ii Sarip bir hâdise Sa gelen bir piyan- Müyc Sereyan etmiştir: ton e Parisin eylül 7 milli inden bir tüne al- İse tebine yerleştir bt, zca numarasını Ki İşaret etmekle Yakar b vb kaç hafta sonra API büyük bir te- Kocasına ait hiç bir » bü arada, satın azo, Bileti de unutul yö biraz zayıtlayın- rem Zün evvel eşya” ün ve kö, atlarını Ge e ba İşte Sumarasının yazı Me, yü, ln Bözüne çarpmış, MİyİS Yisteye baktr- ük İlramiy yeyi W öğrenmiştir. Hessürü bu fırsat sine mâni olmâ- isin Tamiyenin alr- tin ibrazı şart bar iğ kadın çaresiz r €ski elbiseleri DA koyul- , Bu gayretlere ai muvaffak ola- in m bileti #R sicak olduğu, be o h Bün açıl renk atırlamış ise de duz gömülmüş ol Mi Yeni bir müş- almıştır. Yeni- Nan Yeni harp Mi e sik ÜzeY? (Kings- AN gün tezgâktan > İ6 İKİNCİKANUIN — e» kk ilkrami- | ka-| bal Piyango mü: | yat ederek vazi- | İk frank kazandı ! den bir çok makamlara baş vura- rak mezarın açılmasına ve biletin ün ceplerinde aranmasına da de almıştır. ip. ölünün cepleri a ranınca biletin orada durduğu gö rülmüş ve kadın ahretten gelen bu piyango biletini müdüriyete götü- rerek ikramiyesini istemiştir. Belçika kral TII Leopold her sene mutad tatilini İsviçrede ge girmekte iken budela Fransada geçirmiş ve bir kaç gün evvel mem leketine dönmüştür. Döktorların tavsiyesi erine valde kraliçe Elizabet, Fransatın cenubunda istirahat etmeğe ka- rar verdikten sonra WI Leopoldun İ annesini yalnız bırakmamak mak sadiyle tatilini Fransada © geçir- meği muyafik bulmuştu. | Belçika kral: ile valde kraliçe 28 Kânunuevvelde Fransanın cenu | buna gelerek Boliyöde bir otele in- mişlerdi. Kendi arzuları üzerine hiç bir merasim yapılmamış ve kral ile valde kraliçenin kimseyi kabul etmiyecekleri, şenlik ya” pılmaması ve fotoğraf çekilmeme- si Fransiz hükümeti tarafından resmen tebliğ edilmişti Valde kraliçe ile oğlu sakin kö şelerinde iki seyyah gibi yaşamış- İ lardır. Hattâ o kadar ki, Belçika kralının ziyaretine gelen bir Bek İ gikalıya otel sahibi şu izahatı ver- | meleketlerdeki muhabirlerinden al- Hübelerle çevrilmiş geniş bir avluy “— Otelimizde kral müşterimiz İ yoktur. Muhakkak ki yanılıyorsu- nur. Kant Rety birçok hüküm- darlâra benzer ise de bu bir müşa- bihetten başka bir şey değildir.,, Otelcinin bu izahatı karşısında hakikaten yanıldığını zanneden ziyaretçi fazla israr etmeden oteli terketmişti, Belçika kralı ile valdesi büyük bir huzur içinde yaşamışlar, gü- kaç saat dolaşmış ve kral Leopsld SİNGLERİN dömizger; * » GEMİNİ Baracağı. Mv BİZDE MEK. | LE, Malavi $ TEHDİD Maker ZEKAT ÇEK A) Baldızı YUKARI #er DE v ERMAT ACABA Bu APA DA xim? iretten gelen piyanko bileti bir milyon Tetkik olunduğu zaman, mezar kokusunu taşıyan bu biletin bü- ikramiyeyi kazanmış olduğu ış ve dul kadın bir milyon tranklık büyük ikramiyeyi almış tur, Bu şeilde ahretten gelen büyük şans dul kadın için muhakkak ki en büyük teselli olmuştur. Belçika Kralı Leopolt Yunan prensesile mi evlenecek ? Kralın yıllık tatilini Fransada geçirişi yeniden evlenme şayi- alarının epi sa sebep oldu Belçika kralı ile evleneceği bildirilen prenses İren da her gün golf oynamıştır. Son günlerde bilhassa İngiltere ile Yunanistanda Belçika kralımı rakım bir zamanda Yunan prense- i İren ile evlenecekleri. şayiası * dolaşmağa başlamıştır. Belçika gazetelerinin yabancı dıkları malümata göre bu işe ol muş nazariyle bakılmaktadır , Bununla beraber, alâkadar mah- filler, bügün için Belçika kralının yeniden evlenmek tasavvurunda olmadığı kanaatindedirler, Nitekim bundan evvel de bir çok| defa kraal baz teklifler yapılmış ve kral bunları reddetmişti. Bir kaza neticesinde ölen kra-: İiçe Astridin mateminden daha he- nüz çıkldığı zamanda Belçika kra | meşli günlerde valde kraliçe bir; Imın bir İskandinav prensesiyle ev lenmesi mevzuu bahsolmuştu. ir SANARAK ORA AT N LAME EŞMA e EDİNCE #amgeğe işe Başud0r. ? sirlerine dökuşturmak suretile öpü” | bre Yeni Zelandada kayık müsabakası ak yerliler oturmuşlardı. Bunların önlerinde de birer sıra genç kadır lar oturuyorlardı. Kadmların he men bebe baştan aşağı çırılçıplaktı mürekkep olan Otada gerek erkekler ve kadınlar ; viribirlerile yalnız burunlarını biri sürler; bu hayvanları taklitle mey- dana gelmiş çok saf bir öpüşme değil midir?.. Herhalde sarhoş ol- an bu iki ihtiyar yer. Ji benim de burnuma (burunlarını çalgıcılar iki taraflarına sallanarak sürdüler © bizi içeriye aldilar, j fevkalâde muntazam (tempolarla z a SUR AZ dünbelekleri öttürüyorlar, kadınlar $ İçeride Pohuayı kim gördüyse İ- hep bir ağızdan gayet tatlı, coşkun, şen nağmelerle şazkt söylüyo: | Meydanın ortasında ise kadınlı er- kekli, 20-30 kadar genç yerli şön de- şkun bir halde dansetmektey libar etmekteydi. Galiba Pohuanın Pohu-Pohu ol- duğunu yerlilerin hepsi bilmekte, o- na berhalde bundan dolayı hürmet etmekteydiler. Şüphesiz beni de Po- hurPohulardan biri zannediyorlar » dı. Danseden genç kadınların da cüm lesi çırılçıplaktılar. Yalnız erkekler Polinezya yerlilerinin bu Hula dar vrupada birçok — Sahne! du, Fakat ilk bakışta insan kendisi- | gördüğüm gibi bizzat Polinezyada ni Neyyorkun meşhur Brodvay ti- İda birçok merasim esnasında sıkı 0- yatrolarından birinde bari e bir | larak çirmüştüm. Fakat o akşam o revü sahnesinde zannederdi. Buraya gelirken yolda bizim yolu” muzu aydınlatan mehtap bu av lunun tam ortasına asılmış muaz- İzam bir avize gibi avluyu donuk, İ gümüşi bir ışığa bolmuştu. Avlunun dört tarafına gayet mun , tazam birer sıra şeklinde dizilmiş hareket hindistancevizi fidanlarının altında | kadar dünya yüzünde ellerini dans: birer sıra halinde ellerinde su Kap-İta maharetle ve güzellikle kullanan larını andıran dünbeleklerle Yarı çıp isanlar yoktur. Tatlı ve ahenktar. Burası etrafı müselles şekilde kur yerde görmemiştir. İhtimal ki bu hülarnm diğer bir ne- Pp» di. Malümdur umumiyetle Polinezya (yerlilerine Jmahsus danslarda olduğu gibi vücut ve ayak hareketlerinden ziyade el EVET ma P e Pafk İDAM ÜZERİME m3 21 BENİ Basini. yı BiR DEMZALTI Tazısa KiM. ANİ a GİTÜNDE MİDROSKOPLA DENİZİN BaKNCA KORSAN GEMİ. SİNİ GÖRDÜ. Aik DİYANAYI RAMAT Braxmanız ŞARTI NE GİTMENİZE MÜJA” NORSAN KGBAYI. MRI Gİ YE DURMASINI SövEdi, İP TENOR AAA TİNGLERiN M3 ARAYI, KIRLİĞLGERİN By EMRE DERMAL irAaT ETTİ... GELECEK TEFRİ KA ARDA Gağan. MEMİŞ | B8RARI Dördüncü Kısır. V.D rada gördüğüm Hula dansın hiçbir İ hula dansında, hâkimdir. Polinezyalılar fakat son derece şevk ifade eden titre melerle dansedenlerir elleri havaya kalktıkça mehtabın ışıklarında çıl- gın bir davetle çırpınan bu ellet zaktan iş yap'aklarile o sabi rüzgürında titreşen esrarengiz bir a“ Jaç gibi parıl parıl yanıyorlardı.. i Dansedenler, o vakte kadar hiç görmediğim bir şekile, erkekli ka” dınlı yüzlerini kırmızı bir renge bo yamışlardı. karmır pi” hayrete “İ Fakat mehtap ışığında bu ) zı yüzlerinde o | tatlı k İ riltı almışlardı 1 düşmemesi kabil değildi. Mehtap altında danseden bu çıp lak kadınların vücutları istis Tapa kumaşlarile örtülmüş garip, denilen zarif | birer harika idiler. Hepsi omevzun, Kapılardan geçe irtmüşlerdi. Bu !mütenasip, sülün gibi ovücutlarile daki geniş avluya çıktığımı de Poliner | öreklerin o muttarit ve coşkun a" gördüğüm manzara karşısı * ya yerlileri, Jar olan hengile mehtap ışığında kıvır kıvır retler içinde kaldım. Hula dansı yapmaktaydılar, Ber | kıvranıyorlardı. e Danseden gerç kızlerim mehtapta tenleri, vücutlârr- na sürdükleri hindistancevizi yağla- rile pırıl pınl, göz kamaşlıracak bir ışıkla yanmaktaydı. | İ Deniz böceğinden çıkarılmış i- turlarını bu kadınlar o kadar bol sürünmüşler ki bu garip, kıv- rak, baygın koku hi iyar Zanın serin ve Y. okusunu bas” vu doldurmuştu. Danse- genlerin önünde bir çıplak kızla, bir çiplak erkek omuzlarında o kırmızı renkte yapma acaip kuş taşımakta, bu çift ikide birde dansedenlerden ahenkli adımlarla ayrılıp biribirle” rinin etrafında 3 defa dönerek kuşla rm gagaları biribirlerine dokuş” turmaktaydılar. Bu iki kuşun gağalarını birleştir. meleri aşk ve visalin tasvirini tem sil etmekteydi Avlunun sağ köşesinde ise ortası syulmuş bir ağaç gövdesi yapıl mış büyük bir kabın bir hindistancevizinin de kabnğile bir şey Bu Polinezyalıların K denilen çkileriydi. Kava içenler arada sırada bir çığ” İlik kopararak ortadaki çıplak kadın arım arasına dansa atılıyorlardı . Polinezyalılarn <a çkileridir. Yani le Polinez- Xava içkisi meşhur ve makbul ii İ sizim hayatımı, İya şampanyas.. Bu Polinezya zampanyası insanı müthiş surette İ sarhoş eden ağır bir içkidir. Üzüm İden değil, Po'inezya ha öşen bir nevi biber ağacının kökle- cinden yapılır. Bu kök bizim Methiysticum dedi | 3u kökler 10-15 daki da çiğinenir. Sonra hindi vin içinden çıkan tatlı sü tarılır. Kava köklerini hususi mera simle ya köy çocukları veyahut da yenç kızlar ağızlarında çiğnerler. Bu kökler tükürükle | karışlıktan sonrü gayet süratle tahammür eder, Hindistan cevizinin suyuyla da ka” rıştırılmca insanı sarhoş edecek ga” yet keskin bir içki haline gelir. (Devamı var;