Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
yaz, hemen her gece, ye- ı'ıam? Demek ben babamın kızı mek takımlarını kaldırı; kahveleri pişirdikten sonrâa, bah- çede dolaşmak veya bitişik evler- deki arkadaşlarımdan birine git- mek gibi bir bahane icat ederek evden kaçıyor, üniversitg tatilini babasının yanında geçirmek üzere gelen Ferid ile buluşuyordum. Gece gezintilerimiz uzun sür - mezdi. Kasabada saat dokuzdan sonrü bütün sokak hayatı durduğu için bende dokuz buçuğa doğru Ferit- ten ayrılır, anahtarla arka kapıyı açarak, pabuçlarım elimde, odama çıkardım. Babam kasabadaki ma - den mühendişlerinin arasında en sert ve haşini olarak tanınmıştı .. Baş mühenldisin oğlu ile kırlarda dolaştığımı —düysa, beni kırbaçla öldürünciye kadar dövmekte — te- reddüt etmiyeceğine emindim. Fakat sevgiden ziyade korku te- meli üzerine kürulan ailelerde ya- lan çok söylenir. Bende bütün bir yaz, sırrımı belli etmeden vaziyeti idare ettim , Sonbahar gelmişti. O gece Fe- rid ile son defa olarak buluşmağa giderken içimde müthiş bir sıkın- tı vardı, Benim gibi küçük bir maden, sanayi kasabasından başka bir yer görmemiş, ancak orta tahsilli bir genç için, Ferid her sene İstanbula yüksek tahsil yapmağa girişir , ma lümatı, kasabanın en kibar bir ai- lesinin çocuğu oluşu, İstanbulda | yaptırdığı biçimli —esvapları ile bambaşka bir âlemdi. Vakit vakit nasıl olup ta beni beğenidiğine şa- şardım, Ben, diğer dört kardeşim ve babam gibi kırmızı saçlı ve çilli değildim., Duru beyaz bir tenim, koyu kumral saçlarım vardı, gece Ferid, ellerimi uzun üzün Ööperek yalvarmış- tı: — Gelecek yaz, diplomam elim. de döneceğim, Pervin, beni bekle- yeceksin, değil mi? Seni seviyo- rum, fakat şimdi, bir iş sahibi ol- madan gseni nasıl isteyebilirim?. Hemde şimdi evlenmeme ailemin kat'iyyen razı olmıyacağından da eminim, O gece her zamankinden biraz daha geç ayrıldık. Çamlı tepeden, aşağı, eylül mehtabının altında bir idizi hortlak gibi korkunç gö- rünen beyaz badanalı fabrika ev- lerine doğru koşarken dehşetli kor kuyordum. Uzaktan evlerin yal- mız birinde ışık yandığı seçilebili. yordu. Yaklaşıp ta bu ışığın bizim ev- de yandığını görünce — korkudan öleceğim sandım . Bazan baban mutfakta uyuya- kalırdı, belki bu gece de öyle olmuştur diye kendi kendime ce. Baret vermeğe gayret ederek içe- ri girdim ve kapıyı kapadıktan sonra olduğum yerde döndüm, kaldım . Babamın hiddetli sesiyle bütün ev âdeta sarsılıyordu. O kadar kendinden geçmişti ki benim içeri girip bir köşeye büzüldüğümü farketmedi bile.. Sessizce ağlayan annemin üstüne yürüyerek haykı- rıyordu. — Bâana cihaz diye getirdiğin bu kim olduğu belirsiz yumurcak. tan başka ne beklenirdi? Soysuz- luğunu meydana çıkardı işte.. O da tıpkı senin gibi bugün yarın başımıza bir babasız çocuk ata- taktır. leğildim? Annem beni cihaz diye getirmiş evlenirken! Ne demek, o halâe niçin bu yabaneı adamın | adını taştyorum ; gözlerim gayri ihtiyari, annemin yaşlı, çö- kük yüzüne takıldı. Zavallı kadın, babamldan o ka- Jar hakaret görmesinin, korkma. sırın, henüz otuz yedi yaşında ol- duğu halde birden çökmesinin se- bebini şimdi anlıyordum. Felâke- tine sebep bendim. Ben, bu gece evden kaybolarak bu kavgaya sebep olan ben! an. nemi bu dakikadaki kaddar sevdiği- mi hatırlamıyorum., .Zavallı, göz yaşlarının arasında: — Yapma, sus, diye yalvarıyor- du, çocuklar duyacaklar.. Evlendi- ğimiz zaman bunu ağzına almıya. cağını vaddetmedin mi? Ne fay- dası var? Pervin iyi bir kızdir ... Eminim, PÜRLANR ter O zaman, hâlâ elimde tuttuğum pabuçlarım'dan biri yere düştü ve ikisi bir anda beni gördüler.. An- hıçkırmağa başladı. Babam bana döndü: cektik, Pervin.. İkiniz için de e. limden gelen iyiliği yaptım. Ama damarlarında fena kan varsa, hiç' Şimdi git yat ve eğer bir kere da- ha böyle geç gelmeğe kalkarsan, bu damın altınıda uyuyamıyacağı- nı da bil.. ARALI bir hayvanın öl- mek için gizli bir köşeye sokuluşu gibi, bitik bir halde ya. tağıma girdim. Ayni odada yatan kardeşlerim uyatmamışa benzi- yorlardı. Onları uyandırrramak için yatakta kıpırdamayarak, bu yece tesadülen öğreridiğim talih- sizliğimi düşünmeğe daldım. Damarlarımda soysuz, fena bir Benden mi bahsediyordu — ba. kanın dolaşması benim kababhatim nem yüzünü elleriyle kapayarak BZir © miydi?. Ama mühakkak böyle a. teşli, haris bir kan taşıyordum ben.. Hangi kız, gece ona kadar yabancı bir erkekle kırlarda ge- zerdi?, Şimlden sonra, ne yüzle bı evde oturabilecektim? , Komşu madencilerden Aliyi ilk defa olarak yüzümü buruşturma— dan düşindüm: Bu, benim gibi or. ta tahsilli, kaba fakat iyi ahlâklı kasaba çocuğu, bir ıenedenben beni istiyordu. Ben, Feridden baş- ka kimseyi düşünmediğim için ©- | nu şiddetle reddetmiştim. Şimdi, | Ferid benim ailevi vaziyetimi öğ. |rense, kimbilir ne diyecekti. Ben ona lâyık bir zevc olamaz'dım. Hem de bir sene daha bü evde oturmama da imkân kalmamıştı. Klaysonra Ali ile evlen- dim. Merasim bitip te yal- inız kaldığımız zaman, gözlerimin 'önünde Feridin hayali “Neden be. ni beklemedin; vaadin n& ollu?,, der gibi kızgın bir ifade ile bana |bakıyordu. Oda karanlık olmasa, ( Ali gözlerimde parlayan nefret ve 'biddetin her halde farkına varır- I İlk aylar iyi geçindik. Ben din- lesem bile Ali mes'uddu. Onu duyuyordum. Tahsilsiz olmakla beraber iyi ve çalışkan bir adam. bahtiyar görmekten ben de zevk dı. İş arkadaşları ve âmirleri tara-, O silinde Beni lurdur alırken, bir spor otomo. Feridi gördüm. görür görmez ötomobilimi irak yanıma koştu; — Pervin! Hiç değişmemişsin., Geldiğimden beri seni ne kadâr görmek istiyordum, bilsen! Tabilt evine gelmeğe çesaret edemez- | dim. Paketlerin ağır, gel onları o- tomobile koyalım, gel canım, ne çıkar’ Seni evine kadar götüre- yim , Kolumdan tutmüş, otomobhile doğru götürüyordu. Son zaman. larda Ali ile aramız pek fena olma- ı sa bile belki Feride selâm vermez- dim. Fakat o günler de öyle bet- | baht, öyle kimsesizdim ki.. | Ferid, beni eve bırakacağı yer. de, otomobili kasabanın dışına doğru sürdü. O saatte sokaklar tenha- olduğu için aldırış etmiyor- dum. Âli, yedi kat yerin dibinde, mazden ocaklarındaydı. Yarım sa- at “Feridl ile konuşabilirdim. Kim olduğunu bilmediğim babamın ka- nı damarlarımda gene kaynıyor, çılgın hareketlere teşvik ediyor. du . Ferid, tenha bir kır yolunda <- tomobili durduttu. Bir kolunu o- muzlarıma attı: — Beni beklemediğin için sana çok kırılmıştım, Pervin, fakat son- Babamı kederile başba-a bırakın — çekildin fından scviliyor, takdir e':lilîyor du. Fakat onu bir türlü sevemiyor dum, Nihayet bir gün o da bu his., simi farketti : — Pervin, Allah aşkına, — be- — Nasıl olsa bir gün öğrene- | nimle niçin evlendin? Benden hef. ret etmek için mi? Evlendiğimiz- denberi, bir defa bile bana sevgi ile baktığını görmedim.. Hiç ol. mazsa seni, her şeye rağmen, al- kimse seni iyi bir kız yapamazdı . fdzg:m için bana müteşekkir olman lâzım 'değil miydi? . İlk defa olarak sert ve acı ko- nuşuyordu. O gece, eve sarhaş geldi ve bü tarz kavgalar sık sik teşekkür etmeğe başladı. Ali de tıpkı babam gibi haşin, sert bir a- dam olmuştu. Ve ben annem gibi onun esareti, hükmü altında çök. meğe mahkümdüm.. Annemin gü- nahını yalnız kendisi değil ben de çekiyordum. Ö lefze, Alinin elirile beni tahkir etmek, ezmek için kuv lvetli bir silâhtr, .Evlenerek uzak- laşacağımı sandığım — tipkisi ye- niden başlıyordu , an evvel evlenmeğe mecbur o! luğunu duydum. Belki de heme: seni alıp götürmediğim için asıl ıkabahatli bendim. Şimdi mes'ul olmadığını, kocanla bir cehennem hayatı yaşadığını da biliyorum ... | Artık işlediğimiz yanlış hareket! tashih etmek zamanı geldi, değil mi? Bir iki güne kadar Istanbul- daki vazifemin başına gidiyorum. Benimle beraber gelirsin.. Ali her halde boşanmağa razı clacaktır.. Evleniriz.. Geçen yaz hayalimizde kurduğumuz yuva hakikat olur. Bu bir seneyi kâbuslu bir rüya gi- bi unutur geçeriz. Seni seviyo- rum, Pervin, beni affet, benimle beraber gel.. Yarın hemen gideriz. Vapur var. Sarhoş gibiydim.. Ferid bana kızıcağı yerde af talep ediyordu. Fakat nedense onun gibi sevine- miyordumn. Ali şimd'ki bütün fe- nalığıma rağmen, bir zaman bana iyilik etmişti. Başımı Ferilin omuzuna daya- dım: günlerde, çarşıda bir şey| lüurnden do anlasma ıNakleden LHAN TANEH — Bir gece duşuneyım Fe.ıd sana bir cevap veririm. VE döndüğüm zaman kar- deşlerimden birini kapıda buldum . — Ânnem birdenbire çok has- talandı abla, diyordu, hemen gel. Annemin odasıma girdiğim za- Uman, doktor başını önüne eğerek | yatağın yanmcan kalktı.. — Kader böyle imiş, kızım, ' kaç senedir, kalbi zayıftı. Şiddetli heyecanlardan sakınması lâzım- | Öi", Zavallı annem, dol:torun tenbih- | lerine hiç şüphesiz ki kulak asma- mıştı. Otuz sekiz yaşında ölmeği bu azaplı yaşayışı tercih etmişti.. “Artık babamın ayak sesini işittik- çe. titremiyecek; kavgalar, dayak- lar yok, artık.. Ben, ben de tıptı onun vaziyetine düşmemiş miy- lim? Onun ölerek kurtulduğu bu hayattan ben de Feridle sonu be- lirsiz bir maceraya atılarak kur- tulmağı hemen hemen tasarlamış gibi değillim?, Çocuklardan birini maden ocak- ra babanın sertliği yüzünden bir| 'armına babamla Mıye aber ver- neğe yollamıştık . a Biraz sorira ikisi beraber geldi- ler, Annemin odasına girince baba- mım yüzünü kaplayan ıstırabı âs- lâ unutamıyorum . Yüzü bembeyaz,, gözleri yerin- | den fırlamış bir halde, yatağın bâş ucuna diz çöktü.. Ağlamıyör- du. Bir müddet ölüye baktıktan sşonra: — Defolun hepiniz, çıkın oda- lan, diye haykırdı. N Heplmiz çıktık. . — T Tm Bir saat, iki saat yukardan bir ses gelmedi. Nihayet Ali: — Bu böyle e&lmaz, dedi, kendi de ölecek mi beraber? 'Sen ' ço- zuklara biraz yemek hazırla, ben | le onu kartlırıp sokağa çıkarmağa | yalışacağım . Babamla Ali eve döndükleri za- onu sana söylemedim.. Kıbifı;î dim galiba.. Ama bilsen sanâ . sıl âşıktım, başka bir kadına ıll* bakmadım., Şimden sonra da ? 4| Sade seni seveceğim, senin 4 rını.., Benim küçük annem. Boğulacak gibi oluyord Bu iki zavallının felâketine i| miyerek ben sebep alı:nü Ben küçüken — ölmüş olslîw A | yanımda hissetmek, ilk def' içmişti. Sallanarak annemin e sına girdi. Yüzündeki haşin ifsiri kaybolmuş, sanki bütün çiz yumuşamıştı. Yatağın — başımâ w turduğu zaman gozlerındcn dizi yaşlar iniyordu. Öfkeli olmi duğı zamanlarda anneme, ©dAa cuklar gibi “anne,, derdi. Genti — Anne, diye kesik kesik söy lenmeğe başladı, Beni aff“w:'r misin, anne? Ben kaba, scftı adamdım, seni çokta sevdim, 89 şl' On yedi sene evvel sana nasıl & 'oldumsa bugün de öyle 5“”;; rum. Fakat gururum bu sevgi göstermeme mâni oldu. Daimâ | teki adam ve onun çocuğu âf |za giriyordu, Kıskançlık ahlasd“ bozdu. Sert, hırçın oldum. hırpalamakla sanki intikam alıy? muüş gibi bir zevk duyuyordum Şimdi yüksek se:zle ağ îlY“d — Anne, sevgilim, seni kollaff mın arasına aldığım zaman A g ki,, daima aramıza girerdi.. bir ölü gibi soğuk ve hareket$'| benim aşkıma mukabele etm% Beni çıldırtan — buydu işte.. bölki #kisi 'de mes'nd olacaklöf | Gözlerimi Aliye çevirdim: * |bana bakarak ağlıyordu. () Her hakle babamım hiıle'*’:,. kendi hisleri arasındaki ben? ği düşünüyordu. Daha fazla tahammiül Cd””;, dim.. Odadan çıkarak pısının önüne gittim, F yör © Birden, sanki gözlerimi N den kabuklar düşmüş gibi, V" ( '* kati görmeğe başladım. b"' 'İ beni sevmiş, en kimsesiz, *? G'O baht bir zamanım'da benimle lenmişti, gÜ Ve ben onun kollarında tâ$ iğ t soğuk kalmaktan başka ne ;i'd"; tim ona; Ben, tıpkı annem bağ' ona karşı nefret ve korkudan : ka bir his duymamıştım. Yü;uyh' ellerime gömerek ağlamağa İ dım, t t Artık Feridi düşünmüy0' B miyordum.. Ama çok g*5“ benden nefret ettikten sonrd” î" Biraz sonra: Alinin bıhçe” Sarak yanımda durduğun ) settim. Onun sağlam, iri varkığı _g ; gar ve” yant” | ııı! bana ürperili bir zevk vt lunu ormuzuma sarsa, ben nuna sarılarak onu ne Bâ diğimi söylecektim. Fazla da madım.. İki elimle koluna rak: — Ali, dedim, duydun 7" ; nemle babam bu'îbll’ı':’ini Mdı— i lerini söylemekten çekinm ıu.l | ler, ne mes'ud oll“kı'r&' hayat” ünden bâ * * larını zehrettiler. İnan DARS seni, yalnız seni seviyorulü. ; Sar adet insanın başını O tüyor ki, hafıza zâ Görüyorsunuz işte, ÜS ve köcamla beraber mes'ud kadınıyım.. Sizin ü b hikâyeye merakmız olduğun rim de, hayatımı uzun . ıın' lattım. İsterseniz yazın aP. man gece yarısıydı.. Babam çok İş leri değiştirirsiniz, değil B t | 'de inat ve gurur yüz Alk |