4 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ki lİîl!ı M?:.“I Prenses, bu müsabaka ile ktşı ; dan alâkadar oluyor ve her- &h'nü, bir at meraklısı clan prense- tay iken Mısırdan getirdiği | hhi İle b m""ndakı çiftliğinde titiz bir %% bu müthiş rakiplerle boy %A Hemen bütün cedleri muh” İl%h Yarış sahalarında tanınmış % lhış, tam koşu u, şeceresi çok P âtı olan “Kızılok,, ilk Sene, yine “Tayfun,, ile be- M UŞ; fakat yarışın yarısından oe Tahat ve ümit verici bir kyhhm*gü halde, sonlarına doğru İhh% bir hatası yüzünden, yarışr lııeGburı;,n:tındo.-. kalmıştı, O ğd'“ beri çıitlıkte büyük bir ihti- —t ün ve antremanları yaptı- ğih Ok,, un bü sene, korkünç A Un,, ile ondan belki de da- Olan “Wing-foct,, a karşı et'“)'t. gerek prenses, gerek Beçen seneki yarışını gö- “ Unutmamış olanlar, büyük Rllnn Ve sabırsızlıkla bekliyor- P hayvanların aşağı yukarı h * denk ve hemen herkes tara- B * tok $ oluşları bahsr müştere- 'Nş_ © hararetif bir safhaya sok- U N N'ıı_neı bir binici olmasına rağ- | ::î%ğnum Esasen kendisi, Yaka- th:u!' büyümüş; babası ölün- hı Oldukça geniş bir arazi kap Ny“î:"ndan pek dışarı çıkma- babası veya - yalnız ol- _ k%& #tinde, Yakacık civarını do- seyisle beraber yaptığı % l*"ıdi.ıktı:n sonra, bütün aile M deki köşklerine taşınmışlar; “kın dünya zevk ve eğlen" | !t’l hemer; tamamile uzak bir | â:ş Hmağa: başlamışlardı. Yalnız bı —q. "'“lî tahsilini t&mamlamak “myet imtihanlarını ver- N“l. Eenç kızlık çağına da ta- | ' q"ik tı olduğu için, bu sene ilk Mt&nbulun yüksek ailele- M Tına girmeğe hazırlanı" y Te ketin birçok tanınmış si- ? araya toplxyan böyle bir ! Prensesin himayesinde ola- N&rk'âi » şimdiye kadar yaşadığı h.y*tta;e - üç senedenberi - ma İK İN geniş ve canlı sosyete İ k., “Sİşinin ilk adımı sayılabilir- y M b Ve gğ?lükle zaptettiği bir heyecan bire içine karıştığı bu birinden — zarif ve şık tu- “Şem bayanları, — gözlerinde EL e birib '“"ht Eı *ine bağışlanan bu - fırsatımn he yarışları, — bilhassa, “kızıl ok,,unun alacağı büyük bi hu"**ZİIIU':arı âdeaa yerinde du Otüran prensese dönerek : ok_ım coke İ yi ben olmağı dedi , ’hk hoşuna mı gidiyor? . ' Sirf bu müthiş yarışta “Kr İt olmak, ona bu yarışı j Bunu İçin ne lâzımsa yapmak ar- h hhia Yledim., O kadar güzel, o İi * Ve asil bir hayvan ki, ba- ’.* Küt P Bibi bir tane almak hevesini a"îm kulagma fısıldadı: Yarış otomobili al, da- %%or k“'al' meşhur olursun.. '5)1 çelerinde şimşekler çakarak ) İ athımn fevkalâde geril- Ve en, kendisini topladı. ülw Olsaydı, Sadun, halk aF Son U bir tokat yemekten kur Çi hq Ve fırtınalı — görüşmele- ., N oldukça uslanmışa ben a beraber, Sadun, korku ktndısım alamadı. Bunt N AÇ Tttur — 1ose AS u Va yı j : a İ ///// KUK Ürersey fİBiygypra iğz v MİKAĞI RDİĞİNK ASER'M Aşk ve His Romanı: 18 Nakleden: Haldun 8. Kip sezen Nazan, kâli derecede intikamını sabırsızlanıyordu. Çünkü | Y“ttugı_ı sevgılı “Kızdok,, | Slnıdıye kadar kiçbir at ya- | köy kız lisesine girmiş ve | tııem“"ml)'et pırıltisile seyredi- | , Vetilen taze — bir ot haz ve rmerak ve — endişe ile | Z,N Yara Z;N aldığını anlayarak gülmeğe başladı: Bu sırada yarışlar başlamıştı.. Umumi bir neşe ve heyecan içinde programın bi- rinci kısmında müsabakalar yapılıp bit LA Şimdi sıra, asıl günün — hâdisesi olan ikinci kısma gelmişti. Programın bu kı mına kaydedilen ilk müsabakalar da bit- tikten sonra, gözler, bütün dikkatlerile, “depar,, yerine birer ikişer gelen hayvan lara dikildi. Herkes, günün — kahtamanı olan üç meşhur rakibi biran evvel gör- mek arzüsile, boyunlarını uzatmışlardı. Sinirler müthiş surette gerilmişti. Prenses ve yanındakiler, yüzleri hele- candan kızarmış bir halde “Kızılok,,un müuhteşem rakiplerine biran endişe ile ba kıyorları sonra, ümit ve itminan dolu nazarlarını, gene — kendilerininkilerine çeviriyorlardı. Manzara hakiakten güzeldi. Mahşer gibi bir kalabalığın çevrelediği hafif çimetnli depar yerine toplanan on kadar haliskan arap hayvanının üzerine binlerce çift göz birden çevrilmişti. Bü- tün ümitlerini bağladıkları hayvanların kulaklarını oynatışlarından, ayaklarile yeri eşmelerinden, başlarını hırçın hır-- çın aşağı yukarı sallayışlarından ve buna benzer bir çok ince telerrüattan, hayvan- larnı o günkü kabiliyetleri hakkında bir mana çıkarmağa uğraşan halk, nazarla- rındaki; manyetize edici dikkat ve ısrar- la, sanki onlara tabiatten aşırı bir kud- ret ve takat aşılamak istiyordu. İnce uzun, kemikli ve damarlı yüzler, parlak, zeki bakiışlı iri gözler, nefeslerini horultulu bir gürültü ile bıraktıkça, ka- natları gerilip açılan burun delikleri; kö- püklü agızlar dik ve narin — boyunlar, ince bel, zarif kalça've asabiyetten titri- yen, yerinde duramıyan, mütemadiyen eşinen ve oynayan narin bacaklar.. İşte, fevkalâde tenasüpleri, parlak yağıtz tatlı al, demirkır, renkletile gözleri büyüle- yen bu haliskan arap atları, şimdi müt- hiş bir yarış yapmak üzere yanyana dizi- liyorladı. Halk, âdeta nefes —dahi almı- yordu. Depar hakemi tabanca ile işareti verdi. Hayvanlar bir ok gibi fırladılar. Gözler koşanları âdeta güçlükle takip ediyordu. Yarış 8000 metre üzerine tertip edilmiş- ti. İlk beş yüz metrede bütün atlar aşağı | yukarı ayni hizada koştular. Bundan son ra içlerinden bir tanesi, elli altmış metre içinde, diğerlerini bir at boyu kadar açtı. (9) numaralı olan bu atın taraftarları sevinçle yerlerinden sıçradılar. Avazları çıktığı kadar cokeylerini teşcie başladı- lar. “Ving * Foot,, ile “Tayfun,, hemen he- men yanyana ve orta taraflarda koşüyor lardı. Onların hemen gerisinden de “Kı- zılok,, geliyordu. Yüz metre kadar bu va ziyette gittiler, (9) numara — hâlâ başta idi. Fakat başka birisi, (5) numara, bu- nun bir at başı gerisine kadar yaklaşmış, başa geçmeğe çalişiyordu. (9) numara ile (5) numaranın taraftar ları ayağa kalkmışları kadın çığlıkları, erkek sesleri ortalığı çınlatmağa başla- mıştı. llk bin metre bu çekişme ile ve nihayet (5) numaranın başa geçmesile bitti. Bu aralık “Ving - Foot,, da, diğerlerini ge- ride bırakarak, üçüncülüğe kadar gelmiş- ti. Tayfun beşinci, “Kızılok,, altıncı ge- liyordu. Nazan heyecandan sapsarı kesilmiş, a- yağa kalkmıştı. “Kızılok,(un geride kalı şı onu fevkalâde endişeye düşürmüstü. AÂtlara karşı beslediği derin sevgi bilhas- sa “Kızılok,,a olan itimadı — dolayısile, kabahati yalnız cokeyde buluyor. (Devamı var) MK T TTT Dr. Necaeddin Atasagun Sabahları 8,30 a kadar ve akşam- ları 17,20 Lâleli Tayyare Apr. 2 nci daire No, 17. Kurun ve Haber'in kuponunun getirenlerden para alın- maz. Tel:, 23953 BERTMNE KOSEOCEEZ GEE ERNZESEANI 4 EYLÜL — 1938 PAZAR Hicri: 1357 — Recep: 8 Üüneşin dağuşı ilüneşin balrge 5,30 18,38 WFakti — Aahnan fğle — ikindi. — Akyar vt — Tensak 5,30 12,13 15,52 18,38 20,15 3,45 Lüzumlu Telefonlar Yangın: İstanbul için: 24222, Beyoğlu için: 44614, Kadıköy için: 60020, Üsküdar İ- çin: 60625. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere, Fenerbahçe Kandilli, Eren- köy, Karltal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, | Kınalı, için: Telefron muhabere memu- runa yangın demek külidir. | Rami itfaiyesi: 22711 Deniz itfaiyesi 30, .20 Beyazılt kulesi: 21996. Galata yangın kulesi; 40060 Sıhht imdat: 44998. Müddeiumumilik: 22290. Emniyet müdürlüğü: 24382, Nefia Vekâleti İstanbul Elektrik İşleri Umum Müdürlüğü Beyoğlu: 44801 , İstan, bul: 24378. Sular İdaresi: Beyoğlu: 44783, Beşik- taş: 40938. Cibali: 20222. Nurosmaniye: 21708. Üsküdar - Kadıköy: 60773. Havagazi: İstanbul: 24378. Kadiköy: 60790. Beyoğlu: 44642, İ aksı Otomobılı İstemek İçın Beyoğlu ciheti: 49084. Bebek ciheti: 36 - 101. Kadıköy ciheti 60447. Deniızyolları İstanbul acenteliği: 42362. 22740. Karaköy: Pazartesi Tophaneden 10,30 Mudanya, 20 Bandırma., Salı Tophaneden 9,30 İzmit, 16,80 Mu- danya. 19 Karabiga, 20 Bandırma, Gala- tadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mer- sin, Çarşamba Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 Bartın. Perşembe Tophaneden 9,30 İzmit, 16,20 Mudanya, 20 Bandırma, Galatadan 12 Karadeniz. Cumartesi Tophaneden 14 Mudahnya, 20 Bandırma, Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 Barlın. Pazartesi Tophaneden 9İmroz, 9,30 İz- mit, Galatadan 8,30 Mudanya, 10,30 İzmir Sür. 12 Karadeniz, 22,30 Müudanya. Müzeler Ayasofya, Roma - Bizans, Yunan eser- leri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıç lar, Tiearet ve Sanavi Müzesi, Sıhhi müze. (Bu müzeler hergün saat 10 dan İĞ ya kadar açıktır.) Türk ve İslâm eserleri müzesi: Pazar- tesiden başka hergün saat 10 dan İ6 ya kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 ye ka- dâr açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün saat 13 ten 16 va kadar açıktır. ""amleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köstenceye; Salı günleri 18 de Pi- re, Beyrut, İskenderiye, İtalyan vapurları: Cuma günleri saat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Ttiyeste, 2305ırlıerı İstasyon Mudürlüğü Telefon l *vrupa Hattı Semplon eksbresi hergün - Sirkeciden sant 22 de kalkar ve Avrupüadan geleni saat 7,25 te Sirkeciye muvasalat eder. Konvansiyonel 20,30 da kalkar, 10,20 de gelir. Edirne postası!: Hergün saat 8,50 de hareket eder, 19,33 de gelir. Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendiferler: Saat 8 de Konya, 9 da Ankara, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15,30 da Eskişe- hir. 19,.10 da Ankara ekspresi, 20 de A- dapazarı. Bu trenlerden saat 9 da hareket eden Ankara muhtelili pazartesi, çarşamba | ve cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer etmektedir. MÜNAKASALAR: Ankara Istasyonunda yapılan demir mar kizin elektrik,saat ve hareket kampanası tesisalına ait İşler kapalı zarf usulile eksilt meye çıkarılmıştır. Bu işlerin keşif bedeli ceman (9739) liradır. — Bu işe ait şarlname vesair evrakı Devlet Demiryol Tarı Ankara ve Sirkeci — veznelerinden pa rasız.olarak almabilir. Eksillme 7—9—938 tarihinde çarşamba günü saat 12 de Anka rada Devlet Demiryolları yol — dairesinde Merkez birinci komisyonunca yapılacaktır. GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Tevkifhanedeki sabıkalılardan. biri ko Buüş arkadaşını öldürdü, Iİstanbul Radyosu * EYLÜL — 1938 PAZAR 18,30 dans müsikisi — (plâk), 19 konle rans, Fatih halkevi namına, Suat İsmail Gürkan (diş etlerinin dişler üzerindeki ehemmiyeti, 19,20 Hafif müziki, Tepebaşı belediye bahçesinden naklen, 20 saat aya rı, Suat Gün ve — arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,40 hava raporu, 2043 Ömer Rıza Doğrul tarafın dan arapça söylev, 21 saat ayarı, orkestra, 21,30 Nezahat ve arkadaşları — tarafından Türk muüsikisi ve halk şarkıları, 22,10 ke man könseri, konservafuvar profesörlerin den Ali Sezin piyanoda Rana Seven, 22,50 Ajans haberleri,ertesi günün programı, 23 son, - de görüşmüştü. Yazan: Rahmi YAĞIZ Benzin tenekeleri, yağ bidonları cephane sandıkları üssün yeral- ; tı depolarıma taşınmıştı. SNĞ Ş KWRE Davst yine durdu, düşündü. Bu ka- kadar acele, işine gelmez gibi görünü- yordu. Henüz denizden, Marmaracdaki gizli üsden dönüyor, bir haftadır uzak bulunduğu işlerinin başına yeni geliyor- du... Bugün ve bu gece yapılacak birçok nın kuvvetli mevkiinden, hükümet üze- işleri vardı... Maamafih, Ayşe Sulta - rindeki zımni otoritesinden istifadeyi de muhakemeden uzak — tutmuyor, iki vaziyeti telife çare arıyordu. Mahınev den bunun için müsaade istedi: — Ben henüz yoldan geldim... Sul- tan efendimizin huzuruna hazırlıksız çık mak istemem.. Onun için bu akşam mü- saade buyursalar, yarınm akşama ka- dar her işimi tamamlasam;, çok iyi ola- cak... Bu hususta müsaadelerine delâ- letinizi rica edeceğim. Mahınev, uzun bir altın kordonla a- sılı mineli murassa saatine baktı: — Vakit geçiyor, ben köşke dönüp Sultanın broşunu almak bahanesile ka- fileden ayrıldım, Fazla kalırsam şüphe- yi mucip olur. Bunları Sultana arzede- ceğim, Yarın akşam. saat dekuzda 'Maç kadan Beşiktaşa inen caddenin yol ağ- zında kupa ile sizi bekliyeceğim... Şim- dilik Allaharsmarladık.... Davist saraylıyı selâmladı; Mahiınev, çapkın bir edayla eteklerini — toplıyarak arabaya atlarken ilâve etti: — Unutmayın. Tam dokuzda... Beşik- taşta... Yaldızlı saray arabası, kuvyetli beygir lerin tozu dumana katan koşusile toz bu- lutları arasında geriye döndü, ayrıldığı kafileye yetişmek üzere hızla yola koyul- du.. Davist, arabanın arkasından uzun u- zun baktı.. Sonra, kendisini — gözetliyen Manuk ile biraz daha konuştu.. Akşam Ayaspaşadaki eve gelmesini tenbih etti, Faytona atladı, Ayazpaşaya, gitti evine döndü. Mahimev, yarı yolda kafileye yetişmiş, Ayşe sultanın arabasına geçmiş, çarça- çabuk işi sultana anlatmıştı.- Muhteris kadın Mahiınevi büyük bir dikkatle din- ledi, gözüne kestirdiği delikanlıyı bir ge- ce sonra göğsüne bastıracağını müjdeler- ken kurnaz kalfasına takdir dolu gözler- le baktı: —. Aferin, Mahmnev.. dedi; çok bece- riklisin.. Şimdi dinle. Yarın gece için İh- lamur köşkünde bir eğlenti tertip ettiği- mizi şevketlü babama arzedeceğim, Ihla- mur kasrı için izin alacağım. Kasrın kü- çük dairesinde sen sabahtan her hazırlı- ğı göreceksin. Ve.. bu tafsilât, güzel — Davisti karşı- lama hakkımdaki, teferrüatı — saraya gi- dinceye kadar sultanla — kalfa arasında konuşuldu, düşünüldü, tasarlandı.. $ & & " Mister Palmer, Midillili Yakup reis ol- duktan, Sancaktar yelkenlisi kaptanı mevkiine geçtikten sonra derhal faaliyete koyulmuş, ilk posta benzin, — gazolin ve mazot yükünü cephane sandıklarile bera ber gizli üsse taşımış, kapiten Brodeyle & Brodey İstanbul akınından yakayı ko- layca kurtarmıştı. Pelengideryayı batır- dıktan, limanı biribirine kattıktan, Şo- sonu telâşa düşürdükten sonra Marma- | raya açılmış, ayni gece, Hayırsızadadan ayrılan Palmerle yolda buluşmuş, görüş- müşler, Brodey gizli üs hakkında malü- mat almış, orayı görmek üzere doğruca rotasını cenup istikametine tanzim etmiş ti Palmer, ilk yükünü, Hayırsız adadan ayrıldıktan tam G0 saat sonra gizli üsse getirmiş; gece Romilo ile iki arkadaşının ve,.. Sancaktar gemisşi tayfalarının yardı mı ile sovanların altındaki benzin tene- keleri, yağ bidonları cephane sandıkları süratle üssün yeraltı depolarına — taşın- mış, istif edilmişti. Eski könsolos Palmer, Sancaktar yel kenlisi kaptanı Midillili Yakup reis güiz- li üs muhafızı Romiloya eşyayı — teslim | , aldığına dair bir makbuz — imzalatmış sonra şu tenbihte bulunmuştur: — Romilo.. Ben İstanbul açıklarında kapiten Brodey ile görüştüm. — Kapiten Brodeyle mi.. Hanj şu tah- telbahir filosu kumandanı dediğiniz zat mı? — Evet,. .Üssü görmek üzere buraya | geleceğini söyledi. Belki bu gece ben ha- reket ettikten sonra gelir, Hazırlıklı bu- lun. Kapiteni karşıla, burayı gezdir. Ve- receği direktiflere göre hareket edersin. — Başüstüne kapiten! Siz hemen hare- ket ediyor musunuz? — Evet.. Şimdi demir alacağım.. — Ne zaman tekrar geleceksiniz? — Bilmiyorum. Fakat çok gecikmem. İstanbulda hamulem hazırsa derhal alır yola çıkarım ..Brodey benim için de ta- limat bırakırsa söyle, bir kâğıda yazsın! — Olur kapiten! — Şimdilik Gudbay! — Gudbay kapiten! . Palmer ilerde boz bir gölge — halinde duran yelkenlisine geldi. Biraz sonra de- mirinj alan “Bayraktar,, yelkenlerini fo- ra etti. Tekrar İstanbul — istikametinde yola çıktı. _ Palmerin, İstanbulla gizli üssü arasın- da mekik dokuyuşu Davistin faaliyetine bağlı bulunuyordu. Genç İngiliz acaba ne yapmıştı?. İstan bula geldikten sonra tahtelbahirlere lâ- zım olacak malzemeyi yeniden tedarik edebilmiş miydi? Palmer İstanbula gider gitmez hamülesini hazır bulacak mıy- dı?. Palmer bu.suallerin cevabını kendi tah minlerine göre vermeğe çalışarak Mart: -marayı tekrar kulaçlamağa başlamıştı... Davist Ayaspaşadaki evine gelince a- rTabacıyı bol bahşiş vererek savdı. Cebin- deki anahtarla kapıyı açtı. Ev bomboştu. Taşlığa girdi.. Yukarı kata çıktı. Kendi- ni bir koltuğa attı. Bir haftalık deniz yol- culuğu, İstanbuldan ayrılışından beri iş- lerinin muntazam cereyanını kaybedişi delikanlının ruhunda büyük bir yorgun- luk teylit etmiş, sabahtanberi oradan ©- raya koşarak geçirdiği — zaman da yor- gunluğu üzerine tuz biber ekmişti. Davist düşünmekte çok haklıydı.. 'Telsiz istasyonlarının — birisi, Davistin can düşmanı, Osmanlı — donanması kü- mandanı amiral Şoson tarafından keşfe- dilmiş, bastırılmış, körletilmişti. Şu hal de Karadenizdeki Rus donanmasına ha- ber uçurtmak keyfiyeti ortadan kalkmış bulunuyordu, Bu, müşkülâtın — en başta gelen kısımlarından biri, birincisiydi. Şosona yenilmek!.. Genç ve körpe İngiliz yavrusunun için- de üzüntü uyandıran bu nokta onü yeni- den ve daha kuvvetle faaliyete geçmeğe teşvik ediyor; bu vaziyeti bir türlü haz- medemiyordu. Davist arkaüstü uzandığı koltukta sa- atlerce düşündü.. Vaziyeti enine boyuna hesapladı.. Binbir plân kürdu. Şeytan çekici kafasında yumrulaşan binbir entri kanın arasında nihayet şuna karar ver- di. Şosonu yeniden mağlüp etmek — için, — bu sabah taliinin önüne çıkardığı fırsat- tan istifade etmek; kendisine — kalfasile haber gönderen ÂAyşe sultanım sevgisine istinat ederek çalışmasını genişletmek; saraya el atmak, Şosonu saray ve dolayı sile umumi karargâh cephelerinde mağ- lüp etmek, yere sermek!.. Delikanlı buna karar verdikten sonra üşin tertibat ve teferrüat taraflarını ele “aldı.. Gizli hesaplar yaptı. Bazı ihtimal- leri gözönünde — bulundurarak bir plân “tanzim etti. Bündaki hareket vechesi şu — olacaktı. Muhteris Ayşe Sultanın sevgisine muka- bele eder görünecek, onu da diğer eleman ları haline sokacaktı. Davist tasarlayışını gözden geçirip ken dişi de befendikten sonra kalktı, banyo yaptı, söyundu, dökündü.. Rahat bir u kuya çekildi.. : (Devami var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: