiyetindedir! Bu müddet zar- finda ne konuşabilir, ne oynayahi- lir, ne babasını, ne de kadın akra- basını görmiye mezundur. Bu garip külâhın içinde yeni müridin herhangi bir şekilde bir kur nazlık yapamaması için şiddetli göz cüsü altında bulundurulur. Vakıa akaşmları yeni mürit buradan alı- nıp hususi bir kulübeye götürülür ve ertesi gün güneş doğmadan evvel tekrar getirilir. Fakats bu kulübe- ye gidip gelirken vücuduna bağlı işkence çadırının içinden çıkamaz, adamın yürürken yalnız ayakları görünebilir, başka tarafı — görüne- mez . İşte gizliliğe bu kadar dehşetli bir surette alıştırılan yeni —mürit, bu işkenceli riyazeti esnasında, — gizli cemiyetin sırları, kabilenin âdet ve itikatları, ahlâki vazifeleri, ayni za- manda da bundan sonra kadınlarla nasıl düşüp kalkacağı talim olunur. Gizli cemiyete girecek olan, ayni zamanda yeni bülüğa varmış bulu:- 'nan yeni mürit bu riyazet esnasın- da bilhassa bir kızım gönlünü cezbet mek için lâzım olan sihir ve efsun usul ve vasıtalarını öğrenir. Melânezyalı bir kizin gönlünü çek mek için kullanıları bu sihiler ne- dir, bilir misiniz? İşte bir tanesi: Bir kargı ile yere muayyen bazı yapıldımı, kızın gönlü çalınmış o- lur!. « Diğer bir efsun usulü de “kız ilâ- cı,, denilen ilâcı seygilisine vermek- ten ibarettir. Bu ilâçlara tütün ve buna mümasil bazı otlar karıştırıla rak yapılmış basit bir ilâçtir.. Gizli cemiyete girecek — delikanlı, kafasına geçirilmiş çadırımn — içinde bu sihirleri, büyüleri — öğrendikten sonra, yani tam bir ay geçince bir- denbire dümbelekler çalmağa başlar ve müridin kafasındaki işkence ça dırı kaldırılır. Deniz kenarıma götü- rülüp orada bir iyice yıkanır, yap" raklarla vücudu oğulup kurulanır Kü * Tal Jlara göre süslenen bir Melenez kabile sihirbazı ve “kız ilâcı,, denilen o efsunlu, tü- bünlürilâçla yücudu sıvanır ki gö" Ondan sonra gece gastırınca mü- rit gizli cemiyetin mukaddes âyin yerine götürülür, orada dilediği ka- dına ilk defa erkek olarak talip o- luür! Fakat Melânezyada bu — gizli cemiyetler ikinci, üçüncü derecede" dirler. Asıl en dikkate şayan olanı hepsinden daha büyük şöhret sal - mış olanı Duk-Dukların esrarıdır ki bunları öğrenehilmek, görebilmek bana büyük ve son derece tehlikeli bir sergüzeşte mal olmuştur. Melânezya insanları arasına dehr şet salan Duk-Duklar, insan oğul- larının kendilerini heyecana getir- IKızıI Gökge HABER'İN RESİM_Lİ ZABITA ROMANI: 98 — —— YÜZBAŞI WORTON... S ÇT SS FikRirMi $UDUR: GELECEK MHAFTA HENDİSTEN FENİMOR 1SiMLİ MEŞHUR ELMASI LARI MÜDİR: MİSTER KALKÜTADAN TAYYARE İLE RAN. GUNA GÖNDERECEĞİMİZiİ GAZETE HAVADISI ÖURAÜK YAZ DIRILMASINI L TEMİN EDECEĞİZ.... VETMEK İÇiN BiR LUR SA SİZİNLE TA-LkAİ ' #ŞDIĞGIMA MEMNUN dl'- uM YÜZLBAŞI HOR- TöN' . KÖLÜNEL DAVOÖN KWAVA ÇETESİNİ MAN- Z OLDUĞUNU 3öY| LEMİŞDİ n HWAFI!I 8| Z MİNMEYTARINIZIM.. P. FAKAT ELMAŞ İN YERİNE TÜYYAr- REYE MİTRALYÖZLERLE MÜ4 CEHHEZ Bi MÜFREZE BIİN« DİRİRİZ... HAVA ÇETESİ MUN&KRJK SALDIRMAYA KALKACAKTIR. Ö ZAMAN WE- g, I&Bı GÖRÜ EbDE CASUSLARI BU FiRL FEKRİNİZ MİÜKEM, SATI KAÇIRMADAN | MEL YOZBAŞI SizE ONLAR! HABERDAR NASIL (STERSENİZ TAARRUZA Ğ <E KARŞILARIN, EKk ıErN AF LaZ Yökcu VEH,#: “ b VE TÜ CA İ N CEKTİR y ĞNW' YAR'DIM fDECFGJP_ EÇiN. 50 EXETEYİ YOKET. 53 Yapa CAĞIL. 4_ı ç FİKRİMLE BU SEFER BİR KAÇ ESİR"ELDE / ETMEMİZ BİR Muvir VEAKİYETTİR .— anuı | BAMN ÇETENİN Gi T LENDİĞİ YERİ Ö HAKKINIZ VAR ASN MESELG OÖN LARIN BİR Tüy. vqnn.sıtwı MK JNLEİİN, LARAK WEDPSİ DB ç lcıın“ 1 ÖMÜTLENMEKTE HANSIZMIŞSINIZ BARONESİ EĞLENDİRMEZ OLUNCA DEMİR PARMAKLIRLI ARASINA VI KİLEVERDİNİ Z <e SİZ BÖYLE OlA. CAĞIN! zqıwvs TAMİ raa DUYNUZ NALB w:ı Ö. BEN ONDAN EMİR nıMAM._ TEK BAŞIMA VE ÖNÜN MUAVİNİ ÖLÜRÜK BURADA BENDE ŞEFİM 0 ö BA- WA uısı Gsun'sr cssıoer EDE BÜRONES , WUSUSİ MİKROFON TESİSATI SA- YEZİNDE SALANIN KİIZİL GÖLGĞEYE SöY. LEDİKLERİNİ wer. OHARFİNE I:-ırMış Goeuşuauz (i ei ŞU NALDE!, EVET SoLğ.. KIZIL GÖLlGE İLE GÖRÜŞMENİZİ SİZE EMRETMİŞDİRİ..BUNAU Rüğ . İAİEN ÖNÜNLE âz onua- ÖONUNLA GÖRÜŞMEĞE SİZİN KADAR BENİMDE HÇA VAR . BEN cı'r: MN İKİNCİ REİSİYİM, A FÜŞECE ıM a | (82v4a iTdar TÜN İSTÜNKYİ EDİYÖRSUNUZ DEMEK-.Bu. KIRıl GÖLGE ÜHE GÖZÜŞMENİN CEİ ZAS) YOKTUR. S)ZE ırııqn! ÇETE. NİN MENFAŞTİNE TARILUK EDEN İŞLERİ TETKİKE MECBURUM -.. .HEM #İZİL GÖLGEYİ WİÇİN DERHAL İDARA ETTİRMİ YORSUNUZ .. ÜNLIYAMIYA | 44i SEVİLİR . Bu SEBEPLE 9 ÇETE iÇiİNDE con”*ı(' mek, hayattan şiddetli lezzetler al- mak, heyecanlı bir ömür geçirebil- mek için nerelere kadar yürüdüğü” * ne, neler icat ettiğine hayretler ve rir, Biz insanlar için en yüksek heye-, can menba ve vasıtaları olarak ni- hayet kumar, içki, keyif verici ze- hirler kullanmak, aşk sergüzeştleri ve en nihayet bunları bize suni su- rette yaşatan sinema, tiyatro — gibi zevkler tanırız. Halbuki Melânezya insanları, tabif günlük hayatları dı- şında kendilerine heyecan veretek ne kumar, ne sinema gibi zevk ve eğ lenceleri bilmezler, onlar insan oğ- luna şeytani zevkler yeren heyecan- larını bizzat şeytandan, yani insa- nınm şeytanı yaratan muhawılele- rinden almaktadırlar. Bir defa Duk-Duk cemiyeti, insa- na en çok heyecan verdiğine şüphe olmryan ölümle baştan başa sarıl- mış bir cemiyettir. Bu cemiyetin 'mukaddes tabu yerlerine sokulmak ölümdür! Esrarını öğrenmiye çalış* mak ölümdür! Esrarımı — faşetmek ölümdür! Bu cemiyetin köylerden topladığı harcı vermemenin cezası ölümdür! Bü cemiyete girip de on- dan çıkmağa kalkışmak ölümdür!. Velhasıl Duk-Duklar ölüm heye- ,| canile çepçevre çevrilmiş insanlar- dır. Hattâ insana ölümle heyecan vermekte o kadar ifrata gitmişlerdir ki Duk-Dukların reisi olan korkunç sihirbaz, Duk-Dukların yaptıkları her âyin sonunda âyine iştirak et- miş olanların cümlesinin öldüklerini ilân ediyor. Ve sonra, onları tekrar diriltiyor. Ölümle bu kadar oynayan müthiş bir cemiyete yanaşmak, girmek, sır- larını öğrenmek ne kadar güç ola- cağı tahmin olunabilir. Buna rağmen ben azmimden dön- medim. Pohuanın cesaretine ve ba- na karşı olan sadakat ve merbutiye- tine son derece itimadım olduğu |: çin ona güvenerek bu esrarı öğrer mek yoluna sonuna kadar gittim . (Devamı var) *