Meda slân doğitan Söndürmeği #wrutmuştu... ilahi bilmem ki efendim i iz pek anl oldu. O Ye neleri — Evet bayan o yangın My, © Fakat ben birkaç saat daha ikti. Wada kalmağı tercik ediyorum. — İngiliz karikatürü — Amerikan nüktesi Mü, kan büyük mağazalar, birkaç hi dağrtarak müşterilerin mağaza. N bizzat zahmet etmesine lüzum kün dahiline getiriyorlar. Mal İF Ve parası almır. İşte bu ye. da cereyan eden muhabere: & iki paket tahsret kâğıdı Müarzzam kataloglar çıkarıp mem- 1 Muhabereyle alışveriş etme- Ny Brom bir mağazayla bir müşte- . Ate, yay nizi rica ederi Müş Şizi bildiren mektubunzu aldık. hansi e vi ği cinsten taharet kâğrdr iste- We Asri etmenizi bekliyoruz. Ka- ie taş ari 460 ner sayfasında bildiri z şekilde, sarih sipariş : Günkü bende kataloğu. da İğarete lüzum gürü- ataloğunuz olsaydı pariş etmeğe lüzum b A AAAAN Sıcaktan buna - lıyordu, fakat ce- binde yüz paradan başka metelik yok- tu, Bir arkadaşını ayak üstü biraha- nelerinden bira içerken görün. ce sevindi. Hasis - bildiği arka- daşının bira ssmsr- laması ümidi yoktu. Bu sebeble başka bir çare buldu: — Önündeki bi- rayı sen görmeden içeceğime girerim. — Kabul. Nesi - ne? — Cebi cak yüz par — Peki, yüz pa. TASI: Bardağı alarak birayı içti, Öteki t- tiraz etti! — İçtiğini gör - düm. — Ya? al yöz paranı! birinde bahsa nde an - var, #yleys — Elmayı soy- dun mu Muzaffer? — Evet anneci- im. — Peki ama ka- bukları nerede? — Yedim! —©©“Tahkıir Münakaşa şiddetlenmişti. Hiddetle ba, Zırdı; — Senin zaten hakiki ir eşekten fakın boynuzlarm olmamasından İbaret! Muhstabı hayretinden biddetini unut- tu: yelişirdi. — Eşeğin boynuzları yoktur ki! — O halde sözümü geri aldım; hiç far. kın yok! Sarhoşluk İki arkadaş o akşam Beyoğlunda içki. yi epey fazla kaçırmıştı, Son tramvaya . Sahanlikta bilet parasını uzat» — Al bakalım biletgibagr, iki Fatih... Muhatabları naxikâne: — Yanlışmız var efendim, dedi, biletçi değilim. — Ya nedisiniz? — O sizi alâkadar etmez ama söyli- yeyim: Akayda kaptan... Sarhoşlardan biri arkadaşma döndü: — Gördün mü yaptığımız işi? tramva. ya biniyoruz diye Kadıköy vapuruna at- lamışız! Ktü di Yakışıklı delikanlıdır, Geçenlerde zen gin, fakat güzelliği parasmm çokluğiyle maküsen mütenasip yaşlıca bir kadınla evlendi ve işi gücü bıraktı. Bir arkadaşı onu Adada karısı ile be- rabor görerek yanmdakino izahat ver. di: — Halili gördün mü? “Çalışmanm önüne geçen mekine,, sile beraber gez- meğo çıkmış, ben Yezısız hikâye : Sinema yıldızlarının banyo la ve kanapelerin ol da lambaç oyununa müsaitli. Nihayet eskiden elbise dolayı imda misafirleri o Hali çok oluyor. Fakat zamane —A: kaldı meşhur oluyorduk kaplan, Demin “Kraliçe Mari,, transatlantiğine çarpıyordum. Sadık arkadaşlar Kocası cumartesi günü bir iş bahane ederek gece eye gelmiyeceğini söyle, mişti Pazartsi günü olup adam gene ortada gürünmeyince kadıncağız telâşa sayfiyelerde bütün arkadaşlarma şöyle bir çekti; “Kocam pazarı sizde mi geçirdi?, Hepsinden aynl mealde cevap aldı: “Evet! düşüp kocasmm. oturan telgraf i şimdi buna imkân yok, bu se. bebledir ki zina ciirmü meşhutları daha Şimdi moda icabı karyolalar alçak ol duğu için bu çare de mevcut değil. duklarım oşırmaları tehlikesi vardır! salonunda duş terlibakı Fransız nmüktesi Erkek — Evle - neli bir sene oldu, baban hâlâ draho, manı verecek. Eadm — Haksız lik etme. yavaş veriyor, Yavaş Erkek — Ama ben seninle yavaş yavaş değil bir hamlede evlendim! Alan bir türlü.. Meyhanede ar- kadaş oldular, İkisi de şişeleri deviri - yorlar, durmadan i. şiyorlard. Biri dort yandı: — Ben eskiden içmezdim. Kederle başladım. — Ya? nedir der diniz? — Sevdiğim kızı babası medi, bana ver « — Benim de der dim var. Fakat be. nimki başka türlü... — Nedir? — Sevdiğim kızı babası verdi, Evle- neli iki sene olu- larının dolabla bulk yor! ihtiyatlı hareket Arkadaşlarından “borç, diye paraa . kp hiçbir zaman iade etmemekle meş- hurdur, Geçen gün Beyoğlu caddesinde hali vakti yerinde bir arkadaşına rasli- yarak fırsattan istifadeye teşebbüs et- U — Azizim, bana on lira borç ver. Sa- nn üç gün içinde iade ederim, Hem za ten bugün ihtiyacım da yok! Arkadaşı şaştı: #— Bugün ihtiyacm yo kda neden İsti- Yyorsun? — Ne zaman ihtiyacım olsa da senden istesem bana “Ah! diyorsun, Dün İste - #eydin param vardı, fakat harcadım. Ben deo bu sefer ihtiyacımdan bir gün evvel istiyorum. ingiliz nüktesi İngiliz milli marşmın ilk mısrar olan “God save the King,, “Allah kralı koru. sun,, makamında kralı selâmlamak için de kullanılır. İngilterede Edimburg üri- versitesi profesörlerinden biri kendisi. ne verilen şerefli vazifoyi talebelerine bildirmek üzere fakültede şöyle bir lev- ha astırmiştı: “Sa majestenin hususi doktorluğu uh- deme verilmiş Sevgili talebslerime haber veririm.,, Birkaç saat sonra profesör levhanın altında şöyle bir ilâve gördü: “God save tho King!” bozulmuştu. — Yeni otomobilinle bir yere mi çarp tn? — Az kalsın çarpıyordum. —0 halde? — Az kalsın ezeceğim adam boks şam piyonu imiş! — İsveç karikatürü - Karısının sesi — Havlu vereyim mi? Sorhoş — Hoyır, bir şemsiye ver, Eski elbiseci — Bunu alıma. Vücudu. nuza tıpatıp geldi. Müşteri — Evet, Fakat o pantalonun kemeri biraz koltuk altları a sıkıyor. Meraklı seyyah Tercüman ve rehber zengin yahudi abin bir saattenberi sorduğu &kis hayale gelmez ere cevab yetiştir- mekle meşguldü. Nihayet sabrı tükendi- ği sırada kadın yeni bir sual sordu: — Peki, bu magaralar nasl meydana geldi? Rehber izahat verdi: : — Bir gün M, Jakob Levi allesiyle bu civarda dolaşıyordu. Bir tavşan yuvası - nın deliğine elinden bir yirmi paralık düşürdü. Para kumlara karıştığı için ko- loy bulunamadı! Masum sevglli Delikanlı, heyecanla sordu: — Sevgilim, demek hayatında ilk er- kek benim ha! ne saadet! Genç kiz tekrar temin etti; — Evet canım. Hayatımda ilk ve en Şok hoşuma giden erkek sensin? kulaklarmda, sevinç ve