ç b » ir > 5 y r o p , » ” 5 k Veya; — Amca, bu elindeki gözel pg” ” 0 va $üphe yok ki, 1919 doğumlu Wi tiz Petroviç, “iğri büğrü,, sokakta- # Wi, , Pumaralı apartımanın en meşhur i Yayan idi. Vasili Petroviç, yani ö © Müthiş bir balalayka meraklısı v Si dâha sekiz yaşında bir ço- ayin mütenasip ve İken eb Sırtını görmüş ve hemence- O, Aşık oluvermişti,. G4 Mey anlar Vasya, bu güzel, bu kıy. 1 âletin sahibi olan apartman ka- #ormuştu: eli m , Amca, bu elindeki güzel şey ne? ye ai Yeğoriç; p teiyse odur. ie Mei bini verdikten sonra, bir meşe f en köklerini andıran kalın ve küt Daariyiz balalâykay: irletmeğe Y.Y... tüy © gün, tâ annesi yukarıdan e emdisini zorla içeri sukuncaya “hay Mi güzel musiki âletinin yanın - id a amaşt. Midiseden itibâren, Vasya için, a le, göz yaşılı ricalarla, bü- Sy Bi Ve şiddetli hayat sukutlariyle N buçuk sene geçti. Artık bu #n Sonra Vasyanın en sevdiği yka oyunu oldu. O» * fırça, şişe, velhasıl eline ne © “asya onu balalayka haline Ye elinin sağ bileğini oyna - » Ykanın çalınışını taklid e- fi di EE» 7 R sv #, N Düğüne yıllık bir mukavemetten Bihayeç Vasyanın annesi teslim Oğluna bir balalayka satı aldı. nn alınışından itibaren ilk » Çalmayı tekâmül ettirmeki: Unu takip eden üç sene İse, hem €kârül ettirmekle, hem de mücadele etmekle "geçti , Vasyanm komşuları, ço- ayka ihtirasını, bu bala- bir türlü anlamak istemi. * tabiatiyle, günün her saa- yanın odasından akseden Melodilerin coşkun nağmele- İS Sürün dinlenmek betemiyorlar, bunlardan şikâyet bile EE xs & EVA o Zİ 77 SEZİE, ” il £ dı i, b, Vazya on alir yaşma geldiği z Makara belediyesinin koydur ifa uymağa, yani ancak, sa- <dlen gece on birine kadar ifa etmeğe başladı. Fakat 9 kafasını şişirmek için bu Saman da bol bol kâfi idi. bu sekiz yıl içinde o Vasya kendi cinsinden daha edinmişti, komşuları muhtelif vesi- #suzlukldrmı göstermeğe * Bu vaziyetlerinden dolayı #tmek çok güçtü. Vasya- İŞ Eg: İİ Tr EN REK if ş€y ne? diye sormuştu., nn komşularından üç tanesi, muayyen bir maksatla » yani Vasyanın balalay- kasını susturmak maksadiyle - birer radyo edindiler.. Gene Vasyanm kom- şularından bir tanesi, sırf Vasyanın ba. İalaykasından kurtulmak düşüncesiyle, telefonlu odasını bırakarak, şehrin ke narında daha kötü ve konloru daha fe- na bir eve taşınmağa razı oldu, Bu giden komşular, ser eşyalarını da kamyona yükletirlerken : — Oh, bu adam benim ölümümü is. tiyor!, — Bu işkenceye kim dayanabilir? diyorlardı, görmüyor musunuz, İtoğlu it, hâlâ tıngırdatıp duruyor. Vasyanın oturduğu apartımanda ki racı bir kadın vardı, Vasyanın balalay- kasından en fazla şikâyetçi olanlardan biri de bu kadıncağızdı. r Aleksanna Susanna şeklinde kafiye- Ti bir ismi olan bu kadın, Vasyann ba Talaykasın'n ilk nağmelerini duyar duy maz, sapsarı kesilir ve gözlerini kapa- yara — Aman yarabbi, diye söylenirdi, bu adam benim ölümümü istiyor! Evet vet, hem de muhakkak istiyor.. Baksa- nıza hâlâ çalıyor.. Vasyanın perestişkârları da yok de- gildi. Fakat bunlar daha ziyade apar- tımanım uzak dairelerinde oturan kira- &ılardı, Bunlar, arasıra Vasyayı kendi dairelerine davet ederek balalayka çal - dırmakla beraber gene na karş: biraz möstehzi davranmaktan kendilerini a- lamazlardı. Fakat bir gün.. Fakat bir gün, ufak bir hâdise, “İğri büğrü,, sokağında kâin 12 numaralı apartımanın kiracıları arasında bir bomba tesiri yaptı, Bir an içinde bütün kiracıların kanaatlerini allak bullak etti, Bir gün, apartıman kiracılarından birisi, traş olmak üzere, apartımann altındaki berber dükkânma girmişti . Tıraş srasının kendisine gelm beklerken oradaki resimli mecmualar « 11 EYLÜL — 1938 PAZAR Hicri: 1357 — Recep: 15 e Rİ 5,36 İ2J1 16,45 18,26 20,01 3,56 Lüzumlu Telefonlar Yangın: İstanbul için: 21222, Beyoğlu için; 44614, Kadıköy için: 60020, Üsküdar i- çin: 60625, Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere, Fenerbahçe,» Kandilli, Eren- köy, Kartal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Ki için: Telefon muhabere memu- runa yangın demek kâfidir. Rami itfaiyesi: 22711 Deniz itfaiyesi 36. 20 Beyazıt kulesi: 21996. Galata yangın kulesi: 40060 Sıhbt imdat: 44998, Müddelumumilik; 22090, Emniyet müdürlüğü: 24382. Nefin Vekâleti İstanbul Elekirik İşleri Umum Müdürlüğü Beyoğlu: 44801 . İslan, bul: 24378. Sular İdaresi: Teyoğlu: 44783. Peşik- #aş: 40938. Cibali: 2022 215 Üsküdar » Kı agari: İstanbul: 2437 Heyoğlu: 44042, 807 Taksi Otomobili İstemek için Beyoğlu ciheti: 49084. Bebek ciheti: 36 - 101. Kadıköy ciheti 60447. Denizyolları İstanbul acenleliği: 22740. Karaköy: 4262, Pazartesi Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma. Salı Topbaneden 9,30 İzmit,*10,30 Mu- danya. 19 Karabiğa, 20 Bandırma, Gala tadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mer- sin, Çarşamba Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Nandırma, Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 Bartın, Perşembe Tophanaden 9,30 İzmit, 16,30 Mudanya, 20 Pandırma, Golatadan 12 Karadeniz. Cumartesi Tophaneden 14 Mudanya, 20 Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 artesi Tophaneden #İmror, 9,40 İz. m nlatadan 8,30 Mudanya, 10,30 İzmir Sür, 12 Karadeniz, 22,30 Mudanya, Müzeler Ayasofya, Roma » Bizans, Yunan eser- leri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıç lar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi müze, (Bu müzeler hergün saat 10 dan 16 ya kadar açıktır.) Türk ve İslâm eserleri müzesi: Pazar» ergün saat 10 dan 16 ya a günleri 16 den 17 ye ka. dar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün saat 13 ten 16 ya kadar açıklır, MUNAKASALAR: Gümüşsuyu hastanesi İçin 1400 kilo ter yağı satın ahnacaktır, Açık © eksiltme İle ibalesi 12 eylül 938 pazarlesi (o günü saat 10 da Fındıklıda kumandanlık satınalma komisyonunda yapılacaktır. GEÇEN SENE BUGUN NE OLDU? İtalyanın yeni yaptırmakla olduğu bü- yük zırhlıların plânı çalındı. Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumartesi! günleri 13 de Köstenceye; Sah günleri 18 de Pi- re, Beyrut, İskenderiye, İlalyan vapurları; Cuma günleri saat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyeste, Sirkeci İstasyon Müdürlüğü Telefon 23079, a dan birini karıştırmağa başladı. Bir - denbire, mecmuanın bütün bir sayfa - sını kaplayan bildik bir çehreyle karşı- laştı, Resmin altında şu yazılar var - dı: “Amatör balalaykacılar arasmda ya- pılan şehir müsabakasında , şehir bi rinciliğini kazanan Vasili Petroviç Zabın.,, Kiracı, . senelerdenberi kafalarını patlatan Vasyayı tanımakta gecikmedi. “Husmenm,, der gibi hafifçe bir ök - sürerek yerinden fırladı. Elinde Obaş- kasına alt bir mecmua olduğunu düşün. meğe bilelüizum görmeden ve traş olmadan berber dükkânından dışarı fır- ladı. Ve koşa ikoşa evine gelerek, rast geldiklerine meseleyi anlatmağa baş - ladı. Ertesi gün, gündelik gazetelerden birinde, şehirde yapılan balalayka mü- sabakası hakkında kocaman bir makale çıktı. Bu makalede, Vasya hakkında çök medihkâr bir dil kullanılmıştı. İşte 12 numaralı apartrman kiracıla- rmm Vasya hakkındaki kanaatlerini altüst eden de asıl bu oldu. Eskiden Vasyanın balalaykası, kira- cıları ne derece sinirlendiriyorduysa, şimdi de böyle “meşhur,, bir adamın komşusu olmak onları O derece sevin- diriyordu. 12 numaralı âpartımanın sakinleri Vasyaya bir murahhas heyeti gönder- diler. Evin xlübünde kitacılara mahsus bir müsamere vermesini rica ettiler. Lâf arasında, uykusu gelmediği tak dirde, hiç çekinmeksizin sabahın üçü ne, hattâ dördüne kadar çalabileceğini Yazan: Rahmi YAĞIZ Genç komiteci: “ ben bir tedbir düşündüm, fakat üç fedâlye ihtiyaç var! ,, dedi Ay — Beyelendi.. İskeleye atılan torpido Jandarma kumandanı ile teşkilâtı mahsü. sa şefi Ziya Şekir beyi de yaralamış. — ikisi de yaralı ha. Yaraları ağır amı binbaşı bey. — Jandarma kumandanının bir kolu i- le bir bacağı kırılmış, Ziya Şakir bey sa“ dece bayılmıştır. Kendini yokladı. Şim- dilik görünürde bir kıtığı çıluğı yok a ma. — Nereye kaldırttınız?.. — Jandarma kumandanını tabur reviri ne aldık. Doktor ona bakıyor. Fakat bu. rada tedavi olacak gibi değil. İlk müda- vatını yapacaklar, İstanbu Ihastarelerin den birine gönderecekler, — Bursada olmuyor mu imiş? — Doktor öyle söyledi. — Ziya Şakir bey de tabur revirinde mi? — Hayır, 6 sahilde kalmıştı. Ayağa kalktı.. Halk boribardımandan korkmuş, köylere kaçıyorlar; onları o önlemek lâ- zım, görüştük, şehtin dışma postalar ko- yup gidenleri geri çevirtelim, salıvermi- yelim dedik. O tertibatı aldım. Kendisi de buraya gelecekti. Binbaşı sözünün burasında durdu, kapı vurulmuş, açılmış, sapsarı üstü başı ve Ayni renkte perişan yüzü ile Ziya Şakir i. çeri girmişti, Odadakiler o başta kayma- kam olmak üzere hep birden: — Geçmiş olsun! Diye haykırdılar, Ziya Şakir teşekkürle mukabele etti. Kaymakamın yanma yü- rüdü, O zaman çetin bir delikanlı olan teşkilâte mahsusa şefi çok dermansız gör rünüyor, bütün haliyle yeni hastalıktan kalkmış perişan bir adam tavrı göze çar- piyordu. Etrafındakilerin ayrı ayrı (geçmiş ol. sun) larına mukabeleden sonra genç ko- miteci halsiz bir ifade ile söze girişti: — Bugünkü taarruz, Mudanyavı alt- üst etti. Bir zamandır şayia halinde dola şırken hikâye saydığımız bu müthiş si- lâhı bu sabah karşımızda bulduk. Vazi- yeti gördünüz arkadaşlar, Maalesef mü. dafan tertibatımızı kullanmağa vakit bu- lamadık. Şu halde sahil muhafaza kıta- Yarile bu korunmak kabil olmadığı anlaşır" lıyor. Buna biz de hususi (o tertibatımızı ilâve edersek belki bu tahtelbahirlere kar şi koyarız. Ben, bir çare bulur gibi ok dum. Fakat tatbik edilmesi için aranız. dan üç fedaiye ihtiyaç var, Dördüncüsü de ben olacağım. Bunlardan birini ya tu- tacağız, yahut da obatırâcağız. neder siniz? Herkes düşünceye vardı.. Evet.. Resmi de söylediler.. Vasyanın balalaykasından bizar o- larak şehrin kenarındaki telefonsuz bir eve taşınan kiracılar, Vasyanın şöhre - tini duyduktan sonra, yaptıkları işten ötürü pek üzüldüler, pek hayıflandılar: Görüyor musunuz bizdeki talik- , dediler! Böyle meşhur bir ada tn komşuluğundan uzak okalmamız yetişmiyormuş gibi, bir de telefonsuz, uzak, kötli bir apartımanda oturmak betbahtlığına da uğradık, . Aleksanna Susanna da, vaktiyle Vasya hakkında söylediği sözler imi edilerek yapılan tarizlere cevaben: — Evet, derdi, ben şimdide onun galışını büyük bir güçlükle dinleyebili- yorum. Çünkü, duyularak, usta bir el tarafından içten çalınan bir çalgı, insanın ruhu Üzerinde âdeta öldürücü bir tesir yapar, Vasyanın şöhreti büyüdü, yayıldı, bambaşka bir mahiyet aldı. Anlattık! rna göre o şimdi, yedinci, sekizinci, hattâ dokuzuncu bir balslayka satın al- mış., Gene anlattıklarına göre evin klü- bünde bir balalayka kursu açmış., Artık “İğcibüğrü,, sokağa girdiğiniz zaman gözlerinizle (12) numarak a- partımanı aramağa lüzum yoktur, Ba- lalayka seslerinin duyulduğu istikameti aramak kâfidir. Rusçadan çeviren? Ferah FERRUH amm a ma mammn ğm lmnk mmam mimmamammaniyn süyilmammiknmizlammemmml immimanenikkiinelipkiğinin çil umellnlnmiyen ilzama mmm mma muhafaza teşekküllerile ( birlikte böyle bir hizmetin faydası gözönüne geliyor, fakat ucundaki “fedsilik,, kelimesi kimse" nin işine gelmiyordu.. Ziya Şakir teklili tekrarladı...; kimse ağzını oaçmıyordu. Teşkilâtı mahsusa şefi sözünü değiştir. di. Bu meseleyi bilâhare konuşmak üzere başka mevzulara, tahtelbahirin o günkü yaptıklarına geçti. Hâdiseden (iki saat sonra Mudanyadan Verilen (telgraflar Bahriye ve Dahiliye nezaretlerile umumi karargâha şehrin başıma gelenleri anlat. mış, hâdiseyi bütün teefrrüatile izah et- işti, Enver paşa, bunu duyunca hırsın dan küplere bindi. Derhal Şosonu çağır- tıp sığaya çekmek kararını verdi. Donan ma kumandanı Yavuzla birlikte Karade nize açılmış bulunuyordu. Başkuman. dan vekili Bahriye nezaretine ve donan- ma ikinci kumandanlığına Şoson paşanın gelir gelmez kendisini görmesini tenbih elti, Artık dayanılmaz bir zarar unsuru haline gelen tahtelbahir meselesinin kö" könden balli için kendisinin bizzat ted ler alması lüzumuna inanan asabi Har biye nazırı, bir taraftan da saraydan fitil leniyor, Şosona olani hiddeti tahrik edili- yordu, Brodey ile Helbruck Mudanyayı bom. bardıman ettikten, Biga vapuru batır dıktan sonra hemen biribirinden ayrık mişlar, komodor Brodey vaziyeti telsizle Daviste ulaştırmağa uğraşmış, fakat bir türlü muvaffak olamamıştı. Zira, Davis- tin telsiz istasyonu henüz işlemiyor, Bro- deyin verdiği şifreyi alamıyordu. İki sü. vari, gizli üste büluşmak üzere sözleştik» ten sonra ayrılmışlar, Brodey kanal hat“ ta üzerinde ilerliyerek cenuba doğru meje başlamış, B 7 de Rumeli (sahilini takibe koytlmüştu. Davist, bombardımandan hemen 45 saat sonra İşi öğrenmiş, vaziyetteri istifa, de fırsatının gelip çattığını kestiren zeki İngiliz, Ayşe sultana koşmuş, işi anlat- muş, Şosonut aleyhinde başkumandan ve kilinin tahriki çarelerini sarayca di te- mine muvaffak olmuştu. Ayşe sultanın müdahalesi Ayşe sultan çok memnundu. o Davistle tanışmasının meydana getirdiği bu hoş vutluk, muhteris saray kadınının ruhunu tatmin edecek mahiyette görülüyor, Ayşe sultanın titiz, hırçın ruhu Davistle geçir dıği ilk geceden sonra yatışmış, süt |. man olmuş görünüyordu. Delikanlı artık sultanm en cici eşya- si, üstüne titrediği en kıymetli bir şah- gyet haline gelmişti, Mudanya bombardımanının o Daviste haber verildiği günün akşamı genç adam gene sultana davetli bulunuyor, fakat bu gelerki buluşmaları Ihlamur köşkünde yapılacak yerde Mahınev'in delâletile he men bir iki gün içerisinde Kanlıcada ha- urlanan bir yalıda yapılacak o âlemlere inhisar ediyordu. Sultan takımı erkenden sarayı bırak- miş, Kanlıcadaki yalıya gitmiş, Sultan Reşadım tahtelbahirden korkarak Dolma, bahçeden Yıldıza nakledilişine rağmen sa hilde oturmaktan çekinmemişti. Davist, perşembe pazarındaki telsizin kurulma: işinde fevkalâde acele ediyordu. Mühen diş Manuk tesisatı mümkün olan süratle yapmış, istasyon, bir hafta sonra işleme" ğe hazır vaziyete sokulmuştu. Artık genç İngiliz, faaliyetini, sarayı ele almağa, baş rakibi amiral Şosonu bu cepheden de vurmağa hasretmişti. Da. vist, igli altüst eden Şosonun donan- madan uzaklaşlırımasnı istiyor, ve, Şosonün yerine getirilecek Alman amiral lerinin liyakat derecelerini çok aşağı bul- .Guğu için bu işin süratle meydana getiril” mesine çalışıyordu. Şoson donanmadan ayrılırsa yerine kim getirilebilirdi?. Davist bunu ölçmüş biçmiş, bu hususta ihtisas sahibi olan ze“ vat ile görüşmüş, el altından yaptığı kur. razca temalarla bu namzedin hüviye- tini bile tayin eder gibi olmuştu. (Devamı Var)