5 EYLUL — 1938 EE. kata döl Mçirdiği buhran Yüyük hiç şüphesiz en sanatkârlarınmdan biri olan rin bir buhran geçiriyor; Bart Bazetecisinin söylediğine gö- İş ere filmleri çevirmekten, hat- Mhtsadan büsbütün vazgeçmiğ. Al meşhur ineecik bastonunu bi» 9 Bezeteciye kediye etmiş. hiç kimseye görüşmeyip evinde * Memlekotinin ve dünyanın iş- yormuş, Nine lerinden ne çıkacak, kesti İki Charlie Chaplin siyaset ai ister, belki de dünyayı hoşlanmadığı o cereyanlara ipek girişmek ister, Bun-| Maia kabildir ve bence hopsinin de 8 tn ti olabilir, Çünkü Chaplin sa- Büldürmüş bir sanatkâr değil, Yü Bütün filmlerinde bugü « Me ferdinin etirabını söylerdi, ai bize İnsan oğlunun za- ve i, günden güne eo eni İktisadi teşekküllerin ferdi ne “ğini anlattı. Bugün müşahede- “a Mdeog anlatmakla, onları yalniz Üç Serleri yaratmak için kullanmak- ir Sdemiyor, Chaplin'in gönlünde ÜK bir merhamet hissi olduğunu Yin, fakat şimdiye kadar bu merha- Na m bir ham kaynağı olarak kul- li ki bundan sonra onu öfke Ki yea, inman oğlunun çektik. İt, tmaklâ kalmıyacak, O rstra- Beçmeğe çalışacak, o da, SA buhranma vardı. İlk, Fazetecisine söyledikleri için. in Seken bir nokta daha var, timdiye kadar birkaç defa “ ii, alümdur; aldığı kadınları bo- Yenisiyle aile kurmağa çalışır. » ba , > Kadınların halini de düşünü- w Blisine vardıkları için hayat- a İediklerini söylüyormuş. DE- ay, hap lin kendini de tenkide baş- Ü *z dış âlemde gördüğü fena. & b kendi içinde buldukların- > silmez başlamış, Kendisini it. Vi Kimbilir? belki de dünya. man ferdin uğradığı felâkette Sa de bir mes'uliyeti bulunduğu ala Mei *ilmizde olmıyan fenalıklarda 4, Sİ mes'uliyotimiz bulunduğunu “. #ârib bir histir. Bazı kimse- derim İnsanlarm en büyük, Ya görülür, Bir aadmım, ba- “a Satlerini de, hattâ hayatını da » kendisiyle hiçbir cihetten ve iyan bir haksızlığa isyan et- yi kimseler, sadece gururla, Möhrete ermek arzusu ile izah ae #68 kahramanlığın esası bu NN #sİdir, Onu duyan adamlar, “Bana n6?,, denmesini anlı: Ne hakeızlığın, o gadrin'kendi pm ileri geldiğine ka. Ne insanlaşmış, yani yer ve her insanla o kadar bir ol- dna m ıstırabı kendi nefisle- ukları gibi gaddarlığın hicabı- vE '#rinde duyarlar, İsa'nın, in- > an tomizlemek İçin SU himen bir timsali değil midir? la » ©vliyalar bu hissi duyan ig lar. Katıramanlığa ve ev Yoldan erilebilir, Charlie ti On, Tolstoy gibi, sanat yo- Yer, yi Nurullah ATAÇ Yük bir vatlal Yap | yav acaklar ti) 20 tonluk bir yatla, dün- Ki biri ne ai çi Sine gi! bulunduğu bir beya big kde bir adamım. Alelâde Si tek alelâde bir seyahata pi Ke Dinda herkesi heyecana ve — & Olsa küçük bir yatla dün Pek alelâde karşilanmır pi 4 Piti arkadaşı “Stanella,, ismin a de seyahatini şark- Pâcaklar ve evvelâ İngik > ai giderek, Panama “sip Tahiti, Borneu, Bali, HABER — Aksam postam 7/ sene süren çılgınca bir aşktan sonra... Bir kedi katii | Kadın 96, erkek 105 yaşında evlendiler ! Lehistanda Yan Çayskovski isminde 105 yaşındaki bir adam, 96 yaşında” Bir ay hapse mahküm oldu ! İugilterede bir kediyi çok Gabay bir şekilde öldürmekten dolayı bir ay ağır hapse m kında bu hüküm gıyabında verilmiştir. Mahkemede, şahitler Harri Lordun ke- iyi iğünü söyle tlerden biri adamın, kediyi kuyru. ğundan tutarak sallayıp ( sallayıp yer İattığını ve sonra üzerine (bir tekme vurarak kalasını ezdiğini görmüştür. Lord evvelâ, yaptığını inkâr et- — Bir şeyden haberim yok! Kediyi ben öldürmedim! demiştir, Fakat, görenlerin bulunduğunu anla- yınca itiraf etmiş: — Evet, ben öldürdüm, ne olacak? de- miştir. Kedinin ne yaptığını bir görsey“ diniz siz de öldürürdünüz... Kedinin suçu, Harrinin anlattığına, gö. re, dünyaya iki yavru getirip onları br rakarak gitmektir. Zavallı yavruların bu haline acıyan (') adam, onların annesine böyle bir şiddetli ceza vermiştir . Bir kaza ve garip neticesi İki kadın, müştereken kir çift ayakkabı kullanıyer! On senedenberi İngilterede iki kadm bir çift ayakkabıyı müşterek olarak kullanmaktadırlar. Çünkü bunların iki- side birer bacaklarını, bir kazada kay- betmişlerdir. Yalnız, tesadüf eğer tabir caizse, kendilerine biraz yard'm'etmiş- tir: Misis Perrinin kazada sağ ayağı kr rılmıştır,.mişis Sutton sol bacağın kaybetmiştir. Ayni araba kazasından sonra birer bacaktan mahrum kalan bu iki kadın ,iyi olup hastahaneden çıktık- tan sonra ayakkabı hususunda evvelâ müşkülât çekmişlerdir. Çünkü hiçbir kun |(88288 dura mağazası bir sikarpinin tekini ver- memiştir , Bunun üzerine iki kadın bir çare bu Jüyorlar: Beraber bir kundura mağa- zasına giderek İkisinin de beğendik - leri bir çift iskarpin alıyorlar ve bunun sağ tekini misis Perri, sol tekini de mis Sutton giyiyor. Her iki kadın da hemen hemen ayni yaştadırlar; Biri 33, diğeri 32, Fakat ayni numara ayakkabı giyiyorlar. Bu cihetten hiç şikâyetleri yoktur. İşin garip tarafı şudur ki, iki kalın ayakkapların: ayni zamanda eksitiyor- Jar, bu cihetten de aralarında hiç ihtilâf çıkmıyor . On senedenberi ayni şekilde ayak- kabı alıp giyen bu iki kadın iskarpin- lerini parasını sıra İle vermektedirler. Son defa olârak bir çift ayakkabıyı Misis Perri almış ve bir tekini arkadaşına vererek diğer tekini kendisi giymiştir. Bulgar kralı Londrada Londra, 5 (A.A) — Bulgar kral ve kraliçesi saat 18,40 da buraya gelmiş” lerdir. Londra 5 (.A.) — Bulgar kral ve kraliçesinin yakında Balmoralda bir kaç gün İrgiltere kral ve kraliçesi nezdinde misafir kalacakları haber ve rilmeztedir. Bulgar hükümdarlarının ziyareti tamamile hususi mahiyette. âir. Singapur, Kolombo yolu ile Afrikaya gelecekler, Süveyş kanalı ve Akdeniz- den geçerek İngiltereye döneceklerdir. ki bir kadınla evlenerek dünyada en yaşlı evlenmek rekorunu evlendiği kadın 77 senelik sev; Yüz beşlik bu ihtiyarın TMUŞİI.. dir. Yan Çayskovslj burdan 77 sene evvel, yirmi sekiz yaşında iken bir kadını seviyor. Kadın 19 yaşındadır. Fakat bir sene evvel evlenmiştir. lisinin Kocasından ayrılmasını bekliyor... betle hayli yaslı olan adam ne ölüyor, ne de ka Yan Sevgi, Fakat sereler geçiyor, kadına niş- ımı boşuyor... İki âşık için bu beklenilen yün nihayet son senelerde geliyor. Bugün de Yan ile 77 senelik sevgilisi, Lehi tanda, bulundukları Kampinoz şehrinde ev- leniyorlar... Düğünlerinde bütün kasaba halkı çalıp oynamıştır. Yeni evlile- rin bundan sonra mesut bir hayat yaşıyacıkları ümit olunuyor!, Londrada heyecan uyandıran cinayet davası Bir kadın, âşığının yardımile kocasını zehirlemiş Bir başka adamla bir olup (kocasını zehirliyen bir kadı. nn Oo muhakemesi Londrada heye. canla takip edilmek tedir. Bir müddet evvel buna benzer bir da- va daha görülmüş, âşıkma, Kocasını öldürmek için yar. dım etmiş olan bir kadın serbest bırakı- larak, adam hapse mahküm olmuştu. Fa. kat, elkârı umumiye kadını da suçlu bu- luyor ve serbest bırakılmasına itiraz €& diyordu. i Son cinayette ise, gerek kadın, gerek dostu henüz şüphe altındadır ve cina. yetleri katiyetle tesbit edilememiştir. Öldürülen mister Fransis Niyuland is minde, orta yaşlı bir adamdır, Bir gün 38 vaşlarındaki karısı Elsi Roz ve arka daşlarından 29 yaşmda bir genç olan Bu beraber evinde yemek yiyor ve tar. Yemekten kalktıktan son. desinde dehşetli bir sancı başlıyor ve derhal hastaneye kaldırılıyor. Fakat Fransis Niyuland'ın hayatımı kur- tarmak kabil olmuyor, ertesi gün ölüyor. Muayene neticesinde adamın zehirlen. diği anlaşılıyor, Fakat adamı o öldüren zehirin yemeklerden birine tesadülen ka- rışmış olmasına İhtimal verilemiyor. Çün kü, bir kere, bu zehrin ancak birisi tara fından yemeklere kasden karıştırılmış ol- sı İâzimçelmektedir; incisi, zehir yemeklerden birine konulmuş olsa, onu yiyen hepsinin birden ölmesi icap ederdi, En kuvvetli bir ihtimale (göre, zehir, adamım kalısı veya arkadaşı tarafından, viski bardağının içine konulmuştur. Zehiri, bardakları hazırlayıp masaya getirirken kadının koymuş olmak ihtima Di daha fazladır. yuland hastanede öldüğü za rısından ve o gün beraber yemek yediği Bud'dan şüpbe ediliyor ve haklarında devkif kararı veriliyor, O gün Fransisin karısı sabahleyin kas- Ye uğramış, kocasının o vaziyetinin i olduğunu gördüğü halde: — Ben şimdi gelirim, diye çıkmış git- Kadın gittikten bir müddet sonra a- dam ölüyor, Polis memurları Elsi Rozu evinde tevkif etmişlerdir. Ayri saatte Bud da evinde tevkil edi- Tiyor. Polisler kendisini tevkife geldikle. ri zaman Bud: — Arlıtyorum, diyor, Sonra, böyle bir şeyin kendisinden şüphe edilmesine hay» ret ve teessül ettiğini söylüyor. Zehirleme cinayetinin davasına, Lon- dranın o semtteki mahkemesinde başlan» mıştır. İşin garip tarafı şudur ki, bu mah kemede 34 senedenberi hiçbir cinayet da 6 liraya satılan çocuk Bir şefkatsiz ana, Lond- rada muhakeme ediliyor Londrada yedi yaşındaki çocuğunu 1 İngiliz lirasına (6 liraya) satan bir kadının muhakemesi görülmektedir. Hannah Tomas ismindeki kadın, ço- cuğunu satmadığın: iddia ediyor; — Ben oğlumu satmış değilim, di yor. Büyüyüp terbiye edilmesi için başkalarına verdim. Aldığım 1 İngiliz lirası da onların bana hediye olarak verdikleri bir paradır, Kadının, çocuğunu verdiği kimseler iyi bir âile olsa bu iddia kabul edilebi- lir. Fakat kadın çocuğunu bir aileye değil öteberi alıp satmakla geçirten adam lardan birine vermiştir. Erik ismindeki çocuk kadının kem di çocuğudur, fakat şimdiki kocası çocuğun üvey babasıdır. Bununla be raber, kadını bu hareketine kocasınm teşvik etmediği anlaşılmıştır, Kadının, eski kocasından olan bir de kızı vardır, Hannah Tomas, bu ga - cukların kendileri için büyük bir yıkım olduğunu , bsslemekten âciz bulun duklarını, hiç olmazsa birini birisine ev Jâtlek olarak verip kurtulmak istediğini fakat, verdiği adamm kim olduğunu pek iyi bilmediğini söylemiştir. Çöcuğu kadından 1 İngiliz lirasına almış olan adam onu götürüp başkasr na devretmiştir. Erik bugün bulunmuş ve ailesine teslim olunmuştur. m ————————— ————G vası görülmemiştir e ve o zâmandanberi ilk defa bu mahkemede bir cinayet da, vasınâ bu bâdisenin muhakemesi ile baş lanmıştır. Mahkemede gerek kadın, gerek erkek rm, mister o Niyulandın zehirlenmesinden kendilerinin hiçbir ka: bahatleri bulunmadığını söylemişlerdir . Muhakeme, bazı hususun tevsiki için bir ay sonraya bırakılmışlır. Rasgele Harp olacak mı? RTA Avrupa, rışık ve tehlik Umumi hârpten sonra şüphe yok ki bugünkü kadar ka. ti bir yüz göstermedi. Bu zamana kadar bir çok varta atlattı. Onlarla bugünkü vaziyeti karşılaştırırsak, bu vartalardan harp çık- mari ası O vaziyetlerin herhalde bugünkü kadar tehlikeli olmayışından ileri geldiği anlaşılır. Bugün böyle mi? perdeee!... Buna rağmen siyasilerimizden bir kısmı Almanyanın bir harp çıkmasına sebebiyet verecek kadar düşüncesiz olmadığını işaret ederek umumi efkârı yatıştırmaya çalışıyorlar. Fakat ben, siyasi olmadığım için olacak hali hiç de onlar gibi göremiyorum. Nüremberg'de hâkim olan şu kanaate bakmız: “Vaz geçemiyeceğimiz bir şey için bizimle harbetmek caniyane bir hare ket olur... Bu söze göre Çek meselesinden vazgeçemiyecek olan Almanyadır. Bu yüz den harbedecek olan da başkası. Bu Almanların her şeyden evvel akıllarmı oynattıklarına işarettir, ki korkulur, Vazgeçemiyeceği bir şey için ancak vaz- geçemiyecek harbeder, başkası değil... kesmek daha umidi doğru olur AZETELERİ gözden geçirirken bir çilt ayakkabı ile iki İngiliz kadı. nın idare ettiğini görerek, dün ya kadınları arasında tasarruf fikrinin kök salmaya başladığını sardım ve sevindim. Yazıyı tamamile okuyunca an- ladım ki bu kadınlar sakattırlar. Biri sağ biri de sol ayağını kaybetmiştir. Bu yüzden ortaklasa bir çift ayakkabı satın almakta ve teker teker kullnmakta- dir. Süs, zarafet ve Modanın erkek bütçesini tahrip etmemesi için bütün ka- dınların ayni vaziyette bulunmalarını temenni etmek canavarlık, kadınların ayaklarını kesecek yerde ümidi kesmek daha doğru olur,