5 EYLÜL — 1938 A dair Zeyi ÜNKÜ yazımda taassubun iki kay. nağı olduğunu söylemiş, bunların Diri tamı iman, öteki de İmansızlık, yahut Bahvettir demiştim, Hiçbir şeyin bu ka- dar basit olmadığını bilirim; o iki büyük Kaynak” arasmda, kimisi birincisine, ki- Misi ikincisine daha yakın, daha birçok Kaynaklar bulunabilir. Yazımı henüz bi iştim ki hristiyan Uiktan, gom de pek saf bir hristiyanlık, tân başka her püsküren Pascal hatırıma geldi. Büyük bir riys- #İyeci, büyük bir fizikçiymiş; işin orasi- M3 karışamam, Fakat bir mütefekkir o- akideye ntoş lârak onu hiçbir zaman gerçekten seve- | edim; sevemedim ama kendisini #anut, Mak, kitabını kapatmak da pek kabil do- ğildir, çünkü dünyaya gelmiş insanlar a- Tâsınad rubunda o kadar ıstırab, o kadar ateşli bir tragedia bulunan adam azdır, Pasca hiçbir zaman inanamadım. kiki değildir. Bize ancak ne bildiği kitabı imanmdan ziy Yakını anlatır. B hidayeti duyamamıştır ve Sirpınır. İmanı samimi değildir ama İman İltiyakı, İsa'ya bütün kalbini ve bütün düşüncesini bağlıyabilmek arzusu sami- Tanssubu, bücumları başkalarına karşı olduğu gibi, hattâ başkalarma kar- ade kondine karşıdır, İs istihfafa lâyık gördüğü a kendisi gelir, Hristi- i sevmem, çürkü sa mı bıraka- iman işti, dir ki içinde hakiki ma ermek için B olduğundan 2! Banmadıkları içi İnsanlarm başı Yanlığa edilen itirazlara tahammül göste. rt kendi içinde bulduğu i- okten inanabilse, saf imana kavuşabilse belki de sükün bulacaktır, alanını ispat etmek istedi. efe karsı belki de müsamaha Bösterecektir. dini istemediği düşüncelere karşı müda- tax için kullandığı bir silâktır, Onun elinde taassub, ken- Bu nevi tanssub yalnız Pascal'e has değildir. O, bunun en canl: ve en ıstirab- i bir misalini vermiştir. Bu taassubun $- Bandan geldiğini söyliyomlyeceğimiz gi- bi imansızlığın mahsulü olduğunu da id- dia edemeyiz. İkisinin orlasmda bir kay. Daktan, yahut iki kaynaktan da su geti, Yilmiş durgun, hastalıklı bir havuzdan do- Bar, Bizim taassubumuzun bir kısmı da bel. Xi bu yüzdendir. Kendimize göre bir ta- kım “hakikat” keşfediyo İlanmak istiyoruz, onların çürük ve yan- İN taraflarını görmek istemiyoruz. İmanı- Miz pek sa Marsıliveriyor. ler İsm değil, en küçük itirazla Söyledikl Hdla edenlere Yalnız b Medikleri için değil, Uyandırdıkları ruz. Öfkemiz Yalnız onların sesini örtmek için değil, Kendimizi de susturmak için... aksini gibi düşün . de de şüpheler Fakat itiraf ed tünat adamlarım yine bir İagedin gösteren, şahsımızdan başka, tahemmizdan üntün bir şeye iman arzu- yim ki bizim fikir ve izda, nede ols; #undan doğan bu nevi taassub pek azdir. Nurullah ATAÇ Ma m Gizli bir aşk klübü ortaya çıkarıldı Nevyorktan Ingi MÜ, gazetesine bildi ,, Kaliforniy ada “âşk klübünüz nsupları olduğunu # tiraf eden birçok kişi muhakeme edilmiş Ve on beş sene hapis ile hadım edilmek Measından birini tercihte serbest bırakıl- Mışlardır. Muhakeme sonunda hâkim: >— Size, cinsiyetinizden mahrum olmak Veya on böş sene hapiste “yatmak gibi İki ceza teklif ediyorum. o Her biriniz i iki cezadari hangisini | İsterseniz ter Sİ edebi » demiştir. Bu gizli klüple alâkalı olarak yirmiye Yakın adam tevkif ve mal tir, Hâkim cemiyet haki Miştir, i “Bu cemiyet Romanın inhitat dev .* ahi, t zamanlarda gö: “#1 demiyetlerdendir ve tarihte, bu gibi İRİ ahlâki âdetlerin yerleşmesi daha bir mda şunları söyle Sigrid Güri Holivuddaki yıldızlardan biri bugün hangi memleketin tabilyetinde olduğunu şaşırmış bir vaziyette bulunuyor. Madmazel $ — Ben Amerikada, Bruklinda doğ- dum, diyor. Binaenaleyh Amerikalıyım... Fakat, pasaport almak için müracaat ettiği Amerikan hükümeti şu cevabi vo- ryor: — Bruklinde doğmuşsunuz ama, ana- niz babanız Norveçli. Sizin de Norveç ta, iyetinde olmanız lâztm, Çünkü,. İşte asıl mesele burada başlamaktadır: Amerikan kanunlarma göre, Amerika topraklarında doğan kar çocuk Ameri - kalı sayılır ve tabjiyeti bu suretle kay- Binaenaleyh, Sigrid Güri de A- merikada doğmuştur. Amerikan tabilye » tinde olması lâzımdır. Fakat, şimdiyo kadar unutulmuş diğer bir anlaşmayı hatıriısan pasaport me - murları buna itiraz ediyorlar. Diyorlar ki: — Ahasi babası Norveçli olan Sigrld Güri, Amerikada doğmuş olmasma rağ. çün- kü İsveç, Norveç hükümetleri ile Ame- kelerini nasıl giye hazırlanan maskelerin t , HABER — Alişam postası». rika Birleşik devletleri arasında 1871 de yapılmış olan bir atlaşma vardır. Bi na göre, Amerikan topraklarında doğan” larm Amerikalı sayılacağı hakkındaki kanun, İsveç ve Norveçliler hakkımda tatbik edilmiyecektir, Binaenaleyh, Nor. veçli ana vo babadan Amerika toprak , a gelen çocukların Nor- .de olmaları lâzmgelmek « larında dün veç tabiiyetir: tedir... p O zaman Holivud yıldızı Norveç kon. | solosuna # port hi İ riyor: ürscaat ediyor, ondan pasa- or, Fakat o da menfi cevab vel |) — 1871 muahedesi çoktan eskimiştir i ve meriyet mevkiinden kalkmıştır. Siz muahödeden çok sonra Amerikada etine osa- kan tabliyetinde olmanız ünl İki hükümet arasmda şaşırıp kalan artist bundan sonra bir avukat tutuyor eyi ona havale ediyor. Avukat makkeme ı karıştırıyor ve da- ha geçtiğini buluyor. Fakat, bu hüdise- lerden birinde, Amerikada doğan Norveçli Amerikan tabliyetinde sayıl birinde-de Norveç tabliyetinde olduğu kabul edilmiştir. Binaenaleyh, ax vukatın da dayanacağı delil ile mahke- nacağı delil yine karşılıklıdır! eti bir taraftan mahkemel lor münakaşa ve mü“ orlar; bir tarsftan da bir #i- Im çıkarmaya! Sigrid Gürinin başma gelen bu hâ sinemacıları çok alâkdar etmiş ve senar- yo muharrirleri derhal kaleme sarıla . Fâdiserin Im çevrilmesine fırsat vermesi de artisti şimdilik mese- leyi bir kenara bırakmaya sevketmiştir, Çünkü Sigrid Güri Avrupaya bir İngiliz ainema şirketinin daveti zerine gitmek istemişti. Londraya gidecek ve oradan Ete yen, , yor, herkes or Bunu derhal hisseden iki ortak, hemen “uzak şarka dnir bir film çevirecekt ses Bir sinema yıldızı vatâ- nını arıyor! Hangi memleketin tabii- yetinde olduğunu şaşırdı! Sinemacılar kadıncağızın bu macerasından güzel bir film mevzuu çıkarmışlar Bir İngiliz ve bir Zenci karılarını amele zi fikir düşünü de lüzüm gi Kanlar değişiyorlar olan misis nı arada sırada değiş eden bu amdan biri bir İngilizdir: Misteğl' Simitson; diğeri de aslen bir zercidir; Ro miro Orlando Partako, Mister Smitson, Rominonun eniştesi$i dir. İng beraber ça” Pa mağazasına getiri Smitsonun e Partako an n bir müddet sonra dan zenci deli- , İn iliz kızı ile sevişiyor ve ev- in ye tanıtıyor. Partako € herkese “karım,, di Bu mübadele yanyana fakat ayrı birer mi ağazalarda i ber çalışıyo: in zenci, zencinin İngiliz Fakat İngiliz bir karısı olması ahalinin tuhafma gi alay etmeye başlıyı Fakat Hollvudda, onun macerasından; hir film çevirmeye karar veren sinema şirketi, bu filmde baş roli bi Güriye vermeyi muvafık bulmuş ı Resimli de, bunun üzerine, İngiltereye göm Hafta dü n Çıktı Müvezzilerden araymız! ten vazgeçmiştir. “Vatansiz kadın” ismini taşıyacak olan | filmin çekilmesine yakmda başlanılacak- tır, “ . Rasgele Acı bir hâdise karşısında MUMİ harpte büyük yararlıkları görülmüş kıymetli mütekait kuman- ımızdan Il n kalb sektesinden o yolda ölmüş, nış. Üzerinde bir miktar etini tesbite yarıyacak bir SEE cieiizek cesedi yarın, ihtifalle Şehit üm, ne acı bir h Hepimizin ayni âkib yet varakası bulund Şimdilik gayrı vakl ama... ARP bir emrivaki midir? Düne kadar bu böyleydi. Alı Çek H ere verdiği on günl ühlet bu emrivakii, şükür ki gayrivaki bir ha” le getirdi. Gene on gün beklemek lâzım. Sonunda gene gayrivaki bir halde kal masını temenni edeli; Peyami Safa, bugünkü “Pazardan pazar: da dünkü vaziyeti hülâsa için Haberin kullandı itiraz etmek isterken birdenbire yaptığına pişman bir tavır takın Bu, gazetesi başmuharririnin sözlerini cerhedeceği endişesinden doğmuş olsa gerektir. Harbin çıkıp çıkmış İnsan geleceği değil, bazan geçi büt ayatı müddetince sekiz on hârp başları: de, uzun boylu çekişme olmadığını, Umumi hârpten on be; adar önce Av rupa parlamentolacında sulhun tehlikede bulunmadığma kalıbım basarak ye min eden diplomatlar göründüğünü ve böyle bir bin birdenbire pat* kn gazete Peyaminin bu mü»