8 BİRİNCİTEŞRİN — 1838 Tolıtika e Sandey Piktoria!'dan: 30 eylül cuma günü öğleyin saat 12,30 Üs, masanın bir tarafında İngiliz ve Fran, *Z Başvekilleri, diğer tarafında Alman Ve İtaylan diktatörleri olmak üzere top- lanan Münih konferansında anlaşmaya Yarıldı. On iki saat sonra da Çekler, hak- verilen kararı kabul ettiler. Ondan evveli Avrupa sulhü, günlerce, tan çekişen bir adam halindeydi ve üç kere değil, dört kere ölecek gibi oldu, tekrar canlandı. Bilhassa Garbi Avrupa. ÖR, hususüle Fransa ve İngilterede her- kes yirmi dört sene evvelkindon daha Södişeli günler yaşadı. 1938 senesi eylülünün son günleri 1914 *ekinden çok daha fena idi. Çünkü, mik Yonlarca kişi yeni harbin ne demek ola, “ağını biliyordu ve yine biliyordu ki bu #efor harp olursa cephelerde değil, şehir- le çarpış'lacaktı, Almanyada bile; hakikatten en küçük parça öğrenmelerine müsaade edil - Mediği belde, herkes büyük bir endişe kinde bulunuyordu. Bugün cehennem alevlerinden kurtul, Müş kimseler gibiyiz ve sulh içinde ya Madığımıza inanamıyacağımız geliyor. Fa- kat parklarda açılan korunma siperleri, #vlerimizdeki gaz maskeleri, işlerimizin mucize kabilinden kurtulduğu. Muz tehlikeyi bize hatırlatacak olan gey- ancak pek azıdır. e.g İnsan bir tehlikeden kurtulduktan son- T her geyi âdeta tor penbesi görmiye « Fakat burada biribirimizi tatb Mözlerle oyalıyacak değiliz. İşin hakikati, Bİ gözden geçirmek lâzımdır. bekiketi şudur ki, Avrupayı bir ğ dünya harbi tohlikesi ile tehdit ederek t © *r Hitler ve Nazi partisinin ileri gelen- ii JİHİ Çekoslovakya $le, “ müttefikleri olan ki İrühin ve Rusya Üzerinde bir zafer ka, Tandılar ve bu, Çekoslovakyanm harpte Mağltp olması gibi bir şeydir. Her Hitler, Mister Çemberlayn'e, ka- Tar verdiği kudut şekli “askeri bir isti. meydana getireceği hudut, tan da, da farin Çekoslorakyanm lehine olaca- Ünü söylemişti. Her Hitlerin bir dünya harbi çıkarma. YA hazırlanmış olduğunu söylersem belki Pek iyi karşılanmam. Yalnız şunu işâret #debllirim ki İngiliz Bagvekili avam ka, Marasında göyle demişti: “Hitler, daba fazla bekleyeceğine bir dünya harbini göze almıya hazır olduğu mw bildiriyor... Bu cümleyi batırda tutmalı ve hiç w- Matmamalırınız. Şunu da hatırlamalısmız » bu #özler bir nazi partisi toplantısm, da değil, İngiliz Başvekiline söylenmiştir Ve söyleniş tarzı “gayet kat, dir. Bundan başka, Hitler bu sözleri, ken « len, biraz beklemesi intenildiği #a- Man söylemiştir. Ondan istenilen şey sa. dece biraz beklemesi idi, Südet Almanla” Semin muhtariyeti talebinden tamamile mesi de değildi. Sunu da unutmayın ki, Mister Çember. kendisile tekrar görüşmeye Godes, berg'a gittiği zaman Almanların Führeri İnbiliz Başrekiline “onun tekrar gelece- BİNİ ve teklifinin kabul edildiğini bildire- biran için bile ümit etmemiş oldu. INU,, söylemiş ve bundan sonra daha İ- Elden tekliflerde bulunmuştur. Alman Jiderinin vaziyeti nasıl istismar ğa anlatmak için sütunlarla yazı yaz. ak lizrmdır. Fakat, sörlerimizi bir neti, *eYe bağlamadan evvel şunu İşaret ede ki Her Hitler bize Almanyanın müs- leke taleplerinin “bir harp sebebi ol. Mayacağını,, söylemiştir. . Bu bir vaat, Bivet, Fakat 17 maya 1983 de Her Hit- — Alman milletinin başka bir memle. eti sattı fikri yoktur, demişti. ni mart 1934 de de göyle demişti: Almanya hükümeti Lokarno misakı, henüz resmi olup olmadığını hiçbir #ormuş değildir... gs Kün sonra da şöyle diyordu: N Almanya hudutları daim değişmiştir ti bütin Atman milleti bir sraya topla- Kaya kadar da değişecektir.,, Münih anlaşmasından sonra ingilizlerin Bir daha aslâ! Demesi lâzimdır ! 21 mayıs 1035 de şunları söylüyor: “Alman hükümeti, arzusu ile yapılan her muahedeyi gözününde tutacaktır, blihassa Lokarno misakının, Almanya Avusturyanın dahili öşlerino karışmayı ve Avusturyayı ilhak etmeyi ne. arzu € der, nede düşünlr,, Halbuki, mart 1037 de Almanya Lokar, no misakmı yırtarak Ren havzasmı izgel etmiştir, O zaman Her Hitler şöyle de- miştir; “Almanya Avrupa sulhünü asla boz - mıyacaktır... Almanyanın musevatı için giriştiğimiz mücadeleyi buçün artık sona ermiş olarak görüyorum. Avrupada İste, diğimiz başka hiçbir arazi yoktur.,, 26 eylül 1938 de ise şöyle dedi: “Şimdi karşımızda en son megele bü- lunuyor. Bu mesele (Südet meselesi) Av. rüpadaki son arazi talebimdir.,, Bütün bunlardan neticeyi siz çıkarım. »e. Bugün Südet meselesi Münihte halle, dilmiş bulunuyor. Bu dakikada dilimin u- cuna gelen bir tek şey var: Bir daha as- in! Bundan sonra İkl şeyden biri olacak: Ya Almanya tekrar konferans masası başma gelerek Her Hitlerie Mister Çem, berlayn arasmda daba başka meseleleri de bu suretle hallettirmek istiyecek o zaman buhran üstüne buhran çıkacak yahut ta İngiliz milleti kendisini kan dök- meden yapılan bir harbe girişmiş saya. cak ve ona göre hareket edecek, O halde milli müdafaa meselesini gözö. ünde bulundurmak lâzımdır. Bunun için de yeni vergiler bile konulabilir. Eğer bunu yaparsak ve sözde “sulh zamanm- da,, büyük bir gayret gösterirsek o za- man diyebilirim ki Münihte demokrasiler umdelerinden bulundukları büyük feda , kârlıkları harp korkusu ile değil, dersten istifade etmek kararı ile yapmışlardır ve bugün: “ Mister Çemberlayn'in geçen hafta işittiği sözleri bir daha asla hiçbir İngiliz başvekili işitmiyecektir.,, diyebilecek bir vaziyettedir. Bu şekilda harekete karar verirsek hiç olmazsa yine kuvvetin önüne hakla geçilmiş olur. S. King-Hall HABER — Aksam (İMESELE| Dostası Bu zavallı yavruyu kurtaracak bir elin uzanmasını istiyoruz 13 yaşında ve dünyada hiç kimsesi ve sığacak hiç bir yeri bulunmayan bir çocuk açbiilâç tahsiline devam ediyor ! Günlerdenberi, bizim matbaaya zaval- lı bir çocuk gelip gidiyor. İsmi Mahmut Kemali Ayrılmaz. Henüz 13 yaşında ya var ,ya yok. Gözlerinden zekâ ve enerji okundu. ğu hslde, daha bu yaşta hayatın ağır yü. kü altında ezilmiş olduğu her halinden belli! İlk geldiği gün, boynunu büküp bana hikâyesini şöyle anlattı. — Ben asıl Artvinliyim efendim. Ba « bamı hiç tanımam, Üç sene evvel anne. mi kaybettim. Baska hiçbir akrabam da olmadığı için, komşularımızdan biri ba- ra acıdı ve ilkmektebi bitirinceye kadar baktı. Okumağa karşı sonsuz bir hevesim var, Orta tahsilime devam için Artvin « den kalkıp Merzifona geldim, Orta mek- tebe yazı'dım. Merzifonda da kimsem yoktu. 7 ay, sokakta yatarak okumama devam ettim. İhtiyar bir kadin bana acı, dığı Için her gün tepsi içinde ©kmeğimi veriyor ve karnımı bunnula doyurüyor- dum. Bu vaziyette tahsiline 7 aydan fazla devam edemedim. Halime acıyan bir zat beni belediyeye götürdü, Beleği- ye de yol paramı vererek leyli mecca- »İ bir mektebe girebilmem için beni İs. tanbuln gönderdi. Günlerdenberi bura - dayım. Maarif müdürlüğünden başlıya - rak başımı birçok yerlere vurdum ve her taraftan red cevabı alıyorum. — Yerimiz yok! — Kadrolar kapandı — İmtihanlar bitti! Diyorlar. Şaşırıp kaldım, burada ne ya tacak yerim vâr, ne de yiyecek ekmeğim. Bu acıklı hikâye ve çocuğun hali yal- nız beni değil, odadaki diğer arkadaşla ri da son derece mlteessir etmişti. Çovuğa biraz yardım ettik ve sağa 80- la biz de başvurmağa başladık. Bir ta - raftan da çocuğun eline mektup verip, Maarif Cemiyetine, Himayeietfale yollu- NEVROZIN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. BARRMNNN İcabında günde 3 kaşe alınabilir. GEEEENEDNNN we» NV a) / ln â lerinden edindiği tecrübelerin kendisine çok faydalı ol- Bundan yirmi sene evvelki tec, rübesizliği ile (fena bir koca) tipi olduğunu inkâr et- memektedir. Fakat başkalarının betbahtlıklarından ©- dindiği tecrübe ile, evlilik hayatında en müthiş ve yı. kici bir hastalık olarak vasıflandırdığı “bodbinlik,, ten kendisini toerid edebilmiş, saadete ulaşmıştır. İşte o z- mandanberi her eve nasib olamıyan saadet, onların yu- yasını bir an bile terketmemiştir. Sovyet gazeteleri 85 bin boşanma da- vasının müdafaasını yapan avukat ONDRA avukatlarından Adrian Short son on se- nedenberi hukuk! yardım cemiyetinin kâtibi u- mumisi sıfatiyle tam (16) bin boşanma davasının mü- dafaasını yapmıştır.” Bu zat 25 eylülde de evlenmesi» nin otuzuncu yıldönümünü kutlamıştır. Villâsmda kendisini yetinde kaldığını İlâve etmiştir. Short, hukukun bu sahasında 1914 senesindenberi çalışmağı başlamış ve o zamandanberi bizzat (85) bin boşanma davasına bakmıştır. Son on #ene içinde, yu- karda söylediğimiz cemiyetin Londfa komitesinin elin- den yine zikredildiği veçhile tam on altıbin boşanma davası geçmiştir. Evlenmesinin otuzuncu yılını tebrike gelen arkadaşlarına, iktisadi buhran İngilterenin fakir #ımfı arasmda ne derin izler bıraktığını, boşanma davalarından istihraç etmek kabil olduğunu söylemiştir. Ameleler arasnda boşanmaların daima artmakta ve Short'un idare ettiği cemiyetin de her gün yüzlerce boşanmaya namzet çif. te İâzımgelen malümat ve tavsiyeler vermek mecburi- kutlulıyan avukat, bütün bu talihsizlerin akıbetlerinden ve boşanma sebeb- 09 i/ dana NN duğunu söylemiştir. 913 senesinde Rusya 1 Birliğinde yalnız (Pravda) ladir. teleri de çok revaçtadır. 859 gazete mevcuttu. 1907 senesinde Sovyetler j1 2.000.000 nüshayı bulmuştur. Bütün memlekette ise, 38.197.000 tirajlı 8.521 gazete intişar etmektedir. 1013 senesinde, Rusça gazeteler hariç, Çarlık Rus- yasında 24 milli dilde ancak 84 gezete çıkmaktaydı. Bu gün ise Sovyetler Birliğinde, Rusça hariç, 68 milli dilde 2.065 gazete çıkmaktadır. Aradaki fark, 35 defadan faz- Sovyetler Birliğinde fabrika ve siral bölge geze- Fabrikalarda, Sovkhozlarda, traktör ve zira makine İstasyonlarında, halen 4.605 matbu gazete intişar eylemektedir. Mahmut Kemal Ayrılmaz ” yorduk. Aradan iki gün geçtiği halde, doğrudan doğruya yaptığımız teşebbüs , ler hiçbir netice vermemişti. Çocuk da tekrar çıkageldi. — Himeyeletfale gittim, diye snlatir. Bana: “Biz ufak çocuklara Şerdım ede- riz, süt veririz. Başka geye karışmayız. Sana süt mü verelim?,, di Jar!,, Maa. rif Cemiyeti ise talebe yurdlarma orta mektep talebelerini slmıyormuş. Ya li- 8e, yuhut da üniversite talebesi olmak lâzımmış... Ben ne yapayım şimdi? Çocuğa iki gin sonra gelmesini söyle- dik, tekrar föaliyete göçtik. Fakat bütün emeklerimiz boşa çıktı, Zavallı Mahmut Kemal, dün tekrar çıkageldi. Elinde bir takım küğıtlar vardı. — Bir zat bana serdr, onun tavassutu ile Eyüb ortâmektebine nehari yazıldım. Geceleri de Yeşildirekteki kimsesizler yurdunda yatacağım, Biçare çocuk mektebe yazıldığına © kadar seviniyordu ki, işinin tam bir çik- maza girdiğinin kat'iyyen farkında de. Bildi. Eyüb ortamektebi neresiydi? Yeşildi- rek neresi?! Her gün bu kadar yolu na- sıl gidip gelecek. Kimsesizler yurdunda derslerine nasıl çalışacak ? Ve nihayet ne yeyip içecek? Bu vaziyeti kendisine anlatınca: — Ziyanı yok, dedi. Mektepte fakir ta- Tebeye öğle yemeği veriyorlarmış. Bana günde bir kere vemek yeter. Sonra sa - bahları küranlıkta kalkar yola çıkarım, da umumi 2.729.000 tirajlı güzetesinin bir günlük tira, miştir. , cak bir şey yoktu. Fakat çok korkarız ğ olmak için çırpınan bu yavruyu olindeyği * yok mudur? Çocukları himsyo v6 mags : olan zavallı Mahmud Kemal, bugünkü i ye mahküm bulunuyor ve koca cemiyeti Babası tarafından vurulan evlât, baba- sını ele vermiyor! APOLİ civarındaki kasabalardan birinde (Lujej Malyone) adında bir gencin kafatasını delip geçen bir kurşunla ölüm derecesinde yaralı olarak bu. | lunduğunu kaber alan poliz derhal tahkikata girişmiş” tir, Sıhhi İmdad otomobiliyle Napolide bir hastaneye yatırılan genç, ölümle mücadele halinde verdiği ifa» desinde: Napoliden kasabasına dönerken meçhul bir adamım kendisini tabancayla yaralamış olduğunu söyle. miştir. Fakat mintaka zabıtasınm yaptığı tahkikattan ? zavallı gencin, altmış dokuz yaşmda bulunan babası tas rafmdan vurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Katil baba ej- nayeti işledikten sonra ortadan kaybolmuştur. Polis bu neticeye varınca ölmek üzere bulunan genci bir daha istievab etmiş ve katilin adıyla cinayotin sebebini öğren, mek istemiştir. Fakat yaralı adam bu hususta bir tek kelime söylememektö rar etmiş, hattâ son deminde başında bulunan bastane papasma bile ifşaatta bulu maktan çökinmiş, böylece babasını müttehim mevidi.. ne koyacak olan sözü söylemeden &on nefesini vers mektebe yetişirim. Akşamları da ayni usulde yaya olarak buraya dönelim. Okumak için gösterilen $u büyük ene diyi takdirle karşılamaktan, başka yapı ki, zavallı Mahmut Ayrılmaz, Eyüb © mektebindeki tahsilini de Merzifondaki! gibi, birçok müşkülât ve İmkânsızirkinei tinde kalmasın. Şimdi alâkadariarm nazarı dikkatini relbetmek istiyoruz. Okumak ve adanali tutacak hiçbir içtimai yardım teşkilâtımızi rif cemiyetlerinin nasıl olur da bu iş e sas vazifeleri arasma giremez anlamiyosi ruz! 13 yaşında kimsesiz bir Türk çocuğu! raitle ergeç müthiş bir uçuruma düşme, buna Ikayt kalıyor, bir çare bulamıyopsi sa, bu hem memleket hem de insanlı Bamma çok mütecszir olunseak bir hı dir. Çok temenni edelim ki, bu satırlar mas arif vekiletinin, çocukları himaye veyg maarif comiyetlerinin veyahut da bayıs sever bir zatm mı olur, kimin olursa ok sun gözüne çarpsın da bu zavallı yavruyu kurtaracak bir el uzatsın!.. Mahmut Kes! mal Ayrılmazın sarih adresi şudur: (Eytib orta mektebi 836 numaralı ta, lebe)... HABERCİ Kalitarya elektriğe ne vakit kavuşacak ? Floryanm Kalitarya köyü, Florya s6 Belerce evvel elektriğe kavuştuğu hele de, hâlâ elektriksiz birakılmıştır. Bü köyde ber yaz birçok aileler oturmakta, dır, Elektrik kablosu ise köyün içinden geçmektedir. Fakat nedense eski elek“ 5 trik şirketi gimdiye kadar bu köye oleks trik vermemiş, bütün müracaatlarmı na, zarı itibara almamıştır. Şirket hükümet tarafından devralındıktan sonraysa Kali! taryaya elektrik verilmesi kararlaşmıştz. Fakat bu vait hâlâ yerine getirilememiş« tir. Söylendiğine göre birtakım plânlar" hazırlanmış ve tasğika yollanmıştır. Ama" rh iş aylardanberi uzayıp gitmiştir. Bire: çok Kalitaryalılardan aldığımız bir mol tupta, kıymetli nafla vekilimizin bu işei bizzat müdahalesi ve köylerinin bir an evvel elektriğe kavuşması için lâzımges len emirlerin verilmesi rica edilmektedir;