12 —ğ—ğ—e > Sabah, öğle ve akşam her ye mekten sonra günde 3 defa dişleri niçin fır çalamak lâzımdır. Çünkü unutmayınız ki: Bakım$ızlıktan çürüyen dişlerin difte- ri, bademcik, kızamık, enfloenza, ve hat. tâ zatürrieye yol açtıkları, iltihap yapan diş etlerile köklerinse mide hummaı$, a pandisit, nevrasleni, sıtma ve romalizma yaptığı fennen anlaşılmıştır. Temiz ağız, ve sağlam dişler umumi vücut sağlığının en birinci şartı olmuştur. Binaenaleyh dişlerinizi hergün kabil olduğu kadar faz- la . lâakal 3'defa - “Radyolin,, diş macu nile fırçalıyarak sıhhatinizi garanti ede bilirsiniz, ve etmelisiniz. Bu suretle mik. ropları imha ederek dişlerinizi korumuş olursunuz. ADYOLI ile sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 defa dişlerinizi fırçalayınız. Sa SEBE. Man Kiz KIZ KISMI: ire YANMADI lame mun Mühendis kısmı 12 ye kadar, 7 eylölden sonra hergün. ET İSTANBUL AMERİKAN KOLEJİ Hohere Saloj TE ie. isERKREK KISMI D uu ERKEK KISMİ Mektep, İngilizceyi en iyi öğrelen bir müessesedir. Alınunca veya Fransızca ih. Uyari olarak mütehassıs muallimler tarafından öğretilir. Milli terbiye ve küllüre son derece ehemmiyet verilir, Alle hayatı yaşatılır. Külüphöneleri mükemmel. dir. Kız ve erkek beden terbiyesi ve sporlar talebenin bedeni min eder. Lise kısmı derslerine munzam olarak Ticaret dersleri gösterilir. ——————— Ameli ve nazari usullerle elektrik, makine ve Nafıa mühendisi yetiştirir. KAYID GÜNLERİ: Kız kısmı çarşamba, Erkek kısmı salı günleri saat 9 don 1 ağustosta sonra: Kız kısmı çarşamba ve cilma günleri kadar, Erkek kısmı salı ve cuma gönleri saat 9 dan İ2 ye kader. Fazla malümat için mektupla veya bizzat müracaat edilir. tekemmülünü fe, saat 9 dan 12 ye Divanyolu. 226 BURİDAN Ö şüphe yoktur ki masumdur. Çünkü Bu işi babasının zoriyle yapmıştır. Lüi alıklaşmıştı. Terlemiş, saçları sırsıklam olmuş, oturduğu koltuktan Valuvanın, kızı tebriye için “söylediği sözleri yarı işitmişti. Kafasında binlerce düşünce çarpıştı. yordu. 'Tampl zındanındaki büyücü kadınım sözleri, Löhsölönun hikâyeleri biribiri. ne karışıyordu. Valuva, Mirtiyin, Tampl zındanında neden bulunmadığını onu yeniden na. sil ele geçirdiğini, konağında nasıl hap- settiğini izah için bir masal tertip et. miye çalışırken, kral da zmdandaki bü- yücü kadını gözü önüne getirmiş ve 45 yaşında görünen bu kadının henüz 44 yaşında bulunan başvekilin nasi kızı olabileceğini düşünüyordu. Birdenbire eliyle alnına vurdu ve: — Anladım, diye mırıldandı, Sonra Hâve etti; — Onu Güllü bahçede tevkif ettik - ten sonra gördün mü? Zındanına ine. rek baktın mı?. Iş çatallaşmıştı. tehlikeye giriyordu. Zındandaki Mabelin, Mirtiy oldu. ğuna inandıracak tabil bir sebep bul: mak lâzımdı. Valuva büyük bir şaşkın. bik içinde: — Şevketmeab!. diye kekeledi. — Onu tekrar gördünmü? Mademki Marinyinin kızıdır. Mutlaka genç ol ması lâzımdır. En çok yirmi, yirmi bir yaşlarında., Gittikçe üzüntüsü artan Valuva bo. Zuk bir sesle: — Ancak on yedi yaşında.. gevketmeab size... Kral amcasının şözünü kesti. hiddetle: — On yedi yaşında ha! - diye tek. rarladı - Ona Sen bu yaşı mı verdin? Maluva hayretle; Valuvanm hayatı Fakat Gene Buna ne şüphe şevketmeab! O benliğiyle bir gençlik timsali, bir ik timsalidir. O Güllü bahçenin en yitimi en lâtif bir gülüdür. Kral, Valuvaya acıyarak baktı: — Ya, dedi, demek sana yalnız genç değil, i zamanda güzel de göründü, öyle mi?, Bu da onun hakiki bir büycü olduğunu isbat eder. Ben cnu ihtiyarla- mış, hattâ korkuriç bir şekle bürünmüş bir kocakarı gibi gördüm. , Valuva hayretler deydi. Biran kadar: “Kral, acaba beni tecrübe mi e. diyor?.,, - diye düşünklü . , — Şevketmab anlamıyorum, . de. di. — Ben anlıyorum, Bana, Bigorn her şeyi söyledi. Valuva bu kız yalnız bü. yücü değil, ayni zamanda bir peri imiş, < diye bağırdı. Valuav telâşlanmıştı, alnma götürerek: — Bigorn!. Bir peri! dandı. Lüi Hüten; — Evet bir peri, . dedi; - Iıristi. yanların intikamından kurtulmak için her şekle giren bir mahlük, (Birdenbire ayağa kalktı) Onu şimdi birlikte gi ceğiz. Beliki'de bize bambaşka gi cek gene.. Gel Valuva,. Gidip gördim onu.. Bakalım genç > yoksa ihtiyar mr görünecek?, Valuva son derece korkmuştu: — O burada mı? - diye sordu. — Trankavele buraya getirmesi için emir vermiştim. Burada bulunması lâ. zım., Kral yatak odasına doğru yürüdü .. Valuva da sendeleye sendeleye onu takip etti. Bir felâkete yürüdüğünü dü. şünüyordu. Kral: — Büyücü kadın nerede? . sordu. Maiyet bölüğü kumandanı cevap verdi: EL'ni terliyer diye mr diye mw» Saraçhanebaşında Horhor caddesinde o MAYRIYE LiSESİZ 2 Ana, ilk, orta, lise sımıflarile fe MEPIMMILATLARE GEO Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı, No, 104, Tel: 22398 mamananmandilnmenmemanmuzuzuzni , İstanbul | racaat, 6019 Telefon: BÜRİDAN — Efendimizi bı r, şevketmeab.. İradeniz veçhile çi Kaploşla hazi. nedarı da getirdim. Sabahın saat üçün. denberi buradalar. Hük dö Trenkavel yanında on iki askerle kapının önünde duruyordu. Kral teneffüs odasının bir köşesine bakarak, kucağında üç torba ekü ile a- edarnı gördü. iramla eğilerek torba. ları gösterdi. — Peki! Çekilebilirsiniz! - dedi. — Torbaları da götüreyim mi şev. ketmeab?, — Evet. Artık onlara lüzum kalma. dı. Keselerden. birini size bağışlıyo . rum. Bu sırada Valuva gözlerini oda. nın karşı köşesine çevirmiş, bir iskem. Jede horul horul oyuyan Kaploşu ve elinde tuttuğu, yeni bağlandıkları belli üş yeni ilmikli ipi görmüştü; Tüyleri ürperen Valuva içinden: — Acaba bu ipler kimin için? - diye söylendi. Trankavel parmağiyle Kaploşu gös. terdi, Sonra: — Cellâdınız da gitsin mi şevketme. ab?. Kral cellâda döndü. Bir bir tereddüt gösterdi. Sonra: — Hayır!. . dedi, - O kalsın.. Belki kendisine ihtiyacım olur. Şimililik br. rakin hotuldasın., Oradakilerin rengi attı. Trankavel . den neferlere varıncıya kadar herkes bu iplerin kime nasip olacağını düşünü- yorlardı. Valuva yeisle; — Biri büyücü kadın, biri Marinyi, biri de benim için olacak! . diye dü. gündü. Kral, Trenkavele sordu? ücü kadını odamamı koydun? — Hayır şevketmeab! Kaçacak pen. ceresi ve kapısı bulunmıyan bir yere koymayı tercih ettim, — Pekâlâ Trenkavel, dakikalık ve edebiyat kollarını haviğir. Ecnebi lisanı ilk sınıflardan Ara. eden talebe okulun hususi otobüslerile naklolunur. Kayrt için ber gün saat 10 dan 17 ye kadar m kabul olunur. İstiyenlere tarifosme güaderilir. ir Kültür Bakanlığı Istanbul Erkek Ter? Okulu Direktörlüğünden: Kayıt ve kabule devam edilmekted Ir. Bilgi için Divanyoli 22480, | k | ki sss 4” sosu al id 14 Eyül ÇARŞAMBA Günü çıkıyor . . t 1938 Resimli Hafta : 32 - 48 sayfa içinde bilhassa kadraları alâkadar edecek yazıları, en güzel hikâye ve romanları ihtiva ettikten başka 1000 kelime ile şaM Kendi kendine İtalyanca 5 ği derslerini vermiye bâşlıyacaktır, bu dersler ayrı bir kitap şekline sokulabilecek - tarzda neşredileceletir, ; : Bütün mânasile tam ve dolgun bir mecmua olmak hedefini güden : 1938 RESİMLİ HAFTA mecmuasını ; Yalnız © Kuruşa satınalabileceksiniz ; | Şimdiden bayilerinize sipariş ediniz, ş 1938 RESİMLİ HAFTAYA ilân vermek arzu edenler j İstanbul Ankara caddesi 105 numarada Kemalettin İren İlân Bürosuna müracaat ||| 3 Li etmelidirler. ; yübaren BEÜ Telefon: 205809 Kral, yatak odasına girdi. völ onu takip etti, Orada bir zabit va dasında altı asker vardı, Bu altı * ye Mabelin kapalı bulunduğu oda kap da duruyorlardı. Kral, işaretle, bep* geri çekerek oda kapısını açtı. Valuva: — Mahvoldum! - diye eri Bu sırada müthiş bir ses igili” eps d odaya giren kralın sesiydi. HE ga krala yardım için koştular. VE bomboş olduğunu gördüler. Kral titrek bir sesle: — Kimse yök! Kaçmış! - diy€ taği” , di. Valuva son dakikada payas ku İan bir mahküm sevinciyle: 4 — Kaçmış! .. dedi. ç Bü inamlmaz hâdisi yıldırım sür'atiyle yayıldığı, ba” bir mucize diye bağırdığı, ””. çoğ da kilise çanlarını çaldırmak İS” tuğu sırada kral ve işti — Sana evvelce de söylemi dedi. - Bu kız yalnız büyücü 9“ peridir de. e Luvrde a im ŞO iz 4 ZUMRUT TAŞLAR! O Lansöl> Bigornun maymuf ya Giyomun ayı kıyafetinde Isvis ger kere göründüğü ve üç scrs€ la görüştüğü sırada vaktin ges oi” na rağmen Margarit dö Bü" sında önlesyordu. ai gi” Arkasına beyaz bir yün ©” işti. Saçlarını çözmüş, yüzü Si inandığı. el in ve kesilmişti. Bu haliyle o kın mevcudiyetine bir ko benziyordu. Bazan geniş ler gelişi güzel oturuyor, bazan bire ayağa kalkarak heyecan tırmak için bu buhurdanlkt* kokuyu kokluyordu. vir Margarit, bir aralık, küçük müş çekiçle madeni bir te yen ve gür bir ses çıkaran ei