ai RİDE ME e EM mL ME my SİA (ETSY Mavi ördekler Yu- 3 salarını şimalin don # Ğ ırucu buzlarıcı. KA urında yaparlar «8 kışı Meksika kör fezinde geşirirler. Birleşik A - merika (Ülkelerini, ekseriya, hiç durmadan katederler, Beyaz avcılar bu kuşları vurmak için körfezin kıyısında çizlenirler ve bunları avlamakta büyük bir müşkülât çekerler. Halbuki Kanadada, kızl deri- Mer, binleree mavi ördeği bü- yük bir kolaylıkla avlarlar. 'Tabiatm ve hayvanlarm bü - tün elivelerini herkesten. iyi bilen bu adamlar, toprak ve tüy- den, ördekler yaparlar ve bu - nunla mavi ördekleri kandırır . lar. Mavi ördekler, gökten, hem- cinslerini görünce aşağıya In - meye başlarlar. Koyu fundalık- lar arasma gizlenmiş olan Kizil derililer de, şayanı hayret ni- gancılıkları (sayesinde onları katiyyen kağırmazlar, Kızıl derililer, bu zavallı kuş- ları sirf av zevki İçin vurmaz- lar. Mavi ördek eti onların cn çok sevdikleri ve en fazla aldık lari gıdadır. Mavi ördekler, kışm yenmek Üzere dondurulur. İçlerinden bir tanesi bile bozulmaz, Bunların bacaklarından (bile istifade e. dilir. Bunlar evvelâ kurutulur, son- ra bir yere konur, daha doğrusu asılır. Zamanı gelince hundan çorba yapılır. Av mevsimi müddetin» ce, kızılderiN kadınlar kat'iyyen boş durmazlar, Şafakla beraber işe koyulurlar ve güneş batın- caya kadar kuşların tüylerini yolarlar, içlerini temizlerler ve 8enenin, bilâistisna her günün- le, mavi ördek eti yerler. Nas17.. rejim fena değil, ga- Nba. » » Xx Fransanm, şarabiyle şö! Dulmuş kasabalarının birine Koponi adımda birisinin hat rasına fıçı şeklinde bir çeşme inşa edilmiştir . Bu adam, tam 82 sene müd - detle vasati olarak gürlde dört Hitre şarap içmiş ve tam 100 yaşını ikmal edince ölmüştür. 1 — Felâket! Ağaç üzeri Biliyor musunuz? Amerikada, Leviston civarın. daki bir ormanda, iki ağaç “el de vererek,, büyümüştür. Ağa- cm üzerine, şu yazıları İbtiva €- den bir levha asılmıştır: Tanrı. run birleştirdiğini hiç kimse ayır mamalıdır., * * Vânde...ş adındaki garip sporcu bu tahtadan, uzun ba. caklarla Amsterdamdan Pari- se yürümüş ve bütün bu yolcu- Tuğu müddetince, kendi ayak. larını yere değdirmemiştir. ** Birçok yılan ve kertenkelele- tin dilleri koklama ve duymayı temin etmektedir. Bazı âlimler bu hayvanların, anla - rını korkutmak için dillerini çı. kırdıklarını söylerler. 2 — Fakat heybat! Geç kal- Sundan bunuân Eskiden, kıymetli maden ve bilhassa altin bulmak için, toprak kazılır ve ek seriya her taraf, boşu boşuna alt Üst edilirdi. İlim ve fen, hem boşuboşuna vakit hem de para kaybettiren bu üzüntüye nihayet verd. Bu gün, maden arsyıcı, rahat rahat otomobilile dolaşmakta ve altin damarlarını radyo vesria. siyle keşletmektedir. Küçük portatif bir radyo, 8 metre derinlikte bulunan da - marları maden aray'cılarına ko- Jaylıkla o baber vermektedir. Radyofonik fennin bu yeni buluşu Amerikada büyük bir rağbet görmektedir. Maden arayıcı, kıymetli ma- den ihtiva etmesi muhtemel o- lan bir yer buldu mu, radyo ku laktıklarmı Okulaklarma geçirir ve o arazide dolaşmağa başlar, Garib bir homurtu ona altmm »örede ve kaç metre derinlikte bulunduğunu derbnl haber ve, rir. Bu yeni usul sayesinde, Ame- riksda, gayanı hayret neticeler «lde edilmiştir. # Xx Dünyanın en büyük ipek koza- ları Yeni Gine &- dalarında bulun. maktadır. Bun - lardan - bazılarının. uzunluğu 40 santimetre uzunluğunda olup her biri ayrı ayrı hic Telere Oköpanmış © yizlerce şutfeyi ihtiva etmektedir. 2. Şen Fıkralar Alışkanlık ud, postahane - lerden birisine gi - tehditkâr «erek bir tavırla bağırır: — Eiler yukarı, yoksa ateş 6- derim... Sonra gişedeki memura döne, rek ilâve oder: — Pullarmızı nizi çabuk verin!... ve havaleleri- Memur da cevab verir: — Kütlen 3 müracaat eği numaralı gişeye Yolcu (sırtımda i- lin tabelisi gez - diren adama) — Yahu tabelâyı ters takmışsın, yazı o- kurmuyor. Mâncı — Bir saatlik istiraha - tim var da ondan, Artik gezer- ken de çalışacak değilim ya! Bir ramancmın ka- © &» rsi — Ne oluyor, şi sanım ? hem roman Ga | yazıyor, hem sğ- ıyorsun !... Romancı — Nasıl ağlamıya - yrm!,. Genç kızm babası izdiva- en mini oluyor. Zavslir delikan- İd büyük bir ümitsizlik içinde! Romancinm karısı — Canım, şu halde birsk evlensinler... Romancı — Bırakamam".. İm- kârr yok! Çünkü Kenliz Ürinci sa, pitr'e gelmedim! EĞLENCE S5 po e la Rakamlarla gösterilen yarleri aşağıdaki renklerle boyafsanız güzel bir tablo yapmış olursunuz: 0: beyaz, 1: gri, 2: sarı, 3: okr kestane, 6: koyu kestane, 7: ma. 3 — Nihayet onu kralın ö EE e (kiromldi) 4: koyu okr, 5: awk vi, 8: siyah. 4 — “Çok şükür! ne asılmış olan bir tabelâ ona, mıştı yamyamlar onu bir an nüne götürdüler ve yâmyam- Masai Arslanla Tavşan İnsanların uğramadıkları ba- kir bir ormanda, sular akıyor, yemyeşil otlar uzuyordu. Bu or. manda vahşi hayvanlar yaği- yordu. Bu vahşi hayvanların da bir kralı vardı, ki bu kral aslandı. Aslan her gün ava çıkıyor ve yakaladığı (hayvanlardan biri- sini yiyordu. Fakat asu felâket gundaydı ki, aslan şikirmi yer- ken, asgari beş hayvan da kor- kularından (o ölüyorlardı. Dehşet içinde kalmış olan hayvanlar, nihayet bir gün top- lanarak bu meseleyi mevzu- bahs ettiler: — Aslan ber gün aramızdan birisini yiyor ve üstelik bir çok. larmmızın da, korkudan ölmemize sebebiyet veriyor. Binaenaleyh buna bir çerei hal bulmalıyız. Nihayet, uzun müzakereler- den sonra şu kararı verdiler: — Kura çekeriz, bu kur'a ki- te isabet ederse a*lanm şikârr olsun, geriye knlanlar da böyle- ce rahat ederler. Bunun Üzerine, kararlarını 88- lana bildirdiler ve aslan bu ka- Tara memhun oldu. Hayvanlar kur'a çektiler ve kura tavşana çıktı, Tavşan, hayvan arkadaşlarına şöyle de- di: — Ecndimizi aslana yem et. mek hiç de doğru bir gey değil- dir. Ona güzel bir oyun oymıya- lm. — Hayvanlar da şu cava” verdiler: — Sen hepimizden küçüksün, aslana nasıl oyun oynıyabilir - sin? Tavşan mrar etti: — Siz bana müsaadeyi verin de, nasıl oyun oynıyacağımı ben pek âlâ bilirim. Hayvanlar razı oldular. Bunun Üzerine tavşan da ağır ağır, yo- Is koyuldu. Aslanm yanma sa - bahleyin gelmesi lâzımdı. Hal- buki tavşah günün yarısını yol, da geçirdi. Nihayet, mahsus to- palıyarak aslanım huzuruna çiktr ve ağlamağı başladı. Aslan kızarak sordu: — Ne diye geç geldir?. Tavşan da hep ayni ağlar ta- vırla cevab verdi: — Ben sana öğle yemeğine ge liyordum, diğer bir tavşan da sabah kahvaltısı için gelecekti; yolda karşımıza bir aslan çıktı, sesin kahvaltımı yedi ve bana da şöyle sordu: "Sen nereye gidiyorsun ?,, Bon de ona yu ce- yabı verdim: “Büyük kralımız aslana öğle yemeği (vazifesini görmek için onun huzuruna gi- diyorum.,, Bunun Üzerine bu aslan bana fona halde küfrederek bağırdı: Nihayet. öğretiyor. ne korkunç bir yere geldiğini Bay Fuad insan eti yiyen bir kabilenin memleketine gek içinde sardılar ve biri şöyle dedi: “Ama bap olur hal. cak.,, içlerinden iyi ke “Herke - siyer, krakh çok memnun ola. ların hüklimdarı bu yağlı misa- firi, daha doğru şikârı görün ce, sevinçle bağırdı; biraz da beyaz et yiyebilece- gim.. Doğrusu siyah etlerden bir hayli bıkmıştım!.,, Bay Fu- ad bu sözleri duyunca, soğuk terler dözmeğe başladı ve ken disini şimdiden, kebap şişi üze“ “Burada benden başk — Bu küstah aslan? j olduğunu biliyor musun” | Tavşan cevab verdi: — Evet, biliyorum.» Bu cevab üzerine ver İ yola koyuldular ve bir o | derin bir kuyunun ru geldiler, i Tavşan şöyle dedi: İ — Sana akarak sea İİ “Iİ aslan işte bu kuyuds Aslen bu kuyunun İS5* a, tı ve orada, trpki kendisi Mi zer bir aslan gördü. “ kadar büyüktü ki, PİT düşünmedi ve kuyunu gil İl gördüğü aslanım üzerla* sağul” Tabii, suya düştü VE art Tavgân da böylelikle Ky ve hayvanlar onu vs hüratla kargılıyara$ parlak bir siyafet veri?” BULMACA İslale le islmeleleişiii İnlinlniğİzizisis Bir gün şehrin yapisi 6 tane mahküm getirdil* si: | pishane müdürü baml ağ birinden mümküri olduğU gö” uzak hücrelere kapi : sip gördü ve önüne nin yukarıda sürdüğüne na aldı ve düşünmeğe gi Hapishanesinde e miş ve siyah mek © l len 5 ve d4 numar iğ! kapatılmış iki azılı mah dı. Yeni gelenlerle ve ' sekiz mahkümu yedili ği iyyen temas edemiyeci yok, nasıl yerleştirecekti? Bi bir iş değildi. Çünkü ii ki hatlarla sağ yukari 4 sol aşağı köşeye ve 9Oİ 5 ; sağ aşağı köşeye HEY“ e hatların üzerind ei rin ancak birer tane mahkümlar için kul na Müdür hayli düşündü” maf halletti. Bakalım siz © şünün, müdürün bU il ları hangi hücrelere i olduğunu bulabil yi Hal eşklinizde plân! yollayın ve mahkümls”” anız hücreleri de iyi ği unutmayın. giri, Doğru halledenlerde” ri ye bir fotoğraf ekine ye bir pergel takım, ei, bir resim albümü v€ yel cumuza muhtelif. PE receğiz. —d HABEF ZOCUK sayrAt Bilmece kap il 27 AĞUSTOS “yi