Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
12 HABER — Akşam bosrtun 18 EYLÜL — 1938 & Güzellik ve sıhhat için ilk şart Esaslı öğretip musaddak diploma veren f;. Nektar K.Zarukyan Talebe kaydına başlamıştır. Pazar- dan maada hergün 9 -12 vel4-18e kadar müracaat kabul olunur. Ad- res: Beyoğlu Altınbakkal Babil caddesi No. 63, ” Fazla bazan !un kendisini tutamıyarak ve yahut bir bayram, ziyafet ve ya davette —mutattan fazla yer ve — içer, Fa- E| kat çok geçmeden vü- —| cudda ağırlık Midede ekşilik veya — kusma lüzumu elhası — bir ke- yif bozukluğu hissedilir. Ö zaman derhal yarım bardak taze suya hir kah S ve kaşığı Mazon katarak içiniz. Keyifsizlik alâ- metleri zail lour, İçilme sİ gayet lâtiftir. Tesiri seri, kolay, tabil katidr. Vücudunuzda ağrı, sancı, 21sr, kırgınlık, ürperme hisseder etmez hemen bir kaşe GRiPi RADYOLİN kullanmaktır RADYOLİN Dişleri Dişler çehreyi güzelleştirir RADYOLİN DiŞLERİ Dişler midexi sağlamlaştırır Baş ve diş ağrılarma, gripe, soğuk algınlığına, romatizmaya kargı en tesirli ve hiç zararsız tlâçtır. İcabında günde 5 xüaşe almabilir. İs. mine dikkat, Taklitlerinden sakınımnız ve Gripin yerine başka bir marka ve. rirlerse şiddetle reddediniz, MEYVATUZU va varmra Wa UYYT TTTT NAAN UAYAT TEETTREYUMA FETTE ON ünmakeşemşe $ igop9 YHepo) YöpurAsdeyiyi HMVA IZIULİE|de)iY d9W RADYOKİN'dişleti tömizler vo parlatır, mikroplili yüzde yüz öldürür, diş etlerini besliyerek hastalan: & malarına mani olur, ağız kokusunu keser. F NGHAA Dr. Necaeddin Atasagun SH Sabahları 8,30 a kadar ve akşam. M ları 17,20 de Lâleli Tayyare Apr. 2 nci daire No, 17. Okuyucuları. mızdan para almaz. Tel: 23953 ZIUISIAI “Okullar Güneşi — xa Ana — İlk — Orta İstanbulun en eski ve ciddt özel okuludur. : Yuva - İlk - Orta kısımlara hergln yatılı, yatısız kız ve erkek talebe yazılır. Leyli için çok sıhhi bir binadır. f sınıflarda Fransızca, Orta kısımda Franmsızca, İngilizce, Almanca dersleri vardlf- ssEmE — Beşiktaş: Yıldız - Tel:42282 D Ht HELEELEREREERE L "CAFER Müshil Şekeri Tasiri kati Viçimi_ kolay en iyi mushılşekerıdır Bilâömum eczanelerde büluünur. ' 262 BÜRİDAN BÜRİDAN 26ş__ M : - 4 " 'BA Haşarat JYatağını muhasara eden as- bu kâğıtları okuyacak olursa Margrit mamıştı, fakat ümit ediyordu: Krali- Juana sesini alçaltarak: ıH, kerlerden biri olsaydım... İlk evvel ora. hapr yutar, idam edilir. Alacağın inti- çenin ayaklarına kapanacak, her şeyi — Ah, dedi, biçare delikanlı Filip f ya girmek ve onu elimle öldürdükten kam tasavvurundan daha müthiş ola" itiraf edecek ve Büridanın kendisiyle dö Nel... * sonra cesedinin üzerinde de kendimi tak, Ben birkaç gün buradan ayrılmak Valuvanın oğlu olduğunu, Bigorn'un — Ey, ne olmuş? Ni öldürmek isterdim. Asıl beni öldüren mecburiyetindeyim, Geldikten &eonra nehre atacağfı çocuk olduğunu söyliye- — Söyliyeceğim, Biliyorum ki sizin ,_1 şey nedir bilir misin? Mirtiyin orada ne yapılmak lâzımgeldiğini sana söya cek ve oğlu için af istiyecekti. elinizden pek çok iş gelir. Kraliçeyi j bulunmasıdır. O da Haşarat Yatağın- liyeceğim, Eğer üç güne kadar gelmi- Saat on bire geliyordu. Şehirde de- ne kadar sevdiğimi, ona ne kadar sa" İ i da., Eğer Büridan ölürse o menhüs kı- yecek olursam yalnız başına işe başlar- rin bir sükün hüküm sürüyordu. Yal. dık olduğumüu bilirsiniz. Fakat o de- İş zın kucağında ölecektir! Ölünciye ka - BiNl... nız her taraftan haşerat yatağına doğ- likanlıyı da ölmeğe bırakamazdım, Ü- l dar biribirlerini sevmiş olacaklar.. Mabel heyecanla konuşuyordu. As- ru ilerliyen askerlerin mızrak sesleri nu gördüm, orada... f ,ı Halbuki ben.... ker sordu: , ve gürültüleri işitiliyordu. Mabel kızın sözünü kesti: İi — Demek Mirtiy de Haşarat Yata- — Peki ama büu kâğıtlar nerede? Luvr'da kapılar kapanmış, mütehar- — Sen Filip dö Nel'i gördün mül | | | ğında öyle mi madam?, — Evet, orada imiş. Bunu bana Marinyi yani babası haber verdi. Ora- da Büridanla berabermiş. Kraliçe bunları söyliyerek ayağa kalktı. Rengi sapsarı kesilmişti. Göz- lerinden ateşler saçılıyordu. — Ancak, dedi, 'her ikisinin de öldü. ğünü öğrenmekle müteselli olacağım. Uzunca süren bir süküt oldu. İki ka- dın da derin- düşüncelere dalmışlardı. Nihayet Mahbel: — Evet, dedi, bu sizin için müthiş bir teselli olacak. Artık onları kimse kufttaramaz, değil mi madam? — Evet, kurtulmalarına imkân yok- tur. Ben onların ikisini de ölüme mah- küm ettim, Öleceklerdir! Mabel kraliçenin dairesinden ayrıldı, gizli merdivenlerden inerek Luvr'dan çıktı. Bastığı yeri bilmiyecek kadar ye. is ve ıztırap içindeydi. Kendi kendine söyleniyordu: — İkisi de ölecek ve onları kimse kurtaramıyacakmış öyle mi? Pekâlâ Margrit, sen de gebereceksin!.. Mabel alelâcele İnnosan mezarlığın- daki perili eve koştu. Zümrütleri getiren asker Rüller ora- da intikam zamanımı bekliyordu. Ma- beli görünce heyecanla; — — Vakit geldi mi? diye sordu. — Hayır Ruller, daha vakit gelme. di fakat çok yakın. Beni dinle: Bu o- dada bir kâğıt tomarı vardır. Eğer kral — Üç gün sonra döndüğüm zaman söyliyeceğim. Fakat ben üç güne kadar dönmezsem sen arar, bulürsun, Mu. hakkak bulacağına emin ol... Şunu ak- lından çıkarma ki bu kâğıt tomarı kra- liçeyi zehirden ve hançerden daha sağ- lam olarak öldürür. Mabel bunları söyledikten sonra Rullere veda edip evden çıktı. Ne ya- pacaktı? Oğlu Büridanla Mirtiy'i kur- tarmağa mı teşebbüs edecekti., Yoksa kendisi de onlarla beraber mi ölecekti? Bunu kendisi de bilmiyordu. Fakat bü- tün varlığiyle arzu ettiği şey Büridanı görmek ve ona: “Ben senin annenim!,, diyebilmekti. Mabel iki gün haşerat yatağının et. rafında dolaştı. Evvelâ oraya kolayca girilebileceğini düşünmüştü. Fakat ilk rastladığı nöbetçi onu mızrakla karşı” ladı ve içeri bırakmadı. Haşerat yata- ğma giden bütün yolları aynı şekilde müfrezeler ve nöbetçiler kapamıştı. İkinci günün akşamı, hücumun er- tesi günü yapılacağını askerlerin ko. nuşmalarından arıladı. Bir taşın üzerine oturarak iki saat düşündü. Haşerat ya” tağına girebilmek için hiçbir çare bu- lamadı. Büyük bir ıztırap içinde kıy- ranıyordu, Büridanla aralarında iki yüz metrelik bir mesafe vardı. Fakat işte onun yatıma gidemiyordu. Birdenbire ayağa kalktı ve Luvr'a doğru koşmağa başladı. Acaba bir çare mi-bulmuştu? Mabel hiçbir-çare bula. harrik köprüler kaldırılmış, hendekler su ile doldurulmuştu. Fakat Mabel sa- raya her vakit gizli methalden girebi. lirdi. Mabel uzun koridorları geçtikten son ra kraliçenin yatak odasına girdi, kim" se yoktu, İbadet odasiyle diğer odaları da dolaştı. Bunlar da boştu. Prenses Jan ve Blânş odalarında u- yuyorlardı. Bütün hizmetçiler de yer- lerine çekilmişlerdi. Yalnız Juana bek. liyordu. Genç kız pek müteessir görü- nüyordu. Çok ağlamış gibi gözleri kıp kırmızı idi. Mabel, kızın bu heyecanının farkın- da olmadı, ona: — Kraliçe nerede? diye soru, — Çıktı... Pek müthiş şeyler oluyor. — Evet, haşerat yatağına hücum &- - diliyor. — Yok, yok... O değil.. Burada.. Kralım yanında. , Mabel, bu sözler üzerine Juana'nın yüzüne dikkatle baktı. Kızm bir şey. ler söylemek istediği halde cesaret e- demediğini anladı ve sordu: — Bana itimadın var, değil mi kı- zım? dedi, birçok işleri yoluna koyma- ğa müktedir. olduğumu da bilirsin. Söyle bakayım, kral haber mi aldı? Juana içini çekerek cevap verdi: — Hayır, kral daha kraliçeden şüp. helenmiyor... Fakat... Pek müthiş... Ne yapmalı? —- Canrm söylesene! . — Evet. — Zındanda mı?, — Evet, orada bulunduğunu krala haber vermemi rica etti. Ben de krala haber verdim!. —« Kraliçenin haberi yok değil mi? — Haberi var... Fakat Krala benim haber verdiğimi bilmiyor. Oh zavallı- nm hali pek müthiş. Kurtarınız, küre tarınız onu.... — Kimi kurtarayım, söylesene, se” fil kız! — Filip!.. Kraliçe Strajildo'nun ya- nında idi. Strajilde zındana inecek.u Anladımnız ya?. Kraliçe Flipin söz söy- lemesini istemiyor! Mabel, hemen dışarı fırladı. Juana, Mabelin Filip Strajilde'nun elinden kurtaracağıni düşünüyordu. Halbuki Mabel Fliple meşgul değildi. O, biran evvel Kraliçeyi götmek isti- yordu, Kraliçenin de aslanlı bahçede Strajildo'nun yanında bulunduğunu öğrenmişti. On dakika sonra -arslanlı bahçeye vardı. Oraya vaktiyle kapılandırdığı ve kendi adamı olan bir uşak Mabele, kra” liçenin geldiğini, Strajildo ile gizlice uzun müddet konuştuktan sonra hef ikisinin beraber gittiklerini haber ver” di. Uşak kraliçe ile Strajildo'nun Nel kulesinin karşısında nehirde bağlı sani* dala bindiklerini de görmüştü. Z Mabel; Acaba böyle bir gecede N& kulesinde Margaritin ne işi var, diy” D